18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
EKONOMİ 9 25 EKİM 2020 PAZAR TÜSİAD Başkanı Kaslowski, ‘Kur, faiz ve enflasyondaki belirsizlik ekonomiyi olumsuz etkiliyor’ dedi Para politikası net olmalı TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Kaslowski, dünyanın ve Türkiye ekonomisinin geçmekte olduğu zorlu dönemden en az hasarla çıkabilmek için sağlam bir yatırım ortamının yaratılması gerektiğini, bunun da en önemli unsurunun ekonomik istikrar olduğunu belirterek kur, faiz ve enflasyondaki belirsizliklerin ekonomiyi olumsuz etkilediği uyarıKaslowski sında bulundu. TÜSİAD tarafından Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan’ın katılımıyla “Küresel Tedarik Zincirlerinin Yeniden Yapılanması” başlıklı webinar’ın ikincisi düzenlendi. Toplantının açılışını yapan yönetim kurulu başkanı Kaslowski, Dünya Ticaret Örgütü’ne göre 2020 yılında mal ticareti hacminde yüzde 9.2 düşüş yaşanacağını, doğrudan yabancı yatırım akışının ise yüzde 30 gerileyeceğini belirtti. “İçinde bulunduğumuz zorlu dönemde hem en az hasarı almaya çalışmalı hem de hızla toparlanmak için sağlam bir yatırım ortamını eşzamanlı yaratmalı, cazibe merkezi olmak için gerekli ekonomik ve yapısal temelleri de sağlamalıyız” diyen Kaslowski şunları söyledi: “Bu temellerin başında hiç kuşkusuz ekonomik istikrar geliyor. Kur, faiz, enflasyon döngüsünde yaşanan belirsizlikler ekonomik istikrarı ve reel sektörü çok ciddi ölçüde olumsuz etkiliyor. Bu belirsizlikleri aşmanın en iyi yolu, para politikasının açık ve net olmasıdır. Ekonomide dengelenmeyi sağlamak için bir normalleşme süreci başlatılmış ve son iki ayda bu yönde adımlar atılmıştı. Bu politikaların devamı ülkemize ait risk algısını iyileştirmek için son derece önemli. Ayrıca özel şirketlerin ortaklık yapılarına kriterleri belli olmayan şekilde müdahale edilebileceği endişeleri yatırım ortamına zarar verecektir. Hukuk devleti olmak, güvenilir bir yatırım merkezi olmanın başlıca şartıdır.” AB değerleri vurgusu Simone Kaslowski, salgın sonrası dünyada sadece fiyatlarla deği,l ülkelerin hukuk sistemleri ve değerler üzerinden yatırım ve işbirliği tercihlerinin yapılacağı bir dönem başladığını belirterek “AB de gelecek dönemde ticari ilişkilerini çeşitlendirip benzer düşünen ülkelerle ittifaklar oluşturmayı planlıyor. Biz de değerlere dayanan işbirlikleri kurmak zorundayız” dedi. l Ekonomi Servisi TMSF’YE DEVREDİLDİ Bankalarda 217 milyon unuttuk TMSF, 2020’de zamanaşımına uğrayan hesaplar için süreyi 15 Eylül’e kadar uzatmasına rağmen bankalarda 217 milyon lira unutuldu. Son 10 yıldır işlem yapılmadığı için TMSF’ye devredilen 1 milyon 44 bin hesabın çoğunluğunu bireysel. 30 bin mudi ise bankalara başvurarak paralarını çekti. 2011’den bu yana TMSF’ye 1.2 milyar TL devredildi. SABANCI VAKFI BAŞKANI: Güler Sabancı TÜKETICI BEKLEMEK ISTEMIYOR: Mastercard’ın Türkiye dahil 16 ülkede yaptığı araştırmanın sonuçlarını açıklayan Mastercard Türkiye Genel Müdürü Yiğit Çağlayan, Covid 19’la yerel işletmelerin öneminin her geçen gün daha da arttığını vurguladı. Buna göre her 4 kişiden 3’ü esnafın tavsiyesine değer verirken her 2 kişiden biri büyük marketlerdeki kuyruğa girmek istemiyor. Araştırmaya göre komşuluk da gelişiyor. Yüzde 64’lük bir kesim artık komşusunun halini hatırını daha çok soruyor. l Ekonomi Servisi STK’lere destek önem kazanıyor Sabancı Vakfı, hibe programları kapsamında 14 yılda 173 projeye 28.5 milyon TL’nin üzerinde destek verdi. Sabancı Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Güler Sabancı, “Önemli olan desteklediğimiz sivil toplum kuruluşlarının değişen ihtiyaçlarını duyabilmek ve birlikte çözüm üretebilmek. Salgın süresince sivil toplum kuruluşları ek zorluklarla karşı karşıya kaldı, böyle zorlu dönemlerde sivil toplumu desteklemek daha büyük önem kazanıyor” dedi. l Ekonomi Servisi BTK’DEN DÜZENLEME Abonelik iptaline eDevlet kolaylığı Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) tarafından yapılan düzenleme kapsamında abone sayısı 200 binin üzerinde olan elektronik haberleşme işletmecilerinin hizmetlerine ait aboneliklerin iptali yarından itibaren eDevlet üzerinden yapılabilecek. Başvurunun ardından 24 saat içinde hizmete ilişkin ücretlendirme durdurulacak. l AA AKP iktidarı, giderlerdeki artışı yoksula yardım ve emekçiye ödemelere bağladı Açığın bahanesi ‘1000 lira’ MUSTAFA ÇAKIR Hükümetin bütçeyle birlikte Meclis’e sunduğu “Yıllık Ekonomik Rapor”da bütçe giderlerinde ekonomik ve sosyal ihtiyaçlar sonucunda artış meydana geldiği belirtildi. Cari transferler ile personel ve SGK devlet primi giderlerinde ortaya çıkan artışların faiz dışı harcamalardaki yükselişte belirleyici olduğuna işaret edilen raporda, faiz harcamalarının bütçe finansman ihtiyacı ve borçlanma maliyetlerindeki artış nedeniyle yükseldiği belirtildi. Bu yılın ilk 8 ayında bütçe giderlerinin geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 15.6 oranında artarak 761.4 milyar TL, faiz hariç bütçe giderlerinin yüzde 13.6 artarak 669.8 milyar TL, faiz giderlerinin ise yüzde 32.1 artarak 91.6 milyar TL olduğu belirtildi. Yılın ilk 8 ayında bütçe giderlerindeki artışa en büyük katkıyı cari transferlerin yaptığına işaret edilen raporda, “Cari transferler bu dönemde yüzde 20.1 artış göstererek 328.7 milyar TL seviyesinde gerçekleşmiştir. Bu artışın en önemli belirleyicisi sağlık, emeklilik ve sosyal yardım sistemine yapılan transferler olmuştur. Vergi geliri performansına bağlı olarak gelirden ayrılan paylarda yaşanan artış ve salgınla mücadele kapsamında ihtiyaç sahibi ailelere 1000 TL ödeme yapılması cari transferlerde görülen artışın diğer belirleyicileri olmuştur” denildi. Enflasyon farkı Rapora göre bütçe giderlerindeki artışa en yüksek ikinci katkıyı personel giderleri yaptı. Sosyal güvenlik kurumlarına devlet primi giderleri dahil personel giderlerinin, yılın ilk 8 ayında yüzde 15.8 artarak 227 milyar TL olarak gerçekleştiği ve bütçe giderlerindeki artışa 4.7 puan katkı yaptığına işaret edilen raporda, “Toplusözleşmede belirlenen genel maaş ve ücret artışına ilave olarak ocak ayında yüzde 1.49, temmuz ayında ise yüzde 1.75 oranında enflasyon farkı verilmesi ve kurumların ilave istihdam kararları personel giderlerinde yaşanan artışta etkili olmuştur” denildi. l ANKARA TORBA TEKLIF, ‘PLAN VE BÜTÇE’DEN GEÇTI İçinde öğrenci kredisinden vergiye birçok borcun yapılandırmasına, konaklama vergisinin ertelenmesinden işçilerin haklarını gerileten maddelere kadar pek çok maddenin yer aldığı “torba teklif”, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda kabul edildi. İşte bazı detaylar: 4 Cumhurbaşkanı, kısa çalışma ödeneği uygulamasının süresini 30 Haziran 2021’e kadar uzatabilecek. 4 Yurtdışında bulunan para, altın, döviz, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçlarını 30 Haziran 2021’e kadar Türkiye’deki banka veya aracı kuruma bildiren gerçek ve tüzelkişiler, söz konusu varlıkları serbestçe tasarruf edebilecek. Vergi incelemesi yapılmayacak. 4 Cumhurbaşkanına yüzde 20 olan kurumlar vergisi oranını beş puana kadar indirme ve tekrar kanuni seviyesine getirme yetkisi verilecek. l ANKARA T.C. ACIPAYAM SULH HUKUK MAHKEMESİ’NDEN Sayı:2019/16 Tereke Denizli ili, Acıpayam ilçesi, Alcı mah, 8 Cilt, 31 Aile sıra no, 7 BSN’de kayıtlı, İsmail ve Durdu oğlu, 05/04/1942 d.lu,06/11/2019 tarihinde vefat eden, muris İbrahim Akkuş’un mirasçılarından her biri tanınan süre içinde mirası reddettiğinden terekesinin resmi tasfiyesi davası açılmıştır. Muris İbrahim Akkuş’a kefalet sebebiyle alacaklı ve borçlu olanları da dahil bütün alacaklılarının ve borçlularının son ilan tarihinden itibaren BİR ay içinde Mahkememizin 2019/16 Tereke sayılı dosyasına varsa belgeleri ile birlikte müracaatları ile beyan ve kayıt ettirmeleri, aksi halde TMK’nun 621. maddesi gereğince alacaklarını bu süre içinde kaydettirmeyenlerin mirasçılara ne şahsen nede terekeye izafetle takip edemeyecekleri, rehin ve teminat hakkında bilgi vermeleri lüzumu TMK’nun 621. maddesi uyarınca ilan olunur. Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de (Basın: 1226281) T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NDEN 2018/137 Esas Davacı Suna Gülaçtı ile davalı Rushkal Ansat arasında Mahkememizce görülmekte olanTazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davası nedeniyle, Dava dilekçesinde, davacının Mesut Gülaçtı ile 17 sene evli kaldığını evliliklerinin kocasının kendisini davalı ile aldatması sonucu bozulduğunu, Bakırköy 2. Aile Mahkemesinin 2017/645 Esas sayılı dosyası ile boşanma davası açtıklarını, davalı ile davacının eşinin Beylikdüzünde bir ev tuttuğunu, birlikte orada uzun süre yaşadıklarını, birlikte yurt dışı seyahatleri yaptıklarını, otellerde kaldıklarını, davacı bu durumu öğrendiğinde eşinin annesinin evinde kalmaya başladığını, davacının bu birliktelikten sebeple maddi ve manevi çok zarar gördüğünü, iki evinin icra ve ipotek edildiğini ve hala bu konu ile ilgili davaların devam ettiğini, davalının davacının eşi ile sık sık konuştuğunu, mesajlaştığını, müşterek çocuğun bundan olumsuz etkilendiğini, davalının bu evlilik dışı ilişkide tam kusurlu olduğunu, davacıya karşı gerçekleştirdiği haksız eylemlerin davacının kişilik haklarına bir saldırıve onur kırıcı bir hareket niteliğinde olduğunu manevi yönden çöküntü yaşamasına ve evliliğinin sonlanmasına neden olduğunu, 25.000 TL manevi tazminatın boşanma davası açılış tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini istediği, işbu davada davalı Rushkal Ansat ‘ın adresi tespit edilemediğinden ilanen tebligat yapılmasına karar verilmiş olmakla dava dilekçesinin Davalı Rushkal Ansat ‘atebliğden itibaren cevap ve tüm delillerinizi açıkça ve hangi vakanın delili olduğunu da belirterek bildirmesi, varsa elinde bulunan belgeleri, dilekçeye eklemesi, başka yerden getirtilecek belge ve dosyalar için gerekli bilgileri dilekçesine yazması ve giderleri yatırması hususunda tarafına 2 haftalık kesin süre verilmiş olup,aksi halde delil bildirmekten vazgeçmiş sayılacağı ilanen tebliğ olunur. Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de (Basın: 1243302) T.C. KÜTAHYA 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NDEN KAMULAŞTIRMA İLANI ESAS NO: 2020/549 Esas KAMULAŞTIRILAN TAŞINMAZIN BULUNDUĞU YER: KÜTAHYA MERKEZ ALAYUNT MAH. MEVKİİ: KIZ KAPAN MEVKİİ PAFTA NO: ADA NO: 3311 PARSEL NO: 77 VASFI: Tarla YÜZÖLÇÜMÜ: 2614,78 mt2 (irtifak tesis edilecek alan 700,97 m2) MALİKİN ADI VE SOYADI: Yakup KIRKA, Emeti KIRKA, Mustafa KIRKA, Ayşe YILDIZ, Nuray KARATAŞ, Ahmet KIRKA, Emine KIRKA, Ümit KIRKA, Elif KARAKUŞ DURUŞMA GÜNÜ: 20/01/2021 Saat: 11:15 KAMULAŞTIRMAYI YAPAN İDARENİN ADI: TÜRKİYE ELEKTRİK İLETİM A.Ş Kamulaştırmayı yapan davacı idare, malikleriyle cinsi ve niteliği yukarıda yazılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescili için davacı idare tarafından mahkememizin 2020/549 Esas sayısında dava açılmıştır. 2942 Sayılı Kamulaştırma Yasasının 10. maddesinin 4. bendi uyarınca ilan olunur. 23/10/2020 Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de (Basın: 1244161) Yoksunluk ve enflasyon Ekonomide hani bazı veriler ateşli bir şekilde tartışılıp birkaç saat sonra unutulur ya, işte onlardan birisi yoksulluk diğeri ise yoksunluktur. Yoksulluk gelir düzeyi ile gerekli asgari harcamaları belirli bir süreçte karşılaştıran eşik seviyesi olarak tanımlanabilir. Diğer bir ifade ile gelir düzeyinin eşik seviyedeki harcamalara ulaşamadığı çıtayı ifade eder yoksulluk. Bu eşik nokta daha çok kişisel ya da bir bölgenin ve ülkenin kapsamında araştırılarak karşılaştırmalı analiz olarak sunulur. Özet olarak da gelir dağılımı tablosu ile vücut bulur istatistiklerde. Toplumsal yoksulluğun bir ölçüsü ise yoksunluk olarak karşımız çıkar... Ne demek yoksunluk, neden toplumsal çerçeveyi daha iyi yansıtır soruları bizi veri sağlığı ve en sonunda da enflasyona götürür. Önce yoksunluk… Avrupa Birliği İstatistik Ofisi (EU Statistics on Income and Living Conditions (EUSILC) dataset) ve TÜİK, yoksunluk ve maddi yoksunluk verilerini aralıklarla yayımlar. Bu istatistiklerde yoksunluk ve maddi yoksunluk bölümlerine göre bir ülkede yoksunluğun resmi çizilir. Resimde yoksunluğu ölçmek ve yorum yapmak için dokuz ana tema vardır... * Beklenmeyen bir harcama ile baş etmek, * Bir hafta evden uzakta tatil yapma, * Borçtan kaçınmak (ipotek veya kira, kamu hizmeti faturaları veya satın alma taksitlerinde), * Her iki günde bir et, tavuk, balık veya vejetaryen eşdeğerinden oluşan bir yemek, * Evi yeterince sıcak tutmak, * Çamaşır makinesini değiştirme, satın alma, * Renkli bir TV satın alma, * Telefon satın alma, * Kişisel bir araba satın alma. Bunlardan en az üçünü karşılayamayan aile veya kişi yoksun iken en az dördünü karşılayamayan ise ciddi maddi sınıfına girer. Avrupa Birliği yayınlarında gördüğümüz gerçek ise şöyle: Üye devletlerinden hiçbiri, göreli yoksulluktan (yoksulluk riski oranıyla ölçülen) daha yüksek mutlak yoksulluk seviyeleri (ciddi maddi yoksunluk oranıyla ölçüldüğünde) kaydetmedi. İki ülke Türkiye ve Kuzey Makedonya’da durum bunun tam tersi bir trende sahip olarak görülmektedir. Zaten TÜİK verilerinde de bu gerçeği görüyoruz. Gelelim enflasyon gerçeği ve onun yoksunluğa etkisine... Türkiye’de uzun zamandan beri hissedilen enflasyon ile resmi verilerin arasındaki farkın belirgin bir hal aldığı ortadadır. Bu gerçek ışığında yukarıda belirttiğimiz gelir eşik seviyesi ile harcama yetersizliği daha da önem kazanmaktadır, zira halkın enflasyonu artarken ücretlerin de seviyesini belirleyen resmi verilerin aşağılarda belirlenmesi göreceli ve mutlak yoksulluk ve yoksunluğu da artırmaktadır. Bunun en son örneğini geçen ay enflasyon verilerinde gördük. Kış aylarına girişin işareti olan eylül ayı tüketici enflasyonu yüzde 0.97 olarak karşımıza gelmiş, bu ise hissedilen ile belirlenen arasındaki mesafeyi daha da artırmıştır. Yürütücüsü olarak görev aldığım Enflasyon Araştırma Grubu (ENAG), eylül fiyat değişmelerini günlük olarak elde etmiş ve ortalama enflasyon oranını aylık yüzde 3.61 olarak hesaplamış ve açıklamıştır. (*) Aradaki fark sanırım yoksunluğu yüzde 30’lar düzeyinde tecrübe eden halkımızın, pandemi ve sonrasında nasıl daha etkili yaşayacağının bir göstergesi gibi. (*) https://www.reuters.com/article/turkeyeconomyinflationint/ researcherssaynewmodelshowsturkishinflationwellaboveofficialtallyidUSKBN2771EY Ev tekstilinde genç tasarımcılar artıyor Uludağ Tekstil İhracatçıları Birliği (UTİB) tarafından bu yıl onuncusu düzenlenen Türkiye Ev Tekstili Tasarım Yarışması’nı kazananlar belli oldu. Yarışmanın birincisi “Feel the Textures” isimli proje ile Dilara Övet. “Ecoprint” projesiyle Berna Acar ikinci, “Fungi” projesiyle Ayşe Katılmış ise üçüncü oldu. UTİB Başkanı Pınar Taşdelen Engin, yarışmanın düzenlendiği on yıl boyunca dereceye giren gençlerin yüzde 97’sinin tekstil sektöründe, tasarım alanında çalışmaya başlamasının kendilerini mutlu ettiğini söyledi. l Ekonomi Servisi
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle