Katalog

İSVİÇRE’DEN ÖDÜL 26 ARALIK 2019 PERŞEMBE KARADENİZ 7 kişiye yangın sorgusu SAYISAL 3, 15, 39, LOTO 40, 43, 46 6 BİLEN: 3.136.818.24 TL (2. Devir) 5 BİLEN: 7.932.95 TL 4 BİLEN: 106.45 TL 3 BİLEN: 13.90 TL ikramiye kazandı. ŞŞAANNSS TTOOPPUU 4, 5, 21, 22, 31 + 3 5+1 BİLEN: 881.763.80 TL (1kişi) 5 bilen: 4.740.80 TL 4+1 bilen: 677.85 TL 4 bilen: 57.70 TL 3+1 bilen: 31.85 TL 3 bilen: 4.90 TL 2+1 bilen: 7.20 TL 1+1 bilen: 3.95 TL ikramiye kazandı. EDİTÖR: ELİF TOKBAY TASARIM: ŞÜKRAN İŞCAN Lazerle kemik geliştirdi İnsan çene kemik yapısına benzeyen tavşan kafatasında lazerle yeni kemik oluşumunu sağlayan 28 yaşındaki diş hekimi Tolga Yılmaz, 200 uluslararası çalışmayı geride bırakarak İsviçre’deki Bern Üniversitesi’nden ödül kazandı. Yılmaz “Özellikle ortopedi dalında lazer çalışmasının kemik kayıplarının giderilmesinde olumlu olacağını düşünü yorum ama bunun için insan üzerinde araştırmaların yapılması gerekiyor” diye konuştu. Hacettepe Üniversitesi’nden Prof. Dr. Güliz Güncü yürütücülüğündeki projede, kemik oluşumunda yüzde 3040 oranında artış sağlandığı ve iyileşme sürecinin yaklaşık yüzde 50 kısaldığı tespit edildi. Dünyanın her yerinden yaklaşık 200 bilim insanının çalışmasını geride bırakan araştırma, Periodontal Rejenerasyon ve İmplant dalında ödüle layık bulundu. Yılmaz, “Sonuç, hem implant uygulamalarında hem de çene kemiğini ilgilendiren cerrahi uygulamalarda daha kısa sürede kemik oluşumu sağlanması için önemli. Tedavi gören hastanın dişsizlik süresi de kısalabilir” dedi. l AA 120 HEKTAR KÜL OLDU Karadeniz’de önceki gün 5 ilde 70’den fazla noktada başlayan orman yangınlara müdahale dün 3 ilde 15 noktada devam etti. Tarım ve Orman Bakanı Pakdemirli, dün yaptığı açıklamada, yangınlara ilişkin 7 kişi hakkında adli işlem uygulandığını ifade etti. Pakdemirli, “Öncelik, yerleşim alanlarına verildi. Dernekpazarı, tehlike atlattı. Yanan bağ evleri var. 55 yangın çıkmıştı. Ordu, Giresun ve Gümüşhane’de kayda değer 20 yangın daha vardı. 38’i söndürüldü, 17 yangın halen devam ediyor. 17 yangının 15’i kontrol altına alındı. 2 tane önemli yangınımız var” dedi. Pakdemirli, “Trabzon, genellikle mart ve kasım aylarında yanıyor. Kasıt ve ihmal var mı, araştırılıyor” diye konuştu. Öte yandan Tarım ve Orman Bakanlığı’nndan yapılan açıklamada, yaklaşık 260 hektarlık orman ile 10 hektarlık tarım alanının etkilendiği ifade edilerek hasar tespit çalışmalarının devam ettiği bildirildi. l DHA 120 ev alevlere teslim Şili’nin Valparaiso şehrinde çıkan ve hızla yayılan orman yangınlarında 120 ev kullanılamaz hale geldi. BBC’nin haberine göre, Valparaiso’nun Rocuant ve San Roque bölgelerinde etkili olan yangınlarda şimdiye kadar 120 ev alevler içinde kalırken, yaklaşık 120 hektarlık alan kül oldu. Valparaiso Belediye Başkanı Jorge Sharp, Canal 24 Horas’a yaptığı açıklamada kundaklama ihtimaline dikkati çekti. Can kaybı olmadığını aktaran Sharp, sert rüzgâr ve yüksek sıcaklığın durumu kötüleştirdiğini ifade etti. l Dış Haberler 309 MILYON YILLIK Zamanda donmuş sevgi Güçlenen Başak Köklükaya ile yarın kadınlarınizleyiciyle buluşacak yeni dizisi ‘Atiye’yi ve kadınları hikâyesikonuştuk EMRAH KOLUKISA Netflix’in yeni dizisi “Atiye” yarın akşam izleyiciyle buluşuyor. Beren Saat ve Mehmet Günsür’ün başrollerini üstlendiği dizinin güçlü bir oyuncu kadrosu var. Melisa Şenolsun, Metin Akdülger, Civan Canova, Tim Seyfi ve Meral Çetinkaya’nın da rol aldığı dizide Atiye’nin annesi rolünde ödüllü oyuncu Başak Köklükaya’yı izleyeceğiz. Sinemada Zeki Demirkubuz, Ferzan Özpetek, Taylan Biraderler, Çağan Irmak ve Pelin Esmer gibi önemli yönetmenlerle çalışan Köklükaya ile “Atiye” vesilesiyle bir araya geldik ve keyifli bir sohbet ettik. KURTULUŞ ARI n Atiye’de canlandırdığınız karakter Atiye’nin annesi Serap dominant bir kişilik, kendi kuralları olan, kafasında kızları için planları olan... Bu rolü kabul etmenizde neler etkili oldu, hangi yönleri çekici geldi size bu karakterin? Serap Mustafa’nın eşi. Atiye’nin ve evlat edindikleri Cansu’nun annesi. Çocukluğunda yaşadığı olayların ve geçirdiği travmaların üzerini örtmeyi ve bunu saklamayı tercih etmiş. Ailesi üzerinde son derece otoriter. Hepsinin onun doğrularına göre hareket etmesini isteyen bir anne. Senaryonun ilk iki bölümünü okuduğumda Serap karakterinden ziyade senaryoyu çok beğenmiştim. Diğer bölümleri okudukça ve Serap’ı düşündükçe ve karaktere hayat verme süreci içinde onu daha da çok sevmeye başladım. Serap karakteri ilk bölümlerde izleyiciye itici ve sevimsiz gelebilir. Ancak Atiye’nin kendini keşfetmeye başlamasıyla birlikte diğer karakterlerde de değişim başlıyor. Hemen her karakter kendini keşfetmeye ve kendisiyle yüzleşmeye başlıyor. Her bölüm Serap’a dair yeni bilgiler ortaya çıkacak ve her bölüm farklı bir Serap izleyecek seyirciler. Her insan çıplak doğar n En başından beri “Atiye” için merkezinde bir kadının olduğu bir hikâye, hatta bir kadın dizisi deniyor. Bu size ne hissettiriyor, bir kadın oyuncu olarak? Evet. Aydınlanan, güçlenen kadınların hikâyesi diyebiliriz. Aynı zamanda aile kavramı üzerinde de duruyor. Her insan çıplak doğuyor; elbet te genlerle taşıdığı özellikleriyle beraber. Ancak sonrasında içine doğduğu aile ve çevre onu şekillendiriyor. İyi ya da kötü, törpülüyor ya da sivriltiyor. Bunların karakterler üzerindeki etkilerini görüyoruz. Aynı zamanda gizemli, aynı zamanda da bir aşk hikâyesi. Bir çok olguyu barındırıyor. n Dizi süreleri TV’lerde 3 saate yaklaşırken, “Atiye” 4045 dakikalık bölümler halinde izleyiciyle buluşuyor. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz oyuncu olarak, bir lüks mü sizce? Evet. Şu şartlarda elbette lüks. Bu sektörde çalışan herkes için lüks. Benim çok yoğun bir çekim programım olmadı. Ama kesinlikle çok insani çalışma saatleri vardı. Her şey gerçekten çok planlı programlı ve özenliydi. Şiddet şiddeti doğurur n “Atiye”de mesela karakterlerin içki içtiklerini görüyoruz... Normal bir dizide bunlar ya hiç görülmez, ya o içki karartılır, ya da içen kişi zaten ‘kötü’ olarak damgalanmıştır... Topluma dayatılan bu muhafazakârlaşma sizi rahatsız ediyor mu? İçki ve sigaranın konuya ve yerine göre tıpkı gerçek hayatta olduğu gibi içildiğini görmeyi tercih ederim. Sokakta insanlar vahşi batıdaymış gibi silahla gezmediği halde, hemen her dizide bu durum normal ve sıradanmış gibi çok sık karşımıza çıkıyor. Aynı zamanda kadına ve insana uygulanan şiddet... Asıl bunların bu kadar normalmiş gibi gösteriliyor olması toplum için daha sakıncalı diye düşünüyorum. Saygı, sevgi, hoşgörü gibi değerlerimizi kaybetmek beni daha çok rahatsız ediyor. Öfke kontrolü n Kadına karşı şiddet çok fazla artmadı mı sizce de? Aileler sevgi dolu, vicdanlı, merhametli, çevreye, doğaya, her canlıya duyarlı çocuklar yetiştirmedikçe bu katlanarak devam edecek. Keşke bebek bekleyen her aileye bir psikolog ve pedagog destek verse. Devlet bunu zorunlu kılsa. Öfke kontrolü nasıl sağlanır, duygular nasıl yönetilir vs. n Zülfü Livaneli’nin bir önerisi oldu, kadınlara silah verilsin dedi. Sizce gerek var mı böyle bir şeye? Şiddet şiddeti doğuruyor. Bence sadece eğitim ve bilgiyle aşabiliriz. Belki bir seferberlik başlatılmalı. Bu duruma kadınlar değil devletin çözüm bulması gerek. 309milyon yıl önce yaşamış bir kertenkele türüne ait fosil, kuyruğu yavrusuna dolanmış halde Kanada’da bulundu. Hayvanlar aleminde ebeveyn bakımının bilinen en eski örneğini teşkil eden bu keşif sevginin evrimine ışık tutuyor. Uzmanlar ikilinin Nova Scotia’daki bataklık tarzı bir ormanda âniden öldüğünü söylüyor. Annenin ailesini büyütmek için burada sığınak yaptığı belirtiliyor. Görünüşe göre son kucaklaşmaları zamanda dondu. Ottowa Carleton Üniversitesi’nden paleontolog Hillary Maddin’in aktardığına göre, görünüşte kertenkele benzeri bu hayvanların insanlarla daha yakın akraba olduğu ve memelilere evrilen sinapsit soyundan geldiği düşünülüyor. Maddin, “Fosilleşmiş bir kütükte bulunan bu hayvanların ebeveyn bakımına yönelik davranış sergilediği iddia ediliyor” dedi. Her iki bireyin de muhafaza seviyesi, (mide kaslarını destekleyen küçük kemiklerin hassas yapıları bile korunmuş) çok az hareketle veya tamamen hareketsiz biçimde gerçekleşmiş ani bir ölüme işaret ediyor. l Independent Türkçe Tam 500 Türkiye’de başta doğalgaz ve elektrik olmak üzere A’dan Z’ye zamlar yurttaşları zor durumda bırakırken, “zengin olma” hayalleri de yine Milli Piyango’nun yılbaşı çekilişinde ve 6 kilo MILLI PIYANGO’NUN 80 MILYON TL’LIK IKRAMIYESI HAZIR rilecek 80 milyon TL’ye bağlandı. Milli Piyango İdaresi’nin (MPİ), yılbaşı özel çekilişinin 80 milyon liralık büyük ikramiyesi, talihliye ödenmek üzere ilgili bankada hazırlandı. Yılbaşı özel çekilişi kapsamında dağıtılacak günü kaldı büyük ikramiye, idarenin anlaşmalı olduğu VakıfBank şubesinde basına gösterildi. İkra miye 200 liralık banknotlar halinde 400 adet balyadan (binlik) oluştu. Böylece ikramiyeyi oluşturan banknotların toplam ağırlığı 500 ki logram oldu. İdarenin hesaplamalarına göre, 80 milyon liralık ikramiyeyle 250 bin liralık 320 adet araç satın alınabiliyor. Talihli, ikramiyeyle 500 bin liralık 160 daire ya da bin 880 liralık 42 bin 550 adet Cumhuriyet Altını da alabilecek. Bu paranın vadeli hesapta değerlendirilmesi halinde ise aylık 600 bin lira faiz geliri elde GsgDüüearnçheeasinçisninyoedınl6aeragiblibüişlneuktikpninaa7ilrdi0abığrmHaıanizlzayeiondtenma’yledireziaksdlkeıekabvtburçüeepydkaüielrkenacikeMidrkiaa”llmriiefPiyayieydeaedgnleeeglrzioirankmyi aökayunndlelaaetişndmıdimlieı,.ıc“e6k. edilebilecek. l ANKARA / Cumhuriyet Dünya nüfusu 700 bine inecek Boğaziçi Üniversitesi İklim Değişikliği ve Politikaları Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Levent Kurnaz, son buzul da eridiğinde deniz seviyesinin 70 metre yükseleceğini ve her 10 bin kişiden sadece bir kişinin sağ kalacağını belirterek “Böyle devam edersek bir kaç bin yıl içinde son buzulun eridiğini de göreceğiz. Dünyanın kurtulması için bütün ekonomik sistemin değişmesi gerekiyor” dedi. Prof. Dr. Kurnaz “Dünya nüfusu 700 bin kişi kalacak” dedi. Prof. Dr. Kurnaz “Yani 1970 yılında Türkiye’de yaşayan ortalama bir aile hangi seviyede yaşıyorsa hepimiz, tüm dünya o seviyeye dönmek zorundayız” diye konuştu. l AA