18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
EKONOMİ [email protected] TASARIM: SERPİL ÜNAY 1110 NİSAN 2019 ÇARŞAMBA IMF’ye göre Türkiye ekonomisi bu yıl yüzde 2.5 küçülecek. İşsizlik yüzde 12.7 olacak Ekonomide dev küçülme IMF, kamu garantisiyle yapılan yatırımların rasyonel bir çerçeveye girmesini istedi. Türkiye için bu yılki GSYH beklentisini yüzde 0.4 büyümeden yüzde 2.5 daralmaya düşüren Uluslararası Para Fonu (IMF), gelecek yıl için büyüme tahminini de yüzde 2.6’dan yüzde 2.5’e revize etti. Kurum, ekonomik istikrarın korunması için geniş kapsamlı bir politikaya ihtiyaç olduğunu duyurdu. “2019 Yılı Bahar Dönemi Dünya Ekonomik Görünüm Raporu”nu yayımlayan IMF raporunda Türkiye ile ilgili bölümde, “Kamuözel sektör ortaklığı harcamalarının rasyonelleştirilmesi ve bu alanda daha fazla şeffaflık mali çıpanın desteklenmesine yardım eder” ifadeleri kullanıldı. IMF raporunda tüketici fiyatları ortalama tahmini 2019 için yüzde 16.7’den yüzde 17.5’e çıkardı. İşsizlik artacak IMF bu yıl için işsizlik oranını yüzde 12.7, gelecek yıl için yüzde 11.4 olarak tahmin etti. Bir önceki tahmin bu yıl için yüzde 12.3 seviyesindeydi. IMF, bu yıl cari işlemlerin fazla vereceğini tahmin etti. Kurumun cari işlemler/GSYH beklentisi yüzde 0.7 olarak revize edildi. Bir önceki tahmin yüzde eksi 1.4 seviyesindeydi. Rapora göre 2018’e kıyasla büyümedeki yavaşlama Çin’deki düşük büyümeyi ve Türkiye ile Arjantin’deki resesyonları yansıtıyor. l Ekonomi Servisi Paketler çare olmadı Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın ‘ekonomik reform paketini’ bugün kamuoyuna açıklaması beklenirken, daha önce açıklanan paketlerdeki hedefler ile gerçekleşmeler arasındaki bü yük farklar dikkat çekiyor. Hazine ve Maliye Bakanlığı kaynaklarının aktardığına göre, reform paketinin içinde vergi reformu, bankacı Berat Albayrak lık ve finans piyasaları ile ilgili düzenlemeler, enflasyon ile ilgili adımlar ve paketin nasıl hayata geçirileceğine dair bir zaman çizelgesi yer alacak. 20 Eylül’de açıklanan Yeni Ekonomi Programı’nda (YEP) 2018 için yüzde 3.8 büyüme hedefi yer almıştı ancak gerçekleşme yüzde 2.6 oldu. YEP’te 2019 için yüzde 2.3 büyüme hedefi yer aldı ancak IMF dün yayımladığı raporda Türkiye için yüzde 2.5’lik küçülme öngördü. YEP’te mali disiplin sözü verilmişti ancak Hazine nakit dengesi martta 15, ocakmart döneminde 37.8 milyar TL açık verdi. Açık, geçen sene martta 6.6, üç ayda 19.7 milyar TL idi. Bütçe açığı şubatta yüzde 795 artarak 16.8 milyar liraya çıktı. Bakan Albayrak, şubatta ‘istihdam seferberliği’ paketini açıkladı ve 2019’da 2.5 milyon kişiye istihdam sağlayacaklarını ilan etti. Ancak ekonomik krizle birlikte istihdam hızla daralırken 2018 Aralık döneminde işsizlik oranı yüzde 13.5’e, işsiz sayısı 4 milyon 302 bin kişiye yükseldi. Geniş tanımlı işsiz sayısı 7 milyon 153 bine, işsizlik oranı yüzde 20.9’a çıktı. Albayrak, ekimde ‘Enflasyonla Topyekun Mücadele Programı’ açıkladı ve seçim öncesinde tanzim satış noktaları kuruldu ancak enflasyon martta 19.71 ile yüksek seyrini korurken, gıda enflasyonu yüzde 29.77 ile rekor seviyelerde yer aldı. l Ekonomi Servisi AKP’nin yarattığı kriz derinleşiyor 4 Sanayi üretimi durdu: Takvimden arındırılmış sanayi üretimi ocak ayında geçen yılın aynı ayına göre yüzde 7.3 düştü. Bu düşüş imalat sanayide yüzde 7.5, madencilikte yüzde 7 oldu. 4 Batık krediler arttı: Takipteki alacaklar şubat ayı itibarıyla 103.9 milyar liraya çıktı. Takipteki alacak oranı da yüzde 2.92’den yüzde 4.11’e yükseldi. 4 Dış borç korkutucu: 2018 sonu itibarıyla Türkiye’nin dış borç stoku 444.9 milyar lira. Bunun GSYH’ya oranı da yüzde 56.7. Bu oran 2017 sonunda yüzde 53.5’ti. 4 Ekonomi küçüldü: Gayri safi yurtiçi hasıla (GSYH) 2018’in son çeyreğinde yüzde 3 küçülürken, yılın tümünde yüzde 2.6 büyüdü. 2017’de 851.5 milyar dolar olan GSYH, 2018’de 784.1 milyar dolara indi. 4 Yatırım yok: Yatırım harcamaları, 2018’in son çeyreğinde reel olarak yüzde 12.9, yılın tümünde yüzde 1.7 düştü. 4 Dolar TL’yi eritti: Geçen yılın nisan ayında ortalama 4.06 lira olan dolar kuru, bu yılın aynı döneminde 5.62 liraya ulaştı. Dolar geçen yılın ağustos ayında anlık olarak 7.24 lirayı da görmüştü. 4 Çekler ödenmedi : Yılın ilk 2 ayında karşılıksız çek sayısı yüzde 85.8 artarak 135 bin 303 adede, tutar yüzde 99 artarak 6.4 milyar liraya ulaştı. 2018’in tümünde karşılıksız çek tutarı 29.4 milyar lira oldu. TMO Mısır’dan 2.24 TL’ye ithal ettiği soğanı Tarım Kredi’ye yüzde 50 zararla sattı Hazine’ye tanzim zararı Benzine 20 kuruş zam Motorinin litre fiyatına 12 kuruş, benzinin litresine ise 20 kuruş zam geldi, söz konusu artış pompa fiyatlarına bugünden itibaren motorinde 6 kuruş, benzinde ise 13 kuruş olarak yansıyacak. Motorinde 6 kuruş, benzinde ise 7 kuruşluk artış vergiden karşılanacak. Ankara’da ortalama 6.37 liradan satılan motorinin litre fiyatı 6.43 lira olacak. Motorinin litresi İstanbul’da 6.33 liradan 6.39 liraya yükselecek. Ankara’da ortalama 6.97 liradan satılan benzinin litre fiyatı 7.10 lira olacak. Benzinin litresi İstanbul’da 6.90 liradan 7.03 liraya, İzmir’de ise 6.95 liradan 7.08 liraya yükselecek. l Ekonomi Servisi Soğanda hasat başladı Adana’da turfanda soğan hasadına başlandı. Yakın zamanda soğan fiyatının düşüşe geçeceğini belirten Yüreğir Ziraat Odası Başkanı Mehmet Akın Doğan, “Şu an hasadı yapılan soğanın tarla fiyatı 56 TL arasında değişmekte. Hasadın devam etmesiyle birlikte önümüzdeki günlerde fiyatlar yarı yarıya düşecek. Soğan fiyatları 2 yıldır al dı başını gidiyor. 2018’de soğan hasadı başladığında fiyatlar yüksek değildi. Aşırı sıcaklardan ve çiğ yağmasından kaynaklı, iklim şartları nedeniyle soğanda yüzde 50 verim düşüklüğü yaşandı. Hatay Reyhanlı’daki soğanda da verim düşüklüğü olunca fiyatlar tavan yaptı. Diğer illerde de aynı sıkıntı yaşanınca depolara soğan az girdi” dedi. CHP milletvekili Aygun: Tanzim satış noktaları, sebze ve meyve fiyatını düşürmeye yetmedi. MUSTAFA ÇAKIR AKP’nin seçim öncesi fiyatları aşağıya çekebilmek için kurduğu tanzim satışları, Hazine’yi zarara uğrattı. CHP Tekirdağ Milletvekili İlhami Özcan Aygun, Toprak Mahsulleri Ofisi’nin (TMO) Mısır’dan 2.24 TL’ye ithal ettiği soğanı Tarım Kredi’ye 1.2 TL’ye yani yüzde 50 zararla sattığını, Tarım Kredi’nin de 1.2 TL’den aldığı soğanı zincir marketlere 2 TL’ye verdiğine dikkat çekti. Aygun, “Bu durumda TMO, yani Hazine zararı üstlenmiştir” dedi. Aygun, sebze fiyatlarının el yaktığına işaret ederek, “Kırmızı biberin kilosu 1720 TL, sivribiberin kilosu 1217 TL, domatesin kilosu 912 TL’dir. Barbunyanın kilosu 810 TL, baklanın kilosu 512 TL’dir. Mutfaktaki yangın giderek büyümektedir. Kış bitti ama fiyatlar düşmüyor” diye konuştu. Aygun, AKP’nin seçim öncesi halkın gözünü boyamak için birkaç büyükşehirde tanzim satış noktaları açtığını, ancak yine de sebze ve meyve fiyatlarını düşüremediğini söyledi. Buna karşın Hazine’nin zarara uğratıldığını kaydeden Aygun, “Tanzim satışlar kapandı, ama fiyatların tanzim edilemediği görülmekte” ifadesini kullandı. Aygun, Türk çiftçisini desteklemeden ve tarımsal üretimi ayağa kaldırmadan mutfaktaki yangını söndürmenin mümkün olmadığını vurguladı. l ANKARA Turist bu yıl yüzde 15 zamlı tatil yapacak Türkiye Otelciler Birliği (TÜROB) Başkanı Müberra Eresin, 2018’in sektör açısından çok kötü kapatılmadığını, hem otel doluluk oranları hem oda fiyatlarının 2017’ye göre daha iyi olduğunu söyledi. Eresin, düzenlediği toplantıda “Bu yıl ortalama dolulukta yüzde 1215, oda fiyatlarında da yüzde 15’e yakın artış bekliyoruz. Ama geçmiş dönemdeki rakamlara ulaşmamız için biraz daha yolumuz var. 2019, çok iyi yıl olacak ama 2020 yılı için beklentilerimiz çok daha yüksek. 2020’de birtakım kongreler, yanaşamayan küçük gemiler yanaşabilir hale geldiğinde, kruvaziyer işlerimiz biraz yuka rı çıktığında ortalama doluluk oranlarımız ve oda fiyatlarımız daha iyi olacak diye bekliyoruz” dedi. Erkenci değiliz Eresin, doluluk oranlarının özellikle yaz döneminde yukarı doğru çıktığını belirterek “Fiyatlar, arz talep meselesiyle gelişen bir durum yaşıyor. Temel olarak ‘Türklere daha pahalı’ diye bir şey yok. Yabancılar, çok erken satın alıyor ve çoğunlukla peşin ödeme yapıyorlar. Türkiye’de henüz böyle alışkanlık yok. Kimin ne zaman tatil yapacağı yurtdışında bir yıl önceden belli. Bu bizim yaşadığımız gelişmekte olan ülkelerin yaşadığı bir sıkıntı” diye konuştu. Turizmide seçim döneminde bir iki ay duraksama olduğunu dile getiren Eresin, turizm istihdamında da kriz öncesi dönemin hâlâ yakalanamadığını dile getirdi. Eresin, nisan ayında çok iyi sonuçlar beklediklerini ifade ederek, Paskalya döneminin bulunduğunu, son 2 aydır yukarı çıkan Avrupa trendinin oluştuğunu, İtalya, Almanya, İspanya ve İngiltere’den daha fazla giriş beklediklerini söyledi. l Ekonomi Servisi Müberra Eresin Yükselen enflasyon, derinleşen kriz Geçen hafta içerisinde bir yandan yerel seçimlerde oyların yeniden sayılmasına ilişkin yaşanan süreçte ülkemizdeki hukuk ve demokrasi tahribatı gözler önüne serilmekte iken, bir yandan da sessiz sedasız fiyat istatistikleri yayımlandı. Seçim öncesinde ulusal ekonomide yaşanmakta olan krizin en temel göstergelerinden birisi olarak değerlendirilen enflasyon oranı, tüketici fiyatlarında mart ayında aylık yüzde 1.03; yıllık bazda ise yüzde 19.71 artış göstererek, AKP ekonomi idaresinin ve ona bağımlı “ekonomi yorumcularının” “en kötüsü geride kaldı” yönündeki iyi niyet temennilerini geçersiz kıldı. TÜİK verileri, mart ayında en yüksek fiyat artışının yaşandığı mal grubunun gıda ve alkolsüz içecekler grubu olduğunu belirtiyor. Söz konusu mal grubunda fiyat artışı geçen aya göre yüzde 2.44, geçen yılın eş dönemine görece ise yüzde 29.77 artış göstermiş. Bu grup içerisinde yer alan ve AKP ekonomi idaresince neredeyse bir kahramanlık destanı mücadelesi mertebesine yükseltilen taze sebze mallarında ise fiyat enflasyonu bir ayda yüzde 9.1’e; yıllık bazda yüzde 71’e ulaştı. TÜİK’e göre tüketim malları sepetinde izlenen toplam 418 malın 270’inde fiyatlar mart ayında artış göstermiş durumda. Bu yılın ilk üç ayında enflasyon oranı sırasıyla ocak ayında yüzde 20.35; şubatta yüzde 19.67, mart ayında ise yüzde 19.71 olarak tahmin edilmiş oldu. Böylece yılın ilk üç ayındaki ortalama enflasyon oranı yüzde 10’u aşarak, TC Merkez Bankası’nın 2019 sonuna ait yüzde 14.1’lik hedefinin ulusal ekonominin gerçeklerinden ne kadar uzak olduğunu da gözler önüne serdi. Oysa daha yeni yayımlanan TCMB Para Politikası Kurulu mart ayı toplantı raporu: “Son dönemde açıklanan veriler ekonomideki dengelenme eğiliminin belirginleştiğini göstermektedir” sözleriyle artık “maliyet” nedenlerini aşmış ve beklentilerin bozulmasına dayalı “yapışkan nitelikli” bir hal almış olan enflasyonun dizginlenmekte olduğunu muştulamaktaydı. Buna karşın TCMB, enflasyonist beklentileri kırabilmek amacıyla “sıkı para politikası kararlılıkla sürdürülmektedir” türünden mistik söz oyunlarıyla yetinmekte, enflasyonla mücadelede atabileceği adımlar için siyasi otoriteden “izin” beklentisini korumaktadır. HHH Bu koşullarda İstanbul finans burjuvazisinin talepleri söz konusu yapışkan enflasyon ve kötüleşen beklentileri kırmak için (IMF’li ya da IMF’siz) geleneksel kemer sıkma tedbirlerinin bir an önce “yapısal reformlar” altında kurgulanmasını vurgulamaktadır. Özelleştirmeler yoluyla kamuya yeni kaynak elde etme olanaklarının artık sınırlı olduğu gerçeğinden hareketle, kamuda “mali disiplinin sağlanması” beklentisi doğrudan doğruya memur ve emeklilerin maaşlarının düşürülmesi, sosyal harcamaların kısılması, kamunun tüm sosyal altyapı yatırımlarının durdurulması biçimini alacak; kamunun vergi gelirlerinin finansal kazançlar ya da imar rantlarının vergi kapsamına alarak genişletilmesi önerileri ise “finansal sistemin sağlığı açısından” kabul görmeyecektir. Bunun ötesinde liyakat ve özerklik ilkelerinin terk edildiği, siyasi sitemin ve düzenleyici kurumların demokratik hesap verilebilirliğinin tahrip edildiği bir ülkede ekonomik istikrarın ne “fiyat istikrarını sağlamak için sıkı para duruşuyla”, ne de “mali disiplin” aracılığıyla sağlanabileceği açıktır. “Yapısal reformların” ve gerek enflasyon, gerekse milli gelirin daralması, işsizliğin yükselmesi ya da döviz kurlarının aşırı oynaklığı biçiminde tezahür eden ekonomik kriz ile mücadelenin olmazsa olmaz önkoşulu hukukun üstünlüğünün ve güçler ayrılığı ilkesine dayalı demokrasinin sağlanmasıdır. Hemen tüm gelişmekte olan ekonomilerde derinleşen demokrasi açığı konusunda ise yerel ve uluslararası sermaye ve ilgili kuruşlar sessiz kalmakta. Acaba neden bu sessizlik? Kamu bankalarına kaynak Batık krediler, yeniden yapılandırmalar ve seçim öncesinde açılan kredi muslukları nedeniyle kaynak ihtiyacı duyan kamu bankaları için yeni bir adım geliyor. Hazine ve Maliye Bakanlığı, kamu bankaları tarafından ihraç edilecek döviz cinsi tahvilleri satın alarak bankaların sermayelerini artırmayı planlıyor. Bloomberg’e göre, kararın ayrıntıları bugün Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak tarafından açıklanabilir. Kamu bankaları yılın ilk üç ayında 82 milyar TL’lik kredi büyümesine imza attı. Küresel işçi kıyımı Önde gelen ilaç ve kimya şirketlerinden Bayer AG, dünya genelinde 12 bin kişiyi işten çıkaracak. 4 bin 500’ü Almanya’da çalışanlardan oluşuşacak. Bayer, toplam 118 bin olan çalışan sayısını 106 bine indirecek. Fransız bankası Societe Generale ise geçen yılki zayıf performansının ardından kârını artırmak için dünya genelinde 1600 kişiyi işten çıkarmayı planladığını açıkladı. C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle