24 Kasım 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
10 2 AĞUSTOS 2019 CUMA TASARIM: SERPİL ÜNAY HABER/YORUM ‘Vezir’, ‘Rezil’ ve ‘Dil’ Başlığı oluşturan bu üçlü arasında “ilk” bağlantıyı, günümüzden yaklaşık “2600” yıl önce Yunanistan’da yaşamış, “taşlama”, “iğneleme” kısaca bir “Yergi Ustası” olan “Aisopos”un kurduğu kabul edilir; yazılarında masalımsı bir anlatım ve dil kullanmıştır. Anımsanacağı gibi, biz ona “Ezop” deriz. Bu “Usta”nın aracı, gereci kuşkusuz “dil”di, diliydi; taşlamalarını oya gibi ince ince örerken, iğnesini batırdığı baskıcı, buyrukçu ve de “çıkarcı” yöneticiler, hele o en tepedekiler ona “diş” bilerlerdi. Bir anlatıya göre, Ezop’un yaşadığı, Yunanistan’ın ünlü “Delfi” kentinin halkı, kentin yöneticisi olan “Despot”a, bir “yemek şöleni” düzenlemeyi düşünür, belki kendisini biraz olsun yumuşatırız umuduyla... Unutulamayacak bir “yemek” yapabilmek için, Ezop’a başvururlar. Ezop’un önerisine göre seçilen yemek, özenle pişirilip kentin meydanında kurulan akşam sofrasında, meşalelerin ışığı altında pırıl pırıl parlayan kapaklı bir tabak içinde Despot’a sunulur. Alanda toplanmış halkın önünde kapak açılır; tabakda özenle pişirilmiş bir “dil”, boylu boyunca yatmaktadır.... Ezop, “Despot”a, bunun lezzetli ve değerli bir yemek olduğunu belirtip ardından da, “ ‘Dil’, insanı ‘vezir’ de yapar, ‘rezil’ de yapar!” diyerek de vurgular... Değerli dostlar, şu sırada Ezop’u ve bu ünlü söylemini anımsamanın nedeni, geçen hafta sonu, ülkemizin başındaki “tek adam” Bay Tayyip’in partisi “AKP”nin, “Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı”nda yaptığı konuşma, çünkü bu konuşma sırasında bir ara, “Teşkilatlarımızdan adaylarımıza kadar tüm ‘eksiklerimizi, hatalarımızı’ tespit edeceğiz!” diyerek Ezop ölçüsüne göre “vezir” bağlamında bir “dil” kullandı. (Akit, 27.7.2019) Ne ki hemen ardından, “millet” için yapacakları bu “hizmet”i, “Hamallığını üstlendiğimiz bu mukaddes yük!” diye belirtti... (Cumhuriyet, 27.7.2019) Böylece Erdoğan’ın, “mukaddes” olanı taşımayı “hamallık” olarak dillendirmesi karşısında insan ister istemez, Ezop’un, “VezirRezilDil” söyleminin ne denli yerli yerinde bir ölçü olduğunu düşünmekten kendini alamıyor... Ve değerli dostlar, Bay Tayyip’in “uzun mu uzun” konuşmasına yer yer değinsek diyorum; örneğin, partisi “AKP”den ayrılıp yeni bir parti kurmak için yola çıkanların, “ihanet” içinde olduklarını öfkeyle dile getirirken, öve öve bitiremediği “Demokrat Parti”nin (DP) de, “CHP”den ayrılanlar tarafından kurulduğunu unutmuş olmalı(!)... Ayrıca Bay Tayyip, şu anda TC Devleti’ni yöneten, kendisinin başkanlığındaki “Kadro”dan söz eder; bu “Kadro”nun, “Bin bir başlı ‘kartal’ı taşımaya talip ‘kanarya’ misali, dünyanın en ağır imtihanını veren kadro” olduğunu belirtir. (Yeni Şafak, 27.7.2019) Erdoğan’ın bu “taşkın” övgüsünün değerlendirilmesini, “Ezop Usta”ya bırakıp, Bay Tayyip’in son “hitab” ve “eleştiri” diline bakalım. Şöyle: “Bay Kemal, Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti, bizim dönemimizde asla ve kata emir alan bir hükümet olmamıştır. O sizin cibiliyetinizde var!” diye haykırarak ortaya koydu... Değerli dostlar, Erdoğan’ın bu sözlerini, “Bu kadarı da olmaz!” diyerek eleştirmek, çok hafif kalacağı için, eleştirmeyi bir kenara koyup önceki danışmanlarından “Cüneyt Zapsu”dan söz edeyim diyorum. Yıllar önce Zapsu’nun, ABD’nin “Devlet Büyükleri”yle yaptığı bir görüşme sırasında, eleştiri bağlamında dile getirilen Erdoğan için, “Aman, onu süpürüp deliğe atmayın! Onu kullanın, kullanın!” diye bir bakıma yalvar yakar olduğu bilinir... Dolaysiyle, böyle birinin kurduğu ve başında olduğu bir hükümetin, “emir alan bir hükümet” olup olmamasının, ne denli anlamı olabilir ki? Yine de sürdürüyor saldırısını; bu kez de, CHP’nin geçmişinde, “Amerika’daki liderler karşısında nasıl, elpençe divan durduğunu biz çok iyi biliriz!” diyerek ... (Yeni Şafak, 27.7.2019) Oysa anımsanacağı gibi, kendisinin geçmişte, “ABD”nin Türkiye B. Elçisi Abramowitz’in çizdiği plan doğrultusunda yürüyerek, Elçi tarafından iki kez ABD’ye götürülüp, getirildiği bilinir... “Ezop Usta” yaşasaydı ne derdi acaba değerli dostlar? 2 AĞUSTOS 2019 SAYI: 34267 İmtiyaz Sahibi: CUMHURİYET VAKFI adına ALEV COŞKUN Genel Yayın Yönetmeni Aykut Küçükkaya Yazıişleri Müdürleri Serkan Ozan / Olcay Büyüktaş Akça (Sorumlu) Görsel Yönetmen Hakan Akarsu Reklam Genel Müdürü Ayla Atamer Törün l Haber Merkezi: Murat Hantaş l Dış Haberler: Mine Esen l Ekonomi: Şehriban Kıraç l İç Politika: Ali Açar l Gece: Ayça Bilgin Demir l Fotoğraf: Uğur Demir l Kültür Sanat: Emrah Kolukısa l Ankara Temsilcisi: Sertaç Eş Güvenevler Mah. Güneş Cad. No: 8/1 Çankaya 06690 Ankara Tel: (0312) 442 30 50 l Ege Bölge Temsilcisi: Tuncay Mollaveisoğlu Halit Ziya Bulvarı 1352 sok. 2/3 Pasaport İzmir. Tel: (0232) 441 12 20 Yayın Kurulu: Alev Coşkun (Başkan), Ali Sirmen (Bşk. Yrd.), Aykut Küçükkaya, Emre Kongar, Şükran Soner, Kemal Işık Kansu, Orhan Bursalı, Mine Kırıkkanat, Miyase İlknur, Ataol Behramoğlu. l Mali ve İdari İşler Müdürü: Osman Selçuk Özer l Satış Dağıtım Müdürü: Tunca Çinkaya Yayımlayan ve Yönetim Yeri: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 343 72 64 eposta: posta@cumhuriyet.com.tr Reklam Yönetimi: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 251 98 68 eposta: reklam@cumhuriyet.com.tr Yaygın süreli yayın Baskı: İleri Basım Mat. Amb. Reklam Tanıtım Yay. ve Teknik Hiz. Tic. A.Ş. Yenibosna Mah. 29 Ekim Cad. No:11A/41 Bahçelievler İstanbul Tel: (0212) 454 32 55 Dağıtım: Turkuvaz Dağıtım Pazarlama A.Ş. Cumhuriyet’te yer alan haber, yazı ve fotoğrafların yeniden yayım hakkı saklı tutulmuştur. İzin alınmadan ve kaynak göstermeksizin yayımlamak Basın Kanunu gereğince hukuki ve cezai yaptırıma tabidir. İstanbul Ankara İzmir İmsak 04:09 03:59 04:29 NAMAZ VAKİTLERİ Güneş Öğle İkindi 05:53 13:15 17:10 05:40 13:00 16:52 06:07 13:23 17:13 Akşam 20:28 20:09 20:29 Yatsı 22:04 21:43 21:59 İranlı şair, filozof, matematikçi ve astronom Ömer Hayyam ne diyor?: zaltına aldı... 6 Temmuz, Milliyet: Mersin’de, 10 günde 16 “Kendi içmez içeni kı kişi “metil alkolden” zehir namaya bayılır / Yüzünden lendi... aldatmaca sahtekârlık yayılır 17 Temmuz, Cumhuriyet: / Şarap içmiyor diye kasılıp Mersin, Adana ve Niğde’de gezer ama / Yedikleri yanın 20 gün içinde “metil alko Sahte içkiden ölenlerinda şarap meze sayılır...”  Anlaşılan 12. yüzyıldan bu den” ölenlerin sayısı 18’e yükseldi. yana bir şeyin değişmediğini Hayyam’ın şu dörtlüğü bir katili kim? (2) 19 Temmuz, Milliyet: Adana’da 5 bin 400 litre kez daha doğruluyor: sahte rakı, Tokat Erbaa’da “Sen içmiyorsan, içenleri 1400 litre sahte içki ele ge kınama bari / Bırak aldatmacayı, çirildi. Osmaniye Kadirli’de sahte şu ikiyüzlülükleri / Şarap içmem içki, bir can daha aldı. diye övünüyorsun amma / Yediğin 22 Temmuz, Milliyet: Adana haltlar yanında şarap nedir ki?” Osmaniye’de son bir ayda sahte HHH içkiden ölenlerin sayısı 22 oldu. İçki yapımında “etil alkol” kulla 23 Temmuz, Milliyet Sözcü: nılır. Oysa “sahte içki” üretenler, Adana’da polis 59 adreste 22 bin ucuz olan zehirli “metil alkolü” kul 360 litre sahte içkiyi imha etti. Son landıkları için ölümlere neden bir ayda 22 kişi öldü. oluyorlar. Ömer Hayyam’ın Türbesi... 29 Temmuz, Cumhuriyet: Hari HHH ka bir başlık! “Öldüren vergi!” Fi Yalnızca, bu yılbaşından bu kaçağa gidiyor: Yurttaşların yüzde yatlar 5 yılda yüzde 300 arttı, sah yana, basına yansıyan “sahte 84’ü alkole vergi sisteminin ada te içkiden son bir ayda en az 30’a içki” haberlerine göz haberlerine letsizliğine inanıyor... yakın kişi öldü… göz atalım: 9 Temmuz, Milliyet: 6 ayda HHH 1 Ocak, Milliyet: Polis, 100’den fazla sahte içki imalatha İçişleri Bakanı Süleyman Ankara’da yılbaşı kutlamaları için nesi ortaya çıkarıldı. Soylu’nun itirafına da göz atalım: sahte 167 içkiyi üreten 4 kardeşte 19 Temmuz, Milliyet: Adana’da CHP Niğde Milletvekili Ömer 3 milyon liralık alkol buldu. 5 bin 400 litre sahte rakı, Tokat Fethi Gürer’in önergesine yanıtın 1 Şubat, Milliyet: Jandarma, Erbaa’da 1400 litre sahte içki ele da Soylu, son 5 yıl içinde 228 kişi Ankara’da bir otomobilde 334 geçirildi. nin “metil alkol zehirlenmesinden sahte içki ele geçirdi. 20 Temmuz, Milliyet: İzmir’de yaşamını yitirdiğini” açıkladı.  5 Nisan, Hürriyet: Ankara Emni 34 bin litre ve 26 bin şişe sahte iç Soylu, 2014 yılından bu yana,  yeti, biri avukat 2 kişide, 93,5 litre kiye, 17 bin 561 şişe “etil alkol” ile 433 yasadışı alkol imalathanesi sahte içki, 16 litre “etil alkol” ile 7 bin 50 litre “metil alkol” ortaya ele geçirdiklerini, 4 bin 226 olay bunların üretildiği araç gerece el çıkarıldı. da 6 bin 158 şüpheliye adli işlem koydu. 21 Temmuz, Milliyet: Adana, yaptıklarını bildirdi, açıklamasını 22 Haziran, Milliyet: Ticaret İzmir ve İstanbul’da 16.5 ton “etil şöyle sürdürdü:  Bakanlığı, İzmir’de 5 ton sahte alkol”, 1 ton “metil alkol” saptandı. “2014 yılından içinde bulundu içkinin ele geçirildiğini açıkladı. 25 Temmuz, Milliyet: Adana ğumuz yılın ilk 9 ayına kadar yapı Dikkat, “kilo” değil “ton”! Emniyeti, 3 ton 280 litre “etil al lan operasyonlarda 1 milyon 604 16 Haziran, Milliyet: Ankara kol”, 432 şişe ve 90 litre sahte bin 847 adet şişe ile 1 milyon 308 Emniyeti, 18 kişi hakkında, çeşitli içkiye el koydu, 6 kişiyi gözaltına bin 804 litre kaçak ve alkollü içki alkoller, boş şişeler, farklı marka alındı. ele geçirildi...”  larda içki etiketleri için işlem yaptı. HHH HHH 22 Haziran, Milliyet: İzmir’de Gelelim acı haberlere… İçkiye bu zamları keyfince ya 3.5 milyon lira değerinde 5 ton 29 Mart, Milliyet: Yalova’da bir parak sahte içkiden ölümlere kim sahte içki ile 70’lik 4 bin 500 adet büfeden üzerinde “Tekel” yazısı neden oluyor? Katil kim ya da rakı, 50 bin adet boş rakı şişesi olan bir içkiyi alan 2 kişi öldü... kimler? Türkiye’de daha önce bu bulundu. Polis, büfe sahibinin işyerinde tür ölümler var mıydı? 5 Temmuz, Cumhuriyet: Zamlar sahte içki bulunca kendisini gö Not: Son... Tacizcisinin FETÖ’cü suçlamasıyla hakkında soruşturma başlatılan Beyza Tufan: Trajikomik mücadele Mahrem imamlara hapis FETÖ’nün emniyet mahrem imamı oldukları suçlamasıyla yargılanan Arif Demir ve Muhammet Erol hapis cezalarına çarptırıldı. Ankara 25’inci Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmada Demir, “silahlı terör örgütüne üye olmak”tan 9 yıl 4 ay 15 gün, Erol ise 8 yıl hapis cezasına mahkum edildi. Kozmik Oda’da tahliye Kozmik Oda davasında Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesi ara kararını açıkladı. 118 sanıklı davada tutuklu sanık Ömer Güneş’in adli kontrol şartıyla tahliyesine karar verildi. Duruşma 20 Eylül’e ertelendi. Şehit Anaları Derneği Basın Sözcüsü Beyza Tufan, 9 aydır kendisine cinsel tacizde bulunan bir kişinin “Bu kadın FETÖ’cü” ihbarı üzerine hakkında soruşturma başlatıldığını açıkladı. Tufan, “FETÖ mevzusunun geldiği noktaya bakın, sapıkların cinsel tacizcilerin eline düşmüş” dedi. Şehit Anaları Derneği Basın Sözcüsü Beyza Tufan, sosyal medya hesabından dikkat çeken paylaşımlarda bulundu. Beyza Tufan, 9 aydır kendisine cinsel tacizde bulunan ve tehdit eden şahısla ilgili davasını aktarırken, tartışma yaratacak bir konuya da değindi. Söz konusu şahsın, kendisi hakkında, “Bu kadın FETÖ’cü” dediğini ve bundan dolayı FETÖ soruşturması geçirdiğini aktaran Tufan, “FETÖ mevzusunun geldiği nok taya bakın, sapıkların cinsel tacizcilerin eline düşmüş” dedi. “Takipsizlik kararımla birlikte benim durumdan yeni haberim oldu” diyen Tufan, “Şahıs kasten adam öldürmeye teşebbüs, ruhsatsız silah gibi pek çok suçtan sabıkalıymış, Emniyet’te de uyuşturucudan çok sayıda kaydı. Var... Savcılık bu adama cinsel taciz, tehdit hakaretten dava açtığımı, şahsa karşı 9 aydır uzaklaştırma kararım olduğunu hatta hakkında hapis kararı çıktığını görmesine rağmen bu soruşturmayı yapmış...” dedi. FETÖ’yle mücadelede gelinen noktanın trajikomik olduğunun altını çizen Tufan, “Şahsa iftira ve şantaj yoluyla cinsel tacizden de mevcut davamın dışında yeni bir dava daha açıyoruz” ifadelerini kullandı. l Haber Merkezi BULMACA SEDAT YAŞAYAN SOLDAN SAĞA: 1 2 3 4 5 6 7 8 9 1 2 3 4 5 6 7 8 9 1/ Kişinin yaşamdan koparak kendini ibadete vermesi. 2/ Hareketleri yavaş olan, uyuşuk kimseler için kullanılan sözcük... Soyundan gelinen kimse. 3/ “Bir sesi duymaya göreyim / İki gözüm iki çeşme” (Orhan Veli)... 1 2 3 CASANOV A AY İ N BETA UN ORA L N 1 2 4 5 6 DA İ RE AR I İ KRAM İ Y E L İ KAME A 3 4 “Gördek” de denilen bir balık. 4/ Verim. 5/ Öğütülmüş tahıl... 57 L Ö S Y A T I M 8 OK FÖN S E Asya’da bir ülke. 6/ Rusların ünlü 9 bir destanı... II. Dünya Savaşı’nda EREZ T I R 6 Alman işgaline karşı direnenlerin lük. 2/ Hint müziğinde 7toplandıkları ıssız yer. 7/ Sazın en kullanılan yaylı bir çalgı. 8ince ses veren teli... Bir yapının da 3/ Huysuz hayvanların 9mında çevresi ve üstü açık yer. 8/ ağzına takılan ağaç... Ne pahasına olursa olsun hedefine Ekin biçme aleti. 4/ Yere varmak, başarıya ulaşmak isteyen çukur kazılarak yapı kimse. 9/ Afrika’da yaşayan, bacakları beyaz çizgili bir hayvan... lan bir tür fırın... Eski Mısır’da güneş tanrısı. 5/ İran’ın yapılmış kabartma süsleme. 8/ Bir cetvel türü. plaka imi... Şarkı, türkü... Bir tü Ruh... Hindistan’da halkın ayrıl rün temel özelliklerini kendinde mış olduğu birbirine karşı kapalı YUKARIDAN AŞAĞIYA: toplayan kalıplaşmış örnek. 6/ 1/ Özgecilik, başkalarını düşünür Kadın hapishanesi. 7/ Alçıdan sınıfların adı. 9/ Tibet sığırı... Alt alta yazılmış şeylerin tümü. KİM KİME DUM DUMA BEHİÇ AK behicak@yahoo.com.tr Mutlu olmak varken A.Kadir “Çiçekleri Umudumuzun” başlıklı şiirinde çocuklara “Çok olun, çocuklar, çok olun,/Yüzlerce olun, binlerce olun, on binlerce. /Daha çok olun, daha çok olun,/yapraklar kadar, balıklar kadar çok olun.” diye sesleniyor. Hapisler gören A. Kadir’in coşkusu, şiirin son dörtlüğünde umutsuzluğa dönüşüyor: “Mutlu olmak varken bu dünyada,/geceler geldi dayandı kapımıza,/olduk acımızla sarmaş dolaş,/bekledik düşümüzle koyun koyuna.” Sokrates, savunmasına “Dostlarım, dünyada dost yoktur” diye başlar. Baldıran otu zehriyle öldürülmesine karar veren yargıçlara ince bir dokundurmadır bu. Sokrates’in mantığıyla düşünülürse, onun dostluk tanımı, mutlu olmaya da uyarlanabilir: “Mutluluk diye bir şey yoktur!” Mutluluk Nice bilim insanı, sanatçı, mutluluğu tanımlama uğraşı vermiştir. Oscar Wilde’ın, içsel dünyamızda bile gerçekleşemeyen, inişli çıkışlı, devingen ruh hallerini yansıtan tanımı inandırıcı geldi bana: “Mutluluk, insanın kendini iyi hissetmesi, kendisiyle uyum içinde olmasıdır.” Mutluluk, geçici bir duygu titreşimidir; sürekli kılınması olanaksızdır. Örneğin insanın kendini iyi hissetmesi, kendisiyle uyum içinde olduğuna inanması kaç dakika, kaç saniye sürer? Euripides’in, şu sözüyle bu gerçeğe vardığı görülüyor: “Mutluluğun ömrü kısadır. Gelmesiyle gitmesi bir olur.” André Gide bunu daha kesin bir söylemle dile getiriyor: “Mutluluk anlardadır.” Orhan Veli Kanık Mutluluk üzerine düşünülsün de doğasıyla, insanıyla, kavram donanımıyla dünyanın varoluşuna yönelen Orhan Veli Kanık’ın “Birdenbire” şiiri anımsanmasın! “Her şey birdenbire oldu/Birdenbire vurdu gün ışığı yere;/Gökyüzü birdenbire oldu; /Mavi birdenbire./Her şey birdenbire oldu;/Birdenbire tütmeye başladı duman topraktan;/Filiz birdenbire oldu, tomurcuk birdenbire./Yemiş birdenbire.||Birdenbire,/ Birdenbire;/Her şey birdenbire oldu./Kız birdenbire, oğlan birdenbire; /Yollar, kırlar, kediler, insanlar.../Aşk birdenbire oldu./Sevinç birdenbire.” Doğadaki ışık değişimlerini yepyeni imgelerle duyumsayıp dile getiren Yaşar Kemal unutulmamalı: “Tüm dünya gün doğmuş gibi aydınlık oldu. Dağların karanlığı durdu, gecenin karanlığı durdu. Siz ışıktan kocaman, karanlığa oyulmuş gibi kocaman, dünya kadar bir ağaç gördünüz mü? Işıktan kocaman bir ağaç!” Mark Twain Mark Twain, düşünen insana, kendi iç dünyasına inmenin yolunu gösteriyor: Bir defasında hocama dedim ki: “Bir kitap okudum ama zihnimde kitaptan hiçbir şey kalmadı.” Bana bir hurma uzattı ve dedi ki: “Bunu ağzında çiğneyip ye.” Yedikten sonra sordu: “Şimdi sen büyüdün mü?” “Hayır” dedim. Bunun üzerine dedi ki: “Büyümedin ama o hurma vücuduna dağıldı; et oldu, kemik oldu, sinir oldu, deri oldu, tırnak oldu, hücre oldu... Okuduğun kitap da öyle dağılıyor: Bir kısmı kelime dağarcığını zenginleştiriyor. Bir kısmı bilgi ve irfanını artırıyor, bir kısmı ahlakını güzelleştiriyor. Bir kısmı yazı ve konuşmada üslubuna incelik katıyor. Bir kısmı hayata farklı bakmanı sağlıyor. Bir kısmı içindeki sevgiyi, merhameti artırıyor. Bir kısmı özgüvenini perçinliyor, düşünmeni, sorgulamanı tetikliyor, olaylar karşısında nasıl davranman gerektiğini öğretiyor. Her ne kadar sen bunların farkında olmasan da... Kitap okumak bir şeye yaramaz, çünkü kitap okumak çok şeye yarar! O kadar çok şeye yarar ki neye yaradığını söylemek imkânsızdır: İyi dostlar, iyi kitaplar, bir de huzurlu bir vicdan... İşte mutlu hayat!” Jeffrey: Bizimle birlikte savaşanları koruyacağız ABD’nin Suriye Özel Temsilcisi James Jeffrey, “Türkiye ile güvenli bölge konusunda henüz anlaşma sağlanamadı” dedi. ABD Dışişleri Bakanlığı’nda dün basın brifingi düzenleyen Jeffrey, YPG’yi işaret ederek, “IŞİD’e karşı bizimle birlikte savaşanların zarar görmemesi, herhangi bir tarafın saldırısına hedef olmaması konusunda taahhüdümüz sürüyor. Bizimle savaşanları korumaya devam edeceğiz. Bu durum, Türkiye’yle ilgili endişelerimizi de kapsıyor” ifadelerini kullandı. Irak’ın kuzeyindeki Erbil kentinde Türk konsolosluğu çalışanının şehit olduğu saldırıya atıfta bulunarak “Bir yandan da PKK ile ilgili endişeler var. Henüz güvenli bölge konusunda anlaşmaya varmadık. Temaslarımız sürüyor. Kaygıları dengelemeye çalışıyoruz. Bir taraf önemli bir yerel ortak, diğer taraf da NATO müttefiki” ifadelerini kullandı. BM: Anlaşmaya teşvik ediyoruz BM Genel Sekreteri Antonio Guterres de “güvenli bölge” konusunda Türkiye ve ABD arasındaki görüşmelere ilişkin, “Yeni çatışmaların önlenmesi için tüm tarafları bu konuda anlaşmaya teşvik ediyoruz” açıklamasını yaptı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle