17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
EkonoMi DOLAR avro sterlin FAİZ [email protected] BORSA 1115 EKİM 2019 SALI ALTIN CUMHURİYET ALTIN 24 AYAR 5.9270 6.2 kuruş 6.5300 10.40 kuruş 7.4900 12.20 kuruş 15.96 0.88 puan 93.981 5.047 puan 1902.38 34.75 lira 284.15 4.83 lira Piyasaya Trump bombasıDolar 4.5 ayın zirvesinde. Borsa yüzde 5.10 düştü. Uzmanlara göre piyasa çok tedirgin ABD Başkanı Trump’ın Türkiye’ye ilişkin yaptırım açıklamaları nedeniyle, TL gelişmekte olan ülkeler arasında en fazla değer kaybeden para birimi oldu. Bankacılık hisseleri yüzde 8 düştü. Otogaza ise 6 kuruş zam geldi. Dolar/TL, ABD Başkanı Donald Trump’ın hâlâ tam olarak fiyatlara yansıtılmayan yaptırımlara yönelik beklentiyi güçlendiren ifadelerinin ardından 5.9375 ile yaklaşık 4.5 ayın en yüksek seviyesini gördü. Borsa İstanbul’da ise erime dün gün içerisinde yüzde 5’i aştı. Suriye’nin kuzeydoğusuna yönelik geçen hafta başlayan harekâtın ardından ABD’den ekonomik yaptırımlara yönelik açıklamalar nedeniyle dolar/ TL’de yükseliş sürüyor. ki Trump’ın yaptırım hikâyesi henüz tam olarak fiyatlara yaratılmamış, bu konuda belirsizlik var. Bundan sonraki her açıklama önemli olacak. Dolar/TL’nin 5.93 seviyesinin üstüne yerleşmesi halinde 6 seviyesi gündeme gelebilir” dedi. Dün gün içinde yukarı yönlü seyir izleyen dolar/TL Trump’ın son açıklamasının ardından ise 30 Mayıs’tan bu yana en yüksek olan 5.9375’i gördü. Kur en son 27 Ağustos’ta gece saatlerinde illikit piyasada 6.47 seviyesi Çok tedirgin Trump, dünkü son tweet’inde Türkiye’ye yaptırımların gelmekte olduğunu söyleyerek “İnsanlar gerçekten bizim NATO ülkesi Türkiye ile savaşacağımızı mı düşünüyorlardı” diye sürdürdü. Bir bankacı, “Trump aslında ‘Yaptırım geliyor’ diyerek daha önceki açıklamasını tekrarladı ama piyasa çok tedirgin. Bundan dolayı tepki veriyor, her haber çok önemli. Dolar/ TL’de 5.85 üzeri zaten riskliydi, 5.93 üzerinde kalıcılık ise kırmızı alarm olur. Görünen o test etmişti. TL dün gelişmekte olan ülkeler arasında en fazla değer kaybeden para birimi oldu. Avro ise 6.55 seviyesini aştı. Borsa dip yaptı Güne düşüşle başlayan borsada, satışlar öğleden sonra hız kazandı. BIST 100, yüzde 5’i aşan düşüşle 93.392 puana kadar geriledi. Bankacılık endeksinde ise kayıp yüzde 8’i aştı. Borsa İstanbul dün günü yüzde 5.10 düşüşle 93.981 puandan tamamladı. l Ekonomi Servisi 99.028 98.070 Borsa %5.10 düştü 96.552 BIST 100 endeksinin, dünkü işlem hacmi 10.5 milyar lira oldu. Sektör endeksleri arasında kazandıran olmazken, holding endeksi % 4.76 değer kaybetti. Dolar 10 günde 25 kuruş arttı. TL en çok değer kaybeden para birimi oldu. 94.389 93.396 10.24 10.54 11.24 11.54 12.24 12.54 11 Ekim 14 Ekim 14.25 14.55 18.10 Ekonomiye baskı artabilir Garanti Yatırım yolladığı bir notta Trump’ın Türk ekonomisine ilişkin açıklamaların yurtiçi varlıklarda risk unsuru oluşturduğuna dikkat çekerek “ABD’de açıklanan TÜFE verisi ÜFE gibi zayıf geldi, bununla dolar endeksi değer kaybederken TL kısmi olarak güçlendi. ÇinABD ticaret görüşmelerinin de olumlu gitmesi iyimser hava yaratırken kurda geçen hafta 5.90 sınırından dönüş yaşandı. 5.81’in altına dönülmedikçe fiyatlamalarda 5.855.97 bandı ön plana çıkabilir” değerlendirmesini yaptı. Gedik Yatırım Yatırım Danışmanlığı Müdürü Üzeyir Doğan Bloomberg HT’ye yaptığı açıklamada bu hafta haber akışının daha yoğun olabileceğini, volatilitenin biraz daha yükselebileceğini söyledi. Brown Brothers Harriman (BBH) Stratejisti Win Thin ise yolladığı bir notta “Trump Türkiye’ye yaptırım için hazır olduklarını söyledi. Bu Türk ekonomisine yılın 4. çeyreğinde ve sonrasında baskı yapabilir” değerlendirmesini yaptı. Tahvil/bono piyasasında ise getirilerde son aylarda belirginleşen düşüş eğilimi TL’deki değer kaybı ile birlikte yerini geçen hafta yükselişe bıraktı. Gösterge 10 yıllık tahvilde perşembe günü son işlem yüzde 14.63 seviyesindeydi, cuma günü ise işlem olmadı. Dün ise spot kapanışta ortalama bileşik getiri yüzde 15.25, valörde son işlem yüzde 15.70 oldu. Otogaza zam Öte yandan akaryakıt ürünlerine de zamlar gelmeye başladı. Bugünden geçerli olmak üzere LPG otogazın litre fiyatı pompaya yansıyacak şekilde 6 kuruş zamlandı. Sanayi dipte sürünüyor Emre Kartaloğlu TÜRMOB’da yeni dönem MUSTAFA ÇAKIR Türkiye Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler ve Yeminli Mali Müşavirler Odaları Birliği (TÜRMOB) Genel Kurulu’nda yapılan seçimleri Türkiye Çağdaş Demokrat Mali Müşavirler ve Yeminli Mali Müşavirler grubu kazandı. Grubun adayı 41 yaşındaki Emre Kartaloğlu’nun yeni yönetim kurulu tarafından genel başkanlığa seçilmesi bekleniyor. TÜRMOB’un 23. Olağan Genel Kurulu ve seçimler, 1764 delegenin 1734’ünün katılımıyla yapıldı. Başkanlık yarışı Türkiye Çağdaş Demokrat Mali Müşavirler ve Yeminli Mali Müşavirler grubu ile Türkiye Muhasebeciler Denetçiler Platformu arsında geçti. 786 oy alan Türkiye Çağdaş Demokrat Mali Müşavirler ve Yeminli Mali Müşavirler grubu yönetim kuruluna 6 üye soktu. 479 oy alan Türkiye Muhasebeciler Denetçiler Platformu ise kurulda 3 üye ile temsil edilecek. Yeni yönetim kurulu tarafından başkanlığa seçilmesi beklenen Kartaloğlu, “30 yıldır olduğu gibi bundan sonra da meslek mücadelemizi sürdürme kararlılığındayız” dedi. Yeni yönetim kurulu şu isimlerden oluştu: Emre Kartaloğlu, İrfan Hüseyin Yıldız, Cemal Yükselen, Yahya Arıkan, Mustafa Levent Demiröz, Fettah Açan, Masum Türker, Rıfat Nalbantoğlu ve Ercan Bayazıtlı. TİSK: Yönetimde en az 1 kadın olacak Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu’nun (TİSK) kamu, işçi ve işveren temsilcilerinin katılımıyla Antalya’da düzenlediği Ortak Paylaşım Forumu’nun sonuç bildirisinde; 5 yılda 10 milyon fidanın toprakla buluşturulması, 2020 sonuna kadar 10 bin engelliye mesleki eğitimler verilmesi, sendika yönetimlerinde en az 1 kadın üye bulunmasının aralarında olduğu taahhütlere yer verildi. Yaşlanmakta olan bireylere eğitim ve kapasite geliştirme platformu oluşturulması kararı alındı. DİSKAR: İşsizlik DAHA DA artacak Sanayinin alt sektörleri incelendiğinde, ağustosta madencilik ve taşocakçılığı sektörü endeksi geçen yılın aynı ayına göre yüzde 6, imalat sanayi sektörü endeksi yüzde 3.3 düşüş gösterdi. Mahfi Eğilmez’e göre, sanayi üretimindeki durum istikrarsız toparlanmanın özeti gibi. Bir ay yukarı bir ay aşağı. Henüz dipten dönüş sinyali alınamıyor. Daha çok dipte sürüklenme gibi. DİSKAR’a göre, sanayi üretimi 2018 Eylül ayından bu yana her ay bir önceki yıla göre düşmeye devam ediyor. Bu durum işsizliğin artmaya devam edeceğini gösteriyor. Sanayi üretimi 12 aydır üst üste daralıyor. Ağustosta üretim önceki yılın aynı ayına göre yüzde 3.6 azaldı. Türkiye’de sanayi üretimi ağustosta aylık yüzde 2.8, takvim etkisinden arındırılmış sanayi üretimi yıllık bazda da yüzde 3.6 düştü. Beklenti ise yıllık düşüşün yüzde 0.7’de kalması yönündeydi. 2018 Eylül’den bu yana sanayi üretiminde kesintisiz daralma var. En son böyle üst üste daralma 2009 yılında yaşanmıştı. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Ağustos 2019’a ilişkin verilerine göre, mevsim ve takvim etkisinden arındırılmış sanayi üretimi bir önceki aya kıyasla yüzde 2.8 azaldı. Arındırılmamış sanayi üretim endeksi ağustosta geçen yılın aynı ayına göre yüzde 1.8 düşüş gösterdi. Bu dönemde 99.3 olarak hesaplanan endeks, geçen yıl ağustosta 101.1 seviyesinde bulunuyordu. l Ekonomi Servisi Pahalılık ucuza yöneltti Ekonomik kriz, yurttaşın her zaman gittiği mar keti bırakıp, ucuz bulduğu markete yönelmesine se bep oldu. Son bir yılda ucu za talep arttı, perakende ci de bu talebi karşılayabil mek için promosyon sayısı nı artırdı. Gıda Perakendecileri Derneği’nin (GPD) dün dü zenlediği Ortak Gelişim Zirvesi’nde konuşan Niel sen Türkiye Ge nel Müdürü Didem Şeke rel Erdoğan, “Artan fiyat ların etkisiy le müşteri nin ma ğaza sada ka ti son Didem Şekerel Erdoğan bir yılda yüzde 73’ten yüzde 47’ye düştü. Market alışverişini ucuza getirmek isteyenlerin oranı yüzde 72’den yüzde 87’ye yükseldi, ‘Alışveriş için kısıtlı bir bütçem var’ diyenlerin oranı da yüzde 73’ten yüzde 88’e çıktı” dedi. Aynı dönem aralığında promosyon ürünlere duyarlılık oranı da yüzde 77’den yüzde 84’e yükseldi. Öte yandan, konferansta bir araya gelen perakendeciler müşteri deneyimlerinden yola çıkarak hareket ettiklerini ifade ederken, A101 Üst Yöneticisi (CEO) Erhan Bostan’ın şu sözü dikkat çekti: “Biz müşteriler için değil, para kazanmak için iş yapıyoruz. Tüketicinin ne istediğini değil, bana neyin parasını vereceğini anlamam lazım.” l Ekonomi Servisi Büyükleri batıktan kurtarma operasyonu Türkiye’nin en büyük şirketleri bile borcunu döndüremez boyuta geldi. Türkiye Bankalar Birliği (TBB), banka ve finansal kurumlara kredi borcu bulunan büyük ölçekli şirketler için Finansal Yeniden Yapılandırma (FYY) uygulamasına başlanacak. Uygulamadan, 25 milyon TL ve üzeri kredi borcu bulunan büyük ölçekli şirketlerin yararlanabilecek. TBB’den FYY Çerçeve Anlaşması Uygulaması Hakkında yapılan duyuruda, uygulamayla borçlarını ödemeye niyetli olan, ancak gelirgider dengesi bozulduğu için edimlerini yerine getiremeyen müşterilerin geri ödeme yü kümlülüklerini yerine getirebilmelerine imkân verilmesinin amaçlandığı ifade edildi. Açıklamada, borçluların, en yüksek 3 alacaklı kuruluştan birine başvurabileceği belirtilerek, “Başvurusu kabul edilen borçlular için durumun korunması süreci başlayacak. Borçlu hak kında yeniden yapılandırılan alacaklara ilişkin olarak icra takibi yapamayacak, mevcut takiplere devam edemeyecek, yeni takipler açamayacak ve diğer yasal yollara başvuramayacak. Küçük ölçekli şirketlerde uygulamaya başlanması için onay beklenmektedir” denildi. l Ekonomi Servisi Emperyalinsan hakları çıkarlar çatışmalarında Suriye tahterevallisi.. Pazar günü gün boyu süren operasyonun ilk ayağına yönelik canlı yayınlarda, ilk hedef olarak belirlenmiş yerleşim bölgesine TSK komutanlığın belirlendiği programlar çerçevesindeki yerleşimlerin, besbelli beklenenden çok hızlı gerçekleşmesinin şaşkınlığı egemendi. Yıllara yayılmış geçmişi, son ayların dünya merkezlerinde egemen yayınlarıyla, Amerikan ağırlıklı silahlandırma, parasal destekler, özel askeri destek, Amerikalı komutanlarla doğrudan eğitimlerin propagandaları, Irak’tan sonra Suriye’de de Suriye Kürdistanı’nın kuruluşu yolundaki olasılıklar üzerinden dünya ölçeğinde öylesine güçlü beklentiler yaratmıştı ki.. Suriye’deki PKKPYD odaklı Suriye Kürdistanı kurulması projesinde, nerede ise günübirlik gözlemlenen, ilk güçlü çatışma odağı olacak direniş merkezinden çekilmenin, Amerika odaklı çok çelişkili gibi gelen art arda açıklamalarla bir yanı ile de çok hazırlıklı, bilinen sonuçlarıyla birlikte, çok hızlı yaşanıyor olması, pazar günü avantajı ile de olsa çoğunluğu canlı televizyon yayınlarının ekranlarının karşısında kilitleyivermişti. Beklenti yaratılan boyutlarda kan akıtılmadan, apaçık Amerikan projelerinden biri olması bir ötekisi kapsamında gündeme sokulan hızlı uygulama ile Suriye içlerine çekilme, bir yandan da yine apaçık Rusya da içinde, İran da haberli, Kürt terör örgütleri cephesinin bütünlük içinde Esad ile anlaşma girişimlerinin yeniden gündemde olduğu bilgilendirmeleri. Bir adım ileri, son tablo öncesi Esad ile görüşme pazarlıklarında, çok güçlü özerklik sert pazarlıklarında anlamlı ödünlerin verileceği çerçeve bilgileriyle birlikte.. Elbette Türkiye çıkarları penceresinden durum değerlendirme çabası içindeki yayınlarda söz alan uzmanlar, bir yanı ile başta Amerika, AB, İslam dünyası ayaklarında Türkiye’yi kuşatmayı, yalnızlaştırmayı hedef almış aylar, yıllarca yapılmış kampanyalardan sonra, sürdürülmekte olan Türkiye’yi suçlama üsluplarının özünde, kendi hesaplarının tutulmaması ağırlıklı öfkenin yansımaları olabileceği değerlendirilmeleri yapılıyor. Bir yandan da hızla oluşturulmakta olunan yeni projelere geçişlerin planlamalarındaki kuşkusuz yine en çok Türkiye’yi hedef almış tuzakların doğru okunabilmeleri çabaları gözlemleniyor.. HHH Uzmanlar bizler için çok da bir anlamı olamayacak “dinamik pragmatikmalar” kavramı üzerinden, başta Amerika, Rusya, İran, BM, Avrupa’nın aralarında da çelişkili yollarda yürümekte olan ülkelerinin, İslam dünyasının travmatik en çok yanında olmaya çırpındıkça, bize en çok ihanet edenler saflarına geçenlerinin ne yapacakları, yapabilecekleri üzerinden yeni olasılıklar için en doğru pozisyonlar yakalanmaya çalışıyor.. Ülkemizin, insanlarımızın geleceği adına en haklı, en doğru duruşu koyabilmede, özellikle toplumsal tabandaki bilince ne kadar güvenmek istesek de, bireyler ve askerisivil örgütlülükler adına en kaygan zemin üzerinde olduğumuz gerçeğini yadsıyabilir miyiz? İnsanı, mağdur haklarını savunmada, emperyal güççıkar odaklarına karşı duruşta, duyarlılıkta, bilinçli olma güvencemiz sarsılmamış olsa da, emperyal güç, çıkar odaklarının maşası olabilme risklerimizin olmadığını söyleyebilir miyiz? İnsanların gerçekleri görebilme, okuyabilmelerine dönük olarak, medyatik güdüleme araçlarının sınırsız gücü, bilgi kirliliği üzerinden tuzaklar öylesine etkin boyutlara vardırıldı ki.. Gözle görülebilen, güvenilir kurumlar adına alınmış kararlar üzerinden de, “Teröre karşı insan hakları savaşımı mı, terör üzerinden emperyalizme, çıkarlarına suç ortaklığı mı” sorgulamasını yapmak zorunda olduğumuz günleri yaşıyoruz. Amerika öncelikli pek çok ülkenin kendi emperyal çıkarları adına, kendilerinin en az bedel ödeyecekleri, en çok çıkar sağlayacakları pozisyonlar öncelikle duruma göre bir plandan bir plana çok hızlı geçiş yeteneklerinden dersler çıkarmak da yetmiyor. Pazar gününü yaşadıktan sonra örneğin çok kolay bir mantık yürütme ile “Kürt kartı ile bölgede etkinlik gücünü katlama planlarını yıllardır yapmakta olan Amerika sıkışınca, Türkiye’deki üsleri başta, bölgedeki tüm kazanımlarından kayıplar yaşama adına hızlı çark etmeyi seçti, bir kez daha yıllarca kışkırttıklarını çok kolay yarı yolda bıraktı..” demek ne kadar kolaycılıksa.. Hele de en büyük ihanetlerin, en çok sarılmak istenen, siyasal İslamcı, ırkçı kimlikler üzerinden seçilmesindeki körü körüne yürüyüşlerde.. En son örnekleriyle Suudiler, Kuveyt, Filistin, Hamas.. Bilinmez kaçıncı tokat olarak yüzümüze çarpılırken..
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle