24 Kasım 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Haber TASARIM: ŞÜKRAN İŞCAN 917 TEMMUZ 2019 ÇARŞAMBA AYAZ ve NUPELDA’YA VEDA Tunceli’nin Ovacık ilçesinde terör örgütü PKK mensuplarınca araziye önceden yer yıcının türü adli soruşturma neticesinde açıklığa kavuşturulacaktır” açıklamasını yaptı. HDP leştirildiği değerlendirilen patlayıcıya basarak Tunceli Milletvekili Alican Önlü, Tunceli gene yaşamını yitiren 8 yaşındaki Ayaz Güloğlu ile 4 linde 10 binin üzerinde mayın olduğunu belir yaşındaki kardeşi Nupelda gözyaşları arasında toprağa verildi. Tunceli Valiliği açıklamasında, patlayıcının araziye yerleştirilen el yapımı pat terek “Çocukların ölümlerine neden olan bu patlamanın sorumlularını koşulsuz ve şartsız olarak kınıyoruz. Cezasızlık anlayışının bitme Cumhurbaşkanlığı layıcı (EYP) olduğunu açıklarken patlayıcıların si ve yaşamın hakkının tanınması için sorumlubir an önce temizlenmesini talep eden Tunceli ların derhal açığa çıkarılması gerekiyor” açıkla garabet sistemi... Barosu da, “Ölümlere sebebiyet veren patla masını yaptı. l Haber Merkezi Adliye çalışıyor!Öğrenciler, akademisyenler, gazeteciler, hak savunucuları dün yargıç karşısına çıktı Zaman ne çabuk geçiyor. Çok değil, bundan bir yıl önce bu zamanlar Türkiye büyük bir heyecanı yaşıyordu. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi resmen başlamış, memleket kanatlanmaya hazır hale gelmişti. 24 Haziran 2018 seçimlerinin ardından Cumhurbaşkanlığı koltuğuna oturan Erdoğan, 9 Temmuz’da yemin etti. 10 Temmuz’da hükümeti açıkladı. Ardından Binali Yıldırım Meclis Başkanlığı’na seçildi. Sonra gelsin demeçler: “Türkiye dünyanın kıskanacağı bir ülke haline gelecek...” “Meclis’in etkinliği herkesi şaşırtacak...” “Ekonomide sıfır pürüz... Merkez Bankası yepyeni bir işleve kavuşacak...” Necmiye Alpay yargıç karşısında Eski artık eskide kalmıştı. Yeni sistemle birlikte bürokrasi de hızlanacaktı. Alanının uzmanı olan kişiler bakan olacak, sadece kendi işine odaklanacaktı. Siyasetten gelmedikleri için zamanlarının hemen tümünü “Bu suça ortak olmayacağız” başlıklı Barış Bildirisi’ni imzalayan akademis SEYHAN AVŞAR hükümetteki sorumluluklarına ayıracaklardı. Bu sisteme karşı olanlar, kısa sürede piş man olacaktı. Onarın “ürettiği” sorunların yenlere destek olmak için kendilerini savcı hiçbiri yaşanmayacaktı... lığa ihbar eden 18 kişi arasında yer alan dilbilimci yazar Necmiye Alpay hakkında, “terör örgütü propagandası” suçlamasıyla açılan davanın ilk duruşması görüldü. İstanbul 33. Ağır Ceza Mahkemesi heyeti, Alpay’ın yargılandığı Özgür Gündem ana davasının evraklarının dava dosyasına istenmesine karar vererek duruşmayı erteledi. İddianameyi özet HHH Aradan bir yıl geçti. Her şey, herkes bir yana Erdoğan’ın ağzından şunu duyduk: “Sistemin aksayan yanları varsa, düzeltilir...” Bunun Türkçesi şu: “Sistemin işlemediğini ben de görüyorum. Bu aşamadan sonra geriye kesinlikle dönemeyiz... Durumu idare eden kimi dü leyen mahkeme başkanı, Necmiye Alpay’ın zeltmeler yapıp devam edeceğiz...” Barış Bildirisi’ni imzalayan akademisyenler Sistemin aksayan yanlarını bir tarafa, yü arasında yer aldığını söyledi. Alpay’ın avukatı Adil Demirci ise müvekkilinin Barış Bildirisi imzacıları arasında yer almadığını aktardı. rüyen yanı yok! Bir yılın genel görünümünü özetleyelim: Meclis, sadece özel günlerde gözlerin çevrildiği, işlevi büyük ölçüde azaltılmış, tö Deniz Yücel’in ifadesi beklenecek Alman Die Welt gazetesinin Türkiye muhabiri Deniz Yücel’in “PKK ile FETÖ propagandası” ve “Halkı kin ve düşmanlığa tahrik etme” iddiasıyla yargılandığı davanın 4. celsesi dün görüldü. İstanbul 32. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada Yücel’in avukatı, Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) Deniz Yücel’in ifade özgürlüğünün Altınel için çağrı “Bu suça ortak olmayacağız” bildirisini imzaladığı için “terör örgütü propagandası” suçlamasıyla yargılanan akademisyenlerden Doç. Dr. Ahmet Tu na Altınel, Fransa’da yaptığı bir konferans gerekçe gösterilerek tutuklanmıştı. Barış Akademisyenleri, dün Çağlayan’da bulunan İstanbul Adliyesi önünde yaptıkları basın açıklamasıyla, Doç. Dr. Altınel’in 30 Temmuz tarihinde görülecek olan davasına katılım çağrısı yaptı. rensel bir kurum haline geldi. 15 Temmuz’u “anlamlı” hale getirmek için bulabildikleri en ağırlıklı söz şu: Gazi Meclis! Evet, Gazi Meclis... Peki, nasıl gazi oldu? Kurtuluş Savaşı’nı yürüterek, yöneterek... Mustafa Kemal’in Meclis’le cephe arasında adeta mekik dokumasıyla... O Meclis ki; Mustafa Kemal’e Başkumandanlık yetkisini sınırlı sürelerle verip, her seferinde denetleme yetkisini kullandı. Bugün ne durumda? Türkiye’nin savunmasıyla ilgili küresel güçler arasında kurmaya çalıştığı denge ihlal edildiğine dair karar verdiğini belirte arayışında bir dizi olasılık konuşuluyor, rek müvekkili hakkında derhal beraat kararı verilmesini istedi. Mahkeme heyeti, Yücel hakkında yazılan istinabe evrakına verilen yanıtın beklenilmesine karar vererek duruşmayı erteledi. Büyükada davası savcısı değişti Büyükada’da yaptıkları bir toplantı nedeniyle haklarında dava açılan 11 insan hakları savunucusunun yargılandığı davaya dün devam edildi. İstanbul 35. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada Af Örgütü Türkiye Şubesi Yönetim Kurulu Onursal Başkanı Taner Kılıç, İnsan Hakları Gündemi Derneği yöneticisi Günal Kurşun ve avukatları hazır bulundu. Mahkeme başkanı, önceki celse dosyanın esas hakkındaki mütalaa için savcıya tevdii edildiğini, ancak savcının değiştiğini belirtti. Mahkeme heyeti, dosyanın yeni savcıya gönderilmesine karar vererek duruşmayı erteledi. Boğaziçililerin davası ertelendi “Zeytin Dalı Harekâtı” için lokma dağıtan öğrencilere karşı “İşgalin, katliamın lokumu olmaz” pankartı açtıkları için, “terör örgütü propagandası” yaptıkları iddiasıyla, 30 Boğaziçi Üniversitesi öğrencisinin yargılandığı dava görüldü. İstanbul 32. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada, bazı tutuksuz sanık öğrenciler hazır bulunurken çok sayıda öğrenci duruşmayı izledi. Dijital inceleme raporunun hazırlanarak dosyaya sunulduğunu belirten mahkeme heyeti, dosyadaki eksik hususların tamamlanması için duruşmayı erteledi. Siyasi rehineyimEski HDP Eş Genel Başkanı Demirtaş savunma yaptı: ALİCAN ULUDAĞ Edirne F Tipi Cezaevi’nde “terör örgütü yöneticiliği” iddiasıyla tutuklu bulunan eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın yargılanmasına devam edildi. Sincan Cezaevi Kampusu içindeki duruşmaya SEGBİS aracılığıyla katılan Demirtaş, 3 yıla yakın bir süredir hukuka aykırı şekilde şekilde tutuklu olduğunu belirterek “siyasi amaçlarla ve iktidarın siyasi beklentileri ve çıkarları için tutuklandığını” söyledi. Demirtaş, savunmasına 2012’de Nusaybin’de yaptığı konuşmada “Sayın Öcalan” dediği için “terör örgütü propagandası yapma”, “suçu ve suçluyu övmek” suçlarından hazırlanan 29 numaralı fezleke üzerinden devam etti. Bu konuşmadan iki hafta önce Erdoğan’ın MİT Müsteşarı Emre Taner’i Oslo görüşmelerine kendisinin gönderdiğine ilişkin açıklama yaptığını belirten Demirtaş, şunları söyledi: “Mahkeme 7 yıl sonra benim sözlerimi örgüt propagandası olarak değerlendiriyor, ama o dönem Erdoğan’ın talimatı doğrultusunda devlet yetkilileri İmralı’da Abdullah Öcalan ile görüşmeler yapıyordu. Bu görüşmeler aleni şekilde kamuoyuna yansımamıştı. Bu süreçte Abdullah Öcalan’ın kendi el yazısı ile dönemin Başbakanı Tayyip Erdoğan’a ve hükümete gön derdiği bir mektup vardı. Mektupta Öcalan, yeni bir barış süreci başlatmak istediğini, çok ciddi ve kararlı olduğunu, bu meselenin artık çözülmesi gerektiğini kendi üslubunca Erdoğan’a anlatmıştı. Bizler barış süreci için çaba sarf ederken asıl acil olan ölüm sınırındayken açlık grevlerini bırakmalarını sağlamaktı. İşte Nusaybin’deki konuşma bunun için yapıldı.” Nusaybin konuşmasını yaptığı dönemde çözüm süreci kapsamında Kandil’e birkaç kez gittiğini anlatan Demirtaş, şöyle devam etti: “Silah bırakmalarına ikna etmek için saatlerce konuştuğum günler oldu. Bana şunu söylüyorlardı: İyi de Selahattin Bey, bize anlatıyorsunuz da senin parti yetkililerin gece gündüz soruşturmaya, tutuklamaya tabi tutuluyor. Siz gelmiş burada silah bırakın, sivil siyaset yapın diyorsunuz da siz bile siyaset yapamıyorsunuz, biz nasıl yapalım? Bunu KCK’nin üst düzey yöneticilerinden duydum. Onun için bu fezlekeler, tutuklamalar, savaş devam etsin diye yapılanlardır. O dönem KCK soruşturmasında 10 bine yakın siyasetçi içerideydi. Buna rağmen silah bırakın dedim. Ve bıraktırma noktasına getirmiştik.” Şu anda benzer süreçlerden geçtiklerini, bu süreçte yine Öcalan’ın devreye girmesi gerektiğini söyleyen Demirtaş, “Avukatlarıyla ve başka heyetlerle görüştürülmeli. PKK’ye çağrı yapılacaksa, çağrı yapmasına imkân sunulmalı. Kansız, silahsız, şiddetsiz, demokratik yol ve yöntemlerle sorun çözülmeli. Erdoğan geçen gün bir konuda şöyle dedi: ‘Bize bir adım atana biz on adım atarız’. Kendisi demokratikleşme konusunda bir adım atarsa, biz de kendisine ve parlamento çatısı altındaki çalışmalarda on adım atarız. Türkiye barışa odaklanmalıdır” dedi. HDP’ye mesaj Demirtaş, duruşmaya verilen arada mahkeme başkanının izni ile salonda bulunan HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı Meral Danış Beştaş ile sohbet etti. Demirtaş, Beştaş’a şunları söyledi: “Akan kanı durduralım, ölümleri durduralım, gerisi önemli değil. Diğer partilerle diyalog kurmanız çok önemli. İktidar partisi dahil Türkiye’nin demokrasisi adına diyalog kurmalısınız. HDP’ye bu görev düşer. Bunda da cesur olmamız lazım. Barış ve demokrasi adına en önemli aktör olmaya devam edeceğiz.” l ANKARA Meclis devre dışı... Meclis’le hükümet arasındaki bağ, siste min bir anlamda can damarıydı. Bakanlar, bir sonuç çıkmasa bile gensoru verildiğinde ilgili konuya çalışıyor, hesap veriyordu. Eğer kendisini iyi ifade etmişse kamuoyu gözünde olumlu not alıyor, ağırlığı artıyordu. Edememişse, hep “çeke düzen” vermek yerine biraz da kendisine “çekidüzen” veriyordu. Meclis’le, milletvekilleriyle, devamında milletle bağını koparan bakanlar, benzetmede hata olmaz, ipi koparmış gibi hareket ediyor. Gözettiği tek yer var, Saray... Eskiden tam bir Bakanlar Kurulu idi, şimdi saraya bakanlar kurulu... Meclisbakan bağının kopması, milletvekillerini de icraattan kopardı. Milletin karşısında aciz bıraktı. Parlamenter sistemde hiç değilse, “Bakana söyledik, rica ettik” diyebiliyorlardı. Şimdi ricacı bile olamıyorlar. Özellikle bütçe görüşmeleri zemininde devlet kurumları ile Meclis arasında iletişim olurdu. Bu da koptu. Bütçenin tek sahibi var, Saray. HHH İktidarın bu tabloda söyleyebildiği tek şey; aksayan yönleri düzeltiriz! Düzeltme dediklerini de Merkez Bankası Başkanı’nda gördük. Bu “düzeltmenin” adı şudur: Bozulmuş aşın tabağını değiştirmek! Aş bozulduktan sonra tabağını değiştirseniz ne olur, kaşığını değiştirseniz ne olur! Muhalefet açısından bakarsak, bu aşamadan sonra iki şey fayda vermez: 1Sürekli sistemi eleştirmek... 2Geçmişe dönelim demek... Her ikisinin de geniş yığınlar katında karşılık bulması zor. Önce yaşanan garabeti halka iyi anlatmak, sonra çarkların birbirine bağlı olduğu, denetim gücü yüksek bir parlamenter sistemi toplumun önüne koymak gerekiyor. Halk daha çok görerek anlar... Bunun örneğini yerel yönetimlerde vermek çifte kazanç sağlayacaktır: Hem yerel yönetimde başarılı olmak hem genel yönetime model ULUSLARARASI BASIN ENSTİTÜSÜ’NÜN YAPTIĞI ÇALIŞMANIN SONUÇLARI AÇIKLANDI oluşturmak... Gazeteciliğe yaşam alanı yok EŞLERİYLEbirarayagelecek Kılıçdaroğlu’ndan tutuklu eski çalışanlarımıza destek ZEHRA ÖZDİLEK Uluslararası Basın Enstitüsü (IPI) Türkiye’de yerel gazeteciliğe odaklanan saha çalışmasının sonuçlarını, Türkiye Gazeteciler Sendikası’na bağlı TGS Akademi’de düzenlenen basın toplantısıyla açıkladı. IPI Direktoru Barbara Trionfi, 150’den fazla gazetecinin hapiste bulunduğu ve yüzlerce gazetecinin yargılandığı bir ortamda gazetecilerin kaliteli ve özgürce gazetecilik yapmasından bahsedilemeyeceğini vurguladı. Şişli’de bulunan TGS Akademi binasında dün gerçekleşen toplantıda konuşan IPI Türkiye Ulusal Komitesi Başkanı Gazeteci Kadri Gürsel, “Türkiye’de mevcut durumda gazeteciler çeşitli siyasi saiklerle, motivasyonlarla gazetecilik yaptığını da iddia ederken birtakım siyasi baskıların ötesinde gazeteciliğin kalitesinin yükseltilmesi sorunu da duruyor. Çok uzun sürmeyen bir zamanda bu ortamın düzelmesi beklenirken bizde nasıl kaliteli gazetecilik yapılır üzerine rapor hazırladık” dedi. IPI Direktoru Barbara Trionfi de 2016’dan itibaren daha fazla gazetecinin hapse girdiğini söyleyerek “IPI üyelerinin olduğu birçok ülkede çok ağır baskılar var, ama bu ülkelerin her birinde bağımsız, kamu yararına gazeteciliğin ya şayabileceği belli alanlar olduğunu görebiliyoruz. Türkiye’de böyle alanlar olmasa bile gazetecilerin mesleklerini sergiledikleri irade ve azim, bizim desteklerimizi hak ediyor. Olumlu değişikliklerin olacağına dair beklentilerin yaşandığı bir dönemde, bir kuşak gazeteciyi kaybetmemek adına bu kapasiteyi nasıl geliştirebileceğimize bakmak adına bu raporda çalıştık” dedi. Onlarca görüşme ve atölyelere dayandırılan araştırmada yer alan öneriler şöyle: l Gazetecilik üzerine Türkçe, Kürtçe ve Arapça Kitlesel Çevrimiçi Kurslar ve buna uygun açık kaynaklı müfredat hazırlamak. l Ülkenin her yerinde toplumun ye ni medya okuryazarlığını artırmak amaçlı, halk odaklı “Yaratıcı Kafeler” ve “Gazetecilik Tecrübe Merkezleri” açmak. l Doğaçlama haber merkezleri kurma hedefine yönelik ilk aşama olarak yereldekiler başta olmak üzere ülke çapında güvenilir haber kurumlarını ve yerel muhabirleri belirlemek. l Erken evredeki gazetecilik girişimlerini desteklemek amacıyla kuluçka ve hızlandırıcı programlar hazırlamak. l Türkiye’nin genç gazeteci nesillerine eğitim ve motivasyon amaçlı sponsorlu yurtdışı staj programı sağlamak ve yeni bir gazetecilik ödülü oluşturmak CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, bugün İstanbul’da Cumhuriyet’in tutuklu bulunan eski yazar ve çalışanlarından Hakan Kara, Güray Öz ve Emre İper’in eşleriyle kahvaltıda bir araya gelecek. TBMM Adalet Komisyonu üyesi CHP milletvekili Süleyman Bülbül de yaptığı açıklamada; Ceza Muhakemeleri Yasası’nda tartışmaya neden olan hükmün değiştirilmesi için yasa teklifi verdiğini, ancak teklifin iki buçuk aydır komisyonda bekletildiğini anımsattı. Bülbül, “Bu hukuk garabetini Meclis tatile girmeden düzeltebiliriz. Yargı reformunda ve 11. Kalkınma Planı’nda cilalanmış bir şekilde düşünce özgürlüğünü getirecekleri iddiasında bulunan hükümet, bu tekliften kaçarak samimiyetsizliğini göstermiştir” dedi. l ANKARA / Cumhuriyet
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle