18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
EKONOMİ [email protected] TASARIM: SERPİL ÜNAY 1129 MART 2019 CUMA Ekonomide yasakçı politikalar TL’nin değerine zarar veriyor. Kısa vadede onarılmayacak Hasar büyüyor 4 Alınan sıradışı önlemlere rağmen dolar/TL dün yüzde 4 Yabancıyı panikleten Merkez’in döviz rezervlerindeki 5 artışla 5.62’ye ulaşırken, Türkiye’nin iflas riskini ölçen erime 2.4 milyar doları buldu. Yurttaşın bankalardaki CDS primi 506 ile 2018 Ağustos’taki seviyelere yaklaştı. mevduatı 179.2 milyar dolarla rekor tazeledi. Seçim öncesinde atılan olağanüstü adımlara rağmen dün dolar/ yasasında gecelik vadede TL faizi geçen hafta yüzde 24 seviyesin TL kuru 5.32 seviyelerin deyken önceki gün yüz den 5.62’ye, Avro/TL kuru 6.09 seviyelerinden 6.41’e sert yükseldi. Merkez Ban emre deveci de 1300’ü aştıktan sonra tekrar yüzde 25’e kadar geriledi. Uzmanlar, bu kası (TCMB) döviz rezervlerin nun Türk bankalarının tekrar deki hızlı erime ve ABD ile iliş likidite sunmasından değil, kilerdeki gerilimin tetikleme Londra’da kapana kısılan ya siyle geçen hafta 5.84’e kadar bancıların açık pozisyonları yükselen kur, Londra’daki takas nı kapatmak için TL ihtiyacını piyasasında yabancı yatırımcı Türk hisse ve tahvillerini sa lara TL sunulmaması uygulama tarak karşılamalarından kay sının da katkısıyla geçici olarak naklandığı değerlendirmesin frenlenmişti. TCMB’nin 1.5 pu de bulundu. Swap faizlerinde anlık örtülü faiz artışı ve döviz ki düşmenin bir diğer nedeni rezervlerini artırmaya dönük nin de yabancıların vadesi dol adımlarının yanısıra Londra’da muş işlemlerden TL elde etme yabancılara TL sunulmaması si olabileceği belirtildi. uygulaması dün de sürdü ancak Borsa İstanbul’dan yapılan kurdaki artış önlenemedi. açıklamada, “Son günlerde yurt Ankara’nın bankalara tali dışı tezgâhüstü FX swap piyasa matıyla başladığı aktarılan uygulamanın sona erdiği yönündeki iddialar, Reuters’a konuşan üst düzey bankacılar ta sında oluşan sıra dışı koşullar TL piyasalarının gerçeklerini yansıtmamakta ve arzu edilmeyen fiyat hareketlerine yol aç Piyasalar diken üstünde rafından yalanlandı. Swap pi Murat Çetinkaya Merkez’den yeni hamle Rezervlerdeki erime yatırımcılarda paniğe neden olurken, TCMB’den döviz rezervini artırıcı adımlar dün devam etti. TCMB bünyesindeki döviz karşılığı TL swap (takas) piyasasında vadesi gelmemiş toplam swap satışı sınırı yüzde 20’den yüzde 30’a çıkarıldı. Oran, 25 Mart pazartesi günü yüzde 10’dan yüzde 20’ye çıkarılmıştı. Bu adımlar ve döviz depo ihalesi açılmamasının ardından dün açıklama yapan TCMB Başkanı Murat Çetinkaya, son bir hafta içinde toplam rezervin 4.3, net rezervin 2.4 milyar dolar arttığını açıkladı. maktadır” açıklaması geldi. Ekonomist Uğur Gürses, eko nomide yasakçı ve ‘arka kapı’ politikalarının TL’nin değerine, likiditesine ve konvertibilitesine (başka para birimine dönüştürülebilirlik) hasar verdiğine, bunun da kısa vadede onarılamayacağına dikkat çekti. Rezerv sorunu Öte yandan, 22 Mart haftasında TCMB’nin brüt rezervi 2.4 milyar düşüşle 71.4 milyar dolara; net rezervi 2.3 milyar düşüşle 26.1 milyar dolara geriledi. Martta rezervlerdeki erime brütte 7.7, nette 8.6 milyar dolara ulaştı. Londra’daki GAM’de yatırım direktörü Paul McNamara, “Döviz rezervlerinin Türkiye kadar düşük olduğu çok az ülke var” dedi. TCMB döviz rezervleri erirken, yurtiçi yerleşiklerin (şirketler ve yurttaşlar) bankalardaki toplam döviz mevduatı 22 mart’ta 179.2 milyar dolar ile rekor tazeledi. Artış bir haftada 3.4, yılbaşından bu yana 18.2 milyar dolar oldu. Türkiye’nin beş yıllık borcunu iflasa karşı sigortalamanın maliyetini gösteren kredi iflas takası (CDS) primi dün 506 baz puana kadar yükseldi. Rakam 21 Mart’ta 350 baz puan seviyesindeydi. Türkiye ekonomisinde (BDDK) ve Sermaye Piyaya ağır keseceğiz” açıklama ağustoseylül döneminin sı Kurulu (SPK), “müşterile sı yapınca 25 Mart Pazarte ardından ikinci ‘ani duruş’ rini döviz piyasalarına iliş si günü piyasalarda fırtına olarak değerlendirilen ve kin olarak yanıltıcı ve mani beklentisi arttı. 22 Mart’tan bu yana yaşanan gelişmeler özetle şöyle: 1 TCMB’nin net döviz rezervlerinde martın ilk iki haftasında kaydedilen 6.3 milyar dolarlık gerileme yabancı yatırımcının endişelerini artırdı. ABD merkezli yatırım bankası JP pülatif bir şekilde döviz alımına yönelttikleri” gerekçesiyle JP Morgan ve bazı bankalar hakkında soruşturma başlattıklarını açıkladı. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan da “BDDK bazı adımlar attı. Ama şunu bilin ki seçim sonrası bunun faturasını size 3 25 Mart’ta beklenenin aksine kurda yükseliş olmazken, bunun en önemli nedeninin Londra’da takas piyasasında Türk bankalarının yabancılara TL sunmaması olduğu ortaya çıktı. Bunun üzerine yabancılar ellerindeki Türk hisse Morgan’ın 22 Mart cuma senetleri ve tahvillerini sat günü müşterilerine geçtiği notta “TCMB rezervle TÜRKİYE maya başladılar. Bankacılık endeksinde bir haftada dü rindeki hızlı azalmanın sürdürülemez olduğuna inanıyoruz” ifadesine yer veril TESTİ GEÇEMEDİ şüş yüzde 18’i bulurken, tahvil faizleri de 300 baz puan sıçradı. 4di. Notta 31 Mart yerel se çimleri sonrasında döviz rezervlerini destekleyici önlemlerin azalmasının beklendiği, bunun da dolar/TL’yi yukarı yönlü etkileyebileceği belirtilerek kurun 5.90’a çıkabileceği belirtildi. Nitekim o gün kur, ABD ile yaşanan Golan Tepeleri geriliminin de katkısıyla 5.84 seviyelerine kadar yükseldi. İngiliz The Financial Times gaze Merkez Banka tesi, “Geçen cuma gelişen piya sı ayrıca döviz salar için stres testiydi ve Türkiye rezervlerini ar bu testten kaldı” değerlendirme tırıcı önlemler sine yer verdi. Gazete, Ankara’nın ve örtülü faiz ar uyguladığı Londra’daki takas piya tışına giderek kuru sasına TL verilmemesi gibi alışılma frenlemeye çalıştı. dık taktiklerin, ülkenin zor kazandığı TCMB’nin bankaları kredibiliteye zarar verdiğini yazdı. fonlama faizi yüzde Bazı yatırımcıların kapana kısıldık 24’ten yüzde 25.5’e ları ve pozisyonlarını kapatama yükseldi. Faizlerde dıkları belirtilen analizde, para ki yükselişin, son dö piyasalarının çalışamaz hale nemde siyasi baskıyla gelmesinin kısmen düşürülen kre 2 Hafta sonu Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu kaygı verici olduğuna dikkat çekildi. di ve mevduat faizlerini tekrar yükseltmesi bekleniyor. Erdoğan’dan yerli oto fırçası Bakan Albayrak: Seçim sonrası yeni yol haritası açıklanacak Seçim sonrası atılacak ekomik adımları aktaran Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, 8 Nisan haftasında ekonomide yeni bir yol haritası açıklanacağını duyurdu. Albayrak, dün akşam katıldığı bir televizyon programında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. 31 Mart’taki yerel seçimlerden sonra ekonomide yeni bir yol haritası açıklanacağını belirten Albayrak, “8 Nisan haftasında genel bir çerçeve açıklayacağız. Birçok alanda önemli bir yol haritası ortaya koyacağız. Vakit kaybetmeden ekonomimizi daha ileriye taşıyacağız” dedi. ‘Süreç normalize oldu’ Piyasadaki son değişmelere değinen Albayrak, “Çok bilgi kirliliği yaşandı. Türk bankaları TL vermiyormuş diye bir haber çıktı. Dün Bankalar Birliği bununla ilgili açıklama yaptı. Merkez Bankası’nın swap kararı Türk bankalarıyla ilgiliydi. Süreç bugünden itibaren normalize oldu” ifadelerini kullandı. Türkiye’nin ekonomisinin ağustos ayından beri önemli mesafe katettiğini söyleyen Albayrak, “Yeni ekonomi programında bir dengelenme sürecinden bahsettik. Türkiye’nin kırılganlıkları var, cari açık, fiyat istikrarı, bütçe disipliniyle ilgili gibi. Bu kırılganlıkları iyileştirecek, güçlendirecek savunma mekanizmaları, altyapısı, üstyapısı, reformlar, kısa, orta, uzun vadeli yapılacaklarla alakalı çerçeveyi belirledik” diye konuştu. Halkın enflasyonu yüzde 50 Birleşik Kamu İş Konfederasyonu’nun açıkladığı ‘Halkın Enflasyonu Mart 2019 Araştırması’, gıda fiyatlarındaki bir yıllık artışın yüzde 50.9 olduğunu ortaya koydu. Mart 2019 itibarıyla yıllık olarak yaşanan fiyat artışları ekmek, un, bulgur ve makarnada yüzde 24.35 olurken; et ve balıkta yüzde 17.02 oldu. Süt ve süt ürünleri ile yumurta fiyatları son bir yılda yüzde 47.8; katı ve sıvı yağ fiyatları yüzde 17.39; meyve fiyatları yüzde 109.24; sebze fiyat ları yüzde 145.92 ve bakliyat fiyatları ise yüzde 16.91 yükseldi. Konfederasyon, iktidarın tanzim satış gibi ‘geçici’ yöntemlerinin gıda fiyatlarındaki artışı durduramadığına dikkat çekti. Araştırmaya göre gıda fiyatları yalnızca mart ayında bir önceki aya göre yüzde 2.7 oranında arttı. Yılın ilk üç ayında artış ise yüzde 16.32 oldu. Meyve harcamalarının yüzde 27.19 oranında arttığı mart ayında sebze harcamalarında ise bir önceki aya göre yüzde 15.52 oranında azalma gözlendi. Öte yandan araştırmaya göre, Türkiye’deki ailelerin gıda için harcadıkları her 100 liranın 17.9 lirasını pirinç, ekmek, bulgur, buğday unu, makarna ve şehriye gibi ürünlere harcadığı tespit edildi. Her 100 liranın 5.5 lirası da tereyağı dışındaki yağlara, 10.8 lirası meyveye, 15.1 lirası sebzeye, 6.1 lirası şeker, reçel, bal gibi gıda ürünlerine, 3.1 lirası çay ve kahveye, 3.6 lirası alkolsüz içeceklere ayrıldı. l ANKARA Erdoğan: Yerli otoda biraz gevşeme var. Bizi oyalamasınlar, gerekirse yabancı yatırımcılarla da görüşürüz. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, enflasyonda düşüşün hafif de olsa başladığını ve buradaki asıl sıkıntının faiz konusu olduğunu belirterek; faizi düşürdükçe enflasyonun da düşeceğini savundu. Erdoğan, gençlerle sosyal medya etkinliğinde ekonomi ile ilgili şunları söyledi: ‘Ekonomistim’ 4 Olay enflasyonda; aslında patates domates değil. Asıl mesele faizdir. Ben de bir ekonomistim. Piyasadaki spekülatörleri terbiye etmemiz şart. 31 Mart akşamına kadar bu iş yoluna girdi girdi, girmezse tanzim satış noktasında adımımızı atacağız. 4 İşsizlik olayı zaman zaman mevsimsel. Bu mevsimler işsizliğin tırmanışta olduğu dönemler. Ben inanıyorum ki bu tek haneliye de inşallah inecek. 4 Dövizdeki hareket Batı’nın, başta ABD’nin Türkiye’yi sıkıştırma operasyonları. Şimdi Türk Lirası bulamıyorlar. Ödeme yapma noktasında sıkıntıya düştüler. İş ters döndü. 4 Yerli otoda biraz gevşeme var, ya başlayacaksınız, ya başlayacaksınız. Yerli otomobilde bizi oyalamasınlar, gerekirse yabancı yatırımcılarla da görüşürüz. l Ekonomi Servisi Asıl beka... Son 3 gününe girdiğimiz yerel seçim maratonu, AKP’nin her gün, her saat ısıtıp ısıtıp önümüze sürdüğü “beka” üzerinden oldu. Kendilerine oy vermeyeceklere yönelttikleri sıfatların listesi her geçen gün uzayıp durdu: Adi, terörist, şerefsiz, bölücü, çöp, çukur, pislik, ateist, dinsiz, sahte... Asıl “beka”nın ne olduğu konusuna ise hiç girilmedi. 21. yüzyıl Türkiye’si olarak neredeyiz gerçekten? Ne üretiyor, ne satıyoruz? Mühendislerimiz, bilim insanlarımız neler yapıyorlar? Eğitimde neredeyiz? Genç nesillerin önüne ne koyuyoruz? Mesela üniversite mezunu 1 milyon gencimiz işsiz. İş arıyor, bulamıyor, bulma umudunu bile yitirmiş durumda. Genç kız, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a “Ben de bir mühendis olarak işsizim. İşsizlik için planladığınız şeyler var mı” sorusunu yöneltiyor. Erdoğan sanki iş arayan mevsimlik tarım işçisiymiş gibi trajikomik bir yanıt veriyor: “İşsizlik zaman zaman mevsimseldir. Bu mevsimler işsizliğin tırmanışta olduğu dönemler. Yaz ile birlikte işsizlikteki durum değişecektir. Bu olumlu istikamette gelişecektir.” Beyin göçü had safhada. Üstelik eğitimli beyinlere en fazla ihtiyacımız olduğu dönemde. Yapay zekâ, akıllı fabrikalar, otonom niteliği artan robotlar, nesnelerin interneti, büyük veri, sensörler, bulut bilişim... Adına 4. Sanayi Devrimi dediğimiz, içinde bulunduğumuz dönemin belirleyicileri.. Kaçış yok. Ya bunun üreticisi olacaksınız ya da başkalarının ürettiklerini satın alıp sadece tüketicisi olacaksınız. Seçim dolayısıyla Doğu ve Güneydoğu Anadolu kentlerindeydik.. Mardin, Diyarbakır, Van... Kentler giderek gelişiyor, hakkını verelim. Büyük, yüksek binalar, modern kafeler, geniş bulvarlar, restoranlar, kebapçılar, kuyumcular, cep telefonu operatörlerinin mağazaları... Tüketime yönelik ne ararsanız var ama üretime, sanayiye yönelik neredeyse hiçbir şey yok. Hemen her kentte üniversite var ama mezun ettiğimiz öğrencilere iş yok. Tabii eğitimin kalitesi, içinde bulunduğumuz dönemin gerçeklerine, ihtiyaçlarına ne kadar yanıt verebildiği de tarşılıyor. İşte asıl beka tüm buralarda... Dünya yüksek teknoloji ihracatı sıralamasında 102. sırada yer alıyoruz. Yüksek teknoloji olarak kabul edilen ürünlerin payı son 5 yıldır sadece yüzde 3.5 seviyesinde. Bu yüzden ihracatımız yerinde sayıyor ve ihracatın kilogram fiyatı zerre yükselmiyor. Dünya yenilikçilik peşinde. Ürünlerin, sistemlerin, tasarımların... Hemen her alan, her meslek dönüşüyor. Otomotivden tıbba, gıdadan mimariye... Tarımda ekimi, çapalamayı, sulamayı, hasadı tek başına yapan robotlar geliştiriliyor... 24 saat çalışabilen, asla yorulmayan robotlar... Yenilik peşinde olanlar “zekâ ve akıl” üzerine odaklanıyorlar. Sadece mühendis veya sadece ziraatçı olmak da yetmiyor; çok disiplinli alanlara yöneliyorlar. İşte asıl beka bunların ülke politikalarında olup olmamasında... Bunların konuşulmasında. Neden güçlü ve yenilikçi, yetenekli, sürdürülebilir kentleri nasıl oluşturabiliriz diye konuşmuyoruz yerel seçimlerde, “beka”yı burada aramıyoruz? Yerinde aş, iş, yerinde üretim, yerinde katma değer demiyoruz? Bilgehan Gürlek geçen hafta Herkese Bilim Teknoloji dergisinde bu konuda önemli bir yazı serisine başladı. Okumanızı öneririm. Küresel Güçlü Kentler Endeksi ve Yenilik Kentleri Endeksi’nden bahsediyor. Kentlerin ekonomi, arge, kültürel etkileşim, yaşanabilirlik çevre ve ulaşım olmak üzere 6 başlıkta 70 göstergenin puanlaması üzerinden oluşturuluyor endeks. Toplumsal özgürlük ve eşitlikten, bilgi iletişim teknolojilerine kolay erişime, patent sayısından, müze ve konser salonları sayısına, insan altyapısına kadar her şey değerlendiriliyor. Yenilikçilik dedik, Sanayi 4.0 dedik. Bunlar öyle olsun deyince olmuyor. Hepsi de bir ekosistemin parçası. İşte aramamız gereken asıl “beka” burada... KISA... KISA... l Petrolİş’in Adana ve Mersin şubelerinde örgütlü olduğu Toros Tarım işçilerinin grevi, varılan anlaşma üzerine sona erdi. İşçiler dün sabah greve çıkarken, anlaşma aynı gün yapılan görüşmelerde sağlandı ve Toplu İş Sözleşmesi (TİS) imzalandı. l Tekfen Holding’in yeni yönetim kurulu ve üst düzey yönetimi belirlendi. Grup Şirketler Başkanı Osman Birgili Yönetim Kurulu Başkanvekili görevine seçilirken; Tekfen İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Cahit Oklap, Grup Şirketler Başkanı oldu. l Türkiye Bankalar Birliği Risk Merkezi verilerine göre, şubat ayında protesto edilen toplam senet sayısı önceki yılın aynı ayına kıyasla yüzde 5 artışla 82 bin adet oldu. Bu senetlerin toplam tutarı da yüzde 59 artışla 1.5 milyar TL seviyesinde gerçekleşti. Protestolu senet sayısı ve tutarı bir önceki aya göre ise azaldı. Ocakta protesto edilen toplam 98 bin senedin parasal tutarı 2.2 milyar TL seviyesinde bulunuyordu. C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle