02 Haziran 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
EKONOMİ DOLAR AVRO [email protected] STERLIN FAİZ BORSA 11 17 ARALIK 2020 PERŞEMBE ALTIN CUMHURİYET ALTIN 24 AYAR 7.8210 3 kuruş 9.5350 0.2 kuruş 10.5980 7.1 kuruş 14.69 Sabit 1.392 2.95 puan 3150.83 14 kuruş 466.69 84 kuruş Merkez Bankası, 24 Aralık’taki PPK toplantısı öncesi yeni faiz artışı sinyali verdi Merkez’in gözü halkta Dolar talebine vurgu yapan Merkez Bankası Başkanı Ağbal, fiyat istikrarı ve enflasyonun düşüşünü gören yurttaşların ters dolarizasyonu başlatacağını düşünüyor. Ancak bu zaman alacak. Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Naci Ağbal, “2021 Para ve Kur Politikası”nı açıklamak için dün ilk kez basınla buluştu ve dikkat çekici açıklamalar yaptı, soruları yanıtladı. Enflasyonu düşürmek için yüzde 15 olan politika faizinde yeni sıkılaştırma yapabileceklerini belirten Ağbal, “2021’de enflasyon hedeflemesi rejimi kararlılıkla uygulanacak. Politikalarımız fiyat istikrarı dikkate alınarak belirlenecek. Hedeflerimize ulaşmak için şartların gerekmesi halinde politika duruşumuzu daha da sıkılaştıracağız” dedi. Ağbal, ayrıca enflasyona ilişkin risklerin 2021 yılında sıkı ve kararlı bir para politikası duruşunu zorunlu kıldığını da belirtti. ‘Kurda yön belirlemeliyiz’ TCMB’nin 2021’de döviz rezervlerini artırma amacı olduğunu açıklayan ve süreci önceden açıklayarak şeffaf şekilde yürüteceklerini anlatan Ağbal, şu vurguyu yaptı: “TCMB’nin döviz rezervi biriktirme amacı ile dalgalı kur rejiminin oluşturduğu kur düzeyi arasında etkileşim olmamasına da özen göstereceğiz. Kurların düzeyini ya da yönünü belirleme amaçlı döviz alım ya da satım işlemi yapmayacağız.” Hatırlanacağı gibi TCMB kamu bankaları aracılığıyla iki yıl sürdürdüğü döviz satışlarıyla rezervlerinin yaklaşık 130 milyar dolarını kaybetti. Ayrıca bankacılara göre sahipliği TCMB’ye ait döviz rezervi eksi 50 milyar dolar civarında. Ağbal, attıkları adımlar sayesinde bir süredir yurtdışı yerleşiklerin farklı kanallardan gelip yabancı para varlıklarını TL’ye çevirip TL varlıklara yatırım yaptıklarını ifade ederken yurtiçi yerleşikler tutumu konusunda ise şunları anlattı: “Kritik olan hanehalkının önümüzdeki dönemde ellerindeki tasarrufu daha fazla TL araçlara yatırması. Ters dolarizasyon vakit alsa da buradaki esas görev bize düşüyor, biz doğru işler yaptıkça yurtiçi yerleşikler tasarruflarını TL varlıklara kaydıracak. Fiyat istikrarını ve enflasyonun düşüşünü gören vatandaşlarımızın ters dolarizasyonu başlatacaklarını düşünüyoruz.” ‘Bu benim görevim’ Ağbal, ayrıca Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın para politikasına bakış açısına yönelik bir soruya ise “Benim politik bir konuda değerlendirme yapmam doğru olmaz, benim görevim fiyat istikrarı doğrultusunda çalışmak” yanıtını verdi. TCMB’nin para politikası araçlarını kendisinin belirleyeceğine dikkat çeken Ağbal, “TCMB kanunundan gelen bu açık görev çerçevesinde görevimizi yerine getireceğiz” dedi. l Ekonomi Servisi Ağbal’ın açıklamaları öncesi dolar/TL 7.83’tü, sonra 7.76’ya kadar geriledi. Günü ise 7.81 seviyesinde tamamladı. Merkez Bankası Başkanı Naci Ağbal, swap işlemlerinin piyasa şartları elverdiği ölçüde 2021 yılı içinde kademeli azalabileceğini açıkladı. Biden gelmeden yapılan yaptırımlar endişe yarattı İş dünyasında ABD endişesi ABD’nin Türkiye’ye yönelik yeni yaptırımlar açıklaması, ticareti geliştirme adımları atan iş dünyasında endişe yarattı. Türkiye Amerikan İş Konseyi (TAİK) Başkanı Mehmet Ali Yalçındağ, ekonomik ilişkilerin olumsuz etkilenmemesi için iki ülke yetkililerinden sağduyu beklediklerini açıkladı. Yalçındağ, şunları söyledi: 4 Yaptırımların, Tu¨rkiye ile ABD arasındaki uzun ve köklu¨ ilişkiyi olumsuz etkilemesi ihtimalinden ötu¨ru¨ endişeliyiz. 4 Özellikle son yıllarda hızlanan ve gelişen ekonomik ilişkilerin bu durumdan ötu¨ru¨ gölgelenmemesi için tarafların gerekli özeni Mehmet Ali Yalçındağ göstereceklerini ummak istiyoruz. 4 Tu¨rkiye ve Amerikan hu¨ku¨metlerinin her iki toplumun çıkarlarını gözeterek ortadaki sorunlara sağlıklı bir çözu¨m getirebileceklerine inanıyoruz. 4 Zira iki u¨lke arasındaki 100 milyar ABD Doları ticaret hacmi hedefinin ve “Serbest Ticaret Antlaşması” idealinin gerçekleşebilmesi, samimi ve sağduyulu bir yaklaşımla olur. l Ekonomi Servisi Aşı sürecindeki belirsizlik ve refahtaki düşüş, turizmi zorlamayı sürdürecek ‘2021 daha zor geçecek’ Levent Çakıroğlu 300 MILYON DOLAR Arçelik, Japon Hitachi’yi aldı Arçelik, Japon Hitachi’nin ev aletleri biriminin yüzde 60’ı için anlaşmaya varıldığını duyurdu. Kamuyu Aydınlatma Platformu’na (KAP) yapılan açıklamada, Hitachi hisselerin yüzde 60’ı için işlem bedeli net nakit/ borç hariç ve tüm azınlık hakları dahil 300 milyon ABD Doları ödeneceği kaydedildi. Arçelik’in açıklamasında, mart ayında biten mali yılda 3 bin 800 personele sahip Hitachi GLS’nin 1 milyar dolar ciro yaptığı ve 70 milyon dolar FAVÖK elde ettiği kaydedildi. Arçelik böylelikle 10. küresel markayı bünyesine katmış oldu. Koç Holding Üst Yöneticisi (CEO) Levent Çakıroğlu, bu yatırımı Koç topluluğunun küresel büyüme yolculuğundaki stratejik bir hamle olarak gördüklerini söyledi. 2009’da Alman Grundig markasını tamamen satın alan Arçelik’in bünyesinde 12 marka bulunuyor. 2020 EKIM’DE Konutta yıllık yüzde 29.2 zam Merkez Bankası’nın (TCMB) konut fiyat endeksi verilerine göre, fiyatlar 2020 Ekim’de aylık bazda yüzde 2.2, yıllık bazda ise nominal olarak yüzde 29.2, reel olarak yüzde 15.5 arttı. 2020 Ekim’de, bir önceki aya göre İstanbul, Ankara ve İzmir’deki fiyatlar sırasıyla yüzde 2.5, 1.9 ve 1.6 yükseldi. Fiyatlar yıllık bazda ise yine sırasıyla yüzde 27.3, 29.1 ve 28.9 arttı. l Ekonomi Servisi YEMEIÇMEDE EN BÜYÜK MAĞDUR ÇALIŞANLAR Salgının ikinci dalgasında tekrar kapanmak zorunda kalan yemeiçme sektöründe en büyük mağduriyeti çalışanlar yaşıyor. Sektörde 40’a yakın şubesi, dört markası, 2 bin 200 kişi çalıştıran Happy Moon’s’un yönetim kurulu başkanı Hüseyin Aymutlu, sektörde büyük bir istihdam sorunu yaşandığını belirterek “2.5 milyona yakın çalışan zor durumda” dedi. Mart ayında ilk kapanma yaşandığında daha toleranslı olduklarını söyleyen Aymutlu, “Çünkü sağlık ve hayatta kalmak önceliğimizdi. Ancak ikinci kapanmaya hazırlıksız yakalandık. Nasıl ayakta kalacağımızı, borçlarımızı nasıl ödeyeceğimizi ve gelirlerimizi nasıl artıracağımızı daha fazla düşünür olduk” diye konuştu. ‘İflaslar patlar’ Sektörün ocak ayına kadar dayanma gücü kaldığını kapanma marta uzarsa birçok işletmenin iflas edeceğini ekleyen Aymutlu şunları söyledi: 4 Çalışanlarımız kısa çalışma ödeneğinden faydalansa da aldıkları 14001500 TL ile aylarca geçinmeleri çok zor. Maaş + bahşişle bile icra takibine düşen personel bu sürecin en büyük mağduru. 4 Yüksek kiralar ödediğimiz için yeni açıklanan destek ve teşvikler sektörün geneline yarasa da bize yansıması az olur tabii. l Ekonomi Servisi Turizm sektörü 2021 için Ruslara umut bağlarken Rusya Tur Operatörleri Birliği’nden “2021, 2020’den daha zor olacak” mesajı geldi. Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB) Başkanı Firuz Bağlıkaya, 2021 turizm sezonu öncesinde yaşanan sorunlar, çözüm önerileri, beklenti ve öngörüleri görüşmek üzere Rusya Tur Operatörleri Birliği (ATOR) Başkanı Maya Lomidze ile görüntülü bir toplantı yaptı. Refah azaldı Lomidze, 2021 öngörülerine ilişkin Bağlıkaya’ya şunları söyledi: “Pandemi ilkbahar ve yaz aylarında azalırsa, Türkiye’de PCR tetkiki istenmezse, ülkeniz önümüzdeki yaz sezonunda bir numara olabilir. Her şey yolunda giderse ve yaz sezonu mayıs ayında başlarsa Türkiye’de Rus turist sayısı 2020 yaz sezonuna göre yüzde 2025 artar. Çünkü Rus turistler Türkiye’yi çok seviyor. Ancak aşı süreci başlasa da belirsizlik devam ediyor, ekonomik ve finansal şartlardan dolayı refah düzeyi düştü. 2021’in 2020’den zorlu geçeceğini düşünüyoruz.” Öte yandan bu yıl Rusya’dan yurtdışına yönelik taleplerin yüzde 70 düştüğünü aktaran Lomidze, 2020’de Rus tur operatörleri için ilk 10 destinasyon arasında Türkiye’nin ilk sırada olduğunu söyledi. Bağlıkaya ise “Bu yıl 2 milyon Rus turisti ağırladık. Umarım en kısa sürede 2019 rakamlarını yeniden yakalarız” diye konuştu. l Ekonomi Servisi Berat Albayrak’ın istifası sonrası kamuya ait sigorta şirketlerinde değişim Türkiye Sigorta’da yönetim depremi SERHAT ALİGİL Kamu sigorta şirketlerinin kısa süre önce birleştirilmesiyle kurulan ve 1 Eylül’de resmen faaliyete geçen Türkiye Sigorta ve Türkiye Hayat Emeklilik’te üst yönetim depremi yaşandı. Kamuyu Aydınlatma Platformu’ndaki (KAP) açıklamaya göre 9 Temmuz’da Türkiye Sigorta (Ziraat Sigorta, Halk Sigorta, Güneş Sigorta) Genel Müdürü olan Alper Karayazgan ile genel müdür yardımcıları Atakan Bektaş, Emre Bayram ve Hakan Muştu görevlerinden ayrıldı ve danışman kadrosuna atandı. Yönetim kurulu başkanı ve icra kurulu başkanı Atilla Benli genel müdürlük görevini de üstlendi. Ancak yine 9 Temmuz’da kurulan “İcra Kurulu” kaldırıldı. Genel müdür yardımcılıklarına da atamalar yapıldı. BES tarafı da değişti Diğer açıklamalara göre Benli, Türkiye Hayat Emeklilik (Ziraat Emeklilik, Halk Emeklilik, Vakıf Emeklilik) Genel Müdürü de oldu. Bu şirketin genel müdürü Cenk Kurt da danışman yapıldı. Genel müdür yardımcılarından Faruk Gökçen ise görevinden ayrıldı. Açıklamalarda “üst yönetimde yalınlaşma ve verimlilik” vurgusu yapılırken sigorta kulislerinde konuşulanlara göre bu değişim, Berat Albayrak’ın Hazine ve Maliye Bakanlığı’ndan istifası sonrası onun ekibi olarak nitelenen isimlerin aktif görevden alınması olarak değerlendiriliyor. Benzer gelişmelerin devam etmesi de bekleniyor. ABD’de faşizm sokağa indi Hitler, iktidara geldiğinde “Şimdi gerçek yüzü ortaya çıkacak. Bir daha seçim kazanamaz” diye düşünenleri, bildiğiniz gibi tarih acı biçimde yalanladı. Şimdi benzer bir yaklaşım, ABD’de Demokratik Parti saflarında, liberal entelijansiya arasında şekilleniyor: “Trump seçimleri kaybetti, artık giderek etkisini kaybedecektir.” Tarih, bu iyimser saptamayı da yalanlayacak gibi görünüyor. Faşist hareket dağılmıyor Trump, hiçbir kanıt ileri süremeden “seçimleri çaldılar” demeye devam ediyor. İddialarını 50’den fazla yerel mahkeme reddetti; bugünleri düşünerek muhafazakâr hâkimlerle doldurduğu Yüksek Hâkimler Kurulu, önüne getirilen iddiaları, Trump ve taraftarlarının beklentilerinin aksine değerlendirmeye almadı. Böylece seçim sonuçlarını değiştirmenin yasal yolları kapandı. Pazartesi günü “seçici delegeler” oylarını, hiç fire vermeden kullandı ve Biden’ın başkanlığı kesinleşti. Senato karar verirse seçim sonuçlarını iptal edebiliyor. Ancak Cumhuriyetçi Parti’de (GOP) çoğunluğu Trump’tan korkuyor olsa da darbe anlamına gelecek bir kararın Senato’dan geçme olasılığı yok. ABD’de yeni başkanı seçen süreç, hukuki ve idari açıdan fiilen tamamlandı. Ancak bu durum, faşist hareketi zayıflatmak bir yana, kararlılığını artırmışa benziyor. Trump da “Kimin cesur olduğu şimdi belli olacak”, “Ülkemizi gayri meşru bir başkana bırakmayacağız” gibi Twitter mesajları atmaya devam ediyor. Faşist gruplar, bir süredir, Arizona, Colorado, Georgia, Kentucky, Minnesota, Vermont Wisconsin gibi birçok eyalette sokak gösterileri düzenliyor, seçim görevlilerini, yerel yönetim temsilcilerini, CumhuriyetçiDemokrat ayrımı yapmadan taciz ediyor, sık sık ölümle tehdit ediyorlar. Pensilvanya Senato çoğunluk grubu başkanı Cumhuriyetçi Kim Ward, The New York Times’a verdiği bir demeçte, “Seçim sonuçlarını iptal etme çabalarına destek vermezsem evimi bombalayacaklar” diyormuş. Birçok yerde GOP liderleri, bu baskı ve taciz olaylarını destekliyor. Geçen salı günü, Arizona GOP, resmi Twitter hesabından taraftarına soruyordu: “Seçim sonuçlarını değiştirmek için canınızı vermeye hazır mısınız?” Trump da “yangına körükle gidiyor”. Cumartesi günü Proudboys adlı faşist grubun lideri, Beyaz Saray’ın içinde çektiği “selfie”leri paylaşıyor, oraya davetli olarak gittiğini iddia ediyordu. O sırada Proudboys militanları Washington sokaklarında, antifaşist güçlerle, polisle çatışıyordu. Çatışmalarda dört kişi bıçakla ağır yaralanmış, iki polis hastanelik olmuş. Bir AntiFa taraftarı Proudboys saflarından açılan ateşle yaralanmış. Çatışmalar başlamadan az önce Trump, Proudboys kalabalığının üzerinden iki kez helikopterle geçerek bir anlamda onları selamlamış. Proudboys tek örnek değil. Çok parçalı faşist hareketin, açıkça Nazi Partisi ve SS grubu kurmayı, ırk temelli soykırımı amaçlayan kesimleri, Tanrıdin için savaştığına inananlar da dahil Trump etrafından toplanıyor. GOP de artık, Trump’ın etkisi altına girmiş görünüyor; taraftarlarının yüzde 70’i hâlâ Demokratların seçimleri çaldığını iddia ediyor. Kısacası ABD’de “süreç olarak faşizm” içinde, tipik biçimde partihareketlider birleşiyor, “seçimleri çaldılar”, “sırtımızdan bıçakladılar” inancıyla 2022 ara seçimlerine ve 2024 başkanlık seçimlerine hazırlanmaya başlıyor. İki eğilim bu sürecin hızlanacağını düşündürüyor. Birincisi, Biden’ın GOP’nin son durumunu anlamakta zorlandığı, ılımlı (ama çokkültürlü) bir hükümet kurarak hem kendi soluyla hem de GOP ile uzlaşmaya çalışırken, militan bir GOP’ye çarptıkça zaman kaybedeceği anlaşılıyor. İkinci trend de ABD ekonomisinden kaynaklanıyor. Financial Times’ta ayrıntılı bir araştırma küçük işletmelerin, Covid19 krizi içinde, büyük ve orta boy işletmelere kıyasla çok daha ciddi bir “kredi daralması” sorunu yaşadıklarını, işletmelerini ayakta tutacak, ev, dükkân ipoteklerini daha ucuz krediyle yenileme olanağı bulamadıklarını aktarıyordu. Merkez Bankası’nın genişlemeci politikalarının etkileri yukarıdakilerle (faşist hareketin her fırsatta hedef gösterdiği kesimle) sınırlı kalmış, aşağıya kadar sızamamış. Önümüzdeki dönemde parlamentodaki kutuplaşma, huzursuz ve umutsuz küçük çaplı kapitalistlerin öfkesi, faşist hareketin gelişmesine yardımcı olacak.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle