17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
8 23 NİSAN 2019 SALI TASARIM: İLKNUR FİLİZ HABER Kinci ve dinci! Pazar günü CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Çubuk’un Akkuzulu köyünde bir şehit cenazesinde saldırıya uğraması, Osman Sarıgün adlı bir şahıs tarafından yumruklanması, basit bir provokasyon değildir.  21 Nisan’a varan süreçte yaşananları ve kimin ne dediğini kronolojik olarak hatırlayalım. 28 Haziran 2018 İçişleri Bakanı Süleyman Soylu: “Valilere müsteşarımız üzerinden böyle bir talimat gönderdim. CHP İl başkanlarını bundan sonra şehit cenazelerinde protokole kabul etmeyin dedim. Bu kadar basit. Bundan sonra onların gideceği bir adres var. Onu da onlara göstereceğiz. Onların gideceği adres şurasıdır: PKK terör örgütü mensuplarının cenazeleri var. Biz onları çok kısıtlı kaldırttırıyoruz. O leşleri... Onlara orada bir kişilik kontenjan ayıracağız. Sandıkta beraberlerse cenazede de beraber olacaklar.” 28 Haziran 2018  Kahramanmaraş’ta şehit düşen Uzman Çavuş İsa Özkan için Bursa’nın Büyükorhan ilçesinde düzenlenen şehit cenazesinde CHP İl Başkanı, Süleyman Soylu’nun talimatı uyarınca protokole alınmadı. Tören öncesi cami avlusuna getirilen CHP Bursa İl Başkanlığı’na ait çelenk, tepki gösteren bir grup tarafından yere atılıp parçalandı.  11 Şubat 2019 MHP lideri Devlet Bahçeli: “Bugünkü CHP yönetimi PKK’nin eline geçmiştir!” 13 Şubat 2019 Devlet Bahçeli: “CHPHDPİPÖDP ittifakı bütün hatlarıyla, bütün muhtevasıyla karşımızdadır. PKKFETÖ, bu ittifakın tam ağırlık merkezindedir. Türk milleti bir yanda Zillet İttifakı’nı görüyor, diğer yanda Cumhur İttifakı’nı izliyor, biliyor, gönülden destekliyor.” 17 Şubat 2019  AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan: “Bugün CHP, milletimizi PKK ile tehdit edenlerin desteğine bel bağlamış bir zihniyetin işgali altındadır.” 22 Şubat 2019  R.T. Erdoğan: “Güvenlik güçlerimiz, PKK’nin tüm ümidini 31 Mart’ta Zillet İttifakı’nın başarısına bağladığını tespit ettiler. 31 Mart’ın kimin için ne anlam ifade ettiğini görüyorsunuz değil mi?” 13 Mart 2019 R. T. Erdoğan: “Ezan ve bayrak düşmanları kendilerine yeni bir çatı buldular. CHP örtüsü altında, adı ‘İYİ’ kendi fesat partinin makyajı altında, PKK’liler, FETÖ’cüler belediyelere sızdırılmaya çalışılıyor.” 24 Mart 2019 R. T. Erdoğan: “İzmir’in sadece 14 ilçesindeki CHP listelerinde terör örgütü PKK ile ilişkili 27 kişinin tespit edildiğini biliyorum.” 28 Mart 2019 Devlet Bahçeli: “Bugünkü CHP yönetimi PKK’nin eline geçmiştir.” 31 Mart 2019 Millet İttifakı, yerel seçimlerde Ankara ve İstanbul başta almak üzere birçok yerde yönetimi AKP’nin elinden aldı. 13 Nisan 2019 Devlet Bahçeli: “İstanbul, Ankara, İzmir, Antalya, Mersin, Adana ve Bursa’da FETÖ ve PKK, CHP’ye yardım etmiştir.” 16 Nisan 2019 AKP, 31 Mart’ta yapılan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçiminin iptali ve yenilenmesi için Yüksek Seçim Kurulu’na olağanüstü itirazda bulundu. 17 Nisan 2019 İstanbul Belediye Başkanlığı seçiminde sonuçlara itiraz ederek oyları defalarca saydıran ve YSK üzerinde baskı kuran AKP, bu yolla amacına ulaşamadı ve mazbata Ekrem İmamoğlu’na verildi. Failler belli Kılıçdaroğlu’na yapılan saldırı, kuşkusuz 31 Mart yerel seçim sürecinde Cumhur İttifakı’nın yürüttüğü karalama kampanyasının sonucudur.  Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar’ın Kılıçdaroğlu’nun tutulduğu evin önüne gelerek, “Değerli arkadaşlarım şu ana kadar mesajlarını verdiniz, tepkilerinizi gösterdiniz” demesi... Saldırının ardından Ankara Valiliği’nin sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, “müessif protesto eylemi” ifadesinin kullanılması... TAM BİR SKANDALDIR! Kılıçdaroğlu bir eve götürülürken, çevreden “evi yakın” seslerinin yükselmesi ve evin taşlanması ise, geçmişte Madımak’ta yaşanan katliamı akla getirmiştir. Bu vahim olay, topluma ekilen kinci ve dinci tohumların sonucudur. Failleri bellidir.  Bu, organize bir eylemdir! Infazları durdurunCumhuriyet davasında yargılanan eski çalışanlarımız, yerel mahkemeye başvuru yapacak Gazetemiz eski yönetici ve çalışanlarının yargılandığı davada 5 yıl altında ceza alan gazetemizin 7’si eski 8 çalışanı, infazın durdurulması için İstanbul 27. Ağır Ceza Mahkemesi’ne dilekçe verecekler. Gazetemiz eski çalışanlarının yargılandığı davada 5 yıl altı hapis cezası verilenler hakkındaki is tinaf mahkemesi kararının UYAP’a yüklenmesinin ardından tutuklan İstanbul Barosu’nda açıklama yapan eski çalışanlarımız, yaşanacak hukuk garabetini önlemek adına da başvuru yapacaklarını belirtti. maları için süreç başlatılan 7’si eski 8 Cumhuriyet çalışanı avukatlarıy için katıldı. üzülüyorum. Bu davada baştan so kan Kara, Önder Çelik, Kadri Gürsel, la birlikte açıklama yaptı. 5 yılın üstünde ceza verilen 6 kişinin dosya Gazetemiz eski çalışanlarından na kadar basın ve ifade özgürlüğü Musa Kart, 40 yıldır karikatürist ol yok edildi. Cezai sorumluluğun şah Bülent Utku, Mustafa Kemal Güngör ve Emre İper tekrar cezaevine gire sının Yargıtay tarafından bozulma duğunu söyleyerek, “Her şeye rağ sı durumunda bir hukuk garabeti ya men tercihimin doğruluğundan kuş şanacağına dikkat çeken avukatlar, ku duymadım. Ben bir özür bekliyo onanan cezaların infazının durdurul rum. Ülkede korku iklimi yaratmak ması için İstanbul 27. Ağır Ce için bizleri cezaevine attıklarını za Mahkemesi’ne dilekçe suna artık herkes biliyor. Arkadaş caklarını kaydetti. Karara “Za larımın yerel mahkemede yap vallı ve güzel ülkem için üzülü tıkları tarihi savunmalarla hak yorum” diye tepki gösteren avukat Mustafa Kemal Güngör, “Bize içeride size dışarıda kolay gel ZEHRA ÖZDİLEK kımızdaki suçlamaları çürütüldü. Evet ne yazık ki bu dönem duruşmasız, savunmasız ola sin. Hoşça kalın!” dedi. rak anılacak. Haksızlık yapmayalım duruşmasız, savunmasız yargılamak ‘Özür bekliyorum’ mizah değilse nedir? Meslek haysi siliği ilkesi yok edildi. Sadece hukuka değil, anayasaya, yasaya aykırı olarak cezaevine gireceğiz. Yerel mahkeme Cumhuriyet gazetesi çalışanlarını suçlu buldu. Bölge Adliye Mahkemesi mahkumiyet kararımızı onadı. İki satırlık kararla istinaf talebimiz reddedildi. Devlet bize yıllar sonra ‘pardon’ diyecek. Böyle adalet olur mu? Hızlı yargılama esasmış, Yargıtay’ın iş yükü çokmuş. Bizlerin yükü, hayatı çalınanların yükü ne olacak? Bütün bunları istinaf dilekçesinde de belirtmiştik. Ama hukuk sistemi bizi dinleme cek” dedi. Pekin şöyle konuştu: “Dosya, aldık ları ceza 5 yılın üstünde olan arkadaşlarımız için Yargıtay’a gitti. Belki de ve umarız ki Yargıtay bu hukuk dışı süreci sona erdirecek bir karar alacak ve mahkumiyet kararını bozacak. Böylece cezası 5 yıldan çok olan 6 Cumhuriyet mensubu tekrar cezaevine girmeden bu iş bitmiş olacak. Ama yasanın ilgili maddesi (Ceza Muhakemesi Kanunu madde 286/2.ab) 5 yılın altı ceza alanlar yönünden Yargıtay yolunu kapattığı için aynı dosyada, ay İstanbul Barosu’nda düzenlenen basın toplantısına, hakkında kararlar kesinleşen Musa Kart, Güray Öz, Hakan Kara, Emre İper, Önder Çelik, Mustafa Kemal Güngör, avukatları Duy yetlerini her şeyin üstünde tutan arkadaşlarımızla birlikte başımız dik, tekrar cezaevine gireceğiz. En başından beri yanımızda duran herkesi kucaklıyorum” dedi. di. Bize içeride size dışarıda kolay gelsin. Hoşça kalın!” ‘İnfazın başlaması an meselesi’ nı eylemlerle, aynı suçlamayla yargılanan ve mahkum edilenler cezaevine sokulmak isteniyor. Bu kabul edilebilir bir durum değil ve kanun önünde eşitlik ilkesine açıkça aykırı. Nite gun Yarsuvat, Bahri Belen, Fikret İlkiz, Tora Pekin, Abbas Yalçın, cezası 5 yılın üstünde olan Yargıtay’a başvu ‘Size dışarıda bize içeride kolay gelsin’ Dava süreciyle ilgili hatırlatmalarda bulunan avukat Tora Pekin ise, “İstinaf mahkemesi kararı kesinleştirme kim hem Yargıtay Başkanı Sayın Cirit, hem Adalet Bakanı Sayın Gül bu düzenlemenin mağduriyet yarattığını ka ran Akın Atalay, Murat Sabuncu, Ay Gazetemizin eski avukatlarından işlemlerini yaptı. Böylece artık hapis bul eden açıklamalar yaptılar. Belki de dın Engin ve Orhan Erinç katıldı. Top Mustafa Kemal Güngör ise hukuku cezalarının infaz aşamasına gelmiş ol önümüzdeki günlerde yasa düzeltile lantıya katılan TGC Başkanı Turgay katleden bir dava süreci yaşadıkları duk. İstanbul 27. Ağır Ceza Mahkeme cek. Biz bugün çok açık hukuka aykı Olcayto, DİSK Basınİş Genel Başka nı belirterek verilen cezalarla basın si kendi yazışmalarını yapıp kararı rılığın göz önüne alınarak infazın dur nı Faruk Eren, Evrensel gazetesi Ge özgürlüğünün yok edildiğini söyledi. nı infaz savcılığına gönderdikten son durulmasını talep ettiğimiz dilekçeyi nel Yayın Yönetmeni Fatih Polat, RSF Güngör, “İnanın hukuku katleden bu ra infazın başlaması an meselesi ola İstanbul 27. Ağır Ceza Mahkemesi’ne Türkiye temsilcisi Erol Önderoğlu ve karar karşısında ne söyleyeceğimi bil cak. Buna göre ceza alan 14 arkadaşı sunacağız. Mahkemenin infazı dur TİP milletvekili Barış Atay da destek miyorum. Zavallı ve güzel ülkem için mızdan 8’i, Güray Öz, Musa Kart, Ha durması hukukun gereğidir.” 15 Temmuz darbe girişiminin ardından KHK ile işten çıkarılan Alevi işçi hukuk zaferi kazandı Facebook gerekçe olamaz DİSK: 1 Mayıs Taksim’de kutlansın Taksim Kazancı Yokuşu’nda toplanan DİSK’e bağlı Nakliyatİş Sendikası üyesi bir grup, 1 Mayıs Birlik Mücadele ve Dayanışma Günü’nün Taksim Meydanı’nda kutlanmasını istedi. Grup adına basın açıklamasını Nakliyatİş Genel Başkanı Ali Rıza Küçükosmanoğlu yaptı. Küçükosmanoğlu, “Türkiye’de işçi sınıfının baskıyla çıkarılmaya çalışılan bir takım yasal düzenlemelerle elindeki ekonomik, demokratik hakları alınmaya ça lışılıyor. Böylesi tarihsel bir süreçte 1 Mayıs’lar daha bi önem kazanıyor” dedi. Taksim Meydanı’nın 1 Mayıs kutlamalarına kapatılmasını eleştiren Küçükosmanoğlu, “Biz diyoruz ki 1 Mayıs günü Taksim Meydanı işçiye kapatılamaz . Ve tüm halkımızı da burada birlikte olmaya çağırıyoruz” dedi. Polis ekiplerinin geniş güvenlik önlemi alırken, grup basın açıklamasının ardından olaysız bir şekilde dağıldı. l DHA Davutoğlu: Toplumun yarısı ile kopuş yaşanıyor Son dönemde yeni parti kuracağı iddialarıyla gündeme gelen, es lama kapasitesini daraltmıştır” sözleriyle hedef alan Davutoğlu, “İstanbul ve ki Başbakan Ahmet Davutoğlu, seçim Ankara büyükşehir belediye başkanlık lerin ardından yaptığı değerlendirme larında alınan sonuç olmak üzere, par de, AKP’ye “yenilenme” çağrısı timizin toplumsal desteğinde yaparak, partili Cumhurbaşkanlı görülen azalma gerçeğiyle yüz ğı uygulamasının yeniden değer leşmek ve bunu sağduyulu bir lendirilmesi gerektiğini kaydetti. şekilde değerlendirmek duru Davutoğlu, “Cumhurbaşkanı’nın mundayız” dedi. seçimlerin birinci derecede ta Davutoğlu, partili cumhurbaş rafı olarak seçim ortamının ge kanlığı uygulamasının yeniden rektirdiği yoğun ve çoğu zaman da sert siyasi polemiklere gir Davutoğlu değerlendirilmesi gerektiğini belirterek “Cumhurbaşkanının mek durumunda kalması, eşit mesafe parti üyeliğine sahip olması bir sorun de durması gereken Cumhurbaşkanlı teşkil etmemekle birlikte genel baş ğı kurumunun toplumun en az yarısı ile kanlık görevinin de aynı kişi tarafından psikolojik bir kopuş yaşamasına yol aç yürütülmesi hem devlet işleyişi hem maktadır” ifadesini kullandı. parti kurumsallaşması açısından sakın Kendisini deviren Pelikan yapılanma calar doğurmaktadır” sözleriyle dile ge sını “partimizin vizyon üretme ve uygu tirdi. l Haber Merkezi ZEHRA ÖZDİLEK İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi (İSKİ) Genel Müdürlüğü’nde 10 yıl ta şeron işçi statüsünde ça lışırken iddiaya göre face book paylaşımları ve Ale vi kimliği nedeniyle hiç bir hakkı verilmeden işten çıkarılan iki işçiden biri olan Müslüm Kılagöz (56) kuruma açtığı davayı ka zandı. Kılagöz’ün avuka tı Tuğba Ütebay, “İki yıldır bunun mücadelesini veri yoruz. Umarım bu karar diğer işçilere umut olur” diye konuştu. İşten çıka rılan diğer işçi Kenan Ak sünger hukuk mücadele sini geçen aylarda kazan mıştı. 15 Temmuz Darbe Girişimi’nden sonra Ka nun hükmünde kararna meler ile birçok farklı gö rüşteki memur, öğretmen, sağlıkçı, hâkim, savcı, po lis ve işçiler işten çıka rıldı. ‘Hukuksuzdu’ Facebook paylaşımları gerekçesiyle işten atılan Müslüm Kılagöz, açtığı davada tazminat hakkını kazandı. Kenan Aksünger ve İş hukuku ile alakası olmayan ta Müslüm Kılagöz de 2017 Şubatın mamen baskının olduğunu gösteren da iddialarına göre görüşlerinden savunmalar yapıldı. İşçinin hakları ve Alevi olduklarından dolayı işten açısından bir tutarlılığı olmadığı or çıkarıldılar. İkisi de iki yılın ardın taya çıkmıştır” dedi. dan kurumdan haklarını almaya hak kazandı. Kanunda yeri yok İstanbul 3. İş Mahkemesi Ütebay konuşmasını şöyle devam Kılagöz’e kıdem tazminatı, ihbar ettirdi: “Sonuç itibarıyla haklarını is tazminatı, fazla çalıştığı günlerin tiyorlar, başka bir şey istemiyorlar. ücreti ve diğer haklarının İSKİ ta Bu haklar onlara yasal olarak tanın rafından ödenmesine karar verdi. mış haklardır. Baskı yapana karşı Kılagöz’ün avukatı Tuğba Ütebay da yargı yolunu tercih etmek, direnmek, müvekkilinin Alevi kimliği yüzün savunmak bizim görevimiz. Müvek den işine son verilmesinin ayrımcı kilim adına bu hakları sağlayabildiği lık olduğuna değinerek dava açma miz için ve diğer işçiler adına buruk dan önce İSKİ’yle uzlaşmak istedik bir mutluluk da olsa mutluluğumu lerini fakat muhatap bulamadıkla zu yaşıyoruz. Kurum işten çıkarma rını söyledi. Durumu yargıya taşı sebebi olarak Facebook paylaşımları mak zorunda kaldıklarını dile geti nı göstermişti. İş Kanunu’nda böyle ren Ütebay, “İki yıldır bunun mü bir düzenleme zaten yok. Bu nedenle cadelesini veriyoruz. Hakları gasp maddi yönü bir kenara koyup içerik edilmişti. İşçi hareketi adına diren olarak manevi yönüyle de çalıştırma menin sonucunun getirdiği bir du şartlarının iyileştirilmesi noktasında rumdur bu. Dosyadaki isnatlar ge bir adım olmasını temenni ediyoruz.” rekçesiz, mesnetsiz ve hukuksuzdu. l İSTANBUL
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle