19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
8 9 KASIM 2019 CUMARTESİ MeCe tutanağı uğur MUMCU “Sanıklar getirildiler, yerlerine alındılar, savunma avukatları hazır olmak üzere duruşmaya devam olundu. Sanıklara son söz olarak ne diyecekleri soruldu. Her biri ayrı ayrı beraatlerini istediklerini söylediler. Gereği düşünüldü: Sanık Süleyman Demirel, Necmettin Erbakan ve Alparslan Türkeş’in, temel görevi TC Anayasası ile gösterilen TBMM’nin çalışmalarını zorla önlemek iddiasıyla açılan davada yapılan açık duruşma sonunda... Sanık Süleyman Demirel’in öteki sanıklar Necmettin ve Alparslan ile birlikte, parlamento çalışmalarını, bilerek ve isteyerek engelledikleri anlaşıldığından, her üç sanığın da Anayasayı tağyir, tebdil ve ilgi suçundan mahkumiyetlerine, ayrıca sanık Süleyman ile Necmettin’in kardeşlerinin ve yeğenlerinin ve üçüncü göbekten hısım ve akrabasının bugüne kadar sağladıkları teşvik tedbiri vergi iadesi komisyonculuk ücretlerinin kendilerinden alınmasına, sanık Alparslan’ın milliyetçilik iddiasını Kıbrıs Rumlarına karşı ispatlaması için bir yıl süreyle Lefkoşe bayraktarlığına gönderilmesine, keza sık sık Allah’tan, dinden ve imandan söz açan sanık Necmettin’in de ömür boyu Sultanahmet Camii başimamlığı yanında çalıştırılmasına, parlamentonun kapalı kalmasından meydana gelen günlük bir milyon liralık zararın her üç sanıktan da müştereken ve müteselsilen alınmasına, sanık vekillerinin, sanıkların geçmişleri, memlekete hizmetleri ve bir daha bu suçu işlemeyeceklerine ilişkin sözlerine güvenilmediğinden ayrıca yüzlerine bakıp, cezalarının arttırılmasına, işbu mahkumiyet kararının dört imzalı muhtıralara benzemediği de etraflı şekilde izah olunduktan sonra, karar usulen tefhim kılındı.” l 1 Ekim 1977 l Murat Sayın l Cemalettin Güzeloğlu l Ahmet Öztürk Levent Şu halimin sebebi Ahmet Haşim’dir l İbrahim Tuncay l Murat Özmenek Artık tarihe karışmış Kızılırmak Sineması’nın sağ alt yanındaki Kent Kıraathanesi’nde sabahın bu erken saatinde emekli tarih öğretmeni İhsan Bey, masasında yarısı yenmiş patatesli poğaça ve boş bir çay bardağı, iddia kuponu dolduruyordu. Çaycı Muzaffer, bardağı kaldırırken “Hocam Auxerre Le Havre maçının çok güzel ganyanı var, aklınızda bulunsun” dedi, “Sen işine bak oğlum” dedi, bildiğinden şaşmayan İhsan Bey, “Az ekmeğini yemedik Bundesliga’nın.” Aslında İhsan Bey’in tüm hayatı bir pişmanlıkl Birol Çün l Burak Ergin Günhan AYDIN şeli genç çaycıya. “Çok şükür bir eksiğimiz yok Hocam,” dedi Muzaffer. “Öyle değil işte oğlum, lar silsilesiydi. Öğretmenlik, tabiatına uygun bir meslek değildi. Hiçbir meslek tabiatına uygun değildi. İhsan Bey bir temaşa adamıdır. Öyle durup bakmayı sever, şimdi yakası erimiş gömleği, eğri kravatı, patatesli poğaçasıyla sigara yanıklı masada oturmuş doğalgaz parasını Bundesliga’dan çıkarmaya çalışıyor. “Türklerde eksik olan ne biliyor musun Muzaffer” diye seslendi, ocağın arka sına geçmiş, artık görüş alanında olmayan, çoğu zaman ne Türklerde sebat eksik, ben de Türk olduğum için bende de eksik. Bak mesela Almanlar istikrarlı adamlar, biz çok kolay yılgınlığa kapılıyoruz, sence de öyle değil mi Muzaffer?” “Bana öyle fikrimi sorduğunuzda ben çok heyecanlanıyorum, Hocam” dedi, İhsan Bey’in nereye varmak istediğini hiç anlayamamış olan Muzaffer... “Heyecanlanma oğlum, bir diğer konu da dostu düşmanı ayırt edememek…” “Benim düşmanım boyacı Tahsin” dedi, kararlı Muzaffer… “Sözümü kesme evladım, meşhur âlim Carl Schimtt diyor ki, ‘Siyasi içgüdü dost ile düşmanı ayırt etme becerisidir’, mese le Tahsin değil, daha geniş, daha de rin bir mesele var ama ben de tam idrak edebilmiş değilim… ta bii en fe nası şii re olan lüzum suz düş künlüğü müz, ben çok çek tim şiirden Muzaffer, şu halimin sebebi Ahmet Haşim’dir.” Başka kimsesi yok Sabahın bu erken saatinde, emekli tarih öğretmeni İhsan Bey, çaycı Muzaffer’le CUK Günel ALTINTAŞ yine ucu bir yere varmayacak bir muhasebeye dalmıştı. Karısı uzun yıllar önce ölmüştü. Kızı Elazığ’da hemşire, bir polisle evli. Emekli tarih öğretmeni İhsan Bey’in Gazetelerde Boğaziçi’nin imarıyla ilgili yetkinin iktidar tarafından gasp edileceği yolunda haberler çıkıyor. CHP sözcüsü Özgür Özel bu girişimin milli iradeye aykırı olduğunu söyleyerek muhalefet etmiş. İlâhi Özgür Bey! Dert ettiğin şeye bak. Reis altına bir imza atar, milsiz irade milli irade olur.. HHH ABD ile yapılan mutabakata göre, PKK/ YPG güvenlik bölgelerinden çekilecekmiş. Tayyip Bey çekilmediklerini söylüyor ve çaycı Muzaffer’den başka hiç kimsesi yok. Galiba biraz da boyacı Tahsin. Uyanık kerata… “Hocam sizi evlendirsek mi acaba” diye, sordu birdenbire İhsan Bey’in burnunun dibinde biten enerjik Muzaffer… “Fakat ben sana neler anlatıyordum… Natalie Wood’u çok beğenirdim gençliğimde, bir filmi vardır Warren Beaty’le … bizde Aşk Bahçesi adıyla gösterilmişti… Haşim’in bir şiiri gibidir… Bir Günün Sonunda Arzu… Var mı muhitinde Natalie Wood’a benzeyen biri, Muzaffer?” “An bunun nasıl izah edileceğini soruyor. nemin komşusu Melahat Teyze var ama Efendim! O bölgede sadece 6000 adet bahsettiğiniz hanfendiyi ben tanımıyorum havan mermisi ele geçirildiğine göre, bir karışıklık olmuş, teröristler yerine binlerce TIR’la getirilen silahlar çekilmiş olabilir. Silahları bize bırakacak kadar enayi olmadıkları anlaşılıyor! HHH “Benden sonra tufan” anlayışıyla yönetilen çoğu ülkede, tufan pek de “sonra”ya kalmamıştır. Hocam…” “Ne çok şey unuttuk Muzaffer…” dedi İhsan Bey, patatesli poğaçasının son lokmasını çiğnerken… “FreiburgKöln maçı ne olur, sen onu söyle bakalım…” “Hocam sahiden heyecanlanıyorum siz bir şey sorduğunuzda… Köln alır…” dedi, aslında özgüveni yüksek bir genç olan Muzaffer. Boyacı Tahsin de işte tam o sırada girdi kahveden içeri. “Bir lokma poğaça bırak madınız mı insafsızlar!” EDİTÖR: ÖZGÜR ÖZKÜ TASARIM: SERPİL ÜNAY CUMHURİYET ARŞİVİNDEN l Kürşat Zaman l Zafer Temoçin DAMDAKİ MİZAHÇI Cihan DEMİRCİ Tepenin Tası! Geçen hafta ilk yazımın başlığında “Dam Zamanı” demiştim ama zaman artık öylesine manyak bir hızla akıp gidiyor ki, saatlerini epeydir ilerigeri almayıp, Arap âleminin geriliğinde tutan, bu yüzden ülkeyi daha da karanlık hale getiren bir düzende artık dam zamanı da geçti, geçiyor!.. İşin acı gerçeği şu ki, 90’lı yıllarda dama çıktığımda hayata damdan bakmanın biraz olsun anlamı vardı! Çünkü damın üstünde henüz bu denli kaçak kat yoktu!.. Kaçak katlara af üstüne af çıkaran, bu yüzden kat üstüne kat çıkan bir zihniyet yüzünden damda olmanın da anlamı kaçtı!.. Sözde damdasın ama artık en tepede değilsin!.. Tepene sürekli kat çıkan birileri var, tepenin üstü rant düşkünleri tarafından tepe tepe kullanılıyor. Kısacası en tepede artık hayata damdan bakarak her şeyi daha geniş ve daha doğru açıdan görmeye çalışan dam sakinleri yok, şimdilerde acımasız çatı katları var tepemizde. Bizi sabaha dek uyutmayan, eşyalı halde kiraya verilen, kimin girip, kimin çıktığı belli olmayan, karanlık yüzlerle dolu kaçak çatı katları!.. Artık dama çıkanlar en tepede hissetmiyor kendini, zavallı şehir öylesine yüksek ve çirkin binalarla betona gömüldü ki son damlı garip binalar da epeyce aşağıda kaldı!.. Hayata düşman, ölüme dost haldeki bu beton mezarı tımarhanesinde dama çıkanlar sadece intihar için çıksın isteniyor! Dama çıkıp da etrafa dikkatlice bakmak, baktığını görebilmek ve gördüğüne yorum yapabilmek artık çok daha zor, tepenin tasını attıran, boğazına kadar bitik bu şehirde!.. l Oğuz Gürel l Metin Peker Vergi, harç ve cezalara yüzde 22.58 zam geliyor: HA(R)ÇLI SEFERLERİ! HHH Paparazzi gazetecilere de SARIŞIN BASIN KARTI verilsin! HHH Bizim sanatçılar çok yönlü. Duruma göre anında her yöne dönebiliyorlar. HHH Erkekliğin % 90’ı, 906090! HHH Neme lazım bulaşmayayım savaşa. Şehit falan yazarlar... HHH Onu yeme, bunu yeme... Şunu içme, bunu içme... DAYATisyen! HHH Kalemini kıvır ama sakın sattığını belli etme... HHH YÜKSEK YERİLİM HATTI Erdinç UTKU Çıkmadık canandan aşk kesilmez... HHH Zehirli ıspanak ya da zehirli nar bize bir şey yapamaz. Biz acı biber yiyoruz. HHH Eski köye yeni adalet: Hukukun üstünlüğü... Hukukun üstünkörülüğü... Hukukun körlüğü... HHH Okulöncesi eğitimdeki okullaşma oranında son sıradayız. Olsun biz de “imamhatipleşme ve okuyup üfleme oranında” birinciyiz... GÜNCEL ÇÖP “Devamsız öğrencinin velisine para cezası” var da “Devamsız milletvekilinin parti genel başkanına para cezası” niye yok? HHH Türkiye, dünya mutluluk sıralamasında 5 basamak geriledi. Ne mutsuz Türküm diyene! HHH Lop, lop, lobi... Lop lop götürüyorlar lobi paracıklarını... HHH Uçakta reisin dizinin dibine oturan uçuşa geçiyor. Ahmet Hakan, Hürriyet’in yeni GENEL YAYIN YANILTMANI... HHH AKP ile MHP genel af istiyor: gene laf! 9 turhan Selçuk l 5 Ekim 2009 l Musa Gümüş l Şevket Yalaz
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle