Katalog

KÜLTÜR EDİTÖR: ÖZNUR OĞRAŞ ÇOLAK TASARIM: ŞÜKRAN İŞCAN 1723 NİSAN 2019 SALI Sanat eserine nü yasağı‘Burası AKP’nin kalesi’ diyen şahıs, nü eserleri kaldırttı Ayfer Demircioğlu’nun ressam Avni Yamaner ile birlikte Sami Güner Sanat Galerisi’nde açtı ğı ortak sergi, açılışından iki gün son ra belediye tarafından kapatıldı. Ay fer Demircioğlu’nun gazetemize anlat tığına göre, açılıştan bir gün sonra ser giye gelen bir şahıs “Bun lar burada nasıl sergilenir, çıplak bunlar. AKP’nin ka lesinde böyle şeyler yapa Ayça Han mazsınız. Çıplak kadınların sergilenmesine ‘sanat’ diyorsunuz. Peki, çarşaflı kadınlar neden yok? Sizi şikâyet ede ceğim” diyerek tepki göstermeye baş ladı. Eserlerinin bu kadar hızlı bir şe kilde kaldırılmasının şaşkınlığını ya şayan Demircioğlu, tepkilerin asıl se bebinin her yıl büyük zorluklarla açtı ğı “Cumhuriyet” sergisi olduğunu dü şünüyor. Daha şaşırtıcı olan ise, aynı şahsın iki ay önce Devlet Güzel Sanat lar Galeri’sinde yer alan kadın ve er kek heykellerini nü oldukları gerekçe siyle şikâyet ederek kaldırtmış olması. Emir yukarıdan “Yaşadığımız çağda hâlâ sanat eserlerinin böyle saldırılara maruz kalıyor olması gerçekten çok üzücü” diyen Demircioğlu yaşadıklarını şöyle anlattı: 17 Nisan Çarşamba günü, saat 13.00 sularında Tayyare Kültür Merkezi Mü Bursa Güzel Sanatlar Birliği Derneği Başkanı ve ressam Ayfer Demircioğlu’nun 15 Nisan Pazartesi günü Bursa Tayyare Kültür Merkezi’nde açtığı resim sergisindeki eserler, müstehcen oldukları gerekçesiyle kaldırıldı. düresi Ayşe Hacıoğlu tarafından arandım ve ofisine davet edildim. “Yukarıdan gelen emirler” doğrultusunda sergimdeki “nü resimler”in müstehcen bulunduğunu ve “ilgili resimleri toplamam gerektiği” tarafıma iletildi. Sanata sansürü asla kabul etmeyeceğimi, hiçbir resmimi sergiden kaldırmayacağımı kendilerine belirttim. “Ne derseniz deyin bu sergi toplanacak” cevabıyla karşılaştım. Bunun üzerine ser ginin perdelerini kapattılar. İlgili kültür merkezinde çalışan emekçi arkadaşları zor bir durumda bırakmamak adına bütün resimlerimi toplayıp kendi sergimden ayrıldım.” ‘Terörist değil sanatçıyım’ Serginin toplatılma gerekçesinin, salon tahsis koşullarından 11. Maddeye uymaması olduğunu açıklayan galeri yetkililerine tepki gösteren sanatçı “11. maddeye bakarsanız ‘milli değer yargılarını küçültücü’ gibi ifadeler yer alıyor. Bana kendimi terörist gibi hissettirdiler. Ben terörist değilim, sanatçıyım” dedi. Galerinin gerekçe gösterdiği 11. maddede şu ifadeler yer alıyor: “Galerilerimizde sergilenecek yapıtlar; milli değer yargılarını küçültücü, değersiz kılıcı ya da alay edici, kışkırtıcı ve sömürücü nitelikte olmamalı; belirgin politik amaçlara yönelik bulunmamalı; Atatürk, manevi değer ve inançlar gibi milletçe duyarlı ol duğumuz konularda yanlış anlaşılmaya yol açacak ve gele nek ve göreneklerimize ters düşmeyecek şekilde olmalıdır.” Tayyare Kültür Merkezi’nde açmayı planladıkları serginin kendisi için çok önemli olduğunu belirten Demircioğlu “Asla kabullenmeyeceğim bu keyfi yasaklamalar neticesinde sergim Tayyare Kültür Merkezi’nden kaldırıldı. Her zaman bu gibi yasaklamalara karşı duracağımı, sanatta sansürün yerinin olmayacağını bir kez daha belirtmek isterim” dedi. Piyanist ve şarkıcı Uğurluer İBB Şehir Tiyatroları’ndan yeni oyun: ‘Mavi Kuş’ hayatını kaybetti Piyanist ve şarkıcı Şevket Uğurluer, 81 yaşında hayatını kaybetti. Müzik Yorumcuları Meslek Birliği’nin sosyal medya hesabından yaptığı açıklamaya göre, Uğurluer’in cenazesi, yarın Zincirlikuyu Mezarlığı’na defnedilecek. TRT ekranlarında izleyiciyle buluşan “Anılarla Müzik” adlı programı, 20 yıl boyunca hazırlayıp sunan Şevket Uğurluer geçen yıl “25. İstanbul Caz Festivali” kapsamında “Yaşam Boyu Başarı Ödülü”ne değer görülmüştü. Özdemiroğlu kabri başında anıldı 73 yaşında yaşamını kaybeden müzisyen Attila Özdemiroğlu, ölümünün üçüncü yıldönümünde Zincirlikuyu Mezarlığı’ndaki kabri başında düzenlenen bir törenle anıldı. 20 Nisan 2016’da hayata veda eden Attila Özdemiroğlu için düzenlenen anma törenine oğlu Sarp Özdemiroğlu ile birlikte Gonca Vuslateri, Ali Kocatepe, İzzet Öz, Melike Demirağ, Şanar Yurdatapan ve Ünal Uzun gibi isimler katıldı. ‘Fırçasız Ressam’ yaşamını yitirdi Fırça kullanmadan çalıştığı için “Fırçasız Ressam” olarak tanınan sanatçı Metin Akarslan, 80 yaşında hayatını kaybetti. Sultanahmet Sanat Okulu’nda okumuş olan ve resim çalışmalarına 1955 yılında Hattat Kadri Efendi’nin yanında başlayan sanatçının cenazesi, dün ikindi namazına müteakiben Moda Camii’nden kaldırılarak Edirnekapı Mezarlığı’na defnedildi. İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları, Mustafa Kutlu’nun yazdığı, Özgür Kaymak’ın oyunlaştırıp yönettiği “Mavi Kuş” adlı oyunu yarın saat 20.30’da Üsküdar Musahipzade Celal Sahnesi’nde prömiyer yapacak. Oyun, tren istasyonuna gitmek üzere kasabanın tek otobüsü “Mavi Kuş” ta yolları kesişen bir grup yolcunun sürprizli yol hikâyesini konu alıyor. Müziğini Okan Kaya’nın, dramaturjisini Hatice Yurtduru’nun, sahne tasarımını Rıfkı Demirelli’nin, kostüm tasarımını Zuhal Soy’un, ışık tasarımını Osman Aktan’ın, efekt tasarımını Gök han Balsoy’un yaptığı; fotoğraflarını Enes Altuğ Avşar’ın çektiği oyunda Asrın Gurur Kuyucak, Ayşem Yağmur Ulusoy, Begüm Akdoğan Akkaya, Behice Maurer, Besim Demirkıran, Burcu Sarıgül, Cafer Alpsolay, Deniz Akkaya, Efe Ünal, Ercan Demirhan, Hakan Örge, Kamer Karabektaş, Nazım Hikmet Yıldırım, Onur Demircan, Salih Salcan, Sibel Topaloğlu, Şevket Avşar, Tarık Köksal, Yiğit Ali Uslu, Yusuf Aytekin, Zeki Yıldırım rol alıyor. Oyun ayrıca 2427 Nisan, 24 Mayıs tarihleri arasında Üsküdar Musahipzade Celal Sahnesi’nde sahnelenecek. 47. İstanbul Müzik Festivali’nde 14 genç kadın müzisyen belirlendi ‘Kadın Yıldızlar’a destek 47. İstanbul Müzik Festivali kapsamında, TSKB (Türkiye Sınai Kalkınma Bankası) işbirliğiyle geçen yıl hayata geçirilen “Yarının Kadın Yıldızları” destek fonundan faydalanmaya hak kazanan 14 genç kadın müzisyen belirlendi. Klasik müziğin farklı alanlarından üstün yetenekli kadın müzisyenlere destek olmayı amaçlayan projenin tüm bilet gelirlerinin de aktarılacağı destek fonu; genç kadın müzisyenlere uluslararası arenada yeni ufuklar açmayı hedefliyor. Genç kadın müzisyenlerin başvuruları, İKSV Genel Müdür Yardımcısı ve müzikolog Yeşim Gürer Oymak başkanlığında, keman sanatçısı ve orkestra şefi Hakan Şensoy, piyanist ikili Ufuk & Bahar Dör düncü, klarnet sanatçısı Ayşegül Kirmanoğlu ve besteci Özkan Manav’dan olu şan seçici kurul tarafından değerlendirildi. Destek almaya hak kazanan müzisyenler ise şöyle: Berfin Saysel (arp), Deniz Şensoy (keman), Duru Önhon (keman), Ece Özer (fagot), Elif Ece Cansever (keman), Esengül Yıldız (keman), Hacer Cansu Yüksel (klarnet), İdil Pulat (viyolonsel), İdil Sezer (viyola), Müge Sak (ke man), Nilüfer Sude Güçlü (keman), Pelinnur Işıkçı (piyano), Sevgi Varol (fagot) ve Sinem Karasu (viyolonsel) Seçici Kurul tarafından desteğe değer bulunan adaylardan bazılarının yer alacağı konser, 25 Haziran Salı günü Boğaziçi Üniversitesi Albert Long Hall’da ger çekleştirilecek ve kemanın duayeni Ayla Erduran’ın da kanaat önderi ve konuk sanatçı olarak sahneye çıkacağı Yarının Kadın Yıldızları konserinde dinleyicilerle buluşacak. Konsere Doğru Etkinlikleri kapsamında ise gazeteciyazar Murat Yetkin moderatörlüğünde, milli paralimpik atlet Öznur Alamur ve Stanford Üniversitesi öğretim üyesi Dr. Gözde Durmuş’un kişisel başarı hikâyelerini anlatacakları bir söyleşi de gerçekleştirilecek. Projenin destekçileri arasında yer almak ve bu umut dolu konserin unutulmaz anlarına tanıklık etmek isteyenler için konser bilet fiyatları 500 TL (platin destek), 250 TL (altın destek), 150, 75 ve 35 TL (öğrenci) olarak değişiyor. Biletler, Biletix satış kanalları ve İKSV ana gişeden (Pazar günü hariç her gün 10.0018.00 saatleri arasında, hizmet bedeli olmadan) satın alınabilir. ‘Karanlıkta Islık Çalanlar’ kazandı Ankara Uluslararası Film Festivali Ulusal Uzun Proje Geliştirme Desteği Yarışması’nda kazanan proje “Karanlıkta Islık Çalanlar” oldu. Dünya Kitle İletişimi Araştırma Vakfı’ndan yapılan yazılı açıklamaya göre, Ulusal Uzun Proje Geliştirme Desteği Yarışması’na projeleriyle katılanlara mülakat yapıldı. Yapımcı Armağan Lale, yapımcı Ali Bayraktar ve yönetmenyapımcı Se vinç Baloğlu’ndan oluşan seçici kurul, sona kalan 10 projeyi değerlendirdi. Orta sınıf ailelerdeki bireylerin yalnızlığını sinemaya absürd bir dille aktaran “Karanlıkta Islık Çalanlar” projesiyle Pınar Yorgancıoğlu 30 bin liralık ödülü kazandı. Ödül töreni 27 Nisan’da Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu’nun katılımıyla yapılacak. l ANKARA/Cumhuriyet DİREKLERARASI SEYİRCİ ÖDÜLLERİ SAHİPLERİNİ BULDU Mükemmeliyet Ödülü Gezen’in Direklerarası Seyircileri’nin oluşturduğu “Halk Jürisi” üyeleri, 20182019 tiyatro sezonunda İstanbul’da sahneye konulan oyunları seyrederek; Performans, Tasarım ve Yapımlar kategorilerinde başarılı olarak değerlendirdiği oyunlar, oyuncular ve tiyatrolar belli oldu. Ödüller önceki gün Kozyatağı Kültür Merkezi’nde yapılan törenle verildi. Törende Vasıf Öngören’in ailesinin kendi değerlendirmeleri sonucu, önerilen kişi, oyuncu ya da topluluk lara verilen “Vasıf Öngören Ödülü”; Ankara DTCF Tiyatro Bölümü öğretim görevlisiyken ihraç edilen Barış Akademisyeni Süreyya Karacabey’e verildi. Zeki Göker’in politik tiyatro anlayışını günümüzde yansıtan ve Göker ailesinin kendi değerlendirmeleri sonucu önerilen kişi, oyuncu ya da topluluklara verilen “Zeki Göker Ödülü”nün sahibi ise Metin Akpınar oldu. 19. Direklerarası Seyirci Ödülleri’nde “Sürekli Mükemmeliyet Ödülü” de Müjdat Gezen’e verildi. Müjdat Gezen Tırnak İçinde Hizmetçiler 2018 yılında Nezaket Erden, Hakan Emre Ünal ve Ayşe Draz tarafından kurulmuş olan Tiyatro Hemhal’in ilk yapımı “Dirmit” oldu. Latife Tekin’in “Sevgili Arsız Ölüm” romanından Hakan Emre Ünal’ın başarıyla sahneye uyarladığı bu tek kişilik oyun, Nezaket Erden’e ödüller kazandıran bir çalışmaydı. 2019’da yine iddialı bir yapımla çıkıyor seyirci karşısına Tiyatro Hemhal. Bu kez, Jean Genet’nin “Hizmetçiler” metninden hareketle Hakan Emre Ünal’ın yazdığı ve yönettiği “Tırnak İçinde Hizmetçiler” ile buluşuyor seyirci. Yukarıda değindiğim gibi, “Dirmit” bir uyarlamaydı. “Hizmetçiler” ise ilham kaynağı olmuş Ünal’a. Herhalde o nedenle “tırnak içinde.” Hoş bir buluş... Hayata ve tiyatroya tutunabilmek Jean Genet gibi dişli bir yazarın “Hizmetçiler”de işlediği temalarından yola çıkarak yazılan, hatta ona yeni temalar ekleyen “Tırnak İçinde Hizmetçiler”in dramaturgu Ayşe Draz. Yazar dramaturg işbirliğinin önemi bir kez daha görülüyor bu çalışmada. Genet’nin tüm oyunlarında olduğu gibi, “Hizmetçiler”de de düşlerin fantezilere dönüşmesi onun dünyasında kuraldışı ve itilmiş kişilerin gerçeği arama sürecidir. “Hizmetçiler”de Claire ve Solange’ın şiddet içeren ilişkisi de bu sürecin uzantısıdır. Hemen belirteyim, Hakan Emre Ünal’ın “Tırnak İçinde Hizmetçiler”inde böyle bir fantezi söz konusu değil. Bu toplumda, toplumumuzda çeşitli nedenlerle kendilerini değersiz ve dışlanmış hisseden iki genç kadının ilişkileri üzerinden ilerler oyun. Üç arkadaşın paylaştıkları bir evin oturma odasında tanışırız onlarla; İpek ve Bahar’la... Tiyatroda merdivenleri tırmanmaya çalışan iki oyuncu. Üçüncü arkadaş Yıldız, ki onu görmeyiz oyun boyunca, başarıyı yakalamıştır. Artık dizilerde de rol almaya başladığı için eve pek sık gelmez, ama arkadaşlarının kirasını ödemeye devam eder. Hesaplaşmalar İpek (Nezaket Erden) ve Bahar (Pınar İpek) belki bir gün sahneleriz diye düşündüklerinden ve de akıllarına “oyun oynamaktan” başka yapacak bir şey gelmediğinden / bilmediklerinden, “Hizmetçiler”i prova etmeye çalışırlar. Bu oyunu sahnelemek onlara kiralarını ödeme fırsatı da verecektir. Bu bölümde tiyatro sanatıyla hesaplaşmalarını izler seyirci iki oyuncunun. Başarılı olamazlar çabalarında ve bırakırlar. Sonraki bölümde ise birbirleriyle, dünyayla, toplumla bir hesaplaşma içine gireceklerdir. Hayata ve çevrelerinde olup bitenlere bir çeşit mağduriyet penceresinden bakmak daha kolaydır sanki onlar için. Beklentilerinin, kıskançlıklarının, öfkelerinin, kırgınlıklarının bir parçası olurlar. Hayatla baş etmek ya da edememek... Üzerinde düşünülesi durumlar. Sahneye, oyunculara dair Yuvarlak bir sahnede oynanıyor “Tırnak İçinde Hizmetçiler.” Sahne tasarımı Nursev Demirbaş’a ait. İsmail Sağır’ın ışık tasarımı da Demirbaş’ın çalışmasını destekliyor. Yakın plan bir seyirci – oyuncu alışverişi üzerinden gelişiyor Hakan Emre Ünal’ın yorumu. Bezginlikler, kızgınlıklar dramatik bir çizgide işlenmiyor. İpek ve Bahar zaman zaman geriliyor, zaman zaman birlikte eğleniyorlar da. Seyirciyi rahatlatan, tebessüm ettiren anlar bunlar... Hareket tasarımında Gizem Bilgen, kostüm tasarımında Sanem Gençalp, grafik tasarımında Ulaş Uğur isimlerini görüyoruz. İpek ve Bahar’ın gerek “Hizmetçiler”i prova ettikleri bölüm, gerekse birbirleriyle ve dolayısıyla kendileriyle hesaplaştıkları bölümler kişiliklerine dair ipuçlarını veriyor seyirciye. Bu ipuçlarını Pınar Güntürkün (Bahar) ve Nezaket Erden (İpek) rahat, birbirini tamamlayan oyunculuklarıyla paylaşıyorlar. Belki biraz da rolü gereği, Nezaket Erden sanki sahneye daha hâkim. Dirmit rolünde yakaladığı başarıyı çok farklı bir rolde, burada da sürdürüyor... AKP’li belediyeden ‘Azizname’ye iptal Yerel seçimlerde AKP’den Kayseri Belediye Başkanı olarak seçilen Memduh Büyükkılıç, Cumhuriyet Sahnesi’nin sahnelediği Aziz Nesin’in yazdığı “Azizname” oyununun salon tahsisini iptal etti. Cumhuriyet Sahnesi’nin sosyal medya hesabından dün yapılan açıklamada, “31 Mart yerel seçimlerinde Kayseri’ye hizmet etmek üzere seçilen Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Dr. Büyükkılıç’a hayırlı olmasını diler, görevinde başarılar dileriz. Keşke ilk icraatı 27 Nisan’da Kadir Has Kültür Merkezi’nde oynayacağımız “Azizname” oyunumuzun salon tahsisini iptal etmek olmasaydı. Tüm Kayserili tiyatroseverlerden özür dileriz” denildi. Cumhuriyet Sahnesi’nin sahnelediği Aziz Nesin’in yazdığı “Azizname” oyunu 20 Ocak’ta da AKP’li Sakarya Belediyesi tarafından sanatçılar Metin Akpınar ve Müjdat Gezen’in gözaltına alınmasına tepki gösterdikleri gerekçesiyle iptal edilmişti. l Haber Merkezi