28 Aralık 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
HABER EDİTÖR: ALPER İZBUL TASARIM: SERPİL ÜNAY 510 AĞUSTOS 2019 CUMARTESİ CHP; Erdoğan’ın Cumhurbaşkanı seçilmesiyle başlayan tek adam rejiminin 5 yıllık faturasını çıkardı Tek adam kaybettirdi CHP’nin raporuna göre 5 yıl için de milli gelir 202 milyar dolar eri di, enflasyon çift haneye çıktı, gerçek işsizlik 8 milyonu buldu, faiz arttı, TL değer kaybetti, mut luluk ve huzur oranları düştü. CHP; Tayyip Erdoğan’ın ilk kez Cumhurbaşkanı seçildiği 10 Ağustos 2014’ün 5. yılında tek adam parti rejiminin Türkiye’ye faturasını çıkardı. CHP’nin ça lışmasına göre tek adam rejiminin faturası; Türkiye’nin milli geliri erime sine, enflasyon çift haneye çık masına, işsizliğin artmasına, TL’nin değer kaybetmesine ne mahmut lıcalı den oldu. CHP’nin Ekonomi Politika larından Sorumlu Genel Baş kan Yardımcısı ve Sözcüsü Faik Öztrak ko ordinasyonunda hazırlanan “Tek Adam Par ti Devleti Hevesinin Milletimize Faturası” adlı broşür son 5 yıllık dönemi mercek altı na alıyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ilk kez Cumhurbaşkanı seçildiği 10 Ağustos 2014 tarihinden bugüne kadar Türkiye’nin, baş ta ekonomi olmak üzere uluslararası en dekslerde nereden nereye geldiği gözler önü ne seriliyor. Erdoğan’ın Nisan 2014 tarihin de “Alışılmış bir Cumhurbaşkanı olmayaca ğım” diyerek yerleşik kurallar, teamüller ve hukuk düzeninin dışına çıkacağının ilk işa retini verdiği belirtilen broşürde, Türk mil letinin 24 Haziran 2018’den sonra demokra sinin tahrip edilmesinin faturasını gördüğü ifade ediliyor. CHP’nin 26 sayfadan oluşan broşüründe şunlar yer alıyor: Tek adamlık milletin aşını küçülttü: Tek adam parti devleti rejiminin inşasına hız ve rildiği son 5 yılda milli gelir 202 milyar do lar eridi. 2013’te 950 milyar dolar olan mil li gelir, 2019’un ilk üç ayında 748 milyar do lara indi. Kişi başına düşen gelir 2013’ten bu yana 3 bin 404 dolar eriyerek 9 bin 76 dola ra indi. Türkiye 6 yılda milli gelir sıralama sında 4 basamak geriye düştü. Türkiye’nin en büyük 20 ekonomi liginden düşme riski ortaya çıktı. Enflasyon çift hanelere çıktı: 2013 yılı nın sonunda yüzde 7 civarında olan enflas yon oranı 2017 yılıdan itibaren çift hanelere yerleşti. Millet, 2019’un kışında ucuz soğan ve patates kuyruklarında bekledi. 2017 yılın da yüzde 11.9 olan enflasyon oranı 2018’de yüzde 20.3’e dayandı. Temmuz 2019 itiba rıyla enflasyon oranı yüzde 16.7 oldu. İşsizlik en ağır sorun oldu: 2013 yılında yüzde 9 olan işsizlik 2015’ten itibaren çift haneye çıktı. İşsizlik küresel krizden bu ya na en yüksek seviyelere geldi. Tek adam par ti devletine heves edilen dönemde resmi iş sizlerin sayısı 4 milyonu geçerken, gerçek işsizlerin sayısı 8 milyona dayandı. Üniver siteli işsizlerin sayısı ise aynı dönemde 1 milyon sınırını aştı. 2013 sonunda her 100 gençten 16’sı işsizken, 2019 Nisan dönemi itibarıyla her 100 gençten 26’sı işsiz oldu. Türkiye’nin borç yükü arttı: Kamunun, re el sektör şirketlerinin ve vatandaşın borçları nın toplamından oluşan Türkiye’nin toplam borçları milli geliri aştı. 2013 yılında her 100 liralık gelir karşılığında 98 lira borç varken, 2019’un ilk çeyreğinde her 100 liralık gelir karşısında oluşan borç 109 liraya çıktı. Faiz arttı, TL değer kaybetti: Tek adam lık hevesiyle ekonomide artan riskler Hazine’nin iç borçlanma faizlerini neredey se üçe katladı. Tek adam parti devleti kur ma yönündeki çabalar Türk Lirası’nın değe rini eritti. 2013 ile Ağustos 2019 ayı arasın da Türk Lirası, ortalama kurlarla dolar kar şısında yüzde 66, Avro karşısında yüzde 60 değer yitirdi. Hukuk devleti aşındı: Tek adam par ti devleti rejimine yönelik çabalar en çok Türkiye’nin hukuk devleti kimliğine zarar verdi. Son 5 yıl içerisinde Türkiye Uluslara rası Hukukun Üstünlüğü Endeksi’nde 50 ba samak geriledi. 2014’te 59. sırada olan Tür kiye 2019’da 109. sıraya düştü. Huzur ve mutluluk düştü: Türkiye’de yol suzluk algısında son 5 yılda büyük artış ya şandı. Uluslararası Şeffaflık Örgütü’nün Yol suzluk Algı Endeksi’nde Türkiye 2013’te 53. sıradayken 2019’da 78. sıraya geriledi. Tür kiye; Küresel Mutluluk Endeksi’nde de 77. sıradan 79. sıraya gerileyerek 2 basamak; Küresel Barış Endeksi’nde ise 134. sıradan 152. sıraya düşerek 18 basamak geriledi. Hedeflerde geri adım: Türkiye’nin gele cek hedeflerinde tenzilata gidildi. 2013 için 2 trilyon dolarlık milli gelir hedefi Saray re jiminin ilk kalkınma planınında yarı yarı ya iskonto edilerek 1 trilyon 80 milyar dola ra çekildi. 2023’te 25 bin dolarlık kişi başı na gelir hedefi de yarı yarıya düşürülerek 12 bin 484 dolara indirildi. 2013’te Türkiye’de kişi başına milli gelir 12 bin 480 dolarken, Saray rejimi 2023’te vatandaşa 4 dolarlık ge lir artışı vaad etti. İhracat hedefleri de yarı yarıya azaltıldı. Varlıklı ülkeler parlamenter sistemde: İnsani gelişmişlik bakımından ilk 10’da yer alan ülkelerin çok büyük bir bölümü parla menter sistemle yönetiliyor. Buna karşın in sanı gelişmişlikte son 10’da yer alan ülkenin tamamı ya başkanlık ya da yarı başkanlık sistemiyle yönetiliyor. l ANKARA Krizden çıkış için 13 maddelik yol haritası CHP’nin broşüründe Türkiye’nin hızla toparlanması için CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun açıkladığı 13 maddenin hâlâ geçerli olduğu belirtilerek maddeler özetle şöyle sıralanıyor: Devlette liyakat sistemi yeniden inşa edilmeli. Demokrasiye geçilmeli, hukukun üstünlüğü ve hu kuk güvenliği tesis edilmeli. Merkez Bankası’nın bağımsızlığı sağlanmalı. Akılcı bir dış kaynak yönetimine geçilmeli. Döviz esas alınarak yapılan ihaleler süratle Türk Lirası’na dönüştürülmeli. Kamu İhale Yasası uluslararası standartlara uygun şekilde değiştirilmeli. Sayıştay bağımsız denetim yapabilmeli. Bütçe di siplini sağlanmalı. Dış politika 180 derece değişmeli. Geleceğimizi ipotek altına alan kontrolsüz borçlanmadan kaçınılmalı. Adaletsiz vergi politikası düzeltilmeli. Üretime öncelik veren bir planlama ve teşvik politikası yaşama geçmeli. Türkiye israftan kaçmalı ve tasarrufa öncelik vermeli. CHP’Lİ Girgin, AYM kararına karşın İnşaatın devam ettiğine dikkat çekti ‘Saray’da hukuk tanınmıyor MUSTAFA ÇAKIR CHP Muğla Milletvekili Süleyman Girgin, Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) Ahlat’ta Van Gölü kıyısına yapılmakta olan Cumhurbaşkanlığı Köşkü hakkındaki kararına karşın inşaatın son sürat devam ettiğine dikkat çekti. Girgin, “Nedir bu saray aşkı” diye sorarken, konuyu Meclis gündemine de taşıdı. Hükümet ocak ayında çıkardığı “torba yasa” ile Kıyı Yasası’na madde ve krokiler eklemişti. Madde ile Ahlat’ta yapımına başlanan Cumhurbaşkanlığı Köşkü, Kıyı Yasası’ndaki sınırlamalardan muaf tutulmuştu. CHP’nin başvurusu üzerine AYM, Van Gölü sahiline inşaa edilmekte olan Cumhurbaşkanlığı Köşkü için kıyının doldurulmasına, kazı yapılmasına, değiştirilmesine, duvar, çit, parmaklık gibi engeller oluşturulmasına izin veren yasa maddesini iptal etmişti. Maddenin yanı sıra “köşk alanının” gösterildiği kroki de iptal edildi. CHP Muğla Milletvekili Süleyman Girgin, “1150 odalı Beştepe Sarayı yapıldığını, Marmaris Okluk Koyu’nda doğanın tahrip edilmesi, binlerce ağa cın kesilmesi ve onlarca köylünün yerinden yurdundan edilmesi pahasına 300 odalı yazlık saray inşa edildiğini, 85 yıldır TBMM’ye bağlı olan Dolmabahçe ve Beylerbeyi sarayları ile kasırlar ve köşklerin KHK ile Cumhurbaşkanlığı’na bağlandığını ve en son Ahlat’ta Van Gölü kenarında yeni bir Cumhurbaşkanlığı Sarayı inşaatına başlandığına” işaret etti. ‘Şatafat düşkünlüğü’ Girgin, ülkenin ekonomik kriz içinde, yurttaşın da geçim derdinde olduğuna işaret ederek “Bu ne şatafat düşkünlüğü, bu ne israf, bu ne gösteriş merakıdır anlamak, anlamlandırmak mümkün değil” dedi. Girgin, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay’ın yanıtlaması istemiyle soru önergesi de verdi. Van Gölü kenarında inşa edilen Ahlat Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nın yapımına AYM’nin iptal kararına karşın son sürat devam edildiğine işaret eden Girgin, Ahlat’taki saray için düşünülen arazinin önce 35 dönüm iken sonradan 25 dönüme yükseltildiğine dikkat çekti. Girgin, Ahlat’taki saraya ilişkin düzenleme TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’na gelmeden bir gün önce Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın söylediği sözleri anımsattı. Erdoğan’ın, “Denizlerin kenarlarını, orman alanlarını betona çevirme gayretinde olanlar var. Şu para var ya, nelere muktedir! Şu kapitalizm; doğa şöyle olmuş, böyle olmuş umurunda değil” dediğine işaret eden Girgin, “Bir taraftan bunları söylerken diğer taraftan da çıkarılan kanun ile yapılan anormallik izahtan yoksundur. Bu noktada tek söylenebilecek söz ve sorulabilecek soru ise şudur; doğayı betona çevirme muafiyeti tanıyacak kanun maddesi getirmek neden gerekli oldu” dedi. AYM’nin kararına karşın sarayın inşaatının devam ettiğine işaret eden Girgin, şu soruları yöneltti: “Bu tutum anayasanın 2. maddesinde tanımını bulan hukuk devleti ilkesi ile bağdaşmakta mıdır? Söz konusu Cumhurbaşkanlığı saray inşaatının devam ettirilmesindeki ısrarın sebebi nedir? Söz konusu saray inşaatını ülkenin içinde bulunduğu mali durum ve bütçe açığını da dikkate alarak iptal etmeyi düşünüyor musunuz?” l ANKARA 4 PARTİDEN ORTAK BİLDİRİ: Gülen’i iade edin çağrısı CHP, AKP, MHP ve İYİ Parti’nin grup başkanvekillerinin imzasıyla hazırlanan ortak bildiri ile ABD’ye FETÖ lideri Fethullah Gülen’in iade edilmesi için çağrıda bulunuldu. Bildiride, FETÖ’nün Türkiye Cumhuriyeti’nin bekasına yönelik büyük bir tehdit olduğu ifade edildi. Partiler, “FETÖ terör örgütüne ve elebaşı Gülen’e karşı ABD makamlarının harekete geçmemesi Türkiye ve ABD arasındaki güven ilişkisini olumsuz etkilemektedir. Bunun, Türk toplumunda yol açtığı büyük tepkiyi TBMM’de grubu bulunan dört parti olarak paylaşmaktadır. Dört parti grubunun evrensel değerler temelinde FETÖ’ye karşı ortak tavrının başta ABD olmak üzere tüm dost ve ortaklarımız tarafından dikkate alınmasını bekliyor; Gülen ve FETÖ mensuplarının Türkiye’ye en yakın zamanda iade edilmeleri için gerekli adımların atılması çağrısında bulunuyoruz” denildi. Bildiriye imza atmayan HDP’den yapılan açıklamada ise bu yapının siyasi ayağının ortaya çıkarılması için verdikleri araştırma komisyonu kurulması önergelerinin AKPMHP milletvekilleri tarafından reddedildiği vurgulanarak “Tekrar öneriyoruz. AKPMHP ittifakı mücadelede tutarlı olmak istiyorsa, çağrımıza kulak vermelidir. Konuyu iadelere sıkıştırmak, AKPMHP ittifakının siyasi ayağı ortaya çıkarma konusunda üzerine düşen sorumlulukları gözlerden kaçırma ve örtbas etmekten başka bir anlam taşımamaktadır” denildi. l ANKARA / Cumhuriyet Veli Ağbaba Misafirperver belediye! SEYHAN AVŞAR Malatya Büyükşehir Belediyesi’nin 2018 yılı Faaliyet Raporu’na göre 2015 yılından itibaren 254 kişinin belediyeye misafir olarak geldiği, bu misafirler için ise belediye bütçesinden toplamda 11 milyon 459 bin TL harcandığı ortaya çıktı. Belediyenin dudak uçuklatan “misafir” harcamasına tepki gösteren CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, “Bu nasıl mide? Ne yedirip, ne içirdiniz? 53 bin kayıtlı işsizin olduğu kentte bir kişi için ortalama 45 bin lira harcamak aymazlıktır, vicdansızlıktır” dedi. Rapordaki rakamlar Malatya Büyükşehir Belediyesi’nin 2018 yılı Faaliyet Raporu belediyelerde yapılan yolsuzlukları, fuzuli harcamaları bir kez daha gözler önüne serdi. Faaliyet raporuna göre Malatya Belediyesi 2015 yılında 50, 2016 yılında 70, 2017 yılında 89, 2018 yılında 45 misafirler ve harcanan paralar 2015 yılında 50 misafir için 2 milyon 295 bin TL 2016 yılında 70 misafir için 2 Milyon 279 bin TL 2017 yılında 89 misafir için 2 Milyon 785 bin TL 2018 yılında 45 misafir için 3 Milyon 800 bin TL ağırlama parası harcandı. misafir ağırladı. Bu misafirler için ise toplamda 11 milyon 459 bin TL harcandı. Söz konusu harcamaları eleştiren CHP Malatya Milletvekili Veli Ağbaba şunları söyledi: “Nasıl bir masafirlik bu anlayabilmiş değiliz. Bu misafirler ne yemiş. Altın mı alınmış bunlara. Bir kişiye 45 bin TL harcanması mümkün değil. Nereyi deşsek pislik akıyor. Belediye meclisinde bu konuyu gündeme getiriyoruz. Hukuki olarak gerekeni yapacağız.” l İSTANBUL Sözde mühendislik ve vekillik yapan Kavakçı’ya sorular Gazetemizin hafta içinde AKP İstanbul Milletvekili Ravza Kavakçı Kan’ın hâlâ İBB iştiraki Metro AŞ’nin kadrolu personeli olduğuna ilişkin manşetimiz epey ses getirdi. İBB’de kadrolu görünmesine karşın maaş alıp almadığı sorgulanan haberimize ilişkin Ravza Kavakçı sosyal medya hesabı üzerinden yanıt verdi. Yanıtı aynen şöyle: “Sözde habercilik yapan Cumhuriyet gazetesi yine şaşırtmadı. Yalan habere ‘iddia’ demiş, üzerinden algı üretiyor. Milletvekilliği öncesinde çalıştığım şirket Metro İstanbul doktora bursu sonrası mecburi hizmetimi milletvekilliği sonrası tamamlamam için 2015’te sözleşmemi askıya aldı. Miletvekilliği sonrasında maaş aldığım iftira ve yalandır. Haberi yapan ve yayımlayanlar anlaşılan İstanbul Belediyesi’ne ulaşamamışlar. Metro AŞ’nin ve İBB’nin telefonlarını veriyorum.” Şimdi biz de sözde İBB’de mühendislik yapan ve milletvekiliği etik yasasına aykırı olarak kadrosu hâlâ Metro AŞ’de görünen bu sözde vekile birkaç söz söylemek ve bazı sorularak yöneltmek istiyoruz. Sayın Kavakçı, siz İBB’ye bağlı Metro AŞ’de işe girdikten bir gün sonra ABD’ye doktora bursuna gönderiliyorsunuz. İnsan bir günde masasını, düzenini dahi kuramaz. İş arkadaşları ve amirleriyle bile tanışma fırsatını bulamadan doktora için yurtdışına gittiğinize göre siz İBB’de çalışmamış, sadece İBB’yi kendinize sponsor yapmışsınız. Hiç mesai yaptınız mı? 2013’te doktoranızı tamamlayıp dönmüşsünüz ve maaşınızı almışsınız. Peki gerçekten doktora dönüşü İBB’de çalıştınız mı? Merak ediyorum. İş arkadaşlarınız, aynı bölümde çalışan personel sizi bir gün bile iş başında görmemiş. Acaba iş başında çalışırken ya da birlikte görev yaptığınız personelle, ne bileyim bir fotoğraf kareniz var mıdır? Bankamatik çalışanı mıydınız Metro AŞ’de, yoksa gerçekten mühendis olarak mesai yaptınız mı? Sosyal medya hesabınızdan verdiğiniz yanıtta belediyenin ve şirketin numaralarını vererek “Haberi yapan ve yayımlayanlar anlaşılan İstanbul Belediyesi’ne ulaşamamışlar” diyorsunuz. Bu ne özgüven böyle. Yoksa İBB’den bazı kişilerle zımni bir anlaşmanız mı vardı durumunuzun ortaya çıkmayacağına dair. Merak etmeyin İBB’nin yönetimine de ulaşabilirim en alttaki çalışanlarına da... Nitekim elimde sizinle ilgili pek çok döküman ve evrak var. İBB cevap verse ne olur, vermese ne olur? Gerçeğin er geç günyüzüne çıkma huyu vardır. “Sözleşmem milletvekilliğimden sonra askıya alındı” diyorsunuz. Kendinizi zeki, karşınızdakileri de aptal yerine koymaktan vazgeçiniz. Ne siz sandığınız kadar zeki ne bizler sandığınız kadar aptalız. Sözleşmesi askıya alınan bir personelin aktif çalışanlar listesinde ne işi var o halde? Sözleşmeniz dondurulmuş olsaydı isminiz karşısında bunun belirtilmiş olması gerekirdi. Nitekim askere gidenlerin durumu isminin karşısında belirtilmiş. Maaş yoksa angaryadır Aktif çalışanlar listesinde adı olan birinin maaş almaması diye bir durum olamaz. Bir personel hâlâ aktif çalışan olarak görünüyor ve maaş almıyorsa bu angaryaya girer ve angarya yasalarımıza göre suçtur. Mecburi hizmet borcunuzu neden milletvekili maaşınızla ödeme yolunu seçmiyor da daha dolambaçlı işlere girişiyorsunuz? Yoksa maaşınız bursunuza mahsuben mi kesiliyor? Eğer borcunuza mahsuben İBB’deki maaşınız kesiliyorsa bu maaş almadığınız anlamına gelmez. Mecburi hizmetinizden kaynaklı borcunuz nedeniyle kadronuzun askıya alınması ve milletvekilliğinden sonra gelip İBB’de mühendis olarak çalışmaya gerçekten devam edeceğinize inanmamızı beklemiyorsunuz herhalde? Vekil olmadan önce işe gelmeyen birinin eski milletvekili sıfatıyla gelip Metro AŞ’de mühendis olarak çalışması karizmasını çizdirmeyeceğini ikimiz de biliyoruz. Diyelim ki, gerçekten milletvekilliğinden sonra gelip mühendis kadrosuyla çalışıp borcunuzu ödeyecektiniz. O zaman hadi İBB hakkında suç duyurusunda bulunun. Zira sizi hâlâ kadrolu olarak göstermişler ve aktif çalışanlar listesinde maaşınız, IBAN numaranız olduğu gibi duruyor. Sayın Kavakçı, İBB’yi kendinize sponsor, devlet kurumlarını da ailenize arpalık olarak kullanmakta beis görmüyor olabilirsiniz ama gazeteciliğimize de laf söylemeniz için o makamları ablanızın türbanının altına saklanarak değil bileğinizin hakkıyla elde edeceksiniz. Bilmem anlatabildim mi? Alman askere gözaltı Almanya ordusunda görevli bir askerin, İstanbul’da görevde olmadığı sırada gözaltına alındığı, “yurtdışına çıkış yasağı” getirilerek serbest bırakıldığı öğrenildi. Almanya ordusu, askerin gözaltı sebebinin askerlik faaliyetiyle ilgili olmadığını açıkladı. Ordu Sözcüsü, Dışişleri Bakanlığı’nın durumdan haberdar olduğunu ve Almanya’nın İstanbul Başkonsolosluğu’nun askerle irtibat halinde bulunduğunu açıkladı. Alman televizyon kuruluşu Hessischer Rundfunk ise askerin perşembe günü Türkiye’yi terk ettiğini öne sürdü. Askerin gözaltına alınmasına İstiklal Caddesi’nde çektiği bir selfienin neden olduğu belirtildi. l Haber Merkezi
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle