28 Aralık 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
8 17 EYLÜL 2019 SALI EDİTÖR: CAFER KURT HABER 20 Eylül’de iklim grevindeyiz! İnsanlar yeryüzünün geleceği için bir kez daha iklim grevine çıkıyor. Bu kez 2027 Eylül arasında Küresel İklim Grevi Haftası ilan edildi. Bu yazıyı yazdığım sırada 100’ü aşkın ülkede 3 bin 500’den fazla eylem planlanmıştı.  Eşzamanlı olarak yapılacak eylemlere Türkiye’den de katılım olacak. 20 Eylül’de başta İstanbul, Ankara ve İzmir olmak üzere birçok yerde etkinlikler var. Bunun için “Sıfır Karbon Gelecek” kampanyası başlatıldı. Bireysel değişim ve en etkili çözüm Bir anne, grevi neden desteklediğini sosyal medyada yayımladığı videoda şöyle açıklıyor: “Bunun anneliğin devamı olduğunu düşünüyorum. Çocuğunuzun ateşi varken gece boyu uyanık kalıp kontrol etmek gibi, onun geleceği için endişeliyim; artık bir şeyler yapmam gerektiğini biliyorum.” Bir şeyler yapmak için iklim grevine destek vermek çok önemli. Ancak herkesin politikacıları değişim için zorlamaya devam ederken, kendi yaşantısında bireysel olarak yapabilecekleri de var.  Çevre koruma konusunda verilen önerileri duymuşsunuzdur. Çöpleri dönüşüm için ayırın. Daha az elektrik ve su kullanın. Benzinli araba yerine bisiklet kullanın. Tek kullanımlık pet şişeleri satın almayın vb. Hepsi yerinde ama neden en etkili çözüm dile getirilmiyor merak ediyor insan... Mesela küresel iklim krizini önlemek için seferber olanlar, bu felaketin ardındaki en önemli etken olan hayvancılığı desteklemeye son verebilir. ‘Sıfır Gelecek Kampanyası’nın acil talepleri Halkın gerçeğin söylenmesi talebine karar alıcılar sessiz kalmamalı. İnsan kaynaklı bir iklim felaketini önlemek için, sıcaklık artışı Sanayi Devrimi öncesi zamana göre maksimum +1.5 °C ile sınırlandırılmalı. Fosil yakıtların ve iklimin tahribatının tüm finansmanı derhal sonlandırılmalı. Yenilenebilir enerjinin gelişmesine izin verilmeli. Fosil yakıtlı santrallar ve çimento, demirçelik endüstrisi gibi iklime zarar veren tesisler de dahil olmak üzere, ekonomi adil bir şekilde dönüştürülmeli. Endüstriyel et tüketiminin azaltılmasına, zehirsiz ve mevsimsel beslenmenin önemine ilişkin bilgilendirme yapılmalı. (Bu maddeye şerh düşeceğim yazının devamında!) Kentteki tüm faaliyetlerin planlanmasında ekosistemin, tüm bitki ve hayvan türlerinin yaşam alanlarının korunması esas olmalı. Ormansızlaşma sonlandırılmalı. Tüketim azaltılmalı ve ekolojik açıdan sürdürülebilir ekonomiler için güçlü planlar uygulanmalı. İklim krizinin nedenleri ve etkileri hakkında ekonomik ve politik düzeyde doğru bilgi verilmeli. Çevreciysen vegan ol! Öyleyse son maddeyi uygulayarak iklim krizinin nedenleri konusunda doğru bilgi verelim. Dünya Kaynakları Enstitüsü’nün bu yılki raporuna göre, insanlık bugünkü gibi beslenmeye devam ederse, 2050’ye kadar tahminen 9.8 milyara ulaşacak insan nüfusunu beslemek için 593 milyon hektar daha toprak alana ihtiyaç duyulacak.  Son 50 yılda gezegendeki insan nüfusu iki katına çıkarken et tüketimi üç kat arttı.  Dünyanın en büyük kırmızı et ihracatçısı Brezilya’daki büyükbaş hayvan sayısı dört katına çıktı. Bunun bedeli de Amazon Ormanları’nın yakılarak yok edilmesiyle ödeniyor... Tarım alanlarının 2/3’ü hayvancılığa ayrılmış durumda. Ekin üretiminin 1/3’ü, eti için yetiştirilen hayvanları beslemek için kullanılıyor. Oysa bu insanlar tarafından tüketilse, dünyadaki açlık sorunu ortadan kalkacak. Hayvancılığın sera gazına etkisi, tahminlerin ötesinde. Dünyadaki toplam sera gazı emisyonunun 1/4’ü yiyeceklerden geliyor. Bunun yüzde 58’i hayvansal ürünlerden... (Poore & Nemecek, Science dergisi)  Su kıtlığı ve kirliliği, ormansızlaşma, türlerin yok oluşu, doğal yaşam alanlarının kaybı gibi daha birçok alandaki verilere bakarsanız, talep “endüstriyel et tüketiminin azaltılması” değil, hayvansal tüketimin sonlandırılması olmalı.  Biz, hayvan özgürlüğü ve doğa aktivistleri olarak, gerçekleri anlatmak için, 20 Eylül’de iklim grevindeyiz! Menzil baskısını kırdılar!Velilerin, tarikat baskısına karşı direnişi sonuç verdi. Öğrenciler istediği okula gidebilecek Devlet yetkililerinin baskılarına karşı çocuklarını tarikat merkezindeki okula göndermeyen veliler, “Bir FETÖ belasına bulaştı ülke. Şimdi bizim çocuklarımız da ileride böyle olursa, hesabını kim verecek” dedi. Velilerin direnişi olumlu sonuç verdi. ARİF ANBAR Eskişehir Sivrihisar’da, Menzil tarikatının merkezi olan, sadece tarikat şeyhi ve müritlerinin ikamet ettiği Buhara köyündeki okula öğrencilerin gitmesi için Milli Eğitim Müdürlüğü, kaymakamlık ve jandarmanın baskısına direnen veliler çocuklarını kurtardı. Sivrihisar İlçe Milli Eğitim Müdürü Eyüp Mutlu, “Çocuklarınızı istediğiniz okula gönderebilirsiniz” dedi. Eskişehir’in Sivrihisar ilçesine bağlı Göktepe, Kaldırım ve Ahiler köylerinden taşımalı eğitim kapsamında, Ertuğrul köyünde bulunan ve bir hayırsever tarafından 1997 yılında yaptırılan Yavuz Gülerce köyüne giden 45 öğrenci, Menzil tarikatının merkezi olan Buhara’daki okula “baskı yoluyla” gönderilmek istendi. Direnişe geçen veliler çocuklarını, Buhara’daki okula göndermedi. Veliler ve öğrenciler, eğitimöğretim yılının ikinci haftasının ilk gününde, yine eski okulları olan Yavuz Gülerce İlkokulu’na gittiler. Okul müdürüyle görüşen veliler, “Bir FETÖ belasına bulaştı ülke. Şimdi bizim çocuklarımız da ileride böyle olursa, bunun hesabını kim verecek” dediler. Şeyh ve müritler yaşıyor Çocukları eski okullarına kabul edilene kadar protestolarını devam ettireceklerini, son çare olarak Eskişehir merkeze ya da Konya’nın Çeltik ilçesine ikametlerini aldırıp, çocuklarını o okullarda okutacaklarını söyleyen veliler, “Buhara’da kimse yaşamıyor. Sadece şeyh ve müritleri var. Köy dediğin yerde birçok insan olur, malları olur, toprakları olur. Ama Buhara, tek bir kişinin. Şeyhin müritleri gelip gidiyor sadece. Zaten orası çiftlikti, dışarıdan geldiler çiftliği aldılar ve orayı köy yaptılar. Yolu bile yok oranın. Şimdi biz çocuklarımızı oraya nasıl gönderelim?” diyerek, endişelerini anlattılar. Bunun üzerine okul müdürü, cep telefonunun hoparlörünü açarak öğrenci velilerini Sivrihisar İlçe Milli Eğitim Müdürü Eyüp Mutlu’yla görüştürdü. Veliler, bir an önce sorunun çözülmesini ve çocuklarının eski okullarına gönderilmesini istedi. Eyüp Mutlu ise velileri, İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’ne davet ederek görüşmek istedi. Müdürlük toplantı salonunda yapılan görüşme olumlu sonuçlandı. İlçe Milli Eğitim Müdürü Mutlu, “Çocuklarınızı istediğiniz okula göndermekte özgürsünüz” dedi. Veliler bu ifadeye alkışla karşılık verdiler. Okullarını geri kazanan öğrencilerin şimdi tek sorunu ücretsiz ulaşım ve yemek. Ancak İlçe Milli Eğitim Müdürü Eyüp Mutlu, çocukların eski okullarına kayıt yaptırdıktan sonra, gerekli prosedürlerin yerine getirilmesiyle beraber ücretsiz servis ve yemek probleminin de çözüleceğini söyledi. l ESKİŞEHİR 5 bin norm fazlası öğretmenin olduğu Ankara’da fen lisesi için ‘acil koduyla’ 14 öğretmen aranıyor MEB öğretmen bulamadı! Sinop’ta ‘Harf Devrimi’ Coşkusu Sinop’ta, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün kenti ziyareti ve harf devriminin 91’inci yıldönümü düzenlenen etkinlik ve törenlerle kutlandı. Kutlamalarda, Atatürk’ün Sinop’ta kara tahta önünde ders verişinin canlandırılması ilgi odağı oldu. Harf devrimi etkinlikleri Sinop İskele Meydanı’nda halk oyunları ile başladı. Atatürk’e saygı yürüyüşü ile devam eden etkinliklerde, Türk Hava Kuvvetleri akrobasi timi SoloTürk, kent semalarında gösteri uçuşu yaptı. Gösteri uçuşunun ardından özel makyajla temsili olarak Atatürk’e benzetilen tiyatrocu, Atatürk’ün 15 Eylül 1928 yılında Sinop’ta çekilen kara tahta başındaki fotoğrafını canlandırdı. Etkinlikler kapsamında Grup Gündoğarken konser verirken Gazeteciler Cemiyeti’nce, resim sergisi açılışı yapıldı. l DHA ‘Kriz’ okul kantini YÜRÜMELİ EĞİTİM DÖNEMİ vergilerini anımsattı OZAN ÇEPNİ Ekonomik krize karşı ek kaynak arayışında olan Hazine ve Maliye Bakanlığı okul kantinlerini anımsadı. Yapılan incelemelerde okul kantinlerinin vergi ödemediğini belirten bakanlık, Milli Eğitim Bakanlığı’nı (MEB) resmi yazı ile uyardı. Okullardaki iktisadi işletmelerin hızla bilgilendirilmesi ve vergilerini ödemeleri istendi. İşletmecilerle tek tek uğraşmak istemeyen bakanlık, MEB’den resmi yazı ile vergilerin ödenmesi konusunda kantinlerin uyarılmasını talep etti. Hazine ve Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığı’nın “Okul Kantinleri” başlıklı “acele” yazısında, sürece ilişkin bilgilendirmeler de yer aldı. Bakan adına Gelir İdaresi Başkan Yardımcısı Mahmut Süt lü imzalı MEB’e iletilen yazıda, “Bakanlığınıza bağlı (resmiözel) okul ve kurumlarda öğrenim gören öğrenci ve kursiyerlerin ihtiyaçlarını giderdiği yemekhane, kantin, kafeterya, büfe, çay ocağı gibi iktisadi işletmelerinin vergi kanunlarının amir hükümleri uyarınca faaliyetlerini yasal çerçevede sürdürmeleri ve vergisel ödevlerini belirtilen yasal süreler içerisinde yerine getirmeleri gerekmektedir” denildi. Denetimler yapıldığını belirten bakanlık, “Başkanlığımıza intikal eden olaylardan ilgili iktisadi işletmelerin vergisel yükümlülüklerini yerine getirmedikleri tespit edilmiştir” bilgisi paylaşıldı. MEB Strateji Geliştirme Başkanlığı’nın da bütün il ve ilçe milli eğitim müdürlükleri üzerinden dönem başında Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın uyarısını ilettiği öğrenildi. l ANKARA ‘öğrenciler DİNİ yapılara yönlendiriliyor’ Fransız bakana ‘Türkçe’ uyarısı HÜSEYİN HAYATSEVER Fransa’da 20192020 öğretim yılında yürürlüğe giren lise reformu ile Türkçenin “yok olma sürecine girdiğini” belirten Fransa’daki Türkçe öğretmenleri, Fransız Eğitim Bakanı’na bir mektup gönderdi. Mektupta, “Fransız Eğitim Bakanlığı, Türkçe derslerini elemekle, Türkçe öğrenmek isteyen öğrencileri Fransız Eğitim Bakanlığı’nın denetiminde olmayan dini eğilimli özel kurum ve yapılara yönlendirmektedir” uyarısında bulunuldu. Fransa’daki okullarda görev yapan Türkçe öğretmenleri tara fından Fransız Eğitim Bakanı’na yazılan mektupta Fransa’daki liselerde öğrencilerin iki yabancı dili zorunlu, üçüncüsünü ise seçmeli ders olarak aldığı anımsatıldı. Mektupta, zorunlu olan birinci ve ikinci yabancı dillerin okul idareleri tarafından seçildiği, bu dillerin çoğunlukla İngilizce, Almanca ve İspanyolca olduğu, çoğunlukla Türkçe’nin “zorunlu yabancı dil” olarak önerilmediği kaydedildi. Mektupta, “Lise birde Türkçeyi zorunlu kategoride olarak alma olanağı olamayan öğrenci sonradan Türkçeyi seçemeyecektir, kısaca Türkçe liselerden elenmiş olacaktır” denildi. l ANKARA Servis kaldırıldı, öğrenciler yaya kaldı MEHMET İNMEZ İzmir Milli Eğitim Müdürlüğü her yıl kırsal mahallelerde yaşayan öğrencilerin okula gitmelerini kolaylaştırmak için sürdürdüğü servis uygulamasını bu yıl kaldırdı. “Dolmuş var” diyerek kaldırılan uygulama sonrası 23 öğrenci servissiz kaldı. Bazı öğrenciler, otostopla, bazıları da yürüyerek 6 kilometrelik okullarına gitmek için çaba gösteriyor. Milli Eğitim Bakanlığı illere genelge göndererek dolmuş ve otobüs giren mahallelerde taşımalı eğitimi kaldırdı. Servislerin kaldırılmasıyla Urla Barbaros Mahallesi’nde 8’i kız 23 öğrenci de mağdur oldu. 6 kilometrelik okula bazen, yaya bazen de otostop çekerek giden öğrenciler, yağmurlu ve soğuk havalarda okula nasıl gideceklerini kara kara düşünüyor. Barbaros Mahalle Muhtarı Yüksel Ersan, “Her velinin aracı yok, bu öğrenciler buldukları araca balık istifi gibi biniyorlar. Üstelik araç bulamazlarsa okula gitmeyecekler. İmkanı olamayan öğrencilerimiz de yürüyerek ya da otostop çekerek gidiyor. Dağ başında bir okul değil burası. Devlet çocuklarımızın okumasına yardımcı olsun. Kışın ve yağmurlu günlerde bu çocuklarımız nasıl gidecek?” diye sordu. Benzer uygulamanın yapıldığı Menemen ilçesinde de üç mahalleye giden servisin kaldırılması sonrası 42 öğrenci mağdur olmuştu. Milli Eğitim Müdürlüğü’nün çözüm bulamaması üzerine CHP’li Menemen Belediye Başkanı Serdar Aksoy devreye girerek belediye servislerini göndermişti. l İZMİR Ülke genelindeki il milli eğitim müdürlüklerine “acil” kodlu resmi yazı ile okulun talebini ileten bakanlık, “Öğretmen ihtiyacı ilçe içerisinde ders tamamlama yoluyla da karşılanamamakta, alanında dışarıdan sigortalı ücretli öğretmen de bulunamamaktadır” dedi. OZAN ÇEPNİ Milli Eğitim Bakanlığı’nın (MEB) plansızlığı yeni eğitimöğretim yılı başını kaosa çevirdi. İmam hatip ve meslek liselerini istemeyen öğrencilere okul arayışı için birçok liseyi ikili eğitime döndürme kararı alan MEB, temel liselerin kapatılması sonrasında artan talepleri de karşılamayınca binlerce öğrenci açıkta kaldı. Öğretmen planlamasını da yapamayan MEB’in Ankara’da binlerce öğretmen fazlası olmasına karşın “proje okul” statüsündeki fen lisesine il içinde öğretmen bulamadığı, “acil” yazısı ile ülke genelinde öğretmen aradığı ortaya çıktı. Merkezi sınavla öğrenci alacak okullar ile sınavsız öğrenci alan Anadolu liseleri, imam hatip liseleri ve meslek liselerinin toplam kontenjan sayısının liseye başlayacak öğrenci sayısına denk olduğunu düşünen bakanlık, öğrenci ve veli tercihlerini hesaplayamadı. Geçen yıl imam hatip ve meslek lisesine yerleştirilmiş binlerce öğrenci de bu yıl nakil döneminde Anadolu liselerini tercih etmek için il ve ilçe milli eğitim müdürlüklerine akın etti. MEB kaynaklarından edinilen bilgiye göre, nakil dönemindeki yığılmalar için aylardır plan yapan bakanlığın attığı adımlar da yeterli olmadı. Taşrada çaresiz kalan il ve ilçe milli eğitim müdürlüğü yöneticilerinin “İmam hatiplere gidin” yönlendirmesine karşı çıkan öğrenciler, Anadolu lisesi bulamayınca açık liseye kayıt yaptı. Ankara ve İstanbul’da ise birçok Anadolu lisesinde sınıf mevcutlarının mevzuata aykırı olsa da 40’ın üzerine çıktığı öğrenildi. Okullardaki bütün ek alanların da sınıflara dönüştürüldüğü belirtildi. ‘Acilen başvurun’ Eğitimöğretim dönemi başlamasına karşın bakanlığın okullardaki kadrolu öğretmen arayışına devam ettiği ortaya çıktı. Bakanlık son olarak Ankara’nın Güdül ilçesinde proje okulu olan Hasan Hüseyin Akdede Fen Lisesi için öğretmen aramaya başladı. Okul yönetiminin haziran ayında başlayan talebi bürokratik süreç nedeniyle eylül sonuna kaldı. Ankara’da 5 bin norm fazlası öğretmen olmasına karşın bakanlık aralarında fizik, kimya, matematik, biyoloji gibi alanların da bulunduğu 14 öğretmeni başkentte bulamadı. Ülke genelindeki il milli eğitim müdürlüklerine “acil” kodlu resmi yazı ile okulun talebini ileten bakanlık “Ankara ili sınırları içerisindeki tüm öğretmenlere duyuruya çıkılmış ancak okulumuza hiçbir başvuru olmamıştır. Öğretmen ihtiyacı ilçe içerisinde ders tamamlama yoluyla da karşılanamamakta, alanında dışarıdan sigortalı ücretli öğretmen de bulunamamaktadır” dedi. Üç aylık sürecin ardından Ankara’daki öğretmen talebi bütün okullara ve öğretmenlere iletilirken, öğretmenlerin de acilen il milli eğitim müdürlüklerine başvurmaları istendi. l ANKARA
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle