18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
8 29 MART 2019 CUMA Hüküm zamanı Yarışanlar, yani seçimde aday (taraf) olanlar için durum çok farklı. Onlar için durup dinlenmek haram. Son ana kadar, hatta sonrasında da hummalı bir çalışma söz konusu. Pazartesi sabahı itibarı ile, kazanan icraat için çalışacak, kaybeden de yenilginin analizini yapıp belki ders çıkarmanın, belki de “suçluyu bulup işaret etmenin” derdine düşecek.  Seçimler öncesinde “bizim mahallede” şöyle bir pratik söz konusu: Bazı meslektaşlarımız (mesleği gazetecilik olanları kastediyorum tabii. Siyasetçi, akademisyen ya da başka dallardan olup da gazetede köşe yazan, TV’de yorum yapanlar değil kastım) son yazılarında “ihsası rey”de bulunurlar. Kime vereceklerini açıklarlar. Bu kez de öyle olacak sanıyorum. Ama ben, bu konuda farklı düşünüyor ve davranıyorum. Elbette, gazetecinin özellikle de yorum yazarının bir görüşü, çizgisi, duruşu, ideolojik tercihi vardır. Ama ben bu tercihin bir adım (ve koca bir adım) ötesine geçip, partiderneksiyasi teşekkül (meslek örgütü dışındaki derneği kastediyorum) üyeliği ve yandaşlığı çizgisine varmasını yanlış bulur ve seçimlerde bir siyasi partiye destek (oy) verdiğini açıklamanın meslek ilkeleri açısından doğru olmadığına inanırım. Tartışılabilir. Ama henüz kimse beni ikna etmeyi beceremedi bu konuda. Bunun da ötesinde, bu seçimin özelinde, “nerede durduğumu” çok açık ve yalın hatlarla ifade edegeldim.  Neden gayri meşru? Türkiye, askeri darbe dönemleri de dahil olmak üzere tarihinin en antidemokratik, en şaibeli, en hileli seçimini gerçekleştirmek üzere. Bir partinin ve liderin olağanüstü ayrıcalıklı şekilde sözde “yarıştığı”, tarafsız karar alma konumundaki yargı organının (YSK) muktedir tarafından atanıp yönlendirildiği, her türlü muhalif sesin, doğrudan ya da dolaylı, hile ve desise ile, hatta tehdit ve şiddet kullanılarak kısıldığı, daha da ileri gidilerek “Seçilsen bile seni oraya oturtmayacağım. Görevden alacağım” diye millet iradesinin yani “göstermelik de olsa sandığa atılan oyun” hükümsüz sayıldığı bir seçime, bile bile gitmenin yanlış olduğuna inanıyorum. Bu yüzden de, bu muameleye maruz bırakılan muhalefet partileri ile adayların, bu koşullarda girilen bu seçimi içlerine sindirmemesi ve “En baştan, kurumsal olarak boykot etmeleri” gerektiğini söylüyorum. Aksi, “Ben bunu içime sindiriyorum. Ben demokrasinin bu dozunu, bu seviyesini, bu kadarcığını kendime ve bu ülke insanına layık görüyorum” anlamına gelir. Bu mükemmeliyetçilik değil, bir ilke meselesidir. “Olsun canım. Böyle de kazanırız, (futboldan benzetme yaparsak) gerekirse hakemi de yener alırız bu maçı” gibi bir kuru şövalyeliğin “kendini inkâr, demokratik ilkelere yüzde yüz bağlılıktan kopuş” anlamına geleceğini de savunuyorum. “Bununla yetiniriz” diyemeyiz. Adil seçim, demokratik nizamın namusudur ve bence “namusun yüzde 19’u, 59’u, hatta yüzde 99’u filan olmaz”... Bununla birlikte kurumsal bazda, yani muhalefetin ittifakla bu tavrı alarak boykotu gerçekleştiremediği bugünkü gibi bir ortamda, bütün güçleri ile sandığa asılmalarının da kaçınılmaz bir tavır olduğunu kabul ediyorum. Sonuçta “Kaçtılar” dedirtmemek için kendisini mecbur hissetmişlerdir. Ama sonuç ne çıkarsa benim için “meşru” ve “yasalhukuki” (her ikisi de farklı ama bu bağlamda her ikisi de ayrı ayrı çok önemli) sayılmayacaktır. Bunu, bugünden söylüyor olmanın ayrıcalığını tadıyorum izninizle. 1 Nisan sabahı ağlayacaklara ve kendince “kıyameti koparmak” isteyeceklere de peşinen “geçmiş olsun” dileklerimi iletiyorum. Çare belli “Peki, çözün önerin ne?” diyecekler için de... Pazartesi sabahını bile beklemeden, daha bugünden, daha örgütlü, daha sıkı ve en önemlisi de daha ilkeli bir mücadele biçimi üzerinde kafa yormalarını öneriyorum. Tüm demokrasi güçlerini de bu bağlamda işbirliğine çağırıyorum. Sivil toplum, her zaman “ceberut devlet iradesinden” daha güçlüdür. Tarih bunu defalarca kanıtlamıştır. Medya emekçisinden akademisyenine, her alanda eğitimli ve bilinçli profesyonel insanlardan ve tabii en başta da emeği ile var eden, alın teri ile ekmeğini kazanan insanlardan, işçidenmemurdanrençberden oluşacak “Demokrasi Cephesi”, hem bu topraklarda sonraki seçimlerin daha demokratik ve adil olmasını hem de “En Şanlı Elbisesi ileGerçek Demokrasi Kostümü ile” türküler söyleyerek dolaşmamızı sağlayacak yegâne güçtür. İçi boş bir sloganı değil, demokrasi tarihinin en bilinen başarı formülünü yazdım buraya. Bu kerelik de “Hileli Sandık” hayırlı olsun...   EDİTÖR: BURAK YURTTAŞ TASARIM: İLKNUR FİLİZ HABER Eskişehir, Türkiye’yeEskişehir Büyükşehir Belediyesi, yerli tohum üretiminde öncülüğüyle örnek oluyor Yerli tohum üretiminde önemli çalışmalara imza atan Eskişehir’de, Eskişehir Büyükşehir Tohum Merkezi’nde 600 bine yakın yerli tohum üretimi yapıldı. Eskişehir Büyükşehir Belediyesi kendi bünyesinde ürettiği yerel tohumları Türkiye’nin çeşitli bölgelerine göndermeye başladı. Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen’in talimatıyla kurulan Büyükşehir Belediyesi Tohum Merkezi’nde 600 bine yakın yerli tohum üretimi yapıldı. Kırsalda başlattığı kalkınma projeleri ile üreticilere milyonlarca domates ve marul fidesi dağıtan Eskişehir Büyükşehir Belediyesi, ipekböcekçiliğini yeniden canlandırmak için de dut fidelerini ücretsiz olarak üreticilerle buluşturuyor. Yerli tohum üretiminde de önemli çalışmaların yapıldığı Eskişehir’de, kurulan tesis sayesinde yüz binlerce yerli tohum üretimi yapılıyor. tohum Eskişehir Büyükşehir Belediyesi Tohum Merkezi, Yılmaz Büyükerşen liderliğinde kuruldu. üretiyor ‘Halkımıza dağıtıyoruz’ Konuyla ilgili konuşan Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Büyükerşen, “Ülkemizin tarımda dışa bağımlığının önüne geçilebilmesi için bu konuya hassasiyet ile yaklaşmaya devam edeceğiz. Uzman personellerimiz ile halkımız için en verimli tohumları elde etmek, bunları çoğaltmak ve başta üretici lerimiz olmak üzere tüm halkımıza dağıtarak, yerli tohumlarla üretimi arttırmak istiyoruz. Çünkü biliyoruz ki bir avuç tohum, bir ömür bağımsızlık demektir. Bu kapsamda gerçekleştirdiğimiz çalışmalar ile 2018 yılı içerisinde 595 bin tohum ürettik” dedi. Üretilen tohumları Türkiye’nin çeşitli kentlerinde düzenlenen takas şenliklerine gönderdiklerini belirten Büyükerşen, “Kendi düzenlediğimiz etkinliklerde de vatandaşlarımıza ücretsiz olarak dağıtıyoruz. Ülkemizin kendi kendine yetebilen bir ülke haline gelebilmesi için tekrar üreticimizin desteklenmesi ve bu desteklerin de yerli tohumlarla yapılması gerektiğine inanıyorum” diye konuştu. l ESKİŞEHİR/Cumhuriyet Kaçak yapı sorunuİstanbul’un en genç belediye başkan adayı CHP’li Gökhan Yüksel: için af çözüm değil Sorularımızı yanıtlayan CHP adayı Yüksel, “Kartal’ı geleceğe umutla, sevgiyle, coşkuyla taşıyan bir başkan olarak anılmak istiyorum” diyor İstanbul’un en genç belediye başkan adayı 32 yaşındaki CHP’li Gökhan Yüksel, doğup büyüdüğü Kartal’ı yeşille, doğayla ve deniz ulaşımıyla buluşturmak istediğini söyledi. Kaçak yapılar konusunda imar aflarının çözüm olmadığını anlatan Yüksel, “dönüşümün önünü tıkayan, günü kurtaran ve insanları kaderine terk eden anlayıştan vazgeçilmesi gerektiğini” söyledi. Yüksel’in sorularımıza verdiği yanıtlar şöyle: n Başkan olursanız gelecekte Kartal’ı ne bekliyor? Şu anda Kartal’da irili ufaklı 160’a yakın parkımız var. Bir taraftan parklarımızın sayısını artırırken, diğer taraftan mevcut parklarımızda ihtiyaç duyulan düzenlemeleri yapacağız. Parklarımızın aydınlatmalarını artırarak, daha aydınlık, daha ışıl ışıl bir ortamı komşularımıza armağan edeceğiz. Aydos Ormanı’nın tepesinde 1 milyon metrekarelik alanın kullanım hakkını aldık. Orada Kartallı komşularımızı piknik yapacakları, muhteşem Kartal manzarası ile dolu dolu gün geçirecekleri bir projeyi de hazırlattık. Göreve geldiğimiz anda hemen adım atabileceğimiz bir iş. Bunun dışında Gölet Vadi Park projemiz var. Doğal Gölet alanından tam bir şehir parkı yapacağız. Masal Parkı, Afet toplum Bilinçlendirme Parkı gibi altı ayrı tematik park kazandıracağız. Yaklaşık 10 dönümlük bir alana Hobi Bahçeleri kuracağız. n İlçede geçen ay bir felaket yaşandı. Bir apartman çöktü ve yaşamını yitirenler oldu. Kentsel dönüşüm Genç başkan adayı Yüksel, “Kartal’da yetişen ve burada yaşayan bir evlatları olarak doğup büyüdüğüm ilçeye hizmet etmek istiyorum” diye konuştu. konusunda çalışmalarınız var mı? Mevcut kentsel dönüşüm müdür lüğümüzde görev yapan teknik kadro İstanbul’daki en nitelikli kadro. Şu ana kadar yaklaşık 50 bin komşumuz binalarını yeniledi. Bu konuda bu kadar önde ve ileri olmamıza rağmen felaket de bizim ilçemizde yaşandı. Demek ki daha fazla koşturmamız gerekiyor. Çünkü sadece Kartal değil, İstanbul’un tamamında kaçak yapıların sayısı çok yüksek. Bu kaçak yapıların sorunlarının çözülmesi maalesef imar affıyla mümkün değil. Bu ancak ve ancak dönüşümün önünü tıkayan, günü kurtaran ve insanları kaderine terk eden anlayıştan vazgeçerek olur. Şu anda dönüşümü engelleyen diğer bir temel neden de ekonomik kriz. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı hem bürokrasiyi azaltma noktasında, hem de dönüşümü hızlandırma noktasında yerel yönetimlere hem destek olmalı, hem güçlendirmeli, hem de doğru kanunlar yaratmalı. n Kartallılara bir mesaj vermek isterseniz? Kartal’da doğup büyüyen, Kartal’da yetişen, Kartal’da komşuluğu, dostluğu, mahalle kültürünü tanıyan, Kartal’da yaşayan bir evlatları olarak doğup büyüdüğüm kente hizmet etmek istiyorum. İstanbul’un da en genç belediye başkan adayı olarak içimde büyük bir heyecan taşıdığımı belirtmek istiyorum. Kartallıları deniz ulaşımıyla buluşturmak istiyorum. Kartallıları yeşille ve doğayla buluşturmak istiyorum. Kartal’ı geleceğe umutla, sevgiyle coşkuyla taşıyan bir başkan olarak anılmak istiyorum. Komşularımdan evlatlarına sahip çıkmalarını istiyorum. l İSTANBUL/ Cumhuriyet Gürsel Tekin: YSK başkanına güvenmiyorum CHP’nin Üsküdar Belediyesi başkan adayı Ahmet Kılıç’ın seçim çalışmalarına destek olan CHP İstanbul Milletvekilleri Gürsel Tekin, Mahmut Tanal ve eski milletvekili Barış Yarkadaş, esnafları ziyaret etti. Yurttaşların değişim istediğini belirten Gürsel Tekin, “Değişimi engellemeye çalışan bir iktidar var. YSK’nin tam bir tarafsızlıkla görev yapması gerekiyor. YSK başkanının adı Güven ama ben kendisine güvenmiyorum. Gözümüz üzerinde olacak” dedi. l İç Politika Gençleri Soyer’le buluşturmadılar CHP İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkan Adayı Tunç Soyer’in dün Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) gençleriyle gerçekleştireceği buluşmanın rektörlük engeline takıldığı belirtildi. CHP Buca İlçe Başkanı Kasım Akdağ, AKP seçim koordinasyon merkezinde çalışan gençlerin geceleri silah ve bıçaklarla gezerek partilerinin adaylarının afişlerini parçaladıklarını, CHP yanlısı gençleri tehdit ettiklerini söyledi. DEÜ Rektörü ve eski AKP yöneticilerinden Prof. Dr. Nükhet Hotar’ın gençlere “Toplantıya katılanlar hakkında soruşturma açarım” mesajı gönderdiğini ileri süren Akdağ, “Tunç Bey de gençlere zarar gelmemesi için buluşmayı iptal etmek zorunda kaldı. AKP ilçede yaklaşık 15 gün önce de, partinin değil devletin bürokratı gibi davranan kaymakamı görevden almıştı” dedi. Öte yandan Soyer, Buca Belediyesi Başkan Adayı Erhan Kılıç’la birlikte dün İzmir Mardinliler Federasyonu’nun konuğu oldu. Soyer, 31 Mart seçimlerinden sonra daha da derinleşecek ekonomik krizi, İzmir’de birlik olarak aşacaklarını söyledi. Soyer önceki gün de İzmir Esnaf ve Sanatkârlar Odaları Birliği Başkanı Zekeriya Mutlu ve yönetim kurulunu ziyaret etti. l İZMİR / Cumhuriyet GururESKİŞEHİR ODUNPAZARI projesine 8 ödül Eskişehir Odunpazarı Belediyesi tarafından hayata geçirilen Hamamyolu Park ve Meydan Düzenleme Projesi ödüle doymuyor. Bugüne kadar katıldığı tüm mimari, kentsel dönüşüm ve tasarım yarışmalarında finale kalarak uluslararası pek çok projeyi geride bırakan proje aldığı 8 ödülle farklı bir rekorun da sahibi olarak Eskişehir ve Türkiye’nin mimari anlamda gurur vesilesi oldu. Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt’un ilk görev döneminde hayata geçirdiği proje, kentsel dönüşümün en güzel örneklerinden biri olarak ayrı bir referans değeri taşıyor. Eskişehir’in geleneksel çarşı alışkanlığını çağdaş mimari örnekleriyle birleştiren projenin bir inanç ve dönüşüm devrimi olduğunu söyleyen Başkan Kurt, “Bu bölgeyi yeniden eski cazip günlerine döndürmek için büyük ve iddialı bir dönüşüme karar verdik. Projeye en başından beri inandık ve arkasında durduk. İnsanların 40, 50 senelik geleneksel aidiyetine karşı farklı bir yapıyı ortaya çıkarmanın kolay olmayacağının farkındaydık. Proje uygulanırken kamuoyundan çok sert eleştirilerin, olumsuz manipülasyonlarının olacağını tahmin ediyorduk. Ama sabırlı ve sonuç odaklı olarak, ortaya çıkacak tablodan emin olduğumuz için bu zorluklara göğüs germesini bildik. projenin her safhasında arkasında durduk” dedi. l ESKİŞEHİR/Cumhuriyet CHP KADIKÖY ADAYI ODABAŞI Seçmene açık mektup: Kadıköy’e sahip çıkın CHP Kadıköy Belediyesi başkan ada yı Şerdil Dara Odabaşı, yayımladığı bir mektup la, Kadıköylü seçmen lerden Kadıköy’e sahip çıkmalarını, oyları böl memelerini istedi. Odabaşı kaleme aldığı mek Odabaşı tupta, partisi ve kendisi hakkında baş latılan karalama kampanyasının da ay nı adreslerden çıktığını ve hedefin laik, demokratik, dürüst kadrolar olduğunu belirtti. Adaylığının ilk gününden itiba ren, çirkin saldırıların hedefinde olduğu nu aktaran Odabaşı, Kadıköy’de CHP’yi zayıflatarak çok sesliliği, çok renkliliği, adaleti ve özgürlüğü yıpratmak istedik lerini söyledi. Odabaşı, Kadıköylüleri bu oyuna gelmemeleri için uyararak oyları bölmemeye çağırdı. l İç Politika C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle