28 Aralık 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
24 NİSAN 2019 ÇARŞAMBA SelfIe zamanı! Demokratik Kongo Cumhuriyeti’nde, doğa parkındaki iki goril, bakıcılarını taklit ederek selfie çektirdi. Gorillerin anne ve babalarının küçükken öldürüldüğünü söyleyen park müdürü, “Kendilerini kurtaran ve büyütenler insan olunca onlar da insanları taklit etmeye başladılar. İnsanlar gibi iki ayakları üzerinde duruyorlar” dedi. l BBC Türkçe TASARIM:İLKNUR FİLİZ Gözleri Prof. Dr. Cumhur Şener: Nistagmusun tedavisi her hastada farklı titriyorsa dikkat TÜRKİYE SAĞLIK SAĞLIK REHBERİ IŞIK ÜNİVERSİTESİ ÖĞRENCİLERİ Köy okulunun duvarları şenlendi Işık Üniversitesi Mimarlık ve Tasarım Kulübü öğrencileri, Şile’nin Teke köyündeki ilk ve ortaokul öğrencilerine sürpriz yaparak okul duvarlarını boyadı. Üniversiteliler, kendi geliştirdikleri “Köy Okulum Projesi” kapsamında ŞileAğva yolu üzerindeki Şehit Serkan Angay İlk ve Ortaokulu’nun duvarlarını rengârenk tasarımlarla do nattı. Önceden üzerinde çalışılan tasarımlar, okulun 11 duvarına aktarıldı. 33 öğrencinin 3 günlük çalışmasıyla ve “Okulun duvarlarına, çocukların hayal güçlerine dokunalım” sloganı ile hayata geçirilen projenin tamamlanmasının ardından, 14 farklı köyden okullarına gelen toplam 200 öğrenci hem çok şaşırdı hem sevindi. l Eğitim Servisi Pyleanstiikazderhersini Greenpeace Doğu Asya’nın yayımladığı yeni rapora göre, Çin’in 2018’deki plastik ithalat yasağının ardından plastik atıklar en çok Malezya, Vietnam ve Tayland’a gönderildi. Bu ülkelerin hızlı bir şekilde ithalat kısıtlamaları getirmesinin ardından da ihracat Endonezya, Hindistan ve Türkiye’ye kaydı. 5 kat arttı Rapor, Türkiye’de plastik atık ithalatının 5’e katlandığını gösteriyor. Türkiye’ye plastik atık ihraç eden ilk 10 ülke (ton cinsinden) şöyle: İngiltere, Belçika, Almanya, ABD, Hollanda, İspanya, İtalya, Slovenya, Fransa, Japonya. Greenpeace Akdeniz Projeler Sorumlusu Deniz Bayram, “Çin’in plastik atık ithalatı yasağının ardından Türkiye birdenbire gelişmiş ülkelerin çöplerinin yeni adresi oldu. Türkiye başka ülkelerin çöpünde boğulmadan hükümetin plastik atık ithalatıyla ilgili politikalarını gözden geçirmesini istiyoruz” dedi. l İSTANBUL / Cumhuriyet Disney’in vârisi, CEO’nun 66 milyon dolarlık maaşını eleştirdi: Adalet duygusu zedeleniyor Bir iş dünyası klasiği Abigail Disney ABD’li film ve dizi yapımcısı Disney’in vârisi Abigail Disney, geçen yıl maaş ve ikramiyelerle eline toplam 66 milyon dolar geçen şirket CEO’su Bob Iger’in maaşı için “çılgınlık” ifadesini kullandı. Abigail Disney, bu yıl şirketin sendikayla yaptığı sözleşmeyle saatlik ücreti, asgari ücretin iki katına çıkarmasını da yetersiz buldu, “Bu kadar kâr elde ettiğimiz bir dönemde çalışanlara asgari ücrete yakın bir para ödemek, insanların adalet duygusunu zedeler” dedi. Disney’in kurucularından Roy Disney’nin kızı ve Walt Disney’in yeğeni Abigail Disney, “Geçen yıl ikramiyesini aldığında oturup hesap yaptım. Disneyland’de çalışan herkese cebinden çıkarıp yüzde 15 zam yapsa bile elinde 10 milyon dolar kalıyor” dedi. Iger’in ikramiyesinin geçen yıl sözleşmesinin uzatılması ve Disney’nin 21st Century Fox’un Bob Iger hisselerinin büyük bölümü almasından kaynaklanan primler nedeniyle arttığı belirtiliyor. Iger bu yıl 35 milyon dolar alacak. Disney, Walt Disney Resort çalışanlarının saatlik ücretini 15 dolara çıkarmıştı. Şirketten savunma Abigail Disney daha önce de CEO maaşlarını eleştirmiş, “Bir CEO, ortalama ücretin 500, 600, 700 katını alıyor. İsa dahil kimse ortalama bir maaşın 500 katını hak etmiyor” demişti. Disney şirketi Bob Iger’e yapılan ödemeyi savundu, ücretin büyük oranda performansa göre belirlendiğini duyurdu. Şirketin açıklamasında Disney’in piyasa değerinin geçen ay 75 milyar dolar arttığı Iger’in 2005’te CEO olduktan sonra Disney’nin hisselerinin 24 dolardan 132 dolara çıktığı belirtildi. l BBC Göz titremesi (Nistagmus), gözün istemsiz şekilde hareket etmesidir. Doğuştan ortaya çıkabildiği gibi bebeklik dönemi ve sonrası da karşımıza çıkabilir. Nistagmus, tek bir sebebe bağlı oluşan durum değil... Bebeklik döneminde başlayabilen veya daha sonraki yaşamda edinilen istemsiz göz hareketi olan nistagmus, görmede azalmaya veya sınırlı görmeye neden olabiliyor. Daha önceleri tedavi edi lemez olmasına karşın son yıllarda bazı ilaçlar tedavide kullanılıyor. Yapılan tedaviler de her hasta için farklılık gösteriyor. Yine uygulanan tedavilerin başarı oranı hastaya göre değişiklik gösterebiliyor. Türk Oftalmoloji Derneği Şaşılık Birimi Aktif Üyesi Prof. Dr. E. Cumhur Şener, hastaların kafasının genellikle karışık bir şekilde kendilerine geldiğini belirterek “Bana değişik ortamlarda danışan her hastanın sorduğu ilk soru nistagmusun tedavisi olup olmadığı.. Nedeni saptanmalı Şener, özetle şu ifadelere yer verdi: “İnfantil nistagmus n Nistagmusun yoğunluğunun azaldığı bir göz veya baş pozisyo sendromu dışında görülen tüm nu varsa buna yönelik olarak göz nistagmus tipleri bir bulgudur, ya kaslarının pozisyonlarını değiş ni başka bir hastalığın sonucu or tirilmesi. Bu sayede hasta yoru taya çıkan bir durumdur, ken cu ve garip görünebilecek bir baş di başına bir hastalık değildir. Bu pozisyonu kullanmadan düz ba nedenle nistagmusun değil neden kabilecek ve gözlerinin sallanma olan hastalıkların tedavisi var mı dığı görme alanı artabilecektir. diye sormak doğru ola n Eşlik eden şaşılığın caktır. Nistagmusa ne ve göz tembelliğinin dü den olabilecek hastalık zeltilmesi lar ve etkenler çok faz n Farmakolojik bazı la sayıdadır. Nistagmus etken maddeler kalıcı ol ta temel yapılan işlemler mamakla birlikte kulla şöyle özetlenebilir: nıldıkları süre içinde nis n Kırma kusurunun tagmusun yoğunluğunu gözlükle giderilmesi Prof. Dr. azaltabilmektedir. Şener Nistagmusun neye bağlı olduğuna göre tedavi seçenekleri ve etkinliği herkeste değişkendir. Dolayısıyla nistagmus tek bir hastalık olmadığı gibi ikiz kardeşte bile farklı tedaviler uygu lamak ve farklı sonuçlar almak mümkündür” dedi. “Nistagmus nadiren kendi başına bir hastalıktır, çoğu zaman göz ve beyindeki görme sistemlerini içeren başka sorunların bir bulgusu olabil mektedir” diyen Şener, sıklığı ve genişliğinin de her hastada değişkenlik gösterdiğini anlattı. Şener, özetle şunları kaydetti: “Fizyolojik nistagmus, yatay bakış pozisyonunun aşırı uçlarında veya denge sisteminin testlerinde gözlemlenebilir. Patolojik nistagmus ise göz ve beyindeki görme sisteminin sorunlarında karşımıza çıkar. Ana sorun beyindeki göz hareketlerini denetleyen merkezlerin görevini tam olarak yapamaması olarak özetlenebilir. Nistagmus hep aynı yoğunlukta bulunmak zorunda değildir, belli bakış pozisyonlarında veya heyecansinirlenme gibi durumlarda artabilir. Nistagmustan bebeklikten beri etkilenen bir bireyde görme azlığı, baş pozisyonu veya şaşılık dışında bir bulgu olmayabilirken, sonradan nistagmusun ortaya çıktığı hastalarda görüntünün sallanması yakınması ağırlık kazanabilir” dedi. Evcil hayvanlar çocukların gelişimine katkı sağlıyor Hayvanlar çocuğun yaşamına doğumdan başlayarak oyuncaklarla giriyor. Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi Uzmanı Dr. Figen Karaceylan Çakmakçı, “Evcil hayvanlar çocuğun yaşamında etkili olabilirler. Çocuk bir evcil hayvan ile insanlarla nasıl sosyalleşebileceğinin provalarını yapabilir, mutluluğunu, mutsuzluğunu veya öfkesini paylaşabilir, soyut kavramları çocuğa öğretebilir” dedi. Çocukların evcil hayvanının bakımında sorumluluk alarak birine bir şeyler vermenin, yardım etmenin zevkini tadabileceğini ve onu sahiplenerek bağlılık duygusunun farkına varabileceğini söyleyen Çakmakçı, “Yine çocuk evcil hayvana bir şey ler öğreterek kendi bir şeyler öğrenir, korkularını onun üzerinde deneyerek yenebilir ve de insan ilişkisinin temelini oluşturan sevmeyi, vermeyi, korumayı, bağımsız bir kişi olmayı öğrenir” diye konuştu. Sayısız faydası var Çocukların ruhsal gelişiminde evcil hayvanların katkısının sanıldığından daha çok olduğunu kaydeden Çakmakçı, “Bilişsel gelişim evrelerinde çocuk önce kendini ve bedenini algılar. Daha sonra kendi dışındaki dünyayı beş duyu aracılığı ile algılar. Ve son olarak algıladıklarını da taklit ederek onlarla karşılıklı iletişime içerisinde öğrenir” dedi. Ölüm, doğum gibi soyut kav ramları öğretmede bir hayvanın varlığının çocuğun öğrenmesini kolaylaştırdığını kaydeden Çakmakçı, özetle şunları söyledi: “Örneğin; çocuğun akvaryumundaki balığının ölmesi ile balık için düzenlenen bir tören, ‘ölüm’ kavramını anlamasını, ölümün geri dönüşümü olmayan bir süreç olduğunu kavramasını kolaylaştırır. Ayrıca çocukların herhangi bir nedenle yoksunluk yaşadığı durumda evcil hayvanların varlığı çocukların baş etmelerini kolaylaştırır. Mesela; sevdiği birini kaybettiğinde, evokul değişikliklerinde, ana babanın ayrılıklarında çocuk için evcil hayvan ‘bir yerine koyma’, ‘paylaşma’ işlevi görebilir.” AMAN DÜŞMESİN Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Muhammet Ali Varkal, bebeklerde düşme ve çarpmalar konusunda dikkat edilmesi gerekenler hakkında önemli önerilerde bulundu. Varkal, şunları söyledi: “Bu tür düşmelerde ilk 24 saat çok önemlidir. Düşen bebek ya da çocuk en az 2 saat uyutulmadan gözetim altında tutulmalıdır. Herhangi bir yaralanma, kanama, şuur kaybı ya da havale varsa hemen sağlık ekiplerini arayarak şunları yapın: n Havale ya da kusma varsa boynunu düz tutarak yan yatırın. n Kanama varsa havluyla baskı uygulayın. n Ambulansın gelmesini bekleyin. Tehlikeli olabilecek belirtiler şöyle sıralanabilir: n Küçük bebeklerde anlamsız ve uzun süren ağlama varsa, bebek bir türlü sakinleştirilemiyorsa n Bıngıldağında şişlik varsa, n Uykuya meyil varsa ya da uyandırmakta zorlanıyorsanız n Göz bebeği boyutları eşit değilse, n Tekrarlayan kusma oluyorsa, n Burun veya kulaktan kan, sarıbeyaz renkli sıvı geliyorsa, n Şiddetli ve tiz sesle ağlama varsa, n Kol ve bacaklarda güç kaybı varsa n Işığa ve sese duyarlılık varsa, n Gözlerde kayma, el ve kollarda istemsiz atımlar gibi havale bulguları varsa vakit kaybetmeden uzmana başvurulmalıdır. Evden dışarı bile çıkamıyordu Gebze’de bir ilaç firmasında ticari ilişkiler uzmanı olarak çalışan iki çocuk babası Korkut Yılmaz (50),10 yıldır şiddetli bel ağrısı çekiyor, ayakları uyuşuyor ve yürümekte zorlanıyordu. Son 4 yılda ise yalnızca çevresindekilerin yardımıyla yürüyebiliyor, tek başına bir yere gidemiyordu. Omurga kanalının dar, boyunun da kısa olmasından dolayı doktorların ameliyat etmek istemediği Yılmaz, ameliyat olmasaydı felç kalacaktı. Uzun yıllar fizik tedavi gördükten sonra zor bir karar alarak ameliyat masasına oturmaya karar veren Yılmaz, “Üst üste zorlu ameliyatlar geçirdim ve eski sağlığına kavuştum. Şu an yürüyebiliyorum” dedi. Kendisinde orantısız boy kısalığı olduğunu kaydeden Yılmaz, ‘Felç olabilirdi’ yaşadıklarını şöyle anlattı: “Genetik olarak kaslarımızın normal insanlardan daha sert kemik yapımızın ise orantısız olduğunu öğrendim. Kasları Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Selçuk Göçmen, hastanın bel ağrısı, yürüyememe, sağ bacakta kilitlenme, id rar kaçırma şikâyeti ile mız sıkı, kemiklerimiz sert kendilerine geldiğini be ve her doktorun yapamaya lirterek “Omurilik kanal cağı bir ameliyat. Normal darlığı, omurilik üzerin insanlara göre daha riskli. de ağır basılara yol aça Doktorun bizim gibi hasta cak dereceye ulaşmış ldylmçaeaourrıtk.ıilennaDayirvülziaüüyndlicgyoatuiaarkydidnyıtunaoıomndrrvuamabeshuouTıalşütdgt.aruteİkramlrzkieykakeavemi’memydeoeaeilkrmliiyealtiıGöçmeoliynldautığnuı yğdaytiıçamoıe.nipHrnnedtöalöhıuiknsyen..tcamcBaBetenoilroidığynbsleumiuühdnbrraeadaeosmhnaıysıakgnonbieyunadeürnrmlaeaikdnrkesldaıienak yat çok uzun sürdü. Zorlu geçen asıl şikâyeti olan belinden ame ameliyatım sonrası şu an yürü liyat yaptık” dedi. yebiliyorum. ”
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle