02 Haziran 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
EKONOMI DOLAR AVRO STERLIN FAİZ [email protected] BORSA 13 5 ARALIK 2020 CUMARTESİ ALTIN CUMHURİYET ALTIN 24 AYAR 7.7900 1 kuruş 9.4720 0.3 kuruş 10.5730 2.9 kuruş 13.67 Sabit 1.331 0.02 puan 3113.84 3.2 lira 462.18 44 kuruş 7 milyon asgari ücretli dahil tüm çalışanları ilgilendiren toplantılar dün başladı Asgaride tasarruf olmaz Asgari ücret toplantısında işçi heyetine başkanlık eden Nazmi Irgat, Bakan Selçuk’a “Bu gelir düzeyiyle bir ailenin geçinmesi mümkün mü” diye sordu. Yeni yılda geçerli olacak asgari ücret için ilk toplantı dün yapıldı. Başta asgari ücretle çalışan 7 milyon işçi olmak üzere tüm emekçileri ilgilendiren görüşmelerin ilki salgın nedeniyle internet üzerinden yapıldı. Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk, asgari ücretin işçi ve işverenlerin mutabakatıyla belirlenmesini hedeflediklerini söylerken, işçi heyetine başkanlık eden Türkİş Genel Eğitim Sekreteri Nazmi Irgat, her kriz döneminde yaşandığı gibi düşük gelirlilerin, işçilerin, emekçilerin mağdur olduklarını belirterek şunları kaydetti: Fatura hep bize “Krizin faturası her zaman olduğu gibi işçilere kesiliyor. İşten çıkarma yasağı geldi ama sendikasız işyerlerinde ücretsiz izne çıkarılan insanlar, asgari ücretin yarısını bile alamamakta. Sayın Bakanım, siz aynı zamanda aileden sorumlu bakansınız. Bu gelir düzeyiyle bir ailenin geçinmesi mümkün müdür? Asgari ücret tespit edilirken aile faktörü mutlaka dikkate alınmalı. Fedakârlıksa bu ekonomik kriz döneminde servetine servet katanlar yapsın. İşçinin daha fazla fedakârlık yapacak takati kalmadı. Ekonomik gerekçeler ileri sürülmesin. Konuştuğumuz asgari ücrettir. Asgari ücretten tasarruf beklenmemeli.” İşverenleri temsil eden TİSK Genel Sekreteri Akansel Koç da asgari ücretin hizmet sektöründe yaşanan olumsuz tablo göz ardı edilmeden belirlenmesini istedi. Asgari ücret belirlenirken ülkenin ekonomik durumu ve işletmelere olan etkisinin de göz önünde bulundurulması gerektiğini belirten Koç, “Çünkü işletmelere yansıyacak olumsuz etkiler tüm çalışma arkadaşlarımıza da aynı yönde sirayet edecektir” dedi. Koç taleplerini şöyle özetledi: Destek devam etmeli “Son 5 yıldır uygulanan asgari ücret desteği, 2021’de de tüm işletmeleri eşit şekilde kapsayarak ve artarak devam etsin. Yüzde 2 olan İşsizlik Sigortası İşveren Payı 2021 yılı için alınmasın. Rekabet içerisinde olduğumuz çoğu ülkenin ve OECD ortalamasından oldukça yüksek olan ücret üzerindeki vergi ve prim yükleri bu seviyelere çekilsin.” Bu toplantı öncesi ortak açıklama yapan Türkİş Başkanı Ergün Atalay, Hakİş Başkanı Mahmut Arslan ile DİSK Başkanı Arzu Çerkezoğlu da asgari ücretin, pandemi koşullarında yaşanan iş ve gelir kaybı dikkate alınarak insan onuruna yaraşır bir geçim ücreti olarak tespit edilmesi istendi. İkinci toplantı 15 Aralık’ta TİSK evsahipliğinde yapılacak. l ANKARA VERGIDEN MUAF OLMALI Türkİş, DİSK, Hakİş, asgari ücret tespitiyle ilgili başlıca ilkeleri şöyle sıraladı: Anayasada yer alan “geçim şartları” yaklaşımına uyulmalı. Asgari geçim indirimi (AGİ) hariç ve net olarak açıklanmalı. Vergi, sosyal güvenlik vb. kesintiler net tutarın üzerine ilave edilmeli ve yıl boyunca asgari ücret, açıklanan bu net ücretin altına düşmemeli. Ücretlerin asgari ücrete tekabül eden kısmı vergiden muaf olmalı. Asgari ücret sonrası ilk vergi basamağı için uygulanacak oran yüzde 10 olmalı. MERKEZ’İN TÜFESİ Sorunlu kredilerin takibe atılma süresinin 6 ay daha ertelenmesi bekleniyor ‘Batık’ta süre uzatılacak Döviz, emtia ve otomobil etkiledi Kasım ayı enflasyonunu (tüfe) değerlendiren Merkez Bankası, yükselişin temel sürükleyicisinin gıda ve temel mal grupları olduğunu vurguladı. Merkez’e göre gıda enflasyonundaki yükselişte birikimli döviz kuru etkileri, temel girdi niteliğindeki tarımsal emtia fiyatlarının seyri ve mevsim geçişine bağlı arz yönlü unsurlar rol oynadı. Temel mal enflasyonundaki artışta ise başta otomobil olmak üzere, dayanıklı tüketim malları öne çıkarken, bu gelişmede güçlü kredi ivmesinin gecikmeli etkilerine bağlı talep yönlü unsurlar ve TL’deki değer kaybının gecikmeli yansımaları gözlendi. Aylık artış dayanıklı tüketim mallarında yüzde 5.68, bu kapsamda otomobil fiyatlarında yüzde 9.7 oldu. Ayrıca aylık artış işlenmemiş gıdada yüzde 6.21, işlenmiş gıdada yüzde 2.26’yı gördü. l Ekonomi Servisi PROJE TEŞVİKLERİ Ford ve Oyak’tan yeni yatırım adımı Ford Otosan ile Oyak’ın iki yatırımı, dünkü Resmi Gazete’de proje bazlı devlet desteği alacak projeler olarak ilan edildi. l Ford Otosan’dan KAP’a yapılan açıklamaya göre, onaylanan teşvik, projeler kapsamında 2026 ortasına kadar 20.5 milyar TL harcama yapılması, ilave 3 bin kişi istihdam edilmesi, mevcut üretim kapasitesinin 440 bin adetten 650 bin adede çıkarılması ve 130 bin adetlik batarya montaj tesisi kurulmasını öngörüyor. l Hatay’da Oyak Sentetik Karbon Ürünleri tarafından gerçekleştirilecek karbon siyahı üretim tesisi yatırımı 1 Eylül’de başlarken, yatırımın süresi bu tarihten itibaren 3 yıl olarak belirlendi. Bu projede, sabit yatırım tutarının 1.9 milyar lira, ilave istihdamın 303 ve nitelikli personel sayısının 40 olması öngörülüyor. Yatırım süresi sonunda, yılda 220 bin ton karbon siyahı üretilmesi planlanıyor. l Ekonomi Servisi Bankacılık Düzenleme ve Denetleme sokağa çıkma yasağına kadar bir dizi Kurumu (BDDK) bu yıl sonunda bi önlemin ardından, BDDK’nin sorunlu tecek olan sorunlu kredilerin (batık) ta kredilerdeki takibe dönüşüm süresinin kibe atılma süresini uzatan düzenleme bir miktar daha uzatmasının gündemde yi altı ay daha uzatmak için görüşüyor. olduğunu belirtti. Kaynak “BDDK’nin Konu hakkında bilgi sahibi iki bankacı şu anda gündeminde, henüz netleşen lık kaynağının Reuters’a verdiği bilgi bir durum yok ancak şu an konuşulan ye göre kararın bu ay içinde açıklanma altı ay uzatmak” dedi. BDDK konuyla ilsı bekleniyor. gili sorulara bir yorum yapmadı. BDDK koronavirüs salgınının ardından işletmelerin yaşayacakları nakit Yüzde 3.97’ye düştü akışı sorununun finansal bir probleme Türk bankacılık sektöründe geçen sedönüşmemesi için mart ayında aldığı ne sonunda yüzde 5.4 olarak gerçeklekararla, 31 Aralık’a kadar 2. grup kre şen takibe dönüşen kredi (NPL) rasyodiye geçiş süresini 30 günden 90 güne, su, koronavirüsün ekonomiye etkilerini 3. grup krediye geçiş süresi de 90 gün azaltmak için uygulamaya sokulan düden 180 güne çıkardı. Konuya yakın şük faizli kredilerdeki yüksek büyüme bir bankacılık kaynağı son dönemde ar ve düzenlemelerin de etkisiyle geriletan koronavirüs vakaları ve sonrasında yerek geçen ekimde yüzde 3.97’ye karestoran ve kafelerin kapanmasından dar inmişti. TSPB’DEN TANITIM ATAĞI Türkiye Sermaye Piyasaları Birliği’nin dün yapılan 22. olağanüstü genel kurulunda konuşan TSPB Başkanı Tevfik Eraslan, yerli yatırımcıların yanı sıra yabancı yatırımcıların da sermaye piyasalarına ilgisinin artırılması için örgüt olarak Türkiye sermaye piyasalarının anlatılması konusunda aktif rol alacaklarını belirtti. Toplantıda verilen bilgiye göre 2019 sonunda 1.2 milyon olan Türkiye’de pay piyasasındaki yatırımcı sayısı geçen ekim sonunda 1 milyon 883 bine ulaştı. Geçen yılın ilk 11 ayında 1.9 trilyon TL olan pay piyasası işlem hacmi de bu yılın aynı döneminde 5.7 trilyon TL’ye yükseldi. l Ekonomi Servisi VOLKSWAGEN’IN ÜST YÖNETICISI DIESS, TÜRKIYE’DEKI PROJENIN IPTAL NEDENINI AÇIKLADI: Siyasi iklim nedeniyle vazgeçtik Alman otomobil üreticisi Volkswagen’in üst yödolayı, Manisa’da 2020 yılı sonunda yapımına başlanması planlaneticisi (CEO) Herbert Diess, nan ama temmuz ayında “koronaTürkiye’de kurulması planlavirüs salgını nedeniyle yaşanan tanan fabrika projesinden vazlep düşüklüğü” gerekçesiyle vazgegeçme nedenlerinden birisiçilen fabrikanın kurulmasına karşı nin ülkedeki siyasi durum ololduğunu söyledi. Diess, şirket hisduğunu ilk defa itiraf etti. Alman ekonomi dergisi Herbert Diess sedarlarının da Türkiye’deki siyasi durumdan edişe duyduğunu akWirtschaftsWoche’e konuşan Diess, şir tardı. Bu karardan üzüntü duyduğu kayketin iş konseyinin siyasi nedenlerden deden Diess, “Ben orada fabrika açılması taraftarıydım ve hâlâ da öyleyim, Türkiye’de yeni fabrikayı açabilirdik ve orada koşulların düzelmesine katkımız olabilirdi. Türkiye jeostratejik açıdan Avrupa’nın vazgeçebileceği bir ülke değil. Ben AB ve Alman hükümeti ile Türkiye konusunda farklı düşünüyorum. Biz Türkiye’yi AB’ye entegre edip bu ülkedeki gücümüzü artırma konusunda daha iyisini yapabilirdik” dedi. l Haber Merkezi Halk isyanda: Çocuklarımız aç Kadıköy’de düzenlenen eylemde restoran, kafe ve bar çalışanları “Geçinemiyoruz, hayatımızı istiyoruz”, “Nefes alamıyoruz”, “Covid değil, örgütsüzlük öldürür”, “Patrona kâr değil, emekçiye güvence”, “Hesabı biz ödemeyeceğiz”, “Açlıktan da koronadan da ölmeyeceğiz” dövizleri açtı. Koronavirüsle mücadele tedbirleri kapsamında genelge ile kapatılan kahvehane, lokanta, meyhane, kafe ve bar çalışanları zor günler geçiriyor. İstanbul Kadıköy’de düzenlenen eylemde hükümet sessiz eylemle protesto edildi. Çalışanlar, işsizliğe mahkum edildiklerini belirterek “Ev kirasını ve faturaları artık ödeyemiyoruz” dedi. Ataşehir’de de dün akşam sosyal medyada paylaşılan görüntülerde çalışanlarının maaşını ödeyemediğini belirten bir kafenin sahibi mekânının çatısına çıkarak tabelayı parçaladı. Pandemi yüzünden kapatılan mekânın sahibi, 70 personelinin aç olduğunu söyleyerek, “Biz sadece çay satıyoruz, alkollü mekân değiliz. Evde çoluk çocuk aç. Madem dükkânları kapatıyorsunuz o zaman bize ekmek verin” dedi. l Haber Merkezi ESNAF CAN, BAŞKANLAR EĞLENCE DERDINDE SEYFETTIN METE Yurt genelinde olduğu gibi Çorum’da da Covid19 süreci ile birlikte birçok esnaf işyerini kapatırken, birçoğu da ekonomik sıkıntılardan dolayı iflasın eşiğine geldi. Çorum Esnaf ve Sanatkârlar Odası Başkanı Recep Gür’ün aralarında Çorum Bakkallar Odası Başkanı Özkan Şanal’ın da bulunduğu bir grupla Kırıkkale Kasaplar Odası Başkanı Gazi Karafilik’in bağında silahların patlatıldığı, davullu zurnalı bir eğlenceye katılması dikkat çekti. Pandemi sürecinin hiçe sayıldığı, kuralların çiğnendiği eğlencede Gür’ün davulcu ve zurnacıya bol bol bahşiş dağıttığı görüldü. O anlar, geceye katılanlardan birinin çektiği görüntüleri sosyal medyada paylaşmasıyla ortaya çıktı. Eğlenceyi sosyal medya hesabından canlı olarak yayımlayan Karafilik ise gelen tepkiler üzerine görüntüleri hesabından kaldırdı. l ÇORUM Asgari ücretin tartışıldığı tek ülkeyiz.. Size bu konuyu yıllardır temcit pilavı gibi tartışmak zorunda olmaktan bıktığımı itiraf ederek söze girmeliyim.. Dile kolay gazeteciliğe başladığım ilk yıllardan bu yana asgari ücret belirleme toplantılarının, pazarlıklarının başladığı günlerden karar alınmasına kadar ağırlıklı yapılan tartışmalarda “Ne olacak?”, “Ne olmalı?” tartışmaları, uçuşan rakamlar çok değişmiş olarak, benzer gerçeklerin altının çizilmesi üzerindenmiş gibi, gerçekten de çok benzer kavramlarla, elbette anlamları, insanların yaşamına dönük sonuçlarında uçurum farklarla, oynamış durmuş.. Biliyorum ne başlıkla ne de giriş vurgulamaları ile ne anlatmaya çalıştığımı tam anlayabildiniz.. Çünkü özgür sendikalaşma düzeninin güvence altına alınmasından günümüze, ülkemizde toplu pazarlık düzeni işliyor gibi görünse de toplusözleşme düzeninden yararlanabilen gerçek işçi sayıları ile kayıtlı iş bulabilmiş sigortalı çalışabilen işçi sayıları, kayıtsız çalışanlar ve de çalışma yaşları içinde olup iş bulma umutları bile kalmamış insanlar arasında sayısal hep çok büyük farklar oldu.. Açıkçası ister askeri isterse sivil darbeler süreçlerinde uçurum çöküşler de yaşanıyor olarak, ülkemizin gerçekleri demokrasilerin, sendikal hakların var olduğu ülkeler içinde de hep farklı oldu. Bizim gerçeğimizde, var olan sendikal haklar içinde, toplusözleşmeler düzeninde çalışanların haklarının belirlenmesi her daim çoğunluğu temsil edebilmenin çok gerilerinde kaldı. Demokrasilerin var olduğu, sendikal hakların işlediği düzenlerde, çoğunluk söz konusu haklar kapsamında çalıştıkları için, asgari ücret tartışmaları hiç böylesine önem kazanmadı. Bizim gerçeğimizde ise aktif çalışan, emeği ile, aldığı ücretle geçinen nüfusun çok önemli grupları, yılların koşullarına üretim sektörlerine göre çarpıcı kaymalar yaşanıyor olarak hep çok yüksek oranlarda kayıt dışı ekonominin içinde kaldılar. Tarım işçilerimiz, sendikal haklarını kullanabiliyor olarak komik sayılarda kalırken, “çağdaş köleler” olarak bilindiler. En gelişmiş üretim işkollarında bile, metal, tekstil, özelinde otomobil, en ileri teknolojileri düşünün, işyerlerinin doğrudan içinde ya da dışında, taşeron, yan sanayi paravanalarında kayıt dışı çalıştırma yüksekti. Kayıtlı işçi olabilmek nimetten sayıldığı için de asgari ücretin belirlenmesi önemli pazarlıkların konusu oldu. Pazarlık konusu işçi sayısı yüksekti.. HHH Batılı sendikacıların bizim asgari ücret tartışmalarımızdan hiçbir şey anlamadıklarına tanıklığım çoktur. Onlarda geçerli düzende, sendikalı işçilerin çoğunluğunu kapsayan ülke işkolu sözleşmeleri önemlidir. Sonrasında işyeri koşullarına özgü özel, lokal sorunların çözümü işyerlerindeki komitelere kalır.. Geçelim, bugünlerde nerede ise bir tek asgari ücret komisyonunun toplanması günleri, tartışmaları, belirlenecek ücretler ciddiye alınarak, istenen sonuçların alınmasından çok uzakta, anlamlı gündeme giriyor. Ülkemizin gerçeğinde gerçek üretime dayalı işletmelerde çalışan sayısı düştükçe düşerken, gerçek diyebileceğimiz sözleşmelerin kapsamına giren çalışanı unutun, sözleşmeli işçi sayısı da küçüldükçe küçüldü. Aslında TİSK içinde işkolları sendikalarının kapsadığı üye işçi sayısıyla küçülmeleri aynı hızda. Devleşmiş, asgari ücret kapsamında çalışan sayısı ağızlara alınmak istenmiyor. Çünkü çarklar artık öylesine tersten işliyor ki kalifiye, biraz daha iyi ücretle çalıştırılanlar için bile vergiden kaçış uğruna asgari ücretten gösterme, iki taraflı onayla gerçekleşiyor. Özeti, henüz kimse son rakamları ağzına almamaya gönüllü, gerçek toplusözleşmeli çalıştırılanlar çok düşük. Yüzdesi toplamına koşan kayıtlı çoğunluk asgari ücrette olunca, vergi dışılığı çok yükseltilmesi gereken asgari ücretlinin üzerinden gerçekler kolay kolay pazarlık masasında işlev kazanamıyor. İşsizler gündemimizin içinde değillerse de bilebildiğimiz kadarı ile çalışabilir nüfusun ancak yüzde 41’inin istihdam edilebildiği gerçeğiyle yüz yüzeyiz. Kayıtlı 9.6 milyon işsizimize, Covid19 ile iş kaybedenler olarak 10.5 milyoncuk eklenmiş. Yaratılabilen istihdam ise 975 bin azalmış. Ümitsiz işsiz yüzde 117 artış gösterirken, eksik istihdam artışı yüzde 267 olmuş.. Kuşkusuz Asgari Ücret Komisyonu’nda alınacak rakamsal karar, yaşamsal önem kazanmış. Ülkenin toplam nüfusu için bile diyecek halimiz yok. Çok fazla göçmen, kaçak gelenler de çalışma yaşamımızın, üretimin içinde sosyal indirim adına tuzak aracı yapılmış konumdalar. Nasıl ve hangi çıkarlar adına, nasıl bir çözüme doğru, insancıl, anlamlı adımlar atılabilir? MÜSİAD ‘zihinsel dönüşüm’ istedi Hazine ve Maliye Bakanı Lütfi Elvan ile Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, ekonomi ve hukuk sisteminde yapılacak reformlara ilişkin Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği MÜSİAD Yönetim Kurulu üyeleriyle bir araya geldi. MÜSİAD Genel Başkanı Abdurrahman Kaan, “Türkiye’nin ihtiyacı olan, mikro düzenlemelerden ziyade, zihinsel bir dönüşüm ve bilhassa yatırımüretimticaret hattında senkronizasyonu teşvik edecek bir paradigma değişimidir. Kısa vadeli çözümlerin artık sermaye, emek ve hammadde piyasalarında istenilen etkiyi oluşturmayacağı kanaatindeyiz” dedi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle