19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumartesi 8 Eylül 2018 EDİTÖR: ALPER İZBUL TASARIM: FUNDA YAŞAR ER haber 5 Berberoğlu’na özgürlükTURGUT KAZAN’DAN BİNALİ YILDIRIM’A MEKTUP: getirecek çözüm üretin CHP’nin tutuklu milletvekili Enis Berberoğlu’nun ye li ve soruşturması önceden başlamış anayasanın 14. maddesindeki suç yargılaması duracaktı. Sadece bu gerçek bile, Yargıtay 16. Ceza Daire niden seçilmesine karşın dokunul lar hariç, diğer bütün suçlar için, se si kararının çok yanlış olduğunu gös mazlık kazanmadığına dair Yargı çimle birlikte dokunulmazlık yeni termeye yetiyor” dedi. tay kararına yapılan itirazın sonuç den doğar. Dokunulmazlık seçimle Kazan, mektubuna; AKP kapatma lanması beklenirken, hukukçula kazanılır ve yeni seçimin yapılması davası savunmasında yazılarına, gö rın ilk karara karşı değerlendirmele ile son bulur. Ama yeniden seçilmesi rüşlerine atıf yapılan Prof. Dr. Ke ri devam ediyor. Bu kapsamda Avu ile yenisi başlar” dedi. Kazan mektu mal Gözler’in, Anayasa Mahke kat Turgut Kazan, tutuklu milletve bunda, dönemin Adalet Bakanı Bekir mesi eski üyesi Prof. killeri ile ilgili değerlendirme yapa Bozdağ TBMM Karma Komisyon Baş Dr. Fazıl Sağlam’ın cağını dile getiren ve hafta başında kanı Mustafa Şentop’un, bu yöndeki ve Türk Ceza Enis Berberoğlu’nun eşi ile görüşen değerlendirmelerini de anımsattı. Kanunu’nun hazır TBMM Başkanı Binali Yıldırım’a bir Kazan, “Bir an için varsayalım ki, lanması çalışmala mektup yazdı. Berberoğlu geçen dönem milletvekili rında yer alan Prof. Sorunun sadece tutuklu milletve değildi. Ve 24 Haziran’da ilk kez se Dr. İzzet Özgenç’in, killerini değil, geçen dönem doku çildi. Berberoğlu hakkında soruştur Yargıtay 16. Ceza nulmazlığı kaldırılan ama yeniden ma zaten engelsiz bir şekilde başla Dairesi’nin kararı seçilen çok sayıda milletvekilini il tılmış olacaktı. Kendisi tutuklanmış, nın yanlış olduğu gilendirdiğini belirten Kazan, “Yar yargılanmış, hüküm kurulmuş, dos na dair değerlen gıtay 16. Ceza Dairesi kararı karşı yası da Yargıtay’a taşınmış olacaktı. dirmelerini de ek sında dokunulmazlıkları kaldırılma Ve Berberoğlu ilk kez seçildiği, hak ledi. Kazan, “Önce dan, ilgili bütün soruşturma ve ko kındaki suçlama da anayasanın 14. Berberoğlu’na özgür vuşturmalar devam edecek. Doğaldır maddesi kapsamında olmadığı için, lük getirecek bir çözüm ki böyle bir uygulama Anayasa’nın geçici 20. madde tartışması yapılma üretilmesi gerekir” ifade 83/4 maddesine açıkça aykırıdır. dan, anayasanın 83. maddesi uygu lerini kullandı. Ağır cezayı gerektirir suç üstü ha lanacaktı. Yani tahliyesi sağlanacak, l ANKARA/Cumhuriyet DNeevmruirztacşe’azaTurgutKazsan ı 2013 Nevruz’unda yaptığı konuşmalar nedeniyle eski HDP Eş Genel Başkanı Demirtaş 4 yıl 8 ay, eski milletvekili Önder de 3 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırıldı. Mahkeme, ‘olumsuz tutum’ iddiasıyla indirim uygulamadı Çözüm süreci sırasında, 2013 Nevruz’unda yaptığı konuşmalar nedeniyle yargılanan eski HDP Eş Genel Başka nı Selahattin Demirtaş’a 4 yıl 8 ay, eski HDP milletvekili Sırrı Süreyya Önder’e 3 yıl 6 ay hapis cezası verildi. Mahkeme, Demirtaş ve Önder’in duruş malarda olumsuz tutum göster dikleri iddiasıyla cezalarda in dirim uygulamadı. Bu hüküm CANAN COŞKUN le Demirtaş ilk kez “terör suçu” kapsamında ceza almış oldu. İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesi’nin Silivri Cezaevi’nin karşısın daki duruşma salonunda dün gördüğü dava ya Demirtaş, 1 yıl 10 aydır tutuklu bulundu ğu Edirne Cezaevi’nden Ses ve Görüntü Bi lişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla katıldı. 1000 kişilik en büyük duruşma salonunun sanık sıralarında Önder vardı, sıraların çev resinde ise güvenlik önlemi için 70 jandar ma oturtuldu. Duruşmayı gözlemci olarak İs viçre ve Kanada konsolosları, HDP milletve killeri ve İngiltere merkezli Widows for Pe ace Through Democracy örgütünden avukat Margaret Owen izledi. Duruşma başlangıcında Demirtaş’ın avu katı Fırat Epözdemir, müvekkilinin savun masının mahkeme huzurunda alınmasını ta lep ettiklerini, ancak Bakırköy 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmadaki sorgu nun savunma sayıldığını anımsattı. Epözde mir, söz konusu sorgunun mahkeme huzu runda da okunmadığını belirterek, savcının savunmayı dinlemeden, bütün deliller tartı şılmadan nasıl mütalaa verdiğini sordu; sa vunmaların alınmasını, söz konusu sorgu nun salonda okunmasını talep etti. Mahke me Başkanı Akın Gürlek talebin reddedil diği, sorgunun avukatlar yokken bir önce ki celse salona okunduğunu söyledi. Ardın dan Demirtaş söz alarak, esasa ilişkin mü talaanın 2 gün önce kendisine tebliğ edildi ğini, bu nedenle yargılamanın uzamasında kendisinin ve avukatlarının rolünün olma dığını belirtti. Savunma için makul bir süre isteyen Demirtaş’ın bu talebi de reddedildi. Demirtaş’ın bunun ihsası rey olduğunu söy lemesi üzerine Başkan Gürlek, mahkemenin ara kararına itiraz edilemediğini, arzu eder se karara itiraz ettiğinde gerekçe yapabile ceğini belirtti. Demirtaş da Başkan’a kararı temyiz edeceğini nereden bildiğini sordu ve heyete güveninin olmadığını söyledi. Çözüm sürecinin intikamı Esas hakkında savunma yapmadığını, mütalaaya karşı diyecekleri olduğunu söyleyen Demirtaş’ın sözleri, Başkan Gürlek tarafından pek çok kez kesildi. Demirtaş, konuşmanın Kürt sorununun çözümü konusunda tarihin en önemli adımlarının atıldığı günler Selahattin Demirtaş de yapıldığını söyledi ve AKP’li siyasetçi ve hükümete yakın gazete ve yazarların çözüm sürecini destekleyen demeçlerini, yazılarını okudu. Davaya konu sözlerinin o dönem çözüm sürecinin bitmesini isteyen MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin “İmralı’yı yıkar, Kandil’i yakarız” sözlerine karşı söylediğini belirten Demirtaş, savcılığın bütün konuşmayı çarpıtarak “Kandil çok güçlüdür” algısı yarattığını kaydederek şöyle konuştu: “Savaşı isteyen Bahçeli idi. Barışı savunan bir parti başkanını örgüt propagandası yapmakla suçluyorsunuz. Biz arkadaşlarımızla bu ülkeye barış gelsin diye uğraştık. Benim Bahçeli’ye söylediğim laf 5 yıl sonra niye savcıyı rahatsız etti? Mesele çözüm sürecinden intikam almaktı. Bugün iktidarın ortağı olan Bahçeli’nin intikamı alınıyor.” Türkiye’de çözüm süreçlerinin katliamlarla provoke edildiğini belirten Demirtaş, Paris katliamının provokasyon olduğu ile ilgili AKP’li siyasetçilerin basında yer alan demeçlerini okudu. Demirtaş son olarak söz konusu yargılamanın ırkçımilliyetçi ve FETÖ bağlantılı iki kişinin suç duyurusu ile başladığını anımsatarak, “Bir barış için çaba sarfettik. Yargılamaları bu hale getirenler de hesap verecek. Ben hukuka inanıyorum” dedi. Demirtaş’ın ardından Sırrı Süreyya Önder söz aldı ve dava konusu konusu sözleri sarf etmediğini belirtti, bunun ortaya çıkması için mahkemeden defalarca konuşma kaydının RTÜK’ten istenmesini talep ettiğini ancak hep reddedildiğini söyledi. Önder, konuşmanın aslını RTÜK’ten kendisinin istediğini söyleyerek, kaydı mahkeme salonunda dinletti. Kayıtta, iddianamede “PKK” olarak geçen kısımların “HDK”, “kabristan” olarak geçen kısmın da “gülistan” olduğu duyuldu. Önder, kaydın sonunda heyete “Keşke merak Sırrı Süreyya Önder Demirtaş: Dik duracağız Kararın ardından Twitter’dan bir mesaj paylaşan Demirtaş, “Siyasetin/hükümetin vesayeti altında itibarı sıfırlanmış yargının hukuk dışı kararları bize tek bir geri adım attıramaz. Faşizme ancak alçaklar hizmet eder. Biz faşizme karşı direnmeye, büyük bir moral ve coşkuyla dik durmaya devam edeceğiz” dedi. HDP’den cezalara tepki HDP Kars Milletvekili Ayhan Bilgen ve HDP Batman Milletvekili Feleknas Uca, Almanya’nın Kuzey Ren Vestfalya eyaleti parlamentosunda Yeşiller Partisi’nin eyalet milletvekili Berivan Aymaz organizasyonuyla burada bir toplantı yaptılar. Bilgen, Demirtaş ve Önder’e 2013 yılındaki Nevruz’daki konuşmalarından dolayı verilen hapis cezalarına ilişkin kabul edilemez olduğunu belirterek “Hukuki yollara başvuracağız, bütün yolları deneyeceğiz” diyerek tepki gösterdi. HDP Sözcüsü Saruhan Oluç da parti genel merkezi önünde yaptığı açıklamada, erilen hapis cezası kararıyla Türkiye halklarının çözüm ve barış umudunun cezalandırıldığını ifade etti. etseydiniz de gürültüye gitmeseydik” dedi. Mahkeme’nin son sözlerini sorması üzerine, Önder, “Yaşasın barış! Yaşasın demokrasi ve özgürlük” derken, Demirtaş da, “Kahrolsun faşizm! Yaşasın barış, demokrasi ve emek mücadelesi” dedi. Mahkeme, örgüt propagandası suçlamasıyla Demirtaş’a 4 yıl 8 ay, Önder’e 3 yıl 6 ay hapis cezası verdi. Her iki cezada da sanıkların olumsuz tutum gösterdikleri iddiasıyla indirim uygulanmadı. l İSTANBUL İNGİLTERE’DE DERİN DEVLET SİMÜLASYONU Trump, Corbyn ve Cumartesi Anneleri KEMAL GÖKTAŞ İngiltere’de bu hafta sonu ilginç bir politik simülasyon etkinliğinin biletleri satışa çıktı. “İngiliz Usulü Darbe” isimli etkinlik adını 1982’de İngiliz politikacı Chris Mullin’in yazdığı kitaptan (A Very British Coup) alıyor. Kitaba göre, 1980’lerin sonunda İşçi Partisi, ABD’yi ve İngiliz sağını dehşete düşüren bir programla iktidara gelir. Medyadaki tekelleşmeyi bitirme, NATO’dan çekilme ve tek taraflı nükleer silahsızlanma vaat eden İşçi Partisi’ne (İP) karşı kurulu düzenin aktörleri harekete geçer. Medya tekelleri, sermaye, bürokrasi ve İngiliz gizli servisi MI5 medya ve finans manipülasyonları ve bürokratik engellemelerle hükümeti iş yapamaz hale getirmeye çalışır. Adını bu kitaptan alan etkinlikte ise katılımcılar 25’şer kişilik iki grup oluşturacak. Bir grup İşçi Partisi’nin üyeleri olarak iktidarın vaatlerini yerine getirmeye çalışırken ikinci grup “derin devlet” mensupları olarak hükümetin icraatlarını engellemeye çalışacak. Etkinliğin İşçi Partisi’nin gelecek hafta Liverpool’da yapacağı kongresi kapsamında düzenlenmesi ise dikkat çekici. Etkinlik aslında bir süredir İngiltere ve ABD’de yürütülen “derin devlet” (deep state) tartışmalarının bir parçası. Tartışmayı alevlendiren Donald Trump’ın başkan seçilmesinden kısa bir süre sonra ABD’de derin devletin olduğunu ileri süren tweeti olmuştu. Trump taraftarları ve Fox gibi yandaş medya kanalları da bu görüşü hararetle savunuyor. Eski CIA ve FBI yöneticilerinin kitaplarının ardından gazeteci Bob Woodward’ın yayınladığı son kitap Trump taraftarlarının bürokrasinin “ulusal güvenlik ve demokrasiyi koruma” adına bir tür yumuşak darbe yapıldığı görüşlerini güçlendirdi. Başkan’ın bazı meselelerde yanıltıldığı ve masasından belge çalmaya varan yöntemlerle engellendiğine ilişkin iddialar ortaya saçıldı. Bu iddialar Turmp’ı zor durumda bıraktı ama aynı zamanda derin devletin varlığını savunanların eline de önemli kozlar verdi. İngiltere’de ise İP lideri Jeremy Corbyn’in ekonomi ve dış politika konularında “kurulu düzeni” rahatsız edecek görüşleri nedeniyle başbakan olması halinde derin devletin hedefi olup olmayacağı tartışılıyor. Corbyn lider seçildiğinde dönemin başbakanı David Cameron, “İP artık ulusal güvenliğimiz, ekonomik güvenliğimiz ve ailenizin güvenliği için tehdit oluşturmaktadır” diye tweet atmış, gazetelerde eski istihbaratçıların ‘Corbyn’in görüşlerinin ulusal güvenliği tehdit ettiğini’ ileri süren yazıları yayımlanmıştı. ABD ve İngiltere’de ana akım medya, genel olarak ‘derin devlet’ tartışmasını bir komplo teorisi olarak görüyor. Bu ülkelerin demokrasi standartlarının seçilmişler dışında bir karar alma me kanizmasına izin vermeyeceği, iktidarı denetleme mekanizmalarının ise derin devlet olarak nitelendirilmeyeceği savunuluyor. Bu görüş, derin devletin Türkiye, Mısır, Pakistan gibi askeri darbelerin sık yaşandığı ülkelere has olduğunu, Batı tipi demokrasilerin buna izin ermeyeceğini ileri sürüyor. Oysa araştırmalara göre ABD’de halkın önemli bir kesimi derin devletin varlığına inanıyor. Monmouth Üniversitesi’nin araştırmasına göre, devletin ulusal politikasının atanmış bürokratlar tarafından manipüle edildiğini düşünenlerin oranı demokrat ve cumhuriyetçi seçmende yüzde 59, bağımsızlarda ise yüzde 62. ‘Sizce ABD’de bir derin devlet var mı’ sorusuna araştırmaya katılanların yüzde 27’si ‘kesinlikle var’, yüzde 47’isi ise ‘büyük ihtimalle var’ yanıtını vermiş. Yani her 10 ABD’liden en az 7’si derin devletin varlığına inanıyor. Terimin mucidi Türkiye BBC’nin geçen temmuz ayın da ABD ve İngiltere’de derin devlet olup olmadığı sorusuna yanıt aradığı bir haberde ise derin devlet teriminin mucidi olarak Türkiye gösteriliyordu. Haberde askeri darbeler, faili meçhul cinayetler, provokasyon ve sabotajlar, suikastler, gazete bombalamaları, gözaltında kayıp olayları Türk derin devletinin icraatları olarak sıralanıyordu. Türkiye’deki demokrasi ve hukuk düzeyi, artık herhangi bir ‘derin’liğe ihtiyaç olmayacak şekilde, ‘derin devlet icraatlarını’ devletleştirdi. Oysa Cumhurbaşkanı Erdoğan da Trump gibi iktidara geldiğinde derin devlet söylemini ağzından düşürmüyordu. Türkiye’nin güçsüz demokrasisi, derin devlete savaş açtığını söyleyen iktidarın hukuk devletini bitirmesine tanıklık etti. Cumartesi Anneleri’nin mağduriyetlerinden kendisine siyasi söylem üreten bu pragmatizm, şimdi de Türk derin devletinin simge isimlerinin desteğini kullanıyor. Bu yüzden dünün mağduru Cumartesi Anneleri şimdi ‘terör propagandasına alet olmakla’ itham ediliyor, devlet katından hakaretler işitiyor. Derin devletin simge isimlerinden Mehmet Ağar’ın oğlunun milletvekili yapılması, Tansu Çiller’in miting meydanlarında arzı endam ettirilmesi ise sadece işin ‘şov’ kısmı. ABD’de, İngiltere’de ve dünyanın geri kalanında yaşanan bu tartışmalar, temsili demokrasinin sorgulanmasına neden oluyor. Dünyadaki siyasi iklim, bir yandan otoriter eğilimleri artırsa da bir yandan da eşitlikçi ve özgürlükçü arayışlara güç veriyor. Gallup’un geçen ay yayımladığı ankette ABD’deki 1829 yaş arasındaki gençlerin yarısından fazlasının sosyalizme olumlu yaklaştığını söylemesi bu açıdan önemli bir gösterge. Cumartesi Anneleri’nin alanlara çıkarak çocuklarının hesabını sormalarındaki kararlılık işte bu nedenle daha iyi bir dünya umudunun parçası haline geliyor. AKP’NİN İÇTÜZÜK PLANLARI MHP’ye komisyon önlemi EMİNE KAPLAN TBMM İçtüzüğü’nde değişiklik için çalışmalarını sürdüren AKP, ‘anayasaya uyum’ gerekçesiyle hem muhalefetin sesini daha da kısmak hem de komisyonlarda ‘kıl payı’ yakaladığı çoğunluğu kaybetmemek ve sürekli MHP’nin desteğine mecbur kalmamak için önleyici düzenlemeler getirmeyi düşünüyor. Değişiklikler üzerinde çalışan komisyonun hazırladığı taslağa son şeklini Cumhurbaşkanı Erdoğan verecek. Planlanan düzenlemeler şöyle: Grup önerilerine sınırlama: AKP, siyasi partilerin grup önerisi verme sayısını haftada bir günle sınırlandırma seçeneği üzerinde duruyor. Ancak bu düzenlemenin içtüzüğün TBMM’den geçmesini zorlaştıracağı için gündeme getirilmeyebileceği de dile getiriliyor. Komisyonların sayısı: İhtisas komisyonlarının sayısının ne olacağı konusunda iki görüş bulunuyor. 17 olan komisyon sayısının bakanlıklardaki birleştirme ve isim değişiklikliği dikkate alınarak adlarının değiştirilmesi, ancak sayının aynı kalması ilk seçenek olarak değerlendirilirken; komisyon sayısının 9’a düşürülmesi de ikinci seçenek olarak düşünülüyor. Ancak her iki seçenekte de Başkanlık Divanı’nın önerisi üzerine genel kurulun kararıyla komisyonlar kurulabilmesi öngörülüyor. Komisyonlara yedek üye: 26 üyeli ihtisas komisyonlarında 13 üyesi bulunan AKP, sıkıntı yaşamamak ve MHP’nin desteğine mecbur kalmamak için komisyonlara yedek üyelik üzerinde duruyor. Tartışılan modele göre, siyasi partiler komisyonlarda asıl üyelerin yarısı kadar da yedek üye belirleyecek. Yedek üyeler, asıl üyelerin yerine birinci sıradan başlamak üzere komisyon toplantılarına katılabilecek. Komisyonlara süre sınırı: AKP, komisyondaki konuşma sürelerine de sınırlama getirmek istiyor. Buna göre, konuşma süresi yasa önerisinin tümü üzerinde siyasi parti grupları, teklif sahibi, yürütme temsilcisi için 20, komisyon üyeleri için 10 dakika olacak. Önerinin maddelerinde ise bu süre yarısı kadar uygulanacak. Muhalefet şerhlerine iade: TBMM Genel Kurulu’nda başkanın ‘kaba ve yaralayıcı sözler söyleyen kimseyi temiz bir dille konuşmaya davet etmesi, başkanlığa gelen yazı ve önergelerde kaba ve yaralayıcı sözler varsa gereken düzeltmelerin yapılması için o yazı veya önergeyi sahibine geri vermesi” yetkisi, komisyon başkanlarına da verilecek. Komisyon başkanı, komisyon raporları ile rapora eklenen şerh ve ek görüş içeriğindeki yazıları kaba ve yaralayıcı söz gerekçesiyle iade edebilecek. l ANKARA C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle