19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
HABER EDİTÖR: MÜNEVVER OSKAY TASARIM: ECE KURTULUŞ 316 TEMMUZ 2019 SALI OLTULULAR SABAHLADI! Erzurum Oltu’da 4.3 ve 3.8’lik depremler meydana geldi. Sabaha karşı 03.15 ve dün sabah 07.20’deki depremler, ilçede korkuya neden oldu. Sabaha karşı olan deprem yüzünden ilçe halkı sabahladı. ‘O da firar 280/1 6 0 320/22 0 250/17 0 310/18 0 280/15 0 280/13 0 250/1 2 0 260/1 2 0 330/1 7 0 300/1 9 0 280/1 5 0 300/2 1 0 210/14 0 290/22 0 240/12 0 250/1 5 0 260/13 0 380/20 0 200/12 0 290/1 5 0 320/24 0 250/2 1 0 TARİHTE BUGÜN 1922: Mustafa Kemal, Anadolu ve Müdafaai Hukuk Grubu toplantısında doğal başkan, Ali Fuat (Cebesoy) Paşa da Grup Başkanı oldu. Misakı Milli temel ilke kabul edildi. 1926: İlk renkli sualtı çekimleri National Geographic dergisinde yayımlandı. edebilir’ Kardeşi başka biri sanılarak öldürülen, tek tutuklu sanığın da kefaletle serbest bırakıldığını öğrenen ağabeyin isyanı: Yakılan bir canın bedeli 250 bin TL mi? Esenyurt’ta Rüzgâr Kuruyemiş’te 2016 yılında silahla öldürülen Tayfun Özagin’in ailesi ve yakınla rı olaydan bir yıl sonra aynı kuruyemiş dükkânını basarak 28 ya şındaki Ercan Gönülkırmaz isimli gence ateş edip daha sonra ise dükkânı yaktılar. Ancak kuruyemiş dükkânı 6 ay önce husumetli oldukları kişiden başka bir aileye dev SEYHAN AVŞAR redilmişti. Gönülkırmaz’ın öl dürülmesine ilişkin görülen davada, 2 ki şi yurtdışına firar ederken davanın tek tutuklu sanığı ise geçen günlerde 250 bin TL kefaletle serbest bırakıldı. Ercan Gönülkırmaz’ın ağabeyi Yüksel Gönülkır maz tahliye kararına isyan ederek “Yakı lan bir canın bedeli 250 bin mi” dedi. Dükkânı ateşe verdiler Tayfun Özagin isimli kişi husumet li olduğu Muhammet Karakoç tarafın dan 14 Ekim 2016’da Esenyurt’ta bulunan, Rüzgâr Kuruyemiş’te si lahla öldürüldü. Olaydan 6 ay sonra Karakoç aile si Rüzgâr Kuruyemiş’i başka bir aileye devretti. Kuruyemiş dükkânının ismi Çelik Şarküteri ola rak değiştirildi. Tayfun Özagin’in öldürülmesi ne ilişkin yargılama sü Ercan Gönülkırmaz rerken yaşamını yitiren Tayfun Özagin’in ağabeyi Akın Özagin, da yısı Nihat Budak, arkadaşları ve iş or takları Servet Tevetoğlu, Arif Rasim Top çu, Turgay Tokur 17 Ocak 2017’de Çelik Şarküteri dükkânına bir saldırı düzenle di. İki kişi dükkândan içeri girerek Ercan Gönülkırmaz’a ateş etti. Daha sonra ise şarküteri dükkânını ateşe verdiler. Yurtdışına firar ettiler Ercan Gönülkırmaz, vücuduna ye diği kurşunun ve yangının etkisiy le hayatını kaybetti. Olayla ilgili baş latılan soruşturma devam ederken Ni hat Budak ve Turgay Tokur yurtdışı na firar etti. Şüpheli Servet Tevetoğ lu ise tutuklandı. Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı’nca yürütülen soruşturma kapsamında 8 şüpheli hakkında, “Kan gütme saikiyle öldürme”, “Mala zarar verme”, “Ruhsatsız silah taşıma” su çundan iddianame düzenlendi. Bakırköy 6. Ağır Ceza Mahkemesi’nde geçen gün görülen 6 celsede ise dava dos yasının tek tutuklu sanığı Servet Tevetoğ lu da tutuklu kaldığı süre gerekçe göste rilerek 250 bin TL kefaletle tahliye edil di. Ercan Gönülkırmaz’ın ağabeyi karara isyan ederek “5 sanık tutuksuz yargılanı yor. 2 sanık ise zaten firari. Tutuklu olan tek sanık da tahliye edildi. Her an firar edebilir. Yakılan bir canın bedeli 250 bin lira mı” dedi. l İSTANBUL Ekmek yolunda ölüm Balıkesir Susurluk’ta köy ekmeği satarak geçimini sağlayan İsmail Aslan (55), otomobilinin refüjdeki su kanalına devrilmesi sonucu yaşamını yitirdi. Köyde yaptırdığı yöreye özgü ekmekleri ilçeye götürüp satan Aslan’ın aracı, virajda kontrolden çıkıp devrildi. Kazada, beton zemin ile araç arasına sıkışan İsmail Aslan yaşamını yitirdi. Aslan’ın aracındaki ekmekler yola saçıldı. Cenazesi için getirilen tabut ve yanındaki ekmeklerin görüntüsü yürek burktu. l DHA YOELKAMSEAKÇLIELRDI EMRİ VEREN MEÇHUL! Kocaeli’nde tarihi bina yıkıldı Kocaeli’nin Kartepe ilçesinde Anıtlar Kurulu tarafından tescil edilmiş tarihi bina kimliği belirsiz kişilerce iş makinesiyle yıkıldı. Polis, iş makinesi operatörlerini yakalarken, talimat veren kişilerin yakalanması için çalışma başlattı. İstasyon Mahallesi Ankara Caddesi üzerinde bulunan 50 yıllık pancar deposu, kimliği belirsiz kişiler tarafından geçten cumartesi günü iş makinesi ile yıkıldı. Olay ile ilgili, iş makinesinin sahibi ve operatörü polis tarafından sorgulanırken, iş makinesini kiralayan kişilere ulaşmak için çalışma başlatıldı. Kartepe Belediye Başkanı Mustafa Kocaman, “Yıkanın belli olduğu ama yıktıranın belli olmadığı bir olayla buranın yıkıldığını öğrendik. Öğrenir öğrenmez, olaya müdahale ettik. Burası Adapazarı Şeker Fabrikası’na ait bir alan, Büyükşehir Belediyesi’nin de kamulaştırmayla ilgili bir davası devam ediyor. Ayrıca, Anıtlar Kurulu tarafından tescilli bina ilan edilmiş, tarihimizi yansıtan kıymetli bir eser. Biz burayı sanat merkezi yapmayı çok arzuluyorduk” dedi. l Haber Merkezi SP’li Karaduman’ın ‘İstanbul Sözleşmesi feshedilsin’ çağrısına kadınlardan tepki: Haklarımızdan vazgeçmeyiz NİŞAN YEMEĞİ 231 kişi zehirlendi Rize’nin Ardeşen ilçesi Armağan köyünde önceki akşam yedikleri nişan yemeğinden sonra rahatsızlananların sayısı 231’e yükseldi. Davetliler, yedikleri tavuktan zehirlendiklerini söyledi. Gece boyu tedavileri yapılan yurttaşlar, sabaha karşı taburcu edildi. 8 kişinin tedavilerinin ise sürdüğü bildirildi. Oğuzhan Dereci, “Sarma, tatlı, tavuklu pilav vardı. Tavuklu pilavda farklı bir tat fark ettim. Yemekten fazla yiyenler komalık oldu” dedi. l DHA Beylikdüzü’nde yıkım gerilimi Silahla beklediler Beylikdüzü Yakuplu Mahallesi’nde birbirine bitişik halde bulunan iki binadan biri, kentsel dönüşüm kapsamında müteahhit tarafından satın alınarak boşaltıldı. Sabah boşaltılan binanın yıkımı için gelen ekiplerle, bitişik binada oturmaya devam eden ve evlerinin hasar görebileceğini belirtenler arasında tartışma çıktı. Binada oturan iki kişi balkona çıkarak yıkım yapan çalışanlara ruhsatsız pompalı tüfek ve kurusıkı tabanca doğrulttu. Polis, silahlı iki kişiyi gözaltına aldı. Yıkım çalışmalarına ise ara verildi. l AA Saadet Parti Konya Milletvekili Abdulkadir Karaduman’ın kadın ve çocukların şiddetten korunmasını öngören İstanbul Sözleşmesi’nin feshedilmesine ilişkin çağrı yapmasına kadınlardan tepki yağdı. 11 Mayıs 2011’de imzaya açılan ve 1 Ağustos 2014’te yürürlüğe giren İstanbul Sözleşmesi’ne dair Karaduman, “İstanbul Sözleşmesi adı verilen ucube, adeta aile yapımızı çökertmek için kaleme alınmış bir metindir. Derhal feshedilmelidir” ifadelerini kullandı. Sözleşmeye yönelik bu saldırıya kadınlar tepki yağdırdı. Bianet’e konuşan oyuncu Füsun Demirel, bu sözleşmeye daha fazla sahip çıkılması gerektiğini belirterek “İstanbul Sözleşmesi’ni savunmak bir insanlık görevidir” dedi. Oyuncu Müjde Ar da “Bunu muhafazakâr yapıyı kurmak için yapıyorlar. Kadın üniversitelerini gündeme getirmeleri de bundan. Kadınları iş yaşamında, sosyal yaşamda var eden her hakka saldırmak istiyorlar. Ancak şunu bilmek lazım, bu ülkede çok güçlü bir kadın mücadelesi var. Mücadele ile edilen haklarımızdan vazgeçmeyiz” ifadelerini kullandı. Gazetemiz yazarı Işıl Özgentürk ise kadınların iş hayatından koparılmak ve eve kapatılmak istendiğini vurguladı. Gazeteci Çiğdem Toker de, “Her gün kadınlar öldürülür, aile içi şiddete uğrarken bir politikacı yahu böyle bir sözleşmeye neden karşı çıkar? Bu sorunun tek kelimelik cevabı vardır. O da gericiliktir” dedi. l Haber Merkezi Beş dakka kaldı, İlhan fitili aldı Denizin ortasında saatime baktım. Beş dakika sonra kıyıya dönmemiz gerekiyordu. Ülker’e “Beş dakka kaldı, İlhan fitili aldı!” diye bağırdım. Ülker benim altmış yıldır bu türden saçmalıklarıma alışmıştır. Ama ben aslında 70 yıl öncesine, Mersin İdmanyurdu’nun (kırmızılacivert) bir maçına dönmüştüm. İdmanyurdu ya yenikti ya da berabereydi. Sol açık İlhan Taşucu’nu şevke getirmek istiyordum. Bu durumlarda böyle bağırırdık. İlhan Taşucu, atletizmde ve cirit atmada Türkiye şampiyonuydu. Sağ ayağıyla topa vuramazdı. Ama bunun da bir efsanesi vardı. Bir maçta sağ ayağıyla çektiği şut kaleciyi kalenin içine sokmuş ve zavallının bağırsakları dökülmüştü. Bu nedenle sağ ayağı mühürlenmişti. Sağ ayağıyla topa vurması yasaklanmıştı. Kısadan Hisse: Efsaneye ve mucizelere sadece çocuklar ve ilkeller inanır. HHH 1946’da Demokrat Parti kurulmuştu. Yaşım ondu. Mersin Spor (SarıKırmızı) kurulmuştu. Artık CHP ve İdmanyurdu’nun karşısında Demokrat Parti ve Mersin Spor vardı. Mahmudiye Mahallesi’nin çocukları toptan DP’li ve Mersin Sporlu olduk. Mersin Spor kalecisinin adı Hanri idi. Tarsus Amerikan Koleji’nde öğrenciydi. Gözlükle kalecilik yapardı. Bir gün Hanri’yi Halkevi’nin önünde gördüm ve yanına gittim. “Hanri Abi Mersin Spor, Demokrat Parti’nin takımı mı” diye sordum. “Futbol takımlarının siyasal partisi olmaz” dedi. HHH Mersin İdmanyurdu çok önemli bir takımdı: Harbiye’yi, Galatasaray, Beşiktaş ve Fenerbahçe’yi yenerdi. Harbiye takımı ile şampiyonluk maçı oynamış, ama yenilmişti. Harbiye’nin kalecisi Zamora gibi bir kaleciydi. İdmanyurdu’nda çok önemli oyuncular vardı: Kaleci Mikail, orta haf Mavro, kornerden gol atan, ayakkabı tamircisi, sağ açık “Aralıktan” Nusret, formasının üzerine kazak giyen santrofor İrfan, sol iç Küçük Ahmet (Beşiktaş istemişti de gitmemişti). İdmanyurdu, kötü yönetim yüzünden süper ligden kademe kademe, ta yerel amatör lige kadar düştü. Geçen yıl borçları yüzünden kapatıldı. 10 yıl kadar önce takımın antrenörüyle konuşmuştum; kulüpteki maaşlı asalaklardan ve seyircisizlikten yakınmıştı. Bunun üzerine Hürriyet’in Çukurova ekinde bir yazı yazmıştım. Mersin, Türkiye’nin en çok göç alan kentlerinin başında geliyordu. Şimdi de Suriyeliler var. Kente göçle gelenler bir türlü kenti özümseyip Mersinli olamıyorlardı. Geldikleri kentin ya da bölgenin takımlarını tutuyorlardı. Ama benim yaşımdaki Mersinliler Türkiye yüz metre şampiyonları Seyfi ve Nazmi Alanyalı kardeşleri, Maraton, Cardon lakaplı futbolcuları, Polo adlı futbolcuyu, Uçankale Hasanyo’yu, Tinli Hüseyin’i; boksör Kel Mazhar (Hasan) ile Türkiye ağırsıklet şampiyonu boksör İlyas Sakarya’yı unutmamışlardır.. HHH 1925 yılında kurulmuş, güreşçi Mersinli Ahmet gibi kentin simgesi olan bir futbol takımının kapanması toplumsal bir felakettir. Bunun son örneğini 23 Haziran İstanbul belediye seçiminde gördük. Karadeniz, İç Anadolu, Doğu Anadolu kökenli seçmenlerin ayağına ricacıların gitmesi bir toplumsal skandaldır. Kentli olmanın bilincinden yoksunluktur. İlkelliktir. HHH Kıssadan hisse: Akılla, bilinçle olmasa bile insanlar, seçeneksizlikten, seçme özgürlüğü yoksunluğundan hoşlanmıyorlar. Tek partiden, tek takımdan tedirgin oluyorlar, kendilerini tutsakmış gibi hissediyorlar. Çocukluk, ilkellik, cehalet geçtikçe büyü bozuluyor, efsane ve mucize inancı yok oluyor. İnsanlar pazardan sebze ve meyveleri dokunarak almak istiyorlar. 1516 yaşıma geldiğim zaman İlhan Taşucu’nun tam anlamıyla solak olduğu için sağ ayağıyla topa vuramadığını biliyordum artık. Gerçek her zaman efsaneyi yener. Önümüzdeki ilk seçimde çocuklar 18 yaşlarına gelmiş olacaklar. Başyüce’nin işi çook zor!
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle