18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
10 25 EKİM 2020 PAZAR YORUM Ay’ın belleğine yazılan bir hikâye İçimde bir sıkıntı, sevimsiz bir durum, bir ay önce bir yazı nedeniyle uğradığım; AK trollerin, özellikle Kürt ve Türk kadın yurttaşların, devleti temsil eden valinin, HÜDAPAR ve HDP’li milletvekillerinin, Batman Barosu’nun ve sağduyusuna güvendiğim çoğu arkadaşım olan sıkı Kürt muhaliflerin ortaklaşa sürdürdükleri yılın linç harekâtı, beni epeyce hırpalamış, açıkça kendimi acayip yalnız hissetmeme neden olmuş. Bu sevimsiz durumdan acilen çıkmak gerek. Ben de beni her zaman başka diyarlara uçuran bir Paşabahçe mağazasına girip her şeyden uzaklaşmak istiyorum. Evime de epey bir zamandır herhangi bir hediye almadım, param yeterse belki bir şeyler alırım. Mağazada öylece dolanıyorum. Hayır, içimde hiçbir sevinç yok, bütün bir yılın birikmiş acıları peşimi bırakmıyor. Oysa mağazadaki her şey baştan çıkarıcı. Hele de elle yapılmış cam objeler. Birden birisi kolumu sıkıca kavrıyor. Dönüp bakıyorum, orta yaşlı bir kadın, gözlerinin içi gülerek “Sizi tanıdım” diyor, “Ama bir şikâyetim var, her yazınız beni ağlatıyor, bu nedenle bazen sizi okumuyorum.” Şaşkınlıkla Kardan adam erimeden “Vay canına bu gerçek mi” biraz neşemizi bulalım. Fotoğraf: Işıl Özgentürk. diye soruyorum: “Evet, ağlatıyorsun. Ama vazgeçme, sakın vazgeçme...” Donup kalıyorum, oysa ben neşeyi severim, dalga geçmeyi de. Anlaşılan o ki ülke karanlığa gömüldükçe ben de neşemi, dalga geçmeyi yitirmişim. Sarsılarak kendime geliyorum, denizatlarını çok severim, işte karşımda boncuklarla işlenmiş bir denizatı. Fiyatı da makul. Hemen sardırıp eve koşuyorum ve yazı yazmak için bilgisayarımın başına geçtiğimde okurumun sözleri aklıma geliyor, “Beni ağlatıyorsun” ve aklıma keyifli bir öykü geliyor. Bu pazar da böyle olsun. Lütfü Bey, çocukluğundan beri renkli boyalara, çiçeklere, kuşların kanatlarındaki bin bir renge vurgundu. Eline ne zaman bir kâğıt kalem geçse ya kardeşlerinin birinin resmini yapmaya başlardı ya da masada duran portakalların. Çocukluğunun en güzel anıları, bıkıp usanmadan resim yaptığı anlardı. Onları büyük bir titizlikle herkeslerden saklar, geceleri çıkarıp tekrar tekrar bakardı. Kalabalık bir ailenin çocuğuydu. Dededen kalma bir evde yaşarlar, kıt kanaat geçinirlerdi. Lütfü Bey, ortaokulu bitirdikten sonra ailesinin onu okutmaya gücü yetmediği için hemen hayata atılmak zorunda kalır. Orada burada çıraklık derken bir devlet üniversitesine hademe kadrosuyla girer. Ve bu iş onun hayatını kökünden değiştirir. Peki, ne olur? Lütfü Bey, üniversitenin resim bölümünden çıkmaz olur. O renk renk boyalara, sessizce resim yapan öğrencilere bakıp bakıp iç geçirir, bazen bir cesaret gelir, herkeslerden gizli resim yapar. Bu arada evlenmiş, okulun hademelik kadrosundan gece bekçiliği kadrosuna geçmiştir. Okulun lojmanında yaşamaya başlamışlardır. Gece bekçiliği Lütfü Bey için büyük şansmış. Bu nedenle sık sık Tanrı’ya şükredermiş. Gece bekçiliği ona başka şeyler yapması için zaman bırakıyormuş. O da bunu en iyi şekilde değerlendirir, bir yıl boyunca büyük bir inatla çalışıp lise sınavlarına girer. Öylesine azimlidir ki bütün derslerini bir kerede verir ve lise mezunu olur. O lise bitirme sınavlarına girerken karısı üçüncü çocuğuna gebe kalır. Bu arada Lütfü Bey’in başarısından dolayı cesareti artmıştır. Üniversite sınavlarına girmeye karar verir. Okumak istediği tek bir yer vardır: Gece bekçiliği yaptığı üniversitenin resim bölümü. İşi zor. Ama o kararlıdır, günlerce çalışır, kendisini çok seven resim öğrencilerinden resim dersi alır. Sonunda önce ÖSS’yi başarır, ardından yetenek sınavından geçer. Artık o gece bekçisi olduğu fakülteye devam hakkı kazanan bir ressam adayıdır. Gece bekçilik yapıp gündüz çalışmak zordur. Öte yandan resim, onun sandığı gibi hemen öğrenilen bir şey değildir. Çok okuması, çok pratik yapması gerekmektedir. Yorgunluktan sık sık elinde fırça, uyuyakalıyordu. İşte o zamanlar onun okuma macerasını ve azmini çok yakından bilen hocalar, sınıf arkadaşları, Lütfü Bey’in birazcık uyuyup dinlenmesi için daha da sessiz çalışıyorlarmış. Böyle dört uzun yıl geçer. Lütfü Bey’in dördüncü çocuğu olur ve okul biter. O artık bir resim öğretmenidir. Yıllardır kurduğu düş gerçekleşmiştir. O şimdi kendi gibi hevesli, yetenekli öğrencilere resmin sırlarını öğretecektir. Doğayı sevmeyi, renklerin büyülü dünyasında yol almayı öğretecektir. Size başarılmış bir düş öyküsü anlattım. Aman sakın ola ki düşlerinizden vazgeçmeyin, diye. Ve hep birlikte yineleyelim: “Kimselerin onlardan haberi yok dedilerse de inanmayın. O gece gökte kocaman bir Ay vardı ve o her şeyi gördü ve bütün düş maceraları Ay’ın belleğine yazıldı.” 25 EKİM 2020 SAYI: 34714 İmtiyaz Sahibi: CUMHURİYET VAKFI adına ALEV COŞKUN Genel Yayın Yönetmeni AYKUT KÜÇÜKKAYA Yayın Koordinatörü Serkan Ozan Yazıişleri Müdürleri İpek Özbey Olcay Büyüktaş Akça (Sorumlu) Hakan Akarsu (Ekler) Görsel Yönetmen Münevver Oskay Reklam Genel Müdürü Ayla Atamer Törün l Haber Merkezi: Murat Hantaş l Gece: Ayça Bilgin Demir l Dış Haberler: Mine Esen l Ekonomi: Jale Özgentürk l İç Politika: Ali Açar l Kültür Sanat: Yazgülü Aldoğan l Fotoğraf: Uğur Demir l Spor: Sami Gürel l Ankara Temsilcisi: Sertaç Eş Güvenevler Mah. Güneş Cad. No: 8/1 Çankaya 06690 Ankara Tel: (0312) 442 30 50 l Ege Bölge Temsilcisi: Tuncay Mollaveisoğlu Halit Ziya Bulvarı 1352 sok. 2/3 Pasaport İzmir. Tel: (0232) 441 12 20 Yayın Kurulu: Alev Coşkun (Başkan), Ali Sirmen (Bşk. Yrd.), Aykut Küçükkaya, Emre Kongar, Şükran Soner, Kemal Işık Kansu, Orhan Bursalı, Mine Kırıkkanat, Miyase İlknur, Ataol Behramoğlu. l Mali ve İdari İşler Müdürü: Osman Selçuk Özer Yayımlayan ve Yönetim Yeri: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 343 72 64 eposta: [email protected] Reklam Yönetimi: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 251 98 68 eposta: [email protected] Yaygın süreli yayın Baskı: l İstanbul: İleri Basım mat. Amb. Reklam Tanıtım Yay. ve Teknik Hiz. Tic. A.Ş Yenibosna mh. 29 Ekim Cd. no: 1A/41 Bahçelievler/İstanbul Tel : 0212 454 35 10. l Ankara : İleri Basım mat. Amb. Reklam Tanıtım Yay. ve Teknik Hiz. Tic. A.Ş Saracalar mh. 57. cd. no: 21/A Akyurt/Ankara Tel : 0312 353 29 61. l İzmir: İleri Basım mat. Amb. Reklam Tanıtım Yay. ve Teknik Hiz. Tic. A.Ş Fatih mh. 199 sok. no:1/7 SarnıçGaziemir/İzmir Tel : 0232 483 96 60. l Adana: İleri Basım mat. Amb. Reklam Tanıtım Yay. ve Teknik Hiz. Tic. A.Ş Levent mh. 1791 sok. no: 33/A Yüreğir/Adana Tel : 0322 346 36 25. l Trabzon: İleri Basım mat. Amb. Reklam Tanıtım Yay. ve Teknik Hiz. Tic. A.Ş Organize sanayi Bölgesi no: 2 Arsin/Trabzon Tel : 0462 71 40 20. l Antalya: İleri Basım mat. Amb. Reklam Tanıtım Yay. ve Teknik Hiz. Tic. A.Ş Yenigöl mh. Serik cad. Havaalanı yolu üzeri no: 38 Antalya Tel : 0242 340 50 40. Dağıtım: Turkuvaz Dağıtım Pazarlama A.Ş. Cumhuriyet’te yer alan haber, yazı ve fotoğrafların yeniden yayım hakkı saklı tutulmuştur. İzin alınmadan ve kaynak göstermeksizin yayımlamak Basın Kanunu gereğince hukuki ve cezai yaptırıma tabidir. NAMAZ VAKİTLERİ İmsak Güneş Öğle İkindi Akşam Yatsı İstanbul 05:55 07:20 12:53 15:48 18:17 19:36 Ankara 05:39 07:03 12:38 15:34 18:03 19:21 İzmir 06:02 07:24 13:01 15:59 18:28 19:44 Türkiye’nin içinde debelendiği umutsuzluğun mimar ve mü hendisleri olan muktedirler, oy sandığı ortaya çıktığında bir bekadır tutturuyorlar. Zaten seçimden seçime ihtiyaç duydukları, yurttaşlığa değil, kulluğa koşullu seçmen tabanlarına devletin onlar iktidarda kaldıkça baki kalacağını anlatıyorlar. Biz iktidardan düşersek Türkiye batar, diyorlar. Oysa beka sorunu korkuları bizzat kendi sonlarına dair ve iktidardan düşerlerse elbette baki kalmayacak maddi ve manevi varlıkları. Evet, Türkiye’nin gerçekten bir beka sorunu var ve bu sorunu on sekiz yıldır bu ülkenin kaderine, hem de keyfi biçimde hükmeden AKP iktidarı, ortağı MHP’nin desteğiyle yarattı. Türk halkını İslamiyet çatısı altında Araplaştırmak için ülkeyi yol geçen hanına çevirmek, sınırları milyonlarca sığınmacı ve göçmene açmak, bu ülkenin de devletin de beka sorunudur. Ve bu sorunun asıl ceremesini bizler değil, demografyanın yeni gelenler lehine değişeceği yıllarda yaşamak zorunda kalacak çocuklarımız, torunlarımız çekecekler. Salt Türkiye için değil, tüm dünyada pek çok devletin bekasını tehdit eden yeni kavimler göçünü, geçen hafta gazetemiz Cumhuriyet’te yayımlanan bir yazı dizisiyle irdelemeye çalıştım. Her şeyden önce siz okurlarımın diziye gösterdiğiniz ilgi ve övgüye teşekkür ederim, duygulandım, sevindim. Bu diziyi hazırlarken bir tezim vardı: 2001’den beri çıkarılan savaşların temel jeopolitik nedenler dışında ikincil bir Başında sarhoş bir Yeltsin, ordusu köhneleşmiş, Batı ile işbirliği arayışındaydı. Rus generalleri NATO’nun içinde dolaşıyor ve bunlara stratejik partGöçene serap yolları, ner unvanı veriliyordu. İşte bu orkalana kurşunlar tamda stratejik konsept içine üç amacı, bazı halkları yoğun nüfus göçüne özendirmek, hatta zorlamak olabilir miydi? tehdit yerleştirildi. Baştan, ergi gibi geldi bizlere. Ama sonra... Bu üç tehdit, radikal İslam (ki İşlevsiz kalan NATO’ya Türkiye’nin itirazıyla yazımı ‘dini radikalizm’e dönüştürüldü, fakat işlev uydurmak zihinlerdeki ‘radikal İslam’ tabii ki 1990’lı yıllarda Türkiye’yi değişmedi), kitlesel göç ve WMD/ NATO’da temsil eden üst düzey KİS yayılımı ile soslandırılmış bir yetkiliden bu konuda aldığım terörizm idi. iletiyi sizinle paylaşmak isterim: “Küreselleşme odaklı Göçen Yeni stratejik Dünya Düzeni yazı dizinizde, konseptin olmazsa göçleri tetiklemek için savaş tezimin doğruluğunda ısrarcı değilim, olmazı, 11 Eylül diyorsunuz. Ben sizi teyit ediyoBenim çalıştığım birim buna birum, doğru düşünüyorsunuz. raz itiraz etti, nereden çıktı bunlar, 1989’da Berlin duvarı yıkılıp neden Soğuk Savaş bitince çıktı, SSCB ve VP dağıldığında, hangi emareleri var vs. tartışmaları NATO’nun yaptıklarını içeriden sonuç vermedi ve işler aldı başını izledim, karar süreçlerini bire bir yürüdü. yaşadım. Bir yanda ortadan kalHele kitlesel göçü hiç kan dev bir tehdit, öte yanda anlamlandıramamış idik! tehdite karşı oluşturulmuş NAÇok sorgulandı. Yanıt alınamadı TO düzeneğinin işlevsiz kalışı ve çeşitli ikna teknikleri de ve boşluğa düşen güvenlik kullanılarak, her üç tehdide de yer paradigması... Yepyeni bir NATO verildi yeni konseptte. stratejik konsepti yazılmak zorunŞimdi o zaman olamaz da kalınmıştı. Ama ne yazılacaktı? dediğimiz kitlesel göçü, hep birlikRusya Federasyonu çatırdıyordu. te izliyoruz. İnanılmaz bir öngörü değil mi? 11 Eylül olmasaydı gerçekleştirilebilir miydi? Hiç sanmıyorum. O halde ‘cui bono’ diye sormak lazım, kimin işine yaradı bu? (Devamında 11 Eylül’ü kim kotarmıştır, sorusu gelir...) Yeni konsepte paralel olarak, ‘AksiyonReaksiyon’ ve ‘Arka Plan’ kurgularıyla, sürece gerekli İslami radikaller de yaratıldı (örneğin IŞİD). Ancak beklenen kitlesel göç yönü, ‘Kuzey’ ve ‘Güney’dendi. ‘Kuzey’ dağılan Rusya’yı, ‘Güney’ ise Afrika’yı temsil ediyordu. Afrika, malum sömürgeliği dolaylı tekniklerle süren ve ABD’nin de oyuncuları arasına katıldığı bir satranç tahtasıdır. Fransa, Çin, Rusya vb. zaten hâlâ oradalar. Türkiye de oyuna kim adına katıldıysa artık aktörler arasında. Ama ‘Kuzey’den öngörülen göç, gerçekleşmedi. Çünkü Almanya direndi ve engelledi. Belki yazınızdaki Doğu’dan Batı’ya göç ‘Kuzey’den beklenenin yerini almıştır. Sorunuza dönersek, Batı kampı bu göçleri kışkırtmakta rol almış mıdır? Evet. Hem de taammüden.” Başlatmak kolay, bitirmek imkânsız 2001’de hepsi Batı ittifakı tarafından çıkarılan savaşları takiben başlayan yeni kavimler göçünde, 2019 yılı BM verilerine göre 272 milyon insan yollara düşmüş bulunuyor, değerli okurlarım. Kitleleri harekete geçirmek bazen kolay, bazen zordur. Ama durdurmak mümkün değildir. Kozlu Belediyesi’nde iş makineleri 7/24 saat çalışmış gibi gösterilmiş İş makinesiyle vurgun ALİ AYAROĞLU müteahhitlik yapan Erim Berberoğlu’nun BerPlus Zonguldak Kozlu Belediyesi’nin önceki AKP’li başkaisimli aile şirketi üzerinden milyonlarca lira vurgun yaptığı saptandı. Ranı Kerim Yılmaz döneporda adı geçen kişiler minde milyonlarca lira hakkında “kamuyu zaravurgun yapıldığı ortara uğratmak” ve “görevi ya çıktı. İçişleri bakankötüye kullanmak” gibi lığı müfettişi sorumlu Kerim Yılmaz suçlamalarla Zonguldak lar hakkında suç duyuAdliyesi’nde suç duyururusunda bulundu. sunda bulunuldu. Kozlu Belediye başkanı Ali Müfettiş raporunda en çok Bektaş, kendisinden öncedikkat çeken detay ise hayaki AKP’li başkan Kerim Yılli iş makineleri üzerinden kemaz dönemiyle ilgili İçişleri silen 12 milyon değerindeBakanlığı’na şikâyette bulun ki şişirilmiş faturalar oldu. muştu. Bakanlığın verdiği so Berberoğlu’nun aile şirketi Berruşturma izni sonrası Kozlu Plus üzerinden 24 saat süreyle Belediyesi’ne gelen müfettiş, in çalıştığı iddia edilen ancak çacelemesini tamamladı. Müfet lışmadığı belgelenen iş makinetiş raporunda, dönemin başka leri nedeniyle raporda adı geçen nı Kerim Yılmaz, AKP’li 4 mec kişiler hâkim karşısına çıkacak. lis üyesi, dönemin başkan yar Müfettişin en güçlü kanıtı ise dımcısı Mustafa Baykan, döne 24 saat çalışmış gibi gösterilen min fen işleri müdürü Hafize iş makinelerinin bu süre karşıÖzgümüş’ün de aralarında bu lığında mazot faturasının olmalunduğu 7 kişinin Zonguldak’ta yışı oldu. l ZONGULDAK ESKI YÖK BAŞKANI ÖZCAN ‘Son 10 yıldaki gibi yolsuzluk hiç görmedim’ Eski Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanı ve Gelecek Partisi PİK Eğitim Politikaları Başkanı Prof. Dr. Yusuf Ziya Özcan, AKP döneminin son 10 yılında yaptıkları gibi bir yolsuzluğu hiç görmediğini söyledi. Özcan, Twitter’dan yaptığı paylaşımda, “Yetmiş yaşındayım. Bizi idare edenlerin yolsuzluk yaptığını çok gördüm ama AK Parti döneminin son 10 yılda yaptıkları gibi bir yolsuzluk hiç görmedim. Bunlar o boyuta ulaştı ki vatandaşlardan saklamak için bilgilere erişim yasakları getiriliyor. Bu mu uçan Türkiye?” dedi. l Haber Merkezi Kayyım milyonluk ihaleler verdi, yolsuzluktan tutuklandı Eski Mardin Valisi Mustafa Yaman’ın Mardin Büyükşehir Belediyesi’nde kayyım olarak görev yaptığı döneme ilişkin Mardin Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından “yolsuzluk”, “ihaleye fesat karıştırma”, “zimmet”, “usulsüzlük” ve “rüşvet” suçlarından soruşturma başlatılmıştı. Soruşturma kapsamında belediyeden aldığı milyonluk ihalelerde usulsüzlük yaptığı ortaya çıkan Batur Enerji firmasının sahibi müteahhit Adnan Yüksel hakkında yakalama kararı çıkarıldı. Ankara’da gözaltına alınıp Mardin’e getirilen Yüksel, tamamlanan sorgusunun ardından çıkarıldığı mahkemece “yolsuzluk” ve “zimmet” suçlarından tutuklanarak, cezaevine gönderildi. l Haber Merkezi KİM KİME DUM DUMA BEHİÇ AK [email protected] ÇİZGİLİK KAMİL MASARACI [email protected] OYUNCAK TRENLE YHT PROTESTOSU CHP Kayseri Milletvekili Çetin Arık ve CHP İl Başkanı Ümit Özer, Kayseri için söz verilen fakat yapılmayan yüksek hızlı tren (YHT) için Cumhuriyet Meydanı’nda basın toplantısı düzenledi. 13 yıldır her seçim döneminde, YHT’nin sözünü veren AKP’yi ve il teşkilatını eleştiren Arık ve Özer, oyuncak maket ile kurdele keserek temsili YHT açılışı yaptı. l Haber Merkezi İlyas Has için adalet istendi Cumartesi Anneleri, gözaltında kaybedilen yakınlarının akıbetini sormak ve faillerin cezalandırılması talebiyle sürdürdükleri eylemlerinin 813’üncüsünü gerçekleştirdi. Sosyal medya üzerinden bu haftaki eylemlerinde anneler 12 Eylül darbesinin ardından idam edilen İlyas Has için adalet istedi. Basın açıklamasını okuyan Meral Nergis Şahin, “Has, iddianamede yer almayan ‘anayasal düzeni zorla değiştirmeye teşebbüs’ suçlaması ile yargılanıp idama mahkum edildi. İdam kararı TBMM ve Cumhurbaşkanı Kenan Evren tarafından onaylandı. İdam sonrası Has’ın bedeni ailesine teslim edilmeden görevliler tarafından defnedildi. Has’ın mezarı, arkadaşları tarafından 28 yıl sonra Bornova’da askeri kışlanın yanında bulunan Hacılarkırı Mezarlığı’nda bulundu” ifadelerini kullandı. l İSTANBUL/Cumhuriyet Halkevleri eyleminde 24 gözaltı Halkevleri’nin Ankara Sakarya Meydanı’nda işsizliğe, güvencesiz çalışma koşullarına ve açlık gibi sorunlara karşı yapmak istediği eyleme müdahale eden polis, aralarında Halkevleri Genel Başkanı Nebiye Merttürk, genel sekreter Mustafa Eberliköse ve MYK üyesi Sercan Aran’ın da bulunduğu 15 kişiyi gözaltına aldı. Yeniden basın açıklaması yapmak isteyen gruptan ise 9 kişi daha gözaltına alındı. l ANKARA/ Cumhuriyet Sokak röportajı yaptı evini polis bastı Antalya’da 22 Ekim’de verdiği sokak röportajında ekonomik gidişatı ve iktidarı eleştiren İsmail Demirbaş adlı yurttaşın aynı gün akşam saatlerinde evini polislerin bastığı öne sürüldü. Gazete Duvar’ın habere göre Demirbaş, gözaltı anına dair, “Eve 6 polis geldi, apartmanın çevresini tuttular, evin önünde de 3 araç bekliyordu” diye konuştu. Gözaltındayken baskıya uğradığını belirten Demirbaş, “İfademi alan kişi, ‘Birileri sana bunları söylüyor sen de tekrarlıyorsun’ dedi” ifadelerini kullandı. Demirbaş savcılıkta ifadesi alındıktan sonra adli kontrol ve yurtdışı yasağıyla serbest bırakıldı. l Haber Merkezi TRT’de o ifadeler hakkında soruşturma TRT Haber’de önceki gece yayımlanan “Gece Bakışı” programında Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın konuşması aktarılırken ekranda “Öööööööiiiiiillllll” ifadesi yer aldı. TRT’den, dün yapılan açıklamada, “Programda kabulü mümkün olmayan bir şekilde anlamsız harf blokları ekrana yansıtılmıştır. Yaşanan olayın nedeni ve sorumluluğu olan personelin tespiti için soruşturma başlatılmıştır” denildi. l Haber Merkezi
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle