24 Kasım 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
4 26 ARALIK 2019 PERŞEMBE EDİTÖR: CAFER KURT TASARIM: ECE KURTULUŞ DURSUN HABER Kanalda ‘Arap Baharı’Kanal İstanbul projesi güzergâhında Arapların tahmin edilenden fazla arazi aldığı ortaya çıktı Kanal İstanbul proje güzergâhında mülkiyet tartışmaları sürerken bölgede Kuveyt Devleti vatandaşı iş insanı Wael N Y Alnusef’ın şirketi Kanal İstanbul güzargâhında projenin açıklanmasından sonra Kuveyt vatandaşı Wael N Y Alnusef, ve Suudi iş insanı Al Muhaıdıb’ın da arazi aldığı ortaya çıktı. CHP’li meclis üyesi nin 53 dönüm, Suudi Arabistanlı iş in Nadir Ataman, “Nerdeyse bir Arap kantonu kuruluyor” dedi. sanı Sulaıman Al Muhaıdıb’ın da 9 dönüm arazi aldığı or bir projede yapmadığımız gibi burada da Yassıören köyünde “tarla” vasfında 53 taya çıktı. İstanbul Büyükşe bir arsa rantı söz konusu değildir. Arsa bin 878 metrekare arazi aldı. Tapunun hir Belediyesi’nin (İBB) CHP’li rantına asla izin vermeyiz, böyle bir du açıklama bölümüne arazi alınırken “ge Meclis üyesi Nadir Ataman rum yok” ifadelerini kullansa da bölgede liştireceği projeyi iki yıl içinde ilgili ba hazal “Nerdeyse bir arap kantonu Körfez ülkesi yurttaşı Arapların metre kanlığın onayına sunma zorunluğu var ocak kuruluyor. Kanal İstanbul’un karelerce arazi aldığı ortaya çıktı. Katar dır” notu eklemesi dikkat çekti. Ayrıca etrafı rant pazarına dönmüş” Emiri’nin annesi Şeyha Moza da Kanal Suudi Arabistanlı iş insanı Sulaıman Al tepkisini gösterdi. İstanbul güzergâhında 44 dönüm arazi Muhaıdıb’ın da proje güzergâhında ara Cumhurbaşkanı Recep Tayyip satın almıştı. zi aldığı ortaya çıktı. Al Muhaıdıb Sazlı Erdoğan’ın karşı çıkmalara karşın yapılacağını açıkladığı Kanal İstanbul proje Arazi alan alana bosna köyünde tarla vasfında 9 bin 500 metrekarelik araziyi 2015 yılında edin si güzergâhında en çok merak edilenler Türkiye’de 2013 yılında Kuveyt Dev di. Al Muhaıdıb’ın güzergâhta başka ara den biri de arazilerin kimlere ait olduğu. leti vatandaşı iş insanı Wael N Y Alnu ziler de aldığı ifade edildi. Kanal İstan Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum sef, 100 bin lira sermayeyle Nour Alkha bul projesinin hayata geçmesi durumun önceki gün yaptığı açıklamalarda “Kanal ır Gayrimenkul Turizm şirketini kurdu. da güzergâhta yapılacak yeni imar plan İstanbul güzergâhı üzerinde arsa rantı İstanbul Başakşehir’de bulunan şirket larıyla arazilerin değerinin kat ve kat ar na müsaade etmeyeceğiz. Daha önce hiç 21 Aralık 2018 tarihinde Arnavutköy tacağı belirtiliyor. l İSTANBUL İstanbul’da itiraz süresine sınır Türkiye’nin tartıştığı “Kanal İstanbul” projesi için hazırlanan Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) raporu önceki gün askıya çıkarıldı. Rapor 10 gün boyunca halkın görüş ve önerileri için askıda kalacak. “Kanal İstanbul” projesine itirazı olan yurttaşlar, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na veya İllerdeki Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüklerine müracaat edebilecekler. Ancak bakanlığa bağlı İstanbul Altyapı ve Kentsel Dönüşüm Müdürlüğü’nün dün resmi internet sitesinden yaptığı duyuruda, “27.12.2019 Cuma günü yeni hizmet binasına taşınma işlemlerinden dolayı müdürlüğümüzün Gelen Giden Evrak Birimleri kapalı olacaktır” ifadelerine yer verildi. İtirazlar için 2 Ocak 2020 son tarih olarak verilmesine karşın yapılan bu son duyuruyla birlikte çevre ve meslek örgütleri ile yurttaşların fiilen sadece üç buçuk günlük itiraz süresi kaldı. Hizmet binasının taşınması dolayısıyla cuma günü dilekçeler kabul edilmezken, hafta sonu, yarım gün sayılan 31 Aralık ve tatil günü olan 1 Ocak’ta da itiraz dilekçeleri teslim edilemeyecek. Öte yandan Türkiye Mimar Mühendis Odaları Birliği (TMMOB) yurttaşların projeye ilişkin görüş ve itirazlarını iletebilmeleri için hazırladığı örnek dilekçeye “www.tmmob. org.tr” adresinden ulaşılabileceğini duyurdu. ‘Arap kantonu kuruluyor’ İBB’nin CHP’li Meclis üyesi Nadir Ataman duruma tepki göstererek “Kanal İstanbul’u uzatalım. Arap yarımadasına bağlayalım. O kadar arsa toplamışlar, rahat gidip gelsinler. Kanal İstanbul için ‘İstanbul’un kent nüfusunu oraya çekerek kent rahatlatılacak’ derken işin aslı Arap nüfusu kastediliyormuş. Kanal Araplar tarafından işgal altında. Nerdeyse bir Arap kantonu kuruluyor. Kanal İstanbul’un etrafı rant pazarına dönmüş. Adı ‘ranta giden kanal’ olsa daha iyi olur” diye konuştu. İBB Başkanı İmamoğlu, Kanal İstanbul projesinin yapacağı tahribatı detaylandırarak anlattı Felaket ve ihanet projesi İBB Başkanı İmamoğlu, proje güzergâhındaki arazi sahiplerine ilişkin, “Bölgede en büyük arazisi olan 3 şirkette Arap şirketi. Detay isteyenlerle paylaşırız” dedi. HAZAL OCAK İstanbul Büyük Şehir (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, tartışmalı proje Kanal İstanbul’un şehirde açacağı tahribatı anlatarak ÇED raporunu değerlendirdi. İmamoğlu, “Bu proje felaket, ihanet ve cinayettir. Tüm İstanbulluları ve tüm İstanbul Gönüllülerini bu konuda inisiyatif almaya, açıklanan ÇED raporlarını okumaya, iyi anlamaya, etraflarıyla paylaşmaya davet ediyorum” dedi. Proje güzergâhında en büyük arazisi olan 3 şirketin de Arap şirketi olduğunu açıklayan İmamoğlu, “2011’den bu yana arsa hareketi tam 30 milyon metrekareyi bulmuştur. Tarım alanı olan bu alanlara bu ilgi niye? Bölgede en büyük arazisi olan ilk 3 şirket de Arap şirketi. Bizden detay isterlerse paylaşırız” dedi. İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu Saraçhane’deki merkez İBB binasında yaptığı basın toplantısında Kanal İstanbul projesine ilişkin detaylı açıklama yaptı. “Ya Kanal ya İstanbul” diyen İmamoğlu, “Kimlere ne rant vaat edilmiş olursa olsun, derhal vazgeçilmelidir” dedi. İmamoğlu, Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum’un İBB’nin protokolden çekilmesine yönelik açıklamalarını da değinerek “Protokol hukuksuzdu, çünkü, atanmış İBB Başkanı tarafından, yetkisiz şekilde imzalanmıştı. 1 Ağustos 2018 tarihinde yangından mal kaçırırcasına ve Meclis kararı alınmadan imzalanan protokol, 5393 sayılı Kanun’un 75. maddesinin (a) bendi uyarınca, yetkili organ kararı olmadan imzalandığı için zaten hukuken geçersizdir. Sakattır. Emin bir şekilde ‘arsa hareketi yoktur’ diyor. Bir örnek vereyim; 2011’den bu yana arsa harekete tam 30 milyon metrekareyi bulmuştur. Daha acı bir şey söyleyeyim mi size? En büyük kökten aileden gelen birkaç alan hariç yüzlerce yıllık arazileri olan aileler var, onlar hariç. En büyük arazisi olan ilk 3 şirket de Arap şirketi” diye konuştu. ÇED raporunu hazırlayanların sorulması üzerine ise İmamoğlu, “ÇED raporunun arkasındaki teknik insanlara bir bakın. Bir tane onay veren insan, Hz. Nuh’un telefon kullandığını anlatan birisi var. Hz. Nuh, cep telefonu ile haber vermiş. Şimdi ben ciddiyeti elbet sorgularım. Daha ötesine gideyim, niçin bu güzel ülkenin tek bir titri profesör olan akademisyen imza atmamış. Bir sorun. Diğerlerine cevap vermeyi bile gerek duymuyorum” dedi. Mera nitelikler kaldırıldı Öte yandan, CHP Genel Başkan Yardımcısı Denizli Milletvekili Gülizar Biçer Karaca da ÇED Raporunu incelediklerini, rapora göre Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı tarafından, Kanal İstanbul Projesi kapsamında 440 adet mera, yaylak, kışlak vasıflı taşınmazından 418 adet (13.437.022,67 m2) taşınmazın mera niteliğinin kaldırıldığını belirtti. 15 İTİRAZ GEREKÇESİ İmamoğlu, projeye neden itiraz ettiklerini 15 maddede özetledi 1Proje yapıldığı takdirde İstanbul sonsuza kadar yeraltı ve yerüstü su kaynaklarını kaybedecek. Bundan sonra sıralayacağım 14 maddeyi bir kenara koyun; sadece bu madde bile bu projenin derhal rafa kaldırılması 2nı emrediyor. Küçükçekmece Gölü’nden 3 sığ fay hattı geçiyor. “Fay hattını değiştirdik” de diyebilir hükümet. Kanal güzergâhı boyunca yapılacak yapılaşma, insan yaşamı için büyük risk yaratıyor. Tsunamiyle o liman da sular altında kalacak. Bilim insanları hepimizi 3ikaz ediyor. Ticaret alanları, lojistik alanlar ve donatılar gelecekmiş. Yine beton, yine rant, yine çevre katliamı. ÇED raporunu hazırlayanlar ya da hazırlatanlar, bölgedeki yapılaşmadan bahsetmiyorlar. İnşa edilecek kanal çevresindeki yapılaşma, kısa zamanda sıcaklıknemrüzgâr rejimini değiştirerek İstanbul’u bir ısı adasına çevirecek. Felaket 4üstüne felaket gelecek. ÇED Başvuru Dosyası’nda, Boğaz trafiğinde iddia edildiği gibi yıllara göre bir artış değil, tam tersine özellikle son 10 yılda yüzde 22.46’lık bir azalış gözlenmektedir. Oysa ki, projeyle birlikte 17 milyon metrekarelik 5sit alanı etkilenecek. İnşaat maliyeti dışında, özel şahıslara ait mülklerin kamulaştırma bedelleri bile milletin sırtına yüklenecek. Bakanlığın ilk tahminlerine göre 75 milyar maliyet ve bunun yanı sıra İBB’ye yüklediğiniz 2335 milyarlık maliyetle bu gereksiz işe kalkıyorsu 6nuz. Milletin sırtına yeni yükler yükleniyor. Şimdiye kadar yapılmış arıtma sistemlerinin de bazıları yok olacak. İSKİ verilerine göre; bu üç ishale hattının yerine en az 11 milyar lirayla yeni arıtma tesisinin inşa edilmesi gerekecek. 3 farklı lokasyonda da tümüyle İGDAŞ hatlarını ortadan kaldıracak. Böylece İBB’nin sadece 2 kurumuna bile milyarlarca liralık maliyet çıkıyor. İBB’nin 2020 yıllık bütçesinden neredeyse yüzde 50 fazla. Kanal İstanbul protokolünden çekilerek, kundaktaki bebekten, 90 yaşındaki Ayşe Teyzeye kadar; her bir İstanbulluyu 2 bin 200 liralık yeni borçtan kurtardık. İstanbulluların hayatı kısalıyor 7Kanal İstanbul’dan geçmek ile İstanbul Boğazı’ndan geçmek aynı mesafe. Hatta yukarıdan aşağı gelen 6 knot gücündeki akıntı nedeniyle, Marmara’dan Karadeniz’e gidiş en az üç dört saat sürecek. Gemiler, İstanbul Boğazı’ndan bedavaya geçmek varken, neden para vererek Kanal İstanbul’dan geçsin? Kanal İstanbul, gemilerin yolunu kısaltmıyor ama İstanbulluların hayatını kısaltıyor. İnşaatın başlamasıyla TEM ve E5, sık 8sık trafiğe kapatılacak. Ortaya çıkacak hafriyat tam bir muam 9ma. Ulaştırma uzmanları, bunun simü lasyonunu yapamazlar. Simülasyon da bile kamyonlar birbirine çarpar. Kamyonlar için yapılacak yeni yollardan, 38 kilometrelik Karadeniz sahil dolgusuna kadar, insan aklını 10dehşete düşürecek nitelikte işler var. Yapılacak olan yeni yerleşim birimlerine 1.2 milyon yeni nüfus gelecek. Bu, 1.2 milyonla kalmaz. 2 milyon olur bu. 6 tane Beşiktaş ilçesi nüfusu büyüklüğünde ye 11ni bir nüfus İstanbul nüfusuna eklenecek. İstanbul Boğazı ile yeni açılacak kanal arasına oluşacak olan adaya, 8 milyonluk bir nüfus hapsedilecek. Deprem anında bu nüfusun güvenliğini nasıl sağlayacaksınız? Bu proje hem İstanbul’un güvenliği için hem de Trakya’nın savunması için strate 12jik bir ihanet projesidir. Montrö Anlaşması’na göre, Karadeniz’e kıyısı olmayan ülkelerin gemileri, Karadeniz’de en fazla 21 gün kalabilir. Uçak gemisi, denizaltı ve farklı büyüklüklerde gemilerin de geçişi, sözleşmeyle yasaklanmıştır. Yani savaş çıkarmak için ihtiyaç duyulan bir askeri filo, Montrö sayesinde, Karadeniz’e giremez. Kanal İstanbul açıldığı takdirde, bu koruma kalkanı ortadan kalkacak. Ayrıca Montrö Sözleşmesi’nin 2. maddesi ve diğer uluslararası kurallara göre; gemiler, Kanal İstanbul’dan geçişe zorlanamaz. Montrö fesih edilse dahi, Türkiye, boğazlarından ticari gemi geçişini yasaklayamazsınız. Yani, kanalla Türkiye para kazanacak savı, 13uluslararası hukuk karşısında geçersiz. Karadeniz Marmara su geçişinde, Marmara Denizi’ndeki ilk 25 metrelik su, az tuzlu Karadeniz suyu. Yani bol oksijenli, balıkların çok sevdiği su. Derin kısımda oksijen çok daha az olduğu için verimli değildir. Kanalın inşa edilmesiyle binlerce yıldır var olan doğal denge bozulacak. Karadeniz’de tuzlu su miktarı artacak ve doğal dengesi bozulacak. Hem Marmara’da hem de Karadeniz’de balık da yok olacak ba 14lıkçılık da bitecek. Arnavutköy’deki Baklalı, Roman ve Yeniköy Mezarlıkları proje alanında kalıyor. Bunlarla ilgili yazı yazıldı ama yanıt bile verilmedi. Ölüye bile rahat yok. Arnavutköy ilçesinde bunlar dışında 8 mezarlık daha, Küçükçekmece’de Altınşehir mezarlığı ve Başakşehir’de Kayabaşı mezarlığı ÇED incele 15me alanında kalıyor. Fabrika kurma ihtiyacı varken, 16 milyonluk bu şehrin geleceği olan çocuklar yeterince beslenemezken, bizim önceliğimiz Kanal İstanbul olamaz. KILIÇDAROĞLU: Türkiye savruluyor CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Kanal İstanbul projesine ilişkin “İstanbul’a kanal yapmaya işin uzmanları değil, bir kişi karar veriyor. Türkiye yönetilmiyor, Türkiye savruluyor” dedi. Sosyal medya hesabından Kanal İstanbul projesine ilişkin paylaşımda bulunan Kılıçdaroğlu, “Bırakın kanal yapmayı, konut yapılırken bile zemin etüt raporu, statik hesabı, mimari çizimi olur... İstanbul’a kanal yapmaya işin uzmanları değil, bir kişi karar veriyor. Peki o kişinin bu alanda bir bilgisi var mı? Kanalın yapımı için 75 milyar liraya yakın para harcanacakmış. Kendi cebinden mi? Hayır. 82 milyonun cebinden. Demek ki Tank Palet Fabrikası yetmedi. Şimdi de İstanbul’u peşkeş çekeceksin” ifadelerini kullandı. l ANKARA/Cumhuriyet İKİNCİ KEZ AÇIKLAMA Bahçeli’den ‘hodri meydan’ MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Kanal İstanbul projesiyle ilgili sözlerinin kamuoyunda tartışma yaratmasının ardından yeni bir açıklama yaparak “12 Haziran 2011 seçimleri öncesinde Sayın Erdoğan, Kanal İstanbul projesini ilan etmiştir. Biz o dönem muhalefet anlayışımız doğrultusunda itiraz ettik. Daha sonra millet destek verdi; AK Parti’yi tekrar iktidara taşıyarak projelere ‘Tamam’ dedi. Artık iktidar partisinin Kanal İstanbul projesini hayata geçirmesinin önünde engel de kalmadı” savunusunu yaptı. “Bizim geçmişteki sözlerimizle çelişkiye düştüğümüzü zırvaladılar” ifadesini kullanan Bahçeli, şunları kaydetti: “Bilhassa 2011’de, Bayrampaşa’daki konuşmanın videosunu paylaştılar. 3. köprüye, 3. havalimanına da ‘Yapamazsınız’ diye tepki göstermişlerdi. İktidar yaptı, güçleri yetiyorsa buyursunlar, İBB’ye konuşlandırdıkları militanlarını da alsınlar, yıkabiliyorlarsa bunları yıksınlar. Madem yatırımlara, projelere bu kadar karşılar, hodri meydan.” l ANKARA / Cumhuriyet ÇIRAY’DAN UYARI ABD Karadeniz’e girebilecek İYİ Parti Milli Güvenlik Politikaları Başkanı Aytun Çıray’dan Kanal İstanbul projesine ilişkin uyarı geldi. Çıray, “Montrö Antlaşması’ndan en rahatsız ülke ABD. Yeni proje Montrö’nün bozulması, ABD’nin rahatça Karadeniz’e girebileceği anlamına geliyor” dedi. Çıray, yaptığı açıklamada, projenin Montrö’yü yeniden tartışmaya açacağını vurguladı. Montrö’nün 2. kanal açıldığı zaman bozulması veya değiştirilmesinin gündeme getirileceğine işaret eden Çıray, ilgili diğer devletlerin Montrö’yü tartışmaya açacaklarına dikkat çekti. Çıray, “ABD’nin serbestçe giremediği tek yer Karadeniz. Böyle bir ortamda, artık Batı’yı dize getirecek bir Atatürk olmadığı ve Türkiye olarak daha iyi şartlarda bir antlaşma yapma konumunda olmadığımız için Montrö’nün şartlarını korumak zorundayız” dedi. ABD Senatosu’nun 2006’da verilen bir yasa taslağında, Montrö Antlaşması’nın düzenlenmesi gerektiğini savunduklarına dikkat çekti. l ANKARA/Cumhuriyet FUAT OKTAY ‘Libya’ya imar için gideriz’ Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, “Türkiye’nin Libya’da ne işi var” eleştirilerine ilişkin “Libya’da yaklaşık 35 milyar dolarlık bir projenin tamamlanmış olması en güzel cevaptır. Biz gittiğimiz yerlere imar ve inşa için gideriz” dedi. Kanal İstanbul’u, istemeyenlere karşın tamamlayacaklarını belirten Fuat Oktay, “Kanal İstanbul projesine İstanbul’un geleceği ve milletimizin ortak faydası için inanıyoruz. Müteahhitlerimizin de boş tehditlere aldırış etmeyeceğinden zerre şüphemiz bulunmamaktadır” ifadelerini kulandı. l ANKARA/Cumhuriyet
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle