23 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumartesi 4 Ağustos 2018 8 Gergin randevuPOMPEOÇAVUŞOĞLURANDEVUSUNDANNEFOTOĞRAFVAR,NEDEAÇIKLAMA GÖRÜŞMEDEN ÖNCE POMPEO: Türkler, artık Brunson’ın serbest kalma zamanının geldiğinden, vaktin çoktan geçtiğinden haberdardı ve umarım bunun neden olduğunu anlarlar; bu bizim çok ciddi olduğumuzun göstergesi. Brunson’ın eve dönmesi gerek, tıpkı Türk hükümeti tarafından tutulan diğer Amerikan vatandaşları gibi. GÖRÜŞMEDEN SONRA ÇAVUŞOĞLU: Tehdit diliyle, yaptırımlarla hiçbir sonuca varılamayacağını başından beri söyledik. Bugün bunu tekrarladık. Çok iyi şekilde anlaşıldığını düşünüyoruz. Sorunları nasıl çözeceğimizi, birlikte nasıl adım atacağımızı değerlendirdik. Bu anlamda son derece yapıcı bir görüşme olduğunu söyleyebilirim. DUYGU GÜVENÇ ABDile yaşanan gerilim devam ederken kritik görüşme bugün Singapur’da gerçekleşti. ABD’nin Türkiye’ye karşı uygulayacağını açıkladığı yaptırımlar ışığında Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile ABD’li meslektaşı Mike Pompeo biraraya geldi. Ancak 40 dakikalık görüşmenin ardından iki bakan da ortak fotoğraf dahi vermedi; ortak açıklama yapmadı; görüşmelerini sosyal medya hesaplarından paylaşmadı. İki ülkenin açıklamalarında “yapıcı görüşme” ifadesi yer alsa da satır aralarındaki farklılıklar dikkat çekiciydi. Pompeo, Brunson’ın yanı sıra diğer ABD vatandaşlarının da eve dönmesi gerektiğini belirtirken, görüşmenin “son derece yapıcı” geçtiğini sık sık vurgulayan Çavuşoğlu’nun ise “Sorunu çözmek istiyoruz” mesajı verdiği öğrenildi. Singapur’da ASEAN toplantısı sırasında yapılan görüşme yaklaşık 40 dakika sürdü. Alışılmışın aksine, iki bakan görüşmeye başlarken fotoğraf verilmedi, video görüntüsü alınmadı. İki bakan, görüşmenin ardından ortak açıklama da yapmadı. Öyle ki, Singapur’daki temaslarını Twitter hesaplarından paylaşan bakanlar, gözlerin çevrildiği bu görüşmeye dair bir paylaşımda da bulunmadı. İki bakan, görüşmeye dair mesajlarını birbirlerinden uzakta vermeyi tercih etti. Her iki bakan da görüşmenin ‘yapıcı’ geçtiğini vurgulasa da söylemlerdeki farklılıklar dikkat çekiciydi. Pompeo hepsini istedi Görüşmenin ardından ABD Dışişleri Sözcüsü Heather Nauert, yaptığı yazılı açıklamada, “İki bakan, bir dizi konuda konuştular ve yapıcı bir görüşme gerçekleştirdiler. İki ülke arasındaki sorunları çözmeye çalışmayı sürdürme konusunda mutabık kaldılar” dedi. Pompeo ise bu kritik görüşmeye dair mesajlarını önceden, Singapur’a uçarken verdi: “Türkler, artık Brunson’ın serbest kalma zamanının geldiğinden, vaktin çoktan geçtiğinden haberdardı ve umarım bunun neden olduğunu anlarlar; bu bizim çok ciddi olduğumuzun göstergesi” Pompeo, iki ülke arasındaki tek sorunun Brunson olmadığına işaret ederken ayrıca, “Brunson’ın eve dönmesi gerek, tıpkı Türk hükümeti tarafından tutulan diğer Amerikan vatandaşları gibi” dedi. Türkiye’de hapiste bulunan bu kişilerin masum olduğunu söyledi. Çavuşoğlu: Tehditle olmaz Bakan Çavuşoğlu ise kritik görüşme NECATİ SAVAŞ MemurSen’den ABD protestosu Memur Sendikaları Konfederasyonu (MemurSen), ABD Büyükelçiliği önünde ABD’nin aldığı yaptırım kararını protesto etti. MemurSen Genel Başkanı Ali Yalçın, ABD’nin küresel zorbalığı sürdürebilmek için bütün dünyaya şantaj ve tehditlerle saldırdığını söyleyerek kendi bölgesinde bir istikrar adası olarak kalmayı başaran Türkiye’nin buna boyun eğmediği ni ifade etti. ABD’nin meselesinin Rahip Brunson’a sahip çıkmak olmadığını ifade eden Yalçın, ABD’nin Türkiye’yi ambargo, tehdit ve şantajlarla rehin almak istediğini dile belirtti. Yalçın, “Bu süreç, 15 Temmuz’da sekteye uğrayan saldırının açık bir devamıdır ama başaramayacak, zilleti tadacaklar. ABD yanlıştan dönmezse misliyle karşılık verilmelidir” diye konuştu. l ANKARA Cumhuriyet nin ardından yaptığı açıklamada görüşmeyi, “son derece yapıcı” sözleriyle Türkiye’de tanımlarken mesajını şu sözlerle verdi: tutuklu ABD’liler“Tehdit diliyle, yaptırımlarla hiçbir so rlcnvrpaarcBeüaieıntaeuuyarğsşrbolcelcaömaiiaaomabirşynldlğeıivelaglillıedıaazdiknömydremirı.ria,ğiısmıüBbklpdbzoıaşnuu.taıir.mmrıBıundTğklsdianuueeaıorkmyüğglbninotazaeşüieılrliddcüzrdneınlakaenuregnğayriiüğnçönaeısibouynrdnscıiüklyonıiıeerlrşaarubidgybçumdyadiöaöuszıikşeampzö.nış.deyınPueedoktmaielnkd ebemvdabtautea“mzlakintşkyneulleoaaTdrznvönrnüa.adradrşslBtkdaneıölaa.auerrryanATbrngıTsıtdüenBnüuüıoTarlııDttglnrknülşüıukaiilrNrvyk1sainakiyaelaş2rAdiuertı’yiy’nSdmaıal’nenıadashenAiarienıiindlçpşuahesiatüeunrzuauBşzAvamtkaçlaerrsauBuknirarılirkDdniıdşnınnntllıdisutuıendd.aeaoStmdeFrabkunaeeaEurekon’srnnıTalknllekıuu,Ödrn”çtan“audk’obnbicanrğadokudaniüGurdnlksınbuniAuöruiraindadişl1mlsszgikaduan5liıeuennayinleam.lkrmeTnaAigG”eekalnBötemdoöavyuezDrnlilea sorunların hepsinin birden ge Hatay’da, FETÖ davasında, “silahlı terör örgü çözülmesi beklenemez. Ama tüne üye olma” suçundan 7 yıl 6 ay hapis cezası sorunların çözülmesi için bun aldı. Bir diğer isim İstanbul ABD Konsolosluğu dan sonraki süreçte de yakın çalışanı Metin Topuz, FETÖ üyeleriyle irtibatlı işbirliği, diyalog içinde yakın olmak iddiasıyla geçen yıl tutuklanmıştı. Ay çalışma konusunda mutabık kal rıca ABD Konsolosluğu’nda tercüman olan dık. Ülkelerimize döndüğümüz za Hamza Ulucay da terör örgütüne üye ol man da bu sorunların çözülmesi için mak suçlamasıyla yargılanıyor. FETÖ birlikte adım atmaya ve çalışmaya devam edeceğiz” l ANKARA üyeleriyle irtibatlı olduğu iddiasıyla Nazmi Mete Cantürk ise ev hapsinde tutuluyor. İpler hiç kopmazHazine ve Maliye Bakanı Albayrak, Amerika krizini değerlendirdi: Hazine ve Maliye Bakanı Be ye olarak biz hep bu akılla süreçleri rat Albayrak, Dışişleri Bakanı yürütmeye çalışıyoruz. Son dönem Mevlüt Çavuşoğlu’nun ABD’li mev deki gelişmeler, farklı siyasi söy kidaşı Mike Pompeo ile görüşmesi lemler ne şekilde olursa olsun, dev nin ardından, “İki ülkenin geçmiş let ağırlığını hiçbir zaman elden bı hukukuna yakışır düzeyde güçlü rakmamak lazım” dedi. Albayrak, irade masada ortaya konulmuş. Top iki ülke dışişleri bakanları arasın lantıda çözüm yönünde irade koy da sabah saatlerinde gerçekleşen manın neticesini almış” dedi. “Dev görüşmede de bu anlamdaki irade letler hep bu ciddiyette olduğu za nin güçlü şekilde masaya konuldu man, ipler hiçbir zaman kopmaz” ğunu söyledi. Albayrak, “Bugün ara diyen Albayrak, “40 yıllık karıkoca, mızdaki ilişki gergin olabilir, ya eşler bile her konuda anlaşamıyor rın düzelebilir. Hep bu usulü göze lar, bazen tartışıyorlar, sonra terek, bunu unutmadan yürüt barışıyorlar” diye konuştu. mek lazım. Son dönemki dal Albayrak, NTV’nin soru galanmaların akabinde biz larını yanıtladı. ABD’nin hep bunu üstün tutmaya ça Türkiye’ye yönelik yap lıştık” dedi. tırım kararını değerlendiren Albayrak, “İki ülke ilişkilerinin tarihi geçmi ‘Bakanlar neticesini almış’ şi var. Güçlü tarihi bağla Dışişleri Bakanı Mevlüt rını, NATO ittifakı ve Çavuşoğlu’ndan ABD Dışişle stratejik mütte ri Bakanı Mike Pompeo ile gö fiklikle birleş rüşmesine ilişkin bilgi aldı tiren iki ül ğını aktaran Albayrak, kenin ilişki “İki ülkenin geçmiş hu lerini bu çer kukuna yakışır düzey çevede de de güçlü irade masa ğerlendirip da ortaya konulmuş. yönetmek gerekir. Türki Berat Albayrak Toplantıda çözüm yönünde irade koyma nın neticesini almış. İki ülke arasındaki potansiyel ve mevcut krizlerle alakalı nasıl bir yol haritası belirleneceği noktasında pozitif irade ortaya konularak bu görüşme gerçekleşmiş” dedi. ‘40 yıllık karıkoca bile...’ Albayrak, iki ülke ilişkilerinde araya bazı kanallar ve söylemler girdiği zaman farklı yorumların yapılabileceğine dikkati çekerek, “Devletler hep bu ciddiyette olduğu zaman, ipler hiçbir zaman kopmaz. Hepten kopmak ve hepten yakınlaşmak noktasında değil, bu iletişimin doğru şekilde yürütülmesi önemli. Aynı evin içindeki iki kardeş bile aynı konuda anlaşamayabiliyor, 40 yıllık karıkoca, eşler bile her konuda anlaşamıyorlar, bazen tartışıyorlar, sonra barışıyorlar. Biz hep böyle bakıyoruz, stratejik müttefiklik hukuku da bu şekilde. Biz hep yapıcı olacağız ama her koşula da hazır olmak zorundayız. Bugün gayet yapıcı, olumlu bir süreç var. İki ülkenin menfaatına olacak şekilde, yapıcı bir iletişimin devam etmesi yönünde güçlü irade masaya konulmuş. Bu çerçevede bunu korumaya devam edeceğiz” ifadelerini kullandı. WgüSvJ:eEnrildmoeğzahnalde ABD’nin Türkiye yaptırımlarına dair bir değerlendirme yayımlayan Wall Street Journal (WSJ), Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın “son on yılda giderek daha güvenilemez hale geldiğini” öne sürdü. Yazıda Erdoğan’ın güvenilmezliğine karşın “NATO ortaklarından” çok az yanıt gördüğü, bunun ABD Başkanı Donald Trump’ın getirdiği yaptırımlarla birlikte “değiştiği” öne sürüldü. WSJ, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ve Adalet Bakanı Abdülhamit Gül’e yaptırımların Magnitsky Yasası kapsamında getirildiği hatırlatarak, Gül ve Soylu için “artık Çeçen lider Ramazan Kadirov ve eski Gambiya lideri Yahya Jammeh ile aynı sınıfta” denildi. ABD’nin yaptırımlar konusunda ciddi olduğu vurgulanan yazıda, buna karşın ilişkilerde daha sert bir bozulmanın “bölgede ABD çıkarlarına zarar vereceği” söylendi. WSJ, yaptırımları savunarak “rehin almaya yanıt verilmemesi de bu çıkarlara zarar verir” diye yazdı. l Dış Haberler Zdıaşrıipfo: Hluitkikuaklar Singapur’da bulunan İran Dışişleri Bakanı Muhammed Cevad Zarif, İran resmi ajansı IRNA’ya yaptığı açıklamada, ABD’nin Türkiye’ye yaptırım kararını değerlendirdi. Zarif, “Müttefiklerin dahi ABD’ye güvenemediği noktadayız” dedi. “ABD NATO müttefiki bir ülkenin bakanlarına yaptırım uyguladı. Bu girişim, o ülkenin içişlerine müdahaledir. Bütün bunlar ABD yönetiminin hukuk dışı politikalarda ve yaptırım bağımlılığında sınır tanımadığının göstergesidir” diyen Zarif, ABD’nin sadece İran’da değil tüm dünyada güvenilmez bir ülke haline geldiğini belirtti. l Dış Haberler Yiyai ipştaırreımtldaerğil Alman Hür Demokrat Partisi (FDP) Federal Meclis Grup Başkan Vekili Aleksander Lambsdorff ,Amerikalı papaz Andrew Brunson’ın Türkiye’de yargılanmakta oluşu nedeniyle Ankara ile Washington arasında patlak veren gerginliğin görüşmeler yoluyla çözüme kavuşturulmasını talep etti. Lambsdorff, Alman Haber Ajansı’na (dpa) yaptığı açıklamada, “Dış politik huzursuzlukların artmakta olduğu bir dönemde NATO müttefiklerinin karşılıklı tehditlerle yetinmeyip yaptırımlara başvurmasının iyiye işaret olmadığını” söyledi. Liberal politikacı, “İttifak bünyesindeki dayanışmanın daha fazla zarar görmemesi için ABD ve Türkiye, papaz Brunson yüzünden çıkan diplomatik krizi sona erdirmelidir” dedi. Lambsdorff, “Görüşme kararının doğru yönde atılmış ilk adım olduğunu’ ve “Başta Almanya olmak üzere Avrupa Birliği üyesi ülkelerin ve NATO devletlerinin diyaloğu desteklemeleri ve tarafları söz düellosunu yumuşatmaya zorlamaları gerektiğini” sözlerine ekledi. l Dış Haberler haber EDİTÖR: SERKAN OZAN TASARIM: İLKNUR FİLİZ Yenipatrimonyalizm üzerine Max Weber’in geleneksel hükmetme yöntemleri arasında saydığı patrimonyalizmden esinlenen Eisenstadt, kolonyalizm sonrası bağımsız Afrika devletlerinin birçoğunda gözlemlenen yönetim sistemini, 1973’te yayımlanan kitabında neopatrimonyalizm olarak tanımlamıştı. Bu kavramı daha sonra birçok siyaset bilimci özellikle Afrika devletleri için 1980 ve 1990’larda kullandı. Neopatrimonyalizm veya geleneksel patrimonyalizmin modern biçimi olarak yenipatrimonyalizm, modern devlet örgütlenmesi görünümü altında geleneksel hükmetme biçimlerine dayanan bir melez hükmetme biçimidir. Patrimonyalizmin bir alt türü olan sultanizmde olduğu gibi, devlet hükümdarın şahsi mülkü olarak resmen kabul edilmez. Ama hükümdar kurumsal olarak mülkün sahibidir. Kamu alanı ile özel alan arasındaki fark fiilen ortadan kalkmıştır. Otokratik veya oligarşik bir hükmetme yöntemi yürürlüktedir. Yenipatrimonyalizmde de siyasal olan iktisadi olanı belirler hale gelir. İktisadi ve siyasal rollerin bir kişiyle özdeşleşen bir merciide birleştirildiği bu yönetim biçiminde, devlet sermaye birikiminin önde gelen alanıdır. Sadece iktisadi sermaye birikimi değil, siyasal sermaye birikimi de devlet alanı içinde gerçekleşir. Eğer toplumda bir kültür savaşı yaşanıyor ve seçilmiş ya da darbeyle iktidara gelmiş hükümran bu kültür savaşının bir tarafıysa, kültürel sermaye birikiminin el değiştirmesi mücadelesi bir o kadar öne çıkar. Hiperbaşkanlık sisteminin yürürlükte olduğu birçok Afrika ülkesinde, yenipatrimonyalizmin en önemli toplumsal meşruiyet kaynağı kolonyalizmin kültürel mirasından arınma söylemi olmuştur. Otokratların toplumda kolonyalizme karşı tepkiyi yönlendirip, araçlaştırmaları çok yaygın bir hükmetme biçimidir. Kuvvetler ayrılığının ortadan kalktığı bu rejimlerde, iktidarın şahsileşmesi, kurumlaşmanın önündeki en büyük engel olur. Başkanın kişisel iktidarı, birçok Afrika ülkesinde ordudan partiye, kamu kurumlarından devlet güdümlü STK’lere kadar bütün örgütlerin kurumsal içeriklerini boşaltır. Bütün devlet kurumları ve kamu görevi verilmiş kuruluşlar patrimonyal gücün hizmetlilerine, özel kurumlar da bu gücün bağımlılarına dönüşür. Kayırmacılık, eşdost kapitalizmi öne çıkar. Hukuk devletinin yerini şahsileşmiş keyfi yönetimin aldığı bu rejimlerde, bir tür geleneksel Big Man (Büyük Adam) konumuna sahip olan muktedire karşı her türlü eleştiri, devletin bekasına yönelik tehdit, açık ve yakın tehlike olarak sunulur. Big Man’in meşrebine göre şiddet derecesi değişen bir bastırma ve susturma politikasına gerekçe oluşturur. Yenipatrimonyalizmde kamu mülkünün tasarrufu yetkisinin tek bir mercii ve kişiye verilmesi, mülkün sultanın şahsıyla bütünleştiği geleneksel patrimonyalizme benzerlikler gösterir. Big Man’in iktidarda kalma süresi uzadıkça, hükümdarın şahsı ve hükümdarlık kurumu arasındaki fark da giderek ortadan kalkar. İktidar kan, evlilik ve arkadaşlık bağlarının önde geldiği klanik bir nitelik alır. Yenipatrimonyalizmin özelliği, başta yargı olmak üzere, bütün kamu kurumlarının rollerini ve davranışlarını öngörülemez hale getirmesidir. Bu öngörülemezlik genelleşmiş bir güvensizlik yaratır. Birçok Afrika ülkesinde bu genelleşmiş güvensizlik ortamı hem otokrat yönetimlerinin bir sonucu hem de bu yönetimlerin iktidarlarını yeniden üretmelerinin bir aracıdır. Her türlü iç denetim ve karşı gücün ortadan kalktığı veya gayri meşru ilan edildiği, hükümdarın bütün kamu kaynaklarının tasarrufunu kendi elinde topladığı bu rejimde, hükümdarların kamu kaynaklarını şahsi servetleri gibi kullanma eğilimleri çoğu zaman baskın çıkar. Bu sadece kullanma ile sınırlı kalmaz, bir servet edinme yöntemi olarak da çalışır. Afrika ülkelerinde yenipatrimonyal rejimlerde muktedir genellikle iç savaş ve darbe gibi yöntemlerle değişti. Muktedir değişti ama rejim aynı kaldı. Birkaç sınırlı örnekte ise, yenipatrimonyal sistem kendini yeniden üretme imkânlarını tükettiği için, olduğu yerde çöktü ve göreli demokratik bir rejime geçilebildi. Yeniparimonyalizm kavramının içerdiği eleştirel dozdan hoşlanmayan Afrikalı devlet aydınları ve Batı’da bazı postkolonyalizm akımı savunucuları, bu kavramın oryantalist olduğu iddiasını ileri sürdüler. Halbuki yenipatrimonyalizm, kolonyalizm sonrasına ve Afrika’ya özgü, bu kıtayla sınırlı bir kavram değildir. C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle