15 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
14 18 OCAK 2019 CUMA EDİTÖR: ÖZNUR OĞRAŞ ÇOLAK TASARIM: FUNDA YAŞAR ER KÜLTÜR cehalette‘nVagnedliaylolırk’GhReaaylhekmreiisl Ais’enkrdsgueinsbigaEuşvrl’iaundnSıyaennait Atatürk’ü duymak Rahmi Aksungur’un Evin Sanat Galerisi’nde ziyarete açılan yeni heykel sergisi 9 Şubat’a dek devam edecek. Sanat hayatında 30 yılı geride bırakan Aksungur ile son sergisini ve heykel sanatının Türkiye’deki durumunu konuştuk. n Heykellerinizde bronz da kullanıyorsu Heykel sanatının ülkemizdeki en usta isimlerinden Rahmi Aksungur ile yeni sergisini konuştuk. Heykele yönelik saldırıları da sorduğumuz sanatçı cehaletin bu saldırılarda önemli rolü olduğunu söylüyor Yaşar Nabi Nayır’ın Varlık dergisi her yıl kasım sayısının sayfalarını tümüyle Atatürk’e yönelik şiirlere, yazılara ayırırdı. En başta Varlık, hangi dergiye baksam, yıllardır Atatürk yok. Nerede kaldı Yaşar Nabi Nayır’ın yası saygıya dönüştüren o Atatürk dergili günleri?.. Atatürk yokluğun değil, insanımızın gönlüne, aklına demir atan var olma sonsuzluğunun adıdır. Türk siyasal tarihi, Cumhuriyetin ilan edildiği ilk günlerden bugüne onu dışlamaya kalkıp son nuz malzeme olarak, ra ona sığınanların acıklı öyküleriyle do emrah kolukısa ahşap da... Hatta fiber, çelik vs... Malzeme seçiminizde belli bir kıs ludur. Şiirimizin dili en yalın şairlerinden Behçet Necatigil’in, yıllar önce yazıp, tas gözetiyor musunuz? Çalışmalarımda kullandığım malze melere pek sınırlama koymuyorum, benim için zamana direnebilmeleri yeterli. Geleneksel heykel malzemeleri dışında, günümüzde çok çeşitli mal törün daha bilinçli özverileri ile yerini bulabilir. Bunu teşvik edici yasaların çıkması gerekiyor; bence bizde ek bugün aynı ruhla algılanması gereken şu şiiri, Atatürk’ü nelerin var ettiğinin, neden sonsuzca var olduğunun, onun deyimiyle, Anadolu toprağına “yeni bir güneş gibi doğan” belgesidir: Atatürk’ü Duymak zeme olanakları var. Ben de genellikle sik olan bu. Ulu rüzgârlar esmedikçe,/Yaşamak tasarımı daha öne çıkaracak malzeme n Heykelin en önemli ustala uyumak gibi./Kişi ne zaman dinç?/Dal lere yönleniyorum. rından biri olarak günümüzde galanırsa bayrak, bayrak gibi. n Balıklar, kuşlar yine ön planda Türkiye’de heykel sanatının geldi Ne var şu dünyada ekmekten daha bu sergide. Doğa sizin için önem ği yeri nasıl görüyorsunuz? Yeni aziz?/Sürdüğün tarlalara sevginle serpil li, ama başka neler harekete geçiriyor sizi? Doğa ve çevreye çok önem veriyorum. Bütün canlıların kıymetini bilmemiz gerekiyor; bazı türlerin yok olması, yakın gelecekte insanlığı yeni sorunlarla baş başa bırakacak. Bu endişe ister istemez çalışmalarımı etkiliyor. Bilimin, insanın ve çevrenin çok hız diklerim bir bütün. Zihnimde soyut veya figür gibi bir ayrım yok. Bence heykel sanatında kütle ve çevre ilişkileri önemlidir; kütlenin uzayla ilişkisi temel bir faktördür. Bu faktörlerden bir diğeri ise kütle ve uzayın insanla ilişkisidir. Üslubumun oluşmasında tinsel değerlerimin ve heykel sanatının te nuz ve ne yapılmalı buna karşı? Sanat: siyasi, ticari, şöhret gibi amaçlar güdülerek icra edilmez, maalesef çok sayıda kişi sanatçı şemsiyesi altında bunu yapıyor. Bu durum bizde olduğu gibi bütün dünyada da sanatın önemli sorunlarından biri. Bu farklı amaçları hedefleyen birey sanatçılar size umut veriyor mu? Genç heykelcilerimiz, şu anda olgun yaşta olanlar, geçmişte yer alan Türk heykeltıraşlarımızın yapıtları, hepsine toplu olarak bakarsak, bu sanatta önemli bir yere geldiğimizi görürüz. Buna rağmen heykel sanatçılarımızın yapıtlarının iyi değerlendirilemediği de bi gerçek. Teşvik edici yasala dik,/Ekmek olmak için önce/Buğday olmak gibi. Silinir sözlüklerden sen hatıra geldikçe/Cılız sözler: usanmak, yorulmak, durmak gibi. /Kuvvettir yaptıkların her yeni yetişene,/Bir ışıkkaynak gibi. En yakınlar zamanla fersahlarca uzak gibi;/Bir sen varsın kalacak, bir sen ölümsüz/Daha da yakınsın, daha da sıcak,/Bıraktığın toprak gibi. lı değiştiği bir dönemde yaşıyoruz. Son mel problemlerinin etkili olduğunu sa lerin oluşturduğu örnekler, yeni med rın eksikliği olduğu gibi, bu durumun Kaç Türk var şu dünyada, bir o kadar zamanlarda insanın ve toplumların nıyorum. yanın paranoyasıyla birleşip, doğru daha birçok sebebi var: Bunların iyi ir susuz;/Hepsinin gönlünde sen, bir pınar hızlı değişimine odaklanıyorum. n Heykel maalesef ülkemizde bir bilginin önüne geçiyorlar. Günümüzde delenmesi lazım. Sanat nedir?, sanat bulmak gibi,/Ancak senin havanda sağ n Figüratif işler gibi görünse de türlü hak ettiği değeri bulamadı. bazı alanlarda doğru bilgiye ulaşmak ne işe yarar?, sanat sözcüğü doğru mu lıklar, esenlikler;/Olmaya devlet cihanda beklenmedik yönlere sapan, so Özellikle son yıllarda heykele yöne zorlaştı . Siyasetçilerin de sanat konu kullanılıyor, bu kazanımlarımızı kim Atatürk’ü duymak gibi. yutlaşan bir üslubunuz var. Somutsoyut aralığında nereye konumlandırırsınız kendinizi? Benim üslubum böyle; yaşadıklarım, hissettiklerim, endişelerim, sev lik saldırılar bir hayli arttı. Siyasi iktidar da bu konuda çok yardımcı olmuyor doğrusu. “Ucube” hadisesi hâlâ hafızalarımızda taze. Bu heykel düşmanlığını neye bağlıyorsu sunda doğru bilgilendirilmediğini düşünüyorum. Vandallık ise maalesef cahillikten kaynaklanıyor. Türkiye’de heykel sanatının hak ettiği değer, koleksiyoncuların, müzelerin ve özel sek ler nasıl değerlendirmelidir ?... Bunun gibi birçok sorunun, koleksiyonerler, özel müze sahipleri ve sanatla ilgili iş adamlarımız tarafından doğru cevaplandırılması gerekiyor. Kavram Şiir, sözcükler sanatsal kılınırsa anlamlıdır. Şiiri oluşturan sözcük örgüleri çözülmeden şiirselliğin özüne varılamaz. Duyumsama yeteneğinden yoksunlar, 60 ülkeden 75 Nâzım algı körleşmesine uğrayanlar, değer bilmezler, ağızlarının ayarı bozuklar şiirden uzak yaratıklardır. Bir de kavramları birbirinden ayıramayacak düzeyde ise bilgileri, duyumsamaları, algıları; yaklaşma karikatürü ankara’da ya çabalamasınlar; lekelenmemek için onların ulaşamayacağı yerlere kaçar şiir! Taş kafalıların, bu şiirdeki sözcüklerin öz anlamını kavradıkları görülmemiş tir. Hangi incelikle anlayacaklar “Sürü Dünyanın dört bir yanından karikatürcülerin eserlerinden oluşan “Nâzım Hikmet Karikatürleri” sergisi Nâzım Hikmet’in 117. yaş gününde açıldı. Tüm dünyadan karikatürcülerin eserlerinden oluşan ve Karikatürcüler Derneği, Rusya Federasyonu Ankara Büyükelçiliği, Türk Rus Proje Geliştirme Derneği, Mimarlar Odası Ankara Şubesi tarafından düzenlenen “Nâzım Hikmet Karikatürleri” sergisi dün düzenlenen törenle sanatseverlerin beğenisine sunuldu. Sakarya Savaşı’nın ardından yaralanan Türk askerlerinin Rus doktor ve hemşireler tarafından tedavi gördüğü ve 300 yıllık yapısı ile dikkat çeken binada kurulan Nâzım Hikmet ve Puşkin Sanat Merkezi’ndeki sergide Küba, Polonya, Sırbistan ve Brezilya’nın da aralarında yer aldığı 60 ülkeden 75 karikatür yer aldı. Serginin açılış törenine, Rusya’nın Ankara Büyükelçiliği Kültür Ataşesi Alexander Sotnichenko, Karikatürcüler Derneği Başkanı Metin Peker, Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Tezcan Karakuş Candan, Türk Rus Proje Geliştirme Derneği Başkanı Ivan Starodubtsev katıldı. ‘Yaşasın Nâzım Hikmet’ Törende konuşan Candan, “Onun varlığını, vatan sevgisini, mücadelesini yüreğimizde yaşatıyoruz. 2019 yılı Türk Rus dostluğunun 100. yılı. Biz de mimarlar olarak karşılıklı işbirliği projeleri ile bu süreci geliştirmek istiyoruz. Bu sergi 3 Haziran’da Moskova’da açıla cak, Nazım’ın ölüm yıldönümünde” dedi. Candan, Hikmet’in “Yapraklara dallara, yeşillere, allara, nice nice yıllara gülüm, nice nice yıllara” dizeleri ile büyük ustanın doğum gününü kutlayarak sözlerini tamamladı. Hikmet’i anan Starodubtsev, “Türkiye ve Rusya için çok önemli bir adımı bugün atıyoruz. 3 Haziran’da Nâzım Hikmet’in mezarını ziyaret edeceğiz ve parlamentomuzda da bunu göstermek istiyoruz” ifadelerini kullandı. Rusya’nın Ankara Büyükelçiliği Kültür Ataşesi Alexander Sotnichenko da, “Türkiye için Nâzım Hikmet, Rusya için Puşkin gibi önemlidir. İkisi de kendi dillerinin kuruluşunda önemli yer aldı. Nazım, Türkçe yazdı ancak Rusya’da da yaşadı. Yaşasın Nâzım Hikmet” dedi. sergi 23 Ocak tarihine kadar ziyarete açık olacak. l ANKARA/Cumhuriyet Fringe Festival İstanbul’a geliyor İlk kez 1947’de Uluslararası Edinburg Festivali’ne katılan 8 misafir ekiple başlayan Fringe, dünyanın farklı noktalarındaki oluşumların ardından ilk kez İstanbul’da farklı disiplinlerden sanatçıları bir araya getirecek. İstanbul Fringe Festival, 18 – 22 Eylül tarihleri arasında Türkiye’den ve dünyadan tiyatro, dans ve performans disiplinlerinde üretilen alternatif işleri kentin farklı noktalarındaki sahne ve mekânlarda buluşturacak. Uluslararası Fringe Topluluğu’nun bir parçası olan festival programında gösteri sanatları etkinliklerinin dışında atölyeler, sanatçı buluşmaları ve partiler yer alacak. İstanbul’un alternatif sanat sahnesine yeni bir uluslararası boyut getirecek Fringe, Türkiye’den ve dünyadan sanatçılar için açık çağrı yayımlıyor. Sanatçılar; tiyatro, dans ve performans disiplinlerinde ürettikleri işlerle 31 Mart 2019 tarihine kadar festivalin web sitesi www.fringeistanbul. com üzerinden başvuru yapabiliyor. l Kültür Servisi KuirKest için geri sayım Pembe Hayat KuirFest, 24 Ocak Perşembe akşamı “Sevgiler, len tarlalara ekmek olmak için sevgiyle serpilme” betimlemesinin sınırı olmayan bir düşlem dünyası yarattığını? Onu geçelim, “Cılız sözler: usanmak, yorulmak, durmak” sözcüklerini görünce bilgiç kesilecek, “Yahu, sözün de cılızı tavlısı mı olurmuş!” deyip, sözde akıl yürüteceklerdir... Atatürk’ün, “ülkeyi sıcak bir toprak gibi bırakmış olması” sözü bile onların tırnaklaşan gönüllerini ısıtmayacaktır. O yüreği karalar, onun “herkesin gönlünde pınar olup, insanını nasıl serinlettiği”ni anlama yeteneğinden de yoksundurlar. Düzey Atatürk’ü kötülemeye kalkanların düzeyine bakın: Adamlar sanki yaşamak için değil, güzelliklerin üstünü örtmek, gerçekleri yalnızca toplumdan değil, kendilerinden bile gizlemek için gelmişler dünyaya. En ince ayarlı büyüteçleri tutsanız, uygarlığın çürümüş yapraklarından başka hiçbir nesneye rastlayamazsınız üzerlerinde. Onların içinde yaşamları boyunca üç duayı ezberleyemeyip “Kuran âlimi” kesilenlere ne dersiniz... Atatürk yurdu kurtarıp bağımsız kılmanın, çağdaş kültürün, ülkede ve dünyada barışı kutsamanın simgesidir. Onu anlamak bilgide, görgüde düzey ister. Baştan başa gezin dünyayı, Asya’nın, Avrupa’nın bütün ülkelerini, onların ağzından Atatürk’e hayranlık çıkar. Atatürk “Geçme namert köprüsünden/Ko aparsın su seni” diyen halk ozanı ruhluların gönlündedir; namertlerin, yenilik düşmanlarının, yobazların değil! Usta şair Kartal’da anıldı Scott” filminin gösterileceği açılış töreni ve ardından Anahit Sahne’de yapılacak konser ve partiyle festival ‘Sanatın astrolojisi’ Türk edebiyatının en önemli kalemlerinden Nâzım Hikmet Ran, 117. doğum gününde Kartal Belediyesi ve Hasat Sanat Atölyesi’nin işbirliği ile düzenlenen etkinlikte şiirler ve türkülerle anıldı. Kartallıların anmaya ilgisi bir hayli yoğun oldu. Anma etkinliği Nebil Özgentürk tarafından hazırlanan ve Nâzım Hikmet Ran’ın hayatının anlatıldığı belgesel ile başladı. Şair Nâzım Hikmet’i anma gecesinde Kartallı sanatçılar; Müfit Can Saçıntı, Ali Çoban, Cenan Çamyurdu, Taner Özsoy, Muzaffer Özdemir, İsmail Biçer, Ali Aluç, Nalan Çelik, Niyazi Yaşar, Dilruba Nuray Erenler, Ali Rıza Gelirli, Hasan Seçkin, Özgün Menevşe, Ömer Lütfü Demircan, Metin Kaya, Hüseyin Aslan, Ata Yiğiz, Sevilay Özyürek, Zeynel Kaya, Gülcan Işık, Muhittin Köroğlu ve Durmuş Türker sahne alarak şairin şiirlerini seslendirdi ve insan olarak Nâzım Hikmet’i anlattı. Mandıra Filozofu olarak tanınan Kartallı sanatçı Müfit Can Saçıntı, Nâzım Hikmet’in sinemacı kişiliği üzerine bir konuşma yaptı. Anma gecesinin sonunda konuşan Kartal Belediyesi Başkan Yardımcısı Mustafa Fehmi Okay, “Nâzım Hikmet; romantiktir, devrimcidir, ilericidir, geleceğe ışık tutar. Bu dünyadan bir Nâzım geçti, iz bıraktı ve gönüllerimize kazındı.” dedi. l Kültür Servisi sezonunu açıyor. 252627 Ocak tarihlerinde düzenlenecek olan festivale bu yıl Kıraathane İstanbul Edebiyat Evi, Fransız Kültür Merkezi ve Tasarım Atölyesi Kadıköy ev sahipliği yapacak. Festival bu yıl Norveç Büyükelçiliği başta olmak üzere Almanya Elçiliği, Avrupa Birliği Sivil Düşün Programı, Danimarka Elçiliği, Finlandiya Elçiliği, Fransız Kültür Merkezi, İngiltere Elçiliği, Hollanda Elçiliği, Kanada Elçiliği ve Movies That Matter katkılarıyla gerçekleştirilecek. Festivalin, her yıl dünya festivallerinde dikkat çeken uzun metraj kurmaca filmleri izleyicilerle buluşturan Gökkuşağının Altında bölümünde bu yıl “Elektrik Beden” (Corpo Elétrico, 2017), “Madi Nullius” (Terror Nullius, 2018), “Malila: Veda Çiçeği” (Malila: A Farewell Flower, 2017), “Minyatür” (Retablo, 2017) ve “Rafiki” (2018) yer konuşulacak Conrad İstanbul Bosphorus’un kültür ve sa nat buluşmaları “Conrad Söyleşileri”, 2019 yılı boyunca Conrad Talks Effects serisi ile yoluna devam edecek. Bu yıl, 100. yılını kutlayacak olan Hilton otellerinin şerefine buluşmaların her biri sanata etki eden konular etrafında şekillenecek. Serinin 24 Ocak Perşembe günü saat 19:00’da gerçekleşecek ilk buluşma teması ise “Sanatın Astrolojisi” olacak. Sanatatak kurucusu ve sanat eleştirmeni Ayşegül Sönmez ile Sanatatak editörü Ali Murat Ergül’ün moderatörlüğünde gerçekleşecek Conrad Talks Effects, bu ay efsane Astrolog Yasemin Boran’ı ve astrolojiye psikolojiden varan Osman Börüteçene’yi ağırlayacak ve “2019 yılında yaratıcı olacak mıyız?”, “Hangi ünlü Avangard sanatçıların doğum haritaları bize onların sanatıyla ilgi alıyor. l Kültür Servisi li ipuçları veriyor?”, “Bu yıl sanatçıları neler bekliyor?” gibi sorulara yanıt aranacak. C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle