19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
HABER EDİTÖR: ALPER İZBUL TASARIM: İLKNUR FİLİZ 516 TEMMUZ 2019 SALI İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’ndan belediye şirketlerinden zamanında gelmeyen istifalara tepki Suç duyurusunda bulunacağım HAZAL OCAK 15Temmuz kanlı darbe girişiminde şehit olanları anma törenine katılan İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, belediye şirketlerindeki yöneticilerin istifa süreçlerine ilişkin soruları yanıtladı. Saraçhane’deki İBB merkez binası önünde gazetecilerin sorularını yanıtlayan İmamoğlu, eski İBB Genel Sekreteri Hayri Baraçlı’nın yaptığı açıklamanın sorulması üzerine, “Kimse milletin ak lıyla oynamasın. Bizim burada aradığımız ahlak ve iyi niyet. Ben İBB Başkanıyım, 5 milyona yakın oy almış bir insanım. 16 milyonun hesap soracağı kişiyim ben. Cuma günü açıklama yapıyorum ve o günün akşamında istifalar ediliyor” yanıtını verdi. Cuma akşamı istifaların verildiğini, kendisinin cumartesi günü haberinin olduğunu anlatan İmamoğlu “Benim için hiçbir şey ifade etmiyor. Ben bu işin bütününe bakıyorum. Yönetim kuruluna katılan arkadaşlarım var. Zabıta marifetiyle çağrı yaptım. 12’si geldi diğerleri gelmedi. Sorduğum soruyu söyleyeyim. Kişisel iradenizle mi hâlâ orada duruyorsunuz, siyasi bir irade mi size talimat veriyor?’ Bakın bu soruyu orada sordum, burada da soruyorum. Benim her şeyim şeffaf. Hiçbir cevap alamadım” dedi. Bir an önce genel kurulların yapılması gerektiğine dikkat çeken İmamoğlu “Siz tamamen iyi niyetli olmayan bir davranışla şirketlerin kuruluş yönetmeliğinin verdiği yetki ile 45 günlük sürenin tamamını kullanıyorsunuz. Niçin? Yazıktır, günahtır” ifadelerini kullan dı. “Milletin malının üzerine oturmasınlar kardeşim. Bir hafta içinde karar alsınlar. Genel kurulları yapalım. Süreleri bitti” diye konuşan İmamoğlu, diğer belediye şirketlerinde de genel kurul sürecinin sorulması üzerine ise şu cevabı verdi: “Aynı şekilde, son gününü, son anını kullanma çabası. Kendi şirketin değil. Orada artık kimin durduğunun bir önemi yok. Suç duyurusunda bulunacağım. Hakkımdır, değildir, suç duyurusunda bulunacağım. Tarihe not düşeceğim. Afişe edeceğim, millete anlatacağım.” Hapsetme oranındaYargı reformu bekliyor, hükümet yeni cezaevleri yapmaya devam ediyor dünyada ikinciyiz CHP’li Adıgüzel, Türkiye’deki cezaevlerinin kapasitesi ve yeni yapılan cezaevlerine ilişkin CİMER’e sorular sordu. Yanıtlara göre ihale ve inşaat aşamasındaki cezaevleri kapasiteyi 90 bin daha artıracak Türkiye’de mevcut 353 cezaevinin artırılmış kapasitesi 218 bini bulurken, ihale aşamasındaki 23 cezaeviyle birlikte inşaatı süren 137 yeni cezaevinin toplam kapasitesi de 90 bine ulaşıyor. Türkiye’de yeni yönetim sistemine ilişkin tartışma, seçim ve geçiş sürecinin yaşandığı son iki yıllık dönemde açılan cezaevi sayısı 27 oldu. CHP Genel Başkan Yardımcısı Onursal Adıgüzel, Türkiye’nin OECD ülkeleri mahmut arasında hapsetme oranlarında lıcalı ABD’nin ardından ikinci sırada yer aldığına dikkat çekti. Adıgüzel, Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi’ne (CİMER) yaptığı başvuruda Türkiye’de bulunan cezaevlerine ilişkin verileri ve yapımı süren cezaevlerine ilişkin ayrıntılı bilgileri sordu. Adıgüzel’e gelen yanıtta yer alan bilgiler özetle şöyle: Türkiye’de 353 cezaevi bulunuyor: Türkiye’de şu anda 353 cezaevi bulunuyor. Resmi verilere göre 353 cezaevinin gerçek kapasitesi 114 bin 707 olurken, 4 Temmuz 2019 tarihi itibarıyla artırılmış toplam kapasiteleri 218 bin 950 olarak hesaplanıyor. 137 yeni cezaevi açılacak: Resmi verilere göre Türkiye genelinde yapımına devam edilen inşaat halindeki cezaevi sayısı 114. İnşaatı süren cezaevlerinin toplam kapasitesinin ise 73 bin 448 olması öngörülüyor. Öte yandan ihale aşamasında olan 23 cezaevinin de toplam kapasitesinin 14 bin 919 olacağı hesaplanıyor. Buna göre ihale aşamasında olanlarla birlikte Türkiye’de 137 cezaevinin yapılmasına yönelik süreç işletiliyor. Buna göre önümüzdeki süreçte ihale aşaması biterek inşaatı tamamlandıktan sonra açılacak 137 cezaevinin toplam kapasitesi 88 bin 367 olacak. Son iki yılda 27 cezaevi açıldı: Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemine ilişkin tartışmaların ve seçim sürecinin yaşandığı 2018 yılının ilk yarısı ile yeni yönetim sisteminin ilk bir yıllık süresini kapsayan Haziran 2019 tarihine kadar olan toplam 1.5 yıllık dönem içinde Türkiye’de açılan 27 cezaevinin toplam kapasitesi 16 bin 566 kişi oldu. CHP’li Adıgüzel, Türkiye’de cezaevlerindeki tutuklu ve hükümlü sayısının her geçen gün arttığını ifade etti. Adıgüzel, Türkiye’nin ABD’nin ardından hapsetme oranlarında ikinci sırada yer alan ülke olduğuna dikkat çekerek, “330 milyon nüfuslu Amerika’da 100 bin kişiye düşen tutuklu ve hükümlü sayısı 655 iken, bu sayı 82 milyon nüfusa ev sahipliği yapan Türkiye’de 318. Ne acı ki eğitimde, sağlıkta, teknolojide ve daha birçok konuda OECD listelerinin son sıralarında yer alan Türkiye, hapsetme oranlarında ABD ve İsrail’le ilk 3 sırayı paylaşıyor” değerlendirmesini yaptı. ‘Adalet yerine cezaevi’ CHP’li Adıgüzel, Türkiye’de tutuklamaların yargısız infaza dönüştüğüne işaret ederek, “Gazeteciler sırf halkın haber alma hakkını sağladıkları için aylarca yargı önüne çıkmadan tutuklu bekletiliyor. Bakanlık adaleti sağlayarak bu durumu düzeltmek için adım atmak yerine, yeni cezaevleri müjdeliyor vatandaşa. Cezaevi yapmakla övünülmez, bundan ancak utanç duyulur” değerlendirmesini yaptı. Türkiye’de sayıları her yıl artan cezaevlerinin yandaş müteahhidi zengin etme aracına döndüğünü vurgulayan CHP’li Adıgüzel, “Çözüm daha çok cezaevi inşaat etmek değil. Çözüm, yerle bir edilen yargı bağımsızlığının yeniden tesis edilmesinde yatıyor” diye konuştu. l ANKARA DBB Başkanı Mızraklı, geçen günlerde kampı ziyaret ederek çocuklarla bir araya gelmişti. Diyarbakır’da çocuklara Kayyıma açık,yönelikyaz kampına belediye HDP’ye geçince HDP’ye kapalı!izinverilmedi MAHMUT ORAL Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi’nin (DBB), Elazığ’ın Maden ilçesine bağlı Hazar Gölü kıyısındaki çocuk yaz kampı, kaymakamlık tarafından bazı eksikler gerekçe gösterilerek kapatıldı. Kampın, HDP’li Dr. Adnan Selçuk Mızraklı’nın göreve gelmesiyle kapatılması dikkat çekti. Çünkü, aynı kampı DBB’ye kayyım olarak atanan Cumali Atilla, çocuklar için 2017 ve 2018 yılında organize etmiş, bizzat kampa katılmıştı. Elazığ’ın Maden İlçe Kaymakamlığı, mülkiyeti ve işletmesi DBB’ye ait olan, Gezin köyündeki Hazar Gölü Kampı ve Dinlenme Tesisleri’ni kapattı. Çocukların yaz kampı yaptığı tesise giden jandarma ekipleri tesisin boşaltılmasını istedi. Karar, Maden Kaymakamı Refik Özsoy adına, Yazı İşleri Müdür Vekili Veysel Şimşek imzasıyla DBB’ye faks yoluyla tebliğ edildi. Kararda, 3 yıl önce tespit edilen kamptaki eksiklerin giderilmediği, bu nedenle 2017 ve 2018 yıllarında kampın hizmete açılmadığı ileri sürüldü. Aynı yazıda ayrıca, kampın çocukların ruh ve beden sağlığına uygun olmadığı belirtildi. Tebliğde kampta “örgüt propagandasının yapıldığı” iddiası ile ilgili Maden Cumhuriyet Savcılığı’nın soruşturma yürüttüğü de kaydedildi. Oysa İçişleri Bakanlığı tarafından 1 Kasım 2016 tarihinde DBB’ye kayyım olarak atanan Cumali Atilla, çocuklar için 2017 ve 2018 yılında yaz kampı organize etmiş, kendisi de 20172018 yılında Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi kayyım yönetimindeyken açık tutulan çocuklara yönelik yaz kampı, 31 Mart’ta belediyeyi HDP’nin kazanmasıyla “bazı eksiklikler” gerekçe gösterilerek kapatıldı bizzat kampa katılmıştı. DBB Eşbaşkanı Dr. Selçuk Mızraklı, geçen günlerde çocukların yaz kampını geçirdiği tesisi ziyaret etmişti. Kampın, HDP’li Mızraklı’nın seçimleri kazanmasının ardından kapatılması dikkat çekti. Kampın kapatılmasıyla, bu yıl kamp olanağından yararlanması planlanan 900 çocuğun hayalleri de yarım kaldı. ‘İptal davası açacağız’ DBB Başkanlığı, yazılı açıklama yaparak kampın Maden Kaymakamlığı tarafından kapatılmasına tepki gösterdi. Açıklamada şöyle denildi: “Hazar Kampı Sosyal Tesislerimizin kapatılmasına dayanak olarak gösterilen Maden Kaymakamlığı yazısı usule aykırı olarak tebliğ edilmemiş ve var olduğu iddia edilen eksiklikler ile ilgili kurumumuza herhangi bir yazı yazılmamıştır. Maden Kaymakamlığı veya Elazığ Valiliği 2016 yılındaki bir yazı ve soruşturmayı gerekçe göstererek 2019 yılında işlem tesis etmişlerdir. Maden Kaymakamlığı’nın bahse konu yazısında tesisin 20172018 yılında kullanılmadığı ifade edilmiştir. Ancak, Maden Kaymakamlığı yetkilileri ve Elazığ’daki diğer yetkililer tarafından da iyi bilindiği ve belediye yöneticilerinin sosyal medya hesaplarına da yansıdığı üzere bu tesis kayyım dö neminde de (kapatılma gerekçesi olarak gösterilen eksiklikler ile) kullanılmaya devam edilmiştir. Kayyım döneminde hem yetişkinlere hem de çeşitli vakıflara kullandırılan bu alanla ilgili o dönemde hiçbir eksiklik iddiası öne sürülmemiştir. Belediyemizce 16 Nisan 2019 tarihinden itibaren söz konusu tesisin asli amacı doğrultusunda dezavantajlı çocuklara kullandırılması için yoğun bir çaba gösterilmiştir. Kayyım döneminde yapılmayan bakım ve onarım yapılmış, tesisteki eksiklikler giderilerek yoğun bir emek ve kamu kaynağı kullanılarak tesis elverişli hale getirilmiştir. Ancak, Belediye Eşbaşkanımızın ziyaret ettiği günün hemen ertesinde, tatil günü baskın yapar tarzda tesise gidilerek kapatılmasını söylemek ciddiyetten uzak bir yaklaşımdır. Mesai saatini ve yetkilileri beklemeden yapılan bu işlem hukuken sakat bir işlemdir. Bu işlem sebebiyle yaz döneminde tesisten faydalanması planlanan 900’e yakın Diyarbakırlı çocuk hayal kırıklığına uğrayacaktır. Çocukların hayallerini yıkmak hiç kimsenin hakkı değildir. Çocuklarımızın haklarına sahip çıkmak için belediyemizce yürütmeyi durdurma talepli dava açılacağı gibi, hukuka aykırı işlem yapan kişiler hakkında da suç duyurusunda bulunulacaktır.” l DİYARBAKIR İbrahim Kaypakkaya’nın kardeşi yaşamını yitirdi Türkiye’de devrimci hareketin ve 68 kuşağının önderlerinden, TKP/MLTİKKO’nun kurucusu İbrahim Kaypakkaya’nın en küçük kardeşi İbrahim Karakaya (40) dün geçirdiği kalp krizi sonucu ya şamını yitirdi. Karakaya için dün saat 12.00’de Ankara Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Batıkent Cemevi’nde tören düzenlendi. Törenin ardından Karakaya’nın cenazesi Çorum’un Karakaya köyünde toprağa verildi. İbrahim Kaypakkaya’nın babası Ali Kaypakkaya, soyadından dolayı küçük oğlunu okula yazdıramayınca köyünün adı Karakaya’yı soyadı olarak almıştı. l Haber Merkezi AYŞE ÖĞRETMEN VURGUSU İper için AYM’ye ikinci başvuru Gazetemiz muhasebe çalışanı Emre İper için Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) infazın durdurulması için yeniden başvuruda bulunuldu. Aksi yöndeki raporlara rağmen telefonunda ByLock bulunduğu gerekçesiyle 9 ay tutuklu ka lan, telefonunda programın bulunmadığı anlaşılarak tahliye edildikten sonra ise dava dosyasına eklenen Twitter mesajları gerekçe gösterilerek 3 yıl 1 ay 15 gün hapse mahkum edilen ve yeniden cezaevine konulan gazetemiz muhasebe çalışanı Emre İper için AYM’ye yeEmre İper niden başvuru yapıldı. AYM’ye sunulan dilekçede, Ayşe Öğretmen olarak bilinen Ayşe Çelik’in katıldığı televizyon programında “Çocuklar ölmesin” dediği için hapse mahkum edildiği ve hakkında, “hak ihlali” kararı verildiği, bu karardan sonra da Çelik’in beraat ettiği vurgulandı. İper’in 36 kişiden ibaret takipçilerine hiçbir şiddet ve çağrı içermeyen üç cümleden ibaret tweet attığı için hapse mahkum edilmesinde de bu karardaki ilkelerin uygulanması istenirken; İper hakkındaki infazın durdurulması için tedbir kararı verilmesi talep edildi. l Haber Merkezi CHP LİDERİ KILIÇDAROĞLU: İttifakı genişletmeliyiz MAHMUT LICALI CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun, daha önceleri karşı mahalleye hiç gitmediklerini belirterek, “Bu durumu değiştirdik. Yalnızca kendi içimizde çalışmanın bir anlamı yok. Karşı mahallede çalışmalıyız. Herkes için demokrasi istiyoruz” dediği öğrenildi. Kılıçdaroğlu; İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, CHP’li ilçe belediye başkanlarıyla birlikte CHP ve İYİ Partili belediye meclis üyeleriyle geçen hafta genel merkezde bir araya gelmişti. Kılıçdaroğlu’nun toplantıda Millet İttifakı’nın korunması gerektiğini vurgulayarak, ittifakı zedeleyecek söylemlerin asla kullanılmamasını istediği öğrenildi. Türkiye’de artık siyasetin değiştiğini ifade eden Kılıçdaroğlu’nun yüzde 50 artı 1 ile iktidar olunduğuna dikkat çekerek “Bu nedenle, ittifaklar önemli. İttifakı genişleterek yola devam etmemiz gerekiyor. Olumlu dil kullanmaya devam etmeliyiz. AK Parti seçmenini eleştirmeyin. Oy veren seçmenin ne kabahati var? AKP’nin yönetimini eleştirin” diye konuştuğu öğrenildi. Bülent Arınç’la görüştü 15 Temmuz darbe girişiminin 3. yıldönümü nedeniyle TBMM’de düzenlenen özel oturuma katılan Kılıçdaroğlu, maaşına yapılan artışla kamuoyunda tartışmalara neden olan ve partisinin grup toplantısında eleştirdiği Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu (YİK) üyesi Bülent Arınç ile görüştü. Görüşmenin Arınç’ın talebi üzerine gerçekleştiği öğrenildi. l ANKARA/Cumhuriyet YAVAŞ AKP’Lİ BAŞKANLA OYNADI ‘Dün rakiptik bugün refik’ Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, AKP’li Çamlıdere Belediye Başkanı Hazım Caner Can’ın daveti ile “Büyük Çamlıdere Festivali”ne katıldı. Can’la karşılıklı misket oynayan Yavaş, 25 ilçe belediye başkanına işbirliği çağrısı yaparak, “Dün belki rakiptik belediye başkanı olarak ama şimdi refikiz. Ankara’yı Mustafa Kemal Atatürk’ün bize emanet ettiği dünyaca tanınan bir başkent yapmaya söz veriyorum” dedi. Yavaş, festivallerin geleceğe uzanan bir köprü olduğunu söyleyerek, “Bu festivaller birliğimizin beraberliğimizin nişanesidir” dedi. Yağlı güreş müsabakasının yanı sıra çok sayıda sanatçının konserinin yer aldığı festivalde, Yavaş ile Can vatandaşlarla birlikte misket oynadı. Çamlıdere Belediye Başkanı Hazım Caner Can, “Yunus’un torunlarına ne yakışır? Birlik, beraberlik ve kardeşlik, sevgi ve saygı yakışır. Benim Türkiyemin bugün en fazla ihtiyaç duyduğu şey budur. Büyükşehir Belediyemizle birlikte Ankaramız için el ele, kol kola, omuz omuza vereceğiz” dedi. l ANKARA/Cumhuriyet 15 TEMMUZ’A GÖNDERME YAPTI Davutoğlu ekibinden AKP’ye sert eleştiriler Yeni parti kurma hazırlığındaki eski Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun ekibi, 15 Temmuz mesajlarında AKP’ye sert eleştirilerde bulundu. Davutoğlu’nun ekibinden eski AKP Ankara İl Başkanı Nedim Yamalı eleştirisinde, “Reformların yapılmaması, açık uyarılara rağmen yanlışlarda ısrar edilmesi bu mücadeledeki samimiyet ve beceri konusunda zihinlerde tereddüt oluşturuyor. Devletler böyle büyük badireler atlattıktan sonra yeni hukuk anlayışları geliştirir, şeffaflıkta, kamunun ehliyet ve liyakata göre yapılanmasında büyük reformlar yapabilirlerse saygıyı ve desteği hak ederler, o ülkenin insanları da idarecilerinin yanında kenetlenir” dedi. Eski AKP İstanbul İl Başkanı Selim Temurci de, “Ülkemiz; adalette, kalkınmada, demokratik normlarda, dış politikada, devlet yönetiminde, iç siyasette adı konmamış çok ciddi krizler yaşamaktadır. Bu millet, sıkıntılarla nasıl baş edeceğini 15 Temmuz’da göstermiştir” ifadelerini kullandı. Eski AKP Milletvekili Selçuk Özdağ da “Darbelerle mücadelenin yolu otoriterleşmek değil, adalet, demokrasi, güvenlik ve özgürlük dengesini doğru kurmaktır. Bu kurulamadığı için toplumda her geçen gün büyüyen yakınmalar ve adalet duygusunu örseleyen manzaralar ortaya çıkmıştır” dedi. l İç Politika
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle