24 Kasım 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
EkonoMi DOLAR avro sterlin FAİZ EDİTÖR: SERHAT ALİGİL TASARIM: SERPİL ÜNAY 92 AĞUSTOS 2019 CUMA BORSA ALTIN CUMHURİYET ALTIN 24 AYAR 5.5900 5.1 kuruş 6.1870 1.4 kuruş 6.7780 0.3 kuruş 15.98 Sabit 101.901 182 puan 1695.05 8.27 lira 252.30 1.32 lira Gaz fiyatlarında Türkiye ile Avrupa arasındaki fark temmuzda yüzde 140’a yükseldi Zamların devamı gelecek Doğalgaza yüzde 15 zam gelirken, gazı pahalıya it hal eden hükümetin maliyet bazlı fiyatlamaya geç mesiyle zamların arkasının gelmesi bekleniyor. Elektrikten bir ay sonra doğalgaza da yüzde 15 zam gel daki LNG’yi de (sıvılaştırılmış doğalgaz) fiyatlama formülüne ekledi mesi fatura yükünü artır ğini ancak Türkiye’nin dı. Avrupa’ya kıyasla doğalgazın çok yüksek fi emre deveci sadece petrole endeksli yüksek fiyatla gaz al yatla ithal edilmesi ve hü maya devam ettiğini kümetin maliyet bazlı fiyatla söyledi. Dünyada LNG’de arz maya geçeceğini ilan etmesi, fazlası olduğunu ve fiyatın önümüzdeki dönemde doğal düştüğünü, Avrupa’nın bunu gaza yeni zamların geleceğini Rusya’ya karşı pazarlık ko gösteriyor. zu olarak kullanabildiğini be İthalat pahalı lirten Pamir, Türkiye’nin ise Rusya ile yakın ilişkilerine ve Avrupa’da doğalgaz fiyatı TürkAkım projesine rağmen temmuzda 120 dolar/kscm’ye fiyatı düşüremediğine dikkat (kilo kalori metreküp) ka çekti. 11. Kalkınma Planı’nda dar gerilerken Türkiye’de ay yurtiçinde doğalgaz satışında nı dönemde fiyat 288 do maliyet bazlı fiyatlamaya ge lar/kscm oldu. Aradaki çileceğinin yazıldığını hatır fark tam yüzde 140’a ulaş latan Pamir, doğalgaza yeni tı. Merkez Avrupa Gaz Hub’ı zamların gelmesinin muhte (CEGH) ve TTF verilerine gö mel olacağını dile getirdi. re, Avrupa’da doğalgaz fiyat TMMOB Makina Mühendis ları Ekim 2018Temmuz 2019 leri Odası Enerji Çalışma Gru döneminde 290 dolardan 120 bu Başkanı Oğuz Türkyılmaz, dolara kadar düşerken, 2020 doğalgaz ithalatında spot LNG yılında da ortalama fiyatın payının yüzde 5 civarında ol 200 dolar seviyesinde kalma duğunu, LNG’nin de Ceza sı öngörülüyor. Konuya yakın yir ile Nijerya’dan uzun va kaynaklardan edindiğimiz deli sözleşmelerle yüksek fi bilgilere göre, aynı dönemde yattan alındığına dikkat çek Türkiye’nin ithal ettiği doğal ti. Uzun vadeli boru hattı ve gazın fiyatı 270 dolardan 288 LNG sözleşmelerinin gözden dolara yükseldi. geçirilmesi gerektiğini belir CHP Enerji Komisyo ten Türkyılmaz, maliyet baz nu Başkanı Necdet Pamir, lı fiyatlamayla doğalgazda Avrupa’nın Rusya ile yaptı yeni zamların geleceği uya ğı sözleşmelerde spot piyasa rısında bulundu. Gaz faturası yüzde 15 arttı Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK), doğalgaza konutlar ve küçük sanayi kuruluşları için yüzde 14.97, büyük sanayi kuruluşları (yılda 300 bin metreküp üzeri tüketim) ile organize sanayi bölgeleri ve sıkıştırılmış doğalgaz üretim tesisleri için yüzde 13.73 oranında zam yaptı. Böylece asgari geçim standartlarına sahip dört kişilik bir ailenin doğalgaz faturası ay lık ortalama 183.21 TL’den 206.6 TL’ye yükseldi. Doğalgaz faturasının asgari ücret içindeki payı ise ortalama yüzde 9.07’den yüzde 10.22’ye ulaştı. 1 Ocak 20181 Ağustos 2019 döneminde tüketici fiyatları (enflasyon) yüzde 26.3 artarken, doğalgazda fiyat artışları konutta yüzde 33.8, sanayide yüzde 118.3, santrallerde yüzde 116.1 oldu. Memurun payına20202021 dönemi memur toplusözleşme görüşmeleri dün başladı yine gözaltı düştü FİYAT, Maliyet bazlı OLACAK TMMOB Makina Mühendisleri Odası Enerji Çalışma Grubu’nun verilerine göre, 1 Temmuz 2019 itibarıyla Botaş maliyeti 1.97 ile 2.20 TL/m3 olan doğalgazı, elektrik üretim tesislerine 1.65 TL/m3 fiyatla maliyetinin yaklaşık yüzde 1626 altına, büyük sanayi kuruluşlarına 1.35 TL/ m3 fiyatla maliyetinin yüzde 3239 altına, küçük sanayi kuruluşları ve konutlar için ise maliyetin yarısının da altına fiyatla satıyor. BOTAŞ kentsel doğalgaz dağıtım şirketlerine konut tüketicileri için gazı 0.89 TL/m3 fiyatla satıyor olsa da, kentsel dağıtım şirketlerinin yüksek hizmet bedellerinin ve katma değer vergisinin de alış fiyatına eklenmesiyle konut tüketicileri için fiyat İstanbul’da 1.37 TL/m3, Ankara’da 1.46 TL/m3 seviyesinde bulunuyor. TBMM’de kabul edilen 11. Kalkınma Planı’nda yazdığı gibi önümüzdeki dönemde doğalgazda maliyet bazlı fiyatlamaya geçilirse ve ithalat fiyatlarında ciddi bir düşüş sağlanamazsa doğalgazda yeni zamların gelmesi bekleniyor. MUSTAFA ÇAKIR Yaklaşık 3 milyon memur ile 2 milyon memur emeklisini kapsayan memur toplusözleşme görüşmeleri dün “polis müdahalesi” ile başladı. Hükümet memurlara ilk fon teklifini bayramdan sonra 16 Ağustos Cuma günü yapacak. Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’ndaki görüşmeler saat 14.00’te başladı. KESK Eş Genel Başkanları Mehmet Bozgeyik ile Aysun Gezen KHK ile ihraç edildikleri için görüşmelere Genel Sekreter Ramazan Gürbüz katıldı. Gürbüz açıklama yaparak KESK üyelerinin saldırıya uğradığını söyledi. MemurSen’den alkış MemurSen’e bağlı sendikaların başkanları ile Gürbüz arasında tartışma çıktı. Bazı MemurSen’li başkanlar kendilerinin yetkili olduklarını belirterek, Gürbüz’den dışarıya çıkmasını istediler. Gürbüz, “Türkiye’de emekçiler saldırıya uğruyor, sendika temsilcisi bunu savunuyor” diyerek tepki gösterdi. Aile, Çalışma Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk, yaptığı konuşmada, “talepleri ve imkânları bir arada, bütüncül bir bakışla değerlendirerek makul bir sonucu beraberce tesis edeceğiz inşallah” dedi. Bakan konuşmasını bitirince toplusözleşmede diğer taraf olmalarına karşın MemurSen’li başkanlar da bakanı alkışladı. MemurSen Genel Başkanı Ali Yalçın, masanın gündeminin “emek ve ekmek” olduğunu belirtti. Yalçın, 657 teklifle geldiklerini, bunlardan 126’sı üzerinde müzakereye gerek olmadığını, masada 531 maddenin görüşüleceğini söyledi. Türkiye KamuSen Genel Başkanı Önder Kahveci, sözleşmede imza yetkisinin tek bir kişiye verilmesini eleştirdi. Grev hakkının önündeki engellerin kaldırılmasını isteyen Kahveci, imza ve itiraz yetkisinin yeniden değerlendirilmesini talep etti. Gürbüz: İzin aldık KESK Genel Sekreteri Ramazan Gürbüz ise KESK’lilere yapılan müdahaleyi eleştirince Bakan Zehra Zümrüt Selçuk söz alarak bütün konfederasyonların, sendikaların bakanlık önünde açıklama yapabileceklerini, KESK’in valilikten izin almaması, güzergâha uymaması nedeniyle böyle olduğunu söyledi. Bunun üzerine Gürbüz, bakana yanlış bilgi verildiğini, 20 gün önce İçişleri Bakanlığı’na başvurduklarını, her valiliğe ayrı ayrı yazı yazma durumları olmadığını bildirdi. Bakan Selçuk yeniden söz alarak, “bütün basın açıklamalarına açığız, kurallar çerçevesinde” dedi. l ANKARA NECATİ SAVAŞ Biber gazıyla müdahale Dün ilk olarak Birleşik Kamuİş, Milli Kütüphane önünden Çalışma Bakanlığı önüne yürüyerek, burada basın açıklaması yaptı. Genel Başkan Mehmet Balık, “sözde toplusözleşme masasını” tanımayacaklarını açıkladı. Taleplerini açıklayan Balık, 2020 yılı için yüzde 50’nin üzerinde zam yapılmasını istedi. Öğle saatlerinde ise bu kez KESK aynı güzergâhta yürümek istedi. Ancak polis KESK’e izin vermedi. 4 koldan başlattıkları yü rüyüş kapsamında KESK’liler Milli Kütüphane önünde toplandı. Polis ise sadece 60 kişinin gidebileceğini, pankartların ve yeleklerin de çıkarılmasını istedi. KESK Eş Genel Başkanları Aysun Gezen ile Mehmet Bozgeyik kortejin bölünmesini kabul etmedi, kitle ile yürüyeceklerini söyledi. Polis önce müdahale ile KESK kortejini ikiye böldü. Arkada kalan grubu kalkanlarla itekleyerek öndeki gruptan ayırdı. Bu sırada sık sık arbede yaşandı. Bir grup oturma eylemi başlattı. Polis onlara da müdahale etti. Biber gazı ve kalkanlarını kullanan polis, KESK üyelerini zorla gözaltına aldı. Bu kişiler akşam serbest bırakılırken, HaberSen Genel Sekreteri Burak Ustaoğlu’nun kaburgasında kırık tespit edildi. İmalatta daralma hızlandı Otoda ürkütücü tahmin Otomotiv Yetkili Satıcıları Derneği (OYDER) Başkanı Murat Şahsuvaroğlu, temmuz ayında geçen yıla göre otomotiv pazarının yüzde 70 daralacağını söyledi. Şahsuvaroğlu, “Geçen yıl temmuzda 53 bin adet olan satışı bu sene 1315 bin bekliyoruz” dedi. Reuters’a konuşan Şahsu varoğlu, bunun sebebi olarak kredi ve mevduat faizlerinin yüksek olmasını gösterdi ve Merkez Bankası’nın kararı sonrası bazı bankalarda yüzde 1.70’e inen taşıt kredisi faizinin, pazarın büyümesi için yüzde 1 dolaylarında olması gerektiğini kaydetti. Yıl sonu satış tahmini ise 400450 bin adet. İmalat sanayi satın alma yöneticisi endeksi (PMI) temmuzda 46.7’ye gerileyerek daralmanın 16’ncı ayda da devam ettiğini gösterdi. IHS Markit tarafından İstanbul Sanayi Odası (İSO) için hazırlanan imalat PMI, haziranda 47.9 değerini almıştı. Endeks geçen yılın aynı ayında 49’du. 50’nin altı daralmayı, üzeri büyümeyi gösteriyor. Yeni siparişlerindeki daralmanın hızı, iç talepteki gerileme nedeniyle arttı. İhracat siparişleri ise yatay seyretti. Yeni siparişler alt endeksi temmuzda 46.9’dan 44.2’ye geriledi. Yeni ihracat siparişleri alt endeksi temmuzda 50.6’dan 50’ye indi. Üretim alt endeksi ise 46.3’ten 47.2’ye yükseldi. l Ekonomi Servisi Konut ve bireysel kredide faiz düştü Merkez Bankası’nın politika faizini yüzde 19.75’e düşürmesi sonrası, Ziraat Bankası ve Vakıfbank kredi faizlerinde indirime gitti. İki banka, en çok 180 ay vadeli ve 500 bin liraya kadar konut kredilerinde aylık faizi yüzde 0.99’a indirdi. Faiz, 500 bin1 milyon lira arası için yüzde 1.19, 1 milyon lira üstünde yüzde 1.39 oldu. Vakıfbank ayrıca, kampanyaya katılacak konut projeleri için aylık faizi yüzde 0.79’a indirdi. Yine her iki banka, tüketici kredilerinde faizi; maaş müşterileri için en çok 60 ay vadede yüzde 1.49, diğer müşteriler için yüzde 1.59 olarak belirledi. l Ekonomi Servisi AVM’ye gidenler azaldı Alışveriş Merkezleri ve Yatırımcıları Derneği ile Akademetre Research tarafından ortaklaşa oluşturulan AYD AVM Perakende Ciro Endeksi’nin haziran ayı sonuçları açıklandı. Ciro endeksi geçen yılın ay nı ayına göre yüzde 19.2 arttı ve 347 puana çıktı. Metrekare başına ciro da 1321 TL. Haziranda ayrıca, ziyaret sayısı endeksinde geçen yılın aynı ayına kıyasla yüzde 5.5 düşüş oldu ve endeks 104’e geriledi. l Ekonomi Servisi Hangi uygarlık? İnsan mı, doğa mı? Uygarlık gereksiz gerekliliklerin sınırsızca çoğaltılması mıdır? Mark Twain İnsanlık tarihinin uygar dönemi olarak tanımlarız yaşadığımız çağı. Bilim ve teknolojideki devrimlerle, eğitim ve kültür yolunda atılan adımlarla, giyim kuşam, seyahat, yeme içme, iletişim haberleşmede gelinen noktada insanoğlu yaşamının hem niteliğini hem de niceliğini yükseltmiş durumda. Ancak tüm bunların insanlığın tümüne barış ve refah olarak yansımadığını da hepimiz biliyoruz. Mars’ta kendine yeni yerleşim alanları açmaya çalışan uygarlığımız ne yazık ki Somali’deki açlığı sona erdiremiyor. Savaşlar ve savaş tehditleri altında geçiyor yaşam dünyanın bir yarısında. Bir yanda inanılmaz boyutta tüketim bir yanda ekonomik krizler, işsizlik, göçler... Bir yanda doludizgin ve çarpık kentleşme, büyüme üzerine inşa edilen ekonomi çarkları arasında öne çıkan rant ve talan düzeni... Öte yanda uygarlığın bu kadar devasa yükünü kaldıramayan bir doğa. ...Çağdaş uygarlığın kendisine empoze ettiği “Çalış, kazan, harca, tüket, paran yoksa borçlan ama tüket mutlaka tüket...” mottosu ile zamanının çoğunu kısaca “AVM” denen “tüketim mabetleri”nde geçiren insan ordusu... Aşırı üretim ve tüketim nedeniyle doğal kaynaklar tükenme, yaşam döngüsü de kırılma noktasına geldi. Öyleyse şu soruyu soralım kendimize: Uygarlıktan elde ettiğimiz sonuçlar bu kadar yüksek maliyete değiyor mu? Brezilya yerlilerine karşı yapılanları belki duymuşsunuzdur. Altın madencilerinin sistematik saldırıları ile son yıllarda yerli kabilelerin neredeyse yok olma noktasına gelmesini. 18. yüzyılda değiliz ama o dönemi aratmayan gelişmeler yaşanıyor. Göz dikilen yer Amazon Ormanları... Zaten insanlığa en büyük küresel tehditlerden biri haline gelen küresel ısınmayı önlemede ormanların varlığı yaşamsal önem taşırken, birilerinin zengin olması uğruna hem yerli halk yerinden ediliyor, hem ormanlar yok ediliyor. Ya Türkiye? 3 tarafı denizlerle çevrili, gölleri akarsuları, zengin bitki örtüsü ve faunası ile son derece ayrıcalıklı bir coğrafyadayız. Ancak doğayı koruyarak bir yaşam inşa etmesini beceremiyoruz. Kaz Dağları’nda yaşananlar örneğin. Üstelik altın madenini işletecek Kanada ortaklı şirkete sadece Cumhurbaşkanı yetkisi ile 865 milyon liralık teşvik veriliyor olması... Hem 10 binlerce ağaç kesilecek hem doğa katledilecek hem çevre halkı zehirlenecek... Murat Dağı, madencilerin gözlerini diktikleri bir başka bölge. Uşak ve Kütahya arasında kalıyor. Türkiye’deki su kaynaklarının yüzde 40’ının bu bölgede olduğu söyleniyor.. Üstelik birinci dereceden deprem bölgesi. Ama birilerinin iştahı çoktan kabarmış durumda. Eski Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın yeğeni Bahattin Özal’ın sahibi olduğu Anadolu Export şirketi altın ve gümüş madeni için şimdiden ÇED olumlu raporu aldı bile... İzmirSelçuk’un sevimli köylerinden biri Şirince ama çok yakınına bir maden ocağı açılmak üzere... Ne yapılmalı? Fosil yakıt ısrarı, ormansızlaştırma, bilinçsizce madenlerin açılması gibi unsurlar hem biyo çeşitliliği azaltıyor hem de iklim değişikliğine neden olarak gezegende geri dönüşü olmayan tahribatlara yol açıyor. 2015’te imzalanan Paris Anlaşması’nda alınan kararlara rağmen fosil yakıt kaynaklı sera gazı salımı 2018’de bir yıl öncesine göre yüzde 2.7 artmış durumda. Keza ormanların yok edilmesi de... İşin belki tek sevindirici tarafı çevre bilincinin sivil toplumda ve halklarda artmaya başlaması. Ve de iklim değişikliğine daha duyarlı bir neslin yetişiyor olması. Dünya genelinde bugüne kadar iklim suçlarına karşı 1300’den fazla dava açıldı. Sanıkların çoğu hükümetlerden oluşuyor ancak davalar, giderek daha fazla sera gazı yayan şirketleri hedef alıyor. Davacılar, yatırım fonları ve şirketlere, iklim riskini karar alma süreçlerine dahil etmekte başarısız oldukları ve iklim değişikliğinin olası sonuçlarını kamuya açıklamadığı için yasal talepte bulunuyor. İklim değişikliği davaları, iklim eylemini güçlendirmek için bir araç olarak kullanılarak hükümetler ve uluslararası kuruluşlar arasında baskı oluşturulması hedefleniyor. Doğa hakları artık anayasalarda ama Kolombiya’dan, Hindistan’a Ekvador’a kadar hükümetler, doğanın haklarına yasalarında yer vermeye başladılar. Ancak ne yazık ki şimdiye kadar doğanın haklarını hukuk sistemi üzerinden koruma girişimleri sınırlı sonuçlar sağladı. Sözgelimi, Ekvador ve Bolivya, doğanın haklarını tanımada öncü bir rol oynadı, ancak ikisi de çevresel bozulmalarını yavaşlatamadı. Doğanın hakları ile insan faaliyetleri arasındaki uyuşmazlıkların çözülmesi, karar veren insan olduğu için epey güç. Üstelik karar vericilerin yargı üzerindeki güçleri hesaba katıldığında iş hayli zor. Kısa... Kısa... l Polisan Holding Üst Yöneticisi (CEO) ve Yönetim Kurulu üyesi Erol Mizrahi’nin 1 Ekim itibarıyla bu görevlerinden ayrılacağı ve yerine aynı tarihte Murat Yıldıran’ın geleceği açıklandı. l Zorunlu Enerji Kimlik Belgesi (EKB) uygulamasında son 5 aya girildi. EKB olmayan binaların 1 Ocak 2020’den itibaren alım, satım veya kiralanması yapılmayacak.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle