24 Kasım 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
HABER EDİTÖR: CAFER KURT TASARIM: İLKNUR FİLİZ 525 TEMMUZ 2019 PERŞEMBE Demir’e 6 ay cezaEski Eğitimİş Başkanı Demir, ‘Laik, bilimsel eğitim mücadelemiz sürecek’ dedi Eğitimİş’in eski başkanı Veli Demir’e, 15 Temmuz darbe girişiminin ardından iktidarı da eleştirdiği için “Türkiye Cumhuriyeti hükümetini aşağılamak” suçlaması ile 6 ay ceza verildi. Cezası ertelenen Demir, “Eğitimİş’in, Cumhuriyete, Atatürk’e, Atatürk ilke ve devrimlerine sahip çıkma görevi vardır. OZAN Verilecek ceza biÇEPNİ zim için onur olur” savunması yaptı. Demir, karara itiraz ederek mücadelesini Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) kadar taşıyacağını vurguladı. Atatürkçü öğretmen Veli Demir, 15 Temmuz darbe girişiminin ardından yaptığı açıklamalar nedeniyle Konya Adliyesi’nde görülen duruşmada “Türkiye Cumhuriyeti hükümetini aşağılamak” suçlaması ile 6 ay hapis cezasına çarptırıldı. Darbe girişimi sonrası “Bizler Atatürk Cumhuriyeti’nin tam bağımsız Cezası ertelenen Veli Demir, “Eğitimİş’in, Cumhuriyete Atatürk’e, Atatürk ilke ve devrimlerine sahip çıkma görevi vardır. Verilecek ceza bizim için onur olur” savunması yaptı. lıktan, tam demokrasiden ve özgürlükten yana eğitim emekçileri olarak akıldan ve izandan yoksun olayları ve darbe girişimini kınıyor, tepki ile karşılıyoruz. İleri demokrasi söylemi ile ülkeyi faşizan bir şekilde yönetenler, ortağınız olan darbecilerinizi de alınız ve gidiniz” ifadelerini suç sayan mahkemede Demir, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasını talep etmese de verilen ceza ertelendi. Duruşmaya Birleşik Kamuİş Konfederasyonu Başkanı Mehmet Balık, Eğitimİş Genel Başkanı Orhan Yıldırım ve MYK üyeleri ile illerden gelen şube başkanları katıldı. ‘Mustafa Kemal’i savunacağız’ Demir, davadaki savunmasında “Demokratik eleştiri hakkımızı kullandık. On binlerce üyesi olan bir sendikanın genel başkanıyım. Yapılan açıklama hain darbe girişimini kınamak amaçlı ama darbe girişimine neden olanların ve darbe öncesinde yaşanan süreci yaratanları da eleştirdik. Cumhuriyetin öğretmeni bunu yapmak zorundadır, bu bizim görevimizdir. Siyasal iktidarın bu kanlı terör örgütü FETÖ’nün buraya gelmesinde büyük sorumlulukları oldu. ‘Ne istediler de vermedik’ dediler. Türkiye’nin stadyumları bunlara açıldı. Devletin eğitim sistemi bunlara teslim edildi. 12 Eylül 2010 referandumu ile adalet sistemi bunlar tarafından kuşatıldı. Bunların tamamının sorumlularını eleştirdik” dedi. Eğitimİş’in susmayacağını vurgulayan Demir, “Demokratiklaik cumhuriyeti, barışı, demokrasiyi, kardeşliği ve tabii ki Mustafa Kemal’i ne pahasına olursa olsun savunacaktır Eğitimİş” diye konuştu. Demir, sendika adına yaptığı açıklamanın Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti’ni aşağılamak bir yana, “Hain terör örgütünün ‘devirme’ girişimine en üst perdeden meydan okuma, tavır koyma” olduğunu belirtti. “Bilimsel, laik, demokratik eğitim mücadelemiz devam edecek” diyen Demir, gerekçeli kararın ardından istinaf mahkemesine itiraz edeceklerini sonuç alamamaları durumunda mücadelelerini AİHM’ye taşıyacaklarını açıkladı. l ANKARA Milli Eğitim Bakanlığı’nın öğrencileri götüreceği kampta dini içerikli sohbetler yapılacak Harem selamlık kamp OZAN ÇEPNİ Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) okuma kampanyası adı altında 100 öğrenciyi Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın kamplarına ücretsiz gönderme kararı aldı. Harem selamlık olarak planlanan kamplar, dini içerikli sohbetler ile dikkat çekiyor. MEB’in başlattığı “Liseliler çok okuyor çok geziyor” okuma kampanyası kapsamında, kitap okuyan ve yorumlarını video ile sosyal medyada paylaşan öğrencilerden 100’ünün ücretsiz olarak gençlik kampına gönderileceğini duyurdu. Bakanlık, lise öğrencilerinden 10 kişilik kitap okuma kulübü kurmalarını, Türk ve dünya edebiyatından iki kitabı birlikte okumalarını talep etti. Öğrencilerin okudukları kitapları birlikte yorumladıkları bir dakikalık videoları, “#cokokuyancokgeziyor” etiketiyle sosyal medya üzerinden paylaşmasını isteyen MEB, öğrencilerden 100’ünün kura ile ücretsiz olarak Gençlik ve Spor Bakanlığı’nca düzenlenen gençlik kampına gönderileceğini açıkladı. Öğrencilerin, 10 Ağustos’a kadar paylaşımda bulunmaları istenirken, Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk da konuya ilişkin yaptığı paylaşımda gençlik kampını ziyaret edeceğini belirtti. Selçuk dün de “Bir günde ne çok haber geldi, ‘Hocam biz kulübümüzü kurduk’ diye. 100 öğrenci gidecekti kampa, gönderemediklerimizde aklım kalacak. Siz okumaya bakın, biz de kamp sayısını artırmanın yollarına bakalım” paylaşımında bulundu. Tarikatlara açık kamplar Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın gençlik yaz kampları haremselamlık uygulaması ve tarikat etkinlikleri ile biliniyor. Geçen yıl bakanlığın 8 şehirde düzenlediği gençlik kampları, bazılarına Nurcu grupların temsilcilerinin konuşmacı olarak çağrılması ve propaganda imkânı sağlanması ile hatırlanıyor. Bakanlığın geçen yılki Tokat ve Mersin kamplarında yeni nesil Nurcu yapılanmalar olan “Çay House” ve “Hayalhanem” ekipleri çocuklara “örnek” olarak davet edilmişti. Bakanlığın Tokat Almus Kampı’na Bursa merkezli “Çay House”, Mersin Silifke Kampı’na da “Hayalhanem” grubu temsilcileri davet edilerek etkinlik yapmalarının önü açılmıştı. Bakanlığın bu yıl da kamplara ilişkin hazırladığı broşürde, “Kampta sizi neler bekliyor” başlığı ile “kişisel gelişim seminerleri” adı altında gençlere “Değerler Eğitimi Milli/Manevi değerler” konularının işleneceği belirtilirken, seminerleri kimin vereceği ise açıklanmadı. l ANKARA AKŞENER İPSALA’DA HALKA SESLENDİ: Seçmen kutuplaşmayı önledi İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun seçilmesinde herkesin payı olduğunu söyledi. Akşener, Batı Trakya Türkleri liderlerinden Dr. Sadık Ahmet’in 24’üncü ölüm yıldönümünde kabri başında anma programına katılmak için karayolu ile Yunanistan’ın Gümülcine kentine gitti. Ziyaret öncesinde Edirne’nin İpsala ilçesi belediyesini ziyaret eden Akşener’e Edirne Belediye Başkanı CHP’li Recep Gürkan da eşlik etti. Burada kendisini bekleyen kalabalığa seslenen Akşener, yerel seçim sonuçlarına değinerek “Seçmen siyasi partilerin önündeydi, o kamplaştırıcı, kutuplaştırıcı söyleme geçit vermediniz, teşekkür ederim” dedi. İBB Başkanı İmamoğlu’nun seçilmesinde herkesin payının bulunduğunu söyleyen Akşener, “23 Haziran’da tekrarlanan seçimi kazandıran sizsiniz. İstanbul lular, İstanbul’da akrabası bulunan herkes. Yani ne benim ne bir başkası. Kişisel olarak ben İstanbul ikamet kayıtlıyım, bir oy kullanıyorum. Ama onun ötesinde sizsiniz, sizlersiniz. 15 bin 900 oy farkını, 814 bine çıkardınız. Tekrarladınız bir şey değişti, her şey değişti. Bizler siyaseti düşmanlık üzerinden yapmama kararıyla yola çıktık, buna devam ediyoruz” diye konuştu. İktidarın yurttaşların sorunlarını görmezden geldiğini kaydetti. l İç Politika ÖDP’li İlker toprağa verildi Ankara’da önceki gün yaşamını yitiren ÖDP kurucularından Haydar İlker dün düzenlenen törenin ardından Cebeci Asri Mezarlığı’nda toprağa verildi. İlker için Ankara’daki İnşaat Mühendisleri Odası’nda bir tören düzenlendi. Törene ÖDP Başkanlar Kurulu üyesi Önder İşleyen, HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli, CHP’li Yıldırım Kaya, EMEP Genel Başkan Yardımcıları Şükran Doğan ve Fevzi Ayber, KESK Eş Genel Başkanları Aysun Gezen ile Mehmet Bozgeyik, TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Emin Koramaz ve bağlı odaların başkanlarının da olduğu çok sayıda kişi katıldı. l Haber Merkezi Eski belediye başkanına saldırı Kocaeli’nde, Derince ilçesinin eski Belediye Başkanı Ali Haydar Bulut, 2 kişi tarafından sokak ortasında uğradığı silahlı saldırıda bacağından yaralandı. Şüpheliler, olay yerinden kaçarken gelen sağlık görevlilerince ilk müdahalesi yapılan Bulut, hastaneye kaldırılarak tedaviye alındı. Polis, olay yerinde yaptığı incelemenin ardından iki şüpheliyi yakalamak için çalışma başlattı. l DHA larını bastıkları ve üzerindeki numarayı değiştirdikleri söyle niyor. Onun dışında kurumsal satış de sem? Belediyeler, devlet daireleri ve Medyanın sonu gelirse bedava dağıtıldıkları yerler. Ne kadar acı! falcıya gideceksiniz! Tıpkı bir dönem Zaman gazetesinin Siz bu satırları okuduğunuz sırada ben Karadeniz yaylalarında trekking yapmakta olacağım. Ve yeşille mavinin arasında mutlu mesut yü milyon basıp sattığını iddia ettiği ama sadece 3040 bin tirajla büyük rakamlarla abone yapıldığı gibi. Bugün Akşam’ından Hürriyet’ine, başlarına gelen bu. rürken en büyük sıkıntım gazete okuyamamak olacak! Manyak mıyım neyim, hayır sadece gazeteyi kâğıttan okumayı seven, Bağımsız üç dört gazete gerçek bir gazeteci ve eski Arkasında devlet, holding, kuşak insanım. Her İstanbul güç kaynağı olmayan birkaç dışına çıktığımda gazete okuya gazete var, biri de bizim mıyorum! Daha doğrusu büyük ki malum. Bizi alan sadece şehirler dışında, Anadolu’da ar siz varsınız, biz sadece size tık neredeyse gazete satılmıyor. satılıyoruz! Bunun için de Hoş İstanbul’da da gazete satın başımıza gelmeyen kalmıyor, alabilmek için bazen iki üç bayi her bir yazarımızın, ben da dolaşmak zorunda kalıyorum. hil, başında davalar, davalar, Gazete artık sadece Migros, mahkumiyetler uçuşuyor. Bu Carrefour gibi büyük marketler da yetmiyor, size ulaşabilmek de satılıyor. Bakkallar, kârı çok için mali sorunlarla da boğuşu düşük, zaten kimse de almıyor yoruz. Bir gazete okura satıldığı diye bu işi çoktan bıraktı. Evet, parayla çıkamaz. Reklam da gençler de gazeteyi “kâğıttan” alması gerekir. Yaşadığımız okumaktan vazgeçti. Bence za baskı döneminde kurumların, ten başka yerden de pek oku şirketlerin reklam vermekten muyorlar! Gençlere göre gazete çekindiğini söylemeye gerek yapmayı beceremediğimiz de yok, sayfalara baktığınız zaman ayrı bir gerçek, onları suçlama görüyorsunuz, bize reklam ve dan önce çuvaldızı kendimize rebilen şirketler belli. Geriye ne batırmalıyız. kalıyor, sizin ilanlarınız! Şimdi Yazılı basın tamamen öldü en büyük tartışma konusu bu mü? Tirajlara bakarsanız can rada yaşanıyor: Kişilerin ilanları. çekişiyor. Bunun pek çok ne En önemlisi de ölüm ilanları. deni var. Sonuncudan başlaya Bir gelenek olarak ölüm ilanları lım: Dağıtım. En büyük medya amiral gemisi Hürriyet gaze grubu Doğan Yayıncılık’ın tesine verilir, herkes görürdü. Demirören Grubu’na sopa zoru Şimdi kimse görmüyor! Çünkü ve devlet kredisi desteğiyle ulaşmak istedikleriniz tıpkı sizin satılmasından sonra bir dağıtım gibi o gazeteleri bedava verildi şirketi olan YAYSAT da kapatıl ği zaman bile almıyor. dı. Bütün yazılı basın Turkuvaz Grubu’nun dağıtımının insafına Sosyal medya kaldı. Oysa eskiden iki ayrı grup, hatta Anadolu’da ayrı bakkallarda satardı. Türkiye’de en uç noktaların 80 bin olduğu Gazeteler eskisi gibi okunmuyorsa, televizyon kanalları da yandaş olduysa halk, haberleri nereden alıyor? Yanıtı gibi korkunç bir gerçek var ve bu noktalara gazete ulaştırabilmek için ciddi bir tirajınız olması gerekiyor. Yoksa çok büyük bir basit: Eğrisi doğrusuyla sosyal medyadan. Bir atık su boru ihalesinin canlı yayınını yüz bin kişi izliyor, İBB oturumlarını iade rakamıyla karşılaşıyorsunuz ki bu, kâğıt maliyetini de düşündüğünüz zaman karşılanamayacak bir masraf. Sonuç, milyonlar! Böyle şey görülmedi, duyulmadı. İmamoğlu’nun videolarını izleyen takipçi sayısı 25 yıllık yöneticimiz sadece çok sattığınız yerlere birkaç gazete göndermek. Anadolu’da yaptığım gezilerde bu gazetelerin zaten önceden Erdoğan’dan fazla! İşte bunun için attığımız her tweet gözetim altında, her sosyal medya paylaşımımızın 78 yıllık ceza rezerve edildiğini öğreniyorum. Oralarda gazete okumanın gerçekten imkânı yok. Buna bir çözüm bulunmalı, aha da buraya ömrü var. İktidarın hoşuna gitmeyecek bir eylemde bulunduğunuzda sosyal medya hesaplarınız inceleniyor, hemen yazıyorum! bir paylaşımınız bulunuyor ve Yandaş havuzu mahkemeye çıkıyorsunuz! Zavallı Atilla Taş’tan Fazıl Say’a, İkinci konu ise siyasi iktida Canan Kaftancıoğlu’ndan rın büyük bir havuz oluşturup, Zuhal Olcay’a, Pucca’ya, her manşetinden resim altına, rek kesin başında bir tweet kazası. lamından magazinine karıştığı Siz yazmadıysanız da onlar bir yandaş medya yaratması. yazdıklarınızdan birini evirip çe Böylece hepimizin hayretle virip hallediyor. Size de, iyi ama tanık olduğu gibi, 8 ila 12 ga bunda ne var diye şaşmak ka zetenin yukarıdan servis edilen lıyor! Bunlar bilinenler, adı sanı bültenle kelimesi kelimesine bilinmeyen 2 bine yakın kişi aynı manşetler, aynı fotoğraflar attığı tweet’lerden ötürü ceza ve aynı içerikle çıkması. Bu evinde yatıyor. Yakında haber gazeteler satar mı? Satmaz. leşmek için yeni bir yol bulmak Okunur mu? Okunmaz! Nitekim gerekecek ama ben gazetem bakınız metro girişlerindeki den vazgeçemiyorum. Eskiden stantlara, marketlerdeki reyon günde 1314 gazete okurdum, lara: Akşam saatlerine kadar şimdi üçe indirdim. Gerisi çöp, deste deste duran gazeteler kusura bakmasınlar. İlla ki birini bu yandaş havuz gazeteleri. okumak istiyorsam da internet Kâğıda yazık! O kâğıt için ke sitelerinde bulup okuyorum. silen ağaçlara yazık. Burada Özgür günlerde, özgür basın çalışan emekçilere yazık. Peki, ve yayına kavuşacağımız za bu gazetelerin tirajları nasıl şaş mana değin, bizi desteklemeye maz biçimde yüz bin civarında devam edin. Yoksa ne olup gözüküyor? Resmi ilan alabil bittiğini anlamak için falcıya mek için sadece birinci sayfa gideceksiniz! Yandaş sendika serbest kıyafet istedi Hükümete yakınlığı ile bilinen EğitimBirSen Genel Başkanı Ali Yalçın, Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk’a 3600 ek gösterge vaadini hatırlattı. Yalçın’ın bakana sunduğu raporda, “Siyasi irade tarafından öğretmenlerin ek göstergelerinin 3600’e çıkarılması konusunda verilen vaade ve Cumhurbaşkanlığı ikinci 100 günlük eylem planındaki açık taahhüde rağmen hiçbir somut adım atılmaması haklı beklentinin kaygıya dönüşmesine neden olmuştur” dedi. Kılık Kıya fet Yönetmeliği’nin de kaldırılmasını talep eden sendika, “toplumun genel kabul görmüş yargılarına uygun kıyafet” talebinde bulundu. EğitimBirSen ve MemurSen Genel Başkanı Yalçın, Milli Eğitim Bakanı Selçuk ile görüştü. Sendikanın hazırladığı raporları Bakan Selçuk’a sunan Yalçın, öğretmenlerin taleplerini iletti. Kılık Kıyafet Yönetmeliği’nin kaldırılmasını isteyen EğitimBirSen, “eğitim çalışanlarının sundukları hizmetin niteliğine ve içinde bulundukları toplumun genel kabul görmüş yargılarına uygun kendi iradeleriyle belirledikleri kıyafetle kamu görevi ifa etmelerine imkân sağlanmalı” talebinde bulundu. İktidarın ek gösterge vaadinin de anımsatıldığı raporda, “Siyasi irade tarafından öğretmenlerin ek göstergelerinin 3600’e çıkarılması konusunda verilen vaade ve Cumhurbaşkanlığı ikinci 100 günlük eylem planındaki açık taahhüde rağmen hiçbir somut adım atılmaması haklı beklentinin kaygıya dönüş mesine neden olmuştur” değerlendirmesinde bulunuldu. Sendikaya bilgi verilsin Hakkında idari inceleme, araştırma ve soruşturma açılan akademisyen hakkında üye olduğu sendikaya bilgi verilmemesini de eleştiren sendika, “Sendikasına bilgi verilerek inceleme, araştırma ve soruşturma sürecinde üyesinin haklarını savunabilmesine imkân sağlanmalıdır” dedi. l OZAN ÇEPNİ/ANKARA
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle