18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
14 5 ARALIK 2019 PERŞEMBE kültür EDİTÖR: ÖZNUR OĞRAŞ ÇOLAK TASARIM: BAHADIR AKTAŞ Anason kokulu şarkılar...Müzik yazarı Murat Meriç’in ‘Hayat Dudaklarda Mey’ kitabı yayımlandı TELEVİZYON Hazırlayan: ÖZNUR OĞRAŞ ÇOLAK Yazarın “kişisel bir müzik ansiklopedisi” olarak tanım ladığı kitap, 10 bin baskı sıyla raflardaki yerini aldı. Bir rakı sofrasında “Kimseye Etmem Şikâyet” dinlerken şarkının arkasındaki hikâyeyi hiç düşündünüz mü? Ki min, neden yazdığını... Cemal Safi’nin yaz dığı, Zekai Tunca’nın besteledği “Seni Gör mem İmkânsız Rüyalarım Olmasa” şarkı sını da hiç duymamış olan yoktur. Peki ya şarkının çı kış noktası? İşte müzik yazarı Murat Meriç, “Ha yat Dudaklarda Mey” isim ORHUN ATMIŞ li son kitabında “çilingir sofraları”nda aşina olu nan şarkıların bilinmeyen hikâyelerini anlatıyor. Kitap, Anason İşle ri etiketiyle ekim ayında okuyucuyla bu luştu. Sadece alaturka değil, halk müziği, rock, arabesk, pop türlerinde toplam 213 şarkı ve türkü var. Okurken insanı heye canlandıran, hayrete düşüren, anason ko kusunu duyumsatan ve doğal olarak “çi lingir sofrası”nda olmayı hayal ettiren 2 ciltlik dolu dolu bir kitap. Murat Meriç’le “Hayat Dudaklarda Mey”i ve müzik tarihi ni konuştuk. Şarkıların hikâyelerini araştı rırken beklemediği ve ilginç bilgilerle kar şılaşmış yazar. “En başta ‘Alaturka’ bölü mü çok şaşırttı beni. Oradaki şarkıların bir kısmının hikâyesini biliyordum ama bir kısmını bilmiyor, merak ediyordum. Lis temde olmayan, ama hikâyesini öğrendi ğim için listeye giren şarkılar var. Mese la ‘Kimseye Etmem Şikayet’. İnanılmaz bir hikâye: Bugün hâlâ tartışılan konula rın o dönemde bir şarkıya güfte olması il ginç. ‘Biz Çamlıca’nın Üç Gülüyüz’ şarkı sındaki üç gülün hikâyesi de öyle; biz onla rı eğlenceli, ‘hoppa’ insanlar olarak biliyo Kitapta hikâyelerin girişinde yer alan QR kod aracılığıyla şarkılar Spotify üzerinden dinlenebiliyor. Murat Meriç ruz belki. Ama aslında Kurtuluş Savaşı sırasında askerlere yardım eden insanlarmış. Beni en çok şaşırtan hikâyelerden birisi ‘Seni Görmem İmkânsız, Rüyalarım Olmasa’. Cemal Safi’nin çocukluğundan gelen bir hikâyeymiş ve öldürülen bir ceylanın gözleri üzerinden yazmış o şarkıyı. Benim aklıma bambaşka bir şey gelirdi bu şarkıyı dinlerken...” Kitapta bahsedilen dönemler ve türler arasında da en çok 1960’ları sevdiğini dile getiriyor Meriç. Nedenini de şöyle anlatıyor: “Çünkü alaturkanın da, popun da bir şekilde yolunu bulmaya çalıştığı bir dönem. Başka türlü bir şey var. Erkin Koray’ın ‘Uzayda bir elektrik hasıl oldu’ dediği numara. Çünkü dünyanın her yerinde birçok şey ortaya çıkıyor ve Türkiye’de de yankısını buluyor. Sonrasında olan her şey 60’larda yapılanların üzerine kuruluyor. Pop da öyle, arabesk de, alaturkanın değişimi de öyle. Yaşamayı isteyebileceğim tek dönem o olabilirdi.” AKP dönemini en iyi anlatan şarkı Peki, geriye dönüp baksak AKP dönemini en iyi hangi şarkı özetlerdi? Adamlar’dan “Utanmazsam Unutmam” şarkısının adını veriyor Meriç. Şöyle devam ediyor: “O kadar iyi anlatıyor ki bu dönemi (Ömrümüzün en güzel yıllarına / Patlayanın ne evinde bir ayna var / Ne içinde bir yürek / Gençliği haybeye yenmiş / Yorgun ve yalnız nesil / Birbirini buldukça düşmedi, düşmeyecek). En sonunda da laf vicdana geliyor. Onun yanına koyacağım bir başka şarkı, ‘Batı müziğini Osmanlı getirdi’ Kitap aslında Osmanlı’da padişahların Batı müziğine olan hayranlığı ve ilgisiyle başlıyor. Meriç: “Batı müziği sanıldığı gibi Cumhuriyet ile girmedi bu ülkeye. Bunun başını 2. Mahmut, 3. Selim’in Batılılaşma hareketlerinin bir devamı olarak çekti. Daha da geride Kanuni Sultan Süleyman’ın opera getirtip sarayda izlediğini biliyoruz. Vals, Abdülmecid döneminde giriyor ülkeye. Batı klasik müziği tamamen saraydan gelen bir gelenek. Saray, Batı müziğini çok seviyordu. Hiç öyle alaturka falan dinlenmiyordu.” Yüzyüzeyken Konuşuruz’un ‘Canavar’ı. Çünkü o anda Türkiye’de ne varsa onu koyuyor ortaya ve Sur’dan Suruç’tan bahsediyor.” Kitapta ayrıca 51 tane illüstrasyon var. Her biri doğrudan kitap için yapılmış çizimler. Meriç, “Bu kitap onlarsız olsaydı eksik olacaktı” diyor. Yürek... El Gibi... Kalbimi Kıra Kıra... 213 şarkı içerisinden en sevdiği 5 şarkı da şunlar: “Tülay German’ın ‘Doğrul Koçum Doğrul’unu kesinlikle alırım. Duman’ın ‘Yürek’i. TOP 5’e mutlaka girer. Sezen Aksu’nun ‘El Gibi’si. Şükran Ay’ın sesinden olmak koşuluyla ve ‘Vesikalı Yarim’ filmi dolayısıyla ‘Kalbimi Kıra Kıra’ dördüncü şarkı olarak girsin. Beşinci şarkı da ‘Gündüzüm Seninle, Gecem Seninle’ bence.” Bir sade kahve lütfen, lokum ile! Meyvesini kendimiz yetiştirmediğimiz halde ürünün içim biçimini kendimize özgü yaptığımız için adı Türk kahvesine çıkmış! Yunanlılar her ne kadar her istediğimizde yüzlerini buruşturup “Yunan Kahvesi” diyorlarsa da Unesco bile kültürel miras olarak değerlendirip 2013 yılından beri 5 Aralık gününü Türk Kahvesi günü olarak kutluyor. İstanbul’un bütün kalabalık caddelerini Amerikan kahve şirketlerinin markaları istila etmişken Cafe Nero gibi adı İtalyan kendi Türk şirketler ise Türk kahvesini hâlâ bir bardak su ve yanında bir küçük lokum ya da çikolata ile servis ediyor. Doğrusu ben de yemek üzerine sade bir Türk kahvesini yanında bir çikolata ile içmeyi pek seviyorum, zaten öteki büyük kahvecilerde o kadar çeşit içinde sipariş vermesini bile beceremiyorum. Türk kahvesi günümüz kutlu olsun öyleyse! Caz üçlüsü sahnede Amerikan ve Fransız repertuvar parçalarının çalınacağı “Caz Trio” konseri, bugün saat 19.30’da yapılacak. NotreDame de Sion Özel Fransız Lisesi’nde verilecek olan herkese açık konserde piyanoda Erol Erdinç, Caz Vokal’de Ceren Temel ve Kontrbas olarak da Burak Karaağaç olacak. Ressamın yolculuğu masal oldu Ressam kişiliğinin yanı sıra yazdığı öyküler ve resimlediği çocuk kitaplarıyla sanat dünyasında ellinci yılını geride bırakan Can Göknil’in tekerlemelere gönderme yaparak kaleme aldığı öyküsü “Ressam Masalı” Bozlu Sanat Yayınları etiketiyle raflarda yerini aldı. “Acep ressam mı olsam” diyerek yollara düşen masal kahramanı, yolculuğu boyunca Osman Hamdi Bey, Şeker Ahmet Paşa, Fikret Mualla ve İbrahim Çallı gibi resim ustalarıyla karşılaşıyor. Proje sanat tarihçileri Dr. Özlem İnay Erten ve Oğuz Etrten’in, sanat tarihiyle ilgili çocuk kitaplarının eksikliğine dair görüşleri üzerine hayata geçiril “Oturan Adamlar”, “Paris’te Bir Sokak” gibi yapıtların sahibi ressam Fikret Muallâ di ve kitabın danışmanlığını da onlar yaptı. Kitabı yazıp resimlemeden önce okullara giderek çocuklarla görüşen Can Göknil, kitapta yer alacak resimlerle ilgili çocukların düşüncelerini aldı. Renkli çizimlerin ve masalsı bir dilin kullanıldığı kitap, çocuklara sanat sevgisi kazandırmayı amaçlıyor. Braley ve Dürrüoğlu birlikte çaldılar Fransız şef ve piyanist Frank Braley yönetimindeki Belçika’nın ünlü oda orkestrası Orchestre Royal de Chambre de Wallonie, piyano vitüözü ve besteci Muhiddin Dürrüoğlu ile trompet sanatçısı Romain Leleu’ya eşlik etti. İş Sanat’ta önceki akşam verilen Dürrüoğlu’nun programını hazırladığı, nadir olan trompet konçertolarının da seslendirildiği konser, L. van Beethoven “Quartette Serioso” ile başladı. J. P. Beintus, “Trompet ve piyano için Konçerto” eseri ni Braley ve Leleu seslendirdiler. M. Arnold, “4 El Piyano ve Yaylılar için Konçerto”yu Braley ile Dürrüoğlu birlikte çaldılar. Programın son eseri D. Şostakoviç, “Piyano ve Trompet için Konçerto No.1” in solistleri Dürrüoğlu ve Leleu idi. Konser, Dürrüoğlu’nun “Nadir yapılan bu besteyi tozlu raflarda buldum” dediği S. Rahmaninov, 4 el piyano ve trompet için bestelediği, çalanında dinleyenin de keyif aldığı “İtalyan Polka” bis parçasıyla tamamlandı. Erzen, Bruce Lee’nin öğrencilerinden Dan Inosanto ile bire bir çalışmalar yapmış bir eğitmen. Sahnede nasıl dövüşülür? Eğitmen Adnan Erzen, Famelog Academy’de “Sahne Dövüş Teknikleri” başlıklı 3 günlük atölye çalışması düzenleyecek. Pek çok tiyatro oyunu, dizi ve filmin dövüş koreografisini üstlenen ve sahne dövüş teknikleri üzerine dersler veren Erzen’in öğrencilerle bire bir çalışmalar da yapacağı atölye çalışması 5, 12 ve 19 Ocak Pazar günleri olacak.14.0018.00 saatleri arasında yapılacak olan atölye çalışmasında Erzen mesafe, güvenlik ve reaksiyon; kamera pozisyonları ve hareketleri; oyun devamlılığı ve uygulama; nesnelerin aksiyon sahnesinde kullanımı; çoklu saldırı koreografisi hazırlama gibi konuları ele alacak. Detaylı bilgi için: [email protected] Mine Söğüt Dolapdere’yi anlatacak Arter Öğrenme Programı’nın Yorumlama Etkinlikleri kapsamında gazetemiz yazarı Mine Söğüt, 5 Aralık Perşembe akşamı saat 19.00’da Dolapdere mahallesi üzerine konuşacak. Gazetemizde “Uykusuzluk” adlı köşesinde, gündemdeki sosyal ve politik olaylara dair görüşlerini yazmaya devam eden Söğüt, “Bir Semtin Aynasında” başlıklı konuşmasında Arter’in yeni binasının da içinde bulunduğu bölgede çalışarak yazdığı, Heyamola Yayınları’ndan ilk baskısı 2009’da çıkan “Dolapdere: Kürt Kediler Çingene Kelebekler” başlıklı kita bının araştırma ve yazma süreçlerinden bahsedecek ve metni bugünden bakarak değerlendirecek. Arter Atölye’de düzenlenecek etkinliğe katılım ücretsiz olacak. Binaya Taksim ve Tepebaşı’ndan ücretsiz servislerle erişilebiliyor. (arter. org.tr) Beş gün sonra, 10 Aralık’ta Birleşmiş Milletler (BM) örgütünce yayımlanan İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’nin 71. yıldönümü olacak, İnsan Hakları Günü olarak kutlanacak.   Bu bildirge, ülkemizde de TBMM tarafından 6 Nisan 1949’da kabul edildi. 27 Mayıs 1949’da Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Böylece okullarda ders olarak okutulması, radyo ve gazeteler yoluyla da yaygınlaştırılması sağlandı. Dolayısıyla İnsan Hakları Günü ülkemizde de 70 yıldır biliniyor, anlatılıyor, kutlanıyor. Kutlanıyor ama özümsenmemiş olacak ki, insan hakları ihlalleri, çocuk, kadın tacizleri, cinayetleri bitmek bilmiyor. Bu nedenle insan haklarına saygı için de demokrasiye, eşitliğe, hukuka, adalete, her zamankinden daha çok kitap okumaya gereksinim var. Özellikle edebiyat okuru olmaya gereksinim var. Günü iyice kavramak için bildirgenin ilk 2 maddesine bakalım: “Madde 1 Bütün insanlar özgür, onur ve haklar bakımından eşit doğarlar. Akıl ve vicdana sahiptirler, birbirlerine karşı kardeşlik anla İnsan hakları ve edebiyat yışıyla davranmalıdırlar. Madde 2 Herkes, ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasal veya başka bir görüş, ulusal veya sosyal köken, mülkiyet, doğuş veya herhangi başka bir ayrım gözetmeksizin bu bildirge ile ilan olunan bütün haklardan ve bütün özgürlüklerden yararlanabilir.(…)” Edebiyat okuru Prof. Dr. Nermi Uygur, yaşamını felsefeye, felsefe öğreticiliğine adamış bir bilim insanıydı. O, edebiyata “Evrene insan açısından bakmaktır” dedi. Kendi ni de edebiyat okuyucusu olarak tanımladı. Edebiyat, okuruna çok şey kazandırır. Şiirden öyküye, romandan biyografiye her dal okura yeni dünyalar yaşatır. İnsan haklarına saygılı, özgür, gerçekçi bir toplum yetiştirir. Hele de anı kitaplarıyla hem yazarının hem de dönemin çok boyutlu gerçekçi, saygın hikâyesini öğretir. Geçen hafta söz ettiğim Hıfzı Topuz’un Melih Cevdet Anday, Erdal ÖzAdnan ÖzyalçınerKemal Özer’in Arkadaş Mektupları bu tür kitaplardı. Bu hafta bunlara gazeteci, yazar, siyaset adamı Altan Öymen’in kendi anıları yanında Türkiye’nin ve dünyanın hikâyesini anlattığı Doğan Kitap’tan değişik yıllarda çıkan Bir Dönem Bir Çocuk (1930’lar), Değişim Yılları (1940 ’lar), Öfkeli Yıllar (19501955), ...Ve İhtilal (19551960), Kayıp Yaz 2015 ve 01 Adana (1980’lerde Adana) kitaplarını eklemek istiyorum.  Yine bir gazeteci, yazar, siyaset adamı Oktay Ekşi’nin Gazetecilikte Geçen O Yıllar…(Kaynak Yay.), Gazetecilikte Geçen O Yıllar – 2 (Epsilon Yay.) adlı kitap ları çok yönlü yararlanılacak kitaplardır. Yakın tarihimizi gündeme getiren bir başka gazeteci, yazar Tufan Türenç de iki kitapta Türkiye’nin son yarım yüzyılının toplumu sarsıcı olaylarını kendi anılarından hareketle iki kitapta bir araya getirdi: Babıâli’nin Öteki Yüzü (Remzi Kit.), Aynadaki Yüzler (Remzi Kit.).    Deniz Banoğlu ise Basın Yaşamımda Bitmeyen Yıllar (Salon Yay.) adını taşıyan kitabında, gazeteciliğe nasıl başladığını, yarım yüzyılı nasıl geçirdiğini, hangi gazete ve dergide, kimlerle çalıştığını anlatıyor. 18 kitabının 7’si telif, 11’i de Almancadan yaptığı çevirilerden oluşuyor.  Evet, edebiyat, insansız olmaz. Her kitap insan haklarına açılan bir penceredir. Her kitap bildirgenin ilk maddesindeki gibi insanların özgür ve eşit doğuşunu, birbirine karşı kardeşlik anlayışıyla davranılmasını, ikinci maddede dile getirildiği gibi de insanların yaşamdaki, yasalar karşısındaki eşitliğini anlatır, öğretir, savunur. Yetmez mi? Mutlu bir toplum olarak kutlayacağımız günlerin özlemiyle, İnsan Hakları Günü’nüz kutlu olsun. Yazgülü Aldoğan Medya Mahallesi’nin konuğu: Yazgülü Aldoğan Gazetemiz yazarı ve Kültür Sanat Servisi Şefi Yazgülü Aldoğan bugün saat 11.00’de Halk TV’de Ayşenur Aslan’ın konuğu olacak. Aldo HALK TV 11.00 ğan ve Aslan işsiz gazetecileri ve medyada bugün yaşanan sorunları konuşacak. YAYIN AKIŞI 07.15 İsmail Küçükkaya İle Çalar Saat 10.00 Çağla İle Yeni Bir Gün 12.15 Her Yerde Sen 14.00 Temizlik Benim İşim 16.00 Zuhal Topal’la Sofrada 19.00 Fatih Portakal İle Fox Ana Haber 20.00 Mucize Doktor 00.15 Ferhat İle Şirin 07.T0R0 TGü2n2B1a.3şlı0yor 09.30 18 Dakika 11.00 Haber 10 13.00 Kulis 14.00 Haber 13 14.00 Haber 14 15.00 Haber 15 16.00 Haber 16 16.20 Tele Ekonomi 17.00 Sağlık Masası 18.00 Ana Haber 20.00 18 Dakika 21.00 Türkiye’nin Geleceği 23.00 Gün Bitiyor 07.30 Günaydın Türkiye 10.00 Tarımda Ne Oluyor? 11.00 Medya Mahallesi 13.00 Haber Masası 14.00 Sağlıklı Günler 15.00 Haber Masası 16.00 Günün Raporu 17.40 Piyasalar Kapanırken 18.00 Halk Ana Haber 19.30 Mehmet Tezkan 20.00 Halk Ana Haber 21.00 İşin Aslı Mehmet Tezkan 23.00 Ayrıntılar 06.00 Güne Merhaba 08.30 A’dan Z’ye 10.00 10’dan Sonrası 12.00 Bugün 15.00 Günlük 16.35 Her Şeyden Önce 17.00 Günlük 18.00 Haber 19.00 Ana Haber 21.00 Gece Görüşü 00.00 Gece Haberleri 09.00 Haber Merkezi 09.25 NTV Ekonomi Geri Sayım 10.25 Zaman Makinesi 12.00 Haber Merkezi 12.20 Spor 12.30 NTV Ekonomi Piyasa Ekranı 13.00 Öğle Bülteni 14.20 Spor 14.30 NTV Ekonomi Finans Kafe 16.00 Günün İçinden 16.25 Spor 16.35 Dünyanın Haberi 17.00 Günün İçinden 17.30 Gece Gündüz 18.00 Günün İçinden 18.35 Spor 19.00 Akşam Haberleri 19.15 Sporun Not Defteri 20.00 Ana Haber 21.00 Günlerin Getirdiği 23.00 Gece Bülteni 07.30 Günaydın Türkiye 10.00 Televizyon Gazetesi 12.30 Gün Ortası 15.00 Halkın Ekonomisi 16.00 Haber 16.00 17.00 Nasıl Yani 18.30 Ana Haber 20.00 Fikir Meydanı 23.00 Gece Görüşü 07.00 Güne Bakış 10.30 Biz Bize 12.00 Haber 12.30 Söz İstanbul’da 13.00 Haber 14.30 Ellerin Türküsü 16.00 Güncel 18.00 Ekonomi Haberleri 18.15 Kültür Sanat 20.00 Ana Haber Bülteni 21.00 Durgun Sular 21.30 Ellerin Türküsü 11.00 Evliya Çelebi 13.30 Bizim Resmimiz 14.00 Geleneğin Kalp Atışları 14.45 Yeryüzleri 17.30 Opera Dünyası 18.00 Hayat Sanat 19.30 Bir Zamanlar 20.00 Belgesel: Gizli Şehirler: Barselona 21.00 Yerli Sinema Sarı Sıcak 22.30 Felsefe Söyleşileri 23.30 Anjelika Akbar İle Sesler 11.35 Ekmek Parası 12.05 Gri Kurt 12.50 Taksimetre İstanbul 13.20 Savaşın Efsaneleri 16.35 Sanayi Savaşları 17.35 Etme Bulma 19.30 Bir Dünya Yaşam 20.00 Sen De Tanık Ol 20.30 Büyük Mücadele 21.30 Muson Toprakları 23.20 Kar Üstünde Yaşam 12.40 Ekinoksun Peşinde 13.30 Araba S.O.S 14.25 Stephen Hawking ile Deha 15.42 Ahmak 16.10 Tersane 17.05 Araba S.O.S 18.00 Stephen Hawking ile Deha 19.00 Ahmak Bilimi 20.00 Kanunsuz Ada. Derlemeler 21.00 Brezilya Havaalanı 22.00 Mühendislik Harikaları 23.00 Uçak Kazası Raporu 23.55 Albert Lin ile Kayıp Şehirler 00.45 Gordon Ramsay ile Rota Dışı 01.30 Brezilya Havaalanı 10.35 Tamirat Tadilat 11.25 Avustralya Kamyoncuları 12.15 Alaska: Son Sınır 14.45 Avustralya Kamyoncuları 15.35 İşte Sürat İşte Ses 16.30 Alaska: Son Sınır 17.25 Hurda Avcıları 18.15 Nasıl Yapılmış? 19.10 Avustralya Kamyoncuları 20.05 Kırsalda Yaşamak Zor 21.00 Alaska’yı Mesken Tuttuk 21.55 Ripley İle İster İnan İster İnanma! 22.50 Hurda Avcıları [email protected]
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle