Katalog

HABER EDİTÖR: ELİF TOKBAY TASARIM: ŞÜKRAN İŞCAN 317 OCAK 2020 CUMA Parçalı Bulutlu Açık Sağanak Bulutlu Karlı Yağmur Karla K. Yağmur Sisli İstanbul 9/5 Ankara 8/3 İzmir 11/6 Antalya 15/11 Mersin 14/8 Bursa 100/3 0 Atina 110/70 TARİHTE BUGÜN Trabzon 10/5 Diyarbakır 6/2 Kars 4/14 Adana 130/8 0 Artvin 80/ 1 0 Çanakkale 100/5 0 Balıkesir 80/4 0 Sivas 50/ 6 0 Erzurum 40/1 3 0 Eskişehir 40/ 3 0 Aydın 150/3 0 Gaziantep 110/5 0 Konya 40/0 0 Berlin 80/2 0 Girne 140/1 2 0 Londra 100/8 0 Moskova 130/ 1 9 0 Paris 110/5 0 Madrid 130/5 0 Amsterdam 110/7 0 Roma 110/1 0 New York 10/ 4 0 Tokyo 80/3 0 1875: KaraköyBeyoğlu arasında Tünel hizmete girdi. Tünel dünyanın en eski üçüncü ve en küçük metrosuydu. 1929: Temel Reis (Popeye) çizgi bandı ilk kez yayımlandı. 1991: Körfez Savaşı, müttefik uçaklarının Irak ve Kuveyt’teki hedefleri vurmalarıyla başladı. Gizlenen gerçekTÜİK’in açıkladığı suça sürüklenen çocuklarla ilgili veriler paylaşılmıyor Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) her yıl düzenli olarak açıkladığı da suç duyurusunda bulundu. İlgezdi, 2018 yılı verilerinin 1 Ağustos 2019 tarihinde suça sürüklenen çocuklarla ilgi açıklanması gerektiğini vur li istatistikleri 2019 yılında açıklanmazken kurumun 2020 yılı MAHMUT LICALI gulayarak “Açıklanan rakamlar büyük bir infial yaratmış, istatistik takviminden de çıkarıl ulusal ve uluslararası kamu dı. Kurumun açıklamadığı istatistik oyunda büyük yankı uyandırmış lerde Türkiye’de çocuklar arasındaki tı. TÜİK açıkça veri gizleyerek yaşa uyuşturucu kullanımı ve çocuklara nan sorunların üzerini örtmeye, so yönelik cinsel istismar gibi kamuo runları göstermemeye çalışıyor ve yunda yankı uyandıran veriler bulu açıkça suç işliyor” değerlendirmesi nuyordu. CHP Genel Başkan Yardım ni yaptı. İstatistiklerde uyuşturucu cısı Gamze Akkuş İlgezdi, verileri kullanan, cinsel istismara uğrayan açıklamayan TÜİK Başkanı Yinal Ya çocuklarla ilgili çarpıcı veriler bulu ğan ve kurumun görevlileri hakkın nuyordu. l ANKARA YARALAMA, HIRSIZLIK, UYUŞTURUCU TÜİK’in her yıl ağustos ayında bir önceki yıla ait açıkladığı suça sürüklenen çocuklarla ilgili veriler 2019 yılında açıklanmamıştı. En son Ağustos 2018 tarihinde 2017 yılına ait veriler açıklanmıştı. Türkiye’de 2017’de suça sürüklenme nedeniyle getirilen çocuk sayısı 107 bin 984 oldu. Söz konusu çocukların yüzde 57.7’sini 1517, yüzde 23.3’ünü 1214, yüzde 18.5’ini ise 11 yaş ve altı gruptakilerin oluşturduğu görüldü. Güvenlik birimine gelen veya getirilen çocukların yüzde 66.1’i erkek, yüzde 33.9’u ise kız çocuklarından oluştu. Güvenlik birimlerine getirilen çocukların yüzde 34.4’üne yaralama, yüzde 24.8’ine hırsızlık, yüzde 6.6’sına Pasaport Kanunu’na muhalefet, yüzde 6.2’sine uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanmak, satmak veya satın almak, yüzde 3,9’una mala zarar verme suçu isnat edildi. Adli birimlere sevk edilen çocuk sayısı 66 bin 321 olarak belirlendi. Suça sürüklenen çocukların yüzde 33.3’ünün bağımlılık yapan madde kullandığı tespit edildi. Suç mağduru çocukların yüzde 54.4’ünün erkek, yüzde 45.6’sının kız çocuğu olduğu görüldü. EMNIYET’TEN DIKKAT ÇEKEN RABIA NAZ ITIRAFI: 12 DAKIKALIK SIR TTB Yüksek Onur Kurulu üyesi Dr. Ali Özyurt yaşamını yitirdi İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde tedavi gören Türk Tabipleri Birliği (TTB) Yüksek Onur Kurulu ve İstanbul Tabip Odası Yönetim Kurulu üyesi, Barış Akademisyeni Dr. Ali Özyurt (57) dün yaşamını yitirdi. Özyurt için ilk tören bugün saat 11.00’de Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’nde ardından saat 12.30’da Cağaloğlu’ndaki İstanbul Tabip Odası önünde yapılacak. Özyurt, aynı gün Gaziosmanpaşa Merkez Camisi’nde kılınacak ikindi namazının ardından 500 Evler Mezarlığı’nda toprağa verilecek. Dr. Özyurt, son kitabı “Umuduna Yaşamak” adlı kitabına ilişkin gazetemize verdiği son röportajında “Bundan 16 yıl önce kanser oldum ve bu benim hayatımda bir dönüm noktası oldu. Hayat mücadelemi sürdürürken kanserle de mücadele etmeye başladım. Hayatta mücadele bitmez. Umuduna yaşamalıyız” demişti. l Haber Merkezi Fatma Erdoğan davası Üç karakola şikâyet ettik İstanbul Bahçelievler’de boşanma aşamasında olduğu 4 aylık eşi Fatma Erdoğan’ı (22) araçta silahla ateş ederek öldürdüğü ve 2 saat eşinin cesediyle dolaştığı iddiasıyla yargılanan tutuklu sanık Eren Erdoğan’ın (23) davasında tanıklar dinlendi. Fatma Erdoğan’ın teyzesi Fethiye Aladağ, “Eren Erdoğan, Fatma’nın babasının işlettiği kahvehaneye gelip ‘Kızını öldüreceğim’ demiş. Fatma o sırada arabadaymış. O akşam Fatma’nın başına bir şey gelecek korkusuyla üç karakol gezip şikâyette bulunduk. 155’i aradık” dedi. Duruşma ertelendi. l DHA Giresun Emniyet Müdürlüğü Teknik Takip İzleme Büro Amiri Hüseyin Emir, TBMM Rabia Naz Vatan ve Şüpheli Çocuk Ölümleri Araştırma Komisyonu’na Rabia Naz Vatan’ın şüpheli ölümüne ilişkin dikkat çeken bir bilgi paylaştı. Emir, “Tespit edemediğimiz 12 dakikalık bir zamanımız var” dedi. Emir, “Bu 12 dakika içerisinde bir klasik trafik kazasını göz önünde bulundurabi lirseniz nasıl olabileceğini, ne kadar zaman içinde gerçekleşebileceğini takdir edersiniz. Bu süre içinde de bu çocuğu bir yere götürecek, kanaması giderilecek, tedavisi yapılacak, kıyafetler çıkarılıp temizlenecek, tekrar geri giydirilecek, arabaya konulacak, götürülüp bulunduğu yere bırakılacak. Bunun için yeterli bir süre zaten yok ki o kadar açık bir yarada yoğun bir kanama olması durumunda onu da çok kısa sürede durduracak bir teknik olduğunu da bilmiyorum. Zaten raporlarda ana damar kopmasıyla ilgili herhangi bir veri yok. Rabia’nın ilk bulunduğu anda kendinde olduğu, bağırdığı, ambulansın içinde de bağırdığını göz önünde bulundurduğumuzda başına ne olay gelmişse bulunmasından kısa bir süre önce meydana geldiğini değerlendiriyoruz.” l ANKARA / Cumhuriyet YÜREĞIMIZE SU SERPILECEKTI Anne Müesser Baş: Şaşkınız ve çok üzgünüz. ASLI BAŞ’IN AILESINDEN ‘BERAAT’ ISYANI Baba Mehmet Yavuz Baş: Olayın cinayet olduğuna inanıyoruz. Muğla’nın Bodrum ilçesinde, 9 buçuk yıl önce manken Aslı Baş’ın (32) turizmci Ahmet Bayer’in (64) villasının terasından düşüp yaşamını yitirmesiyle ilgili davada 4 sanığın beraatına karar verilmesine Baş’ın anne ve babası isyan etti. Anne Müesser Baş (67), “Ceza almalarını bekliyorduk. Bu acı bitmeyecek, adalet yerini bulsaydı yüreğimize su serpilecekti” dedi. Aile, kararı üst mahkemeye taşıyacaklarını söyledi. l DHA Valilik 15 günlük eylem Gülistan korkusuyasağı getirdi Tunceli Valiliği, 13 gündür kayıp olan Gülistan Doku için bugün yapılacak eylem öncesi 15 günlük etkinlik yasağı getirdi. 5 Ocak’tan bu yana kendisinden haber alınamayan Munzur Üniversitesi Çocuk Gelişimi 2. Sınıf öğrencisi Gülistan Doku (21) hâlâ bulunamadı. Gülistan için başta öğrenci arkadaşları tarafından eylemler devam ederken, son haftalarda kentte açığa çıkan cinsel şiddet vakalarına karşı ve Gülistan’ın bulunması için bugün ‘Çocukları mıza sahip çıkmak için’ mitingi yapılacağı duyuruldu. Tunceli Valiliği ise dün yaptığı açıklama kentte, vali ve kaymakamlığın uygun gördüğü eylemler dışında tüm etkinlik ve eylemlerin 30 Ocak’a kadar yasaklandığını duyurdu. Yasağa dair Valilik tarafından yapılan açıklamada, şu ifadeler yer aldı: “İlimizde sağlanan huzur ve güven ortamından rahatsızlık duyan müzahir kitlelerce günümüzde meydana gelen üzücü hadiseler çeşitli propaganda yöntemleriyle gerçeğe aykı rı bir şekilde kullanıp kamuoyunun tepkisini ortaya çıkarmak ve bunu canlı tutmak amacıyla sık sık sokak eylemleri gerçekleştirmeye çalışıldığı görülmektedir. Bu grupların, etkinliklerde son günlerde ilimizde meydana gelen asayişe müessir olaylar üzerinden kışkırtıcı eylem ve söylemlerle kişi, kurum ve kuruluşları hedef haline getirerek halkı kin ve düşmanlığa sevk ettikleri ve toplum psikolojisinde infiale neden olacak şekilde algı oluşturmaya çalıştıkları bilinmektedir.” l Haber Merkezi l AKP, Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki çıkar larını yanlış savun maktadır. l Hafter denilen ‘Biz’ hastalığı bela AK Parti yüzünden Türkiye’yi tehdit etmektedir. Sonunda bu da oldu: Saray hükumetinin uğradığı siyasal bozgun Ahmet Hakan (Hürriyet, 11 Ocak 2020) tarafından CHP’ye fatura edildi. Bunun sorumlusu Baykal’ın kullandığı “biz” sözcüğü (zamiri). Yüzlerce kez “biz” zamiriyle, iktidarın sözcükleriyle konuşmayın diye uyarı yazıları yazdım. Libya ile askeri sözleşmeyi Saray yaptı, CHP yapmadı. Ahmet Hakan, CHP milletvekili Deniz Baykal’ın bilinçsizce yaptığı konuşmaya, haklı l Meşru olduğu kuşkulu Libya hükümeti, AK Parti hükümeti ile anlaşmıştır. HHH Suç, kuşkusuz muhalefet diliyle konuşmayı hiç bilemeyen ve asla öğrenemeyecek olan Deniz Baykal’a aittir. Deniz Baykal eğer Saray’ı gerçekten destekliyorsa “Hükümetin Libya’yla yaptığı askeri anlaşma çok önemli, emeği geçen herkesi kutluyorum” demeliydi. Demeliydi çünkü Deniz Baykal bir AKP yetkilisi değildir. olarak, mal bulmuş Mağribi gi Kendini öyle hissetmesi şaşır bi atılmış: tıcı olur. Deniz Baykal, CHP’yi HHH kastederek de “biz” diyemez, “Yeniçağ gazetesinden Or çünkü CHP adına konuşabile han Uğuroğlu’na konuşmuş cek herhangi bir yetkiye sahip Deniz Baykal. Şu iki cümlesi değildir. CHP’nin parti olarak nin altını çizdim: Deniz Baykal’ın sözlerini pay l Libya’yla yapılan askeri laşacağını sanmıyorum. Ah anlaşmamız çok önemli, emeği met Hakan, “Ama nerdeeee geçen herkesi kutluyorum. ee?” diye hayıflanırken benim l BM’nin desteklediğimiz düşüncemi paylaşmakta ve hükümeti meşru görmesi çok bana hak vermektedir. önemli. HHH HHH Aslına bakarsanız CHP’nin Deniz Baykal’ın kullandığı di genel başkanı Kılıçdaroğlu da le, üsluba, yaklaşıma dikkat! “biz”li eleştiri cümleleri kullan l ‘Anlaşma’ demiyor, ‘anlaşmamız’ diyor. l ‘Desteklediği’ demiyor, ‘desteklediğimiz’ diyor. Bu dil, bu üslup, bu yaklaşım... Tam da Türkiyeli bir perspektifin dili, üslubu ve yaklaşımıdır. HHH Hiç unutulmasın! l Libya anlaşması, AK Parti’nin anlaşması değil, Türkiye’nin anlaşmasıdır. l Doğu Akdeniz’deki çıkarlar, AK Parti’nin çıkarları değildir, Türkiye’nin çıkarlarıdır. l Hafter denilen bela AK Parti’yi değil, Türkiye’yi tehdit etmektedir. l Libya meşru hükümeti, AK Parti ile değil, Türkiye’yle anlaşmıştır. CHP lideri Kılıçdaroğlu da. Deniz Baykal’ın bu dilini, benimsese... AK Parti’ye karşı yaptığı muhalefetin etki gücü... En az bin kat artar. HHH Ama nerdeeeeee?” HHH “Biz”, “ben”in çoğuludur. Libya ile anlaşmayı, ben, biz, sen ya da siz yapmadı. Saray’da oturan kişi ve Saray hükümeti yaptı. Bu durumda mayı sürdürmekte ve sözlerini işlevsizleşmektedir. Sadece genel başkan değil, parti yöneticileri ve milletvekilleri de aynı tuzağa düşmektedir. Örneğin, bir muhalefet temsilcisi, yapımına karşı olduğu halde, “İstanbul Kanalı’nı inatla savunmamız yanlıştır” diyemez. Doğru cümle şöyle olmak zorundadır: “İstanbul Kanalı’nın inatla savunulması yanlıştır.” Ya da “Cumhurbaşkanı Erdoğan yanlış yoldadır” diyecek. Libya ile anlaşmayı “Siz” yapmadınız, bizzat R.T. Erdoğan yaptı ya da Saray hükümeti... “Biz” de yapmadık. HHH Televizyon yorumcularının, konuşmacılarının neredeyse tamamı da bu “biz” zamiriyle afyonlamış durumda... Geçen gün TELE1’de “Forum Hafta Sonu” yorumcusu Namık Koçak da hükümeti eleştirken durmadan “biz” diyordu. Sanki gençleri işsiz bırakan kendisiymiş ya da TELE1 kanalıymış gibi “Gençlerimizi işsiz bıraktık” diyor; “Hükümet gençlerimizi işsiz bıraktı” diyemiyor. Ne yazık ki tele kullanılacak şahıs zamiri “o” vizyonlardaki tek örnek Namık ya da “onlar”dır. Ya da ilgilinin Koçak değil!.. 11 Ocak akşa unvanını, adını ve soyadını ve mı Halk TV’de Fatih Ertürk’ün receksin. Lamı cimi yok: Türkiye Nereye? programını l Libya anlaşması, 3 saat izledim. Yorumcular da Türkiye’nin anlaşması değil, (emekli General Ali Er, Prof. iktidardaki hükümetin anlaş Dr. Ümit Özdağ, Prof. Dr. masıdır. Muhalefet bu anlaş Sencer İmer) “biz, biz”ci idi mayı imzalamamıştır, karşıdır. ler. “Biz” zamiri, fiilin (eylemin) Bunu açıklamıştır. gerçek failini (öznesini) gizler. İşçi konteynırında yangın: 1 ölü İstanbul Sultangazi’de işçilerin kaldığı konteynırda çıkan yangında 1 işçi yanarak hayatını kaybetti. Yunus Emre Mahallesi Lütfi Aytaç Bulvarı üzerinde bulunan bir inşaat alanında dün gece saat 02.00 sıralarında, işçilerin kaldığı konteynırda henüz bilinmeyen bir sebepten dolayı yangın çıktı. Yangını fark eden ve konteynırda kalan Mert Şen adlı işçi arkadaşlarını kurtardıktan sonra bulunduğu konteynırı penceresinin küçük olması nedeniyle dışarıya çıkamadı. Kısa sürede konteynırı saran alevler arasında kalan işçi, feci şekilde yanarak hayatını kaybetti. l DHA Zihinsel engeli bilemezlermiş! Yüzde 70 oranında zihinsel engelli A.M.’ye (44) cinsel saldırıda bulundukları iddiasıyla yargılanan Müslüm D., Gökhan Ö. ve Yasin C.’nin davasında savcı, sanıkların A.M. ile cinsel birliktelik fiilini zorla gerçekleştirdikleri yönünde kanaat oluşmadığını ve mağdurun zihinsel engelli olduğunu bilemeyecekleri gerekçesiyle beraat talep etti. İstanbul Bağcılar’da 30 Eylül 2018’deki olayla ilgili Bakırköy 6. Ağır Ceza Mahkemesi, suçun unsurları oluşmadığından 3 sanığın da beraatına karar verdi. İddianamede A.M.’nin IQ’sunun 43 olduğu belirtilmişti. l DHA 4 yaşındaki çocuk TIR’ın altında kaldı İstanbul Gaziosmanpaşa’da annesi ile pazar alışverişinden dönerken aniden yola atlayan 4 yaşındaki kız, TIR’ın altında kalarak hayatını kaybetti. TIR sürücüsü olayı fark etmesinin ardından aracı durdurarak aşağıya inerken çevredeki vatandaşlar durumu polis ve sağlık ekiplerine haber verdi. Sağlık ekipleri küçük kızın olay yerinde hayatını kaybettiğini tespit etti. Sokağa güvenlik şeridi çekerek araç ve yaya trafiğine kapatan polis ekipleri, TIR sürücüsünü gözaltına aldı. Fatmanur’un cenazesi Beşyüzevler Mezarlığı gasilhanesine kaldırıldı. l İHA