02 Haziran 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
4 11 ARALIK 2020 CUMA HABER AKP’Lİ AYDOĞDU, TUTANAĞA GEÇEN SÖZLERİNİ KABUL ETMEDİ Baskı geldi cihane virüs bahane Çok garip bir durumdayız. Toplumun özgürlükler ve demokrasi konusunda duyarlılığı ile bilinen birçok kesimi korona salgınına karşı daha kapsamlı yasaklar istiyor, hatta bu konuda yalvarıyor, dayatmacılığıyla maruf iktidar da yasaklardan kaçınıyor. Doğrusu pek sık rastlanan bir görüntü değil. Covid19 salgınına karşı etkin mücadele yürütemeyen Türkiye’nin, yeterli önlemlerin alınamaması, kararlaştırılan yetersiz önlemlerin de uygulanamaması yüzünden durumu çok vahim. AKP’nin, uzun süredir felakete dönüşmesi beklenen talan ve yağma ekonomisinin etkilerinin kriz olarak karşımıza çıktığı zaman ile pandeminin üst üste gelmesi, salgının toplumda daha büyük tepki birikimleri oluşturmasına yol açtı. Kara gün akçası olmayan kasası tamtakır, umarsız AKP, Covid19 konusunda alınması gereken önlemleri bilse de talan kurbanı toplumun tepkisinden korktuğundan zorlayıcı önlemlerden kaçınıyor. HHH Ama AKP’nin, açmazının ürünü olan umarsızlığı kimseyi kandırmasın! İktidar kendi yağma ve talan ekonomisinin devası olduğu ileri sürülen acı reçeteyi yuttururken, kendi totaliter yapısına uyan yöntemleri çokça kullanacak; topluma, salgınla ilgisi olmayan, kendi saplantısının ürünü yasaklarını dayatacaktır. Nitekim, kendi ekonomik politikasının bir sonucu olan büyük bunalımı pandemiye bağlamaya çalışan gerçekdışı açıklamaları son zamanlarda iyice artırmış olan iktidar, son olarak hafta sonu sokağa çıkma kısıtlamalarına bir de kendi gönlünden kopan alkollü içki satış yasağını da ekleyivermiştir. Bu yasaklama AKP’nin totaliter yapısının doğal sonucudur. Topluma kendi siyasal ve ekonomik çıkarları doğrultusundaki sultasını kabul ettirmeyi amaçlayan, dediğim dedik otoriter rejimler siyasal baskılarının yanı sıra genelde, kişiye özel bir özel yaşam alanı bırakırlar. O kişinin, iktidarın otoritesini tartışma konusu etmediği sürece lütuf olarak dokunulmayan özel özgürlük alanıdır. HHH Buna karşılık bireyden yalnızca siyasal alanda kendisine boyun eğmesini istemekle yetinmeyen, onun nasıl giyinmesi, nasıl düşünmesi, özel yaşamında nasıl davranması gerektiğini egemen gücün belirlediği, bireyin yaşamının beşikten mezara bütün evrelerinde mutlak bir denetim altında tutulduğu bütün totaliter rejimlerde olduğu gibi AKP sultasında da bireye bırakılmış böyle bir özel serbestlik alanı yoktur. Totaliter rejimler sadece siyasi olarak boyun eğen, kamu yaşamının nasıl olması gerektiğini belirleyen alana karışmayan “uysal” bireyle yetinmez. O aynı zamanda, hep birbirleri gibi düşünen, hisseden, algılayan, davranan, aynı tornadan çıkmış, bireyliği kaybolmuş yaratıklar ister ve bunu gerçekleştirmek için de yaşamın her alanına ve anına müdahale eder. Yalnızca otoriter olmanın da ötesinde, kulun yaşamının her anını denetim altında tutmak isteyen totaliter rejimin peşinde olan AKP, cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi ile bunu başarmıştır. Bu sistem, tarikat ve cemaatlerin sıkı denetimi altında tutulan, imam hatip kadroları ve mezunlarıyla imamlaştırılmış Milli Eğitim’in beslediği tabanda mahalle baskısı ile düzeni sağlar. Mahalle muhtarı, taban ile devlet arasındaki aktarma kayışıdır. Mahalle bekçisi, sistemin kolluk gücünü oluşturur. Böylesi bir düzen elbetteki yasaklarını dayatırken, buyruklarını pandemiye karşı önlemler çerçevesinde sokuşturma fırsatını kaçırmayacaktır. Nitekim kaçırmamıştır da. İşte alkollü içki satışı yasağı bu kendi yasaklarını pandemi bahanesiyle topluma sokuşturma eyleminin bir örneğidir. Arkasından başkalarının da geleceğinden şüpheniz olmasın! Bol pandemi bahaneli yasaklı günler yakındır. Karşılaşınca, şaşırmayın! Laiklik karşıtı sözler TBMM Genel Kurulu’nda AKP’li Cengiz Aydoğdu’nun, “Şeriat bizim hukukumuzdur” sözleri tartışma yarattı. Eski Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk, açıklamaları, “laik cumhuriyeSEFA UYAR te karşı çıkış” olarak nitelendirerek, “Bu; anayasaya, milletvekillerinin içtikleri anda, Türkiye Cumhuriyeti’nin laik niteliğine aykırı bir görüş. Bunu din istismarının yeni bir yöntemi olarak görüyorum” dedi. TBMM Genel Kurulu’nda süren bütçe görüşmeleri sırasında söz alan AKP Aksaray Milletvekili Cengiz Aydoğdu, “Şeriat her şeyin üzerindedir, yani hukuk her şeyin üzerindedir. Şeriat kelimesinden korkarız. Şeriat bizim hukukumuzdur” dedi. Aydoğdu’nun sözleri Meclis’te tartışma yarattı. Aydoğdu, tepkiler üzerine tutanağa geçen sözlerini reddederek, “Şeriat bizim Cengiz Aydoğdu AKP’li Aydoğdu’nun, “Şeriat bizim hukukumuzdur” sözleri tepki çekti. Eski Adalet Bakanı Türk, “Bu; anayasaya, milletvekillerinin içtikleri anda, Türkiye Cumhuriyeti’nin laik niteliğine aykırı bir görüş” dedi. Hikmet Sami Türk hukukumuzdur demedim” ifadelerini kullandı. ‘Ant ile bağdaşmıyor’ Cumhuriyet’e konuşan eski Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk, Türkiye Cumhuriyeti’nin laik temellere dayalı bir hukuk sistemine sahip olduğunu, Türk Medeni Yasası’nın da bu temelde hazırlandığını, yürürlüğe konduğunu ve uygulandığını belirterek, “Şeriat hukuku, dini temellere dayandığı için Türkiye Cumhuriyeti’nin laik niteliği ile bağdaşmaz. Anayasamıza göre Türkiye Cumhuriyeti’nin laik niteliği, onun değiştirilemez, değiştirilmesi teklif dahi edilemez niteliklerinden” dedi. “Türkiye Cumhuriyeti, yeni Türk Medeni Yasası’nı yaparken, tanrıdan gelen değişmez nitelikteki kurallar yerine insanlar tarafından çağın anlayışına, toplumun gereksinmelerine uygun hukuk kuralları ile insanlar arasındaki ilişkileri düzenleme ve gerektiği zaman değiştirip yeni düzenlemeler yapma yoluna gitmiştir” diyen Türk, “Bu milletvekilinin söylediği sözün hiçbir geçerliliği yoktur. Bunu laik cumhuriyete karşı bir çıkış olarak nitelendiriyorum” görüşünü dile getirdi. Bu açıklamaların, milletvekillerinin göreve başlarken “laik cumhuriyete ve Atatürk ilke ve inkılaplarına bağlı kalacaklarına namusları ve şerefleri üzerine içtikleri ant ile de bağdaşmadığını” vurgulayan Türk, kürsü dokunulmazlığına da işaret ederek, “Bu; anayasaya, milletvekillerinin içtikleri anda, Türkiye Cumhuriyeti’nin laik niteliğine aykırı bir görüş. Bunu din istismarının yeni bir yöntemi olarak görüyorum” ifadelerini kullandı. ‘Talihsiz bir açıklama’ AKP’ye, laik cumhuriyete aykırı fiiller nedeniyle kapatma davası açıldığını anımsatan Türk, “Partinin tümüne mal edilebilir bir görüş haline gelirse, bu parti kapatılmasına kadar gidebilir. Bunu o milletvekilinin talihsiz bir açıklaması olarak görüyorum. Aralarında bu görüşe eğilimli olan başka insanların da olduğu zaman zaman ortaya atılan görüşlerden anlaşılabiliyor. Milletvekillerini, Türkiye Cumhuriyeti’nin laik niteliğine ve anayasa gereğince içtikleri anda uygun davranmaya davet ediyorum” çağrısında bulundu. l ANKARA ‘ÖNCE ÜRET SONRA HİBE ET’ TEPKİSİ Almanya’da CHP GENEL BAŞKAN YARDIMCISI AÇIKEL: Tunus’a 5 milyon Aleviliğe Cumhur İttifakı dolarlık hibe resmi statü yüzde 45’e düştü Türkiye, koronavirüs salgınıyla mücade500 kutu Favipiravir ilacı, KKTC’ye de 200 kutu le desteği için Tunus’a Favipiravir ilacı ile 5 bin 5 milyon dolar hibe et adet Prevenar 13 ve 500 ti. Ayrıca Nijer, Nijerya, adet PPV 23 aşıları (grip Kongo ve KKTC’ye de so ve zatürree aşıları) hibe lunum cihazı ve korona edilmesi kararlaştırıldı. virüs tedavisinde kullanı Anlaşmalarda hibelerin, lan ilaç hibesi yapıldı. “dostluk ve iyiniyet jesSağlık Bakan Yardımcı ti” olarak yapıldığı hüksı Emin Alp Meşe ile hibe mü yer aldı. yapılan ülkelerin Ankara’daki büyükelçileri ara‘Haciz kalkardı’ sında imzalanan ve Res Tarım sektöründe önmi Gazete’nin dünkü sa de gelen uzman gazeteyısında yayımlanan mil ci Ali Ekber Yıldırım sosletlerararası anlaşmalar yal medyadan paylaştığı la Türkiye, 5 ülkeye daha mesajda, Tunus’a 5 milkoronavirüs yardımı yap yon dolarlık hibe ile çifttı. 13 Kasım’da imzala çilerin traktör ve hayvannan anlaşmayla 5 milyon larına gelen tüm hacizledoların “koronavirüsle rin kaldırılabileceğini bemücadeleye destek olun lirtti. Yıldırım, “Yüzde 70’i ması amacıyla” Tunus’a bulan yem zammına rağhibe edilmesi kararlaş men 13 aydır artırılmatırıldı. Diğer anlaşma yan çiğ süt fiyatı artırılırlarla da Nijer’e 1 adet, dı. Üretim olursa Tunus’a Kongo’ya 2 adet ventila da başka ülkelere de hitör, Nijerya’ya 10 bin ku be veririz” dedi. tu Hidroksiklorin ve 2 bin l ANKARA/Cumhuriyet Türkiyeli göçmen nüfusun en yoğun olarak yaşadığı Almanya’nın Kuzey RenVestfalya (NRW) eyaleti Alevilik ile ilgili tarihi bir karara imza attı. Alevilik, Kuzey RenVestfalya Eyaleti Parlamentosu tarafından bir inanç toplumu olarak en üst seviyede tanındı. Kuzey RenVestfalya eyaletinde cemevleri, kiliseler ile eşit statüde temsil edilecek. Alevilik diğer din ve inanç grupları gibi eşit haklara sahip olacak ve Alevilerin hakları, Alman devletinin güvencesi altında olacak. NRW’nin aldığı bu karar diğer eyaletler için de örnek teşkil edebilecek. Alevilik inancı bu kararla birlikte Almanya’da kurumsal bir kimliğe sahip olacak. Karar, NRW eyalet parlamentosu tarafından kabul edildikten sonra Almanya Alevi Birliği Federasyonu (AABF) temsilcileri tarafından parlamento önünde basın açıklaması ile duyuruldu. “Aleviler tarihi bir gün yaşıyor” diyen AABK Eşit Başkanı Hüseyin Mat, şunları kaydetti: “Artık kamu kurumu olduk. Yani Almanya’daki Katolik, Ortodoks, Protestan kiliselerinin anayasal olarak hangi hakları ve yetkileri varsa Aleviler de aynı haklara sahiptir. Alevilerin hakları, bundan böyle Alman devletinin güvencesinde olacak. Bu karar Alevi hareketi için onurdur.” l Haber Merkezi MAHMUT LICALI CHP Genel Başkan Yardımcısı Fethi Açıkel, Cumhur İttifakı’nın hiçbir kamuoyu yoklaması ve ankette yüzde 45 bandını geçemediğini vurguladı. Bilim Platformu ve ArGe’den sorumlu CHP Genel Başkan Yardımcısı Fethi Açıkel, gazetemize son dönemde yapılan kamuoyu araştırmaları hakkında değerlendirmelerde bulundu. Türkiye’nin tek adam rejiminin kötü yönetimi yüzünden hak etmediği derin bir buhran yaşadığına dikkat çeken Açıkel, “Saray mevcut Covid19 krizine ve derinleşen sosyal ve ekonomik krize çare olmaktan çok uzak, hiçbir inandırıcılığı olmayan yapay gündemlerle ve samimiyetten uzak reform söylemleriyle yurttaşlarımızı oyalamaya çalışıyor” diye konuştu. Açıkel, son dönemde gerçekleştirilen güvenilir tüm kamuoyu araştırmalarında Cumhur İttifakı’nın oyunun yüzde 45 bandına düştüğünü ifade ederek, “Derin buhrandan ötürü, Cumhur İttifakı’nın 56 puana yakın kaybı olduğunu görüyoruz. Millet İttifakı ve diğer siyasi partilerin oy toplamı ise yüzde 50’in üzerinde. Aradaki 56 puanlık fark kapanmıyor, aksine açılıyor” değerlendirmesinde bulundu. Açıkel, yapılan kamuoyu araştırmalarında özellikle Cumhur İttifakı’na oy veren dindar, muhafazakâr, milliyetçi ve Kürt seçmen gruplarında kararsız seçmenlerin yükselişte olduğuna dikkat çekti. l ANKARA DAYANIŞMA Basın İlan Kurumu’nun belgel haberler neden yle Cumhur yet Gazetes ’ne uyguladığı resm lan kısıtlamasını kınıyoruz. Basın özgürlüğünü yok sayan kararı protesto ed yoruz. Haber alma özgürlüğümüz ç n C’ n yanındayız. DİYARBAKIR MAARİF KOLEJİ 1972 MEZUNLARI DAYANIŞMA Basın İlan Kurumu’nun belgel haberler neden yle Cumhur yet Gazetes ’ne uyguladığı resm lan kısıtlamasını kınıyorum. Basın özgürlüğünü yok sayan kararı protesto ed yorum. Haber alma özgürlüğüm ç n C’ n yanındayım. 1942'den beri Cumhuriyet okuyan ERDOĞAN KARAKÜÇÜK İstanbul Barosu’ndan Emekli Avukat DAYANIŞMA Basın İlan Kurumu’nun belgel haberler neden yle Cumhur yet Gazetes ’ne uyguladığı resm lan kısıtlamasını kınıyoruz. Basın özgürlüğünü yok sayan kararı protesto ed yoruz. Haber alma özgürlüğümüz ç n C’ n yanındayız. KULELİ 79 DAYANIŞMA Basın İlan Kurumu’nun belgel haberler neden yle Cumhur yet Gazetes ’ne uyguladığı resm lan kısıtlamasını kınıyoruz. Basın özgürlüğünü yok sayan kararı protesto ed yoruz. Haber alma özgürlüğümüz ç n C’ n yanındayız. Yolu bir şekilde ODTÜ Gaziantep Kampüsünden geçenler
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle