18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
31 AĞUSTOS 2019 CUMARTESİ 50 DOLAR IÇIN 36 YIL YATTI Alabama eyaletinde 1983’te bir fırından 50 dolar çaldığı gerekçesiyle şartlı tahliyesiz ömür boyu hapis cezasına çarptırılan adam, cezaevinde geçirdiği 36 yıldan sonra tahliye edildi. Kennard, ka muoyunda “üç yanlış” yasası olarak bilinen ve günümüzde 28 eyalette farklı şekillerde uygulanan bir yasa kapsamında orantısız bir cezaya çarptırıldı. Bu yasayla üç kez hüküm giyen kişiler, ömür boyu hapis cezası alıyor. EDİTÖR: HAKAN AKARSU TASARIM: ŞÜKRAN İŞCAN Yaşamın gizemi1milyaryıllıkmantarfosiliyaşamınkaradanasılevrimleştiğininipucunuveriyor çözülüyor mu? Burası ‘İklimÇEVRECİLERDEN HATTAT ÖNÜNDE EYLEM suç mahalli’ Çevre aktivistleri Levent’teki Hattat Holding İstanbul ofisi önünde dün eylem yaptı. Şirket on yılı aşkın süredir Bartın’da termik santral kurmak istiyor. Şirketin önüne “İklim Suç Mahalli” şeridi çeken aktivistler “Bartın için, iklim için termik santrale hayır!” pankartı açtı. Pankart önünde açıklama yapan aktivistler, iklim krizi çağında yeni termik santral çalışmalarına başlanmaması gerektiğini, hava yı, suyu, toprağı, yaşamı zehirleyen çalışır durumdaki termik santralların da bir an önce kapatılmaları gerektiğini söyledi. Türkiye dahil dünyanın dört bir yanında gençlerin eylemleriyle herkesi iklim için bir an önce harekete geçmeye davet ettiklerini belirten aktivistler “Ya sıfır karbon gelecek, ya sıfır gelecek!” diyerek tüm yurttaşları 20 Eylül’de gerçekleşecek küresel iklim grevine destek vermeye çağırdı. l İstanbul/Cumhuriyet EFELER’E JEOTERMAL TEPKISI İncir ağaçları kurumasın Türkiye’nin hava kirliliği sıralamasında 8. sırada yer alan Aydın’ın Efeler ilçesinde bir jeotermal firmasının, iddiaya göre mühürlenen kuyudan başka bir kuyuya enerji götürmek amacıyla Devlet Su İşleri (DSİ) sulama kanalının etrafından boru döşeme çalışması, çevrecilerin tepkisini çekti. CHP Aydın Milletvekili Hüseyin Yıldız, “DSİ’ye ait su kanalının kenarından jeotermal borularını geçirmeye çalışıyorlar. Oradan geçen borulardan akacak kükürtlü suları ister ağaca, ister bostana ver, nereye verirsen ver. Üretim yapamazsın, zararı olur. Karşıda duran 50 yıllık incir ağaçlarını kurutacak” dedi. Aydın Çevre ve Kültür Platformu (AYÇEP) Başkanı Mehmet Vergili de, “Mahkeme kararlarıyla bu kuyular mühürlendi. Buradaki kuyulardan başka bir kuyuya enerji götürmeye çalışıyorlar. Bizler her çalışma olduğunda, vatandaşlarla birlikte buraya gelerek çalışmalarını engelliyoruz. Engellemeye de devam edeceğiz” diye konuştu. l DHA Enrique’nin acı günü İspanyol teknik direktör Luis Enrique, kemik kanseri teşhisiyle 5 aydır tedavi gören 9 yaşındaki kızının öldüğünü duyurdu. Enrique, Twitter hesabından ailesi adına yaptığı açıklamada, Xana adlı 9 yaşındaki kızının 5 aydır mücadele ettiği kemik kanserine yenik düşerek hayatını kaybettiğini bildirdi. Enrique, kızına atfen, “Seni çok özleyeceğiz ama gelecekte buluşacağımız umuduyla hayatımızın her gününde seni hatırlayacağız. Ailemize öncülük eden yıldızımız olacaksın” ifadelerini kullandı. Enrique ailesi ayrıca, kızlarının hastalığı dolayısıyla yanlarında olan, destek veren ve hastanede ilgilenen herkese teşekkür etti. İspanya Milli Takımı’nın teknik direktörlüğüne Temmuz 2018’de getirilen Enrique, ailevi sorunları sebebiyle geçen haziranda istifasını vermişti. Ege’de art arda 2 deprem Ege Denizi’nde Aydın’ın Kuşadası ilçesi açıklarında, dün saat 18.38 ve 20.21’de 4.4 büyüklüğünde iki deprem meydana geldi. Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı verilerine göre, ilk deprem Kuşadası ilçesinin 21.4 km. açığında, denizin 7.11 kilometre derinliğinde meydana gelirken, ikinci dep remin 7.19 kilometre derinlikte olduğu belirtildi. Depremler Aydın’ın yanı sıra İzmir’den de hissedildi. Dokuz Eylül Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Hasan Sözbilir, “O bölgede iki gündür deprem oluyor. Bizim karasularımızdaki bir fay değil. Bunun ana şoklardan biri olduğunu düşünüyorum. Artçıları sürecektir” dedi. l DHA Gezegenimizde karasal yaşam başlamadan önce tekhücreli organizmalar sulak alanlarda yaşıyordu. Yaklaşık 430 milyon yıl önce ise ilkel yaşam formları, sudan karaya çıkarak gezegende koloniler kurmaya başlamıştı. Bilim insanları, denizden karaya çıkışta bitkilerin, mantarlarla işbirliği yaptığını düşünüyordu. Ancak muamma çözülebilmiş değildi. Şimdi, milyar yıllık mantar fosili keşfi, insanlığı bu muammayı çözmeye bir adım daha yaklaştırıyor olabilir. Söz konusu keşif, Kanada’nın kutup bölgesindeki bir kaya yatağında gerçekleşti. Ve keşfedilen en eski mantar fosili olarak kayıtlara geçti. Bilim insanları, Ourasphaira giraldae adı verilen bir milyar yıllık mantarın, yaşamın karada nasıl evrimleştiği hakkında büyük ipucu verdiğini düşünüyor. Nature dergisinde yayımlanan yeni çalışmada araştırmacılar, bu mantarların keşfedilmesinin hay Evrimsel olarak hepimiz mantardan gelmiş olabiliriz. Bilim insanları Ourasphaira giraldae adı verilen bir milyar yıllık mantar fosilinin yaşama yönelik vizyonumuzu “yeniden şekillendireceğini” düşünüyorlar. van atalarının yaklaşık 1 milyar yıl önce nasıl olabileceğini gösterebileceğini tartışıyorlar. 890 milyon ile 1.1 milyar yıl önce bir nehrin ağzında yaşadıkları tespit edilen bu mantarlar, günümüzdeki mantar, ve küflerinin atası olarak tanımlanıyor. Bu, karmaşık yaşam biçimlerinin ortaya çıkmasından yüz milyonlarca yıl öncesine denk geliyor. Yeni araştırmanın baş yazarı Corentin Loron, Business Insider’a verdiği demeçte, bu bulgunun, dünya üzerindeki yaşama yönelik vizyonumuzu “yeniden şekillendireceği” kanısında. En eski organizma Bilim insanları, mantarların dünyadaki bilinen en eski organizmalardan olduğu fikrine sahip olsa da bu teoriyi doğrulamak çok zordu, çünkü mantarlar nadiren fosilleşiyorlardı. Söz konusu bulgu, bu açıdan da çok önemli. Mevcut mantarlardan gelen genlerin DNA analizleri, ortak atalarının yaklaşık bir milyar yıllık olması gerektiğini ortaya koyuyordu. Ancak, bilim insanları bu tezi bir türlü doğrulayamamıştı, çünkü şimdiye kadar bulunan en eski mantar fosilleri sadece 400 milyon yıl öncesine dayanıyordu. Fosiller ilk olarak 2014’te çalışmanın yazarlarından Robert Rainbird tarafından keşfedilmişti. Rainbird bu keşfi, Loron ve meslektaşları ile paylaştı. Ancak, bu mikroskopik fosillerin gerçekte ne olduklarını belirlemek yıllar sürecekti. Araştırmacılar, bugüne dek, mantarların ve bitkilerin okyanustan ayrılmak ve toprağı ele geçirmek için birlikte çalıştıklarını düşünüyorlardı (mantarlar organik maddeleri ayrıştırır ve bu besinleri bitkilerin yetiştirmek için kullandıkları toprağa geri dönüştürürler). Ancak toprağı kolonileştirdiği düşünülen, bilinen en eski bitkiler sadece 470 milyon yıllıktı. Fosil kayıtlarındaki en yaşlı mantarlar 1 milyar yıllıksa, bu da mantarların ilk ve yalnız olduğu anlamına geliyor. Kara bitkilerinin ortaya çıkmasındaki gizemi ortaya çıkarmaktan halen “çok uzak” olduklarını ifade eden Loron, yine de mantarların bitkiden önce gelebileceğine ve toprak kolonizasyonunun öncüsü olabileceğine inandıklarını ifade ediyor. https://www.weforum.org/agenda/2019/05/scientistsfoundabillionyearoldfungusanditcouldchangeourunderstanding ofhowlifemigratedtoland Çam yeni umut kaynağıBilim insanları, kozalaklı ağaç reçinelerinin iklimi soğutma özelliklerini inceliyor Brezilya’da ormansızlaştırma için 80 bin yangın çıkarıldı Rakamlar, Amazon’da on yıl boyunca en yüksek ormansızlaşma oranlarını gösteriyor. Çevrecilerin koruyucu çalışmalarına rağmen Ağustos 2017 ile Temmuz 2018 arasında 7 bin 900 kilometrekare yağmur ormanı tahrip edildi. Ulusal Uzay Araştırmaları Enstitüsü (INPE) tarafından, uydu verilerine dayanarak tutulan istatistiklere göre de 1 Ocak’tan 26 Ağustos’a ka dar Brezilya’nın tamamında 80.626 yangın çıktı. Ya da çıkarıldı. Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Hükümetlerarası Paneli (IPCC) Küresel Isınma Özel Raporu, Paris Anlaşması’nda belirlendiği üzere 1.5°C hedefinde kalınması için dünyanın küresel ısınmaya karşı derhal hareket etmek için 12 yıllık bir zaman dilimi belirlemişti. Kimisi farkında kimisi değil ama iklim değişikliğine karşı harekete geçmek için zaman tükeniyor. İskandinav ülkeleriyse üzerine düşen görevi yapmaktan hiçbir zaman çekinmiyor. Belki İsveç’teki ladin ormanlarını incelemek, ağaçların küresel sıcaklık artışlarını sınırlandırmadaki rolüne daha fazla ışık tutar da bir gün ağaçlara gerektiği değeri verir, gider bir fidan da biz dikeriz. Gorillerin sosyal hiyerarşisi Evrim ağacımızdaki en yakın akrabalarımız olan büyük maymunların (goriller, orangutanlar ve şempanzeler) karmaşık bir sosyal yapıdan yoksun olduklarını düşünülüyordu. Örneğin şempanzeler, yabancılara karşı saldırgan şekilde küçük gruplar haline yaşarlar. Ancak goril topluluklarının yıllarca izlenmesiyle yapılan bir çalışma, büyük maymunların da, belki de zengin yiyecek kaynaklarından daha iyi faydalanmak için, insanlardakine benzer hiyerarşik bir sosyal yapıya sahip oldukları düşünülüyor. Proceedings of the Royal Society B’de yayımlanan söz konusu çalışma, karmaşık toplumsal yapının, insanlar şempanzelerden ayrıldıktan sonra görece yakın bir zamanda geliştiği görüşüne karşı çıkıyor. Sonuçlara göre, gorillerdeki sosyal yapı, insan topluluklarına benzer şe kilde, daha geniş sosyal grupların içine yerleşmiş aile birimleri üzerine kurulu. Araştırmada izlenen gorillerin, yalnızca çekirdek aileleriyle değil, ortalama 13 akrabaları ile de (kuzenler, teyzeler ve büyükbabalar gibi) zaman geçirdikleri görüldü. Daha da şaşırtıcı olarak, her gorilin, kendileriyle akrabalık bağı bulunmayan ortalama 39 gorille etkileşime girdiği gözlemlendi. https://royalsocietypublishing.org/ doi/10.1098/rspb.2019.0681 https://www.sciencemag.org/ news/2019/07/gorillashavedevelopedhumanlikesocialstructurecontro versialstudysuggests PHILIP K. DICK’İN DOĞRU ÇIKAN 10 ÖNGÖRÜSÜ 1. Yapay zekâ kontrolü ele alacak ne bağlayacak 2. İnsanlar kendilerini sanal ger 7. İnsanlar bilgi işleme uzmanları çeklikte kaybedecek olacak 3. İnsanlar kendilerini klonlayacak, 8. Bilim zihindeki anıları DNA’larını değiştirebilecek değiştirecek 4. Gözetleme sistemleri tüm 9. Pazarlama her şeyi kontrol edecek yaşamı kontrol edecek 10. Medya beyin yıkamada mükem 5. İnsanlar kendi gerçekliğini yaratacak melleşecek. 6. Bilgisayarlar tüm dünyayı birbiri Kaynak: ranker.com Lund Üniversitesi’nden araştırmacılar, kozalaklı ağaçların reçinesinde bol miktarda bulunan organik bileşiklerin, iklimi soğutma özelliklerini inceliyor. Çünkü bu küçük parçacıklar, atmosfere salındığında güneş ışığını uzağa yansıtan bulutları oluşturmak için nemle etkileşime giriyor. Brezilya Amazonları’ndaki büyük yangınlar, Kaz Dağları’nda ormanların madencilere peşkeş çekilmesi derken doğa katliamları hız kesmeden sürüyor. Bir yanda doğayı katlederek iklim değişikliğini tetikleyen irili ufaklı örneklerle karşılaşırken diğer yandan doğayı önemseyen ve gezegenin geleceği için çalışanlar var. İsveçli bilim insanları, iğneyapraklı ağaçların, iklim değişikliğinin etkileriyle mücadeleye yardımcı olup olmaya cağını araştırıyor. İsveç’in ladin ormanlarının derinliklerindeki Lund Üniversitesi’nden araştırmacılar, kozalaklı ağaçların reçinesinde bol miktarda bulunan ve ayrıca ladin, köknar ve çam ağaçlarına belirgin bir koku veren organik bileşiklerin, iklimi soğutma özelliklerini inceliyor. Çünkü bu küçük parçacıklar, atmosfere salındığında güneş ışığını uzağa yansıtan bulutları oluşturmak için nemle etkileşime giriyor. Ağaçların soğutma gücü Ormanlar, İsveç’in yaklaşık yüzde 70’ini kapsamakla birlikte, iklimi etkilemede benzersiz bir rol oynuyor. Çünkü ağaçlar, hem atmosferden zararlı karbondioksidi emiyor hem de ikincil organik aerosol parçacıkları (SOA’lar) oluşturan reaktif gazlar yayıyor. Güneş ışığını engelleyen bulutların oluşmasına yardım eden de işte bu parçacıkların havadaki bolluğu. İskandinav ülkelerinde ticari amaçlarla da kullanılan kozalaklı ağaç türleri, diğer birçok ağaç türüne kıyasla yüksek bir SOA konsantrasyonu üretmesiyle biliniyor. Öldürenlere karşın yaşatanların olması mutluluk verici. Araştırmayı yürüten bilim insanlarından Adam Kristensson, Reuters’e şunları söyledi: “Dünya’nın güney kesimlerindeki ağaçlar, kuzeydekilere göre küresel ısınmaya daha iyi karşı koyuyor.” Bu, Güney Yarımküre’de yaşayan insanlar için iyi bir haber gibi görünse de birçok ülkenin yıkıcı ormansızlaştırmaya maruz kaldığını bilmek önemli. https://www.weforum.org/agenda/2019/02/ scientistsinswedenarestudyingtheclimatecoolingeffectsofspruceforests Brezilya son 10 yılın en kötü ormansızlaştırmasını yaşıyor Brezilya Amazonları’nda tahmin edilen ormansızlaştırma miktarı (km2)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle