15 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
8 21 KASIM 2020 CUMARTESİ YORUM/HABER Çatışmadan Yükselen Kuşkular 27 Mayıs devrimini gerçekleştiren Milli Birlik Komitesi’nin Türkeşçi kanadından Muzaffer Özdağ’ın oğlu olan Ümit Özdağ’ın İYİ Parti’de gerçekleştirdiği karışıklığı izliyoruz birkaç haftadır. İstanbul İl Başkanı Buğra Kavuncu’nun FETÖ’cü olduğu savıyla yola çıkılarak İYİ Parti’nin suçlanmasıyla başlayan karışıklık, Ümit Özdağ’ın partisinden ihraç edilmesiyle sonuçlandı. Ankara TED Koleji’ndeki öğrenciliğinden beri Türkeşçiliği ve kışkırtıcı kişiliği ile tanınan Ümit Özdağ’ın son çıkışları, kimi kuşkuları soru işaretinin çengelinde asılı bırakmaktadır: Özdağ, İYİ Parti kurucularındandır ve Buğra Kavuncu ile uzun süre aynı partide birlikte çalışmışlardır. Bu süre içinde Buğra Kavuncu’nun FETÖ ile bağlantılı olduğunu öğrenememiş midir? Buğra Kavuncu’nun babası Orhan Kavuncu’nun yakın geçmişte Orta Asya’da FETÖ okullarını örgütlediği konusunda bilgi sahibi olmamış mıdır? Bundan yaklaşık 40 yıl önce Uğur Mumcu’nun ajan olduğunu yazdığı, Amerikan haber alma örgütü CIA ve dolayısıyla FETÖ ile bağlantıları ortaya dökülmüş olan Enver Altaylı’nın, Orhan Kavuncu’nun kayınbiraderi olduğundan haberdar olmamış mıdır? Hafta başında CNN kanalında istihbaratçılarla birlikte saha çalışmaları yaptığını açıklamış bulunan Ümit Özdağ’ın, bu niteliği gereği bütün bu bağlantılardan İYİ Parti’de etkin görev yaparken bilgi sahibi olmaması olası değildir... Bir başka kuşku verici nokta da Ümit Özdağ’ın, AKP’ye yanaşıp bakanlık kapmış olan Tuğrul Türkeş tarafından kutlanmasıdır. Bütün bunlara, Ümit Özdağ tarafından kullanılan, CHP içindeki, partinin kuruluş felsefesiyle derdi olan liberallerin öncülüğünde yürütülmüş kimi temas, ortak çalışma, arayış gibi girişimleri de ekleyin... Türkiye’de her alanda görüldüğü gibi, siyasette de büyük bir bunalım ve dağılış, çözülüş, hatta çürüme yaşanıyor. Gözden düşmüş Saray damadının da kullandığı özdeyişle at izi it izine karışmıştır. Bunun en büyük nedenlerinden biri, işinin ehli süvarilerden yoksun oluşumuzdur. Geçmişindeki güneşleri yok sayan, günü iyi çözümleyemeyen, geleceği kuramayan, olayların ardından sürüklenen sıradan önderliklerle bu süreçten sıyrılmak zor görünüyor. Altın Laneti AKP’nin Murgul’u siyanür havuzuna çevirme çabasına karşı verilen Meclis araştırma önergesi TBMM’de kabul edilmedi. CHP’li Uğur Bayraktutan, “Madenin, bakırın başkenti olan bir ilçeyi siyanür havuzuyla yok etmeye çalışıyorsunuz” dedi, dinletemedi. “Kentte heyelanlar var, burada eğer bir siyanür havuzu kurarsak bu heyelanları engellememiz mümkün değil” dedi, duyuramadı. “İlgili şirket Murgul’da bakırla alakalı çökertme havuzundaki sızmayı engelleyemiyor” dedi, vız geldi. Doymak bilmeyenler sonunda Kral Midas’ın lanetiyle karşılaşacaklar: Dokundukları her şey altına dönüşecek: Yakın çevreleri ve de yedikleri, içtikleri... Kazık Demokrasisi İleri demokrasinin nimetlerini yudum yudum içiyoruz adeta! Ana muhalefet partisi başkanının linç edilmeye kalkışılması aşamasından muhalif liderlerin mafya tarafından kazığa oturtulması sürecine geçtik... 21 KASIM 2020 SAYI: 34741 İmtiyaz Sahibi: CUMHURİYET VAKFI adına ALEV COŞKUN Genel Yayın Yönetmeni AYKUT KÜÇÜKKAYA Yayın Koordinatörü Serkan Ozan Yazıişleri Müdürleri İpek Özbey Olcay Büyüktaş Akça (Sorumlu) Hakan Akarsu (Ekler) Görsel Yönetmen Münevver Oskay Reklam Genel Müdürü Ayla Atamer Törün l Haber Merkezi: Murat Hantaş l Gece: Ayça Bilgin Demir l Dış Haberler: Mine Esen l Ekonomi: Jale Özgentürk l İç Politika: Ali Açar l Kültür Sanat: Yazgülü Aldoğan l Fotoğraf: Uğur Demir l Spor: Sami Gürel l Ankara Temsilcisi: Sertaç Eş Güvenevler Mah. Güneş Cad. No: 8/1 Çankaya 06690 Ankara Tel: (0312) 442 30 50 l Ege Bölge Temsilcisi: Tuncay Mollaveisoğlu Halit Ziya Bulvarı 1352 sok. 2/3 Pasaport İzmir. Tel: (0232) 441 12 20 Yayın Kurulu: Alev Coşkun (Başkan), Ali Sirmen (Bşk. Yrd.), Aykut Küçükkaya, Emre Kongar, Şükran Soner, Kemal Işık Kansu, Orhan Bursalı, Mine Kırıkkanat, Miyase İlknur, Ataol Behramoğlu. l Mali ve İdari İşler Müdürü: Osman Selçuk Özer Yayımlayan ve Yönetim Yeri: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 343 72 64 eposta: [email protected] Reklam Yönetimi: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 251 98 68 eposta: [email protected] Yaygın süreli yayın Baskı: l İstanbul: İleri Basım mat. Amb. Reklam Tanıtım Yay. ve Teknik Hiz. Tic. A.Ş Yenibosna mh. 29 Ekim Cd. no: 1A/41 Bahçelievler/İstanbul Tel : 0212 454 35 10. l Ankara : İleri Basım mat. Amb. Reklam Tanıtım Yay. ve Teknik Hiz. Tic. A.Ş Saracalar mh. 57. cd. no: 21/A Akyurt/Ankara Tel : 0312 353 29 61. l İzmir: İleri Basım mat. Amb. Reklam Tanıtım Yay. ve Teknik Hiz. Tic. A.Ş Fatih mh. 199 sok. no:1/7 SarnıçGaziemir/İzmir Tel : 0232 483 96 60. l Adana: İleri Basım mat. Amb. Reklam Tanıtım Yay. ve Teknik Hiz. Tic. A.Ş Levent mh. 1791 sok. no: 33/A Yüreğir/Adana Tel : 0322 346 36 25. l Trabzon: İleri Basım mat. Amb. Reklam Tanıtım Yay. ve Teknik Hiz. Tic. A.Ş Organize sanayi Bölgesi no: 2 Arsin/Trabzon Tel : 0462 71 40 20. l Antalya: İleri Basım mat. Amb. Reklam Tanıtım Yay. ve Teknik Hiz. Tic. A.Ş Yenigöl mh. Serik cad. Havaalanı yolu üzeri no: 38 Antalya Tel : 0242 340 50 40. Dağıtım: Turkuvaz Dağıtım Pazarlama A.Ş. Cumhuriyet’te yer alan haber, yazı ve fotoğrafların yeniden yayım hakkı saklı tutulmuştur. İzin alınmadan ve kaynak göstermeksizin yayımlamak Basın Kanunu gereğince hukuki ve cezai yaptırıma tabidir. NAMAZ VAKİTLERİ İmsak Güneş Öğle İkindi Akşam Yatsı İstanbul 06:22 07:52 12:55 15:25 17:48 19:12 Ankara 06:06 07:33 12:39 15:13 17:36 18:58 İzmir 06:27 07:53 13:02 15:39 18:02 19:22 Tarihte ve uluslararası ilişkilerde ekonomipolitik, jeopolitik, enerjiha da cesaretlendirdiğini görmelidir. Bu küstahlıklara karşı en sert tavrı politik, ekopolitik, etnopogöstermelidir. Durumu kılitik yanında, teopolitik de nayan açıklamalar yapahayli dikkat çeker. Çünkü dirak konuyu geçiştirmemeni etkilerle, din eksenli atılan lidir. Batılı devlet adamlaPompeo’nun politik ve diplomatik adımlar oldukça güçlüdür. Din, siyasetçiler, diplomatlar, istihrına, Türkiye’deki muhataplarının kim olduğunu, Cumhuriyet’in nasıl kurulPatrikhane barat örgütleri tarafından çok sık ve verimli şekilde kullanılır. ABD Dışişleri Bakanı Mike duğunu, kurucu ilkelerinin neler olduğunu, devlet geleneğini hatırlatmalıdır. ziyaretinin asıl Pompeo’nun son Türkiye ziyareti de bunun kanıtıdır. TürBeşincisi, Patrikhane’nin devlet içinde devlet olkiye, her açıdan küstah tavırhedefi ne? lara tanık olmuştur. Türkiye Cumhuriyeti’nin bağımsızlığı, ma çabasına, patriğin, din adamı olmanın ötesinde, devlet adamı olabütünlüğü, egemenliği, siyasal birliği konusunda düşmanca tutumu bilinen ABD, bu ziyaretle, bir kez daha Türkiye’nin hukukunu yok saymıştır. Ulusal gururumuzu incitmiştir. Birincisi, Pompeo’nun Türkiye’de hiçbir resmi muhatabıyla görüşmeyip, asıl muhatabı olan mevkidaşını, yani Türk Dışişleri Bakanı’nı yok sayıp, Fener Rum Patrikhanesi’ni ziyaret ederek Patrik ile görüşmesi, hiçbir diplomatik kuralla, gelenekle, teamülle, nezaketle açıklanamaz. Amacı, kendisini ökümenik olarak tanımlayan patrikhaneye destek verip, onu ökümenik olarak gördüğünü, Türkiye ve dünyaya göstermektir. İkincisi, ABD ve Avrupa emperyalizmi, yıllardır Türkiye’ye, nın dışişleri bakanı olarak, giderayak, veda turunda, Türkiye’ye çullandı. Pompeo, 7 ülkeyi kapsayan gezisinin, Fransa’dan sonraki ikinci durağı olan Türkiye’ye gelmeden önce, Paris’te, Türkiye karşıtı sert laflar etti. ABD ve Fransa’nın Türkiye’den duyduğu endişeyi, Türkiye’ye birlikte baskı yapmaları gerektiğini söyledi. Üçüncüsü, görevini bırakmasına 2 ay kalmış bir dışişleri bakanı, eğer dış politikaya ilişkin böyle büyük sözler ediyor, devletini bağlayan açıklamalar yapıyorsa, bu tutumu, onun karakteriyle, küstahlığıyla açıklanamaz. Bu sözleri, ABD’nin kurumsal politikasını, Joe Biden döneminde de izlenecek olan devlet politikasını yansıtır.    rak davranmasına izin verilemez. Bu konunun ülkemizdeki en yetkin uzmanlarından, sessiz kahramanlarından olan Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sibel Özel şu uyarıyı yapmaktadır: “Türkiye, Patrikhane’nin ökümenik sıfatını kullanmasına izin vermemiştir. Patrikhane’nin, bu sıfatı kullanmasının, hukuki ve siyasi sonuçları vardır. Eğer Patrikhane ökümenik olursa, patriğin Türkiye Cumhuriyeti yurttaşı olma zorunluluğu ortadan kalkacaktır. Patrikhane, uluslararası hukukta tüzelkişiliğe kavuşacak, hukuken süje olacak, Türk hukukunun dışına çıkıp, uluslararası hukuka tabi bir kurum olacaktır. Türkiye’ye yönelik bu dayatmanın azınlık hukukuyla ilgisi yoktur. Dinle de ilgiPatrikhane’yi ökümenik olarak Sorun dini değil, tanıması için baskı yapıyorlar. 2024 yılı başkanlık seçimlerinde, hukuki ve siyasi si yoktur. Türkiye’den hak, hukuk değil, imtiyaz, ayrıcalık talep edilmektedir”. Cumhuriyetçilerin başkan adaDördüncüsü, Batılı devlet Kısacası, milli egemenlik; siyı olmak isteyen Pompeo da bu adamlarının bu türden davranış yasi, hukuki, idari, mali ve diğer nu kendince fırsata çevirdi. ABD larına yıllardır muhatap olan Tür tüm boyutlarıyla bir bütündür. siyasal literatüründe “topal ör kiye, bu durumun sebeplerini Bölünemez. Devredilemez. Musdek” denen, yani görevi bırakma sorgulamalıdır. Türkiye’nin ses tafa Kemal Atatürk ve Cumhurisına az zaman kalan bir başka siz, edilgen tavrının, Batılıları da yet, bize bunu öğretmiştir. Hollanda: Bozkurtlar AB’de yasaklansın Hollanda’da iktidar ve muhalefet kili Bente Becker, benzer bir karapartileri, “Bozkurtlar” olarak bi rın Hollanda’da alınmasını gündeme linen Ülkü Ocakları’nın Avrupa Birli getirdi. VVD milletvekilinin önerisiği genelinde (AB) yasaklanmasını ve ne, hükümet ortakları Hıristiyan Deyaptırım listesine alınmasını talep mokrat Partisi (CDA) ile Demokratetti. Hazırlanan önergede, Bozkurt lar 66 (D66) ile muhalefetteki Soslar hareketinin “nüfus gruplarını bir yalist Parti de destek verdi. İktidar birine düşürdüğü” savunuldu. ve muhalefete mensup dört parti taFransa ve Almanya’dan sonra Hol rafından ortaklaşa hazırlanan önerlanda Başbakanı Mark Rutte’nin li gede, yıllardır Hollanda’da faaliyetderi olduğu Özgürlük ve Demokra te olan ve “Bozkurtlar” olarak bilisi İçin Halk Partisi (VVD) milletve nen Ülkü Ocakları’nın, aşırı sağcı ve milliyetçi bir haraket olduğu belirtildi. Önergede Bozkurtların, “Hollanda toplumunda ciddi gerilime neden olduğu ve nüfus gruplarını birbirine düşürdüğü” savunuldu. Bu nedenle, Ülkü Ocakları’nın faaliyetlerinin yasaklanması ve Avrupa yaptırım listesine alınmasının mümkün olup olmadığının araştırılması istendi. BBC Türkçe’nin haberine göre önerge hükümet tarafından incelendikten sonra bir kez daha oylanacak. l Haber Merkezi BULMACA SEDAT YAŞAYAN SOLDAN SAĞA: 1/ Kredi mektubu. 2/ Kadınların takındıkları süs iğnesi... Ticaret malı. 3/ Ticaret mallarını saklamak için rıhtımda yapılan büyük depo... Çamaşırın az kirli ve köpüklü son suyu. 4/ Bir renk... 1944’te Bandırma açıklarında batan Türk yolcu gemisi. 5/ Peru’nun başkenti... Leylak rengi, açık mor. 6/ Üzerine yapı yapılmak için ayrılmış yer... Konut. 7/ Güneydoğu Anadolu’da, tahtadan yapılan ve “rahle” de denilen alçak oturak... Kadastro haritalarında parseller topluluğu. 8/ Pakistan’ın resmi dili... Tanrı. 9/ Bir sigorta ortaklığının, sigorta ettiği paranın bir bölümünü, olabilecek zarara karşı başka bir ortaklığa yeniden sigorta ettirmesi işi. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Gezgin derviş... Yabancı paraların ulusal para cinsinden değeri. 2/ 1 234 5 678 9 1 2 3 4 5 6 7 8 9 1 İ SABEL LA 1 2 LUSAKA SE 3 K PROT E İ N 4 ETA L İG E 2 3 5 RORO FR İ Z 4 6 7 8 EMAR E ED E NAGASAK İ R A K İ K OM 5 6 9 HAS K I PT İ 7 Bir konu ya da nesnenin başlıca 8 özelliklerini yansıtacak biçimde 9 hazırlanmış taslağı... Sakarya iline özgü bir tür tatlı. 3/ Satde büyük toprakları olan, varlıklı rançta özel bir hareket... Iskarta ve sözü geçer kimse. 8/ İtici neden, mal. 4/ Hayat arkadaşı... Mersin’in güdü... Arıların kovandaki yarıkları bir ilçesi. 5/ Erbiyum elementinin kapatmak için salgıladıkları siyah simgesi... Asker. 6/ Afrika’da yaşa ve koyu sıvı. 9/ Tuzak, kapan... yan bir antilop... Siper, hendek. 7/ Ödemelerin bir bölümünün süreEyerin arka bölümü... Kırsal kesim sinden önce yapılması. KİM KİME DUM DUMA BEHİÇ AK [email protected] ÇİZGİLİK KAMİL MASARACI [email protected] Stratejik özerklik ABD’nin ve dünyadaki tüm Amerikancıların Joe Biden’dan iki beklentisi var: 1. ABD’yi yeniden “dünyanın efendisi” yapması. 2. ABD’nin geleneksel müttefikleriyle (özellikle AB) ilişkilerini restore etmesi. Peki, bu iki beklentinin de gerçekleşmesi olası mı? Amerikan hegemonyasının sonu Biden’in ABD’yi yeniden “dünyanın efendisi” yapması olası değil. Olası olsaydı, Trump da yapardı zaten. ABD’nin durumu Trump’ın kötü yönetiminden değil; üretimde, ticarette ve ekonomik büyüklükte geçilmesinden, bilim ve teknolojide yakalanmasından kaynaklanıyor. Amerikan Hegemonyasının Sonu adlı kitabımda ayrıntılı incelemiştim. Veriler ortada: ABD Trump’tan çok önce gerilemeye başlamıştı zaten. ABD hegemonyasının inişe geçtiğini, Amerikan rüyasının bittiğini, tek kutuplu dünyanın sona erdiğini, yeni bir dünyanın kurulduğunu, ABD hegemonyası zayıfladıkça geleneksel müttefiklerinin daha bağımsız hareket etmeye başladığını, kitapta somut verilerle ortaya koymuştum. Anımsıyorum: Kitap ilk yayımlandığında, Türkiye’deki pek çok Amerikancı hayal gördüğümü, ABD’nin hâlâ dünyayı yönettiğini, tüm tezlerimin yakında çöp olacağını dile getirmişlerdi. Oysa kitabın yayımlanmasından bu yana geçen süre içinde, tersine ABD hegemonyası daha da zayıfladı. Artık ABD döneminin kapandığı, Amerikan rüyasının bittiği, ABD hegemonyasının geride kaldığı, uygarlığın lokomotifinin batıdan doğuya geçtiği değerlendirmesi daha sık yapılır olmaya başladı. Sonuç olarak, başta sorduğumuz ilk sorunun yanıtı ABD ve Amerikancılar adına olumsuzdur: ABD’nin yeniden “dünyanın efendisi” olması olası değil! Yeni transatlantik ilişki Peki, Biden’ın ABD’nin geleneksel müttefikleriyle (özellikle AB) ilişkileri restore etmesi olası mı? Evet, bu hâlâ olası ancak restore edilebilecek ilişkinin eskisi türünden bir ilişki olamayacağını belirtelim. Yani artık Soğuk Savaş yıllarında olduğu gibi ya da ABD’nin Yugoslavya’yı parçaladığı, Irak’ı işgal ettiği yıllardaki gibi bir ilişki olası değil. ABD hegemonyasının gerilemesine bağlı olarak zayıflayan ilişkilerin, bir restorasyonla eski haline dönmesi olası değil ama daha eşitler arası bir işbirliği olası elbette… Nitekim AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell’in Project Syndicate’te yayımlanan makalesi, artık eskisi gibi bir işbirliği modelinin olamayacağını birinci ağızdan ifade etmiş oluyor. Borrell özetle, “ortaya çıkan yeni koşullar nedeniyle AB’nin kendi kaderini kendi ellerine alması gerektiğini” söylüyor ve “bunun gerçekleşebilmesi için de AB’nin ‘stratejik özerklik’ geliştirmek zorunda olduğunu” belirtiyor. AB yetkilisi, “stratejik özerklik” kavramını ise şöyle açıklıyor: “Bir yandan ittifakları güçlendirip çok taraflılık ve açıklığa bağlı kalırken, kendi adına düşünme ve kendi değerlerine ve çıkarlarına göre hareket etme yeteneği.” Borrell, gazetecilerin “Biden döneminde ABDAB ilişkilerinin nasıl olacağı” sorusuna verdiği yanıtla da makalesindeki görüşlerini tamamlıyor: “İki tarafın da NATO üyesi, Batı ailesinin parçası olduğunu söylemek yetmez. Aile olmaktan çok ortak olmak istiyoruz. Aile içinde her zaman biri liderlik eder, diğerleri takip eder. Biz her iki tarafın da görevlerinin ve sorumluluklarının belirli olduğu bir ortaklık istiyoruz. Yeni transatlantik ilişkisi eşitlik temelinde kurulmalı.” Yeni kaptan gereksinimi Türkiye’deki Amerikancıların da Biden’dan beklentileri var: Türkiye’nin Rusya ve İran’la işbirliğini kesmesi, AKP hükümetini BOP eşbaşkanlığı boyutunda olmasa bile bir ölçüde Washington’a çıpalaması vs. İktidarının kimi yeni yaklaşımları, ekonomi ve hukuk konularında verdiği yeni mesajlar, Amerikancıları umutlandırmış görünüyor. Tamam, Erdoğan, iktidarını sürdürebilme yolunda ne derece “taktik esnekliğe” sahip olduğunu geride kalan yıllar içinde pek çok kez gösterdi. Ancak genetik kodlarındaki Amerikancılığa rağmen, AKP’nin bile ABD’yle eski tür bir ilişkiye dönme olasılığı yok. Çünkü yeni bir dünya kuruluyor ve Asyacı, bölgeci, Çin ve Rusya’yla ortaklığı esas almayan bir hükümetin artık Türkiye’yi yönetebilme şansı yok. Türkiye’nin yeni sorunu, bu rotayı izleyecek iyi bir kaptanı dümene geçirebilmesidir. Çorum’da kadın cinayeti Çorum Bahçelievler Mahallesi’nde önceki gece, Alev S. (33), 8 ve 9 yaşlarındaki kızlarını da yanına alarak bir süre önce boşandığı eski eşi Ercan Ö.’ye (36) ait eve gitti. Ekonomik sıkıntı nedeniyle başladığı ileri sürülen tartışmanın ardından Ercan Ö, üzerindeki tabanca ile Alev S.’yi başından vurarak öldürdü, ardından intihar etti. Anne ve babasını kaybeden iki kız kardeş yakınlarına teslim edildi. l İHA
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle