18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
4 20 MART 2019 ÇARŞAMBA EDİTÖR: CAFER KURT TASARIM: SERPİL ÜNAY HABER Amaçları halkı siyasetten soğutmak İktidarın seçim siyasetine bir bakın: Kavga, gürültü, iftira, yalanlar, olmadık suçlamalar. Bağırmalar, hakaretler. Kendimizi düşünelim; etkisi ne? Siyasetten soğuma, dinlemek ya da izlemek istememe. Siyasetten kaçış da diyebiliriz. Sadece muhalefet seçmeni değil; aynı şeyleri duymaktan sıkılan, aynı ezberleri dinlemekten bıkan bir iktidar tabanı da var. Yandaş gazetelerin satış rakamlarına, kanalların izlenme oranlarına; dahası Erdoğan’ın televizyon programlarındaki izlenme sıralamasına bir bakın; ne demek istediğim anlaşılacaktır. Konuşulan konularla halkın gerçek sorunları arasındaki mesafe açıldıkça açılıyor. Konu, oy vermenin de ötesinde. İktidar seçim için kutuplaştırıyor; bu doğru. Fakat bunun seçim dışı zamanlara yayılan bir başka etkisi ya da amacı var: Halkı siyasetten uzaklaştırmak, siyasetten kaçırmak. Bu, yeri geliyor öfke diliyle, muhalifleri neredeyse düşman gibi gösteren siyaset tarzıyla ortaya çıkıyor; yeri geliyor belediye başkan adaylarına “kazansan da görevden alırız” diyerek, parti başkanlarına “cezaevi” yolu göstererek ortaya çıkıyor; yeri geliyor, tanınmış gazetecilere meydanlardan sallanan “patlatırlar enseni” cümleleriyle kendisini gösteriyor. İktidar bunu niye ister? Kurdukları Saray merkezli tek adamlık rejiminde halk siyasetten uzaklaştıkça tek kişinin her şeyi yönetmesi, bütün kararları alması doğal hale gelecek, sorgulanmayacak çünkü. Halkın siyasetten uzaklaşmasıyla tek kişinin bütün siyasete el koyması birbirini tamamlıyor. Biliyorlar. Aynı zamanda da halkın gerçek sorunları konuşulmayacak, alternatif siyaset biçimleri gelişemeyecek. Tehdit ve korkutma, resmi siyaset biçimine dönüşecek. Böyle yönetilen ülkelere demokrasi denir mi? Böyle bir siyasetsizleştirme, diktatörlüğe geçiş süreçlerinin tehlikeli sinyalidir. Batılı ülkelerdeki “siyasetten kaçış” olgusundan farklı bir durum bizdeki. Sadece iktidarın siyaset tarzından kaçış da yok. Gençlerle konuşun; partilerin kendi hayatlarına doğrudan dokunamadığını, kendilerine yer açmadığını söylüyorlar. Gelecek kaygısıyla siyasetten kaçıyor çoğu. Haklılar. Bir güvence arayışı var. Diğer yandan muhalefet partilerinin söylemde, programda, kadrolarda iktidar partisine benzeme arayışı da uzun süredir siyaset alanındaki çeşitliliği, tartışma zenginliğini daraltan bir başka etken. Muhalif siyasetler de yaşlandı. Kadrolar orada da değişmiyor. Siyaset, “değişim” fikrinin önüne geçmeye başlıyor. Statüko ile özdeş hale geliyor. Bu da iyi değil. Böyle bir ortamda Türkiye için en büyük tehlike nedir derseniz, siyasetsizleşme derim. Siyasetin “düşmanlık” derecesine taşınması, muhalif olmanın neredeyse suç haline getirilmesi, “muhalefet seçimlerde kazansa bile iktidar bir yolunu bulup gitmez” düşüncesinin yayılması, siyasetin gündemiyle halkın gündemi arasındaki mesafenin açılması, etki kanallarının tıkanmaya başlaması önümüzdeki ana sorundur. Oysa Türkiye’nin sorunlarını siyaset geliştirerek, siyasetle çözeceğiz. Sürekli hata yapan, “kandırıldık” diyerek her şeyi örtmeye çalışan, örtemeyince de rakiplerine “siz niye kandırılmadınız?” öfkesiyle suçu atmaya uğraşan bir anlayışın Türkiye’deki tek siyaset anlayışı ve siyasi doğruluğun ölçüsü haline gelmesine izin vermeyerek başlamak gerekiyor önce. Türkiye derin bir ekonomik krizin içine sürükleniyor. İşsizlik son verilerle 4 milyon 302 bine ulaştı. Ekonomi küçülüyor. Sosyal çelişkiler derinleşiyor. Siyaset tam da Saray ile halk arasında açığa çıkmaya başlayan bu çelişkinin, çatlakların içinden yeniden umudu örgütleyebilmektir. Önümüzdeki 4 yıl seçim yok. Bu yerel seçimler, iktidarın memleketi siyasetsizleştirmesine ya da tek doğru siyaset kendisiymiş gibi göstermesine, baskıya, eşitsizliklere ve adaletsizliklere karşı verilecek mesaj için de önemli. Siyasete alan açılsın mı? Kısa vadede buna karar vereceğiz. O yüzden de bir “yerel seçim” olmanın ötesinde bu sandık artık. CHP, CNN Türk için soruşturma talep etti CNN Genel Merkez Yönetici Ekibi’ne mektup gönderen CHP ABD Temsilcisi Yurter Özcan, CNN Türk’ün AKP’nin “ultra milliyetçi dilini” desteklediğini belirterek kanal hakkında soruşturma açılmasını talep etti. Özcan, gönderdiği mektupta, “CNN Türk, CNN isminin itibarından ve dünyada kabul görmüş, temel gazetecilik prensiplerinden oldukça uzaktadır. Soruşturmanız sırasında temel gazetecilik prensiplerinin çiğnendiği ve AKP rejimini desteklemek amacıyla yalan haberler yapıldığını görmeniz sonucunda, bu kanalın CNN adını kullanma hakkının elinden alınacağından eminim” ifadelerini kullandı. l İç Politika Kemal Kılıçdaroğlu ve Meral Akşener Antalya’da düzenlenen ortak mitingde konuştu ‘İktidarın kulağını çekin’ İYİ Parti Genel Başkanı Akşener, alandaki kalabalığa ‘Antalya’nın teröristleri nasılsınız?’ diye seslendi. CHP lideri Kılıçdaroğlu ise “Mücadelemiz demokrasi, ekmek, onur ve huzur olsunun mücadelesi” dedi. İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın ken riz’ diye. Valla ne siz ödeyebilirsiniz ne ben ödeyebilirim. Beni Mehmet Cengiz zannetti herhal disi hakkında 250 milyon lira de. Sayın Erdoğan, olsa dükkân lık dava açacağını söylemesi senin. Ama yok. Emekli maaşı ne yanıt vererek, “İstediği pa ma haciz koydurursun olur bi ra 50 milyon dolara denk geli ter. Şimdi size buradan bir kez yor. Tabi alışık dolar üzerinden daha sesleniyorum Antalya’nın gitmeye. Beni Mehmet Cengiz teröristleri nasılsınız? Battı ba zannetti. Sayın Erdoğan olsa lık yan gider, bir dahakine 500 dükkân senin” dedi. CHP Ge milyon liralık dava açsın” de nel Başkanı Kemal Kılıçdaroğ di. Erdoğan’ın kendisine, Ke lu da bireysel çıkar peşinde ol mal Kılıçdaroğlu’na ve Temel madıklarını belirterek, “Bizim Karamollaoğlu’na “terörist” de mücadelemiz demokrasi, ek diğini anlatan Akşener, “Bi mek, onur, her evde huzur ve ze PKK’li isnadında bulunmak berek olsunun mücadelesi. Bi çok ayıp. Karşında Meral Akşe zim mücadelemiz hiç kimsenin ner var senin. Hendekleri kaz önünde diz çökmeyen Türkiye dıran sen. Valilere, Emniyet mücadelesi” diye konuştu. müdürlerine kafanızı çevirin İYİ Parti ve CHP arasında ger diyen sen. Hendekleri 793 şe çekleştirilen ittifak kapsamın hitle kapatan bu aziz milletin da düzenlenen ortak mitingle evlatları. 793 şehidin hesabını rin 4.’sü dün Antalya’da gerçek vereceksin” diye konuştu. leştirildi. Burada konuşan Meral 31 Mart yerel seçimlerinden Akşener, Erdoğan’ın 250 mil sonra vatandaşların zam yağ yon liralık tazminat davası aç muru ile karşı karşıya kalaca tığını belirterek “Beni 50 mil ğını söyleyen Meral Akşener, yon dolarlık mahkemeye ver halktan iktidara oy vermeme diğini söyledi. Arada diyorsu si, iktidarın kulağını çekme nuz ya hani ‘sen konuş biz öde sini istedi. Antalya’nın ekono Meral Akşener Muhittin Böcek Kemal Kılıçdaroğlu mik durumuna da değinen Meral Akşener, “Antalyalılar turizmden mennun musunuz? Gelen turistlerin üç ülkeye bağlı olması doğru mu? Pazar çeşitlenmesi gerekmiyormu. Ama bunlarda vizyon yok. Bütün hedefleri ceplerini doldurmak” ifadelerini kullandı. ‘Diz çökmeyiz’ Kılıçdaroğlu da Türkiye’nin sorunlarının çö zülemeyecek durumda olmadığını belirterek, “Milli Kurtuluş Savaşını hep birlikte ayrım yapmadan nasıl birlikte verdiysek, demokrasi içinde birlikte mücadale edeceğiz. Biz kimsenin önünde asla diz çökmeyeceğiz. CHP, İYİ Parti ve Saadet Partisi’nin adayları kazanırsa ve iyi bir çıta yakalarsa bütün dünya iktidarın baskılarına rağmen Türkiye’de halk demokrasiyi tercih etti diyecek. Demok rasiden yana oy kullanacaksınız. Bizim mücadelemiz hiç kimsenin önünde diz çökmeyen Türkiye mücadalesi. Biz bireysel çıkarın peşinde değiliz. Hazineyi de damada teslim etmiş. Damada seçimden sonra 2,5 milyon kişiye istihdam vereceğiz diyor. Niye seçim sonrasını bekliyorsun, şimdi ver. Meral Hanım’ında dediği gibi bunların kulağını çekeceksiniz” dedi. l İç Politika Delilleri mahkemeye sunan Yavaş hakkında ‘suçu yetkili makamlara bildirmemek’ suçlamasıyla soruşturma açıldı ‘İtibarsızlaştırma operasyonu’ Erdoğan’a İETT’li miting göndermesi CHP’ İstünbul Büyükşehir başkan (İBB) adayı Ekrem İmamoğlu, gazetecilerin “Rakibiniz İstanbul’da büyük mitingler düzenliyor. Siz de düzenleyecek misiniz’’ sorusuna, “Biz, büyük mitingimizi 1 Nisan’da 16 milyonla yapacağız. Bütün İstanbul’u 1 Nisan’daki mitinge davet ediyoruz” dedi. İmamoğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın İstanbul mitingleriyle ilgili soruyu da “O mitinglerden ne anlıyorlar, bilmiyorum. İhtiyacı var herhalde. İETT otobüsleriyle toplanan insanların bir araya geldiği toplantılara herhalde miting deniyor. Bizim, İETT otobüsleriyle gelen otobüsle gelen, kalabalığımız yok. Cum hurbaşkanı, keşke bizim toplantılarımıza da katılsa” diye konuştu. İmamoğlu, yerel seçimler kapsamında gerçekleştirdiği turuna dün, Bayrampaşa’da ve Güngören’de devam etti. İlk olarak Bayrampaşa’da çalışmalarına başlayan İmamoğlu’na bir yurttaş, seçim güvenliğiyle ilgili kaygılarını anlatarak, el boyama sistemine geri dönülmesi gerektiğini söyledi. İmamoğlu bunun üzerine, “Yaşadığımız bu teknoloji çağında keşke bu kaygılarınızı giderecek yöntemler geliştirilebilse. Size tavsiyem, sandıklara giderek kendi oyunuza sahip çıkın” diye konuştu. İmamoğlu, ziyaretleri sırasında ga zetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı. Bayrampaşa’da miting düzenleyen İmamoğlu, hakkında, “Büyük Türkiye” isimli YouTube kanalı üzerinden karalayıcı reklam videoları yayınlanmasına tepki göstererek “Vatanımızın adını kullanarak bir kanal kurup, kötü yayımlar yapıyorlar. Kızım, ‘Baba, sen varsın ama seni kötü anlatıyor’ dedi. Arkadaşlara sordum. Bir haftalık reklama harcadıkları para milyonlarca liraymış. Bana soruyorlar ya, ‘Kimin parasını kime harcıyorsun’ diye. Şimdi ben soruyorum, ‘Kimin parasını kime harcıyorsun, kardeşim?’” diye konuştu. l İç Politika TUNÇ Soyer’den kentsel dönüşüm sözü ‘Herkes komşusunu kendi seçecek’ CHP’nin İzmir Büyükşehir Belediyesi başkan adayı Tunç Soyer, gelecek dönemde kentsel dönüşüme özel önem vereceklerini söyledi. CHP Bayraklı Belediyesi başkan adayı Serdar Sandal’ın Nafiz Gürman Mahallesi’ndeki programına katılan Soyer, “Bundan sonra biz perspektifimizi böyle geri kal mış mahallelere çeviriyoruz. Önce bu sokaklardaki, bu mahallelerdeki güzel insanları hak ettikleri yaşama kavuşturmak için çalışacağız. Kentsel dönüşümü yerinde yapacağız. Bırakın kendinizi, komşunuzu seçecek bir kentsel dönüşüm yaptıracağız” dedi. l İZMİR/Cumhuriyet Sezai Temelli’ye ‘terör’ soruşturması ‘Alıştık buna’ Tunceli Cumhuriyet Başsavcılığı’nca Kozluk’da katıldığı mitingde soruşturma HDP Eş Genel Başka ya tepki gösterdi. Te nı Sezai Temelli hak melli, şunları söyledi: kında, terör örgü “Her gün onlarca so tü propagandası yap ruşturma açılıyor. Bir tığı gerekçesiyle so suç ortada yok. Hiç ruşturma başlatıldı. 31 Ocak tarihin Temelli bir haklı gerekçesi olmayan soruşturma de Tunceli’de yaptığı ko lar açılıyor. Alıştık bunlara. nuşmada, terör örgütü li Çok yakın zaman da Türki deri Abdullah Öcalan hak ye çok daha adaletli bir ül kında övücü sözler söyle ke olacak. Adalet, mahke diği ve yasadışı terör örgü me salonlarına geri döne tü propagandası yaptığı id cek.” HDP’nin gerçekleri diasıyla başlatılan soruştur söylediği için sesinin kısıl ma kapsamında Temelli’nin mak istendiğini belirten Te dokunulmazlığının kaldı melli, “O yüzden bizim sesi rılması için dosya hazırla mizi kısmak istiyorlar. HDP narak Ankara Cumhuriyet hakikatin sesidir. Siz bu ha Başsavcılığı’na gönderildi. kikatin sesini kısamazsınız” Temelli, dün Batman dedi. l İç Politika CHP’nin Ankara Büyükşehir Belediyesi başkan adayı Mansur Yavaş hakkında, “yüzde 80 şizofren raporu bulunduğu ve belgede sahtecilikten hapis cezasına çarptırıldığı ortaya çıkan Necmettin Kesgin ile ilgili iddialarıyla” ilgili olarak soruşturma başlatıldı. Yavaş, “suçu yetkili makamlara bildirmemekle” suçlanıyor. İktidar medyası CHP’nin Ankara Büyükşehir Belediyesi başkan adayı ile ilgili “Sahte senetten tazminat cezası aldı” iddialarını gündeme taşımış ve haber sonrası AKP Sözcüsü Ömer Çelik’in konuşmaları kaynak gösterilerek, kamuoyunda “Mansur Yavaş tartışması” başlatılmıştı. İddialarla ilgili konuşan Yavaş ise “Asıl mağdur benim. Yargıtay’ın hakkımda onayladığı herhangi bir ceza davası, ceza kararı yoktur” diyerek söz konusu iddiaları ortaya atan şahsın, “yüzde 80 şizofren raporu bulunduğunu, belgede sahtecilikten hapis cezasına çarptırıldığını, çocuk istismarından da halen yargılandığını” söylemişti. Yavaş, Kesgin’in içinde çocuk pornosu bulunan bilgisayarını da 2009 yılındaki davada delil olarak mahkemeye sunduğunu açıklamıştı. Yavaş’ın bu sözleri üzerine, hakkında, “suçu yetkili makamlara bildirmemek” suçlamasıyla Türk Ceza Yasası’nın 278. maddesi uyarınca soruşturma açıldı. ‘Yanlış bilgilendiriyorlar’ Yavaş hakkında başlatılan soruşturma üzerine Yavaş’ın avukatı Bülent Yücetürk açıklamalarda bulundu. Necmettin Kesgin’in iftiralarına bir yenisinin daha eklediğini belirten Yücetürk, şunları kaydetti: “Suç duyurusuna konu bilgisayarla ilgili, sanık Necmettin Kesgin yargılandığı diğer davada bu bilgisayarın kendisine ait olduğunu beyan etmiş ve kabul etmiştir. Kesgin’in asıl amacı üzerine atılı suçlardan mevcut siyasi ortamı da kullanarak, siyasi iktidarın desteğini alarak yargı makamlarını etkilemek ve bu suçlardan kurtulmaktır. Ancak, müvekkilimin karşısında aday olan Mehmet Özhaseki ve mensubu olduğu siyasi partinin bazı yöneticileri, ellerindeki iktidar gücünü de kullanarak ve yargı organlarını da araçsallaştırarak, müvekkilim hakkında kriminal kişiliği ortada olan bir kişinin iddialarını gerçekmiş gibi topluma aksettirerek, çirkin bir seçim kampanyası yürütmektedirler. İftira kampanyasının işe yaramadığını gördükten sonra bu kez haysiyet cellatlığına soyunan sözüm ona bir kısım yayın organı, Mansur Yavaş hakkında Necmettin Kesgin’in iddialarını haberleştirerek yeni bir itibarsızlaştırma operasyonu başlatmıştır. Bu iftiraları yapanlar hakkında da yasal hakkımızı kullanarak suç duyurusunda bulunacağız.” Balâ’da yurttaşlarla buluşan Yavaş da gazetecilerin soruları üzerine, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Mansur Yavaş, seçime girse bile bedelini ödeyebilir” sözleriyle ilgili, “Zaten dokunulmazlığım yok. Hukuka saygı duymak lazım. Hukuk hepimizi bağlar. Cumhurbaşkanı yanlış bilgilendiriliyor. Eğer etrafındakilere iyice sorsa, bilgilendirilse benim haklı olduğumu anlayacaktır. 31 Mart’ta milletin hakemliğine başvuruyoruz, millet ne derse o olacak” yanıtını verdi. l ANKARA / Cumhuriyet C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle