Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
4 13 KASIM 2019 ÇARŞAMBA EDİTÖR: ÖZGÜR ÖZKÜ TASARIM: BAHADIR AKTAŞ HABER Halkçı dayanışma ekonomisi Cumartesi, “dayanışma ekonomisi”nin öneminden söz etmiştim. Çünkü iktidar değişikliği yetmiyor, program da değişmeli. Programı kim değiştirecek? Muhalefet. Muhalefet partilerinin ekonomiye dair itirazları yerinde, ama çözüm önerileri eksik. Bu da yurttaş girişimleriyle, yeni dayanışma modellerinin geliştirilmesiyle tamamlanmalı. Ama dikkat, dayanışma modellerinin ilerici biçimleri de var, gerici biçimleri de. İlerici biçimler, var olan sosyal ve ekonomik yapıyı halkın lehine değiştirmek ister. İktidar nimetlerinden pay almak, iktidarın parçası olmak adına örgütlemez dayanışmayı. Bu nedenle ilerici biçimler, öncelikle halkçıdır. Kooperatifleşme hareketleri, ortak varlıkların özel çıkara kapatılması, işçi denetimi, gıda ya da sağlık dayanışmaları, neoliberal devletin çekildiği alanı dayanışma ile dolduran (hayırseverlik değil, dikkat) her türlü kamucu kampanya; zamlarla mücadele, işsizlikle savaş örgütlenmeleri bu kapsamdadır. Geri “dayanışma” biçimleri ise “ileri” biçimlerin yokluğundan yararlanıyor ya da ileri biçimleri bastırma görevinin bir parçası olarak ortaya çıkıyor. Var olan sosyal, ekonomik düzeni değiştirmeyi değil, ekonomik ve siyasi iktidarın parçası olmayı, oradan pay almayı istiyor. Geri olması bundan, çünkü statükoyu bekliyor, değişimi önlüyor. Bunun için de yoksulları çeşitli şekillerde denetlemeye ihtiyaçları var. İktidarın parçası olmak için bu gücü pazarlık kozu yapmaları gerekiyor. Geri dayanışma biçimleri her ülkede farklı tarzda örgütleniyor. Mesela İtalya’da mafyanın gelişimine ve toplum içinde edindiği konuma bakarsak, bu yapıların asıl gücünün zorun gölgesinde, iktidarlarla da uyum halinde örgütledikleri geri “dayanışma” biçimlerinden kaynaklandığını anlayabiliriz. Pino Arlacchi, Mafya Ahlakı ve Kapitalizmin Ruhu başlıklı nefis kitabında, “Geleneksel mafiosi, yıkıcı güçlerin yönelttiği tehdide karşı sosyoekonomik statükoyu korumak amacıyla kamusal işlevler üstlenmişti” diyor. Yıkıcı güçler dediği, ilerici dayanışma biçimleri. Görevi neymiş: Bunları bastırıp mevcudu korumak. Nasıl yapacak? Devletin çekildiği alanlarda kamusal işleri üstlenecek, sorunları çözen merci olduğunu gösterecek. Demek geri “dayanışma biçimleri”, devletin belirli bir azınlık lehine davrandığı, halkı unuttuğu ekonomik düzenlerde doğuyor. Yoksul halkın sorunlarını çözme, “adalet” ya da “koruma” sağlama, ahlaki otoriteyi kurma, arabuluculuk gibi işlevleriyle mafya, merkezi devletin boş bıraktığı alanları, merkezi devletle ittifak halinde yönetmeye, kuşatmaya yöneliyor. Mafya, böyle bir düzenin ürünü. Mafyalaşma da. Tarikat düzeni Bir başka geri dayanışma biçimi de Türkiye’nin küçük Amerika yapılması sürecinde tarikatcemaat yapıları eliyle ortaya çıkarıldı. Özellikle 12 Eylül darbesi ve sonrasında izlenen işçi sınıfını, sendikal hareketi ezme ve dinselleştirmeyle halkı dünya işlerinden uzak tutma siyaseti, bu geri dayanışma biçimlerini iyiden iyiye pekiştirdi. Şehre yeni göçmüş, dayanışma olanaklarından yoksun, devletin kamusal ve sosyal yüzünü unutmuş geniş kitleler, cemaat yapılarının devletin eksikliğini giderecek dayanışma mekanizmaları oluşturmasıyla bu yapılara yaklaştı. Ancak bu, iktisadi kaynak olmadan sürdürülemezdi. Önce şirketleşme, ardından 90’larda belediyelerin ve 2000’lerde merkezi iktidarın alınmasıyla birlikte kamusal kaynaklar, vakıflara yardım ya da ihale adı altında bu yapılara akıtıldı. Siyasi iktidarla işbirlikleri, kitlelerin rızasının alınması, tepkilerinin yumuşatılması ve ideolojik duruşlarının siyasal İslama uygun hale getirilmesi gibi işlevleri yerine getirmek üzerine kuruluydu. Ama bu süreçte bir yandan hızlı zenginleşme, kayırmacılık ve yolsuzluklar, diğer yandan da iktidardan daha fazla pay alma kavgasının büyümesi (Hizmet adlandırmasından FETÖ adlandırmasına geçiş örneğinde olduğu gibi), geri dayanışma biçimlerinin meşruluğunu sarsmaya başladı. Yeni bir boşluk böyle oluştu. Ne yapmalı? Geri dayanışma yapıları, iktidarla bütünleşip sınıf atladıkça halkla yeni dayanışma biçimleri geliştirmekten de giderek uzaklaşıyor. (Bu yıl Yunus Nadi Sosyal Bilimler Ödülü’nü Nagehan Tokdoğan’ın Yeni Osmanlıcılık adlı çalışmasıyla paylaşan İrfan Özet’in FatihBaşakşehir başlıklı kitabını özellikle öneririm.) Diğer yandan derinleşen kriz halkın belini iyiden iyiye büküyor, geçim intiharları yayılıyor, geri yapıların kaynak kavgasıysa kriz şartlarında, belediyelerin de yitirilmesiyle büyüyor. Bu ortamda yapılması gereken, mevcut rantçı programı değiştirmeyi hedefleyen daha ileri dayanışma modellerini aşağıdan yukarıya, somut sorun alanlarında inşa etmek ve bunu genel bir reçeteye dönüştürecek iktidar değişikliği için siyasete yansıtmaktır. Hepimize iş düşüyor. Özelleşmiş, şahsileşmiş devlet, tüm dünyada geri dayanışma biçimleriyle ittifak kuruyor. Kamusallaşmış bir Cumhuriyet hedefleyenler ise ileri dayanışma biçimlerini güçlendirmeye yönelmeli. 5’inci TürkRus ortak devriyesi tamamlandı Fırat’ın doğusundaki Ayn el Arap bölgesinde, Türk ve Rus askeri unsurlarının, dörder araç ve İHA’larla iştirak ettiği beşinci ortak kara devriyesi dün akşam saatlerinde tamamlandı. Reuters bir görgü tanığına ve Londra merkezli Suriye İnsan Hakları İzleme Örgütü’ne dayandırdığı haberinde, bir grup eylemcinin, devriye gezen araçları taşladığını ileri sürdü. Haberde görgü tanığı, “Türk güçlerinin kalabalığı dağıtmak için önce havaya ateş açtığını, ardından ateş ettiğini ve göz yaşartıcı gaz sıktığını” iddia etti. Suriye İnsan Hakları Gözlemevi ise olayda iki kişinin öldüğünü, yedi kişinin de yaralandığını öne sürdü. Milli Savunma Bakanlığı devriyenin sürdüğü esnada yaptığı açıklamasında, “TürkRus beşinci kara devriyesi; provokatörlerin kışkırtmalarına rağmen gerekli dikkat ve hassasiyet gösterilerek devam ediyor” ifadelerini kullandı. Rusya Savunma Bakanlığı’nın ortak devriye açıklamasında ise protestolara değinilmedi. l Haber Merkezi Sisli havada ABD’yeErdoğan, ‘Yeni bir dönem başlatmak istiyoruz’ diyerek Washington’a uçtu Cumhurbaşkanı Erdoğan, Trump’ın Türkiye’yi aşağılayan ve S400’ler için yaptırım tehdidi içeren iki mektubu, Barış Pınarı Harekâtı ve Halkbank dosyası gündemdeyken ABD’ye gitti. Trump ve Erdoğan, bugün Beyaz Saray’da bir araya gelecek. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bugün ABD Başkanı Donald Trump ile yapacağı görüşmede ABD’nin YPG’ye verdiği destek, Türkiye’nin Suriye’de sürdürdüğü Barış Pınarı Harekâtı ve Rusya’dan S400 alımı nedeniyle ABD Kongresi’ne getirilen Türkiye’ye yönelik yaptırımlar ile Türkiye’nin F35 programından çıkarılması öncelikli gündem maddeleri olacak. Washington’a gidişinden önce Esenboğa Havalimanı’nda basın toplantısı düzenleyen Erdoğan, Trump’la yapacağı görüşmeyle Türkiye ile ABD arasında yeni bir dönemi başlatmak istediklerini belirtti. Erdoğan, “İlişkilerimizdeki sisli havaya rağmen Trump’la sorunların çözüme kavuşturulması ve ilişkilerin geliştirilmesi noktasında hemfikiriz. Siyasi sabotaj girişimlerine rağmen pek çok konuda mesafe alındı. İki lider olarak önce dar kapsamlı görüşmemiz olacak. Ardından heyetler arası görüşme yapacağız. Her iki ülkenin güvenliğini ilgilendiren konularda yeni bir dönemi başlatmak istiyoruz” görüşünü dile getirdi. ‘Sözler tutulmadı’ ABD ve Rusya ile mutabakatlara karşın YPG’nin güneye çekilmediğini söyleyen Erdoğan, “Bunları Sayın Trump’la konuşacağız. Döndükten sonra Sayın Putin’le de tekrar bir telefon görüşmesiyle gelişmeleri değerlendireceğiz” dedi. Erdoğan, Suriye konusuna NATO’nun da eğilmesi gerektiğini, bu konuyu aralık ayında Londra’da yapılacak TürkiyeİngiltereAlmanyaFransa dörtlü zirvesinde gündeme getireceğini söyledi. Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun Twitter’dan paylaştığı mesajda “ABD ile yeni bir sayfa açmaya ve stratejik ortaklığımızı güçlendirmeye hazırız” dedi. Öte yandan ABD Savunma Bakanı Mike Esper, Trump’ın Erdoğan’a ikinci bir mektup gönderdiğinden haberdar olmadığını söyledi. Esper, “Trump’ın S400’lerin aktive edilmemesi karşılığında Türkiye’nin F35 programına geri dönebileceğini vaat ettiği” iddiasıyla ilgili olarak “Böyle bir şey duymadım” dedi. l ANKARA/Cumhuriyet TRUMP’A MEKTUP: gelmesi uygunsuz ABD Temsilciler Meclisi’nin Demokrat ve Cumhuriyetçi üyeleri, Başkan Donald Trump’a yazdıkları bir mektupta, Cumhurbaş kanı Tayyip Erdoğan’ın Washington ziyareti ne karşı çıktıklarını ifade etti. İkisi Cumhuri yetçi, 15’i Demokrat 17 Temsilciler Meclisi üye sinin imzaladığı mektupta Trump’a, “Mev cut koşullar göz önünde bulundurulduğunda, Erdoğan’ın ABD’yi ziyaret etmesi son derece uygunsuz bir gelişmedir. Bu davet geri çekil meli” denildiği kaydedildi. Temsilciler Meclisi Dış İlişkiler Komisyonu Başkanı Demokrat Eliot Engel’in öncülük ettiği mektupta Türkiye’nin Cumhurbaşkanı Erdoğan, Suriye’nin kuzeydoğusuna yönelik olarak dü kritik ziyaret öncesi Ankara zenlediği askeri harekâtın ABD ulusal güvenli Esenboğa Havalimanı’nda açıklamalarda bulundu. ği açısından “felaket niteliğinde sonuçlar” doğurduğu ve NATO içerisinde derin çatlakların oluşmasına neden olduğu ifade edildi. AB’ye ‘yaptırım’ tepkisi Dış politikada ‘eşgüdüm’ genelgesi Dış politikada yoğun gündem ve temas trafiği yaşanırken Cumhurbaşkanlığı, bir genelge yayımlayarak kamu kurum ve kurululuşları ile üst düzey devlet yetkililerini “dış politikada eşgüdüm” konusunda uyardı. “Yurtdışında yürütülen faaliyetlerde dikkat edilmesi gereken hususlar” başlıklı genelge, Cumhurbaşkanı Erdoğan imzasıyla Resmi Gazete’nin dünkü sayısında yayımlandı. Kamu kurum ve kuruluşlarının, yabancı muhataplarıyla temaslarını mevcut hassasiyetleri dikkate alarak yürütmesi ve dış temsilde birliğin sağlaması için Dışişleri Bakanlığı ile işbirliği içinde olması gerektiği belirtilen genelgede, yurt dışında yapılacak temaslar ve Türkiye’ye davet edilecek kişiler hakkında ve yapılacak açıklamalarda Dışişleri Bakanlığı’yla eşgüdüm içinde hareket edilmesi gerektiği belirtildi. l ANKARA/Cumhuriyet Cumhurbaşkanı Erdoğan, AB Dışişleri Bakanlarının Doğu Akdeniz’deki sondaj faaliyetleri nedeniyle Türkiye’ye yaptırım uygulanacağını açıklamasına tepki gösterdi. Washington’a hareketinden önce Esenboğa Havalimanı’nda basın toplantısı düzenleyen Erdoğan, AB Dışişleri Bakanlarının Kıbrıs açıklarındaki sondaj faaliyetleri nedeniyle Türkiye’ye yaptırım uygulanması konusunda uzlaşmaya varmasını değerlendirdi. Erdoğan, “Şu anda 4 milyon mülteciyi ülkesinde ağırlayan bir Türkiye’ye karşı takındığınız tavrı iyi bilin. Bu kadar DEAŞ’lıyı şu anda cezaevlerinde bulunduran ve aynı şekilde Suriye tarafında bulunanları kontrol altında tutan bir Türkiye’ye karşı tavrınızı gözden geçirin” dedi. AB’ye yönelik “kapıları açarız” çıkışını yineleyen Erdoğan, “Türkiye’ye gelip de Kıbrıs’taki bu gelişmelerle ilgili gözdağı vermeye kalkmayın. Biz bunları pek takmayız, yolumuza devam ederiz” diye konuştu. ‘Devam edeceğiz’ Türkiye’nin IŞİD’lileri iade etmeye başladığını belirten Erdoğan, “Buralarda cid di bir telaş, tutuşma süreci de başlamış bulunuyor. Bugüne kadar biz düşündük, bundan sonra da onlar düşünsün” dedi. Erdoğan, Yunanistan’a sınır dışı edilen ABD vatandaşı IŞİD’linin Yunanistan’ın kabul etmemesi üzerine ara bölgede beklemesiyle ilgili ise “Sınırda kalmış, kalmamış; almışlar, almamışlar bizi çok da ilgilendirmiyor. Biz bunları göndermeye devam edeceğiz” dedi. ‘Bize muhtaçsınız’ yanıtı Erdoğan’ın AB’ye tepkisinin ardından iktidardaki koalisyonun büyük ortağı Hristiyan Demokrat Birlik’in (CDU) dış politika sözcüsü Norbert Röttgen, Türkiye’nin ekonomik olarak ayakta kalabilmek için Avrupa’ya muhtaç olduğunu söyledi. Röttgen, “Bu düzeyde hiçbir şekilde muhatap olmayacağımızı Erdoğan’a açıkça göstermeliyiz. Orta ve Yakın Doğu’ya açılan kapı olarak Türkiye’ye stratejik ilgimiz bulunmakta. Bunu gizlemiyoruz da. Ama aynı zamanda Türkiye’nin de ekonomik olarak ayakta kalabilmek için Avrupa ve Almanya’ya muhtaç olduğu bir o kadar açıktır” dedi. l ANKARA / Cumhuriyet 25’inci yılDÖNÜMÜ organizasyonu RTÜK üyelerine balon gezisi! Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK), kuruluşunun 25’inci yıldönümü dolayısıyla Kapadokya’da sadece üst kurul üyelerinden kura ile seçilecek 25 çalışanın aileleriyle birlikte katılacağı balon gezisi organize etti. Yüksek maaş ödemeleriyle sık sık gündeme gelen RTÜK’ün resmi internet sitesinden dün yapılan duyuruda, “25 RTÜK çalışanı aileleriyle doğa harikası Kapadokya’da rüya gibi bir balon turu keyfi yaşayacak. Devam eden 25. Kuruluş Yıldönümü Etkinliklerimiz kapsamında kura ile belirlenecek 25 ça lışma arkadaşımız sevdikleriyle birlikte gökyüzünü fethedecek” denildi. 30 Kasım tarihinde gerçekleştirilecek etkinliğe ilişkin Twitter hesabından Kapadokya fotoğrafı ile bir paylaşımda bulunan RTÜK Başkanı Ebubekir Şahin, “RTÜK’ün 25. kuruluş yıldönümü etkinlikleri kapsamında üst kurulumuzdan 25 mesai arkadaşımızı ve ailelerini Kapadokya’da misafir edecek olan Nevşehirimizin kıymetli Belediye Başkanı Sn. Rasim Arı Bey’e çok teşekkür ediyor, başarılarının daim olmasını diliyorum” ifadelerini kullandı. l Haber Merkezi Gece yarısı Pazarkule Sınır Kapısı’ndaki görevliler tarafından alınıp geceyi bir araç ta geçirmesi sağlanan ve yemek ihtiyacı karşılanan IŞİD’li sabah saatlerinde yeniden tampon bölge ye bırakıldı. IŞİD’Lİ TERÖRİSTİN Tampon bölgedeKİ BEKLEYİŞİ SÜRÜYOR Türkiye’nin Suriye’de sürdürdüğü Barış Pınarı Harekâtı’nda yakalanan IŞİD’li terörist Muhammad Darwis B. (39) önceki gün Edirne Pazarkule Sınır Kapısı’ndan sınır dışı edildi. Yunanistan’ın kabul etmediği IŞİD’li terörist, iki ülke arasındaki tampon bölgede bekleyişini sürdürüyor. Öte yandan bir ABD, bir Danimarka ve bir Alman vatandaşı önceki gün sınır dışı edilirken yedi Alman vatandaşının yarın Türkiye’den gönderilmesi öngörülüyor. Türkiye ayrıca Suriye’de ele geçirilen iki İrlanda, iki Alman ve 11 Fransa vatandaşının da yakında ülkelerine gönderileceğini açıkladı. Almanya Dışişleri Bakanı Heiko Maas, iade edilenlerin Almanya’da mahkeme önüne çıkarılabilmeleri için IŞİD’le bağlantılarını somutlaştıracak delillerin ortaya konması gerektiğini belirtti. l Haber Merkezi Yeni partiler aralıktaBabacan ekibi aralık sonu, Davutoğlu ekibi ise aralık başında partilerini kuracak EMİNE KAPLAN Parti kurma hazırlıkları süren Ali Babacan ve Ahmet Davutoğlu, tüzük ve program çalışmalarını büyük oranda tamamladı. Babacan’ın program için ekonomi, dış politika, eğitim, sosyal güvenlik ve sağlık başta olmak üzere politikaları belirlemek üzere çok sayıda komite oluşturduğu, bu komitelerin 1520 Aralık’a kadar çalışmalarını tamamlayarak program ve tüzüğü şekillendireceği kaydediliyor. Babacan ekibinde yer alan bir siyasetçi, “Partinin tüzel kişiliği en geç aralık ayının son haftası kurulmuş olacak” diye konuştu. Barış Pınarı Harekâtı’yla birlikte parti kurma çalışmaları Davutoğlu kamp yapabilir Tüzük ve parti programı taslağını tamamlayan Davutoğlu ekibi, aralık ayı başında partiyi kurmayı planlıyor. Tüzük ve parti programının, kurucular kurulu üyelerinin de katılımıyla yapılacak “kuruluş kampı”ndan sonra netleştirileceği kaydediliyor. Kurucular kurulunda, önemli sayıda Alevi ve Kürt kökenli isimlerin yer alacağı kaydediliyor. nın aksadığı ve ertelendiği yönünde iddiaların gündeme geldiğine dikkat çeken aynı siyasetçi, “Takvimimizde hiçbir değişiklik yok” bilgisini verdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Ali Babacan’la görüşmek istediği yönündeki haberlerin anımsatılması üzerine aynı siyasetçi, “Talep gelmedi. Eğer böyle bir talep gelirse görüşmeme diye bir şey olmaz. İnsani ilişkiler ve medeni ilişkileri korumak adına, bu ülkenin geleceği için bir şey danışılacaksa, bir şey görüşülecekse bundan imtina etmek gibi bir durum olmaz” görüşünü dile getirdi. ‘Babacan vazgeçmez’ Böyle bir görüşmenin Babacan’ın fikirlerini değiştirmeyeceğini belirten aynı siyasetçi, “Ali Bey, yola çıkmadan önce çok geniş istişareler yaptı ve bunun sonucun da bu yola girdi. Ve çıktığı yolda da sebatkâr bir biçimde yoluna devam eder” diye konuştu. Erdoğan’ın görüşme isteği, Babacan ekibinde “Barış Pınarı Harekâtı sırasında ve sonrasında parti kurmadan vazgeçildiği iddiaları yayıldı. Ama bir değişiklik yok. Görüşme isteği, AK Parti’deki endişe düzeyinin yüksek olduğunu gösteriyor” biçiminde yorumlandı. Kurucular kurulu çalışmalarının da sürdüğü belirtilirken, listenin “Türkiye’nin sosyolojisini temsil edecek kurucular kurulu hedefleniyor” yorumu yapılıyor. Teklif götürülen tüm isimlerden olumlu yanıt alan Babacan ekibi teşkilat kurma çalışmalarına parti kurulduktan sonra başlayacak. l ANKARA SAYLAK TARIM İL MÜDÜRÜ OLDU ‘Büyüksün reisim’in karşılığını aldı MUSTAFA ÇAKIR Cumhurbaşkanı Erdoğan dün yeni atamalar yaparken isimler arasında en dikkat çekeni ise Barış Saylak oldu. Saylak uzun yıllar CHP’nin yönetimindeki Milas Belediyesi’nde veteriner hekimlik, başkan yardımcılığı, encümen üyeliği gibi görevlerde bulundu. Milas mezbaha tesislerinde sorumlu yöneticilik yaptı. CHP’den ayrılarak yerel seçimlerde AKP’nin Milas Belediye Başkan adayı olan Saylak seçimleri kaybetti. Seçimleri CHP’nin adayı Muhammet Tokat kazandı. Yerel seçim öncesinde sosyal medyada da yayımnlanan görüntülerde Saylan, Erdoğan’a, “Baş tacısınız reisim, emriniz var mı?,” “büyüksün büyük” gibi hitaplarda bulunmuş, “elini öpmek için Ankara’ya gitmek istediğini” de söylemişti. Erdoğan ise “Sen şimdi annenin babanın elini öpeceksin, kazandıktan sonra eyvallah, seçimden sonra inşallah onları yaparız” demişti. “1 Nisan’da Milas’ı size getireceğim” diyen Saylak seçimi kaybetti. Ancak dün yeni bir gelişme yaşandı. Görevden alınan Muğla İl Tarım ve Orman Müdürü Şakir Fırat Erkal’ın yerine Saylak atandı. Diğer atamalar Diğer atama kararlarına göre de Cumhurbaşkanı Danışmanlığı’na Şeyda Nur Karaoğlu atandı. Bilgi Edinme Değerlendirme Kurulu üyeliklerine Erdoğan’ın başbakanlığı döneminde müşavirliğini de yapan Prof. Dr. Hasan Tahsin Fendoğdu atandı. BM Eğitim, Bilim ve Kültür Teşkilatı (UNESCO) nezdinde Türkiye Cumhuriyeti Daimi Temsilcisi Ahmet Altay Cengizer merkeze alındı. Milli Eğitim Bakanlığı’nca Amasya İl Milli Eğitim Müdürü Hüseyin Güneş, Bingöl İl Milli Eğitim Müdürü Kadri Engin ve Diyarbakır İl Milli Eğitim Müdürü Hasan Aslan, Tarım ve Orman Bakanlığı’nca Çölleşme ve Erozyonla Mücadele Genel Müdürü Ahmet İpek ile Rehberlik ve Teftiş Başkanı Süleyman Değerli görevlerinden alındı. Bu arada Meteoroloji Genel Müdürü Volkan Mutlu Coşkun da görevinden alınarak Toprak Mahsulleri Ofisi Genel Müdürlüğü’nde açık bulunan yönetim kurulu üyeliğine atandı. l ANKARA