Katalog

Perşembe 12 Temmuz 2018 2 İHL’ye promosyonİmamhatiplerdolmayıncadinciderneklerbursiçinhareketegeçti FİGEN ATALAY İlim Yayma Cemiyeti, İlim Yayma Vakfı, İmam Hatipliler Derneği (ÖNDER), Ensar Vakfı, İnsan ve Medeniyet Hareketi’nin ortaklaşa organizasyonuyla lise tercih sürecinde imam hatip lisesini tercih eden öğrencilere burs verilecek. Bu kurumların hazırladığı afişte, ‘‘Tercih Sizden Destek Bizden’’ adlı kampanya tanıtılıyor, 5 bin kişiye eğitim bursu verileceği açıklanıyor ve “Tercihim Proje Anadolu İmam Hatip Lisesi” diyorsan eğitim bursun bizden’’ deniyor. Eğitim Sen’den tercih sürecine ilişkin açıklamada, şu noktalara dikkat çekildi: n Liseye geçiş ile ilgili hazırlanan kılavuz tercihe dayalı bir yerleştirmeyi değil aşama aşama zorunlu yerleştirmeyi amaçlamaktadır.İmam hatip ve meslek liselerine gidişi teşvik eden kampanyalar ve açıklamalar da bu durumun açık göstergesidir. n 13 Temmuz Cuma günü sonuçlanacak olan ilk yerleştirmede bir okul türünden en fazla 3 ‘tercih’ yapma zorunluluğu öğrencilerin yerleşememe kaygısını göz önünde bulundurdu ğumuzda meslek ve imam hatip lisesi ‘tercihi’ yapmayı fiilen zorunlu hale getiriyor. n Nakil döneminde yapılacak ‘tercihlerde’ ise bir okul türünden en fazla 2 tane yazabilme sınırı getirilmiştir. Türkiye genelinde 3 okul türünden en fazla tercih edilen okul türünün Anadolu lisesi olduğu gerçeğinden hareket edersek, ilk yerleştirmede anadolu lisesi kontenjanlarının önemli bir kısmı dolacağından ve tercih sayısına da sınırlama getirilerek öğrencilere meslekimam hatip seçeneksizlikleri bir kez daha dayatılıyor. n Okulu ve evi aynı adreste olanlara, okuduğu ortaokulda daha uzun süre okuyanlara diğer öğrencilere göre yerleştirmede öncelik tanınması da öğrenciden bağımsız gelişen ve öğrencinin hiçbir sorumluluğu olmadığı durumlar açısından eşitsizlik içermekte, çok sayıda mağduriyete neden oluyor. n Kılavuzda yönetmeliğe rağmen 1014 Eylül tarihlerinde komisyon tarafından yapılacak eşleştirmelerde öğrencilerin ‘tercih’ hakları ellerinden alınmış,zorunlu olarak komisyonun belirlediği okullara yal Burs kampanyası afişlerle duyuruldu. nızca komisyon kararı ile öğrencilerin yerleştirileceği tarif edilmiştir. Yönetmeliğe rağmen yapılan bu uygulama hukuksuzdur. Aynı zamanda eğitim hakkı ve çocuk hakkı ihlalidir. Her öğrencinin istediği okul türünde eğitim görme hakkı vardır. Bu düzenleme ile kontenjanı boş kalan okullara; (Kontenjanı boş olan okullar geçmiş yıllarda da paylaşılan veriler üzerinden meslek ve imam hatip liseleri olacaktır) öğrenciler ‘tercih’ hakkı tanınmadan zorunlu olarak yerleştirilecek. Lale Karabıyık: Tek çare Açık Lise CHP eğitim politikalarından sorumlu genel başkan yardımcısı Prof. Dr. Lale Karabıyık, liselere tercih ve yerleştirme sürecinin tamamlanmasından sonra bazı okullarda yığılmalar olacağına dikkat çekerek ‘‘Binlerce öğrenci okulsuz kalma ihtimali ile karşı karşıyadır. Kayıt yaptıramayan öğrencilerin tek çaresi Açık Liseler olacaktır’’ dedi. Yeni sistemle öğrenci ve velilerin, karmaşık ve anlaşılması güç bir sürecin içerisine sürüklendiklerini hatırlatan Karabıyık, şunları söyledi: ‘‘Tercih sürecinde öğrenciler birçok sorunla karşı karşıya bırakıldı. AKP’nin bu eğitim politikası öğrencilerin devlet okullarından uzaklaşmasına, özel okullara yönelmesine neden oldu. Kılavuzla getirilen okul türü kısıtlaması öğrencilerin zorunlu olarak istemedikleri okulları tercih etmelerine neden olacak. İl ve ilçelerde oluşturulacak komisyonların değerlendirme kriterleri belirlenmemiştir. 16 yılda eğitim sisteminin var olan sorunlarına yenileri eklendi.” İlk izin ‘Hayalhanem’e Dini fetvalar veren gruplara okullarda etkinlik düzenleme yolu gene açıldı Hükümet sistemi değişse de eğitim alanının tarikat ve cemaatle re bölüştürülme ısrarı bitmiyor. Geçen yıl verilen izinlerle Nurcu tarikatla ra okulların kapısını açan Milli Eğitim Bakanlığı, bu yıl da ilk izni Nurcuların Mersin kolu olarak bili nen “Hayalhanem” eki bine verdi. MEB, ülkenin dört bir yanında “İlim ve Kül tür Derneği” adı altın OZAN da çektikleri videolar ÇEPNİ la örgütlenen ve yeni nesil teknolojik Nurcu luk propagandası yapan dini grupla ra önümüzdeki yıl da kapılarını sonu na kadar açacak. Yeni dönemde, “İlim ve Kültür Derneği” olarak kendilerini tanıtan, farklı iller ve isimlerle örgüt lenen yeni nesil Nur Cemaati yapılan malarına MEB Yenilik ve Eğitim Tek nolojileri Genel Müdürlüğü tarafından ilk izin verildi. Bakanlığın geçen yıl Bursa merkezli “Çay House”, İzmir merkezli “Sözler Köşkü”, Ankara merkezli “Çınaraltı” gruplarına ‘İlim ve Kültür Derneği’ sıfatıyla okullar da etkinlik yapmasına izin vermesi nin arından bu yıl da ilk izni Nurcu Nurcu Hayalhanem grubuna düzenleyecekleri seminerler için Bakanlıktan izin çıktı. ların Mersin yapılanması olan “Hayalhanem” grubu aldı. Nurcu gençlik hareketi Bakanlığın ana sınıfından başlayarak bütün resmi ve özel okullarda seminer ve konferans adı altında Risalei Nur ve Said Nursi progpandası yapmasına izin verdiği grupların ortak noktasını sosyal medya oluşturuyor. Nur Cemaati öğretilerini yeni nesil teknolojileri kullanarak videolarla gençlere anlatan grup temsilcilerini sosyal medya takipçileri verilen destekler le yüz binleri buluyor. İnternet grubu internet kendisini ise “Her Ehli Sünnet çizgisindeki cemaat, meşrep ile Ehli Sünnet tarikatlara karşı gönül muhabbeti içerisinde yoluna devam etmektedir. Tüm bunlarla beraber, kendilerine sadece Risalei Nurlar’ın ve Bediüzzaman Said Nursi’nin daha iyi anlaşılması ve anlatılmasını görev addedmiş olan gençlik hareketi” olarak tanımlıyor. Temmuz 2019’a kadar bakanlıktan izin alan Hayalhanem grubu, okullarda düzenleyecekleri seminerlerle “Gençlerin idrak, yaşayış ve anlayış seviyelerine uygun olan anlatımlarla milli, manevi ve ahlaki konularda duyarlı gençler yetişmesi”ni amaçlıyor. Konferansların içeriği de “milli ve manevi değerlerin korunması, ahlaki erozyonun önlenmesi, gençlere yönelik gelecek planlaması” gibi maddelerle açıklanıyor. MEB’in kendilerini ‘gönüllü eğitimci’ olarak sunan, sosyal medyada fenomen olarak kendilerini “yazar, senarist, çizer” gibi sıfatlarla donatan bu kişilere verdiği izin belgesinde, okullarda seminerler vermeleri için gerekli donanıma sahip olup olmadıklarına ilişkin bir bilgi bulunmuyor. Kayıp Yusuf’un ailesi perişan ‘Çocuğumu bulun’ Diyarbakır’ın Silvan ilçesinde 1 lıp, çekip gitmiş olabilir. Ya da onu zorla kaçırmış Temmuz’da hayvan olabilirler. Son zamanlar ları otlatmaya götü da çocuk kaçırma olayla ren 14 yaşındaki Yusuf rı arttı. 11 gündür ne ge Yılmaz’dan haber alına cemiz ne gündümüz var. mıyor. Baba Mehmet Şah Yılmaz, oğlunun kaçırıl Yusuf Yılmaz Sürekli ağlıyoruz, perişan haldeyiz” dedi. Yusuf’un mış olabileceğini belirterek, “11 annesi Fatma Yılmaz ise “Ço gündür kayıp. Dağı, taşı, suyu, cuğumu bulsunlar. Meraktan her yeri aradık, haber alama ölüyoruz, ağlıyoruz. Ya ölü ya dık. Türkiye’nin neresinde olur diri bulunsun” dedi. Öte yan sa olsun bana ulaşmasını isti dan, Yusuf Yılmaz’ın bulunması yorum. Kimse ona kızmayacak. için arama çalışmalarının devam İşten sıkılmış olabilir. Canı sıkı ettiği belirtildi. l DHA 3.5 YAŞINDAKİ EVRİM KAYIP Evrim Atış Drone’la aranıyor Tokat’ın Turhal ilçesinde, önceki gün yayladaki çadırlarının önünde oynarken kaybolan 3.5 yaşındaki Evrim Atış’ı arama çalışmaları sürüyor. Evrim hem karadan hem de jandarma ekipleri tarafından drone ile aranıyor. Jandarma ile AFAD ve köy halkı Evrim’in kaybolduğu noktadan hat düze ni yaparak 2 kilometrelik alanda arama çalışmasını devam ettirirken AFAD ekipleri de su kuyularını kontrol etti. Şanlıurfa’nın Akçakale ilçesinde, geçen pazar gününden bu yana haber alınamayan Halil Öncel bulundu. Çocuğun, babası Mehmet Emin Öncel ile tartıştığı için evi terk ettiği belirtildi. l DHA H6 YaIL ÖyNaCtE ıKmIZI FıEzLÇı ObLAitNiArNdNEil:er Tuzla’da, 2012’de rahatsızlanan 3 yaşındaki çocuğun, götürüldüğü hastanede şeker komasına girdiğini anlamayıp yanlış teşhis koyarak felç kalmasına neden olduğu iddia edilen 2 doktorun, birer yıla kadar hapis cezası talebiyle yargılanmasına başlandı. Anadolu 46. Asliye Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya mağdur Nisan Tandoğan (9) bebek arabasıyla getirilirken, ailesi de hazır bulundu. Tutuksuz sanık doktor Z.B. duruşmaya katılırken, diğer sanık doktor M.K. ise duruşmaya katılmadı. M.K hakkında zorla getirme kararı çıkarılmasına karar veren mahkeme, duruşmayı erteledi. Duruşmanın ardından açıklama yapan anne Tandoğan, “Hayatımızı bitirdiler. Konuşan, yürüyen çocuğum 6 yıldır bu halde. Adalet istiyorum” dedi. l İSTANBUL / Cumhuriyet haber EDİTÖR: FİGEN ATALAY TASARIM: SERPİL ÜNAY Umuda Yolculuk 5: 1961 Anayasası İsmet İnönü’nün Demokrasiye sahip çıkacak çağdaş toplumsal sınıflar ve demokrasi kültürü yeterince gelişmeden, Çok Partili Düzen’e erken geçiş kararının bedeli ağır ödendi: Bugün bile, yargı bağımsızlığının ortadan kaldırılması, Meclis’in denetim etkinliğinin sona erdirilmesi, hukuk mezunu olmayanların idari yargıç atanabilmeleri, rektör olmak için profesörlük koşulunun kaldırılması, sivil ve asker bürokrasideki hiyerarşinin bütünüyle yerle bir edilmesi gibi kararlarla görülen “hazımsızlık sorunlarına” yol açtı! 1) Birinci hazımsızlık sorunu, Demokrat Parti’nin, başta ifade ve muhalefet hakkı ve özgürlüğü olmak üzere, Demokrasinin bütün ilkelerini, “Milli İrade” adı altında pazarladığı “Çoğunluk Diktatörlüğü” anlayışı ile yerle bir etmesiyle yaşandı. 2) Sonunda, yarattığı fiili durumu yasal alana da taşımak için Meclis’te, “Muhalefetin ve Basının Rejim Aleyhtarı Faaliyetlerini Soruşturmak” üzere, Anayasa’ya aykırı yetkilerle donatılmış bir Tahkikat Encümeni kurarak bir sivil darbe yaptı. Böylece Çok Partili Rejim’in ilk darbesi gerçekleştirildi.. 3) Hazımsızlıktan kaynaklanan bu Sivil Darbe, bir grup askerin 27 Mayıs 1960’ta “İhlâl edilen anayasayı korumak için” yeni bir darbe yapmasına yol açtı. 4) Demokrasiye erken geçişin yarattığı hazımsızlığın en büyük bedeli ise, Menderes, Polatkan ve Zorlu’nun idam edilmesiyle ödendi. 5) Bu arada, Demokrat Parti’nin Sivil Darbesinden önce, İsmet İnönü liderliğindeki CHP, Demokrasiyi evrensel standartlarda yeniden kurmak için bir “İlk Hedefler Beyannamesi” hazırlamıştı. 6) Askeri darbeden sonra, bir Kurucu Meclis, bu beyanname paralelinde gerçekten çağdaş ve Demokratik 1961 Anayasası’nı halkoylamasına sunarak Atatürk/İnönü Cumhuriyeti’ni, Çağdaş Bir Sosyal Devlet aşamasına kavuşturdu; ama ne yazık ki bu Anayasa da bütün mükemmelliğine rağmen askeri darbe ve asılan üç politikacının kanı ile lekelenmişti. 7) 1961 Anayasası, İkinci Dünya Savaşı’ndan ve DP yönetiminden alınan derslerle, iktidarın eylemlerini Anayasa Mahkemesi’nin denetimine bağlıyor, Meclis’in yanında bir Senato kuruyor, yargıyı bütünüyle bağımsızlaştırıyor, TRT ve basın ile üniversitelere, özerklik ve özgürlük getiriyor, Devlet Planlama Teşkilatı’nı kuruyor ve en önemlisi, emekçilere sendikal örgütlenme, ve grev hakkı veriyordu. Özetle, bireyi, devlet ve iktidar karşısında özgürleştiriyordu. Ama hazımsızlık bu Anayasayı da yok etti: Demirel, “Bu Anayasa lüktstür” sloganıyla yeniden Toprak Ağaları/Din adamları ittifakının temsilcisi olarak Başbakan oldu ve ülkeyi 12 Mart 1971 faşizmine ve bugünlere getiren “hazımsızlığı”, yeniden iktidara taşıdı. HHH Sonuç olarak, İstiklal Savaşı’yla kurulan Türkiye Cumhuriyeti, İsmet İnönü’nün iyi niyetle ama erken davranmasıyla iktidarı teslim ettiği Toprak Ağaları/Din Adamları ittifakına karşı, yeniden, yine İnönü’nün önderliğinde bu kez “Demokratik, Laik ve Sosyal Hukuk Devleti” çizgisinde bir Anayasa yapmış ama askeri darbe ve üç idamla lekeli olan bu Anayasa da, Demirel’in, altını oymasıyla ve ABD’nin desteğiyle yapılan, 12 Mart 1971 Askeri darbesi sonunda hacamat edilmişti!. DİREN DEMOKRASİ: BU TOPLUM SENİN İÇİN ÇOK BEDEL ÖDEDİ! Öğretmen atamaları 23 Temmuz’da Milli Eğitim Bakanlığı, “Sözleşmeli Öğretmenlik Sözlü Sınav” sonuçlarını açıkladı. Sonuçlara ilişkin itirazlar 13 Temmuz’a kadar yapılabilecek. Atama tercihleri 1720 Temmuz tarihleri arasında alınacak. Atama sonuçları ise 23 Temmuz’da belli olacak. Sonuçlara “meb.gov.tr” internet adresinden ulaşılabiliyor. Bakanlık tarafından 20 bin öğretmen alımı yapılacağı duyurulmuş, 120 bin adayın başvurduğu söylenmişti. Başvuranlardan 60 bini mülakata çağırılmıştı. Sözlü sınavda 60 ve üzerinde puan alan adaylar, en fazla 20 okulu tercih edebilecek. l AA DGS giriş belgeleri Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi Başkanlığı (ÖSYM), Dikey Geçiş Sınavı (DGS) giriş belgelerini adayların erişimine açtı. Adaylar, giriş belgesine, ÖSYM’nin “https://ais.osym.gov.tr” internet adresinden T.C. kimlik numaraları ve şifreleri ile ulaşabilecek. Sınav 21 Temmuz’da yapılacak. DGS’de sayısal ve sözel bölümden oluşan yetenek testi uygulanacak. Sınav saat 10.15’te başlayacak ve 150 dakika sürecek. l AA C MY B