19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
12 21 KASIM 2019 PERŞEMBE HABER/YORUM Neodarbe ABD hegemonyası inişte: Öyle eskisi gibi düğmeye basarak hükümet değiştirebilmesi mümkün değil, sabah iktidar deviren açık darbe yapabilmesi de dünkü kadar kolay değil, Irak’ı işgal ettiği gibi doğrudan bir savaşa yönelmesi de artık çok zor…  Fakat bu yeni durum ABD’nin hiçbir şey yapamayacağı anlamına da gelmiyor kuşkusuz...  Gücündeki erozyonu gören ABD bu nedenle bir süredir “neodarbe” diyebileceğimiz yeni bir yolu deniyor.  Venezüella’da neodarbe girişimi Neodarbe, hedef ülkede rejimin ayaklanma yoluyla yıkılması ya da zayıflatılarak ABD sistemine teslim alınmasıdır. Kitleleri rejime karşı ayaklanmaya zorlayacak iklimi ise ABD’nin hedef ülkeye uyguladığı ekonomik ambargo oluşturacaktır. ABD bunun ilk provasını Venezüella’da yaptı: Venezüella’nın petrol gelirine el koyarak bu ülkenin ciddi ekonomik kriz yaşamasına neden oldu. Ekonomik tabloya haklı tepki gösteren kitlelere monte edilen ABD’nin yatırım yaptığı aktörleri, tepkiyi rejimi yıkma hedefi için kullandı.   ABD’nin Irak’ı işgalde kamuoyu desteği sağlamak için servis ettiği sahte petrole bulanmış kuş görüntüsünü yutanlar, “açlık isyanları” diye servis edilen, muhalefetin gıda stoklarını yağmalaması görüntüsünü de yuttular ve “diktatör Maduro” diye ABD’nin neodarbe girişimini alkışladılar. Neyse ki ABD hegemonyası inişteydi ve darbe gerçekleşmedi.  Bolivya’da neodarbe Fakat Venezüella’dan sonra, ondan çok daha zayıf durumda olan Bolivya’da, maalesef darbe yapabildiler. Tabii “şimdilik” yapabildiler. Zira henüz her şey bitmiş değil!  Bu arada Venezüella’daki gibi yine dünyaya ABD’nin sunduğu “emperyalist gözlük”ten bakanlar, Evo Morales’i istifaya götüren ayaklanmaya “demokrasi” dediler ama kendisini devlet başkanı ilan eden Anes’in, Morales taraftarlarınca protesto edilmesini antidemokratik buldular! Oysa Anes, Morales taraftarlarının gösterilerini sonlandırmak için orduya vur emri verdi ve askerlerin soruşturmadan muaf tutulmasını sağlayacak bir kararname imzaladı. Yani “emperyalist gözlük” takanların gördüğü gerçekte demokrasi değildi, neofaşizmdi! Morales niye Maduro gibi hedefti? Çünkü o da ABD’nin dayatmalarına karşıydı, bağımsızlıkçıydı ve ülkesindeki yoksulların durumunu iyileştirmeye çalışıyordu.  Başarılı da olmuştu belli ölçülerde: Dünya Bankası’nın verilerine göre 2005 yılında 9.5 milyar dolar olan ulusal gelir, 2018’de 40.3 milyar dolara çıkmıştı. 2005 yılında 966 dolar olan kişi başı gelir, 2018’de 3.557 dolar olmuştu.  Bolivya’nın yoksul yerlileri tablodan memnundu ancak Avrupa kökenlimelezleşmiş zengin Mestizo’lar durumdan rahatsızdı. ABD Uluslararası Kalkınma Ajansı (USAID), iktidara geldiği 2005 yılından beri Morales’i devirmek için yatırım yapıyordu ve zengin Mestizo’ların ayrılıkçı “Media Luna” hareketine eğitim ve mali destek veriyordu.  İran’ı çevreleme ve neodarbe girişimi Gelelim bölgemize... ABD, İran’a olağanüstü bir abluka uyguluyor. Çin dışında neredeyse İran’ın petrol müşterisi kalmadı. Petrol ihracatı yüzde 80 azalmış durumda.  Tahran yönetimi, en alttakilere bir fon oluşturabilmek için benzine zam yaptı ve edinilen geliri 20 milyon kişinin hesabına yardım olarak yatırdı. Bir başka kesim ise benzine yapılan zammı protesto ederek ülke çapında ayaklandı.  Kuşkusuz zamları protesto etmek haktır, ekonomik tabloya itiraz etmek haktır ve elbette meydanları doldurarak hükümeti istifa ettirmek de haktır. Ancak burada ekonomik sorunun kaynağı rejim değil, doğrudan ABD’nin ekonomik ablukasıdır. O nedenle zammı protesto edenlerin hedefi rejim değil, ABD olmalıdır! Diğer yandan İran’dan önce başlayan Lübnan ve Irak’taki ayaklanmaların da hızla İran karşıtı bir rotaya girdiğini not edelim! Çünkü: Amaç İsrail’in çıkarları ABD, İsrail için “yüzyılın anlaşması”nı bölgeye dayatmaya hazırlanıyor. Aşamaları olarak dün Kudüs’ü başkent ilan ettiler, bugün Batı Şeria’daki yerleşimleri artık uluslararası hukuka aykırı bulmadıklarını açıkladılar...  ABD işte bu süreçte, İsrail’in “baş düşmanı” olan İran’ı, sürece takoz olamasın diye baskı altında tutmaya çabalıyor. Mesele yine ABD’nin “demokrasi havariliği” değil yani! Esad’a katil diyenler de, Maduro’ya ve Morales’e diktatör diyenler de, İranlıların kendi sorunu olan rejimden hareketle İran düşmanlığı yapanlar da, maalesef ABD’nin bu neodarbe girişimlerine dolaylı destek vermiş oluyorlar...  21 KASIM 2019 SAYI: 34378 İmtiyaz Sahibi: CUMHURİYET VAKFI adına ALEV COŞKUN Genel Yayın Yönetmeni Aykut Küçükkaya Yazıişleri Müdürleri Serkan Ozan / Olcay Büyüktaş Akça (Sorumlu) Görsel Yönetmen Hakan Akarsu Reklam Genel Müdürü Ayla Atamer Törün l Haber Merkezi: Murat Hantaş l Dış Haberler: Mine Esen l Ekonomi: Şehriban Kıraç l İç Politika: Ali Açar l Gece: Ayça Bilgin Demir l Fotoğraf: Uğur Demir l Kültür Sanat: Yazgülü Aldoğan l Ankara Temsilcisi: Sertaç Eş Güvenevler Mah. Güneş Cad. No: 8/1 Çankaya 06690 Ankara Tel: (0312) 442 30 50 l Ege Bölge Temsilcisi: Tuncay Mollaveisoğlu Halit Ziya Bulvarı 1352 sok. 2/3 Pasaport İzmir. Tel: (0232) 441 12 20 Yayın Kurulu: Alev Coşkun (Başkan), Ali Sirmen (Bşk. Yrd.), Aykut Küçükkaya, Emre Kongar, Şükran Soner, Kemal Işık Kansu, Orhan Bursalı, Mine Kırıkkanat, Miyase İlknur, Ataol Behramoğlu. l Mali ve İdari İşler Müdürü: Osman Selçuk Özer Yayımlayan ve Yönetim Yeri: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 343 72 64 eposta: [email protected] Reklam Yönetimi: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 251 98 68 eposta: [email protected] Yaygın süreli yayın Baskı: İleri Basım Mat. Amb. Reklam Tanıtım Yay. ve Teknik Hiz. Tic. A.Ş. Yenibosna Mah. 29 Ekim Cad. No:11A/41 Bahçelievler İstanbul Tel: (0212) 454 32 55 Dağıtım: Turkuvaz Dağıtım Pazarlama A.Ş. Cumhuriyet’te yer alan haber, yazı ve fotoğrafların yeniden yayım hakkı saklı tutulmuştur. İzin alınmadan ve kaynak göstermeksizin yayımlamak Basın Kanunu gereğince hukuki ve cezai yaptırıma tabidir. NAMAZ VAKİTLERİ İmsak Güneş Öğle İkindi Akşam Yatsı İstanbul 06:22 07:51 12:55 15:26 17:49 19:12 Ankara 06:05 07:33 12:39 15:13 17:36 18:58 İzmir 06:26 07:52 13:02 15:40 18:03 19:23 Tüyler ürpertici bir sahneydi... Nefesini kesmiş, hüzünlü izleyici ruşunuzda, her sessizliğinizde, siz tiyatronun ta kendisi oldunuz. Dostoyevski, ‘Biz, hepi lerin önünde perde nihayet miz Gogol’un paltosundan çık açıldı. Yıldız Kenter ora tık’ derdi. Bizler de hepimiz Yıl cıkta bayrağa sarılı tabutun dız Kenter’in mantosundan çık içinde sahnede tek başına tık!” yerini almıştı. Sanki o tabu Sevgili Zeynep Oral, 12 Ey tun içinde, hâlâ dimdik durarak halkını sevgiyle selam Samanyolu’nun lül günlerinde Kenter’in Vasfi Rıza Zobu karşısında kap lıyor ve ömrü boyu yaptığı gibi o candan alkışlarla kucaklaşmaya devam ediyor yeni yıldızı... lan kesilerek resmen özgürlük ve adalet dersi verdiğini aktardı sahneden. “Varsın tutuklasın du. Torunu, sahne arkadaşları, meslektaşları “en eski arkadaşı” her biri sırayla konuştular. Salon hıçkırıklara boğulmuştu. Gözlerim Şükran Güngör ve Müşfik Kenter’i aradı. Onların cenaze törenlerinde, o salonda yine bulunmuş, Yıldız Kenter’i teselli etmeye çalışmıştık, başarılı olamayacağı yük bir saygı göstererek yürütmeyi başaran bir dehaydı Yıldız Hanım. Tiyatro koridorunda, konservatuvarda, ünlü hoca Alman Carl Ebert’in 435 numaralı öğrencisi Yıldız için “fevkalade” şeklinde notunu belirtip sınıf atlaması yönünde görüşünü okuyorum. Son lar, hepimizi mi tutuklayacaklar sanki?” sözlerini de unutmadan... Koca değerimiz Genco Erkal, “Çöl Faresi” oyununun o ünlü telefon sahnesinde 5 dakika boyunca salondan nasıl alkış aldığını hatırlattıktan sonra, son dönemlerde Yıldız Kenter’in en büyük derdinin, Kenter Tiyatrosu’nu yaşatma sa mızı bilerek... Artık o müthiş üçlü ra anne babasının o inanılmaz ta vaşı olduğunu hatırlattı ve yardım den hiçbiri aramızda değil... nışma, evlenme ve yaşam müca edilmesi gerektiğini vurguladı. Za Aman Allah’ım, nasıl bir oyuncu delesini düşünürken, köşede on ten bu pası Ekrem İmamoğlu he luktu o Yıldız Kenter’inki... Her kı ların resmini görüyorum. Bir baş men gole çevirerek, kesinlikle bu lığa, her renge girebilen, herkesi ka fotoğrafta, Yıldız Kenter İsmet güzide sahnenin yaşatılacağının ağlatabilen, boğulurcasına güldü Paşa ile kahkahayı basıyor! O ne sözünü verdi ve büyük alkış aldı. ren, düşündüren, kızdıran, bizlerle muhteşem bir kare öyle! Tören bo Bizler artık her Samanyolu’na kedinin fareyle oynadığı gibi oyna yu duyduğum güzel cümleler ku baktığımızda orada parlamaya de yan, ama bir de bunu herkese bü laklarımda yankılanıyor: “Her du vam eden Yıldızımızı göreceğiz... Milli Takımın başarısına üzülenler! Ülkemiz, birbirini aşağıya çeken felaket tellalları, kıskançlıktan çatlayanlar ve başkalarının başarısını görmektense ölmeyi yeğleyenler tarafından kuşatılmış durumda... Bazen ne söyleyeceklerini o kadar şaşırıyorlar ki, onların çaresizliğini izlemek bir standup kadar zevk verebiliyor! Şenol Güneş, Milli Takım teknik direktörü olarak yine büyük bir başarıya imza attı. 30 puanın 23’ünü alarak Fransa’nın ardından 2. olarak Avrupa Şampiyonası’na gitme hakkını kazandı. Kimi takımların tek bir maçta 6 veya 9 gol yiyebildikleri bir ortamda, Milli Takım 10 maçta yalnız 3 gol yemeyi başardı. Bu da neredeyse 196970 sezonu şampiyonu Fenerbahçe’nin, efsanevi kalecisi Datcu ile tüm sezon 6 gol yiyen defansının performansına yakın. Bu arada dünya şampiyonu Fransa bizi iki maçta da yenemezken, ikili puangol averajında da arkamızda kaldı. Ne beklersiniz seyirciden, tüm bu veriler ışığında? En azından bir kuru tebrik veya selam çakarak en ateşli teşekkürü değil mi? Ne gezeeer! Güneş’i kimi defansif oynatıyor diye eleştiriyor, kimi doğrudan korkak olarak niteliyor, kimi ise ipe sapa gelmez sözlerle laf olsun diye hakkında dedikodu üretiyor! Türkiye’nin kaderi bu... Memnun olmak, tebrik etmek, teşekkür etmek, güzel günü sabote etme keyfinin yerine geçemez bu ülkede! Daha komiği kimi takım elbisesini eleştiriyor, kimi saçını, kimi sesini... Fransa’nın ardından tek beraberlik farkıyla 2. olmamız, insanları çok üzmüş! Neredeyse “Nasıl Dünya Şampiyonu’nun ardından geliriz?” diye dava açacaklar federasyona! Allah sizi inandırsın, 2002’de Türkiye Dünya 3’üncüsü olduğunda bile bu güdümlü ve içten pazarlıklı kadrolar işbaşındaydı. “Efendim Milli Takım hiçbir Avrupa takımı ile oynamadan yarı finale gelmişmiş de, başarı bunun neresindeymiş!” Irkçılık ve bir sömürge altında ezilme ihtiyacı ile yanıp tutuşan şu laflara bakar mısınız? Uyanmasalar diyecekler ki “Başımızın tacı olan bu Avrupa ülkelerini utanmadan yenen Asya veya Afrika ülkelerini ihraç edelim turnuvadan da beyaz ırkın emperyalist başarıları gölgelenmesin!” Bu nasıl zavallı bir mantıktır yahu? Ne yapacaktık? “Kore’nin, Senegal’in, Japonya’nın eledikleri sömürgeci emperyalist Avrupa takımları, bize gereken dersi verme fırsatı bulamadılar” diye üzülecek miydik? Bu nasıl yerleşik bir Avrupa ezikliğidir ki, bu zavallı mantığı hâlâ bugün bile dillendirenler var. Demek onlar için Atatürk ve yaşama geçirdikleri, hepsi lafügüzaftı! Emperyalist devletler her yerde, hatta oynamadan kazanmalıydılar! Hatta kaybetseler de, bir formül bulunup bu insanlık yıkımı durdurulmalıydı! Düşünebiliyor musunuz, mese la 2002’de Güney Kore sırayla Portekiz, İspanya ve İtalya gibi dünya devlerini bileğinin hakkıyla yenmiş, buna rağmen biz o Kore’yi yenince gazoz takım yenmiş sayılıyoruz bu dostlarımıza göre! Ya da Senegal Fransa’yı, İsveç’i elemiş ama bize yenilince biz Afrika kabile takımı yenmiş sayılacağız öyle mi? Biz mi “kaybedin” dedik bu beyefendilere? Tanrı kimseyi bu durumlara düşürmesin! Ben mi? 2002’de Milli Takım’ı hararetle tebrik etmiş, İlhan Mansız’ı yarıfinalde ilk 11’de oynatmamasını eleştirmiştim. Peki, sen ne yaptın? Adama sormak lazım, bu sonuca “başarı sayılmaz” diyerek burun kıvıranlara, “Peki, sen ne yaptın hayatında?” diye... Herhalde yanıt almayı beklemiyorsunuz... Öyle bir içimize işlemiş ki bu yıkıcı tavır! Sanat veya edebiyat ortamımız farklı mı? En güzel yaptığımız şey, aynaya bakmadan küçümsemek... Emin olun bu tipolojiler yarın Milli Takım, Avrupa finallerinde hezimete uğrasa “N’oldu? Hani bayram yapıyordunuz?” diye demediklerini bırakmazlar. Ömrüm sanatta da bu “Batıcı” kompleksi taşıyan insancıklara doğru yolu göstermeye çalışmakla geçti. Hem yurtiçinde hem de yurtdışında... Ama bu ayrı bir bağımsız makale konusu! Sabredin... KİM KİME DUM DUMA BEHİÇ AK [email protected] ÇİZGİLİK KAMİL MASARACI [email protected] BAHAR KURT VE HELİN BÖLEK Grup Yorum üyelerine tahliye Cezaevinde iki yılı aşkın süredir tutuklu bulunan ve süresiz dönüşümsüz açlık grevinde olan Grup Yorum üyeleri Bahar Kurt ve Helin Bölek’in aralarında olduğu 5 kişi tahliye edildi. Grup Yorum üyeleri Helin Bölek ve Bahar Kurt’un da aralarında bulunduğu sanıklar, dün Çağlayan 35. Ağır Ceza Mahkemesi’nde hâkim karşısına çıktı. Duruşmaya Grup Yorum üyeleri Yeliz Kılıç, Helin Bölek ve Fikret Akar katılırken Dilan Uludağ, Bahar Kurt ise ses ve görüntü bilişim sistemi (SEGBİS) ile bağlandı. Adalet için açlık grevinde olduklarına ve sömürü çarkını anlatan türküler söylediklerini belirten Bahar Kurt, “Bu böyle olmamalı dedik ve terörist ilan edildik. Türküleri yapanlar ölebilir, hapsedilebilir ama türküler ölmez” dedi. Duruşmada, “terör örgütü üyeliği” iddiasıyla yargılanan grup üyeleri Bahar Kurt, Helin Bölek ve 3 kişi tahliye edildi. Başsavcılıktan tahliyelere itiraz Öte yandan İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, ikisi Grup Yorum üyesi beş kişi için verilen tahliye kararına itiraz etti. Tahliye kararı veren İstanbul 35. Ağır Ceza Mahkemesi, savcılığın itirazını reddederken itiraz dilekçesi İstanbul 36. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderildi. l Haber Merkezi YARGITAY KARARI BOZMUŞTU Cumhuriyet davası yeniden Cumhuriyet davası kapsamında yargılanan eski yazar ve çalışanlarımız hakkında yerel mahkemenin verdiği hükmü, Yargıtay 16. Ceza Dairesi’nin bozmasının ardından dava bugün İstanbul 27. Ağır Ceza Mahkemesi’nce yeniden görülecek. Yargıtay, gazetemiz eski çalışanları Orhan Erinç, Akın Atalay, Murat Sabuncu, Aydın Engin, Hikmet Çetinkaya ve Ahmet Şık hakkında verilen mahkumiyet kararlarını bozarak Şık dışındaki sanıklar için beraat talebinde bulunmuştu. Daire, Ahmet Şık hakkında ise “terör örgütüne üye olmaksızın bilerek ve isteyerek yardım” suçundan verilen mahkumiyet kararını bozup Şık’ın “örgüt propagandası” suçundan yargılanmasına hükmetmişti. Yerel mahkeme “örgüte yardım” suçlamasıyla Akın Atalay 7 yıl 13 ay 15 gün, Orhan Erinç, 6 yıl 3 ay, Bülent Utku’ya 4 yıl 6 ay, Murat Sabuncu’ya 7 yıl 6 ay, Aydın Engin’e 7 yıl 6 ay ve Ahmet Şık’a ise 7 yıl 6 ay hapis cezası vermişti. l İSTANBUL / Cumhuriyet BULMACA SEDAT YAŞAYAN SOLDAN SAĞA: 1/ Kireçtaşları 1 2 3 4 5 6 7 8 9 nın erimesiyle oluşan küçük ve 1 2 kapalı çukur. 2/ Yeni 3 doğurmuş 4 memelilerin ilk sütü... 5 106 taşla 6 oynanan bir oyun. 3/ 7 Eski dilde gün... Üç kişiyle oyna 8 9 nan bir is kambil oyu 1 2 3 4 5 6 7 8 9 nu. 4/ “Çocuk gönlüm kaygılardan ” (Orhan Veli)... Avrupa’da yaşayan bir halk. 5/ Üstü toprakla örtülü saman yığını... Eski Mısır’da güneş tanrısı. 6/ Satrançta bir taş... İslam inancında dört büyük melekten biri. 7/ Yarık, 1 2 3 4 5 6 7 8 9 ÇARPANA İ ÖĞE TÜN İ K Ğ ZAR İ N İ ÜRET İ M İ Z NE TUNUS CORUM M İ S EMEN MA Y A KÜP HAYAT ROBER L İ çatlak... Cehennemde bulunan bir kuyu. 8/ Halojenler grubundan bir ele ment... Havadaki su buharı. 9/ Gümüşbalığı. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Kurutulmuş çiçekleri halk hekimliğinde kullanı lan bir ot. 2/ İyi huylu kimse... Yerinde konuşma ya da davranma. 3/ Erkek çocuk... Güreşte bir oyun. 4/ Özbekistan’ın plaka kodu... Kayaç katmanlarının kı rılmadan yukarı doğru kabarması sonucunda ortaya çıkan yeryüzü şekli... Önü hendekli siper. 5/ Atların soy gelişimini gösteren belge. 6/ Antik Yunan mimar lığının üç biçeminden biri... Kimi Türk lehçelerinde “ağa” yerine kullanılan sözcük. 7/ Bir yerde biriken sıvıları dışarıya akıtmakta kullanılan oluk ya da boru... Erden Kıral’ın bir filmi. 8/ Küçük salkımlı bir üzüm cinsi. 9/ Kaçan bir kimseyi ele geçirme. TİCARET BAKANLIĞI’NDAN AMBARLI GÜMRÜK MÜDÜRLÜĞÜ’NDEN Müdürlüğümüzce aşağıda unvanı belirtilen borçluya yapılan tebligatlar iade edildiğinden, bildirilen devlet alacağına ilişkin olarak 7201 sayılı Kanunun ve 213 sayılı Vergi Usul Kanununun ilgili maddeleri çerçeve sinde ilanen tebliğine karar verilmiştir. Para Cezası ve Vergi Tahakkuklarında belirtilen tutarları 1 ay içerisinde ödemesi, aksi takdirde 6183 sayılı A.A.T.U.H.K.‘un cebri hükümleri gereğince takibata devam edilece ği ilanen tebliğ olunur. Dosya No BEYANNAME SAYI/ TARİHİ FİRMA UnvanI TAHSİLİ GEREKEN Fark Vergi/Para Cezası TEBLİĞ OLUNAN YAZININ SAYI/TARİHİMAHİYETİ Tebliğe Gönderilen Adres EEGR/1638 Muhtelif Tarih/Sayılı Avzem Kimya Plastik İnş. Malz. Rekl. Beyannameler Org. Ltd. Şti. (1070536855) 19343100KB000008 Sayılı Tahakkukun İrat İşleminden sonra 02.10.2019/48107769 geriye kalan 14.989.053,60TL için Ödeme Emri tarih/sayılı yazı, Haznedar Mah. Ergene Sok. Öztürk Sit. No:28/B Güngören/İSTANBUL EEGR/1638 Muhtelif Tarih/Sayılı Güneşkaya Yapı Malz. Cam. Kimya Ve Beyannameler Reklam Org. Ltd. Şti. (4340645737) EEGR/1636/5 Muhtelif Tarih/Sayılı Beyannameler Güneşkaya Yapı Malz. Cam. Kimya Ve Reklam Org. Ltd. Şti. (4340645737) 19343100KB000002 Sayılı Tahakkukun İrat İşleminden sonra geriye kalan 3.172.842,52TL için Ödeme Emri, 19340000IT002549 sayılı itiraza konu 18343100CK011536 sayılı Ceza Kararının reddine ilişkin karar 02.10.2019/48104857 tarih/sayılı yazı, 24.10.2019/48724399 yılı yazı, tarih/sa Cevizlik Mah. Hüsreviye Bkırköy/İSTANBUL Sok. No: 1/38 19340000IT000608 sayılı itiraza konu 18343100CK011296 sa 15.10.2019/48428583 yılı Ceza Kararının reddine ilişkin karar tarih/sayılı yazı Cevizlik Mah. Hüsreviye Sok. No: 1/38 Bkırköy/İSTANBUL EEGR/1639/4 Muhtelif Tarih/Sayılı Beyannameler Güneşkaya Yapı Malz. Cam. Kimya Ve Reklam Org. Ltd. Şti. (4340645737) 19340000IT002424 sayılı itiraza konu 18343100CK011623 sa 15.10.2019/48431085 yılı Ceza Kararının reddine ilişkin karar tarih/sayılı yazı EEGR/1639/3 Muhtelif Tarih/Sayılı Beyannameler Avzem Kimya Plastik İnş. Malz. Rekl. Org. Ltd. Şti. (1070536855) 31.10.2018 tarihli 38382344 sayılı Tahakkuk için 6183 sayılı Kanunun 56. Maddesine istinaden teminatların irat kaydedileceğini bildiren 11.07.2019 tarihli 45926689 sayılı yazı 11.07.2019/45926689 tarih/sayılı yazı Vergilere ilişkin Gecikme Zammı/Faizi tahilat anında ayrıca hesaplanacaktır. Cevizlik Mah. Hüsreviye Sok. No: 1/38 Bkırköy/İSTANBUL Haznedar Mah. Ergene Sok. Öztürk Sit. No:28/B Güngören/İSTANBUL Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de (Basın: 1087885)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle