Katalog

HABER EDİTÖR: CAFER KURT TASARIM: SERPİL ÜNAY 920 NİSAN 2019 CUMARTESİ Kart, Gürsel, Öz, Kara, Çelik, İper, Utku ve Güngör’le ilgili karar UYAP’a yüklendi Hukuk garabeti Gazetemizin eski yöneticilerini ve çalışanlarının yargılandığı davada 5 yıl altında hapis cezası alanlar hakkında verilen istinaf mahkemesinin kararı UYAP’a yüklendi. Kararla birlikte Cumhuriyet davasında 5 yıldan az hapis cezası alan Musa Kart, Kadri Gürsel, Güray Öz, Hakan Kara, Önder Çelik, Emre İper, Bülent Utku ve Mustafa Kemal Güngör hapse girecek. 5 yılın üstünde ceza alan 6 kişinin dosyasının Yargıtay tarafından bozulması durumunda yeni bir hukuk garabeti yaşanacak. İstanbul 27. Ağır Ceza Mahkemesi, Cumhuriyet Gazetesi eski yazarları ve yöneticilerinin yargılandığı davanın karar duruşmasında gazetenin eski İcra Kurulu Başkanı Akın Atalay’a 7 yıl 13 ay 15 gün, eski Genel Yayın Yönetmeni Murat Sabuncu’ya, muhabiri Ahmet Şık’a, yazarı Aydın Engin’e 7 yıl 6 ay, Cumhuriyet Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Erinç ile yazarı Hikmet Çetinkaya 6 yıl 3 ay hapis ceza İstinaf mahkemesinin onama kararından sonra ortaya çıkan adaletsizlik üzerine Adalet Bakanı Gül, Yargıtay’da temyiz için çalışma yapıldığını açıklamıştı ancak henüz bir adım atılmadı. sı vermişti. Gazetemiz eski avukatı Bülent Utku 4 yıl 6 ay, okur temsilcisi Güray Tekin Öz, Cumhuriyet Vakfı yöneticisi Önder Çelik, Hakan Kara, karikatürist Musa Kart, Mustafa Kemal Güngör 3 yıl 9 ay, yazar Kadri Gürsel 2 yıl 6 ay ve gazetemiz muhasebe çalışanı Yusuf Emre İper ise 3 yıl 1 ay 15 gün hapis cezasına çarptırılmıştı. 5 yılın üzerinde hapis cezası alanların dosyası temyiz için Yargıtay’a taşınırken, 5 yılın altında ceza 8 kişi hakkındaki karar 19 Şubat’ta İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi (İstinaf) 3. Ceza Dairesi tarafından onanmıştı. Bir haftalık süreç Davayla ilgili dün yeni bir gelişme yaşandı. 5 yılın altında ceza alan isimlerin istinaf mahkemesince onanan cezaları UYAP’a yüklendi. Kesinleşen karar dan sonra verilen cezaların infazının uygulanması için dosya ilk olarak İstanbul 27. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderilecek. Mahkeme kesinleşme yazısı yazarak gereğinin yapılması için infaz savcılığına gönderecek. Savcılık da cezası kesinleşen kişilerin infazlarını tamamlamaları için karar çıkaracak. 8 kişinin tutuklama sürecinin bir hafta kadar süreceği tahmin ediliyor. ‘Gazetecilik suç değil’ İstinaf mahkemesinin kararının UYAP’a yüklenmesiyle cezaevine gireceği kesinleşen gazetecilerden Kadri Gürsel, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada “Erdoğan’ın samimi olmadığını şu somut nedenden dolayı biliyordum: Cumhuriyet davasında onanan hapis cezaları İmamoğlu’nun mazbatayı almasından bir gün son ra UYAP’a yüklendi. Ben dahil 8 Cumhuriyetçi hapse girecek #gazeteciliksuçdeğildir” dedi. Sözler tutulmadı İstinaf mahkemesinin onama kararı hukuki bir tartışmayı da beraberinde getirmişti. Kararın Yargıtay tarafından bozulması durumunda yeni bir hukuk garabeti yaşanacağına dikkat çeken hukukçular, 5 yılın altında ceza alanlara temyiz yolunun kapatılmasının “adalet duygusuna aykırı” olduğuna ve yeni bir hukuksuzluğa neden olacağını söylemişti. Gazetemizin gündeme getirdiği ve adaletsizlikle ilgili Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, “adaletsizliğin” düzeltilmesi için istinaf başkanlarıyla görüştüklerini, yasal düzenleme yapılacağının işaretini vermişti. Gül, toplu davalarda aynı fiilden verilen kararlarda kendi içinde bir itirazdenetim ya da Yargıtay’da temyiz üzerinde çalışma yapıldığını belirtmişti. l İSTANBUL/Cumhuriyet ‘Adalet Nöbeti’ Ankara’da NECATİ SAVAŞ Rusya’ya ‘çift’ mesaj TürkiyeRomanyaPolonya Dışişleri Bakanlığı zirvesinde S400’ler için sıcak, Karadeniz için soğuk açıklama Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın’ın ABD ile süren S400 ve F35 geriliminin çözülmesi için “ara formüller” üzerinde çalışıldığını söylemesinin ardından Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, S400’lerin Rusya’dan alınıp kullanılmamasının söz konusu olmadığını söyledi. Çavuşoğlu, TürkiyePolonyaRomanya Dışişleri Bakanları Üçlü Toplantısı’nın ardından Romanya Dışişleri Bakanı Teodor Melescanu ve Polonya Dışişleri Bakanı Jacek Czaputowicz ile ortak basın toplantısı düzenledi. Gazetecilerin sorularını yanıtlayan Çavuşoğlu, Kalın’ın “ara formül” açıklamasının anımsatılması üzerine şu yanıtı verdi: “Bu tartışmaların sebebi, 10 yıldır müttefiklerimizden alamadığımız, Rusya’nın çok iyi bir teklif verdiği için aldığımız S400 savunma sistemi. Bununla ilgili İbrahim Kalın beyin kastettiği ara formül de budur herhalde. Onun dışında bu sistemin kullanılıp kullanılmaması veya böyle konular hiçbir zaman masada olmadı.” Türkiye’nin ABD’ye S400’lerin F35’lerin sisteminden bilgi elde edip edemeyeceğinin araştırılması için komisyon kurulmasını teklif ettiğini ancak ABD’nin bu teklifi reddettiğini söyleyen Çavuşoğlu, “NATO’nun endişelerini de dikkate almamız lazım. NATO da şunu çok iyi anlamalıdır, bizim hava savunma sistemine acilen ihtiyacımız var” dedi. Rusya’ya karşı mesajlar Ankara’daki TürkiyePolonyaRomanya Dışişleri Bakanları Üçlü Toplantısı’nın ardından verilen Rusya karşıtı mesajlar dikkat çekti. Polonya Dışişleri Bakanı Jacek Czaputowicz, Rusya’nın Karadeniz’deki faaliyetleriyle Avrupa güvenliğine tehdit oluşturduğunu öne sürerek “NATO’nun bu bölgedeki askeri görünürlüğünü artırmasını destekliyoruz” dedi. Romanya Dışişleri Bakanı Teodor Melescanu da toplantıda Rusya’nın Karadeniz’deki politikalarını masaya yatırdıklarını, NATO’nun caydırma ve savunma şeklinde iki kulvarlı politikasını sürdürmesi ve Rusya ile diyalog yolunun açılması gerektiği konusunda hemfikir olduklarını kaydetti. Çavuşoğlu da NATO Dışişleri Bakanları toplantısında Karadeniz’le ilgili kararların uygulanması konusunda kararlı olduklarını belirtti. NATO toplantısında, en büyük risklerden birinin Rusya’nın “saldırgan tavrı” olduğu öne sürülmüştü. l ANKARA/Cumhuriyet NECATİ SAVAŞ Türkiye’nin birçok yerinden gelen onlarca avukat, Ankara Adliyesi önünde “Adalet Nöbeti” tuttu. Kendilerini “hukuk muhafızları” olarak tanımlayan Ankara Barosu Başkanı Erinç Sağkan, “Hep birlikte, yılmadan daha da büyüyerek kazanacağız ve adaleti de umudumuzu ve kararlılığımızı harç yaparak ellerimizle yeniden bizzat inşa edeceğiz” dedi. Daha önce İstanbul’da Çağlayan Adliyesi önünde yapılan Adalet Nöbeti, dün ilk kez Ankara Adliyesi önünde düzenlendi. Nöbete Ankara, İstanbul, Antalya, Adana, İzmir ve Diyarbakır’ın arasında bulunduğu 30 baro başkanı katıldı. Avukatlar, “tutuklu avukatlar ser best bırakılsın” şeklinde slogan atarken, ellerinde “adalet” talebini içeren dövizler taşıdı. Hepsi adalet arıyor Avukatlar adına açıklama yapan Erinç Sağkan, “Biliniz ki, bu ülkenin adaletinden alacağı olan herkes bugün burada. Rabia Naz burada, adalet arıyor. Şule Çet burada. Çorlu tren kazasında ölen 7 yaşındaki Arda Sel bizimle. Soma burada, iş cinayetleriyle öldürülen isimsiz işçiler, Türkan Saylan annemiz, Gezi’de ağzına biber gazı sıkıldığı için dil kanserinden ölen ve son sözü ‘Beni unutmayınız’ olan Mehmet İstif, kumpas davalarında ölüme terk edilen Kuddusi Okkır, hâlâ inatla failleri bulunama yan Diyarbakır Baro Başkanımız Tahir Elçi, ‘Sadece adil yargılanmak istiyoruz’ diyen Selçuk ve arkadaşları, Ensar’da tecavüze uğrayan onlarca çocuk, soğuktan donarak ölen minik Ayaz, 26 kişinin tecavüz ettiği 13 yaşındaki N.Ç., Yarbay Ali Tatar, kocası tarafından öldürülen Remziye Eripek burada. Ve öldürülen köpekler, kesilen Atatürk Orman Çiftliği ağaçları ve nicesi bugün burada, adalet arıyor. Bizler, adaletten alacaklı herkes için vardık, varız ve hep var olacağız” dedi. Nöbete; CHP milletvekilleri Utku Çakırözer, Murat Emir, HDP milletvekilleri Ahmet Şık, Filiz Keresteçioğlu ve Oya Ersoy da destek verdi. l ANKARA/Cumhuriyet Annelere polis zulmüAçlık grevindeki tutukluların aileleri coplarla iteklendi, hakaret edildi Açlık grevi yapan çocukları için, Kocae li Gebze Cezaevi önünde oturma eylemi yapmak isteyen annelere, polis önce tazikli suyla müda hale etti daha sonra cop larla şiddet uyguladı ve hakaret etti. Ailelere ya pılanlara CHP’li ve HDP’li vekiller tepki gösterdi. Polis, annelere coplarla şiddet uyguladı. Gebze M Tipi Kadın müdahale etmeye devam etti. Kapalı Cezaevi önünde açlık Ailelere polisin müdahale grevinde olan çocukları için şekli tepki topladı. HDP’li Fi 12 gün önce nöbet eylemi liz Kerstecioğlu, Erdoğan’ın başlatan anneler dün de ey ‘Ötekileştirmeme, kızgın de lemini sürdürdü. Bir süre ce miri soğutma ve kucaklaşma’ zaevi önünde oturma eylemi sözlerini hatırlatarak “Alın yapan aileleri ablukaya alan o saldırgan eli görevden ha polis, eylemin sonlandırılma di” çağrısı yaparken HDP de sını istedi. Eylemlerini sür “Annelere yönelik bu insan düreceklerini ifade eden aile lık dışı muamele hukuk ta lere, polis tazyikli suyla mü nımazlığın ve zorbalığın res dahale etti. Polis, ara sokak midir. Açlık grevcilerinin ta lara itilen ailelere coplarla lepleri zor ve şiddetle bastı rılamaz” açıklamasında bulundu. CHP’li Sezgin Tanrıkulu, “Annelere elle ve copla yapılan polis tacizi iktidarın nasıl zalim hale geldiğinin yüzüdür. Bu memurla ilgili bir işlem yapacak mısınız?” notuyla paylaştı. CHP’li Mahmut Tanal’da, “Parti polisi değil halkın polisini istiyoruz. Halkın polisi annelerimize böyle davranmaz. Derhal soruşturma başlatılmalı” diye yazdı. CHP’li Gürsel Tekin de “Çocukları için nöbet tutan analara bu muamele yapılamaz. Bu zulümdür, hesabı ağırdır. Hiçbir vatandaş böyle itilip kakılamaz, yol ortasında şiddete uğrayamaz. Bu milletin hiçbir ferdi kimsenin şamar oğlanı değil” dedi. l Haber Merkezi Prof. Füsun Üstel’den son ders Barış Bildirisi’ni imzaladığı gerekçesiyle verilen 1 yıl 3 ay hapis cezası İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesi tarafından onanan Prof. Dr. Füsun Üstel, cezaevine girmeden önce son dersini “Mahkum Vatandaşın Peşinde” başlığıyla verdi. Barış İçin Akademisyenler Birliği, dün Füsun Üstel’in açık dersi için İstanbul Tabip Odası’nda toplandı. 2000’li yıllarda yazdığı “Makbul Vatandaşın Peşinde” kitabından esinlenerek dersin adını da “Mahkum Vatandaşın Peşinde” koyduğunu söyleyen Üstel, kendisiyle dayanışanlara teşekkür ederek, “Bu dayanışma benim için çok önemli. Dayanışmayla hepimiz daha çok büyüyeceğiz, çoğalacağız” dedi. Üstel’in dersine, HDP milletvekilleri Hüda Kaya, Saruhan Oluç, Züleyha Gülüm, Garo Paylan, Gülistan Kılıç Koçyi ğit ve CHP milletvekilleri Sezgin Tanrıkulu ve İbrahim Kaboğlu ile ihraç edilen birçok akademisyen ve öğrenciler katıldı. Toplantının yapıldığı salona “Barış hapsedilemez” pankartı asıldı. l Haber Merkezi tedavisi sürüyor, seçim sonuçlarından mutlu Ali Topuz’un odasına da bahar geldi Eski CHP milletvekili ve bakan Ali Topuz’a seçim sonuçları iyi geldi. Fizik tedavisi sürüyor, TV izleyebiliyor ve ziyaretçileriyle kısıtlı da olsa iletişime geçebiliyor. MİYASE İLKNUR Kıbrıs’ta beyin kanaması geçirmeden üç gün önce telefonla görüşmüştük. Kadıköy’deki Filizi Köşk’ün son durumunu, Cumhurbaşkanlığı’nın el koymasının hukuki olup olmadığını sormuştuk. Bu konuda bilgileri verdikten sonra “Sen ne âlemdesin? Gazetede bir sıkıntın yoktur inşallah. Ben haftaya geldiğimde gazeteye uğrayacağım. Orada görüşürüz.” Ardından da “Bir Ada buluşması yapalım. Engin’i, Ertuğrul’u, Apo’yu ara, eski günleri yâd edelim” diye eklemişti. Bu görüşmeden üç gün sonra o meşum haberi aldık. Hemen ertesi gün Kıbrıs’a gitmek için uçak biletleri ayarladık. Ancak oğlu Serdar Topuz, kendisini arayan arkadaşlarımıza “Buraya kadar gelmeniz boşuna olacak. Zira şu an kimseyle görüşemiyor. Ayrıca onu biz birkaç güne kadar İstanbul’a getireceğiz” deyince biletleri iptal etmiştik. İstanbul’da hastanenin yoğun bakımında tedavisi sürüyor ama bilgileri oğluyla görüşen arkadaşlardan alıyorduk. Kendisini dün 70’lerde İstanbul siyasetinde birlikte yol arkadaşlığı yapan Ertuğrul Gülsever’le ziyarete gittik. Akşama doğru gittiğimiz için yakınlarını göremedik. Oğlu Serdar Topuz’a da ulaşamayınca bilgi için doktorunu aradık. Doktoru Aylin Ogan bizi Ali Topuz’un yatağının başında kabul etti. Yanına gittiğimizde uyuyordu Ali Topuz. ‘Gazete de ne var ne yok?’ 1973’te sağın kalesi İstanbul’u düşüren ve 70’li yıllar boyunca CHP’nin kalesi haline getiren efsane il başkanı Topuz’a “Ali Abi biz geldik” diye seslenince gözlerini araladı. Onu en iyi motive edecek haber tabii ki o kuşağın bütün benliğini adadıkları CHP’den haber vermekti. “Ali Abi, İstanbul’u CHP aldı, biliyorsun değil mi?” diye sorduğumuzda gülümseyerek başını salladı. İçinde “Cumhuriyet” kelimesi geçen her kuruma yürekten bağlı olan Ali Topuz’un ilk sorusu, “Gazetede ne var ne yok” oldu. Ardından da “Partide herkes iyi mi?” sorusunu yöneltti. Hem Cumhuriyet Gazetesi’nin hem de Cumhuriyet Halk Partisi’ndeki gönüldaşlarının iyi olduğunu ve kendisine selam söylediğini ilettik. Doktoru Aylin Ogan, Ali Topuz’un durumunun her geçen gün olumlu yönde seyrettiği, fizik tedaviye başladıkları bilgisini verdi. “Bugün biraz fizik tedavi uyguladığımız için yorgun” diyen doktoru, Topuz’un sabah Halk TV’de Ayşenur Arslan’ın programını izlediğini söyledi. Seçimlere ilişkin ilk haberi doktorundan alan Ali Topuz’un bu moral ve motivasyonla kısa sürede eski günlerine döneceğine eminiz. l İSTANBUL Ali Topuz CHP’Lİ VEKİLE HAKARET RTÜK, yandaşın küfrüne ceza vermedi OZAN ÇEPNİ Radyo Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) CHP İstanbul Milletvekili Ali Şeker’e, Ersoy Dede’nin “Esas Mesele” isimli programında “pez......k” denilmesini görmezden geldi. Uzman raporunda hakaret değerlendirmesi yapılsa da Dede’nin programına ceza verilmedi. RTÜK’ün yandaş kanallara yayın serbestliğinde sınır küfrü aştı. 24 TV’de Ersoy Dede’nin programında CHP’li Şeker’e edilen küfrü değerlendiren üst kurul, ceza vermek için düzenlenen toplantıda “hakaret yok” kararı verdi. RTÜK uzmanının hazırladığı İzleme ve Değerlendirme Raporu’nda Şeker’e, “Şov yapıyor Pez...k. Kabadayı” ifadelerinin kullanılması “kişi ya da kuruluşları eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü, aşağılayıcı ifadeler” olarak değerlendirildi. Amaç gerilimi tırmandırmak Uzman raporuna karşın RTÜK, muhalif üyelerin itirazlarına karşın oy çokluğu ile bu ifadelerin “hakaret olmadığı” yönünde ka rar aldı. RTÜK’ün daha önce benzer ifadelerin kullanıldığı bir yayın nedeniyle TRT’ye de ceza verdiği öğrenildi. Üst Kurul’un kararına tepki gösteren Şeker, “Bu ikiyüzlü tutum artık bizleri şaşırtmıyor. AKP için, hukukun üstünlüğü ve kuralların adil bir şekilde uygulanması yalnızca kendi lehlerine olan durumlar için geçerli bir hal aldı. Oysa ilgili programda kullanılan kirli dil, alenen basın yoluyla hakaretin bir biçimidir. Bu karara göre televizyon ekranlarında, binlerce vatandaşın oyu ile temsil hakkı kazanmış bir milletvekiline küfre varan ifadeler kullanan kişilere ‘gün doğdu’. AKP’li üyeler muhalefete her türlü küfrü ve hakareti serbest hale getirerek toplumsal gerilimi tırmandırmayı mı amaçlamakta” dedi. RTÜK üyesi İsmet Demirdöğen de bu ifadeler nedeniyle çok sayıda kanala yaptırım uygulandığını ancak 24 TV’nin bu yaptırımın dışında tutulduğunu vurguladı. Demirdöğen, “Bir dönem yayıncılara Türkçe’nin düzgün ve güzel kullanımı nedeniyle ödül dağıtan RTÜK’ün bu kararlarla düştüğü durum düşündürücüdür” dedi. l ANKARA AA, Saray’a bağlandı Cumhurbaşkanlığı kararnamesinde yapılan değişiklikle Anadolu Ajansı (AA), Saray’a bağlandı. Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı artık AA’nın faaliyet, bütçe, örgütlenme ve insan kaynakları yönetimi üzerinde denetim yetkisine sahip olacak. Atatürk tarafından, 6 Nisan 1920’de kurulan AA, Milli Mücadele döneminde önemli bir rol oynamıştı. AKP dönemindeki yayınları ve son olarak da yerel seçimlerde sonuç açıklama krizi ile gündeme gelen AA’nın bütçe ve denetimi Saray’a bağlı Fahret tin Altun başkanlığındaki İletişim Başkanlığı’na bırakıldı. Cumhurbaşkanlığının ilgili kararnamesi dün Resmi Gazete’de dün yayımlandı. Karara tepki gösteren CHP Grup Başkanveli Özgür Özel yaptığı yazılı açıklamada, AA’nın, tarihte ilk kez bir siyasi partinin genel başkanına doğrudan bağlandığını belirterek, “AA, bu kararnameyle Erdoğan’ın vesayeti altına girmiş, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı AA’ya adeta kayyum atanmıştır” dedi. l ANKARA/Cumhuriyet