16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
2 7 KASIM 2020 CUMARTESİ [email protected] OLAYLAR VE GÖRÜŞLER ? Aşı çalışmalarından neler beklenmeli “Faz 3” aşamasına gelmiş COVID19 aşı adaylarından en başta beklenen “Bu aşı işe yarıyor mu” sorusunu yanıtlayabilmesidir. Bir de henüz beklenemeyecek aşamalar vardır. PROF. DR. BEKIR S. KOCAZEYBEK İÜCERRAHPAŞA TIP FAKÜLTESİ, TIBBİ MİKROBİYOLOJİ ANABİLİM DALI ÖĞRETİM ÜYESİ COVID19 pandemisinin yayılımını durdurmak ve virüsün yüksek bulaşını engellemek için en ciddi çözümler, uygun maske kullanımı, en az 2 metre mesafe ve hijyen olsa da nihai çözüm aktif bağışıklık, yani aşılamadır. Sürü bağışıklığı kavramı, tüm toplumun yüzde 75’in üzerinde koruyucu antikorlara sahip olarak direnç kazanmasıdır. 10 aydır kimi ülkelerce (İngiltere, ABD, İsveç) önce savunulup sonra vazgeçilmek zorunda kalınan bu strateji, bilimsel olarak baştan beri zaten çok yanlıştı. Epidemiyoloji biliminin sürü/ toplum bağışıklığının kazanılması terimiyle tüm popülasyonun rutin aşılama yoluyla yüzde 75’lere varan bağışıklığı kastedilmektedir. COVID19 sendromuyla ilişkili nihai çözüm olarak kabul edilen mevcut aşı adaylarının yayımlanmış bilimsel verileriyle ilişkili beklentilerimizden mümkün olabilecekler veya beklentilerimizden mümkün olamayacaklar nelerdir? Bir aşıyı geliştirmede temel prensip, yan etki ve komplikasyonlarının olmamasının yanı sıra korunmada en ideal aşıdan beklenenlerden daha kalıcı/uzun dönemli ve etkin (yüzde 95’lerin üzerinde) bir bağışıklığı sağlayacak şekilde hümoral (antikor yanıtı) ve hücresel immün ya,ESBIRLEñTIROYNA ,&0ı"/,6,"5ó:"53046 »KD?KI@OÁJ©µ@J9GC9IÈ©,ÁÏC@©µ@J9GC9I©,ÁI@Ï@E@E©@CB©FOKEK©µÁCFHC9E©µKBC9©@O9JIFÏK eF;KBC9IÈEÈPÈE©>ÁC@?@D@EÁ©B9JBÈ©Ï9HC9I©µ@J9:ÈE©@e@E<ÁB@©:9IBF<K©FBKJ9I9B B9I9BJÁICÁI@E©ÏÁÏCÁE<@IDÁÏ@©@CÁ©BKBC9©FOKEKEK©<9?9©ÁHCÁE;ÁC@©:@I©?9CÁ©>ÁJ@IÁ;ÁBÏ@E@P 25 TL 15 TL 25 TL 15 TL 25 TL 15 TL ’vearan nıtı (T Helper1 uyarısı) uyarmasıdır. Aşılarda en çok aranılan çok ciddi enfeksiyöz, hastalık belirtilerine neden olmaksızın bağışıklık sağlamalarıdır. Ayrıca uygulama şekli (kas, deri içi, oral), uygulama dozu (1 ya da 3 ve Rapel/güçlendirici) ve doz aralıkları (21 gün, 1 ay veya 6 ay) da aranılmaktadır. Son veriler ne diyor? Acaba 30 Ekim 2020 itibarıyla 9’u “Faz 3” olan 143’ü klinik araştırma, 34’ü preklinik evrede olmak üzere yürütülen toplam 176 aşı çalışmasında tek hedef olan koruyucu ve nötralizan olduğu düşünülen antikorların eldesine dönük veriler ne durumda? Ayrıca COVID19 sendromu geçiren kişilerle ilgili yapılan antikor sentezinin niceliksel (Yeterli süre geçmediği için reenfeksiyonlardan koruyuculuğu bilinmiyor, literatürde biri Hollanda’da hayatını kaybetmiş reenfekte olan 23 olgu var.) yönleri, yani enfeksiyon sonrası gelişen antikorların zamana göre düzeylerini gösteren yayımlanmış veriler, bize hangi perspektifleri veriyor? 10 aylık pandemide COVID19 sendromu geçiren olgularda yapılan klinik/antikor çalışmalarıyla ilintili üç kohort çalışmasından İngiltere’de yapılanında, olguların sadece yüzde 60’ında, 3 haftada yüksek titreli antikorların geliştiği, ancak 3 ay sonra hızlıca düştüğü, mevcut antikorların 1/23 titreye indiği gösterilirken 30 bin 576 kişilik İzlanda kohortunda ise 4 ay sonra antikorların hızlıca düştüğü, yine İspanya’da 61 bin kişiyle yapılanında ise genellikle iyileşmenin erken döneminde antikorların negatifleştiği bildirilmiştir. Science’da ekim ayının son haftasında yayımlanan bir makalede ise 30 bin 82 hastanın büyük çoğunluğunun antikorlarının yaklaşık olarak 5 ay süresince stabil olarak kalıp daha sonra düşmeye başladığı bildirilmiştir. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’nde yaptığım COVID19 antikor test performans çalışmasında da az sayıda olguda benzer sonuçları gözlemledik. Aşı çalışmaları için olağan Aşı çalışmalarına (preklinik/In vitro ve hayvan deneyleri ile klinik/“Faz 12” evreleri) ilişkin en önemli hususlar, SARSCoV2 antijenlerine (özellikle Spike 12 antijenleri) karşı Invitro hücre kültürü ve hayvan deneylerinde nötralizan IgG antikorlarının belirli zamanlarda saptanması ve az sayıdaki COVID19 riskine sahip gönüllülerde tek doz veya iki doz aralıklı antikor yanıtının indüksiyonu ve titrelerinin belirlenmesi ve güvenlik olmuştur. Aşı çalışmalarında bu süreçlerin normal algoritması böyledir. Saygın Lancet Infectious Diseases dergisinde yeni çıkan bir değerlendirme ve ABD/Ulusal Alerji ve Enfeksiyon Hastalıklar Enstitüsü Direktörü Dr. Faucci’nin ile British Medical Journal’in yardımcı editörünün çalışmalarında da mevcut aşı adaylarının sadece hafif enfeksiyonların önlenmesine dönük olabileceği, ağır hastalık oranlarının düşürülmesine ilişkin etkinlik verilerini gösterebilecek tasarımda olmadıkları ileri sürülmüştür. Beklenmesi gerekenler “Faz 3” aşamasına gelmiş COVID19 aşı adaylarından en başta beklenen “Bu aşı işe yarıyor mu” sorusunu yanıtlayabilmesidir. Aşıların bulaşı azaltmaları, ciddi yan etki göstermemeleri, sağlık personelinde ve riskli gruplarda etkili olmaları çok önemlidir. Neden mi? Sağlık hizmetlerinin aksamaması ve bazı riskli grupların ölüm/case fatality rate (CFR) oranının artmaması ve tabii ki toplum sağlığı için R0 katsayısının 1’in üstüne çıkmaması için. Beklenmeyenler... “Faz 3” aşı adaylarından beklenmeyenler ise hastalığın şiddetini ve ölüm parametrelerini minimuma indirecek yeterli verilere sahip olmalarıdır. Ayrıca bu aşıların tekrarlayıcı enfeksiyonlardan koruyup koruyamayacağı bilinmemektedir. Ayrıca aşının artmış solunum yolu hastalığı ve ciddi yan etkileri ile ilgili risk oranı verileridir. Bunun da başlıca nedeni, zaman darlığıdır. Hızlandırılmış “Faz 3” çalışmaları ile minimum 1.52 yıl sonrasında (FDA, en az 12 yıl izlemi önermektedir.) bu sonuçları elde etmek mümkün değildir. “Faz 3” aşamasındaki aşıların gönüllülerde uygulanmasından gelen verilerin sonuçlarını ciddi bilimsel dergilerde gördüğümüzde analizimizin öngörüleriyle olan paralelliği daha netleşecektir. Her türlü durumda COVID19’dan kurtulmanın tek yolu aşılamadır ve tüm yönleriyle etkili bir aşının bulunmasıdır. Bilim, bu hususta HCV ve HIV/AIDS’te olduğu gibi zorlansa da bugün için COVID19 aşılarına karşı temkinli ancak yine de umutluyuz. Ve son olarak elde edilecek COVID19 aşılarının etkinliği için DSÖ, yüzde 50 öngörüyor olsa da bugün, maske/fiziki mesafe/hijyenle kendimizi SARSCoV2 bulaşından yüzde 90’ların üzerinde koruma silahına sahibiz. Bunu lütfen hiç unutmayalım.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle