24 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Pazar 15 Temmuz 2018 4 haber EDİTÖR: TAMER KAYAŞ TASARIM: EMİNE BİLGET ‘50 tane başkan var’ Muhafazakârlık Tarih bize, uzun erimde, acılarla dolu bir süreçte değişimin esas, kendini sistemler üstü gören muhafazakâr ideolojinin dirense de yenilmeye mahkum olduğunu anlatır. Bunun “bekleyin, değişimin üstün geldiğini göreceksiniz” anlamına gelmediğini söylemeye herhalde gerek yoktur. HHH Çok yönlü, bilimden, teknolojiden, sosyal mücadelelerden güç alan değişim, toplumu, toplumun yaşam tarzını değiştirdiğinde, “geçmiş” egemenliğini yitirir; yerini, eskisinden farklı yaşam tarzlarına, muhafazakârlığın yakından tanıdığı alışkanlıklara dönüşen yenilere bırakır. HHH Muhafazakârların buna kimi zaman şiddetle itiraz ettiklerini, geçmişe dönmenin bütün zamanlar ve sistemler için geçerli olduğunu hararetle savunduklarını görürüz. Boşuna bir çabadır. Eski yapılar restore edilebilir, yaşam tarzları edilemez. HHH “Eski yazıyı, Arap alfabesini, Osmanlıcayı öğrenelim” gibi akademik dünyada işe yarayacak istekler yaygınlaştırılamaz. Gelişmenin gerçekliği öyle güçlüdür ki, kimi zaman hiç hoşumuza gitmeyen modalar ağır basar, geçmişe duyulan özlem, ancak meddahın bizi gülümsetmesiyle sınırlı kalır. HHH Öte yandan muhafazakârlık, gelişmeyi durdurabilecek, yönünü değiştirebilecek, engelleyebilecek, saptırabilecek, ona sızabilecek kadar güçlüdür. Sosyal yaşamı etkileyebilir, kendi modalarını yaratabilir, etkin kılabilir. Eğitimi geleceği belirleyecek ölçüde geriletebilir. HHH Ama hepsi buraya kadardır. Sosyal hayatın geçmişe boyun eğmesinin sınırını günümüzün egemen sistemi tayin eder. Muhafazakârlık tarih boyunca sistemleri koruduğu, koruma araçlarını harekete geçirme yeteneğine sahip olduğu için gerekli, kullanışlıdır. HHH Muhafazakârlık her zaman dinlerle tanımlanmaz. Ama varlığı umutsuzluğun ilacı, mutsuzluğa karşı sığınak, aynı zamanda haksızlıklara boyun eğmenin, katlanmanın, uyuşmanın en eski sebebiyle bir ve iç içe olması gericiliği, onunla dolayımlanan muhafazakâr düşünceyi güçlendirir, değişimi zorlaştırır. HHH Kapitalizmin bunalımlı yapısı, devrimci gelişmenin, insanlığın gelişme çizgisine denk düşen talepleri karşısında korkuya kapılır. Kendini koruyabilmek için farklı korunma yöntemlerinin peşine düşer. HHH Son yıllarda uluslararası ölçekte gelir dağılımı farklılıklarının, savaşların tetiklediği göç dalgası kapitalizmin en önemli sorunu oldu. Göç hareketine karşı bir yandan fiziki önlemler alınırken gelişen, muhafazakâr ideolojiden güç alan aşırı sağı kullanmanın yollarını aramaya başladılar. HHH Ama aynı zamanda bu hareketlerin kimi ülkelerde sistemi yönetmeye kalkışmasına karşı önlemler geliştirebilmek istiyorlar. Çünkü sistem, muhafazakârlığın ekstrem yöntemlerini hem kullanır hem de onu yönetememekten korkar. HHH Bugün Türkiye’de sistem muhafazakâr ideolojinin beslediği otoriter iktidarla tam bir uyum içindedir, ama otoriter iktidarın ekonomiyi yönetemediğini, riskleri artırdığını da görüyor. Ne yapacak? Yapacağı bir şey yoktur; çünkü değişimden, devrimden korkusu tüm korkuların üstündedir. HHH Toplumu salt ideolojik sağcısolcu, muhafazakârilerici gibi kavramlarla tanımlamak, sistemleri unutarak anlamaya çalışmak doğru değildir. Bu kavramlar ancak sistemlerle ilişkileriyle anlam kazanırlar. Muhafazakâr ideoloji sosyalizm için de içeriden bir tehlike, bir tehdittir. HHH Yine başa dönelim, tarihin bize öğrettiği en kalıcı ders, değişimin esas, muhafazakârlığın, direnen ama yenilmeye mahkum olduğu gerçeğidir. Bu da üzerinde hareket edebileceğimiz sağlam zemini oluşturur. Ama o kadar. Gerisi bize kalmıştır. Bedelli askerlik yolda Malatya’da basın toplantısı düzenleyen AKP Genel Başkan Yardımcısı Öznur Çalık, bedelli askerlik ile ilgili değerlendirmelerde bulundu. Çalık, “Bedelli askerlik 24 Haziran’dan önce gündeme gelmişti. Şimdi inşallah bedelli askerlikle ilgili çok ciddi bir çalışma yapılıyor. Bu çalışmanın sonuna gelinmiş vaziyette. Milli Savunma Bakanımız bununla ilgili olarak çalışmalarını tamamlayıp Cumhurbaşkanımıza arz edecek ve inşallah Meclisin gündemine gelecek, belki de kararnameyle bedelli askerlikle ilgili süreç tamamlanmış olacak. Bize de sosyal medya üzerinden, telefonlar, mailler üzerinden çok yoğun taleplerin geldiğini biliyoruz. Eğer milletimizin buna ihtiyacı varsa, biz milletimizin ihtiyaçlarını görmekle mükellefiz” dedi. l DHA MHP lideri Bahçeli, Meclis’te “denge ve denetleme” yapacaklarını tekrar vurguladı ve Erdoğan’ın “Bana başkan deyin” sözüne gönderme yaptı MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, dün partisinin genel merkezinde bir basın toplantısı düzenleyerek “af” talebini yineledi ve gündeme dair konuşulacak açıklamalar yaptı. İYİ Parti iğnelemesi Bahçeli, açıklamasında, İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Koray Aydın’ın “Bahçeli, pişman olduğu için böyle davrandı” sözlerine tepki gösterdi. Aydın’ın “tecrübeli bir siyasetçi olduğunu” dile getiren ve “dikkatli konuşmasını tavsiye eden” Bahçeli, “Bazı konuları anlaması gerekir. Bir selam vermekle, bir el sıkmak şer ile hayrı birbirinden ayırır. O bunu kavrayamıyor. Bize tahribat yaparak, kopanlardan kimi dost, kimi şer, selam ve el sıkmakla belli olur. O gün onlar imtihandan geçmiştir. Bu imtihanın farkında bile değiller” dedi. İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Koray Aydın’ın “MHP’den İYİ Parti’ye geçebilecekler olabilir” iddiasına da “Rüyalar, hayaller, hülyalar çok güzel şeydir” yanıtını verdi. ‘Cumhurbaşkanı tektir’ İYİ Partililerin istifasını da “5 benzemez bir arada siyasi parti olarak önemli bir kabiliyetle yaşatılır. O kabiliyet var mıdır bekleyeceğiz ve göreceğiz” yorumunda bulunan Bahçeli, OHAL’in kaldırılması sonrasında Meclis’e gelecek yasa teklifine ilişkin de “MHP’nin gereğini yapacağını” vurguladı. Bahçeli, “OHAL 18 Temmuz itibarıyla son buluyor. Bu bir toplumsal talep haline dönüşmüş fakat OHAL’in uygulamasında aksa Devlet Bahçeli yan ve ülkeye zarar veren boyutları yeni bir yasa hazırlığıyla giderilecektir” dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Meclis’teki yemin töreninin ardından “Bana başkan deyin” sözlerine de “Cumhurbaşkanı kendisine nasıl hitap edilmesini istiyorsa, o şekilde yapmak isteyenler yapsın. Yalnız Cumhurbaşkanı tektir. Başkan ise şu salonda 50 tane var. Ülkü Ocakla rı başkanı var, parti başkanı var ama cumhurbaşkanı tektir” göndermesinde bulunan Bahçeli, “kurucu cumhurbaşkanı” ifadesinin de ‘doğru bir tabir’ olduğunu ileri sürdü. ‘Yedekte durmayacağız’ “MHP’nin devletin yeniden yapılanma sürecinde siyaseten ve ahlaken taşıdığı sorumluluğu harfiyen yapacağını” söyleyen Bahçeli, “MHP’nin ‘Af’ı Meclis’e getirmede kararlı Bahçeli, suç örgütü liderlerine düzenlediği hapishane ziyaretlerinin ardından dillendirmeye başladığı “kader mahkumlarına affı” da yeniden gündeme getirdi. “Af konusunun MHP’nin gündeminde olduğuna” dikkat çeken Bahçeli, affın seçim beyannamelerinde olduğunu da anımsatarak, “Meclis’te yasama faaliyetleri başladığı zaman arkadaşlarımız nasıl bir af yasası çıkmalıdır konusundaki titiz çalışmalarıyla bir yasa teklifi sunacaklardır. Biz de onun takipçisi olacağız. 49 milletvekiliyle ne kadarını başarırız, onu da zaman içinde göreceğiz” ifadelerini kullandı. Meclis’te denge ve denetleme görevini yaparken, hızlı ve verimli kararların alınabilmesi için gerek duyulduğu takdirde sözünü söyleyeceğini, tekliflerini paylaşacağını, irade göstereceğini” ifade etti. MHP’nin “yedek kulübesinden bakmayacağını” yineleyen Bahçeli, “müdahil olunması gereken yerlerde de asla geri durmayacaklarının” mesajını verdi. ABD’yle ilişkilerin normalleşmesinin arzulanan derecede sağlanması için ABD ve Avrupa’da ne kadar hain FETÖ’cü varsa Türkiye’ye iadesinin yapılması gerektiğini de dile getiren Bahçeli, “Türkiye’nin 15 Temmuz’la henüz tam bir hesaplaşma yapamadığını” da vurguladı. l ANKARA / Cumhuriyet Hamdoş Dayı’ya veda Türkiye İşçi Partisi’nin (TİP) ‘Hamdoş Dayı’sı Hamdi Doğan 81 yaşında yaşamını yitirdi. Doğan bugün Gaziantep’in Çapalı Köyü’nde törenle toprağa verilecek Türkiye İşçi Partisi’nin (TİP) efsane isimlerinden “Hamdoş Dayı” Hamdi Doğan 81 yaşında yaşamını yitirdi. Doğan’ın cenazesinin bugün Düztepe Cemevi’nde düzenlenecek törenin ardından Çapalı Köyü’nde toprağa verileceği belirtildi. Hamdi Doğan, 1965 yılında Gaziantep’te TİP’ten milletvekili adayı olmuş ve o dönemde tek propaganda aracı olan radyoda yaptığı konuşmalarla tanınmıştı. Hamdi Doğan kimdir? 1937’de Töreli Bavakır köyünde doğdu. Ailesi o 40 günlükken Bostancı köyüne, 1213 yaşlarında da Çapalı köyüne yerleşti. Irgatlık, çobanlık, marabalık, işçilik yaptı. 1962’de solsosyalist hareketle tanıştı ve TİP’e katıldı. Behice Boran ve Mehmet Ali Aybar ile çalıştı. Gaziantep’in yanı sıra Adıyaman, Malatya, Hatay, Adana, Şanlurfa’da TİP için faaliyetlerde bulundu. TİP’in bölünmesinden sonra Aybar ile devam etti. 1972’de Sosyalist Devrim Partisi’nde hem kurucu hem yürütme kurulu üyesi olarak çalıştı. Partinin pek çok ilde Hamdoş Dayı’nın hayatını anlattığı bir kitabı da var. ki teşkilatını kurdu. Gezi’ye destek vermişti Hamdi Doğan, Gezi Direnişi sırasında eşi Sakine Doğan ile birlikte Gaziantep’teki eylemlere de katılmıştı. gaziantephaber.com’a konuşan Hamdi Doğan, “Biz Çapa lıyız, çapulcu değil. 13 gündür Gaziantep’in neresinde eylem varsa oradayız. Bu bizim görevimiz. Hem iktidar hem muhalefet, bu gençlerin ne istediklerini iyi öğrenmelidir. Haklı istemlerin karşısında hiçbir güç duramaz. Ses verin gençlere” demişti. l Yurt Haberleri Soma’nın acılı aileleri tersane ölümlerinin başkentinde Tuzla’ya ‘fıtrat’ ziyareti 301 madencinin yaşamını yitirdiği Soma faciası davasının sonuçlanmasının ardından adalet arayışı için yürüyüşe geçen madenci annelerinin 4’üncü durağı en çok iş kazasının yaşandığı Tuzla oldu. Tuzla Tersanesi’nde yaşanan iş cinayetlerine karşı işçilerle bir araya gelen aileler ‘adalet’ istedi. Somalı aileleri DİSK ve HDP Tuzla İlçe Örgütü karşıladı. Tuzla Tersane işçilerinin yoğun olduğu İçmeler Köprüsü’nde işçilerle buluşuldu. Aileler yürüyüş öncesi CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu ile de bir araya geldiler. ‘Bir aradayız’ DİSK Limterİş adına konuşan Kamber Saygılı, “Somalı aileler, Tuzla Tersanesi işçileri ile birlik teler. Adalet Yürüyüşü işçi sınıfının ve ezilenlerin yürüyüşüdür. Bu yürüyüş Adalet Yürüyüşü’dür. Bu yürüyüş vicdan yürüyüşüdür” ifadelerini kullandı. Oğlu Uğur Çolak’ı maden faciasında kaybeden eski madenci İsmail Çolak ise, her gün 5 işçinin öldürülmesi ile Türkiye’nin rekor kırdığına dikkat çekerek, “13 Mayıs bizler için mahşer yeridir. Biz ler biliyoruz ki eğer 301 canımızın davasında adalet sağlansaydı bütün işçiler kazanacaktı. Ama eğer kaybedersek memleketin her ocağı, her şantiyesi, her tersanesi yeni Somalara gebedir diyorduk. Bende maden işçiliği yaptım. Yerin altını iyi bilirim. Sizlerde yerin üstünü iyi bilirsiniz. İşçi için yerin altı da yerin üstü de birdir” diye konuştu. ‘Başımızı veririz’ Çıkan kararın adil bir karar olmadığını sanıklara ve sorumlulara ödül gibi ceza verildiğinin altını çizen Çolak, “Biz bunu asla kabul etmiyoruz. Bunun içindir ki adalet arayışımız devam edecektir. Her türlü, ne gerekiyorsa yapacağız. Mitingse miting, eylemse eylem... Biz adalet için başımızı vermeye hazırız” açıklamasını yaptı. l İSTANBUL / Cumhuriyet BİNALİ YILDIRIM Vekâlet de kalkabilir ‘Son Başbakan’lığı bitirdikten sonra Erdoğan’dan bir sadakat madalyası alan Binali Yıldırım, partideki ‘genel başkan vekili’ sıfatından da olabilir. EMİNE KAPLAN Yeni sistemle birlikte AKP’nin yönetim biçimi de değişecek. Binali Yıldırım’ın TBMM Başkanı seçilmesiyle birlikte AKP MKYK ve MYK’deki üyeliği de sona erecek. 16 Nisan’da kabul edilen anayasa değişikliğinin ardından olağanüstü kongreyle Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, AKP’nin Genel Başkanı da olmuştu. Olağanüstü kongrede parti tüzüğünde değişiklik yapılarak genel başkanlık koltuğunu Erdoğan’a devreden Binali Yıldırım için ‘genel başkan vekilliği’ getirilmişti. “Genel başkan vekili MKYK üyeleri arasından genel başkan tarafından belirlenir. Genel başkan vekili genel başkanın verdiği görevleri ifa eder, yetkileri kullanır. Genel başkanın yokluğunda genel başkan vekili MKYK ve MYK toplantılarına başkanlık eder” hükmü tüzüğe eklenmişti. Son karar Erdoğan’ın AKP’nin 18 Ağustos’ta yapılacak olağan kongresinde tüzük değişikliği de gündeme alındı. Tüzük değişikliğine Yıldırım için getirilen ‘genel başkan vekilliği’ hükmünün kaldırılmasının da eklenebileceği kaydediliyor. Parti yöneticileri, bu konunun henüz MKYK’de değerlendirilmediğini, ancak yeni sistemle birlikte partinin yetkili organlarında ‘genel başkan vekilliği’ gibi bir düzenlemeye gerek kalmadığını belirtti. Söz konusu tüzük hükmünün kaldırılıp kaldırılmayacağı konusunda ise son kararı Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın vereceği belirtiliyor. MKYK’de değişim AKP’nin kongresinde kabine ve parti grubunda yapılan değişikliklere paralel olarak 50 kişilik MKYK’de de büyük değişiklik olacağı beklentisi dile getiriliyor. Erdoğan’ın yerel seçimleri de dikkate alarak partide daha güçlü bir yapı oluşturmak istediği kaydediliyor. Erdoğan’ın kabine dışında kalan bazı isimlerin MKYK’ye alabileceği, daha sonrasında da MYK’ye taşıyabileceği kaydediliyor. l ANKARA C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle