02 Haziran 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
HABER 3 11 ARALIK 2020 CUMA 60/1 7 0 90/2 0 0 20/1 1 0 90/1 6 0 60/1 6 0 30/8 0 50/3 0 40/1 4 0 100/1 8 0 20/1 2 0 40/1 1 0 170/1 3 0 30/0 0 200/1 2 0 90/6 0 50/ 1 0 0 70/4 0 100/1 0 50/ 1 0 120/6 0 80/0 0 120/6 0 IMAMOĞLU: RAKAMLARDA DÜŞÜŞ YOK 3 haftalık tam kapanma İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, önceki akşam kentte görev yapan 32 ilçe belediye başkanı ile Covid19 gündemli toplantıda bir araya geldi. Toplantıda belediye başkanları ile İstanbul’daki günlük ölüm sayılarını paylaşan İmamoğlu, 3 haftalık “tam kapanma” tavsiyesini yineledi. İmamoğlu, “Bugün, şu saate kadar 437 definimiz var; 204’ü salgın hastalıktan. Yaklaşık bir aydır 400’lü rakamlarla defin yapıyoruz; bu hiç düşmedi. Kısıtlamalarda üçüncü haftaya girdik. Bir miktar esneme oluyor rakamlarda ama aşağıya düşüş yok. Danışma Kurulumuz, bugün yaptığı toplantıda da tam kapanmayı şart koşuyor. 3 hafta öneriyorlar; olmazsa iki haftanın da olumlu sonuçlar verebileceğinden bahsediliyor” dedi. l Haber Merkezi ‘Ölüm sayıları 4180binsağlık çalışanı virüse yakalandı. 4 Hastanelerin normal tutarlı değil’ servislerindede virüs var. 4 Başka SARP bulaşıcı SAĞKAL hastalık mı var? Sağlık meslek örgütleri, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın açıkladığı “ölüm sayılarında tutarlılık olmadığına” dikkat çekti. İzmir Tabip Odası Başkanı Lütfi Çamlı, Koca’nın önceki gün ilk defa toplam vakanın 1.5 milyonun üzerinde olduğunu söylemesine ilişkin, “Bizim tahminlerimize göre de 1.82 milyon civarında vaka var. Tabii saptamayan vakalarla da hasta sayısı çok daha yüksek” dedi. Çamlı, “Toplumun en az yüzde 65’inin aşılanması gerekiyor. İki doz aşı ihtiyacı olacağını düşünürsek şu anda Türkiye’nin ortalama 120 milyona yakın doza ihtiyacı var. Oysa 50 milyonluk bir anlaşma konuşuluyor” ifadelerini kullandı. İstanbul Tabip Odası Genel Sekreteri Osman Küçükosmanoğlu ise ölü sayılarındaki tartışmaları değerlendirdi. “Bakanın ölü sayıları konusunda tutarlılığı yok” diyen Küçükosmanoğlu, “Bakan bulaşıcı hastalıkların hepsinin Covid19 olmadığını söylüyor. O zaman Türkiye’de Covid19 dışında bir bulaşıcı hastalık olmalı. Toplantıda bir slayt gösterdi. Diğer bulaşıcı hastalıklar diye bir listesi vardı ama kendisi de herhalde inanmadı ki bu slaytı hemen kaldırdı. Slaytta ‘Batı Nil Ateşi’ gibi garip, yılda 12 vaka görülen hastalıklar vardı. Büyükşehir belediyelerinin paylaştığı sayıların doğru olduğunu, aldığımız verilerden görüyoruz” dedi. Sağlıkçı beslenemiyor, dinlenemiyor Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası Ankara Şubesi Başkanı Kubilay Yalçınkaya da 120 binin üzerinde sağlık çalışanının virüse yakalanmasını değerlendirerek “Günlük son iki ayda vaka sayısı ortalama 1350. Bizim tespitlerimize göre 180 bin ve 200 bin arasında sağlık çalışanı virüse yakalandı. Tahminimiz, bakan taşrada ve özel sektördeki verileri tam olarak alamıyor” dedi. Yalçınkaya, şunları kaydetti: “Sağlık emekçilerinin beslenme ve dinlenme hakları engellendi ve enfeksiyonun önüne atıldı. Ekmek arası peynirle sağlıkçıların beslenmesi sağlanmaya çalışılıyor. Bakanlık ‘Vücut direncini yüksek tutun, dinlenin’ diyor ama izinlerimizi gasp ediyor. Sağlıkçılarımızda yılgınlık arttı. Virüs toplumda da yaygın durumda. Normal servise gelen birine sağlıkçılar müdahale ediyor, sonra müdahale ettiği hasta kovidli çıkıyor. Bu nedenle normal servisin de koruyucu ekipmanı artırılmalı.” Ankara Tabip Odası Başkanı Ali Karakoç ise açıklanan toplam vaka sayılarına ilişkin “Ne yazık ki vaka sayıları konusunda haklı çıktık. Biz vaka sayılarını açıklarken ‘hainlikle’ suçlanıyorduk. Şimdi Sağlık Bakanlığı da bizim sayılarımızı açıklamaya başladı. Şimdi MHP Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli’ye de bu sayıları nasıl yorumladığını sormamız gerekiyor” dedi. l ANKARA Bir devlet nasıl felç edilir? T ürkiye Cumhuriyeti, Milli Görüş ve Müslüman Kardeşler ideolojisi tarafından tuzağa düşürüldü ve kötürüm edildi. Bütün demokratik ülkelerde siyasal partiler devletin kurucu ideolojisi (statükosu) sınırları içinde ve mevcut anayasasına göre kurulurlar; bu koşulla da iktidara gelirler ve statükoyu korurlar. Sadece komünist partiler statükoyu değiştirmek isterler; bu nedenle illegal idiler. İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra Avrupa’da birçok komünist partisi “proletarya diktatörlüğü” doktrininden vazgeçip statükoyu kabul etti. 2020 yılının aralık ayında, Polonya Adalet Bakanlığı Polonya Komünist Partisi’ni devrimci olduğu için kapatmak istiyor. Türkiye’de kurulan bütün Milli Görüş partileri komünist partilere benzerler; “proletarya diktatörlüğü” yerine “İslami devlet” doktrinini koymuşlardır. HHH Bir önceki yazımda yazdığım gibi Milli Görüş’ün dört partisi Anayasa Mahkemesi tarafından kapatılmıştı. Bir durum değerlendirmesi yapan AKP kurucuları, Milli Görüş gömleğini çıkardıklarını ilan ettiler. Bu, bir komünist partisinin proletarya diktatörlüğünden vazgeçtiğini ilan etmesinden farksızdı. İslamcı deyişiyle bir “takıyye” idi. Belki de akıl hocası olan ABD, Avrupa Birliği dışarıda; içerde liberal solcular, İkinci Cumhuriyetçiler, gardırop demokratları, yeminli antikemalistler ve Cumhuriyete karşı bireysel ya da ailevi kuyruk acısı olanlar bu tuzağa düştüler ya da gönüllü ahmaklık sundular. Fethullah cemaatinin katkısını ayrı tutalım. AKP bu rüzgârı arkasına alarak beklenmedik bir şekilde iktidara geldi. Daha önce de yazdığım gibi, taa 2001 yılında bu oyunu topluma ihbar ettim ve kim bilir kaç kez “Milli Görüş gömlek değil gergedan derisidir” diye yazdım. HHH Bugün geriye doğru baktığım zaman uygulanan senaryonun bir ustanın eseri olduğunu düşünüyorum. Başlangıçta, Cumhurbaşkanı A.N. Sezer yüzünden senaryo uygulanamadı ama denendi. Abdullah Gül cumhurbaşkanı olunca “yönetmen” kameraya “çekim” komutu verdi. İlk hedef “Yargı Erki”ni esir almak idi. Hedef, Cumhuriyetin koruyucu kaleleri olan Anayasa Mahkemesi, Danıştay, Yargıtay, Yüksek Hâkimler ve Savcılar Kurulu idi. Gerekli yasal engeller kaldırıldı ve yavaş yavaş üyeler değiştirildi. Önce üç kuvvetin “yargı” ayağı çökertildi, denetim ve karar engeli ortadan kaldırıldı. Bu, türlü şekilde, yasa değişimleri, atamalar ve referandumlarla sağlandı. HHH Tezgâh hazırdı artık: Cumhuriyetin üzerine oturduğu iki ayağa (laik okul ve Silahlı Kuvvetler) sıra gelebilirdi. Laik eğitim ve öğretimi yıkmak için önce Tevhidi Tedrisat Kanunu’nu (Öğrenim Birliği Yasası) işlemez hale getirmek gerekiyordu. Cumhuriyetin aydın ve çağdaş din adamı yetiştirmek için kurduğu imam hatip okul ve liselerine genel lise mezunlarının sahip olduğu haklar verilmeliydi: Yani üniversitenin bütün fakültelerine, hatta Harp Okulları’na girme hakkı darbesi... İmam hatiplerin meslekleri istila hareketini, imam vali, imam kaymakam, imam savcı, imam yargıç yetiştirmek suretiyle bürokrasiyi ele geçirme fesadını Mayıs 1994’te Varlık dergisinde yayımlanan “Pathemata Mathemata ! Evet, Acı Deneyimler Öğreticidir!” (1) başlıklı yazımda ihbar etmiştim. Bu konuda yazılan ilk yazıydı. Kartal İmam Hatip Lisesi örneğinde olduğu gibi bu okulların mezunları bütün meslekleri ele geçirerek liyakat sahibi olmadıkları görevlere getirilerek Cumhuriyetin temellerini çürüttüler. HHH İç Hizmet Kanunu tarafından Cumhuriyet rejimini korumakla görevli TSK’nin Ergenekon, Balyoz, Casusluk gibi fesatlı davalarla nasıl engelli duruma sokulduğunu, yerlerine darbeci olacak olan FETÖ’cülerin getirildiğini biliyoruz. Bu yakında sona eren davaların, iz sürme yerine iz silme yöntemini kullandığı iddia edilmekte... HHH Sıra geldi Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine, yani Necip Fazıl Kısakürek’ten feyz almış (!) mekteplilerin en büyük hayali olan Tek Adam rejimi de denen Başyücelik rejimine: Atı alanın Üsküdar’ı geçtiği türden,16 Nisan 2017 günü yapılan referandumla kabul edildi ve 9 Temmuz 2018 tarihinden itibaren uygulanmaya başlandı... Sezar’ı denetleyen bir Senato vardı, Osmanlı’nın bile Divan’ı vardı ama Başyüce’nin denetimsiz bir “Ortak Akıl”ı var. (1) Özdemir İnce, Tarih Bağışlamaz (Varlık Yayınları, 1994; Yazmasam Olmazdı, Doğan Kitap, 2004 DAYANIŞMA Emekçiler ölüyor Afyonkarahisar’da eczacılar İsmail Düzağaç ve Ömer Demir, Fethiye Devlet Hastanesi’nde temizlik personeli Bekir Kaya, İBB İstgüven AŞ’de güvenlik görevlisi Orhan Korkmaz, Kastamonu Bozkurt Devlet Hastanesi’nde güvenlik görevlisi Hakan Tekingül ve İskenderun Devlet Hastanesi’nde güvenlik görevlisi Ömer Faruk Bodur koronavirüs nedeniyle yaşamını yitirdi. l Haber Merkezi Yüzde 70 aşılanmalı Salgının bitmesi ya da yayılımın düşmesi için aşılamanın çok önemli olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Tayfun Uzbay, “Toplumun en az yüzde 70’ini etkili bir aşı ile buluşturmamız lazım. Aşı ne kadar çok insana ulaşırsa salgın o kadar etkili kontrol altına alınır” dedi. l Haber Merkezi Mahalle karantinada Kayseri Yahyalı’da 150 haneli Kapuzbaşı Mahallesi’nde 5 Aralık’ta kadınlar birlikte ekmek pişirdi. Hastaneye başvuran kadınlardan 72’sinin sonuçlarının pozitif çıktığı öğrenildi. Mahalle karantina altına alındı. l İHA İNDİRİMLİ VİRÜS Covid19 vaka sayılarının artarak ciddi seviyelere geldiği Bursa’da, yetkililerin uyarılarına karşın bir mağazanın önünde oluşan kuyruk dikkat çekti. Yeni açılan mağazanın indirimini duyan yurttaşlar, mağazaya akın ederken önünde kuyruk oluşturdu. l DHA SEDYE ÜZERINDE YATAK SIRASI CEMİL CİĞERİM Samsun Tabip Odası Başkan Dr. Funda Furtun kentteki durumu anlattı. Orta ve ağır vakalar için yatak ve servis sayılarının artırılmasına rağmen yetmediğini belirten Furtun, “Acillerde özellikle Eğitim Araştırma ve Gazi Devlet Hastanesi’nde yatış için yer bekleyen sedyede hastalar var. Bu dönem şehir dışı yoğun bakım sevkleri kapatıldı. Buna rağmen yoğun bakım yatağı için halen sıkıntı devam ediyor. Samsun ilinde artış hızı özel tedbirler gerektiriyor. Minimum 14 gün boyunca mülki idare yetkisinde azami kısıtlama tavsiye ediyoruz. Vaka sayıları fazla olduğu için hastalara ilaç ulaştırmada gecikmeler var” dedi. l SAMSUN 10 ARALIK Toplam 1 milyon PERŞEMBE 748 bin 567 vaka 206 BIN 202 30 BIN 424 5918 220 5232 20 MILYON 500 BIN 579 564 BIN 435 15 BIN 751 5943 %3.1 452 BIN 593 Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, sosyal medya hesabından dün ilk defa toplam vaka sayılarını açıkladı. Toplam 1 milyon 748 bin 567 vakanın olduğunu belirten Koca, “Tedbirlerin etkisini hissetmeye başladık” dedi. Türkiye dün açıklanan verilerle en çok vaka bulunan ülkeler sıralamasında sekizinci sıraya çıktı. Öte yandan Türkiye’de Faz3 çalışmaları kapsamında 12 şehirde 25 merkezde gönüllü yurttaşlar üzerinde uygulanan Çinli Sinovac firmasının CoronaVac aşısının 2’nci dozu, Diyarbakır’da yapılmaya başlandı. Gönüllülerde şu ana kadar herhangi bir yan etki görülmedi. l Haber Merkezi Basın İlan Kurumu’nun belgeli haberleri nedeniyle Cumhuriyet Gazetesi’ne uyguladığı resmi ilan kısıtlamasını kınıyoruz. Basın özgürlüğünü yok sayan kararı protesto ediyoruz. Haber alma özgürlüğümüz için C’in yanındayız. HACETTEPE TIP FAKÜLTESI 1981 MEZUNLARI
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle