22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
8 25 MAYIS 2019 CUMARTESİ TASARIM: ŞÜKRAN İŞCAN Herkese Bilim Teknoloji Dergisi’nin katkılarıyla hazırlanmıştır. BİLİM TEKNİK Milyonların Uçuşup duran polenler kimimiz için kâbus olabilir. Ancak bu toz bulutları ekolojinin EN TUHAF GÖRÜNÜŞLÜ kâbusu: Polenler sağlığı için büyük önem taşıyor. Kötü haber: İklim değişikliği nedeniyle polen mevsimleri daha uzun olabilir... 10 CEP TELEFONU 1) The Goldern Buddha Phone (2009) Bahar aylarını kim sevmez? Ancak milyonlarca insan için aynı zamanda bir kâbusun da baş nika Saarto, bitkilerin stres tepkilerinde aktif olan proteinlerin veya bir hücrenin kalsiyum kullanımının in gün halen bazı soğuk ilaçlarda kullanılan bir kök olan ipecacuanha’yı kullanıyordu. İnkalar tarafından tıb rında alerjik hastaları duyarsızlaştırma çabasıyla enjeksiyon için polen özü dozları hazırlayacaktı. Aler 2) Haier P7 Pen Phone (2004) langıcı. Çünkü bahar mevsimi, alerji san için alerjik olabileceğini belirti bi olarak kullanılan koka ve tütün ji immünoterapisi adı verilen ve ayrı 3) Monohm Runcible (2015) ve astım mevsimi demek. Kaşıntılı ve yor. yaprakları da daha sonra alerji ve as ca alerji aşısı olarak da bilinen bu et 4) Samsung Juke (2007) sulu gözler, hapşırma, burun akıntısı; Ancak bu proteinler, insanlar tım tedavisi için ek deneyler yapmak kili tedavi günümüzde halen kulla 5) BlackBerry Passport (2014) öksürük ve hırıltı, vücudun polenlere da alerjiye neden oluyor. Güney Ko üzere Avrupa’ya ihraç edilecekti. nılıyor. Antihistaminikler ise ilk kez 6) Nokia 7280 (2004) 7) Samsung Serene (2005) 8) Nokia NGage (2003) 9) Nokia 7600 (2003) 10) Motorola V70 (2002) verdiği aşırı reaksiyonlar olarak karşımıza çıkıyor. Her baharda ağaçlar ve çimler, rüzgârı ve böcekleri kullanarak çoğalmak amacıyla havaya milyarlarca re’deki Pusan Ü?? niversitesi’nden araştırmacılar, 2018’de profilinlerin insanlarda alerjik cilt reaksiyonları tetikleyebilen bir profiline sahip olduklarını ve farelerde soluk yolu iltihabı Gerçek suçluyu belirleme Metodik çalışma ve kendi kendine deneyimler yoluyla, Dr. Charles Blackley (18201900), polenlerin 1940’larda kullanılacaktı. Günümüzde kullanılan ve daha az yan etkiye sahip olan formülasyonlar ise yalnızca 1980’lerden beri mevcut. Mevsimsel alerji ve alerjik astım, Kaynak: WonderList.com polen granülü salıyor. Her şey hayat na bile neden olabileceğini buldular. alerji semptomları için suçlu olduğu bugün dünya nüfusunun yüzde 10 ta kalmakla ilgili; zira daha fazla polen salmak bitkilerin hayatta kalma Dinozorlardan daha yaşlı nu tespit etti. Çeşitli polenleri topladı, tanımladı, tarif etti. Alerjik özel 30’unu etkiliyor. Daha yüksek sıcaklıklar ve artan karbondioksit seviye şansını artırıyor. Fosilleşmiş polen granülleri numu liklerini ise gözlerine sürterek ya da leri ile beslenen polen mevsimlerinin Avustralya’daki Adelaide nelerinin, dinozorlardan da önce, ne derisini çizerek belirledi. Daha son daha uzun olduğu biliniyor. Pek çok Üniversitesi’nde bitkiler üzerine ça andertallerde tespit edildiği biliniyor. ra hangilerinin kızarıklık ve kaşıntı uzman, iklim değişikliği nedeniyle lışan moleküler genetikçi Deborah Sinüs ve astım semptomları ve teda ile sonuçlandığını buldu. Bu teknik, önümüzdeki yıllarda bunun daha da Devis, bitkilerin sadece hayatta kal vileri ise tarih boyunca birçok kay bugün alerji uzmanları tarafından da kötüleşeceğine inanıyor. ma güdüsüyle polen saçtıklarını ifa nakta yer alıyor. Örneğin, 5.000 yıl testlerde kullanılıyor. de ediyor: dan fazla bir süre önce, Çin, at kuy Aşılama ile ilgili keşiflerden ilham Sağlıklı bir polen tanesi, bir çiçe ruğu bitkisinin (Ephedra distach alan Dr Leonard Noon ve John Free ğin dişi kısmına indiğinde, bitkinin ya) meyvesini, tıkanıklığı gidermek man, 1900’le yumurtasını döllemek için tahıldan ve sonbaharda insanları etkileyen rin başla bir tüp, dişi dokuya doğru yarışmaya bir durum olan “bitki ateşi” ile iliş Dünya nehirlerinin başlıyor. Devis, rüzgârla taşınan po kili mukoza üretimini azaltlenlerin özellikle rekabetçi olduğu mak için kullanıyordu. sadece küçük bir kısmı serbest akıyor Son incelemeler dünya genelindeki nehirlerin sadece dörtte birinin barajlarla engellenmeden veya akış yönleri değiştirilmeden doğal halleriyle akmaya devam ettiklerini gösteriyor. Akarsularda gerçekleştirilen bu değişimler iklime, hayvanlara, bitkilere ve insanlara zarar veriyor. Bu etkiler en çok da dünyanın en uzun nehirlerden biri olan Mekong’da kendini gösteriyor. Nehrin üzerindeki çok sayıda baraj gerçi elektrik üretiyor ama aynı zamanda da nehri ve dolayısıyla da çevreyi değiştiriyor diyor araştırmacılar. Bu şu demek: Barajlar çökeltileri tuttukları için delta bölgelerinde erozyona neden oluyorlar ve tuz nu söylüyor. Hücre çekirdeğiyle tüm yaşam formlarında bir aşamada ortaya çıkan profilinler, alerjenler içeren bir grup bitki proteini olarak biliniyor; bu proteinler, bitkilerin çoğalması için çok önemli. Kısacası bitkiler, çoğalmak için profilinlere ihtiyaç duyuyor. Devis, polen proteinlerinin bitkiler için önemine vurgu yapıyor. Diğer bir alerji kaynağı ise hücre duvarlarını gevşeten, böylece bir polen tüpünün yumurtalığa doğru itilmesini kolaylaştıran, expansins adı verilen polen proteinleri. Bitkilerin faydalı buldukları diğer polen protein grupları da insanlarda alerjenleri tetikleyebiliyor. Finlandiya’daki Turku Üniversitesi’nden aerobiyolog An Mısır’da ise MÖ 1650 yıllarında yazılmış olan “Papirüs Ebers”, bal, hurma, ardıç ve bira da dahil olmak üzere öksürük veya solunum zorluğu için 20’den fazla tedavi öneriyordu. Kolomb, Yeni Dünya’ya ayak bastığında ise Orta ve Güney Amerika’daki yerli nüfus Brezilya’da balgam söktürücü ve emetik özellikleri olan balzamı ve bu Derleyen: Batuhan Sarıcan Kaynakça: https://www.sciencenews.org/article/howallergens pollenhelpplantsdomoremakeyousneeze?tgt=nr https://qz.com/quartzy/1586549/withpollencountsonthe risehereshowtosurviveallergyseason/ http://www.plantphysiol.org/content/172/1/341 lu su arazilere akıyor. Bunun sonucunda ise deltadaki tarım alanları tuzlanıyor, balık türleri azalıyor, sel veya kuraklık gibi olumsuz koşullar sıklaşıyor. Uydu görüntüleri, enerji santralları, doğal koruma alanları ve yollarla ilgili verilerin de yardımıyla dünya genelinde toplamda 12 milyon kilometrelik akarsu incelendi ve bu alanda yaklaşık 2,8 milyon baraj sayıldı. Araştırmacılar artık bu nehirle Dünyanın en hızlıByirapmaiclayğoınişblielgmiseadyeanrkın bilgisayarına rakip geliyor rin çevrelerine ne kadar bağlı olduklarını ve nereye kadar doğal olduklarını biliyorlar. Buna göre bin kilometreden uzun nehirlerin yalnızca yüzde 37’si baraj ve benzeri bir engel olmaksızın serbest akıyor ve yüzde 23’ü ise okyanusa kesintisiz olarak akıyor. Baraj ve benzeri engellerden etkilenmemiş nehirler Arktik bölgede, Amazonlarda ve Kongo havzasında bulunuyor. Kafkasya, Himalaya ve Balkan devletlerindeki nehirler de doğala yakın akarsular olarak kabul ediliyor. Çünkü bu bölgelerin çoğunda güncel olarak sadece 3700 baraj var planda ya da inşa edilmekte. Araştırmacılar bu yüzden nehirleri Paris İklim Anlaşması’nın en büyük kaybedeni olarak görüyorlar. Nitekim yenilenebilir enerji arayışında nehirlerdeki biyo çeşitlilik gözden çıkarılıyor diyor araştırmacılar. Ayrıca barajlar yenilenebilir enerji kaynakları olabilir ama baraj göllerinden özellikle de tropikal ve subtropikal bölgelerde çok fazla karbondioksit ve metan açığa çıktığı için pek de iklim dostu sayılmazlar. Mapping the world’s freeflowing rivers, Nature, 8.05.2019. Dünyanın en hızlı süper bilgisayarı yakında daha yeni, daha hızlı bir rakip tarafından geride bırakılacak. Bilim insanları, kısa bir süre önce Bilim Veri İşlemcisi (SDP) adı verilen, eşleştirilmiş iki süper bilgisayarın ilki için mühendislik tasarımını tamamladı. Dünyanın en hızlısı olacak yeni bir süper bilgisayarın (SDP) tasarımını test etmek içinse Cambridge Üniversitesi’ndeki P3 (platform performansı prototipi) kullanıldı. Kilometre Kare Dizisi (SKA) temsilcileri, bu süper bilgisayarların birlikte, Perth (Avustralya) ve Cape Town’da bulunan (Güney Afrika) radyo teleskop ağı tarafından toplanan büyük miktarda veriyi yöneteceğini ifade etti. Açıklamaya göre, bu iki bilgisayarın donanım, yazılım ve algoritmalarını geliştirmek için 11 ülkeden temsilcinin bulunduğu uluslararası bir araştırma ekibi beş yıl boyunca işbirliği yaptı. Tamamlandığında, biri Perth’e ve diğeri Cape Town’a yerleştirilecek güç merkezi işlemcileri, yılda 600 petabayt (1 peta bayt bir milyon gigabayta eşittir) veriyi işleyecek. SDP’nin proje yöneticisi Maurizio Miccolis, bunun ortalama bir milyondan fazla dizüstü bilgisayarın yapacağı işleme denk düştüğünü belirtti. Peki ama yeni süper bilgisayar ne kadar hızlı olacak? İşlem hızı, saniye başına yüzer nokta işlemleriyle (floatingpoint operations) veya floplarla ifade edilir. Güçlü bir süper bilgisayarın performansı, petafloplar (saniyede 1 katrilyon hesaplama) ile; kişisel bil gisayarımızın hızı ise gigaflops ile ölçülür. Yani saniyede 1 milyar hesaplama cinsinden. Araştırmacılar, SDP’nin bir anda 250 petaflops (veya 250 katrilyon) hesaplamayla çalışacağını tahmin ederek, IBM Zirvesi’nde açıklanan son süper bilgisayardan yüzde 25 daha hızlı olacağı öngörüsünde bulundu. Miccolis, SDP için “dünyanın en hızlı süper bilgisayarı” tanımlaması yaptı. SDP temsilcilerine göre, SDP rekor hızlarda muazzam miktarda radyo teleskop verisi taşıyacak ve aynı zamanda gürültüden sinyal almak için neredeyse gerçek zamanlı veri analizi yapacak. SKA’nın veri merkezinden Rosie Bolton, yaptığı açıklamada “SDP verinin bilgi olduğu yerdir” dedi ve ekledi, “Verileri anlamaya başladığımız ve detaylı astronomik görüntüler ürettiğimiz yer burasıdır.” https://www.livescience.com/65467newsupercomputerfastest.html Uzaydan yeni sinyaller alınıyor Uzaydan kaynaşmış karadelik ve bir nötron yıldızı çarpışması keşfedilmişti. 1 Nisan’da başlayan yeni ölçüm kampanyası için Amerika’daki Ligo enstrümanları ve İtalya’daki Avrupa Virgo Gözlemevi önemli ölçüde iyileştirilmişti. Daha duyarlı detektörlere sahip enstrümanlarla araştırmacılar yıldız patlamaları ve ilk patlamayla ilgili yeni bilgiler edinebilmeyi umuyorlar. 8,12 ve 21 Nisan’da ise kaynaşmış karadeliklerin üç adayı saptandıktan sonra 25 Nisan’da da iki nötron yıldızının olası kaynaşması gözlemlenmişti. 26 Nisanda alınan sinyal daha önce hiç gözlemlenmemiş olan bir çarpışmaya aitti: Yani bir nötron yıldızı ve karadelik arasında yaşanan çarpışma. Astronomlar bundan üç hafta kadar önce de ilk kez bir karadeliğin görüntüsünü yayımlamışlardı. LIGO and Virgo detect more neutron star coalescences, Max Planck Institu Gıda atıklarından, verimli küçük araçlara... teforGravitationalPhysicsandLeibniz Universität Hannover, 2.05.2019. Ormanlar sıcaklığı Arazi kullanımı: Gıda atıklarının azaltılması Danimarka Midelerimizden kaynaklanan gaz salımlarının azaltılmasında etkili olduğu deneyimler ve deneylerle kanıtlanmış 10 yönteme geldik. 2010 yılında, Danimarka hükümeti üretimden tüketime uzanan süreçte besinlerin ne kadarının boşa harcandığını değerlendirdi. Sonuçta, arazi kullanımı, ulaşım, depolama, paketleme ve kompostlamanın 580 bin ton gereksiz karbon salımına yol açtığı görüldü. O günden beri uygulanmakta olan daha nitelikli ambalajlama ve lokantalarda artan yiyecekleri paketleme gibi çeşitli önlemlerle karbon salımlarında yüzde 25 oranında bir düşüş sağlandı. Bu tür uygulamaların yüksek ve orta gelir düzeyindeki ülkeler tarafından da benimsenmesi gaz salımlarının azaltılmasında çok ciddi bir fark yaratabilir. Küresel gaz salımlarında sağlanabilecek olası düşüş: 238 Mt Eşdeğer salımlar: Birleşik Arap Emirlikleri (26.cı) Sanayi: Metan gazı kaçaklarının durdurulması ABD 4 1990’larda ABD’de petrol ve doğalgaz üretimi sırasında ortaya çıkan sera gazlarından biri olan metan gazı kaçaklarının durdurulması amacıyla bir gönüllülük projesi başlatıldı. Bu proje sayesinde karbondioksit salımlarında yılda yaklaşık 38 milyon tonluk bir düşüş sağlanıyor. Bu tür girişimlerin teknolojik açıdan en üst sınırlarına vardırılması küresel karbon salımlarında 2030 yılına dek 1.3 gigatonluk bir tasarruf sağlayabilir. Bu miktar karbon salımları bağlamında halihazırda en büyük beşinci ülke olan Japonya’nın toplam salım miktarından daha yüksek. SITRA’nın bu yöntemle ilgili çözümlemeleri çok daha ılımlı varsayımlara dayanmakla birlik te, sonuçta yine de büyük bir kazanç sağlıyor. Küresel gaz salımlarında sağlanabilecek olası düşüş: 388 Mt Eşdeğer salımlar: Birleşik Kırallık (17.ci) Sanayi: Daha verimli küçük araçlar Japonya Kısıtlı fosil yakıt kaynaklarına sahip olan Japonya bu gereksiniminin hemen hemen tümünü dışalımlardan sağlıyor. Bu ülke 1998 yılında, klimalardan elektrikli klozet kapaklarına uzanan, makine ve elektrikli araçların enerji verimliliğini artırmak amacıyla “Top Runner” adlı bir uygulama başlattı. Otomobil, beyaz eşya, elektronik aksam ve otomatik satış makineleri üreticileri ya birtakım iyileştirmeler yapmak, ya da adlarının kötüye çıkması nedeniyle bunun utancını yaşamak zorundaydılar. Japonya’da bu uygulama sonucunda gaz salımları miktarında yılda yaklaşık 50 milyon tonluk bir düşüş sağladığı, bu tür bir uygulamanın başka büyük sanayi ekonomilerine de ciddi bir katkıda bulunabileceği görülüyor. Küresel gaz salımlarında sağlanabilecek olası düşüş: 400 Mt Eşdeğer salımlar: Avustralya (16.cı) Ulaşım: Temiz otomobiller Avrupa Birliği 2009 yılından beri AB ülkelerinde satışa sunulan otomobiller katı birtakım çevresel kurallara uymak zorundaydılar. Bu kurallara göre, otomobillerin kilometre başına ürettikleri karbondioksit miktarı ortalama 130 gramın altında olmalıydı, aksi takdirde ağır cezalar ödenmesi gerekiyordu. 2012 yılına gelindiğinde yeni üretilen otomobillerin ortalama CO2 salımları, yüzde 17’lik bir düşüşle, kilometre başına 132 grama düşürülerek belirlenen düzeye yakın bir azalma sağlandı. Daha sonra otomobil üreticilerinin bu deneme sistemiyle ilgili birtakım hileler yaptıkları ortaya çıktıysa da, daha geliştirilmiş ve çok daha iyi denetlenen benzer bir uygulama dünya çapında çok ciddi bir fark yaratabilir. Küresel gaz salımlarında sağlanabilecek olası düşüş: 525 Mt Eşdeğer salımlar: Güney Afrika (14.cü) ve İsrail (67.ci) DERLEYEN RİTA URGAN Kaynak: New Scientist/20 Şubat 2019 düşürüyor Ormanların sıcaklık dalgaları sırasında serinletici etki yaptıkları aslında bilinen bir şey. İsviçreli araştırmacı Florian Zellweger ve ekibi beş kıtada farklı iklim bölgelerinde yer alan 98 yerde hava sıcaklığını ölçtüler ve ormanların etkisini daha ayrıntılı bir şekilde incelediler. Sonuçlar ilginç: Yaz aylarında en yüksek sıcaklık ormanlarda, ağaçsız bölgelere kıyasla dört derece düşük. Kış aylarında ise ters bir etki söz konusu. En soğuk kış gecelerinde ormanlardaki sıcaklık bir derece daha yüksek. Ağaçlar, dalları ve yapraklarıyla sıcaklığın ormana girmesini önlüyorlar bu yüzden ormanda yaşayan bitkiler ve hayvanlar güncel sıcaklık artışlarına karşı daha korunaklılar. Ancak küresel ısınma ile bağlantılı olarak ormanların sıcaklık emici kapasitesi de artıyor. Bu yüzden ormanlar ve ağaçsız alanlar arasındaki sıcaklık farklı daha da artabilir diyor araştırmacılar. Global buffering of temperatures under forest canopies, Nature Ecology & Evolution, 1.04.2019.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle