Katalog

HABER EDİTÖR: MÜNEVVER OSKAY TASARIM: EMİNE BİLGET Bir aile daha yok oldu İstanbul’da 4 kardeşin ölümünün ardından bir acı haber de Antalya’dan geldi. Yine siyanür üzerinde duruluyor ‘Yanık ete benzer koku geliyordu’ Hastanedeki tedavisinin ardından taburcu edilen site yöneticisi Duygu Ko zan, “Polis çilingir yardımıyla kapıyı açtı. İçeri girdiğimizde ise evden yanık ete benzer koku geliyordu. Görmek istemediğimi söyledim. Baba ve iki çocuğunun cesedi salonda, annenin cesedi ise banyodaydı” dedi. İstanbul Fatih’te 4 kardeşin ölümünün ardından ikinci siyanür katliamı haberi de Antalya’dan geldi. 4 kişilik bir aile yok oldu. 9 aydır işsiz oldu ğu öğrenilen babanın geride bı raktığı mektupta yaşadığı maddi sıkıntıları anlatarak “özür dile diği” ileri sürüldü. Antalya’da, 8 katlı bir bina nın en üst katında, Selim (36) ve Sultan Şimşek (38) çiftiyle ço cukları Ceren (9) ve Ali Çınar’ın (5) cansız bedenleri bulundu. Maddi sıkıntılar yaşayan aileden 9 aylık borç nedeniyle önce Selim Şimşek (36) ve kızı Ceren (9) ki gün evleri ni tahliye et meleri isten diği belirtildi. Dairedeki ilk incelemelerde siyanür bul gusuna rast landı. Aileye aynı gün saat 17.00 sırala rında bir kar go geldiği be Sultan Şimşek (38) lirlendi. Konyaal ba Selim Şimşek, çocukları Ce tı ilçesi Siteler Mahallesi’nde bir ren ile Ali Çınar’ın ve banyoda apartmanda oturan Şimşek aile ise Sultan Şimşek’in cansız be sinden haber alamayan bir yakı denlerini buldu. Siyanür şüphe nı, önceki akşam saat 20.00 sıra si üzerine polis, diğer dairelerin larında eve geldi. Zile basan ya kapısını çalarak binayı boşalttı. kını, kapının açılmaması üzeri Afyonkarahisar’dan gelen Kim ne geri döndü. yasal Biyolojik Radyolojik Nük Antalya Valiliği’nden yapılan leer Tehditler ekibi, dairede yap açıklamada ise 02.55 sıralarında tığı incelemede siyanür bulgusu yakınlarından haber alamayan na rastladı. Cenazelerin konuldu bir kişinin durumu 112 Acil Çağ ğu tabutların kapakları matkapla rı Merkezi’ne bildirmesi üzerine vidalanarak, kapatıldı. Cenazeler polisin eve ulaştığı belirtildi. otopsi işlemlerinin ardından top Çilingir yardımıyla eve giren rağa verilmek üzere memleketle polis, salonda ele ele tutuşan ba ri Erzurum’a gönderildi. Siyanür tartışması İnternetten bulunması hemen önlenmeli Mayıs ayında İzmir’in Bayraklı ilçesinde yaşayan Mahmut Can Kalkan isimli kişinin, anne ve babasına siyanür içirerek ölümlerine neden olmasının ardından, siyanürlü ölümler Türkiye’de daha fazla gündem olmaya başladı. Dört gün önce İstanbul Fatih’teki 4 kardeşin ardından, dün de Antalya’da 4 kişilik bir aile siyanürle yaşamlarına son verdi. Siyanürün çok rahat bulunduğunu belirten Adli Bilimciler Derneği Başkanı Prof. Dr. Hamit Hancı, “Bu madde internetten hemen bulunabiliyor. Siyanür satışı Tehlikeli Kimyasalların Kontrolü Yönetmeliği’ne tabi değil. Oysaki bu maddenin sanayi kolları dışında günlük yaşamda kullanımı hemen hemen yok denecek kadar azdır. O zaman bu madde neden bu kadar kolaylıkla satılmaktadır? Acilen satışı Tehlikeli Kimyasalların Kontrolü Yönetmeliği’ne dahil edilmeli ve kontrolü denetlenmelidir” dedi. Aile dostları sahip çıktı PROTESTO EYLEMİ YAPAN ÖĞRENCİLERE GÖZALTI İstanbul’da dün akşam saatlerinde, Öğrenci Faaliyeti’nden bir grup üniversiteli, Taksim Meydanı ile Kadıköy Kalkedon Meydanı’nda Fatih ve Antalya’da ekonomik koşullardan dolayı hayatlarına son verenlerle ilgili oturma eylemi yaptı. “İntihar değil cinayet, bunalım değil ekonomik kriz” pankartı açan üniversitelilerin eylemine müdahale eden polis, Kadıköy’de 3, Taksim’de 4 öğrenciyi gözaltına aldı. l Haber Merkezi Fatih’te, 6 Kasım’da dört kardeş Cüneyt (48), Oya (54), Yaşar (56) ve Kamuran Yetişkin’in (60) 15 yıldır yaşadıkları evde ölü bulunmuşlardı. İstanbul Valisi Ali Yerlikaya’nın talimatıyla; siyanürle intihar ettiği düşünülen kardeşlerin cenazelerinin nakil ve defin hizmetleri konusunda gerekli her türlü yardımın valilikçe yapılacağı belirtildi. Öte yandan ailenin yakın dostu Serpil Alkan’ın cenazelerin defin işlemleri için kendisine verilmesi talebi kabul edildi. Kardeşlerin Mersin’deki üvey kardeşleri de cenazelerin Alkan tarafından alınmasını onayladı. l Haber Merkezi Ali Çınar (5) 310 KASIM 2019 PAZAR yenlere, emeği geçenle re ve herkese dua etti. Müftü, sadece Ga zi Mustafa Kemal Atatürk’ü yok saydı ve adını anmadı. Müftü Gülden, duasını ‘Fatiha’ Atatürk’e dua etmemek diyerek bitirdi ve kürsüden indi. Çankaya Müftüsü Gülden’in ulu önder Atatürk için dua etmemesi üzerine Kıb rıs Gazisi Fikret Gökçe 21Eylül 2019 tarihli Sözcü gazetesinin birinci sayfasında alışılmadık irilikte bir manşet vardı: “Nerede Atatürk, nerede Mustafa Kemal, bu düşmanlık niye?” Gaziler, duada Atatürk’ün adını anmayan müftüye böyle haykırmış. Diyanet İşleri’nin ödediği devlet parasıyla geçinen müftü ve imamlardan birinin yeni bir terbiyesizliği diye düşündüm. Bu terbiyesizliğin, kendi düzenledikleri bir toplantıda yapıldığını sandığım için de gazilere kızdım. Bir anma gününde müftüye dua et tepki göstererek ayağa kalktı ve ‘Nerede Atatürk, nerede Mustafa Kemal, bu düşmanlık niye?’ diye bağırdı. Gazi Gökçe’ye diğer gazilerden de alkış ve sloganlarla destek geldi. Bunun üzerine Çankaya Müftüsü tekrar kürsüye çıktı ve Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü anarak dua etti. Kıbrıs Gazisi Gökçe, yemeğin sonunda Kaymakam Mete Buhara’ya da müftüyü şikâyet edip tepkilerini iletti.” HHH Terbiyesizlik demek yetmez, dine de ihanet üstelik! Atatürk’ün adını duada anmak dine aykırı (!) ise tirmek şart mıdır, şartsa neden tepki karşısında Atatürk’ün adını adam gibi bir adama bu işi yap anarak duayı tekrarlamak dine ay tırmadınız, diye düşündüm. Ger kırı değil mi? çekten, özel amaçlı bir toplantı Çankaya Kaymakamı’na ne da müftü ya da imam duası şart demeli? Çankaya Kaymakamı, mıdır? Hayır! varsa, oğlunun sünnet düğünün Meğer durum başka imiş. Man de müftüye, imama dua yaptıra şetle ilgili haberi okuyalım: bilir. Kaymakamın kişisel inan HHH cına, inancının ritüellerine kimse “Gazi Mustafa Kemal karışamaz, amma ve lakin res Atatürk’ün 19 Eylül 1921 tarihin mi sıfatıyla yaptığı, yaptırdığı her de Meclis’ten Gazi unvanını al şey devlet adına yapılmış de masının ardından her yıl kutlanan mektir. Bu işin lamı cimi yoktur. ‘Gaziler Günü’ bu yıl Ankara’da Çünkü Laik Devlet’in törenlerin tepki toplayan bir olaya sahne de din ve şeriatı yer alamaz. oldu. HHH Ankara Çankaya Kaymakam Çankaya Kaymakamı, verdiği lığı, Gaziler Günü dolayısıyla şe yemeğe katılanların tamamının hit yakınları ve gaziler için Anka Müslüman olduğunu varsayarak ra Hâkimevi’nde bir yemek orga müftüye dua yaptırdıysa yanılı nize etti. Yemek sonrası Çankaya yor, çünkü bu memlekette Hıris Müftüsü Ali Gülden yaptığı dua tiyanlar, Museviler de yaşamak ile şehitlere, gazilere, yemek ta. Neden bir rahibe, bir hahama te bulunanlara, yemeği düzenle da dua ettirmiyor? Ama Çankaya Kaymakamı’nı savunan biri, Başyüce’nin saltanatında ve sarayında laikliğe hiç dikkat edilmediğini söylerse kimse ağzını açamaz. Tepki üzerine, Çankaya Müftüsü tekrar kürsüye çıkmış ve Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü anarak dua etmiş. Kıbrıs Gazisi Fikret Gökçe, yemeğin sonunda Kaymakam Mete Buhara’ya da müftüyü şikâyet edip tepkilerini iletmiş. Duada Atatürk’ün adı anılmadığı için galeyana gelen gaziler, ne yazık ki, bu dua ile Cumhuriyetin temel ilkesi laikliğinin ayak altına alındığının farkında değiller. Saygısızlık, müftülerin duada Atatürk adını anmamaları değil, resmi törenlerde görev almalarıdır. HHH Atatürk, “Türkiye Cumhuriyeti dinlerden ve kutsal kitaplardaki açıklamalardan değil (dogmalardan değil), hayatın kendinden ve onun müspet icap ve ihtiyaçlarından esinlenerek (mülhem) işleyen bir devlet mekanizmasıdır. Devlet ve dünya işlerinde dinin hiçbir tesiri yoktur. İşte bu prensibe laiklik denir” der. Bu dünyada saygı görmek isteyen herkes Laik Cumhuriyetin neferi olmak zorundadır. Atatürk’ün, dinbaz ve gerici zavallıların duasına ihtiyacı yoktur! HHH Bu densiz ve zavallılara, son zamanlarda, kendini Ata ile mukayese eden, onunla yarışmaya kalkışan vehim (yanılsama, illusion) sahipleri de eklendi. Bugün, milyonlar onunla kucaklaşırken, bu “vehmi havass” sahipleri onun huzurunda olacaklar, gölgesi altında ezilecekler ve hesap gününü düşünecekler. HHH Yılmaz Özdil (Sözcü, 7.10.2019), kendini “Gazi” ile kıyaslayanlara harika bir cevap verdi. Kutlar, gözlerinden öperim. “Kültür’lü Atatürkçüdür” Kültür’lü, Atatürk'ün deyişi ile "aklın ve bilimin yol göstericiliğinde" O'nun ilke ve devrimlerini yaşatmayı, "Çağdaş uygarlık düzeyinin üzerine çıkmayı" her zaman amaç edinir. Bu amaç, onun "Dinamik ideali"dir. Öğrencilerin bu konuda bilinçlendirilerek yönlendirilmesine özel bir önem verir. Kültür Anayasası 3. Madde