18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
23 EKİM 2020 CUMA KUZEY ORMANLARI RANT ALANI OLDU Kuzey Ormanları Araştırma Derneği, Kuzey Ormanları ekosistemini tahrip eden insan faaliyetlerini izledi ve raporladı. Raporda “tüm ülke doğasında olduğu gibi Kuzey Ormanları da maden şirketlerinin rant alanı haline getirilmeye çalışılmaktadır. Marmara Bölgesi’nin son kalan tarım, orman ve su kaynaklarını yağmaya açmayı hedefleyen Kanal İstanbul, en önemli doğakırım tehditlerinden biridir” denildi. SONUÇLARI 02 04 15 28 36 52 6 BİLEN: 32 milyon 132 bin 486 TL (Devretti) 5 BİLEN: 47.037.20’er TL 4 BİLEN: 563.35’er TL 3 BİLEN: 29.45’er TL 2 BİLEN: 3.20’şer TL eposta: [email protected] İpek Kıraç ve Ekrem İmamoğlu protokol imzaladı. SOKAK HAYVANLARI IÇIN ‘SEMTPATI’ Sokak hayvanlarının yeri, sayısı, görüntülerinin kaydedileceği, ihtiyaçlarının karşılanacağı ve sahiplendirme yapılacağı mobil SemtPati uygulamasını hayata geçiren iş insanı Koç Holding Yönetim Kurulu üyesi İpek Kıraç ile İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu arasında protokol imzalandı. Kıraç’ın, “sokak hayvanlarıyla uyum, sevgi ve güven içinde yaşanacak örnek mahalleler oluşturma” amacıyla başlattığı SemtPati’de, kullanıcıların sokak hayvanlarının fotoğraflarını yükleyebileceği uygulama ile hayvanların sağlık, aşı, gıda ihtiyaçları karşılanacak, etkili bir sahiplendirme yapılacak. İmamoğlu, uygulamayı altı ay içinde İstanbul’da yaygınlaştırmayı planladıklarını açıkladı. l Haber Merkezi PARA HIRSINA KURBAN GITTI Kırklareli Kent Konseyi Çevre Meclisi Başkanı Göksal Çidem “Bu köprü artık yok. Definecilerin talanı sonucu yıkılmış. Envantere 2008’de alınmış. 12 yıl boyunca koruma önlemi olmadan bugüne kadar gelebilmişti. Şimdi kurul kararına bakılırsa yıkılan taşları muhafaza altına alıp aslına uygun restore edeceği söyleniyor. Yıkılana kadar nerdeydik? Ne yazık ki koruyamadık. Yüzlerce yıllık kültürel varlık definecilerin para hırsına kurban gitti” ifadelerini kullandı. Defineciler tarihi köprüyü yıktı. Koruma kurulu restorasyon için parça arıyor Bir tarih yok edildi 1.5 milyon yaşlı evde yalnız MAHMUT LICALI CHP Bilim Platformu’nun “Türkiye’de Yaşlılık” başlıklı politika notunda, nüfus hızla yaşlanırken politikaların bu hıza uygun planlanmadığı; yaşlılara yönelik hizmetlerin pek çok kurum tarafından dağınık bir şekilde verildiği vurgulandı. Yaşlılara bakım merkezlerindeki kapasitenin yaşlı nüfusun yüzde 1’ini bile karşılamadığına dikkat çekildi. Politika notunda şunlar yer aldı: TÜRKIYE YAŞLANIYOR: Türkiye’de her 100 kişiden 9’u 65 yaş veya üzerinde. Dünya genelinde 1950’den beri yaşlı nüfus oranı 2.5 kat artarken, Türkiye’de 5 kattan fazla arttı. Yaşlıların 2023’te nüfusunun yüzde 10.2’sini, 2040’ta 16.3’ünü, 2080’de ise 25’ini oluşturması bekleniyor. YÜZDE 20SI YOKSUL: Aile içinde yaşlı bakımı üstlenenlerin yarısından fazlasını kadınlar oluşturuyor. Evde bakım yardımının yalnızca çok muhtaç ailelere veriliyor olması, pek çok ailede kadınların bu görevi ücretsiz olarak yerine getirdiği anlamına geliyor. Bu durum, kadınların yaşlılıklarında yoksulluk içinde yaşayacakları anlamına geliyor. Türkiye’de en yoksul kesim yaşlı kadınlar. Yoksul yaşlıların yarısından çoğunu kadınlar oluşturuyor. Türkiye’de yaşlılar içindeki yoksulluk oranı yüzde 20’ye yaklaştı. KADINLAR YALNIZ: Türkiye’de tek başına yaşayan 1.5 milyon yaşlı vatandaş bulunuyor. Bunların üçte ikisini kadınlar oluşturuyor. Yaşlı vatandaşlar sağlık hizmetlerine erişimde zorluklar çekiyor. KAYIT DIŞI: 2019 itibarıyla 65 yaş üstü 851 bin kişi çalışıyor, yüzde 92’si kayıt dışı. l ANKARA ACILAR TAZE Van’da 9 yıl önce yaşanan 7.2 büyüklüğündeki depremde enkaz altında kalan eşini ve kızını kaybeden Ferhat Şahiner’in (41), geçen zamana rağmen acıları hâlâ tazeliğini koruyor. Şahiner, eşi Sibel ve kızı Zeynep’in mezarları başında dua okuyarak çiçek bırakıyor. Kentte 23 Ekim ve 9 Kasım tarihlerinde meydana gelen 7.2 ve 5.6 büyüklüğündeki depremlerde 644 kişi hayatını kaybetti, 2 bin kişi yaralandı. 2 yıl önce yeni bir yuva kuran, 1 de çocuğu olan Şahiner, acıdan eksilen bir şeyin olmadığını söyledi. l DHA Halep’teki yağmadan Gaziantep’te polis ekiplerince düzenlenen operasyonda ceylan derisine işlenmiş İncil ele geçirildi. Suriye’nin Halep kentinde bir müzenin yağmalanması sonucu Türkiye’ye getirildiği düşünülen İbranice, ceylan derisine el yazısıyla işlendiği belirlenen İncil’in değerinin 1 milyon ABD Doları olduğu iddia edildi. 3 kişi de gözaltına alınarak Emniyet’e götürüldü. l DHA AYM ‘ihlal’ dedi Anayasa Mahkemesi (AYM), kısırlaştırma ameliyatı olmasına rağmen çocuk sahibi olan Kemal D.’nin ve eşinin anayasal güvence altındaki “maddi ve manevi varlığını koruma hakkının” ihlal edildiğine karar verdi. 2010’da geçirdiği operasyondan 19 ay sonra eşi hamile kalan Kemal D’nin spermatik kanallarının tam kapanmamış olduğu tespit edildi. Yargı süreci sonucunda durumun doktor hatasından kaynaklanmadığı, ameliyat komplikasyonu olarak değerlendirildiği belirtildi. Kararın bir örneği ihlalin sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapılmak üzere Bursa 1’inci İdare Mahkemesi’ne gönderildi. Yüksek mahkeme çiftin tazminat isteğini ise kabul etmedi. l DHA Kırklareli’nin Üsküp beldesinde Roma döneminde yapılan tarihi köprü üzerinde kaçak kazı yapıldığı ve köprünün tahribata daha fazla dayanamayarak yıkıldığı ortaya çıktı. Koruma Kurulu köprünün yıkılmasının ardından sorumlu kişiler hakkında suç duyurusunda bulunulmasına ve etrafa saçılan parçaların toplanarak restorasyon için saklanmasına karar verdi. Kırklareli Merkezi ilçesine bağlı Üsküp Beldesi’nde Hacı Faklı Yolu Altı mevkiideki Roma döneminden kalma tarihi Üsküp Kurtdere Köprüsü, kaçak kazı sonucu yıkıldı. Edirne Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu uzmanları ÇEVRE Roma döneminden kalma tarihi Üsküp Kurtdere Köprüsü, kaçak kazı sonucu yıkıldı. Koruma Kurulu, suç duyurusunda bulundu. 3 Eylül’de yaptıkları saha incelemesinde tarihi köprünün kaçak kazı yapılarak tahrip edildiğini ve köprünün yıkılarak bütünlüğünün bozulduğunu tespit etti. Köprünün 1. grup korunması gerekli kültür varlığı olarak tescil edildiğini anımsatan kurul köprünün yıkılmasına sebep olanlar hakkında Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunulmasına karar verdi. Kurul köprünün yıkılmasının ardından etrafa saçılan yapı parçalarının toplanarak restorasyon için kullanılmak üzere saklanmasını istedi. Korunmuyordu Aynı zamanda köprü Kırklareli Kültür Varlıkları Envanteri’nde yer alıyor ve korunma statüsü “fena” kategorisinde görünüyor. Envanterde köprüye ilişkin özetle “Köprü Roma Döneminde yapılmıştır. Bununla birlikte yapım tarihi tam olarak bilinmemektedir. Bir dere yatağı üzerinde kurulmuş. Tek gözlü, yolu eğimli köprüler grubuna girmektedir. Köprünün yapımında kullanılan kesme taşlar birbirine kenetlenerek örülmüştür. Harç kullanılmadan köprü kemeri oluşturulmuştur” bilgileri yer aldı. ÇEVRECİLER , MECLİS’TEKİ MADEN DÜZENLEMESİNE TEPKİLİ İBRAHİM GÜNDÜZ’DEN ‘ALTIN ÖLÜM’ Siyanürlü katliamlar bu kitapta Sadece yıkım var Çevreciler maden şirketleri arama izninden sonra faaliyete hemen geçebilmesine ve alanı istedikleri şekilde izinsiz büyütebilmesine izin veren yasa teklifine karşı kampanya başlattı. Onlarca kurum ve platform, “www. change.org”da başlatılan kampanyada imzacı olarak yer aldı. Çevreciler yasa teklifini gazetemize özetle şöyle değerlendirdi: Bu yasa teklifini çöpe atın n Antalya Isparta Burdur Denizli Kaş Platformu Sözcüsü Hediye Gündüz: Biz devletin meclisindeki yanlı ve halkın beklentilerinden uzak torba yasanın şirketlere sağlayacağı kıyağa, desteğe ve yine torba yasanın doğaya yapacağı yıkıma, halka yapacağı etkiye asla izin veremeyiz! Biz ülkemizi yok ettirmeyip doğayı korumak için var gücümüzle mücadeleye devam edeceğiz. Bu nedenle diyoruz ki, bu yasa teklifini ortadan kaldırın! Yok edin! Çöpe atın! Halkın değil şirketlerin çıkarına n Elektirik Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Cemil Kocatepe: Bu torba teklif halkın yoksullaştırılmasının derinleştirilmesi teklifidir. Bugüne kadar ülkemizin her yerinde, havalimanı yapacağız, yol yapacağız, şehir hastanesi kuracağız, maden çıkaracağız, Nükleer Güç Santralı kuracağız, enerji üreteceğiz diyerek yaptıkları yağma ve talan ile halkın yaşam alanlarını yok ederken Saray çevresi ve sermayenin zenginliğine zenginlik kattılar, onlar zenginleşirken halk yoksullaştı, bu tasarı geçerse, onlar zenginleşirken halkımızın yoksulluğu daha da derinleştirecektir. Şirketler lehine değişiklik içeren torba teklif görüşmeleri devam etmektedir. Halkın çıkarlarına değil de şirket çıkarlarına yönelik olduğu açıkça belirtilen bir tasarının komple yok sayılmasından yanayız. Alamos Gold da yararlanabilir n Kazdağları Kardeşliği adına Ferzan Aktaş: Yasa teklifinin bir maddesindeki düzenleme, ruhsat yenileme başvurusunda bulunmuş ancak ruhsatı yenilenmemiş maden şirketlerinin, sadece bakan onayı ile, ruhsatı yenilenmeden 12 ay boyunca faaliyetlerine devam edebilmesini sağlamayı amaçlıyor. Bu düzenlemeden direkt olarak faydalanabilecek şirketlerden en bilineni ise Kazdağları’nda yarattığı tahribatla kamuoyu tarafından çok iyi tanınan Kanadalı Alamos Gold. Bu şirket ruhsat süresi bitiminden önce yenileme başvurusunu yapmıştı. Ancak Kazdağları nöbeti ve gelen tepkliler üzerine ruhsatı bakanlık tarafından yenilenmedi. Şirketin ruhsat süresi dolmasına rağmen bir yılı aşkın süredir hukuksuz şekilde Kazdağları’nda bulunabilmesinin altında tam olarak bu yatıyor. Halk yok, daha fazla kıyak var n Ekoloji Birliği Eşsözcüsü Süheyla Doğan: Maden ve enerji şirketlerinin faaliyetlerinin denetimini, bu faaliyetlerdeki kamu yararının tespitini ve çevre sağlığının korunmasını sağlayan denetim mekanizmalarının “bürokratik engel” olarak tanımlandığı teklifte, kamu yararına hizmet etmeyen, sermayeyi önceleyen, kamulaştırma işlemlerinin hızlı ve denetimden uzak gerçekleştirilmesini sağlayacak düzenlemeler yapılmak istendiği görülüyor. Bu kanun teklifinde halk yok, enerji demokrasisi yok, enerji tasarrufu yok, enerji verimliliği yok, ekolojik duyarlılık yok. Teklifte, enerji ve maden şirketlerine daha fazla destek, daha fazla kıyak, kamu denetiminin ortadan kaldırılması, tüm yetkilerin tek adamda, Cumhurbaşkanı’nda toplanması, karın şirketlere, zararın halka yıkılması ve ekolojik yıkım var. Çevre katliamlarına yol açan siyanürlüsülfürik asitli madenler kitap oldu. Gazeteci İbrahim Gündüz, “Altın Ölüm” adını verdiği kitabında Türkiye’de yaşanan ve insan eliyle yapılan çevre katliamlarını anlattı. Başta kendi memleketi OrduFatsa’daki olmak üzere Kazdağları’ndan Erzincan’daki Çöpler Altın Madeni’ne, Lapseki’den Artvin’e ülkenin dört bir yanında faaliyet gösteren siyanür madenlerine mercek tutan Gündüz’ün kitabında dikkat çekici bazı bölümler şöyle: Cennetten cehenneme Bir zamanlar yeşil bir cennet olan Fatsa bugün siyanürlü ölüm cehennemine dönüştürüldü. AmerikanKanadalıİngiliz ortaklarıyla hareket eden ve stajını FETÖ’nün KOZA madenlerinde yaptığı söylenen Bahar Madencilik, 5 yılda Fatsa’yı çöle çevirdi. Fatsa’daki siyanürlü madenin verdiği zararlar yetmiyormuş gibi şimdi de 3 milyon metreküp kapasiteli 50 metre derinliğinde bir zehir barajını Fatsa’nın tepesine inşa etmek için Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’ndan izin istedi. Kazdağları saldırısı sürüyor Türkiye geçen yıl, Alamos Gold’un Kazdağları’na açmaya çalıştığı siyanürlü altın madeni nedeniyle ayağa kalkmıştı. Kanadalı şirketin 200 binden fazla ağaç kesmesiyle Türk halkı vahşi madenciliğin, kimyasal madenciliğin gerçek yüzünü bir kez daha gördü. Alamos Gold şimdilik durduruldu ama vazgeçmediler. Aynı şirketin Çan ilçesine bağlı Söğütalan köyü mevkiinde Kuzey Biga Madencilik AŞ tarafından yapılması planlanan Ağı Dağı Altın Madeni projesi de bulunuyor. Fırat’a zehir akıtılıyor Kitabın tanıtım bülteninde ise ‘‘İktidara yakın Çalık Holding’in Kanadalı ortağıyla birlikte işlettiği Erzincan’daki Çöpler siyanürlüsülfürik asitli madeniyse Türkiye’nin gıda güvenliğini tehdit ediyor. Keban, Karakaya, Atatürk barajları tehlikede. Kanadalı şirket, madeni açmadan önce 25 milyon doları nasıl harcadı, kimleri Amerika’ya götürüp 5 yıldızlı otellerde ağırladı? Çarpıcı detaylar ve inanılmaz insanlık hikâyeleri. Kitapta, Çöpler Altın Madeni’nde dönen rüşvet ilişkileriyle ilgili çok dikkat çekici iddialara da yer veriliyor. Çöpler muhtarının savcılık ifadesine göre, Kanadalı şirket İliç Savcısı’nı rüşvete bağlamış’’ denildi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle