24 Kasım 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
HABER EDİTÖR: ALPER İZBUL / ASLAN YILDIZ TASARIM: BAHADIR AKTAŞ 527 HAZİRAN 2019 PERŞEMBE Bakanlık genelgesi yargıdan dönmüş SENA YAŞAR Ticaret Bakanlığı’nın Belediye Yasası hükümlerine aykırı olarak yayımladığı “Belediye İştiraklerine yönetici atama yetkisinin belediye başkanından alınarak belediye meclisine verilmesi” genelgesinin, yargıdan döndüğü ortaya çıktı. Ankara 10. Ticaret Mahkemesi, genelgenin hukuka aykırı olduğu kararını vermesine karşın Ticaret Sicili Müdürlüğü, ABB Başkanı Mansur Yavaş’ın Halk Ekmek’e yaptığı atamayı tescil etmedi. Halk Ekmek Yönetim Kurulu, Ticaret Sicili Müdürlüğü’nün kararı hakkında iptal davası açtı. Öte yandan, Ticaret Bakanlığı’nın 1 yıl önce “Şirketleri yönetme yetkisinin belediye başkanında olduğuna” ilişkin karar verdiği ortaya çıktı. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın 31 Mart yerel seçimleri sürecinde “kazansalar bile çalıştırmayız” söylemlerinin ardından AKP’nin meclis çoğunluğunda olduğu fakat başkanlıkları CHP’de olan olan belediyelere müdahale edilmeye başlanmıştı. İlk olarak Ticaret Bakanlığı’nın mayıs ayında yayımladığı genelge ile belediye iştiraklerine yönetici atama yetkisi başkandan Ticaret Bakanlığı’nın belediye iştiraklerine yönetici atamasında başkanları devre dışı bırakan genelgesinin mahkemeden döndüğü ortaya çıktı. Ayrıca Ticaret Bakanlığı bir yıl önce “yetki başkanda” demiş. alınıp meclise verilmişti. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile Ticaret Bakanlığı arasında geçen yazışmaların ardından karar Ticaret Sicili Müdürlüğü’ne de bildirildi. Yönetim kurullarının tescili için yalnızca gerekli şartları değerlendirmekle görevli Ticaret Sicili Müdürlüğü ise yetkisi olmamasına karşın tescilleri vermedi ve genel kurulları tanımama kararı aldı. Bu kararın yansımalarından biri ise Mansur Yavaş’ın Halk Ekmek A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanlığı’na Cüneyt Öztürk’ü atamasına karşın Ticaret Sicili Müdürlüğü yetkiyi tescil etmemesinde yaşandı. Cumhuriyet’in ulaştığı belgelere göre ise, Ticaret Bakanlığı’nın Belediye Yasası’na aykırı olarak yayımladığı genelgenin yargıdan döndüğü fakat yargı kararına karşın Halk Ekmek atamasını Ticaret Sicili Müdürlüğü’nün onaylamadığı ortaya çıktı. Edinilen bilgiye göre, şirketler için Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’ndan gö rüş isteyen kişinin, AKP Ankara Büyükşehir Başkan adayı Mehmet Özhaseki’nin adaylık sürecinde belediyeye Genel Sekreter olarak atadığı ve Yavaş’ın görevden aldığı Refik Tuzcuoğlu olduğu belirlendi. Emsal Karar BELKO A.Ş., yönetim kurulu başkanını tescil ettirmek için Ticaret Sicili Müdürlüğü’ne 21 Mayıs’ta başvurdu ve müdürlük 22 Mayıs’ta başvuruyu bakanlığın genelgesini gerekçe göstererek reddetti. Kararın yargıya taşınmasının ardından ise 10. Asliye Ticaret Mahkemesi, 14 Haziran’da bakanlığın genelgesini Belediyeler Yasası’nın 38. maddesine göre yasaya aykırı buldu ve BELKO’nun itirazını kabul etti. Bu karardan önce, 14. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin de, PORTAŞ A.Ş’nin yönetim kurulunun Ticaret Sicili Müdürlüğü’nce sicilinin verilmemesini hu kuka aykırı bulduğu ve “Ticaret Sicili Müdürlüğü yetkili değildir” dediği ortaya çıktı. Ticaret Mahkemesi’nin 14 Haziran’da genelgeyi yasaya aykırı bulmasına ve itirazı kabul etmesine karşın, Ticaret Sicili Müdürlüğü 17 Haziran’da Cüneyt Öztürk’e sicil tescil etmedi. Cumhuriyet’in edindiği bilgiye göre, Öztürk, 24 Haziran’da Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesi’ne başvuru yaparak itiraz etti. Kendini inkâr etti Öte yandan, Ticaret Bakanlığı’nın yayımladığı genelge ile “kendini inkâr ettiği” de ortaya çıktı. Cumhuriyet’in ulaştığı belgeye göre, Beypazarı Belediyesi, belediye şirketlerine müdür atama yetkisi konusunda Ticaret Bakanlığı’nın görüşüne başvurdu. Bakanlığın, 18 Haziran 2018’de belediyeye yazdığı yazıda “Şirkette belediyeyi temsil edecek kişilerin belediye başkanı tarafından tespit edilebileceği belirtilmiştir. Bu itibarla, anılan şirketin tek ortağı olan belediye tüzel kişiliğini temsil edecek gerçek kişi, müdürün belediye başkanı veya belediye encümeni tarafından seçilebileceği değerlendirilmektedir” dediği tespit edildi. Anayasa değişmeliCHP lideri Kılıçdaroğlu, seçim sonuçlarını yeni rejimin birinci yılıyla birlikte değerlendirdi: CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun 23 Haziran seçim sonuçlarını tek adam rejimi nin birinci yılıyla birlikte yaptığı de ğerlendirmede; “Temel sorun rejim de ğişikliğinin ortaya çıkardı ğı büyük buhrandır. Rejim değişikliği sorunları derin leştirdiği için, devlette li mahmut lıcalı yakat ortadan kalktığı için bir ucubeyle karşı karşıyayız” dediği öğrenildi. CHP’de, tarihi bir fark la 31 Mart seçimlerinden sonra tekrar kazanılan 23 Haziran’daki İstanbul se çiminin ardından gerçekleştirilen Mer kez Yönetim Kurulu (MYK) toplantı sında seçim sonuçlarına ilişkin değer lendirmeler ve bundan sonra atılacak adımlara ilişkin görüşler dile getiril di. Edinilen bilgiye göre Kılıçdaroğlu, toplantının başında bütün MYK üyele rini kutladı ve çalışmalarından dolayı teşekkür etti. Kılıçdaroğlu’nun, “Her kese teşekkür ediyorum. Ama önemli olan bunun devamında yaşayacağımız süreci yönetmektir” dediği öğrenildi. Yeni bir anayasa çağrısı yapan CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun, “Biz dar be hukukundan arınmış bir anaya sa istiyoruz. Biz arınma istiyoruz. On lar Saray’a sadakatte diretiyorlar. Bu gün yaşadığımız felaketin nedeni bu dur” dediği öğrenildi. Kılıçdaroğlu’nun cumhurbaşkanının tarafsızlığı konu sunda referandum çağrısını MYK top lantısında da vurguladığı belirtildi. MYK toplantısında, 1 Temmuz’da genişletilmiş Parti Meclisi (PM) top lantısı yapılarak 23 Haziran seçim sonuçlarının mercek altına alınma sı ve Silivri Cezaevi’nde tutuklu olan PM üyesi Eren Erdem ile ilgili bir iz leme komisyonu kurularak sürecin komisyon tarafından takip edilmesi de benimsendi. l ANKARA ‘Belediyeler üzerinde vesayet yaratılmamalı’ CHP Sözcüsü Faik Öztrak da partisinin MYK toplantısına ilişkin şu açıklamaları yaptı: n Altın harfler: Giderek oto riterleşen bir rejime İstanbullu lar sandıkta dur diyerek dünya ta rihine altın harflerle geçtiler. “İste diğimiz durağa geldik demokrasi tramvayından inelim” diyenler, in dikleri durakta yapayalnız kalmaya mahkum olacaklardır. 23 Haziran seçimi bunu açık seçik bir şekilde ortaya koymuştur. n Başkanların yetkisi alın mamalı: Belediyeler üzerinde ik tidarın bir takım vesayet makam ları oluşturmaya çalıştıklarını gö rüyoruz. 25 yıldır AK Parti beledi Faik Öztrak ye başkanlarının kullandığı yetkiler, bakanlık genelgeleriyle bizim baş ‘Kibir örneği’ kanlarımızın elinden alınmamalıdır. Bugüne kadar genelgelerle, tüzüklerle çarpışarak buralara geldik diye övünenler bugün bizim bele n Bahçeli milletin iradesini beğenmedi: (Devlet diye başkanlarımızın önüne genel Bahçeli’nin “İstanbul ehline verilmemiştir” sözlerinin anımsatılması üzerine) İstanbul’da milli irade kararını vermiştir. Şimdi Sayın Bahçeli’nin çıkıp milletin iradesini beğenmemesi tam bir kibir örneğidir. n Teröristlerin himmetine sığındılar: (AKP Sözcüsü Ömer Çelik’in açıklamaları üzerine) Allah kimseyi ne Sayın Çelik’in, ne de Sayın Bahçeli’nin durumuna düşürmesin. Sayın Çelik’i dün dikkatle izledim. Efendim dilekçe verilmiş de, kim olursa olsun TRT’ye dilekçe veren çıkıyormuş da, Osman Öcalan’ın TRT’ye çıkması sonucu gerçekler ortaya çıkmış da... Arkadaşlar açık söyleyeyim; 31 Mart’tan önce ülkenin her yerinde “beka beka” diye dolaşanlar, 31 Mart’tan sonra terörist dediklerinin himmetine sığınmak durumunda kalmışlardır. ge engelleri çıkarmamalıdırlar. Belediye başkanlığı yalnızca bir temsil makamı değil, aynı zamanda bir hizmet makamıdır. Belediye başkanlarımızı çalıştırmamak için atılacak her adım millete yapılacak saygısızlıktır. n Zam yağmuru başladı: Seçimlerin bitmesiyle zamların da yağmur gibi yağmaya başladığını görüyoruz. Motorine 22 kuruş, çaya yüzde 15, şekere yüzde 16 zam gelmiştir. Seçim meydanlarında milletin kafasına keyif çayı diye atı lan paketler şimdi zamlarla millette ne keyif ne de ağızlarda tat bırakmıştır. n Endekslerle oyNamak hak yemektir: Damada ve TÜİK’e sorduğumuz sorulara henüz yanıt alamadık. TÜİK, mayıs ve nisan ayının enflasyon rakamlarının doğruluğuna yönelik kuşkulara henüz bir cevap vermemiştir. Fiyatlara telefonla müdahale edildiğine yönelik haberler yalanlanmadı. TÜİK’te çalışanlara yönelik çok ciddi baskıların olduğuna ilişkin telefonlar alıyoruz. Elini TÜİK verilerine uzatanlara şunları söylemek istiyorum: Ne yaparsanız yapın, hakikatlerin ortaya çıkmak gibi bir huyu vardır. Hakikatlar ortaya çıktığında tıpkı Brezilya, Arjantin’de olduğu gibi bunun sorumluları yasa önünde, mahkemelerde hesap verirler. Fiyat endeksleriyle oynamak, emeklinin, işçinin, memurun hakkını yemektir. Bu hakkı yiyenler ne bu dünyada ne de öbür dünyada hesap veremezler. n Dış politika milli olmaktan çıktı: Ülkemiz bölgenin etkili bir oyuncusu olmayı bırakmıştır. Ülkemiz yedek kulübesinden maçı seyretmektedir. Dış politika milli olmaktan çıkarılmıştır. Saray’ın odalarından açılan telefonlar da alver pazarlığına dönüştürülmüştür. Bugün sınırlarımızda ve sınırlarımızın ötesinde yaşadığımız pek çok sıkıntının arkasında da maalesef bu durum vardır. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı İmamoğlu, partizanlığı belediyeye sokmayacaklarını söyledi ‘Zihniyet devrimi yapacağız’ 23Haziran’da yenilenen seçimde yüzde 54.2 oy oranı ile yeniden İBB Başkanı seçilen Ekrem İmamoğlu, dün akşam katıldığı bir canlı yayın programında “Keşke biz 31 Mart gecesi işi bitirseydik. Benim en çok canımı yakan ve üzen ‘çaldılar’ lafı. Rakibimin yüzüne söyledim ama cevabını alamadım. Benim asla kabul edemeyeceğim bir iftarıydı” ifadelerini kullandı. Hiçbir seçimi zafer olarak görmediğini söyleyen İmamoğlu, “Zafer iki futbol takımının maçından çıkabilir. Milli maçtan çıkabilir. İstanbul yerel seçiminde zafer kime karşı? Sadece şu denebilir, demokrasiye zarar vermek isteyen bir avuç kişiye karşı zafer denebilir ama millete asla değil. Demokrasiyi korumak adına oy verenler oldu. Dolayısıyla İmamoğlu’nu korumaktı bu” diye konuştu. ‘Trol çalışan istemiyoruz’ Belediyeye parzitanlığı sokmayacaklarını söyleyen İmamoğlu, “Belediye çalışanlarıyla ilgili de belediyenin yönetimi anlamında da bir zihniyet devrimi yapacağız. Birisine hakaret, belediyenin çalışanı birisine laf yetiştiriyor. Bir partinin militanı gibi görevini yaparken birine hakaret ediyor, ben ya da başkası. Bütün çalışanlara şunu ha İBB binasına Atatürk posteri tekrar asıldı Ekrem İmamoğlu’nun İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanlığı’na ikinci kez seçilmesinin ardından Saraçhane’deki İBB binasından kaldırılan Atatürk posterleri dün tekrar asıldı. İBB başkanlık ve hizmet binalarına Ekrem İmamoğlu’nun talimatı ile 19 Nisan 2019 günü Atatürk posteri ve Türk bayrağı asılmıştı. Her iki binadaki Atatürk posterleri ve Türk bayrakları da İmamoğlu’nun mazbatası elinden alındıktan sonra indirilmişti. Belediye dün yeniden Atatürk posterleri ve bayraklarla donatıldı. Ayrıca İBB binası içine de Atatürk posterleri ve Türk bayrakları asıldı. l İSTANBUL/Cumhuriyet tırlatacağız; sizin maaşınızı ne bir partinin lideri ne ben vereceğim. Bu şehrin 16 milyon insanı veriyor. Trol belediye çalışanları istemiyoruz. İş hukukuna, ahlakına aykırı davranan, disiplini bozan, çalışmadan alın teri dökmeden maaşını alıyorsa, umarım hiç yoktur. Varsa gereği yapılır” şeklinde konuştu. Partizanlığın İBB’nin damarlarına işlediğini söyleyen İmamoğlu, “Mitinge götürülen personel var, yok bitti artık. İstanbul Büyükşehir Belediye çalışanları, o kurum içine partizanlığı soktuğu an benim arkadaşım değildir. İsterse CHP adına bunu yapsın” dedi. İSMEK’te 2 bin 500 kişinin işten çıkarıldığına dair iddiaların sorulması üzerine İmamoğlu, “İSMEK ihale ile çalışan şirket. Yanlış yapılan bir şey var sa bakılacak. Liyakatiyle, kalitesiyle iş yapacak bütün firmalar bizden ihale alabilir. Biz bakmayız partisine, ailesine. İhale yasağı olmayan herkes bizden alabilir. Kamu lehine, şeffaf ihale düzenleyeceğiz” yanıtını verdi. ‘Ankara kaçamaz’ Bütün siyasi il başkanlarını ziyaret edeceğini belirten İmamoğlu, “Önce onlar gelsin demek hayır! Israrla kendilerini arayıp randevu talep edeceğim. Vermezlerse kendileri bilir. Elbette valimizi, garnizon komutanı işin geleneği ama diğeri gelenek değil. Bunu daha önce yaptım. Siyasi ilçe başkanlarını oturttum, sizin gibi moderatörlük yaptım. ‘Bana sorun, eleştirin cevaplayın’ dedim. Göreceksiniz bunu da yapaca ğız. Demokrasiyi tabanda var ettiğiniz zaman Ankara istediği kadar kaçsın, kaçamaz” ifadelerini kullandı.Cumhurbaşkanı Erdoğan’a görüşme talebinde bulunduğunu aktaran İmamoğlu, “Kendisiyle İstanbul’un en önemli temel konuları konuşacağım. Mülteci, deprem konusu var. Bazı bakanların yayınladığı saçma sapan genelgeler var. Bir belediye başkanı olarak size bu yapılsa. Birtakım tavırların olmaması gerektiği konusunda konuşacağım” dedi. Mazbatasını bugün alıyor Ekrem İmamoğlu, bugün mazbatasını alarak saat 18.30’da Saraçhane’deki İBB binası önünde yurttaşlarla bir araya gelecek. İmamoğlu “Görevimizi teslim alacağız. Halkımızı da bekliyoruz” dedi.l Haber Merkezi Demek ki ‘azgın azınlık’ değil, ‘akıllı bir çoğunluk’muşuz! Şimdi akıllı olalım ve önümüze bakalım. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nı almakla iş bitmedi. Demokrasinin gücünü gösterdik, gördük, ama önümüzde restore edilmesi gereken koskoca bir ülke var. İşimiz daha yeni başlıyor! “Gençliğimiz var, heyecanımız var!” Doğru. Ama üstümüzde de 5 milyona yakın seçmenin sorumluluğu var! İlginçtir, bu rakam, İmamoğlu’nun Instagram hesabının çok kısa sürede ulaştığı izlenme sayısı aynı zamanda. Unutmayalım, İmamoğlu bu seçimi, yandaş medyanın kendisini bırakın görmek göstermek, adını bile ağzına almadığı bir medya ambargosuna rağmen sosyal medyasının gücü ve çok çalışıp sandıkları iyi denetlemesi sayesinde aldı. İmamoğlu’nun oyu yuvarlak hesap 5 milyon dedik, bu oyun içinde CHP, İYİ Parti, HDP, hatta AKP ve MHP oyları da var! Seçimi iptal ettirip tekrarlatmaya kalktıklarında “150 bin fark atalım da görün” diyenlere inanmayanlar 800 bin farkı görünce dillerini yuttular! AKPMHP’nin yanlışları Baskı ters tepti, halkın vicdanı AKPMHP ittifakının bekayla başlayıp Apo mektubuna varan yalan dolanına, İmamoğlu’nun Rumluğuna, küfürbazlığına varan itibar yıpratılmasına inanmadı; kendisi pazarda patatessoğan peşinde koşarken afaki söylemlere sinirlendi, onların anlayacağı dilden bir ayar çekti, farkı 56’ya katladı. Buraya kadar o kadar güzel ki “Ah keşke”ler sıralanıyor önümüzde: Ah keşke, ilçe ve belediye meclis seçimleri de yenilenseydi de İmamoğlu, belediye meclisinin yüzde 70’ini ve ilçe belediyelerinin on birini daha alabilseydi. Sorumluluk büyük, imkân küçük Seçim başarısı, referandumda ve Cumhurbaşkanlığı seçimini de kazanabilecekken kaybetmiş olduğumuz gerçeğini kafamıza vuruyor! Şimdi dünyanın hiçbir demokratik ülkesinde olmayan tek adam yönetimi ile buyrun belediyeleri iyi yöneterek merkezi iktidara geçme hayalleri kurun. Kazanılan bütün belediyelerin borçları boyunu aşmış, kasa tamtakır ve iktidar boynuna taktığı kementi daha da sıkmaya başladı. İmamoğlu daha mazbatasını almadan kentsel dönüşüm yetkisi Çevre Bakanlığı’na geçirildi. İçişleri değil, işleri karıştırma bakanı Soylu, Ordu Valisi’ne hakaret etti iddialarını köpürterek İmamoğlu’na kurduğu tuzağı devam ettiriyor. Yetkileri kısacaklar, her türlü ayak oyununu yapacak, yeni belediye başkanlarının başarısız olması için uğraşacaklar. Çünkü amaçları ülkenin huzuru, kalkınması, gelişmesi, yurttaşın refahı değil. Halktan koptular, dar bir çevrenin liyakat esasına bakılmaksızın yerleştirildiği bürokrasiyle ülkeyi yönetmek değil, soymak için buluşmuş gibiler. İktidara gelmeden önceki mağduriyetlerini azgın bir kibre dönüştürmüş durumdalar. Haksızlıklar diz boyu “Azgın azınlık” bilinçaltından çıkmış bir söz ama tam da kendilerini tarif ediyor! Bin küsur odalı saraylarda oturup işçi tekmeleyen, muhalif bellediklerini “sivil ölüm”e mahkum eden iktidar, adaleti tamamen unutmuş durumda. En son başlatılan Gezi davası, iktidarın ne sokaktaki halkı, ne seçmeni, ne de en önemlisi gençleri hiç mi hiç anlamadıklarını gösteriyor. İşte tam da bu nedenle sona yaklaştılar. Saraya kapanıp toplumun gerçeklerinden ve ihtiyaçlarından kopmuş bir iktidarın tek amacı o koltukta kalmaksa, ne kadar “azgın” olursa olsun tepetaklak olacak. İBB seçimi işte bunun için önemliydi! İstanbul’un Kanal İstanbul gibi çılgın projelere değil, günlük hayatı kolaylaştırmaya, yeşil alan ve meydanları artırmaya, depreme hazırlanmaya ihtiyacı vardır. Bugün belediyenin kasasında işçi maaşını ödeyecek para bile bırakmadılar! Belediyenin kaynakları yandaş vakıflara yardım adı altında akıtılmış, İmamoğlu’nun israf deyip durduğu aslında korkunç bir yağma! İşte o yağma bitecek! Umut var! Yarınlar güzel olacak. Ama İmamoğlu’nun söylediği gibi bu bir “Seferberlik”se, hiçbir savaş, ter ve gözyaşı dökmeden kazanılmaz. Her şey çok güzel olacak ama önce alacağımız ilaç acı gelecek. Bu acıyı çekerken kurulan ittifakın bozulmaması, umudun yitirilmemesi için birlikte dayanmak, direnmek bize düşen görev olacak.   Böke, SOC’da birinci başkan yardımcısı oldu CHP Milletvekili Selin Sayek Böke, Türkiye’nin de üyesi olduğu Avrupa Konseyi’nin Parlamenter Meclisi’nde bulunan Sosyalist, Sosyal Demokrat, Yeşiller (SOC) grubunun Birinci Başkan Yardımcılığı’na seçildi. SOC’un Avrupa Konseyi grubunun sosyal medya üzerinden yaptığı paylaşımda, Böke’nin göreve oybirliğiyle seçildiği duyuruldu. Böke, sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı paylaşımda ise “Eşitlik, özgürlük, adalet, demokrasi ve barış değerleriyle büyük dayanışmayı var eden İstanbul seçiminin ardından, sosyalist grubun başkan vekilliğine seçilmiş olmaktan büyük heyecan ve onur duyuyorum. Her şey dayanışmayla her yerde çok güzel olacak” dedi. l İç Politika
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle