18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
HABER 5 25 EKİM 2020 PAZAR ABD’nin 59. başkanlık seçimi 3 Kasım Salı günü yapılacak. 45. başkan bu seçimde belirlenecek delegelerin oluşturacağı “Seçiciler Kurulu”nun 14 Aralık 2020’deki oylamasında kesinleşecek, 20 Ocak 2021’de göreve başlayacak. ABD’de seçim sistemi büyük ölçüde yoruma kapalı, matematiksel. Örneğin 3 Kasım’da her eyaletin nüfusuna göre 558 delegelik Seçiciler Kurulu oluşunca kimse, Demokrat Parti’den (DP) seçilen delege oyunu değiştirip Cumhuriyetçi Parti’ye (CP) geçer mi ya da tersi olur mu diye düşünmüyor! 270 delegeyi bulan başkan olur, o kadar! Seçim tarihi ile ilgili de hiç tartışma yok, 4 yılda bir kasım ayının ilk salı günü. ABD’nin uygulayacağı dünya politikasında da tartışma yok; kim başkan olursa olsun, hangi coğrafyada olursa olsun, ABD çıkarları önceliklidir! ABD’nin zerre kadar çıkarıyla “müttefik” saydığı bir ülkenin son derece yaşamsal çıkarı karşı karşıya gelse kesinlikle kendisini gözetir. Bunun geçmişte yaşanmış ve halen yaşanmakta olan örnekğılayıcı bir mektup gönderdi... Ama Erdoğan’la Trump’ın arası iyi... ABD, Suriye’de Türkiye’ye karErdoğanTrump şı terör örgütünü destekleyip petrol anlaşması yaiyi... TürkABD pacak, terör örgütünün ordu kurmailişkileri kötü! sını sağlayacak kadar ileri gitti... Ama Erdoğan’la leri var. HHH Türkiye’de AKP, Trump’ın kazanmasından yana. Bu yorumları yapanların çoğu AKP’nin yarı ve tam resmi yayın organlarında boy gösteriyor. Yukarıda vurguladığımız gibi kim seçilirse seçilsin, ABD Türkiye’ye ve bulunduğu bölgeye kendi çıkarı açısından bakar. Ancak TürkiyeABD ilişkilerine baktığımızda durum şu görünüyor: Erdoğan’la Trump’ın arası çok iyi... TürkAmerikan ilişkileri kötü! Trump, Erdoğan’a “aklını başına topla” diye başlayan aşaTrump’ın arası iyi... ABD, Türkiye’de darbe yapmaya, darbeden de öte devleti bitirmeye yönelik alçakça işlere girişen FETÖ’yü ne iade ediyor ne hakkında işlem yapıyor... Daha ötesi özel koruma altında “besliyor”... Ama Erdoğan’la Trump’ın arası iyi... ABD, Halkbank Genel Müdür Yardımcısı Hakan Atilla’yı 14 ay tutuklu yargılıyor, soruşturmanın gizli bölümlerinde Türkiye’deki yöneticilerin de rüşvet ve benzer suçlamalarla kapsam içinde olduğu iddia ediliyor... Ama Erdoğan’la Trump’ın arası iyi... ABD, Türkiye’nin S400 alımına karşı F35 anlaşmasını iptal ediyor. Milyar dolarlar halkın cebinden çıkıyor. Ama Erdoğan’la Trump’ın arası iyi... HHH ABD’nin Irak’a ilk saldırısından bu yana 5 ABD başkanı değişti. Ama ABD’nin Ortadoğu politikasının özü değişmedi. Fas’tan Afganistan’a kadar 18 ülkeyi içine alan “yeniden şekillendirmenin” özü şu: Soğuk Savaş dönemi politikalarına göre oluşan yapıları yıkıp ABD merkezli, tek kutuplu yeni dünya düzenine göre yeniden yapmak. Rusya’nın fetret döneminden çıkıp eski Sovyet sahasında var olma mücadelesiyle ABD planları karşı karşıya. Bölgesinde güçlü, saygın, barışı önceleyen bağımsız dış politika üreten Türkiye kimsenin işine gelmiyor. Bu yüzden Trump, Türkiye’yi karşısına, Erdoğan’ı yanına almış görünüyor. İktidar da Trump kazansın diye her şeyi yapıyor. ABD’ye kızmak çözüm değil. O kendi çıkarı için yerine göre kan yerine göre dolar döküyor! Kabahat, ABD başkanlığına gelecek kişiden medet umanda! ‘21 SORUDA FETÖ’NÜN SIYASI AYAĞI’ ADLI KITAPÇIK Siyasi ayağa toplatma Karara sert tepki gösteren CHP’li Öztrak, “Kitabın toplatılması ve yasaklanması ana muhalefet partisinin siyasi faaliyetine yargının ağır bir müdahalesidir” dedi. IĞNELI FIRÇA ZAFER TEMOÇIN CHP Sözcüsü Faik Öztrak, Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) “hak ihali” kararı verdiği Enis Berberoğlu hakkında yerel mahkemelerin kararlarını eleştirerek, “Bu anayasaya, milli iradeye, millet iradesinin tecelli ettiği TBMM’ye karşı darbe teşebbüsüdür” dedi. Öztrak, CHP tarafından yayımlanan “21 Soruda FETÖ’nün Siyasi Ayağı” adlı kitapçığa basım, dağıtım ve satış yasağı getirildiğini ve kitapçığın toplatılmasına karar verildiğini açıkladı. CHP Sözcüsü Öztrak, partisinin genel merkezinde basın toplantısı düzenledi. CHP Genel Merkezi’ne ve bir il başkanlığına dün tebliğ edilen bir mahkeme kararı ile CHP tarafından yayımlanan “21 Soruda FETÖ’nün Siyasi Ayağı” adlı kitapçığa basım, dağıtım ve satış yasağı getirildiğini ve kitapçığın toplatılmasına karar verildiğini söyleyen Öztrak, şunları kaydetti: “Bu kitapçık Sayın Genel Başkanımızın TBMM kürsüsünde 11 Şubat 2020 tarihinde yaptığı konuşmanın resimli halidir. Bu kitapçıkta, CHP’nin FETÖ konusunda yılladır TBMM kürsüsünden yaptığı eleştiriler özet olarak vardır. Bu kitabın neresinde halkı kin ve düşmanlığa tahrik var? Bu kitapta yer alan 25 Ağustos 2004 tarihli uygulanmayan Milli Güvenlik Kararı mı halkı kin ve düşmanlığa tahriktir? Bu kitapta yer alan birçok AKP sözcüsünün çok daha önce basına yansımış sözleri mi halkı kin ve düşmanlığa sürüklemektedir? Kitabın toplatılması ve yasaklanması ana muhalefet partisinin siyasi faaliyetine yargının ağır bir müdahalesidir. Bir ülkede demokrasi, hukukun üstünlüğü yoksa vatandaşın can ve mal güvenliği de olmaz.” ‘Teşebbüs suçu’ Anayasa Mahmekesi’nin (AYM) “hak ihali” kararı verdiği Enis Berberoğlu’na ilişkin gelişmeler olduğunu söyleyen Öztrak, “İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nden sonra 15. Ağır Ceza Mahkemesi de AYM’nin oybirliği ile verdiği ‘milletvekilinin hakkının ihal edildiğine’ dair kararını tanımamıştır. AYM kararlarına uymamak anayasayı ihlaldir. Anayasayı tağyir, tebdil ve ilgaya teşebbüs suçudur. İki mahkemenin birden bu kararı vermesi, bu sürecin organize bir şekilde yürütüldüğünü göstermekte” dedi. Adalet Bakanı Abdulhamit Gül’e seslen Öztrak, “Adalet Bakanı Gül, aynı zamanda Hâkimler ve Savcılar Kurulu Başkanı’dır. Kendisini, bu ağır Anayasa ihlali karşısında, başında olduğu kurulu resen toplamaya ve TBMM’ye karşı bu saldırı girişimini önlemeye çağırıyoruz” ifadelerini kullandı. l ANKARA/Cumhuriyet Macron’un ERDOĞAN’DAN SERT SÖZLER: tedaviye ihtiyacı var Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’a tepki göstererek, “Zihinsel tedaviye ihtiyacın var” dedi. Erdoğan, dün Kadir Has Stadyumu’nda AKP Kayseri 7. Olağan İl Kongresi’ne katıldı. Burada konuşan Erdoğan, “Son dönemde Suriye’nin Irak sınırı tarafında yeni bir terör oluşumuna hız verildiğini görüyoruz. Yani orada bir terör devleti kurma niyeti var. Suriye’de bir terör devleti kurulmasına asla izin vermeyeceğiz” dedi. Erdoğan, Azerbaycan’daki son duruma ilişkin de “Azerbaycanlı kardeşlerimiz, işgal altındaki topraklara doğru yürüyorlar. Oraları geri almaya hamdolsun başladılar” diye konuştu. Fransa Cumhurbaşkanı Macron’u hedef alan Erdoğan, “Macron’un İslam ile Müslümanlar ile derdi nedir? Macron’un zihinsel noktada tedaviye ihtiyacı var. İnanç özgürlüğünden anlamayan ve kendi ülkesinde yaşayan milyonlarca farklı inanç mensubu insanlara bu şekilde davranan bir devlet başkanına başka ne denilebilir? Öncelikle bir; akli noktadan kontrol. İkide bir Erdoğan’la uğraşıyorsun. Erdoğan’la uğraşmak sana bir şey kazandırmaz. Zaten bir yıl sonra seçim var. Seçimde akıbetini göreceğiz. Almanya’da bir camiye yüzlerce polisle saygısızca yapılan polis baskınının izahı olamaz. Bunun adı İslam düşmanlığı. Fransa’da Peygamber Efendimizi resmeden karikatürlerin binalara yansıması bayağılıktır, İslam düşmanlığıdır. Avrupa’daki her İslam düşmanlığının Türk düşmanlığı olduğunu aklınızdan çıkarmayın. Çünkü Batılı için Müslüman Türk’tür. Aynı şekilde Türk Müslümandır” ifadelerini kullandı. l İç Politika ACI KAYBIMIZ KADIR KENAN 19.05.1955 24.10.2020 1976 KHO mezunu Harita Ütğm. Kadir Kenan, 12 Eylül 1980 darbesi sırasında TSK’dan uzaklaştırılan devrimci, yurtsever subaylardan biriydi. Bir süredir direndiği hastalık, O’nu aramızdan aldı. Ailesi ve yakınlarına, sevenlerine başsağlığı diliyor, anısı önünde saygıyla eğiliyoruz. AdamDer Askeri Darbelerin Asker Muhalifleri Derneği ELYSEE SARAYI: ERDOĞAN’IN AÇIKLAMASI KABUL EDILEMEZ Fransa Türkiye’deki Büyükelçisi’ni ülkeye çağırdı Fransa, Türkiye’deki Büyükelçisi Herve Magro’yu istişarelerde bulunmak üzere ülkeye çağırdığını açıkladı. Fransa Cumhurbaşkanlığı Elysee Sarayı’ndan yapılan açıklamada, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron hakkında yaptığı açıklamanın ‘kabul edilemez’ olduğu belirtildi. Açıklamada, Fransa’nın Türkiye’deki Büyükelçisi Herve Magro’yu istişarelerde bulunmak üzere ülkeye çağırdığı bildirildi. AFP haber ajansına konuşan bir Fransa Cumhurbaşkanlığı yetkilisi, “Abartı ve kabalık bir yöntem değildir. Erdoğan’dan politikasını değiştirmesini istiyoruz, çünkü bu her açıdan tehlikeli. Gereksiz polemiklere girmiyoruz ve hakaretleri kabul etmiyoruz” ifadesinde bulundu. Yetkili ayrıca Türk Cumhurbaşkanı’nın başı kesilerek öldürülen tarih öğretmeni Samuel Paty hakkında başsağlığı mesajı göndermediğini de ifade etti. l Haber Merkezi RTE’nin topyekun ‘sesi ve nefesi’ olmak ne ki? Salı günkü yazımda Cumhurbaşkanı’nın “Eğitim ve kültürde arzu ettiğimiz ilerlemeyi sağlayamadık” diyerek “Aklı hür, fikri hür, vicdanı hür nesiller yetiştirilmek üzere çıkılan yolun Batı taklitçiliğine dönüşmüş olması en büyük kayıptır” açıklamasına giriş yapmış ve “siz 18 yıldır eğitim ve kültürde ülkeye ne kattınız” diye sormuştum. Aslında bu konunun Cumhurbaşkanlığı yakın çevresinde epeydir tartışıldığı ve bir şeylerin kotarıldığı açık. Çünkü Saray sözcüsü İbrahim Kalın da 20 Temmuz’da “Biz masalları olan bir coğrafyanın çocuklarıyız. Bize yüz elli yıldır modernleşme adı altında başkalarının hikâyeleri anlatıldı. Artık kendi hikâyemizi yazma zamanıdır” tweet’ini atmış ve hadi nedir bu hikâye anlat diye sorulduğunda da hep birlikte yazıyoruz yazmaya devam edeceğiz gibi bir yanıt vermişti. Yani, modernleşme özü itibarıyla şüphesiz başkalarının hikâyesi, yani bugünün dünyasında kültürel, bilimsel, düşünsel, demokrasi, hak ve özgürlükler gibi konularda, “hegemonya” kuran ve patentlerini alan ve üzerine ekonomiyi ve toplumu inşa ettiği Avrupa’nın hikâyesi (ve ABD ve Japonya vb.). Kötü taraflarını eleştir ve at, çağdaş uygarlık bugün evrensel norm durumunda. Gerçek fikri iktidar arayışı Saray ve çevresi, anlamadım, bu modernleşme öyküsünü ret mi ediyor, ama bu hikâyeye uygun bir Cumhuriyet ve toplum felsefesi oluşturmak için yola çıkan Cumhuriyet ve kurucularını eleştiriyor, bu masalla bizi büyüttüler diyor. Birincisi bu bir masal değil gerçek, ikincisi bu hikâyede yoksan hiç yoksun dünyada. Kendi hikâyelerini de yazıyorlarmış, yazacaklarmış ve Cumhurbaşkanı da “Gerçek iktidar olan fikri iktidarımızı kuramadık” dediğine göre, acaba ne kuracaklar sorusu asılı kalıyor ve herkes bir yanıt veriyor geçmişlerine bakarak. Ama aynı konuşmasında RTE yanıtını da vermiş aslında: “Okulöncesinde ve ilkokulda tek ihtiyacımız olan, değerlerini iyi bilen, inancına, kültürüne, tarihine, diline sahip çıkan, ailesine ve topluma karşı sorumluluklarını özümsemiş insanlar yetiştirmektir. Bu değişim, sıradan bir müfredat tadilatının ötesinde, topyekun bir eğitim ve öğretim reformunu gerektirir.” Buradan ne anlıyorsunuz? Bakın bu ifadede, ne bilimsel ilgi ve eğitim var ne uygarlık ölçütleri ne demokrasi ne çağdaşlık ne başka bir şey. Ne var? “Değerlerini iyi bilen”: Toplumda değer deyince o kadar çok tanım yapılır ki... Kimin değeri? RTE iktidarının. Zaten okullara koydular ve eğitimi de kendi Ensar gibi vakıflarına, tarikatlara, kendi oğlunun teşkilatına verdiler. “İnancına”: Yani dini inançlarını herkese dayatan politikalarını kastediyor. “Tarihine”: Yani tarihimizin fetihçi, despot, astığı astık kestiği kestik padişahlarını yücelten, en sonunda imparatorluğu çağdaşlığın kıyısından öte tarafa yuvarlayanlara sahiplik... Bunlar geleceği aydınlatacak masalı... İlkokul öncesi ve ilkokul eğitimine zaten bunları epey soktular ama yetmiyor, sonuçtan memnun değil sultan, şimdi “sıradan bir müfredat tadilatının ötesinde, topyekun bir eğitim ve öğretim reformu”nu şart görüyor... Hazırlanın! 3 ay önceden haber verdi İbrahim Kalın da “Bize yüz elli yıldır modernleşme adı altında başkalarının hikâyeleri anlatıldı. Artık kendi hikâyemizi yazma zamanıdır, yazıyoruz ve yazacağız” derken 3 ay önceden RTE’nin bugün söylediklerini haber veriyordu. Yeni gökkubbenin altında yeni ve bildikleri hiçbir şey yok. Eski dinci sağcı, tarikatçı, ilkelliklerle bezeli masalları bize/topluma bu kez tam bir totaliter eğitim mühendisliği ile dayatacaklar. Eğitimde şimdiye kadar eksik bıraktıklarını düşündükleri açık/ gedikleri topyekun kapatarak. Bilimsel eğitim mi dediniz? Toplumu geleceği hazırlamak, üretken kılmak mı dertleri... Boş verin bunları, Türkiye tarihinde eğitimde en büyük geri dönüşümü mü hazırlıyorlar? Herkes sesimiz ve nefesimiz olacak Bunun için de RTE, medya üzerindeki büyük kontrolünü yeterli bulmuyor. “Medyamız en modern altyapıya sahip, ama bizim sesimizi ve nefesimizi yansıtmıyor” diyor. Bunu iktidar ya Demirören’lere (vb.) yapıyorsan tam yap, ne o öyle medyana düşman cenahtan adamlara yer veriyorsun diye açıkça söylenerek yapıyor. (Demirören ve diğerleri ağlatıcı telefonlar daha alır mı, dersiniz?) Ya da muhalif medyayı daha da boğmaya hazırlanıyorlar. Eksiksiz tam, yarım yamaklık yok: Sesimiz ve nefesimiz olacaksınız... Acaba bu nasıl bir toplum ve iktidar modeli dersiniz... Ve bu mümkün mü derseniz, hayır derim... Yarına devam. DOĞUBAYAZIT EŞ BAŞKANLARI HDP’li başkanlar gözaltında Ağrı’nın Doğubayazıt ilçesinin HDP İlçe Eş Başkanları Abdullah Ekelik ve Gönül Öztürk, polis ekipleri tarafından evlerine yapılan baskınla gözaltına alındı. Doğubeyazıt Emniyet Müdürlüğü’ne götürülen Ekelik ve Öztürk’ün, “örgüt üyesi olmak” ve “örgüt propagandası yapmak” iddialarıyla gözaltına alındığı öğrenildi. l İç Politika
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle