19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Perşembe 13 Eylül 2018 EDİTÖR: ALPER İZBUL TASARIM: İLKNUR FİLİZ Yine ‘yakınlar’ atandı haber 5 Daha önce eski Kültür Bakanı Atilla Koç’un kızını bakan yapan Erdoğan, şimdi de Koç’un oğluna Saray’da Dijital Dönüşüm Ofisi Başkanlığı görevi verdi Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, eski Kültür Bakanı Atilla Koç’un bir çocuğunu daha başkanlığı kabinesindeki isimlerdeki “yakınlık kriteri” tartışma konusu oldu. Kabinede Aile, Çalışma ve Sosyal yakın ekibinde görevlendirdi. Atilla Hizmetler Bakanlığı’na da eski Kül Koç’un kızı Zehra Züm tür Bakanı Atilla Koç’un rüt Selçuk’un Aile, Ça üç çocuğundan biri olan lışma ve Sosyal Hizmet kızı Zehra Zümrüt Selçuk ler Bakanı olarak görev atanmıştı. lendirilmesinin ardın Erdoğan, dün yaptı dan oğlu Ali Taha Koç da ğı atamalarda, eski Bakan Cumhurbaşkanlığı’nın Koç’un bir çocuğunu da yeni teşkilat yapısı için Cumhurbaşkanlığı’nda gö de oluşturulan Dijital revlendirdi. Koç’un oğlu Ali Dönüşüm Ofisi’ne baş Taha Koç, Cumhurbaşkanlı kan olarak atandı. ğı Dijital Dönüşüm Ofisi’ne Cumhurbaşkanı Tayyip Ali Taha Koç başkan olarak atandı. Ali Erdoğan, 24 Haziran se Taha Koç, zaten Cumhur çimlerinin ardından yeni başkanlığı Bilgi Teknolojile devlet sisteminin kritik koltuklarına, ri Başkanlığı görevini yürütüyordu. tek imza ile yaptığı atamalarda, ço Başbakanlık’tan alınıp ğunlukla “kan bağı” kriterini kullan Cumhurbaşkanlığı’na bağlanan AFAD dı. Bakanlar Kurulu’nun kaldırılma Başkanlığı’na da Mehmet Güllüoğlu sı ile 16 üyeden oluşturduğu Cumhur yeniden atandı. KİMLERİ ATAMIŞTI? Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, Erdoğan’ın damadı olarak parlamenter sistemin son Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı olmuştu. Siyasete Refah Partisi’nde giren, AKP’nin YSK temsilciliğini yürüten, daha sonra Erdoğan’ın başdanışmanlarından biri olan Şeref Malkoç’un damadı Abdülhamit Gül’ü de Adalet Bakanlığı için tercih etmişti. Mesut Yılmaz’ın Başbakan Yardımcılığı görevini yapan, ekonomiden sorumlu Devlet Bakanlığı, Maliye ve Gümrük Bakanlığı ve Ulaştırma Bakanlığı görevlerini yürüten Ekrem Pakdemirli’nin oğlu Bekir Pakdemirli, Tarım ve Orman Bakanlığı’na atanmıştı. Eski Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya’nın kar deşi Ömer Fethi Sayan da Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’na bakan yardımcısı olarak görevlendirilmişti. Başdanışmanlığından bakanlığına getirdiği Mustafa Varank’ın kuzeni Fatma Varank Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Bakan Yardımcısı olmuştu. Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreter Yardımcısı Nadir Alparslan ise Kültür ve Turizm Bakan Yardımcılığı’na atanmıştı. Erdoğan, Milli Eğitim Bakan Yardımcılığı’na da Danıştay üyesi olan teyzesinin oğlu İbrahim Er’i atamıştı. AKP’nin kurucularından ve eski milletvekillerinden Reha Denemeç de Milli Eğitim Bakan Yardımcısı olmuştu Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı’na parlamenter sistemin son Maliye Bakanı Naci Ağbal atanmıştı. l ANKARA/Cumhuriyet Erdoğan’a yeni ‘uçan saray’ iddiası CHP’li Gamze Taşcıer, Erdoğan için Katar’dan VIP uçak alındığı haberlerini gündeme getirdi. 500 milyon dolarlık uçağın hediye edildiği iddiası da var CHP Milletvekili ve Parti Meclisi üyesi Gamze Taşcıer, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın kullanması için ağustos ayında Katar Emiri Şeyh Temim bin Hamed Al Sani’nin satışa çıkardığı B7478 model uçağın, satın alınarak Türkiye Cumhuriyeti Devlet Filosu’na dahil edildiği iddiasında bulundu. Airporthaber ise donanımlarıyla birlikte değerinin 500 milyon dolardan fazla olduğu belirtilen uçağın Katar Emiri Al Sani tarafından Türkiye Cumhuriyeti’ne hediye edildiğini ileri sürdü. Erdoğan’ın kullanması için 9 Eylül’de söz konusu uçağın Türkiye tarafından satın alındığı ile ilgili haberler olduğunu öne süren Taşcıer, 11 Eylül günü İsviçre’nin Basel kentinden yola çıkan B7478 model bir uçağın 12 Eylül günü Türkiye saati ile 00.19’da Sabiha Gökçen Havalimanı’na iniş yaptığını tespit ettiklerini ifade etti. İstanbul’a inen bu uçağın Katar Emiri’nden satın alınan uçak olmasının kuvvetle muhtemel olduğuna dikkat çeken Taşcıer, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay’a verdiği soru önergesinde de “uçakta 7 yatak odası, 2 özel salon, toplantı odaları ve küçük bir hastane bulunduğu, normal kapasitesinin 463 koltuk olduğu ancak 76 kişilik bir VIP uçağa çevrildiği bilgisinin bulunduğunu” belirtti. “Uçağın donanımsız fiyatının 400 milyon dolar civarında olduğunu (bugünün kuru ile 2 milyar 576 milyon lira)” dile getiren Taşcıer, söz konusu uçağın fiyatını da sordu. B7478 model Jumbo jet VIP uçak için, “Erdoğan’ın ifade ettiği üzere ‘İtibardan tasarruf olmaz’ ilkesine bağlı olarak mı satın alınmıştır” diye soran Taşcıer, “Ülkeyi yönetenler tarafından halka yapılan tasarruf çağrılarına, ülkeyi yönetenler olarak sizler de katılmayı düşünür müsünüz” dedi. Döviz kurlarındaki artışlar nedeniyle Türkiye’nin “derin bir ekonomik kriz içinde bulunduğuna” dikkat çeken Taşcıer, Oktay’a, “Ülkemiz derin bir ekonomik kriz içerisinde iken, hali hazırda Devlet Filosu’nda VIP uçaklar da bulunmaktayken, Erdoğan’ın kullanması için yeni ve süper lüks başka bir VIP uçağın alınmasının amacı nedir” sorusunu da yöneltti. l ANKARA/Cumhuriyet g‘Pearrisaelılnledrı’ Erdoğan’ın talimatıyla istifa etmek zorunda kalan Gökçek’in kendi malı gibi dağıttığı kamu taşınmazlarına ilişkin protokoller iptal edildi. OZAN ÇEPNİ Melih Gökçek’in başkanlığı döneminde Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin spor kulüplerine hukuka aykırı olarak bedelsiz verdiği spor tesisleri Belediye Meclisi kararı ile geri alındı. Kulüplere 25 yıllık protokollerle teslim edilen arsa ve tesislerin geri alınmasına ilişkin öneri AKP’li meclis üyesi Turan Alper Irak tarafından verildi. Bu süreçteki denetimlerinde Gökçek’in kamu alanlarını dağıtmasına sessiz kalan Sayıştay, hukuksuzluğu ancak Gökçek’in gidişinin ardından gördü. Belediye Başkanlığı görevinden Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın ‘talimatıyla’ istifa eden Gökçek’in arkasında bıraktığı enkaz toplanmaya çalışılıyor. Gökçek’in yerine atanan Başkan Mustafa Tuna ve yönetimi, belediye taşınmazlarını kendi malı gibi hukuka aykırı olarak dağıtan Gökçek’in, 7 ayrı spor tesisi için bedelsiz olarak spor kulübü derneklerine 25 yıllık tahsis ettiği alanlara ilişkin imzaladığı protokolleri Belediye Meclisi kararıyla iptal etti. Belediye Meclisi’nin kararıyla ilk olarak Gökçek’in oğluna devrettiği Osmanlıspor’a ait tesisler geri alındı. Karar kapsamında, Ankara Belediyespor adıyla 21 Mart 1978’de kurulan ve yıllar içerisinde 3 kez isim değiştirmesinin ardından 201415 sezonu öncesinde Gökçek’in oğluna devrederek Osmanlıspor Futbol Kulübü adını verdiği spor kulübü için 2016’da Ankara Büyükşehir Belediye Spor Kulübü’ne tahsis edilen Yenikent Osmanlı Stadı ile 2014’te devredilen Sincan Gaziosmanpaşa Mahallesi’ndeki kapalı spor salonu ve tesisin 25 yıllığına bedelsiz olarak devredilmesi için düzenlenen protokoller iptal edildi. AKP’li üye önerdi AKP’li Meclis üyesi Turan Alper Irak tarafından Belediye Meclis toplantısında gündem önerisi üzerine tüm partilerin desteği ve oybirliği ile aldığı kararla ayrıca BUGSAŞ Gençlik ve Spor Kulübü Derneği’ne 25 yıl süre bedelsiz olarak devredilen Ostim Stadı, Keçiörengücü Aktepe Amatör Gençlik ve Spor Kulübü Derneği’ne devredilen Keçiören Aktepe Stadı, Mamak Kültür Araştırma ve Gençlik Kulübü Derneği’ne devredilen Keçiören Gökçek Parkı içerisindeki halı saha, Osmanlı Görme Engelliler Spor Kulübü Derneği’ne devredilmiş Çukurambar’da bulunan parktaki halı saha ve idari bina, Çankaya Okçuluk İhtisas Spor Kulübü’ne devredilmiş Çankaya’daki alana ilişkin protokol iptal edildi. Sayıştay 5 yıl görmedi Gökçek döneminde kamu alanlarının hukuksuz olarak dağıtıldığını göremeyen Sayıştay, durumu ancak 5 yıl sonra Gökçek’in gidişinin ardından fark etti. Ekim 2017’deki istifasından bir yıl sonra belediyenin 2017 hesaplarında incelemeler yapan Sayıştay denetçileri, 2017 yılı denetim raporunda spor tesislerinin spor kulübü derneklerine ihale edilmeden ortak proje kapsamında işletme haklarının devir edilemeyeceğini vurguladı. Sayıştay’ın yeni belediye yönetimine bu alanların Devlet İhale Kanunu’na göre kiraya verilmesi gerektiğini ilettiği öğrenildi. l ANKARA T.C. ELBİSTAN 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NDEN SAYI: 2018/188 Esas İli, ilçesi, mevkisi, malikleri ve kamulaştırmaya ilişkin özet bilgileri aşağıda belirtilen taşınmazlar DSİ 20. BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜ tarafından kamulaştırılmış olup, mahkememizde 4650 sayılı kanunla değişik 2942 Sayılı Kamulaştırma Kanunu gereğince tescil davası açılmıştır. Son ilan tarihinden itibaren 30 gün içinde İdari Yargıda iptal veya Adli Yargıda maddi hatalara karşı düzeltme davası açılabileceği, açılan davalarda husumetin DSİ 20. BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜ’ne yöneltilmesi gerekmektedir. 30 gün içinde idari yargıda iptal davası açıldığı ve yürütmeyi durdurma kararı alındığı belgelenmediği takdirde kamulaştırma işlemi kesinleşecek olup, mahkenmemizce tespit edilecek bedel üzerinden taşınmaz kurum adına tescil edilecektir. Kamulaştırma bedeli malikleri adına T.C Vakıfbank Elbistan Şubesi’ne yatırılacaktır.Konuya ve taşınmaz malların değerine ilişkin tüm savunma ve delillerin ilan tarihinden itibaren 10 gün içinde mahkemeye yazılı olarak bildirmeleri gerekmektedir. Hak sahiplerinin son ilan tarihinden itibaren bir ay içinde itiraz etmedikleri takdirde kamulaştırma bedeli zilyede ödenecektir. KAMULAŞTIRILAN TAŞINMAZLAR Esas No İli İlçesi Mahallesi Ada/Parsel MalikinAdı Soyadı, T.C. No Kamulaştırılan Alan 2018/188 K.Maraş Elbistan Evcihüyük (Eski İfraz öncesi101/10 ) ÖMER ÖĞÜT12902771728 123 parselden 75,18 m² Yeni İfraz Sonrası 101/123 ve 124 124 parselden 74,87 m² Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de (Basın: 861867) İDLİB’DEN OLASI GÖÇ DALGASI ‘Büyük senaryo hazırlığımız yok’ Suriye rejiminin İdlib’e yönelik ope rasyonu beklenirken Türkiye; Türk Kızılayı, Göç İdaresi Başkanlığı ve AFAD koordinasyonunda bölgeye insani yardım taşıyor. Yardım organizasyonunun sorumlularından Türk Kızılayı Göç ve Mülteci Hizmetleri Müdürü Bayram Selvi, yaptıkları yardımların detaylarını paylaştı, olası göç dalgası için “300 bin, 500 bin rakamları çıktı. Biz böyle bir göçü beklemiyoruz. Büyük senaryo hazırlığımız yok” dedi. Selvi, Suriye rejiminin İdlib’e yönelik olası operasyonu ve muhtemel göç dalgası karşısında Türkiye’nin bölgedeki çalışmalarını aktardı. Türkiye’nin bölgeye yardımlarının sürdüğünü dile getiren Selvi, “Azez’de ve İdlib’in iki noktasında ‘sevgi mağazası’ dediğimiz, kıyafet dağıtım noktası var. Türkiye’de marka olmuş değişik firmalar bize bağış yapıyorlar. Sınır ötesinde önemli bir açığı gideriyoruz” dedi. Gıda takviyesi yapıldı Bölgeye ek çadırların gönderildiği bilgisini veren Selvi, “Sınır içinde ve ötesinde depolarımız var. Gıda takviyesi yaptık. Çadır ve gıda takviyesi stoklarını yeniliyoruz. Bağışçı ağımıza çağrı yapacağız” dedi. Olası göç dalgası ile ilgili olarak 300 bin 500 bin gibi rakamların dile getirildiğini anımsatan Selvi, “Biz böyle bir göçü beklemiyoruz. Büyük bir senaryo hazırlığımız yok. Bunu kesinlikle istemiyoruz. Uluslararası sivil toplum örgütleri de böyle bir dramın yaşanmaması için çağrı yapıyor” diye konuştu. l ANKARA ERDOĞAN TAZMİNAT İSTEDİ Kılıçdaroğlu’na bir dava daha Cumhurbaşkanı Tayyip Er doğan, CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’na yönelik bir tazminat davası daha açtı. Erdoğan’ın avukatı Hüseyin Aydın’ın, Ankara Asliye Hukuk Mahkemesine verdiği dava dilekçesinde, Kılıçdaroğlu’nun partisinin 9 Eylül’deki İl Başkanları Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, Erdoğan’ın kişilik haklarını ihlal eden ifadeler kullandığı iddia edildi. Kılıçdaroğlu’nun konuşmasından bölümlere yer verilen dilekçede, Erdoğan’ın “sivil darbe yaptığına” ilişkin söyleminin FETÖ söylemi niteliğinde olduğu ve örgütsel amaca hizmet ettiği ileri sürüldü ve 250 bin lira manevi tazminat talep edildi. Ayrıca Kılıçdaroğlu hakkında “Cumhurbaşkanı’na hakaret” suçlamasıyla suç duyurusunda bulunuldu. l ANKARA/Cumhuriyet SAVCI MÜTALAASINI VERDİ 12 HDP’liye 270 yıla kadar hapis istendi HDP İstanbul eski İl Eşbaşkanı Doğan Erbaş’ın da aralarında bulunduğu 12 HDP’linin yargılandığı davada savcı esas hakkında mütalaasını sundu. Savcı, 12 siyasetçinin “Örgüt propagandası” ve “Örgüt üyeliği” iddiasıyla toplamda 270 yıla kadar hapisle cezalandırılmalarını istedi. HDP İstanbul eski İl Eşbaşkanı Doğan Erbaş’ın da aralarında bulunduğu 2’si tutuklu 12 partilinin yargılandığı davanın 6’ncı duruşması, Çağlayan’da bulunan İstanbul 14’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Duruşmada tutuklu bulunan Doğan Erbaş ve Kasım Oba hazır bulundu. Özgürlükçü Hukukçular Derneği’nden (ÖHP) avukatların da katıldığı duruşmayı çok sayıda kişi ile HDP milletvekilleri Züleyha Gülüm ve Ali Kenanoğlu izledi. Duruşma, Erbaş’ın söz alması ile başladı. Erbaş, yargılamanın başladığı günden bu yana mahkeme heyetinin dört kez değiştiğini hatırlattı. 21 aydır tutuklu olduğunu belirten Erbaş, “CMK’de tutuklama koşulları, içtihat kararları var. Benim tutuklu olarak yargılamamın hiçbir hukuki koşulu yok. Yargının içine düştüğü durum, keyfilik ve eleştiri konusudur” dedi. Erbaş, 12 Eylül’ün yıldönümü olduğunu belirterek, “Bugün tutuklu olmamız 12 Eylül zihniyetinin değişmediğinin göstergesidir” ifadesinde bulundu. Savcı ise esasa dair verdiği mütalaasında 12 HDP’linin “Örgüt üyesi olmak” ve “örgüt propagandası yapmak” iddiasıyla 270 yıla kadar cezalandırılmasını istedi. Savcı gerekçe olarak, DBP’ye ait belediyelere kayyım atanmasını, eski eş genel başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ tutuklanmasının, Özgür Gündem gazetesinin kapatılmasının protesto edilmesi gibi eylemlere katılmalarını ve sosyal medya paylaşımlarını gösterdi. Mahkeme heyeti, Erbaş ve Oba’nın tutukluluk halinin devamına karar vererek, duruşmayı 18 Ekim tarihine erteledi. l İSTANBUL/Cumhuriyet C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle