18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
EKONOMİ Uluslararası İzmir Fuarı, kapılarını ‘Eylülde gel’ sloganıyla açıyor Uluslararası İzmir Fuarı (İEF), kapılarını 87. kez ziyaretçilerine açacak. “Eylülde gel” sloganıyla 716 Eylül tarihleri arasında gerçekleştirilecek. Fuarın partner ülkesi Sırbistan, odak ülkesi Hin distan, ana teması “teknoloji” olacak. Kültür, sanat ve ticaret içerikli çok sayıda etkinlik yapılacak. Sırbistan ile Türkiye arasındaki ticaret hacmi 2017’de 1.1 milyar dolara ulaştı. l İZMİR Pazar 12 Ağustos 2018 EDİTÖR: PELİN ÜNKER TASARIM: SERPİL ÜNAY Devlet özel sektörün 11 borcunu üstlenmemeli 25 yıllık Hazine bürokratı Ferhat Emil’den “Özel sektörün borcunu kamunun sırtına yüklemeyin, Kanal İstanbul gibi projeleri erteleyin” çağrısı geldi Eski Hazine Müsteşar Yardımcısı Ferhat Emil, mali disiplinin sağlanması ve 12.3 milyar lira açık verdi. 4 Türkiye’nin temel sorunu özel sektörün yüksek borcu. Büt kurdaki ateşin söndürülmesi için çe açığı ateşe benzin döküyor. Kanal İstanbul gibi yap işlet dev 4 İstanbul Yaklaşımı tekrar ret (YİD) projelerinin acilen gündemden düşürülmesi gerektiğini dile getirdi. Gazetemize konu EMRE DEVECİ gündeme geldi. Devlet özelin borcunu üstlenmemeli, bankalar ve özel sektör borçları arasın şan Emil, Türkiye ekonomisindeki en da yeniden yapılandırmalı. büyük sorunlardan birinin özel sektö 4 Dövizle alım ve borç garantisi veri rün yüksek borç yükü olduğunu ancak len YİD projeleri bütçe için risk oluştu bu sorunun devletin sırtına yıkılma ruyor. Kurdaki yükseliş de Hazine’nin ması gerektiğini vurguladı. 19782003 garanti ödemelerini artıracak. arasında 25 yıl Hazine’de görev yapan 4 Kurdaki artış nedeniyle firmalar Emil, Hazine ve Maliye Bakanı Berat YİD kredilerini ödemezse, Hazine borç Albayrak’ın önceki günkü “Yeni Ekono garantileri devreye girer. Bu Hazine mi Yaklaşımı” açıklamasında yeni hiç için ek yük yaratır, tasarruf hayal olur. bir şey olmadığını belirtti. 4 YİD projelerinin yarattığı risk he Emil’in açıklamalarından saplanmalı ve bu projeler ertelenmeli. öne çıkan başlıklar şöyle: 4 Yüzde 1.5’lik bütçe açı Külliyeden başlamalı ğı/milli gelir hedefi olum 4 Söylem tutarsızlığı da kurlar üze lu ancak bunun nasıl sağ rinde olumsuz etki yaratıyor. Kendi lanacağı söylenmedi. ayaklarına kurşun sıkıyorlar. Piyasa ki 2017’nin tamamın me inanacağını bilmiyor. da 25.2 milyar li 4 Ekonomik durgunluk kaynaklı ra olan bütçe açı vergi azalması da olabilir. Emil’e göre faiz artışı nedeniyle Hazine’nin borçlanma maliyetleri artacak. Bunun etkilerini gelecek sene daha çok göreceğiz. ğı, 2018’in ilk altı ayında 46.1 milyara yükseldi. 2017’nin tamamında 1.8 milyar lira fazla veren faiz dışı denge de 4 Kamuda tasarruf külliyeden başlamalı. Lüks makam araçlarında, karşılama törenlerinde, ağırlamalarda kesintiler olmalı. 4 Türkiye’nin bugün kamu borcu sorunu yok ama kur ve faiz artışı ile YİD projeleri nedeniyle ileride bu sorunun da olması ihtimali artıyor. Kanal İstanbul kuru artırır Bedelli askerlik düzenlemesinin yer aldığı torba yasaya eklenen maddeyle 15 milyar dolar maliyetli Kanal İstanbul projesi de YİD kapsamına alındı. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan da 100 günlük eylem planında Kanal İstanbul’a yer verdi. “Kanal İstanbul dersen kur durmaz” diyen Ferhat Emil, ek ithalat ve ek döviz borcu getirecek projelerden kaçınılması gerektiğini dile getirdi. KRİZE ÇARE ARANIYOR Son faiz kararından bu yana kur yüzde 10 arttı. Bu artış enflasyonu en az 1.5 puan artıracak. Piyasa faizleri yüzde 25’e ulaşırken Merkez’in önündeki seçenekler azalıyor DIŞ BASIN ‘Türkiye’nin 5 seçeneği var’ İngiliz Financial Times gazetesi, Türk Lirası’nın dolar karşısındaki hızlı değer kaybını manşetinden duyurdu. Gazete, “Türkiye, liradaki düşüşü durdurabilmek için iştah açıcı olmayan seçenekleri gözlüyor” başlık lı haberinde TL’nin dolar karşısındaki değer kaybını durdurabilmek için başvurabileceği 5 seçeneği yazdı. Bunlar ‘faiz oranlarını artırmak, IMF’den yardım istemek, ABD’yle uzlaşmak, sermaye kontrolleri ve gelip geçmesini beklemek’ şeklinde sıralandı. Geçen ay Merkez Bankası’nın faizleri artırmayarak piyasanın beklentilerini boşa çıkardığına değinen gazete, sermaye kontrollerinin yeni borç bulmayı engelleyeceğinden düşüş bir ihtimal olacağını vurguladı. FT, IMF’den yardım istemenin ise Türkiye’nin sıkı parasal ve mali politikalar gerektiren bir ekonomik programı kabul etmesini gerektirdiğine dikkat çekti. Beklemenin en muhtemel seçenek olduğunu yazan gazetede, “Mali politika gevşek kalsa bile, Türkiye’nin borcunu ödeyebilirliği konusundaki kaygıları artırmayacak. Sorun gevşek mali politikanın talebi artırması ve ileride daha fazla enflasyona neden olması” ifadeleri yer aldı. l Ekonomi Servisi ABD ile kriz son damla oldu The Economist dergisi bu haftaki sayısında ABD’nin iki Türk bakana yaptırım kararı almasının Türkiye ekonomisinde bardağı taşıran son damla olabileceğini yazdı. Dergiye göre, Türkiye’nin diplomatik krizi ekono mik krize doğru gidişi hızlandırıyor, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan da dahil iki tarafın da krizden çıkış için bir yol bulunabileceğini ifade etse de piyasalar bu görüşü paylaşmıyor. TL’nin dolar karşısında 6 gün üst üste rekor derecede değer kaybettiğini vurgulayan Economist, devlet tahvili faizlerinin rekor seviyelere çıkmasıyla ekonominin kriz tehdidiyle karşı karşıya geldiğini kaydetti. l Ekonomi Servisi PELİN ÜNKER Türk Lirası’ndaki sert düşüş sonrası yapılması gerekenler konusunda ekonomistlerin uyarıları sürüyor. Tartışılan seçenekler arasında Merkez Bankası’nın (TCMB) faizi artırması ve sermaye kontrolleri de var. Merkez Bankası 24 Temmuz’daki Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısında politika faizini sabit bırakmıştı. Kurdaki artış bu tarihten beri yaklaşık yüzde 10’u buldu. Kurdaki her yüzde 10’luk artışın enflasyona yüzde 1.5 artış olacağı hesaplanıyordu. Ekonomistlere göre kurun enflasyona geçişkenliği son rekorlarla birlikte daha da artacak. Kur etkisi ağustos verilerine görülmeye başlayacak. Temmuzda yıllık enflasyon yüzde 15.85 olarak açıklanmıştı. TCMB son enflasyon raporunda yılsonu enflasyon tahminini yüzde 13.4 olarak güncellemişti. Enflasyona yansıyacak Son kur artışlarıyla birlikte bu rakam en az 14.9’a çıkacak. Peki TCMB bunun önüne geçmek için ne yapacak? Reuters’a göre Merkez’in 7 seçeneği: Sözlü müdahale, bekle gör politikası, güçlü para politikası tepkisi, alışılagelmişin dışındaki para politikası, doğrudan döviz müdahalesi ve sermaye kontrolleri. Daha önce yapılan sözlü müdahaleler kur üzerinde etkili olmadı. TCMB’nin rezervlerinin zaten azaldığı dönemde ekonomistler döviz satışı da beklemiyor. Beklegör politikası AVRUPA VE ABD’YE BULAŞTI TL’deki tarihi düşüş yurtdışı piyasaları da etkiledi. Yurtdışına olan borçlar nedeniyle ABD ve Avrupa borsaları geriledi. ABD borsaları ağustos ayının en büyük düşüşünü kaydetti. Dow Jones yüzde 0.77, Nasdaq yüzde 0.67, S&P500 yüzde 0.71 düştü. Türkiye’de iştirakları olan Avrupa bankaları haftayı sert düşüşle kapattı. İspanyol Bankası BBVA’nın hisseleri yüzde 5.16, Fransız BNP Paribas yüzde 2.99, İtalyan UniCredit yüzde 4.73 düştü. Hollandalı ING’nin hisseleri yüzde 4.31, HSBC ise yüzde 0.62 geriledi. FT de önceki gün “BBVA, UniCredit ve BNP Paribas’ın Türkiye’de varlıkları olduğu için özellikle risklere daha açık görüldüğü”nü yazmıştı. Uluslararası Ödemeler Bankası 2017 sonu verilerine göre bu üç bankanın Türkiye’de 224 milyar dolar karşılığı alacağı var. Alman Bundesbank ise Alman bankalarının Türkiye’deki kredi riskinin 20.8 milyar Avro olduğunu açıkladı. Borç endişeleriyle Alman borsası yüzde 1.99, İngiliz FTSE yüzde 0.97, Fransız CAC yüzde 1.59, İspanya borsası yüzde 1.56, Avrupa’da 600 büyük şirketi izleyen STOXX600 yüzde 1.07 geriledi. 13 Eylül toplantısına kadar herhangi bir adım atılmaması demek ve TL’deki sert kayıpları devam ettirebilir. Sermaye kontrolleri ise yurtdışından borç bulma zorunluluğu nedeniyle uzak bir ihtimal. Faiz politikası da yeni sadeleştirildiği için öne çıkan seçenek faiz artışı olarak görünüyor. Buna göre TCMB güçlü politika tepkisi verirse bağımsızlık endişelerini giderebilir. Bazı ekonomistler TCMB’den 500 baz puan artış bekliyor. Borç endişesi Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ‘faiz lobisi’ vurgusu nedeniyle TCMB’nin faiz adımından kaçındığı kaygıları var. TCMB ise kurun enflasyona etkisini izlediğini, gerekirse ek sıkılaştırma yapabileceğini belirtmişti. TL’deki sert kayıpların bankalara, döviz borçlu şirketlere ve ekonominin geneline etkisinden endişe ediliyor. Bu da küresel borsalarda ve banka hisselerinde düşüşlere yol açtı. Bloomberg Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nun (BDDK) Bankalar Birliği (TBB) ile toplanacağını öne sürdü. Bu iddia hem BDDK hem de TBB tarafından yalanlandı. Öte yandan Türk Lirası Bankalararası Satış Oranı olarak tespit edilen referans faiz oranını gösteren TRLİBOR yıllık 24.67 seviyesine yükseldi, gecelik oran yüzde 18.78’i buldu. Bu da borçlanma maliyetlerinin dramatik bir biçimde yükseldiğini gösteriyor. Faizler TCMB’nin yüzde 17.75’lik politika faizinin üzerinde. ‘Faiz lobisi’nin faiz artırımı istediği seslendirilirken, TRLİBOR ve kredi faizlerinin arttığı görmezden geliniyor. Oran: Çöküşten çıkış teknolojide 24. Dönem CHP İstanbul Milletvekili Umut Oran, ekonomik çöküşten çıkış yolunun teknoloji üretiminde ve kitlesel eğitim reformunda olduğunu söyledi. Oran, “Kuvvetler ayrılığı ile dengedenetim mekanizmalarının ortadan kaldırılması nedeniyle TL sürekli değer kaybetmektedir” dedi. Cumhurbaşkanı’nın “Ekonomik savaştayız” deyip, krizi daha da büyüterek çöküşü hızlandıracak 46 milyarlık bir harcama ve israf programı açıkladığını öne süren Oran’ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle: n 2002 sonunda 129.6 milyar dolar olan dış borç stoku, yüzde 260 artışla Mart 2018 itibarıyla 466.7 milyar dolara ulaştı. Toplam dış borç 15 yıl sonra yeniden milli gelirin yarısını aşarak, yüzde 52.9’una çıktı. n Dolardaki her 1 kuruşluk artış, özel sektörün borç yükünü 3.2 milyar, toplam dış borcun ülkeye yükünü 4.7 milyar TL büyütüyor. n Sadece finansal kesim dışı firmaların (reel sektörün) net döviz pozisyon açığı 67 milyar dolardan 217.3 milyar dolara çıktı. TL’nin dolar karşısında sadece bu yılki değer kaybı, şirketlerin 280 milyar TL kur farkı zararı yazmasına yol açtı. l Ekonomi Servisi Umut Oran KRUGMAN’DAN UYARI ‘Ölümcül sarmal’ riski ortaya çıktı Nobel ödüllü ekonomist Paul Krugman, liranın tarihin en dü şük düzeylerine gerilemesiyle birlikte yaşananların 1998 Asya Krizi’ne ben zediğini yazdı. Krugman, New York Times gazete sindeki makalesinde, “Bir ülke düşü nün, yıllar içerisinde çok yüklü mik tarlarda dışarıdan sermaye çekiyor. Bir nedenle para girişinin aniden ke silmesiyle birlikte döviz cinsi borç lanma ekonomiyi ‘ölümcül bir sarma la’ sokuyor” uyarısında bulundu ve bu sarmalı şöyle tarif etti: “Güven kaybı, para biriminizin hızla düşmesine, dö viz cinsi borçların geri ödenmesinin zorlaşmasına, bu da reel ekonominin zarar görmesine ve güvenin daha da azalmasına neden olur. Bu nun sonucunda da para bi rimi tekrar düşmeye baş lar ve bu döngü devam eder.” Krugman, krizin maliyetini azaltmak için geçici sermaye kontrol leri getirilebilece ğine dikkat çekti. lEkonomi Servisi Paul Krugman ‘Gram altın 290 liraya çıkabilir’ Son zamanlarda dolar kurundan bulduğu destekle yükseliş eğiliminde hareket eden altının gram fiyatı cuma günü 265.1 lira ile rekor kırdı. Bu haftayı 251 liradan tamamlayan altının gram fiyatı yatırımcısına haftalık yüzde 26.6, yılbaşından beri yüzde 58.1 kazandırdı. Aynı dönemde altının ons fiyatı ise yüzde 0.14 düştü. Değer kaybını üst üste 5 haftaya taşıyan altının ons fiyatı, haftayı 12011.8 dolardan tamamladı. Analist İslam Memiş, dolar kurundaki yükselişler devam ederse altının gram fiyatının 290 liraya çıkabileceğini söyledi. Memiş, “Piyasalarda sert dalgalanmaların üç ay süreceğini tahmin ediyoruz. Bu üç aylık sürede dolar kurunun yönünün altının gram fiyatında belirleyici olacağını öngörüyoruz” dedi. l Ekonomi Servisi C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle