18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
haber EDİTÖR: ALPER İZBUL TASARIM: BAHADIR AKTAŞ 59 MART 2019 CUMARTESİ Ekonomi korkutuyorCHP’nin yaptırdığı anket, ekonomik krizin toplum üzerindeki etkilerini gözler önüne serdi CHP’nin yaptırdığı ankete göre, seçmen ekonominin kötüye gittiği MAHMUT ni düşünüyor, top LICALI lumun yüzde 60’ı ekonominin çökmesinden korkuyor, AKP seçmeninin yüzde 44.2’si de ‘ekonomi kötü’ diyor Yerel seçimlere sayılı günler kala CHP’nin sahada yaptırdığı anket çalışmalarına göre seçmenlerin yarısından fazlası ekonominin kötüye gittiğini düşünürken, AKP seçmenin de yüzde 44.2’si ekonominin kötü durumda olduğunu düşünüyor. Anket çalışmasına göre toplumun yüzde 60’ı ekonominin çökmesinden endişe duyuyor. Ankete göre ekonominin kötüye gitmesinin nedenini hükümetin yanlış politikalarına bağlayanların oranı toplamda yüzde 67’yi buluyor. İlginç sonuçlar CHP’nin 29 ilde 6 bin 345 kişiyle yüz yüze görüşülerek “Türkiye’de Seçmen Profilleri” başlığıyla yapı EYT’LERİN TALEPLERİNE DESTEK YÜZDE 63,6 Anket çalışmasına göre toplumun yüzde 63.6’sı emeklilikte yaşa takılanların (EYT) taleplerini haklı buluyor. Bu konuda kararsız olanların oranı yüzde 30.3 olurken, EYT’nin taleplerini haksız bulanların oranı yüzde 6.1’de kalıyor. Ankete göre toplumun yüzde 52’si de ‘Öğrenci Andı’nın geri gelmesini talep ederken, kaldırılmasının doğru olduğunu söyleyenlerin oranı yalnızca yüzde 16’da kalıyor. Bu konuda kararsız olanların oranı ise yüzde 32 olarak hesaplanıyor. lan anket çalışmasında ilginç sonuçlar ortaya çıktı. Ankette partiler arası yakınlık ilişkileri de araştırıldı. Buna göre AKP seçmenin yüzde 57’si kendisine en yakın parti olarak MHP’yi, yüzde 8’i ise CHP’yi görüyor. CHP seçmeninin yüzde 46’sı kendisine en yakın parti olarak İYİ Parti’yi, yüzde 10’u MHP’yi, yüzde 6’sı ise HDP’yi görüyor. İYİ Parti seçmeninin yüzde 47’si ikinci parti olarak CHP’yi, yüzde 24’ü MHP’yi, yüzde 11’i ise AKP’yi görüyor. MHP seçmeninin yüzde 60’ı kendisine en yakın parti olarak AKP’yi, yüzde 7’si CHP’yi, yüzde 6’sı ise İYİ Parti’yi görüyor. HDP seçmeninin yüzde 49’u ikinci parti olarak CHP’yi, yüzde 20’si AKP’yi görüyor. Anket çalışmasına göre CHP’ye bağlılığının sürdüğünü beyan eden seçmenlerin oranı yüzde 81 olarak belirlenirken, önceki seçimlede CHP’ye oy verdiğini belirtenlerin yüzde 13.8’i ise CHP’ye kızgın olduğunu, yüzde 13.7’lik kesim ise CHP’ye karşı şüphelerinin oluştuğunu belirtiyor. Seçmenin karar süresi Seçmenlerin yaklaşık yüzde 50’si gelecek seçimde oy vereceği siyasi parti kararını seçimden iki aydan daha önce verdiğini belirtiyor. Seçmenlerin yüzde 5’i kararını sandık başında verdiğini, yüzde 14’ü ise son bir hafta içinde karar verdiğini ifade etti. Seçmenlerin yüzde 31’i de son bir ay içerisinde karar verdiğini dile getiriyor. Yaşanan ekonomik kriz seçmen lerin ekonominin durumuyla ilgili algısının da kötümser bir hal almasına neden oluyor. Bu kapsamda, seçmenlerin yüzde 46’sı kendi hanesinde, yüzde 57’si ise Türkiye’de ekonominin kötüye gittiğini düşünüyor. AKP’ye oy verdiğini belirten seçmenin yüzde 44.2’si de Türkiye ekonomisinin kötüye gittiği görüşünü belirtiyor. Anket çalışmasına göre toplumun yüzde 60’ı ekonominin çökmesinden endişe duyduğunu belirtti. Ankete katılanların yüzde 57’si gençlerin yozlaşmasından, yüzde 55’i savaş çıkmasından, yüzde 54’ü terörün yükselmesinden, yüzde 50’si de dış tehditlerin artmasından endişelendiğini belirtiyor. Anket çalışmasına göre seçmenlerin yüzde 33’ü ekonomideki kötü gidişin yalnızca hükümetin yanlış politikalarının sonucu olduğunu düşünürken, yüzde 30’u ise bu durumu dış güçlerle ilişkili olduğu görüşünü dile getiriyor. Seçmenin yüzde 34’ü ise ekonomideki kötü gidişi hem hükümetin yanlış politikaları hem de dış güçlere bağlıyor. Buna göre seçmenlerin yüzde 67’si ekonomideki kötü gidişin nedenini hükümetin yanlış politikaları olarak görüyor. l ANKARA Bakan eleştiriden muaf değilCHP’li Özgür Özel, Akar’ın kendisine açtığı tazminat davasına yanıt dilekçesi verdi: CHP Grup Başkanvekili Özel, hakkında açılan tazminat davasına yanıt verdiği dilekçesinde, Akar’ın 15 Temmuz darbe girişimi gecesi derdest edilmesini sert biçimde eleştirdi MAHMUT LICALI CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın talimatıyla TBMM Genel Kurulu’ndaki sözleri nedeniyle kendisine 500 bin TL tutarında tazminat davası açan Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar’ın iddialarına dilekçeyle yanıt verdi. Özel Akar’ın açtığı tazminat davasına ilişkin yanıt dilekçesini Ankara 28. Asliye Hukuk Mahkemesi’ne sundu. Özel’in avukatı Hüseyin Can Güner tarafından hazırlanan dilekçede, TBMM Genel Kurulu’nda yapılan konuşmanın yasama sorumsuzluğu kapsamında olduğunu ifade edilerek, davanın reddi talep edildi. Dilekçede Akar’ın tüm iddialarına yanıt verilirken, özetle şunlar kaydedildi: ‘Artık komutan değil’ “Davacı hâlâ Genelkurmay Başkanı imiş gibi davranmakta, şahsı ile TSK’yi birbirinden ayırmamakta, bunu topluma dayatmaktadır. Bugün bakan olan ve geçmişte Genelkurmay Başkanlığı görevinde bulunmuş olan davacının eleştiriden muaf tutulmasını sağlayacak bir zırh söz konusu değildir. Balyoz davasında Ahmet Erdoğan’ın bilirkişi olarak görevlendirilmesinin davacının bilgisi ve kontrolü dahilinde olduğu, Balyoz mağduru İkrami Özturan tarafından yazılan ‘Çuvaldız’ isimli kitapta detaylı anlatılmaktadır. Atamayı yapan 3. Kolordu Komutanlığı’nda, askeri geleneklere göre bir erin tırnağı kanasa haberi olması gereken en üst makamda bulunan davacının, böylesine önemli bir görevlendirmeden haberinin olmaması zaten mümkün değildir. Davacının bu görevlendirmede sorumluluğunun bulunduğu inkâr edilemeyecek derecede açık biçimde görülmektedir. 15 Temmuz 2016 gecesi ve öncesindeki süreçte ortada bir zafiyet olduğu açık olup; darbe girişimi halkımızın ve darbeye karışmayan pek çok askerin mücadelesi ile bertaraf edilmiştir. Davacı, o gece kafasına silah dayandığını ifade etmekte, bu konu dava dilekçesinde de tekrarlanmaktadır. TSK İç Hizmet Yönetmeliği’nin 120. maddesinin de vurguladığı biçimiyle Silahlı Kuvvetler geleneğimizde esaret ağır bir vaziyet olup esir olmamak için son ana kadar çabalamak, son kurşunu sarf edene kadar direnmek gerektiği yönetmelikte düzenlenmiştir. Davacının TSK’nin en üst mertebesindeki bir kişi olarak darbecilere esir düşmesi, mazur görülmesi için bir sebep olmayıp bilhassa kendisine yönelik eleştirilerin dozunu da artırmaktadır. l ANKARA CHP lideri Kılıçdaroğlu EDİRNE’de konuştu: Her yeri Saray gibi sanıyorlar Edirne’de Dünya Kadınlar Günü toplantısında kadınlara seslenen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “Buradan özellikle AKP’ye oy vermiş kadın kardeşlerime seslenmek istiyorum. Sizler gerçekten seçme ve seçilme hakkını güçlendirmek istiyorsanız ortak mücadele edilen bir platformun içinde olmalısınız. Öyle olursa daha güçlü bir Türkiye’yi inşa etmiş oluruz” dedi. Ekonomik gidişatın en çok yoksul mutfağını vurduğunu dile getiren Kılıçdaroğlu, “Hayattan ve gerçeklerden kopuk bir anlayış ülkeyi yönetiyor. Saray’da oturarak halkı anlayamazsınız. Her yeri Saray gibi sanıyorlar. Bu tabloyu değiştirmek kadınların elinde” diye konuştu. Cumhuriyet’in bir kadın devrimi olduğunu kaydeden Kılıçdaroğlu, “Kadının okuduğu bir toplumun yaşam standartları yüksek olur” dedi. ‘17 yıl ben mi yönettim?’ Kılıçdaroğlu, katıldığı canlı yayında ise HDP ile ittifak iddialarının doğru olmadığını vurgulayarak “Aday çekme konusunu HDP’ye soracaksınız. Keşke herkes CHP adaylarına oy verse. O zaman göreceksiniz, her il ve ilçede nasıl eşit hizmet verileceğini” dedi. Erdoğan’ın ‘Bay Kemal’ söylemine işaret eden Kılıçdaroğlu, “Bay Kemal olmak kolay değil, Saray’da olmak kolay. Badem sütüyle beslenecek beyefendi. Çocuklar yatağa aç giriyor. İstediğinizi söyleyin, bana oy verseler de vermeseler de herkesin hakkını savunacağım” diye konuştu. Kılıçdaroğlu ‘Beka sorunu’ tartışmasına ilişkin olarak da “Beka sorunu varsa şunu sormak lazım. 17 yıl önce beka sorunu yoktu şimdi neden var? Kim yarattı bu sorunu? Ben mi yarattım. Anlayışımız farklı. Dışardan ürün alırsanız ekonomik anlamda beka sorununuz var demektir. Tank Palet fabrikasını Katar ordusuna satarsanız beka sorununuz olur. Ben mi sattım? Bana hesap sormaya kalkıyorlar” dedi. İstanbul, Ankara, Bursa, Adanave Mersin’i alacaklarını söyleyen Kılıçdaroğlu, “CHP kurultay yapsa ne olur, yapmasa ne olur. CHP başkansız mı kalır. Bir sürü arkadaşımız var, gelir biri oturur” dedi. l İç Politika İmamoğlu: Kadın istihdamını artıracağız İmamoğlu, bir tekstil atölyesine giderek, kadın çalışanları n 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nü kutladı. CHP İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) başkan adayı Ekrem İmamoğlu, seçilmesi halinde kadınların İBB’de yüzde 3’lerde olan çalışma oranını yüzde 35 ile 40’lara çıkaracaklarını söyledi. İmamoğlu dün seçim çalışmaları kapsamında Sancaktepe’de yurttaşlarla buluştu. İmamoğlu, ilk olarak İYİ Parti Sancaktepe İlçe Başkanlığı’nın düzenlediği, STK temsilcileri ve kanaat önderleriyle bir araya geldi. Etkinlikte konuşan İmamoğlu, “Sorunlar, ortak masa kurarak ve sadece konuşarak çözülebilir. Ama böyle bir irade yok. İBB Başkanı olduğumda, ilçeleri bir araya getirecek, demokratik bir anlayışı bu kente getireceğim” dedi. Kadına şiddete de değinen İmamoğlu, “Bu problemler artıyorsa, sorunluyuz. Belediyeler ve merkezi hükümet sorumlu, bir yerde yanlış yapıyorsunuz. Sayın bakan demiş ya, ‘Eline kâğıt tutuşturdular, konuşuyor.’ Tutuşturmadılar, devletin TÜİK verilerine göre İstanbul, güven sıralamasında Türkiye’de 73’üncü sırada. Biz, bu şehri güvenli hale getireceğiz” diye konuştu. l İç Politika Taşdelen’den Cumhuriyet’e ziyaret Çankaya Belediye Başkanı Alper Taşdelen, gazetemizin Ankara bürosunu ziyaret etti. Cumhuriyet Vakfı Genel Sekreteri ve yazarımız Işık Kansu, Cumhuriyet Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi yazarımız Mustafa Balbay ve Ankara Temsilcimiz Sertaç Eş ile görüşen Taşdelen, 31 Mart yerel seçimleriyle ilgili görüşlerini dile getirdi. CHP’nin yeniden Çankaya Belediyesi başkan adayı olan Taşdelen, Çankaya Belediyesi’nce yapılan ve yapmak istediği projeleri de anlattı. l ANKARA / Cumhuriyet SP LİDERİ: Bunlar şeklen Müslüman Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu Best FM’de katıldığı programda ‘AKP’nin şeklen Müslüman’ olduğunu söyledi. Karamollaoğlu, “Bir insan yalan söylüyor ise, iftira ediyor ise, cennetin yüzünü göremez. Biz, ‘ittifakın içerisinde değiliz’ diyoruz. Israrla ittifaktaymışız gibi anlatılıyor” dedi. Ahmet Davutoğlu ve Abdullah Gül’ün parti kuracağı yönündeki iddialar üzerine ise Karamollaoğlu, “Duyumları ben de alıyorum. Ancak yeni bir partiye ihtiyaç yok. Siyaseti SP’de yapabilirler” diye konuştu. l İç Politika Yerel seçim, kadın derken koca bir gemimiz oldu! Sadece Türkiye’nin değil, Akdeniz’in en büyük RORO gemisi, Tuzla Tersanesi’nde düzenlenen bir törenle Efephesus SeaWays adını aldı, gönderine Türk bayrağı çekildi ve bugün TIR’larını yükleyip İtalya’ya doğru yola çıkıyor! Töreni izlemeye gittim, çünkü gemileri çok severim, çünkü denizi severim; hatta erkek olsam kaptan olurdum diye aklımdan geçirirken kaptan köşkünde bir kadın kaptana rastlamayayım mı? Alev Akpınar, geminin 3. kaptanı ve tam da Kadın Haftası’nda kumanda masası Uzay Yolu’ndaki gemiden büyük, bu koca gemiyi yönetenlerden birinin kadın olması beni çok sevindirdi. Aslında geminin sahibi bir Danimarka firması olan DFDS, gemiye Türk Bayrağı çekilmiş olması ise bir hoş bir jest, çünkü aslında şirketi Selçuk Boztepe’nin başında olduğu Türk ekip yönetiyor ve gemi Türk ihraç mallarını Türk limanlarından Avrupa’ya taşıyor, oradan ithal ettiğimiz malları da Türk limanlarına getiriyor. Aklınızın karışmaması için işi başından anlatmalıyım: Balkan ülkelerini bypass Türk ihraç malları bundan önce Avrupa’ya TIR’larla taşınıyordu. Yugoslavya iç savaşı ve Balkanlar’ın karışması üzerine karayolu sıkıntılı ve güvensiz oldu. Türk taşımacıları Balkanlar’ı bypass etmek için UN adı altında birleştiler ve içine konteynırları koydukları RORO adını verdikleri büyük gemiler yaptırıp Mersin ve İstanbul limanlarından İtalya’ya yolladılar. Trieste Limanı ve serbest bölgesini de kiralayan UN RORO, burayı bir Türk bölgesi haline getirdi. Trieste Limanı’na gelen mallar Avrupa’nın çeşitli ülkelerine TIR’larla karayoluyla ya da demiryoluyla taşınır oldu. Büyüyen ve ilgi çeken UN RORO, geçen yıl haziran ayında Danimarkalı taşımacılık şirketi DFDS tarafından yaklaşık 1 milyar Avro’ya satın alındı. Denizci bir şirket olan DFDS, Çin’e 6 büyük RORO sipariş etmiş ve bununla İngiltereAB ülkeleri arasında nakliyecilik yapmayı düşünüyordu. Ama Brexit sonrası İngiltere Avrupa’yla yollarını ayırınca DFDS de bu en büyük RORO’yu Türkiye’ye getirdi. Hepsi Türk olan şirket çalışanlarının isteği üzerine Efes Antik Kenti’nden ilhamla gemiye Ephesus SeaWays adı verildi ve jest olarak da Danimarka Krallığı bayrağı yerine Türk bayrağı çekildi. 450 TIR alıyor Gemiyi de biraz anlatmam lazım: Kaptan köşkü 10. katta. 237 metre uzunluğundaki gemiye 450 TIR yüklenebiliyor! En az 35 sene hizmet verebilecek geminin 24 kişilik mürettebatı, Kaptan Hasan Can Gümüş yönetiminde Türk denizcilerden oluşuyor. Çin’de yaptırılan 6 gemiden ikincisi de rotasını İstanbul’a çevirdi. “İhracat ve ithalat bu gemileri dolduracak kadar iyi mi görünüyor” sorusuna DFDS Akdeniz İş Birimi Kıdemli Başkan Yardımcısı Selçuk Boztepe, iyimser bakıyor; yerel seçim sonrasında ekonominin stabilize olacağını düşünüyor. Ama yine de ABD ve Çin arasındaki ticaret savaşının, Suriye’nin geleceğinin ve Akdeniz’deki çekişmenin ne olacağını öngörmenin zor olduğuna dikkat çekiyor. DFDS’nin Denizcilik Bölüm Başkanı Peder Gellert Pedersen ise “kapasitemizi artıracak ve sonsuza kadar Türkiye’de kalacağız” sözü veriyor! Efes SeaWays’in yolu açık olsun! Ankara’da ucuz taktik CHP’nin Ankara Büyükşehir Belediyesi başkan adayı Mansur Yavaş’ın avukatı Bülent Yücetürk, Alaeddin Keykubat Köprüsü altındaki duvara “Her Biji Mansur” yazısını yazan şahsın kimliğinin tespit edildiğini ve kişinin resmi olarak Ankara Büyükşehir Belediyesi çalışanı olduğunu açıkladı. Yücetürk, “Gerekli hukuki süreç başlatılmıştır” dedi. Yücetürk, Yavaş hakkında dün Sabah gazetesinde yayımlanan “CHP’li Mansur’un Büyük Vurgunu Ayağına Dolandı” başlıklı haberine tepki gösterdi. Yavaş’a karşı iftiralara ve karalama haberlerine Sulh Ceza Mahkemeleri tarafından ‘tekzip’ kararı alındığını vurgulayan Yücatürk, “Çirkin ve mesnetsiz iftiraları atan şahsa ilişkin 8. Ağır Ceza Mahkemesi’nde müvekkilime ‘sahte senet’ vermesi nedeniyle verilmiş bulunan mahkumiyet kararına rağmen, sırf siyasi rekabet dolayısıyla girişilen bu ucuz ve bayağı kampanya, siyasetin düştüğü içler acısı seviyeyi göstermesi açısından ibretliktir” ifadelerini kullandı. ‘Nerede o İçişleri Bakanı’ Öte yandan Mamak Yeşilbayır Mahallesi’nde seçim koordinasyon merkezi açılışına katılan Yavaş, kazandığı takdirde 20 bin kişiyi belediyeye alacağı yönündeki iddialara tepki göstererek “20 bin tane PKK’lı varmış belediyeye girecek, nerede İçişleri Bakanı? O listeleri yapanların elinden o listeleri alıp yakalasa ya. Kuru kuruya kimseye iftira atmasınlar. İşçilerin ekmeğiyle oynamayacağız” dedi. l ANKARA / Cumhuriyet C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle