19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
8 11 KASIM 2019 PAZARTESİ EDİTÖR: ELİF TOKBAY TASARIM: ECE KURTULUŞ HABER 4 KİŞİLİK AİLE TOPRAĞA VERİLDİ, ÖZEL EKİPLER ÖNLEM ALDI Sussan gönül razı değil! Dedem derdi ki; “Bu kadar konuşana bir dinleyen lazım.” Dün herkes, her yerde o kadar çok “Mustafa Kemal”den söz etti ki, eksikli fazlalı, bugün biraz üzerine düşüneyim dedim. Güncel olana saplanmadan serinkanlı biçimde “Mustafa Kemal”den söz açmak mümkün mü? Bunca gürültü içinde sağlıklı bir dil kurmak peki? Deneyelim yine de! “Kurucu Baba” kavramı değerlidir, bu kadarına saygı duymayanla neyi tartışacaksın? Bu ülkenin kurucusuna “yanlış” derseniz eğer, baştan kapıları kapatırsınız. Neydi yanlışı, onu da söyleyin, anlayalım. Kimse tartışılmaz değildir, doğru. Ama hangi konuyu, kavramı, kimle, hangi bağlamda, hangi kavramlarla tartıştığınız önemlidir. Osmanlı hayranı biriyle Mustafa Kemal tartışacak kadar kör olmayalım örneğin. Tuzakların büyüğü bu!  Sermayenin tüm uyanıklığını görüp, timsah gözyaşlarına mı kanacağız? Kâr peşinde, herhangi bir ilke olmaksızın hızla dönüş yapma becerisine sahip patronlar katında “Mustafa Kemal” yeniden keşfedildi. Niye? Çünkü halk sahip çıkıyor. Bunu bileceğiz ki yönümüz belli olsun. Neoliberal tezlere saplanmak en büyük hata olur. Dahası, “laiklik” demekten utanan, gericileşmenin önünü hızla açan kimselerden Mustafa Kemal nutku dinlemeye katlanmak kolay mı? Toplumsal bir yanılgı “gerici” olmanın dinle ilişkili sayılmasıdır. Doğrudur, dinci gericilik ülkeyi esir aldı. Ama sadece o kadar mı? Sorumlu görevlerde bulunup devrimlere sahip çıkamayan kimselerin peşine takılmaktan vazgeçmek gerekir. Pusula bozuk olunca yol nasıl doğru olsun ki? Güç günlerden geçiyoruz, aydın sınav verir, kafayı çeviren, susan, herkese alkış tutanlarla yan yana düşmemek lazım. Vaziyeti idare etmek utançtır. Düşünün; üç günde iki aile toplu olarak yok oluyor, sen görmezden geliyorsun... Otizmli çocuklara hakaretlerle saldırılıyor, susuyorsun... Binlerce yıllık tarihi kent yıkılıyor, kılın kıpırdamıyor...  Gönül razı değil elbet!  Fuarlarda pek çok okurla karşılaşma olanağı buluyoruz, söyleşiyoruz. Sıkça “Çözüm nedir” diye soruyorlar. Sanırım en kolay yanıt: “Kahraman aramaktan vazgeçin” olmalı. Toplumsal değişimi kişilerin becerisine bırakmak, buradan çıkış beklemek yanlıştır. Kaldı ki ilginç tuzaklarla dolu bir döneme giriyoruz. Tüm gerici tayfa “Atatürk” diyor örneğin. Bunu başarı saymak derin yanılgıdır. İçi boşaltılan Atatürk vurgusu tehlikelidir. Hep yazdım; İlhan Selçuk’un “Gardırop Atatürkçüsü” kavramı ve Nadir Nadi Bey’in “Ben Atatürkçü Değilim” söylemi bugünlerde daha çok aklımda… Muhafazakârlaşma dayatmasına mutlaka direnç göstermek gerekir. Düşünsel tartışmaların gücü hafifsenmemelidir örneğin. Cehaletin kutsandığı, vasatlığın ve bayağılığın herkesi esir aldığı dönemden geçiyoruz. Öğretmen, hâkim, hekim, her kimse sorumluluk hisseden, üzerine düşeni yapmalıdır. Unutmayalım, yarım kalmış devrimi tamamlamak sorumluluk gerektirir. Doğrusu ben kendi payıma din ve devlet işlerinin bunca iç içe geçmesine yüksek sesle itirazın giderek daha önemli olduğunu görüyorum. Bu dinselleşme dayatması, hele de buna karşı çıkılınca yükselen uğultu, son derece tehlikelidir. Güç günlerin ağırlığını soluduğumuz havada hissediyoruz hepimiz. Düşkünler toplumunun ne bağımsızlığı olur, ne özgürlüğü, ne Cumhuriyeti, ne de demokrasisi! İlkin insanımızı bu halden kurtarmak gerekmez mi? Organ bağışçısı sayısı 502 bine yükseldi Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, organ bağışçısı sayısının 502 bine yükseldiğini açıkladı. Sosyal medyadan açıklama yapan Koca, “Bugün (dün) itibarıyla organ nakli bekleyen hastalarımızın sayısı 29 bine yaklaştı. 148 organ nakil merkezimizde yılın 10 ayında 4 bin 710 nakil gerçekleştirdik” dedi. Koca, bağışçı sayılarına bakıldığında 71 bin bağışçıyla İzmir’in birinci, 57 bin 500 bağışçıyla İstanbul’un ikinci, 37 bin bağışçıyla Kocaeli’nin üçüncü sırada yer aldığını bildirdi. l ANKARA / Cumhuriyet Oğlunun nikâhına giderken öldü Arnavutköy Habipler yolunda meydana gelen kazada bir kişi hayatını kaybetti, aynı araçtaki 4 kişi ağır yaralandı. Oğullarının nikâh töreni için Gümüşhane’den gelen ailenin, Bayrampaşa’daki nikâh salonuna giderken bindikleri otomobil, hatalı sollama yaptığı iddia edilen kamyonet ile çarpıştı. Kaza sonrası defalarca takla atan araçta damadın annesi Ayşe Gülen Özkan hayatını kaybederken 4 kişi de ağır yaralandı. l DHA Ankara’da deprem Ankara’da, dün saat 13.11’de merkez üssü Mamak olan 3.4 büyüklüğünde deprem meydana geldi. Ankara Valiliği’nden depreme ilişkin yapılan ilk incelemede, herhangi bir can ya da mal kaybı bulunmadığı bildirildi. l ANKARA / Cumhuriyet Cenazeleri yıkayan ve toprağa veren ekipler özel kıyafetler giydi. Uzaktan izlediler Dede Canip Şimşek (solda) Antalya’da siyanür zehirlenmesi sonucu yaşamını yitiren Selim (36) ve Sultan Şimşek (38) çiftiyle çocukları Ceren (9) ve Ali Çınar’ın (5) cenazeleri dün memleketleri Erzurum’da toprağa verildi. Cenazeler, kepçe ile açılan 6 metre derinlikteki tek çukura yan yana özel kıyafetli AFAD ekipleri tarafından yerleştirildi. Mezarlığa kimse alınmazken yakınları defin işlemlerini uzaktan gözyaşlarıyla izledi. Geniş güvenlik önlemi alan jandarma, cenazeleri taşıyan aracın etrafına güvenlik şeridi çekti. AFAD ekipleri, yaşamını yitiren Selim ve Sultan çiftinin anne ve babaları ile ikisi erkek, 3 din görevlisini de özel kıyafet giydirerek cenaze yıkama aracına aldı. Yıkama işleminin ardından cenazeler, yine araç içerisinde cenaze namazı için saf tutan cemaatin önüne getirildi. Cenaze namazına Büyükşehir Belediye Başkanı Meh met Sekmen ve bazı ilçe belediye başkanları ile köylüler katıldı. Namazın ardından cenazeler, cenaze aracı ile mezarlıkta defnedilecekleri yere götürüldü. Cenazeler özel kıyafetli AFAD ve din görevlileri tarafından kepçe ile açılan 6 metrelik çukura yan yana konularak son yolculuğuna uğurlandı. Geniş güvenlik önleminin alındığı cenazede, yakınları, defin işlemini uzaktan gözyaşları içerisinde izledi. l DHA Selim Şimşek’ten geriye kalan mektupta iki belediye çalışanına yönelik suçlamalar RUSVET IDDIASI ‘Bunalımdaydı’ Cumhuriyet’e açıklamalarda bulunan Selahattin Artun, intihar eden Selim Şimşek’in psikolojik bir bunalım içerisinde olduğunu belirterek kendisine yönelik iddiaları ya lanladı. Artun, “Kendisi seçim öncesinde belediyeden işler alıyordu. Ken disinin herhangi bir alacağı kalmadı. Bunalımda olduğu süreçte gelip iş is tedi. Biz zaten iş vermiyoruz. Öyle de bir gücümüz yok” dedi. Antalya Büyükşehir Belediyesi’nde çalışan bir daire başkanı ve yardımcısının, iş verme vaadiyle Selim Şimşek’ten 450 bin TL’yi aşkın para aldığı iddia edildi. Kadınlar katledildi Sivas’ta bir kadın evinde ölü bulunurken, İzmir’de bir kadın boşanma sürecinde olduğu eşi tarafından katledildi. Sivas Yıldızeli’ne bağlı Yakup köyünde yaşayan evli ve iki çocuk annesi Dürdane E. (36), önceki gün sabah evinde göğsünden vurulmuş halde bulundu. Yaşamını kaybettiği belirtilen kadının, köy muhtarı olan babası Ali E., eşi Savaş E. ve amcası Y.E. jandarma ekiplerince gözaltına alındı. İzmir’de ise Bornova’nın Karacaoğlan Mahallesi’nde 2 çocuk annesi Seda Ç. (33), önceki gece hastalanan çocuğunu görmek için boşanma sürecinde olduğu eşi Turgay Ç’nin oturduğu eve geldi. İddiaya göre, apartman önünde çıkan tartışmanın ardından Turgay Ç. Seda Ç’yi pompalı tüfekle vurarak öldürdü. Turgay Ç., yakalanarak adliyeye sevk edildi. l Haber Merkezi Erimiş naylonla işkence Ağrı’nın Doğubayazıt ilçesinde Ramazan İ. (27), eşi M.İ’yi (20) önce dövdü, ardından da naylon poşeti yakıp eriterek yüzüne damlattı. Aynı yöntemle 3 yaşındaki kızı N.İ’nin de yüzünü yakan Ramazan İ., gözaltına alındı. Ramazan İ., ifadesinin ardından serbest bırakılırken M.İ ve 2 çocuğu sığınma evine yerleştirildi. Evlendiği günden beri eşinden şiddet gördüğünü söyleyen M.İ., yetkililerden yardım istedi. Kendisinin ve ailesinin maddi durumunun iyi olmadığını belirten M.İ., “6 yıllık evliyim. Evlendiğim günden beri eşimden şiddet görüyorum. Eşim, benim ve çocuklarımın başına bir şey getirmeden, bizi öldürmeden devlet büyüklerim yardım etsin. Eşim naylon poşetle yüzümü, ayaklarımı yaktı. Çocuklarımı dövdü. Beni, gözümü yakmakla tehdit etti. Bugüne kadar çocuklarım için katlandım, ancak devlete sığınmak istiyorum” dedi. l DHA Eskişehir’in ölüm yolları 2020 yatırım programında yine yer almadı ‘Ölmek istemiyoruz’ Eskişehir’de yüzlerce yurttaşın yaşamını yitirdiği “ölüm yolu” SeyitgaziKırkaAfyon karayolu, Cumhurbaşkanlığı 2020 Yatırım Programı’nda yer almadı. Seyitgazi ve Kırkalı yurttaşlar yolu kapatarak “Artık ölmek istemiyoruz” diye isyan etti. CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer, “Bu yolda son 5 yılda 455, sadece 2019’da 53 kaza yaşandı. Bizler Meclis’te hem genel kurulda hem komisyonlarda defalarca dile getirdik. Ama yine 2020 yatırım programına almadılar. Artık kandırmaktan vazgeçin. Eskişehir’i zehirleyecek planları değil, yaşatacak planları programa koyun. Ölümü değil, yaşamı planlayın” dedi. l Haber Merkezi Rus tarihÇi sevgilisini PARÇALADI Napolyon uzmanı ünlü Rus tarihçi Oleg Sokolov’un birlikte kitap da yazdığı sevgilisi Anastasia Yeşçenko’yu öldürdüğü ortaya çıktı. Sokolov, dün gece St. Petersburg’da polis tarafından bir nehirde, sırt çantasında kadın kolları ile bulundu. Ünlü tarihçinin cinayeti gizlemek için cesedin parçalarını yok etmeye çalıştığı anlaşıldı. Sokolov, es ki öğrencisi ve sevgilisi olan Anastasia Yeşçenko’yu öldürme suçlamasıyla gözaltına alındı. 63 yaşındaki Sokolov polis sorgusunda cinayeti itiraf ederken, cesedi yok ettikten sonra Napolyon kılığında kamuoyu önünde intihar etmeyi planladığını söyledi. Sokolov’a 2003 yılında, Fransa’nın en üst seviye devlet nişanı sayılan Onur Madalyası verilmişti. Antalya’da maddi sıkıntılar nedeniyle kendisinin, çocuklarının ve eşinin hayatını sonlandıran baba Se lim Şimşek’in intihar mektubunda dikkat çeken ayrıntılar yer aldı. Şimşek, mektu bunda uzun yıllardır Antalya Büyükşehir Belediyesi’nde çalışan bir dai re başkanı ve yardımcısının “iş verme” vaadiyle kendisinden 450 bin TL’yi aşkın para aldık larını, daha sonra kendisini ta nımazlıktan geldiklerini yazdı. Şimşek, hesap hareketleri ve SEYHAN AVŞAR HTS kayıtlarından olayın ortaya çıkacağını belirtti. Antalya’da Şimşek ailesinden haber ala mayan bir yakınları, önceki gün ailenin evi ne giderek zile bastı. Kapının açılmaması üzerine ise geri döndü. Gece yarısı yeniden eve gelen aynı kişi, yine kapının açılmama sı üzerine durumu polise bildirdi. Olay yeri ne gelen polis ekipleri, kapıyı çilingir yardı mıyla açtı. Ekipler anne Sultan, çocukları Ce ren, Ali Çınar ve baba Selim Şimşek’in can sız bedenleriyle karşılaştı. Şimşek’in eşi ve iki çocuğunun yaşamına son verdiği, kendisi nin de intihar ettiği belirlendi. Yapılan ince lemede Şimşek ailesinin siyanür zehirlenme si nedeniyle yaşamlaını yitirdiği tespit edil di. Uzun süredir işsiz olan ve 9 aydır kirası nı ödeyemediği öğrenilen bilgisayar teknike ri Şimşek’ten geriye bir buçuk sayfa, bilgisa yarda yazılmış bir mektup kaldı. Şimşek’in mektubunda dikkat çeken ayrıntılar yer aldı. Mektubunda yaşadığı ekonomik sıkıntıla rı uzun uzun anlatan Şimşek, kendisini inti hara sürükleyen süreci detaylarıyla anlattı. Şimşek, uzun süre intihar etmemek için di rendiğini, ancak çaresiz kaldığını belirtti. ‘Cinayetten yargılansınlar’ Şimşek, mektubunun son kısımlarında ise Antalya Büyükşehir Belediyesi’nde çalışan Mali Hizmetler Daire Başkanı Selahattin Artun’un ve yardımcısı Fuat Pınar’ın isimlerini vererek, bu isimlerin ölümlerinden sorumlu olduğunu savundu. Şimşek’in mektubundaki o kısım ise şöyle: “Gel gelelim belediyedeki ş..., baş ş.... Selahattin Artun ve yardımcı ş... Fuat Pınar. Bu iki isim 4 kişinin ölümünden direk sorumlu olup, bu isimlerin cinayetten yargılanmasını yüce Türk adaletinden talep ediyorum. Benden iş verecekleri vaadiyle 450 bin TL’den fazla para aldılar. Sonrasında ise beni tanımamaya başladılar. Bu ş..... hesap sorulmasını sizlerden rica ediyorum. Belediyede icra müdürlüğünde çalışan Recep Aktürk diye birisine en son 19 bin TL gönderdim. Bu parayı Selahattin Artun’un talimatıyla gönderdiğim hesap kayınvalidemin adına olan Garanti Bankası hesabıydı. Ayrıca Selahattin Artun, özel idarede çalıştığı dönemde de benden çok defa yüklü meblağlarda paralar almıştır.” AKP döneminde atanmış Antalya Büyükşehir Belediye Başkanlığı’ndan bir yetkili, “Selim Şimşek’in 31 Mart sonrası bizim dönemimizde aldığı bir iş görünmüyor. Daha önce almış olabilir. Daire Başkanı bizim atadığımız bir kadro değil. Önceki dönemden atanmış görevini sürdürüyor. Adı geçen kişi gerçekten böyle şey yaptıysa soruşturma sonucu ortaya çıkar ve gerekli cezayı alır” diye konuştu.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle