25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
2 17 TEMMUZ 2019 ÇARŞAMBA gorus@cumhuriyet.com.tr TASARIM: İLKNUR FİLİZ olaylar ve görüşler Kansere karşı yeni silah Evrim, parazitler ve kalıtım konularında uzmanlaşmış popüler bilim yazarı Carl Zimmer, New York Times için kansere karşı geliştirilen savaşçı bakterileri yazdı. Geliştirilen bu yeni yöntem, kanser hastaları için daha kesin ve güvenli bir tedavi sürecini işaret ediyor. Carl Zimmer (NY TImes) Çeviren: M. Birol Güger Bilim insanları, kalıtımsal anlamda programlanmış bakterileri, farelerde bulu nan tümörleri yok etmede kul landı. Bu yenilikçi yöntem, kan ser hastalarını mevcut ilaçların yan etkilerinden koruyan ve da ha kesin çözümler üreten teda vi yöntem lerinin bu lunmasına kapı arala yabilir. Araş tırmacı lar hali hazırda söz konu su tedavi yöntemi Michael Dougan ni geliştir mek için çabalıyor, ancak fa reler üzerinde başarılı olmala Bağışıklık hücrelerinin taramalı elektron mikrografisi, maviler, saldıran kanser hücreleri. Steve Gschmeissner/Science Source rı insanlar üzerinde de başarılı olacakları anlamına gelmiyor. New York’taki Columbia çoğalmaya başlıyor. Nüfusları kadar etkin bir biçimde yolcu Boston’daki Massachusetts Ge Üniversitesi’nde bağışıklık bi yeterince arttığında, çoğunluk luk edemeyebilir.” nel Hastanesi’nde bağışıklık bi limci Nicholas Arpaia ve sente bir kez daha parçalara ayrılarak M.I.T.’de işlemsel biyolog ola limci olan Dr. Michael Dougan, tik biyolog2 Tal Danino ise bu intihar ediyor. rak görev yapan ve aynı şekil çarşamba günü Nature Medici sorundan hareketle, bağışıklık Çifte darbe, bakterilerin nak de bakterileri, kansere karşı ne dergisinde yayımlanan yeni sistemini, dışarıdan ziyade tü ledildiği tümörleri ortadan kal savaşmaları için programlayan bir çalışmanın, yakın gelecekte mörlerin içinden, kanser hüc dırabiliyor. Synlogic adlı şirketin kurucu olacak yeniliklerin habercisi ol relerine karşı harekete geçire Dougan ve meslektaşla ortağı olan Tim Lu’ya göre, “Bu duğunu söyledi. bilmek için bakterileri kulla rı CD47 nano göv yeni çalışma, son yıl Sistemden gizleniyor nıp kullanamayacaklarını merak ettiler. deleri ilk geliştirdiklerinde, onla larda sentetik biyoloji alanında ne kadar ileri Bağışıklık hücrelerimiz bazen Dr. Danino 2016 yılında, tü rı kanser hücrele gittiğimizi gösteriyor.” kanser hücrelerini yardım al mörlerle içeriden savaşan bak rine nakletmenin, maksızın teşhis edip yok edebi terilerin programlanmasında gö söz konusu araçla Sonuçlar olumlu lir. Ancak söz konusu tümörler, rev aldı. Bu bakterilerin, tümör rın etkinlikleri açı Dr. Danino, kanser “CD47” adlı bir genin fonksiyon leri, bağışıklık sisteminden ba sından çok önemli tedavisinde kullanıl larından yararlanarak bağışıklık ğımsız bir alan olarak kullana olacağını anladılar. ması düşünülen bu ye sisteminden gizlenebiliyor. rak istila etmeleri planlandı. Ancak, Dr. Dogan niden programlanmış Bu gen, kırmızı kan hücrelerinin yüzeyine yerleşen ve “be Bakteriler normal koşullarda CD47 geni için antikor üretmez hiçbir zaman birilerinin onu mikrobik Tel Danino bakterileri geliştiren GenCirq şirketini kur ni yeme” (sağlıklıyım) anlamı ler. Ancak Dr. Dougan ve arka bir Truva Atı’nın du. Arpaia ise şirketin na gelen, işaret mahiyetinde bir daşları, ve “nano gövde”3 adı ve içine saklayacağını hayal et liderlik kurulunda. protein üretiyor. Bağışıklık hüc rilen molekülün küçük bir sü memişti. Amaçları ise bazı metastatik releri de bunu görüp rümünü geliştirdi Dr. Dougan bu mekanizma kanser4 türlerini, programlan onları yemiyor. ler. Söz konusu na yı, “Küçük muhteşem bir ma mış bakterilerin yüklendiği bir Ancak, kırmızı kan no gövdeler bakte kine” şeklinde tarif ediyor. hapla tedavi etmek. Dr. Danino hücreleri yaşlandık ri üretebilecek ka Bu yeni yaklaşım aynı za ve arkadaşları tarafından daha ça, CD47, proteinleri dar küçük ve aynı manda, kanser tedavisinin yan önce yapılan bir araştırma, fa ni kaybediyor. Sonun zamanda geleneksel etkilerini azaltma potansiyeli reler tarafından yutulan bakte da, bağışıklık hücreleri antikorlardan çok ne de sahip. Fareleri ilaca boğ rilerin karaciğere ulaşıp, bura artık onlara serbest ge daha güçlüler. mak yerine, bakteriler, tümör daki tümörleri istila edebilece çiş izni vermemeye baş Araştırmacılar na lere yönelik saldırıları yöneti ğini gösterdi. lıyor ve yeni hücrelere yer açmak için eskile Nicholas Arpaia no gövde genini bak yor. Kanser hücrelerinden sıteri içerisine yerleş zan nano gövdeler, küçük bo Bu çok önemli, zira karaciğer sıklıkla metastatik kanser ta ri yiyor. tirip, bakterileri bi yutlarından dolayı vücut tara rafından istila edilir. Yeniden Kanser hücrelerindeki bozul rer nano gövde fabrikasına dö fından hızla temizleniyor. programlanmış bakteriler, ba malar, “beni yeme” sinyali ve nüştürdü. Daha sonra ekip, kalı Arpaia ve meslektaşlarına ğışıklık hücrelerinin oradaki ren CD47 geninin otomatik ola tımsal yapıları değiştirilmiş beş göre bu yeni yaklaşıma dair bir tümörü tanımasına yardım rak bu sinyali vermesine neden milyon mikrobu fare tümörleri bir başka faydalı özellik de şu: cı olursa, aynı bakteriler vü olabilir. Bu durumda bağışıklık ne nakletti. Bir tümörün bakteriler tarafın cudun herhangi bir yerindeki sistemi de bu hücreleri zararsız olarak görür ve tehlikeli tümör Tümöre çifte darbe dan öldürülmesinin ardından, kanser oluşumuna karşı saldıfaredeki diğer tümörlerde de rıya geçebilir. lere dönüşmelerini sağlar. Bakteriler ayrıca, toplu inti küçülme gözleniyor. Bu nokta Son yıllarda bilim insanla har gerçekleştirebilecek şekilde da bakteriler muhtemelen, ba 1) Antikor: Vücudumuza giren yaban rı, kanser hücrelerindeki CD47 proteinlerine bağlanarak, “beni yeme” işaretini perdeleyen antikorlar1 geliştiriyorlar. Bu şekil programlandı. Tümöre sızıp, çoğalan bakterilerin yüzde 90’ı görevleri tamamlanınca kendilerini parçalayıp imha etti. Kan ğışıklık sisteminin diğer kanser hücrelerini tanımayı öğrenmesine yardımcı oluyor. Dr. Dougan, kalıtımsal an cı proteinlere karşı savaşan moleküler yapılardır. 2) Sentetik Biyoloji (SynBio): Biyoloji ve mühendisliğin disiplinlerarası bir koludur. Amacı, hücrelerde çeşitli işlevler ta de vücudun bağışıklık hücreleri ser hücrelerindeki CD47 prote lamda yeniden programlanmış sarlamamıza ve oluşturmamıza izin veren de kanser hücrelerini tehlikeli olarak tanımlamayı öğrenip saldırı geliştirebiliyorlar. inlerine bağlanan nano gövdeler, bağışıklık sistemini aldatan “beni yeme” maskesini işlevsiz bakterilerin, insanlarda farelerde olduğu kadar güçlü sonuçlar veremeyebileceği konu araçları oluşturmak ve kullanmaktır. 3) Nano Gövde: Kanserli tümörlere gön derilen, mikroskobik boyutta tasarlanmış bir araçtır; tümörü yok etmeye program Savaşçı bakteriler Ancak sıradan antikorlar, büyük tümörlere giremeyen büyükçe moleküllerdir. Kanser bırakıyor. Bütün bunlara ek olarak, ope rasyonun ardından, ölü bakterilerin parçaları da tümörden dışarı sızıyor. Bu enkaz parçaları sunda uyarıda bulunuyor. Amaç: Hapla tedavi Dr. Dougan’a göre, “Temelde farelerle aynı sıhhi tesisa lanmış savaşçı bakterileri üretmektedir. 4) Metastatik Kanser: İlk konumundan vücudun diğer bölümlerine yayılan kanser türü. Carl Zimmer, New York Times, 3 Temmuz 2019 tedavisi sırasında kana karıştı da kanser hücrelerine saldıran ta sahibiz, ancak bizimki daha https://www.nytimes.com/2019/07/03/ rılmaları gerektiğinden, bu antikorlar, yarattıkları yan etkilerle birlikte vücudun hemen her yerine yayılır. bağışıklık hücrelerinin dikkatini çekiyor. Kuşatılmış tümörün içinde, hayatta kalan bakteriler tekrar büyük bir ölçeğe sahip. Bunun anlamı, geliştirdiğimiz ilaç insan vücuduna ait bir bölümden diğerine farelerde olduğu science/cancerbacteria/immunesystem. html https://www.nytimes.com/2019/07/03/ science/cancerbacteriaimmunesystem. html Özelleşen eğitim sektörüveŞilideneyimi AYLİN ÖZTÜRK Okullarımız büyük bir hızla özelleşiyor ve her yıl daha fazla aile çocuklarının geleceğini “kurtarmak” için onları özel okullara gönderiyor. İşin şaşırtıcı yanı, biz şık binalara, pahalı okullara umut bağladıkça eğitim başarımızın hızla düşmesi. Türkiye kısa zaman öncesine kadar devlet okullarının güçlü olduğu ve özel okulların parmakla gösterildiği bir ülkeydi. MEB verilerine göre 20102016 yılları arasında bile özel eğitim yatırımları oldukça yavaş seyretmiş hatta yüzde 5.3’lük hızıyla genel ekonomik büyümenin altında kalmıştı. Ancak 2015’te dershanelerin kapatılması kararıyla birlikte sektör hızlı bir dönüşüme girdi. Temel liselerle başlayıp özel okul teşvikleriyle süren uygulamalar, sektörü kökten değiştirdi. Bugün okullarımızın geleceğinden ne bekleyebiliriz? Bu soruya cevap aramak için benzer deneyimlerden geçmiş bir ülkeye, Şili’ye göz atalım. Mali kriz sonrası eğitim reformu! Şili, eğitim sektöründe özelleştirmenin ve sonrasında yaşanan nitelik çöküşünün en çarpıcı örneğidir. 1970’lerde merkezi bir eğitim politikasıyla işe başlayan Pinoche yönetimi, 80’lerdeki mali krizlerle beraber büyük oranda Dünya Bankası’nın yönlendirdiği bir “eğitim reformu” planlar. Bu plana göre bir yandan devlet okulları yerel yönetimlere devredilirken bir yandan da özel okullar açılacaktır. Amaç: Fırsat eşitliği sağlamak! Programın başarısı ve “öğrenciler arasında fırsat eşitliğini sağlamak” amacıyla merkezi hükümet hem devlet okullarını hem de özel okulları destekleme kararı alır. Buna göre her aile devletten alacağı çekle seçtiği okulun ücretini ödeyecektir. Hükümetin destekleme duyurusu kısa sürede çok sayıda özel okulun açılmasına ve ailelerin bu okullara yönelmesine neden olur. Öyle ki 1980 yılında öğrencilerin yüzde 20’den azı özel okullara devam ederken 10 yıl sonra bu oran yüzde 40’ları aşar. Bu gelişmeyle devletin eğitim bütçesinde yüzde 30’a yakın küçül me de sağlanır. Ancak iktidarın fırsat eşitliği hedefine rağmen bu uygulama asla istenen amaca ulaşamaz ve temel bazı sorunlar doğurur. Bunlardan ilki devlet okullarında yaşanan nitelik kaybıdır. Eğitim düzeyi yüksek aileler, çocuklarını özel okullara gönderince, devlet okulları önce iyi öğrencilerini sonra da iyi öğretmenlerini kaybeder. Devlet okulları yoksul ve başarısız öğrencilerin devam ettiği kurumlar haline gelir. Özel okullar sınıflara ayrılır! Öte yandan özel okulların da durumu çok parlak değildir. Bu okullar bulundukları semte, veli profiline ve ücretlerine göre kendi aralarında sınıflara ayrılmıştır. Yüksek gelirli ailelerinin çocukları iyi bir eğitime ulaşırken; özellikle küçük kentlerde, eğitim ve gelir düzeyi düşük ailelerin çocukları, belediye okulları kadar bile başarılı olamayan özel okullara giderler. Bir süre sonra dersleri zayıf öğrencilerin devam edebileceği akademik olarak “hafif” özel üniversiteler de kurulur. Böylece herkesin gelir seviyesine bağlı bir akademik yol çizilir! İyi özel okullara ulaşabilme neredeyse sınıfsal bir olgu haline gelmiş, eğitim kalitesi okuldan okula, bölgeden bölgeye büyük farklılık göstermeye başlamış ve yükseköğrenime geçişte fırsat eşitliği ortadan kalkmıştır. Freire’nin Şili’sinde...En ironik olan ise bütün bunların Paoulo Freire’nin 1969 yılına kadar eğitimde eşitlik konusunda dünyaya ilham verdiği ve Ezilenlerin Pedagojisi’ni kaleme aldığı ülkede gerçekleşmesidir. Şili, toplumcu eğitimden, herkesin parası kadar hizmet alabileceği bir modele savrulurken dünyaya eğitim özelleştirmesinin en kötü örneğini verir. Peki, biz hangi noktadayız? Veliler olarak okul tercihlerimizin kişisel isteklerimizle değil yapısal düzenlemelerle yönlendirildiğinin farkında mıyız? Devletin küçülen eğitim bütçesinin birey birey bizim sırtımıza yüklendiğini hesaplıyor muyuz? Özel okul sayısındaki orantısız artışla eğitimdeki eşitsizlik ve akademik düşüş arasındaki güçlü bağı sezebiliyor muyuz? Bu soruların hepsi bulunduğumuz noktayı anlamak açısından önemli. Çünkü bunlar vereceğimiz akılcı cevaplar çocuklarımızın geleceğini kurtaracaktır.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle