Katalog

haber EDİTÖR: ALPER İZBUL TASARIM: SERPİL ÜNAY 510 NİSAN 2019 ÇARŞAMBA Hırsız yavuz ama ev sahibi daha yavuz İstanbul Büyükçekmece’de polisin kapı kapı yaptığı kontrollere tepki gösteren CHP’liler, “Seçmenlere devlet zoruyla terör uygulanıyor. Bunu kabul etmemiz mümkün değil” dedi. Polisin seçmen avı!Büyükçekmece’de evlere giden polis seçmen kayıtlarını sorgulamaya devam ediyor Sonucu, iktidarın tüm medya hâkimiyetine, tüm gücüne, tehditlerine, imkânlarına rağmen güç kaybettiğinin net kanıtı olan bu seçimleri yenilemek gerçeği değiştirmez. Sadece iktidarın niyetini ve üslubunu daha da lekeler. O yüzden muhtemelen neticede topyekun yenileyemeden mazbatayı gerçek galibe verecekler. Ama bundan önceki tüm seçimler, istenirse hemen yenilenebilir. Cumhurbaşkanlığı seçimleri mesela... Tek adayda uzlaşarak girsin seçimlere muhalefet. Sonra anayasa referandumunu da bir daha yapalım. 7 Haziran seçimlerini de seve seve tekrarlar bu ülke. Adım adım tüm seçimleri yenileye yenileye dönelim hep birlikte çeyrek asır öncesine. Büyükçekmece’de kapı kapı gezen bin 500 polis yurttaşlara ‘Buraya ne zaman geldiniz’, ‘Neden geldiniz’ gibi sorular sordu. Yurttaşlar uygulamadan tedirgin oldu İstanbul Büyükçekmece’de seçim öncesi AKP’nin 11 bin 186 kişinin ikamet kaydının taşındığı iddialarını ortaya at masının ardından farklı ilçelerden yapılan takviyelerle birlikte yaklaşık bin 500 polis, belirlenen adreslerde inceleme yaptı. Kapı kapı gezen ekipler hazırladığı tutanakları Büyükçekmece İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne getire rek teslim etti. leyla kılıç Büyükçekmece’de dört gündür süren seçmen kaydı tespiti çalışmalarına dün de devam edildi. Çevre ilçelerden gelen takviye ekiplerle bir likte yaklaşık bin 500 polisin, “taşıma seç menlerin” bulunduğu iddia edilen adresle re sabah saatlerinden itibaren baskın yapar gibi giderek, kayıtlı isimlerin burada oturup oturmadıklarını kontrol ettiği görüldü. Tüm sokaklara yayılan ekipler, adresinde bulama dığı seçmenleri bölge esnafına ya da komşu lara sorararak tespit etmeye çalışırken, evde bulunan seçmenlere ise T.C kimlik numara sı sorarak seçmen olup olmadığını sorguladı. Tespiti yapılan seçmenin orada yaşadığını tutanak altına alarak imzalatan polisler, da ha sonra bunları ilçe emniyet müdürlüğüne getirerek teslim etti. Polisin, “Buraya ne za man geldiniz”, “Nereden geldiniz” şeklindeki sorularının ise yurttaşları tedirgin ettiği göz lendi. Polislerin evine üç kez geldiğini söyle yen bir yurttaş, “Oy kullanıp kullanmadığı mızı sorguluyorlar. Biz bezdik. Kaç gündür polisleri sokağa dökmüşler, seçim sonucu nu böyle değiştireceklerini sanıyorlar. Kapı lara dayanıp kişi sormak ne demek? Kayıtlı olmayan seçmenleri araştıracaklarsa seçim den önce niye yapmadılar” diye tepki göster di. Bölgede esnaf olan bir yurttaş da “Zeytin burnu ve Bağcılar’dan iki ekip geldi evime. Bu durumdan herkes şikâyetçi. Kaybettikten sonra ayrıştırmaya çalışıyorlar bizi. Tam se çim bitti rahatladık diyoruz, yine bir şey çı kıyor” ifadelerini kullandı. ‘CHP’li vekillerden çıkarma’ CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun, İstanbul milletvekilleri Ali Şeker ve Erdoğan Toprak’ın da aralarında bulunduğu partililer polisin kapı kapı seçmen sorgulamasına karşı ilçede inceleme yaptı. Daha sonra Büyükçekmece Belediyesi önünde gazetecilere konuşan Engin Altay, “Bin 500 polis evleri basıyor, hangi partiye oy verdiniz diye soruyor. Yetkisiz bir biçimde vatandaşların yaptığı iş ve işlemleri sorguluyor. ‘Evde kim var? Çağır bir görelim’ diyerek vatandaşlara taciz uygulanıyor. Benim seçmenlerime devlet zoruyla resmen terör uygulanıyor. Bunu kabul etmemiz mümkün değil” dedi. AKP’nin İstanbul seçimini iptal ettirmek ve “organize usulsüzlük” söylemlerine tepki gösteren Altay, “Ortada organize bir iş yok. Erdoğan’ın ekibinin organize beceriksizliği var. Sandıktan ben çıkarsam demokrasi, çıkmazsam şaibe var diyene diktatör diyoruz” diye konuştu. Seyit Torun da İstanbul’u kazananın Ekrem İmamoğlu olduğunu kaydederek “Polislerin dışında belediye çalışanı olduklarını söyleyen sivil şahıslar kapı kapı dolaşarak kimlik kontrolü yapıyor. Bu şahıslar kimdir görevleri nedir? Yetkilileri bu konuda göreve davet ediyorum” ifadelerini kullandı. l İSTANBUL AKP’Lİ ALİ İHSAN YAVUZ’DAN YSK’YE TELKİN: İptal olmazsa şaibe kalır iğneli fırça zafer temoçin Sandık görevlilerine soruşturma Kartal’da bir sandık başkanının, sayım esnasındaki tutanaklarda belirtilen rakamlarla, YSK sistemine girilen rakamların tutmadığı iddiasıyla Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı’na şikâyette bulunması üzerine başsavcılık, sandıktaki görevliler hakkında soruşturma başlattı. Kadıköy’de ise, sandık sayımında usulsüzlük yaptığı iddia edilen sandık görevlileri hakkında AKP ilçe yönetim kurulu üyesinin şikâyeti üzerine Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı soruşturma başlattı. İki ayrı soruşturmanın, “Görevi kötüye kullanma” ve Seçim Kanunu’nun 164. maddesi kapsamında başlatıldığı öğrenildi. Savcılık ilçe seçim kurullarında sandık görevlileri ve veri girişi yapanların kimlikleri ile oy sayım tutanaklarını da istedi. l İç Politika AKP Genel Başkan Yardımcısı Ali İhsan Yavuz, Yüksek Seçim Kurulu’nun (YSK) yalnızca 21 ilçede 51 sandıkta yeniden sayım kararının bir anlamının olmadığını, ‘olağanüstü itiraz’ hakkını kullanarak İstanbul’da seçimlerin yenilenmesi için başvuracaklarını söyledi. Büyükçekmece’de kamu görevlisi olmayan kişilerin sandık kurulu başkanı olarak görevlendirildiği iddiasını yineleyen Yavuz, ilçe seçim kurullarının bu listeleri partilere vermemesi nedeniyle itiraz edemediklerini savundu. Organize usulsüzlüğü FETÖ’nün yaptığı yönünde açıklamalar olduğu anımsatılarak, “FETÖ hâlâ temizlenmemiş olabilir mi” sorusu üzerine Yavuz, “Birilerinin oradan, onlardan da istifade etmek işine gelmiş olabilir. Ve birçok kesim ve kişi bu konuda işbirliği yapmış olabilir. Burada YSK’ye olağanüstü itirazla başvurmamızın ötesinde emin olun çok soruşturma çıkacak. Birçok hususla ilgili suç duyurusunda bulunacağız. Bunları yapanlar mutlaka karşılığını bulmalıdır” de FETÖ’cüye övgüler FETÖ’nün düzenlediği ‘Türkçe Olimpiyatları’na katıldığı ortaya çıkan AKP Genel Başkan Yardımcısı Ali İhsan Yavuz’un, örgütün kritik isimlerinden firari Önder Aytaç’la da irtibatlı olduğu öğrenildi. Yavuz’un, sosyal medya hesabından Aytaç için, “Çok teşekkür ederim hocam. Geçmişte sizi dinledik, izledik, okuduk istifade ettik. Allah razı olsun. Yine takipteyiz inşallah...” ifadelerini kullandığı görüldü. Yavuz’un, 7 Şubat 2012’deki MİT krizinden sonra, bu tweet’i atması da dikkat çekti. di. YSK’nin başvuruyu reddetmesi durumunda nasıl bir sürecin işleyeceği sorusu üzerine Yavuz, “Son kararı YSK verecek. Verdiği anda bu hepimizi bağlar. Ama şüphe ortadan kalkmamış olur. Bütün bunlara ilişkin de net bir karşılık ortaya konmamış olur. Beş yıl boyunca bu şaibe konuşulur. Siyasal, sayısal, hukuksal meşruiyeti 5 yıl boyunca konuluşur. Buna kimsenin müsaade etmemesi gerektiğini düşünüyorum” dedi. l ANKARA/Cumhuriyet Mazbatada 2007 kriteri MUSTAFA ÇAKIR AKP’nin İstanbul seçimlerine ilişkin itirazları sürerken, Yüksek Seçim Kurulu’nun (YSK) 2007 yılında verdiği bir karar dikkat çekti. Avukat Sedat Vural’ın paylaştığı, YSK’nin 27 Temmuz 2007 tarihli kararına göre, 22 Temmuz 2007 tarihinde yapılan milletvekili seçiminde Mehmet Cihat Özönder MHP’den İstanbul 3 numaralı seçim çevresinde milletvekili seçildi. Ancak Özönder, 26 Temmuz 2007 tarihinde geçirdiği trafik kazasında yaşamını yitirdi. MHP, Özönder’in vefat ettiği gün ve saat itibarıyla henüz milletvekili seçildiğine dair mazbatayı al YSK’nin 2007 yılında mazbatasını alamadan yaşamını yitiren MHP’li vekille ilgili verdiği karara göre, seçilmek için mazbata değil, il seçim kurulunun ilanı yeterli madığı, itirazların sonuçlanmadığı, YSK tarafından kesin seçim sonuçlarının Resmi Gazete’de ilan edilmediği, yemin etmediğine dikkat çekerek, 4. sıra milletvekili adayının bir üst sıraya kaydırılmasını istedi. Ancak YSK, İstanbul İl Seçim Kurulu Başkanlığı tarafından gönderilen birleştirme tutanaklarının incelenmesinden, Özönder’in milletvekili seçildiğinin anlaşıldığına dikkat çekti. YSK, şu değerlendirmeyi yaptı: “Her ne kadar, anılan tarihte milletvekili seçilen Mehmet Cihat Özönder’e 2839 sayılı yasanın 4125 sayılı yasa ile değişik 36. maddesi uyarınca bir tutanak verilmemiş ise de, anılan işlemin kurucu değil açıklayıcı olması sebebiyle bu husus neticeye etkili değildir. Özönder’in milletvekili seçildiği İl Seçim Kurulu’nca tespit edilmiş olduğundan ve ölüm olayı bu tarihten sonra gerçekleştiğinden, 2839 sayılı yasanın 25. maddesi uyarınca işlem yapılması mümkün olmadığı gibi milletvekilliğinin bir başka parti adayınca kazanılması da söz konusu olamaz.” l ANKARA Hem iktidar nereden nereye nasıl geldiğini hatırlasın, hem de muhalefet neyi nasıl kaybettiğini. Bir türlü hakkıyla gerçekleşemeyen koalisyonların, tehlikeleri öngöremeyen rehavetlerin, erken ve yersiz sevinçlerin, umutların, işi Allah’a bırakmaların hesaplaşmasını biz yapalım... Neye güvenerek yükseldiğinin ve neyin desteğini yitirince kaybettiğinin hesaplaşmasını iktidar yapsın. Geriye doğru sayalım hepimiz tekrardan hayatımızı. Hukuk kumpaslarına bakalım, utanalım. 15 Temmuz’un kasasını patlatalım, sırları dağılsın ortaya. 1724 Aralık’a bakalım bir daha. İthamları sayalım yeniden, sonra olanlara bakalım, nelerdir o dönemin kahramanlarının başlarına gelen? Eğer bu ülkede başa dönüp yeniden sayılması gereken bir şey varsa... O da son çeyrek asrın tüm kullanılmış oyları, resmi tercihleri ve idari inisiyatifleridir. Tüm sınav sonuçları yeniden değerlendirilmelidir. Tüm atamalar yeniden kontrol edilmelidir. Şu son çeyrek asırda ve hatta daha da öncesinde, ülke kaderinde rol oynayan hangi siyasi, hangi hukukçu, hangi gazeteci, hangi asker, hangi diplomat, hangi akademisyen mevkiine hangi olanaklarla gelmiştir, geri dönüp yeniden ve yeniden hepsi gözden geçirilmelidir. Gücünü aslen halktan değil zorbalıktan ve hukuk tanımazlıktan almakla nam salmış bu iktidar... Gülen örgütlenmesinin zamanında nasıl çalıştığını sanki ilk kez fark ediyormuş gibi davranır, bu geç ve samimiyetsiz ve hileli farkındalığı ballandra ballandıra deşifre eder, bu deşifreden çıkartdığı yalan bir dersle siyasi ortaklarını diskalifiye eder gibi yaparken... Kendisi bizzat agresif pasif bir terör estiriciye boşuna dönüşmedi. Kendi başarısının tarihinde büyük rol oynayan uluslararası bir niyetin tıkır tıkır işleyen derin sisteminin sırlarına en baştan beri herkesten daha çok vâkıftı. Bugün kendi kendine ifşa ettiği ve terör örgütü diye tanımladığı o meşum yapılanma bu ülkenin yoksul ve çalışkan öğrencilerini cımbızla ayıklayıp kendi niyetine nefer olarak yetiştirirken... Onları “kazandırdığı” sınavlarla dilediği kurumlarda dilediği mevkilere getirebilirken... Bu ülke bu uzun vadeli sonuç peşindeki yapılanmanın tehlikelerine dikkat çeken yazarlarını, gazetecilerini, akademisyenlerini, politikacılarını, sivil toplum çalışanlarını, aydınlarını öldürmekle, olmadı tehdit etmekle, olmadı hapse atmakla, olmadı işsiz bırakmakla, olmadı saygınlıklarını zedelemekle meşgul kolektif bir niyetin parmağında oyuncaktı. İşte o uzun süreçte yapılan tüm sınavlar, sandıklara atılan tüm oylar, mahkemelerden çıkan ve çıkmayan kararlar, kamu kuruluşlarında işleyen işlemeyen sistemler külliyen şaibelidir. Neticede... Hırsızın yavuz olması şanssızlıktır. Ama ev sahibinin yavuz olması... her şeyi bir anda değiştirir. İçişleri Bakanı Soylu: Usulsüzlük, yolsuzluk var İstanbul’da seçim süreci tartışmalarına ilişkin değerlendirmelerde bulunan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, “Seçimi yürüten kurum YSK’dir. Se CHP’li Muharrem Erkek İstanbul Büyükçekmece’deki durumu madde madde anlattı CHP’li Gürsel Tekin sosyal medya hesabından, AKP’nin Büyükçekmece için yaptığı itirazın reddedildiği 4 Nisan tarihli İstanbul İl Seçim Kurulu kararını paylaştı. Büyükçekmece’de polislerin seçmen kaydı tespiti yapmasına ilişkin Twitter hesabından açıklamalarda bulunan CHP’li Muharrem Erkek, 24 Haziran 2018 seçimlerinde ilçede kayıtlı seçmen sayısının 172 bin 351 olduğunu, 31 Mart 2019’da ise 174 bin 661 olduğunu söyledi. Erkek, aradaki farkın 2 bin 310 olduğunu belirterek, bunların 760’ının ilk kez oy kullanacak gençler olduğunu kaydetti. Büyükçekmece Belediye Başkanı Hasan Akgün’ün 4 bin 200 farkla seçildiğini söyleyen Erkek, maddelerle ilçedeki seçimlerin iptal talebinin hukuk ayıbı olduğunu anlatarak şunları yazdı: “ 1AKP’nin Büyükçekmece’de seçimlerin iptali talebi, demokrasi ve hukuk ayıbıdır. Niye mi? A. Seçmen kütükleri çeşitli aşama ve itirazlarla 31 Ocak’ta kesinleşti. Bu arada itiraz hakkı vardı. B. Bahsi geçen kişi 18 Ocak’ta tutuklandı. 2 C. Seçmen listesine itiraz sürecinde CHP ve AK Parti yaklaşık 3 bin seçmene itiraz etti. D. Tutuklanan kişinin işlem yaptığı 354 kişinin de içinde bulunduğu 745 seçmenin kaydı donduruldu. E. Bunlar 31 Ocak’tan önce, askı sürecinde yapıldı, listeler kesinleşti. 3 F. 24 Haziran seçimlerinde ilçede kayıtlı seçmen 172.351, 31 Mart’ta ise 174.661’dir. Aradaki fark 2310. Bunların 760’ı ilk kez oy kullanacak gençlerdir. G. Seçilen başkan yaklaşık 4200 farkla seçilmiştir. Artış ve oy oranı ilişkisi ortadadır. 4 H. Seçmen kütüklerinin kesinleşmesinden 2 ay sonra seçim yapılmıştır. Bu arada neredeydiniz? Büyükçekmece ve İstanbul kaybedilince FETÖ tarzı kumpaslarla işi çözebileceğinizi mi sanıyorsunuz. 5 Seçim Kurullarına baskı kâr etmeyince seçmenlere baskı yapılıyor. Demokrasiye daha fazla zarar vermeyin! çim zamanında her şeye el koyma yetkisine sahiptir” dedi. Büyükçekmece’de yaşanan itirazlar için Soylu, “Büyükçekmece’de bir olay söz konusu. Bu olay bir yolsuzluk, usulsüzlük olayı. Bugün olmamış, seçime yönelik olmuş. AK Parti’nin müracaatıyla ortaya çıkmış. Seçim takvimi içerisinde tespit edilmiş” dedi. Soylu seçimin tekrar edilmesi tartışması hakkında da “Seçim kimin açısından sonuçlanırsa sonuçlansın, bu tartışmalar devam edecek. Sayın Bahçeli’ye katılıyorum, tekrarlanması bu tartışmaların seçilecek kişileri gölgede bırakmasını ortadan kaldıracaktır” diye konuştu. Seçim gecesi Binali Yıldırım ile görüşmesine ilişkin ise Soylu, “O gece de görüşürüz, ertesi gün de. Kanuni bir eksiklik veya bize getirilmiş bir kısıt mı söz konusu? Elbette değerlendirme ortaya koyacağız. Siyaset kişiliğimizi üzerimizden atmamızı kimse istemesin” dedi. l ANKARA/Cumhuriyet C MY B