18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Perşembe 12 Temmuz 2018 12 Gorillere nüfus kâğıdı İster “bilimkurgu” deyin isterseniz “zoo kurgu”, çok uzak olmayan bir gelecekte insanlar, Afrika konusunda bilgi veren yayınlarda şunları okuyacaklardır: Afrika’nın ormanlarında eskiden gergedan, su aygırı, kaplan gibi yaratıklar yaşardı. Artık yoklar. Aslında tümü tükenmedi; bazıları henüz tam anlamıyla evcilleşemeseler bile kentselleştiler. Bir zamanlar balta girmemiş ormanlarda salınarak dolaşan goriller artık, kentlerin varoşlarında yaşamaktadırlar. Mozambik’te geçenlerde bir yoğurt imalatçısı, bunlardan birini işe almış. İmalatçı, bu maymunun çok çalışkan olduğunu ve normalde üç zencinin yaptığı işi tek başına yaptığını, karşılığında da birkaç tane muz ve bir avuç çökelek verildiğinde sevinip evine gittiğini söylüyor. Bunlara birer nüfus kâğıdı verilmesini, çocuklarının okullara kabul edilmesini savunanların sayısı giderek artmaktadır. Zamanla çoğunun toplumun koşullarına uyacakları, Avustralya’daki Aborijinler gibi seçme ve seçilme haklarına kavuşacaklarına da inanılmaktadır. Günümüzde bile çizdikleri eciş bücüş resimleri, “Kenya Goril Sanatı” diye koleksiyonerlere yüksek değerler karşılığında satıp gecekondularına kat çıkmış maymunlar var. Uganda’nın başkentinin sokaklarında yatıp kalkan ve evlerin ikinci katlarının balkonlarındaki begonyaları yiyip Kampalalıları kızdıran zürafaların sayısı da çoğalmaktadır. Kent yaşamına uyamayan hayvanların ise çoğu maalesef tükendi. Bunlardan arta kalan yirmiotuz yıl önce sağa sola bıraktıkları dışkı yığınları. “Hayvanlar yok oldu gitti.. Hiç olmazsa dışkılarını muhafaza edelim!” diye düşünenler, “Hayvangittibokukaldıyadigâr” hashtag’i ile internet kampanyaları yürütüp belli bir bilincin oluşmasına önayak oldular. Hayvanlarını yitirip önemli turist gelirlerinden olan Afrika cumhuriyetleri artık turistleri eskiden fillerin, gergedanların dolaştıkları savannalarda gezdirip “Bak bak bu tipik bir panter boku!”, “Şu ilerde gördüğünüz tepecik, yaklaşık kırk yıl önce burada gecelemiş olan bir fil sürüsünün geride bıraktığıdır!” diyerek “Bok Safarileri” düzenlemekte, böylece bir miktar döviz kazanabilmektedirler. Masai köylerinde yerlilerin saatlerce zıplayarak dans etmeleri, geceleri cibinlikleri delen sivrisineklerin vınlamaları eski safarileri hatırlatıyor ama yetmiyor tabii.  Bu kadarı bile güç olmuş, zaman almıştır. Çünkü bildiğiniz gibi bok denilen nesne zamanla dağılan organik ve organik olmayan maddelerin karışımından ibarettir. Japon kimyacıların yıllarca çalışarak bokun özgün görüntüsünü korumasını sağlayan solüsyonlar geliştirmeleri, Afrika turizmine önemli katkılar sağlamıştır. “Bunları boşuna anlatıyorsun... Kendi topraklarında yaşayan insanlara bile acımayanlar mı senin bu laflarından etkilenip nesilleri tükenmekte olan kelaynakları, su samurlarını düşünmeye mi başlayacak” diyecek olursanız haklısınız! Bu konuda size Bülent Tezcan’ın seçim açıklamalarından daha tutarlı bir cevap veremeyeceğimi kabul ediyorum! 12 TEMMUZ 2018 SAYI: 33881 İmtiyaz Sahibi: CUMHURİYET VAKFI adına MEHMET Orhan Erİnç İcra Kurulu Başkanı Akın Atalay Genel Yayın Yönetmeni MURAT SABUNCU Yazıişleri Müdürü Bülent Özdoğan Yazıişleri Müdürü Haber (Sorumlu) Koordinatörü Faruk Eren Aykut Küçükkaya Dijital Medya Koordinatörü Bülent Mumay Reklam Direktörü Deniz Tufan Rezervasyon ve Planlama Koordinatörü Bülent Gürel l Görsel Yönetmen: Hakan Akarsu l Ekonomi: Olcay Büyüktaş l Dış Haberler: Mine Esen l Spor: Arif Kızılyalın l Gece: Ayça Bilgin Demir l Yurt Haberler: Selin Görgüner l Fotoğraf: Uğur Demir l Kültür Sanat: Emrah Kolukısa l Düzeltme: Mustafa Çolak Ankara Temsilcisi: Erdem Gül Güvenevler Mah. Güneş Cad. No: 8/1 Çankaya 06690 Ankara Tel: (0312) 442 30 50 İzmir Reklam Tel: (0232) 441 12 20 0530 430 74 17 Okur Temsilcisi: Güray Öz [email protected] Yayın Kurulu: Orhan Erinç (Başkan), Güray Öz (Bşk. Yrd.), Ali Sirmen, Hikmet Çetinkaya, Emre Kongar, Şükran Soner, Hakan Kara. l Muhasebe Müdürü: Günseli Özaltay l Satış Dağıtım Müdürü: Tunca Çinkaya Yayımlayan ve Yönetim Yeri: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 343 72 64 eposta: [email protected] Reklam Yönetimi: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 251 98 68 eposta: [email protected] Yaygın süreli yayın Baskı: DPC Baskı Tesisleri Hoşdere Yolu 34850 Esenyurt/ İstanbul Dağıtım: Demirören Dağıtım Satış Pazarlama Matbaacılık Ödeme Aracılık ve Tahsilat Sistemleri AŞ Esenyurt/İstanbul Cumhuriyet’te yer alan haber, yazı ve fotoğrafların yeniden yayım hakkı saklı tutulmuştur. İzin alınmadan ve kaynak göstermeksizin yayımlamak Basın Kanunu gereğince hukuki ve cezai yaptırıma tabidir. İstanbul Ankara İzmir İmsak 03:40 03:32 04:04 NAMAZ VAKİTLERİ Güneş Öğle İkindi 05:35 13:16 17:13 05:23 13:00 16:56 05:50 13:23 17:15 Akşam 20:44 20:25 20:44 Yatsı 22:31 22:08 22:22 yorum EDİTÖR: HAKAN AKARSU TASARIM: BAHADIR AKTAŞ ‘Bu kadar kötülük fazla.’ Soma davası avukatlarından Can Atalay’ın sözleri Türkiye’nin özeti gibi. 301 madencinin yakınları dört yıl sonra gelen adaletsizliğe isyan ederken… Çorlu’da kaza diye sunulmaya çalışılan tren cinayetinde bebeğinin tabutunu kollarında taşıyan babanın gözyaşları kurumamışken… Yandaş medya Türkiye’nin nasıl şahlanacağını, ‘Başkan’ın ilk gününü parlatmakla meşgul. Bundan sonra da tek meşguliyetleri bu olacak. Çünkü onlar da ‘Ak devlet’in, ‘Ak gazeteleri’ artık. Daha bir yıl önce başkanlık değil cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi diye yutturmaya çalıştıkları o sistem kuruldu. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi diye yazılıp, başkan bile değil tek adam diye okunması gereken bir sisteme geçmiş bulunuyoruz. Erdoğan’ın tarihe kendisini ‘kurucu’ olarak yazdırmak istediği bu sistemde devletin tüm kurum ve kuruluşlarıyla ‘Ak devlet’ olacağı da ortada. Her şey ama her şey, aklınıza gelecek, gelmeyecek her şey tek adamın dudağında artık. Çıkan ve çıkacak kararnameleri okudukça şaşırmayın. Toplum üzerindeki şaşkınlığı bile atamamışken Cumhurbaşkanlığı kararnameleriyle istedikleri düzeni tam oturtacaklar. Ve belki bir süre sonra ne yaptıklarını bile okuyama Ak devlet, acil muhalefet yacaksınız. Yandaşlar onları size ‘sihirli’ birer kararname gibi sunmaya devam edecek. 16 yıldır tek başına iktidarda olan bir partinin Türkiye’yi nasıl bir dünya ülkesi yapma yolunda güçlü adımlar attığı yalanını pompalayacak… Paranın başına oturan ‘damatbakan’ın piyasaları tedirgin ettiğini değil de nasıl ‘güven’ verdiği yalanını anlatacak. Hani diyor ya Cumhurbaşkanı “Her türlü özgürlük batıda olmadığı kadar burada var” diye. İşte o özgürlük sadece ‘AKP’lilere vardı ve yine onlara olacak.’ Hatta bu kez onlar bile o kadar özgür olamayacak. Onlar bile ‘şaşkınlık’ ve ‘korku’ yaşayacak. Bir mafya lideri tarafından tehdit edilen, yandaş te tikçi tarafından hedef gösterilen bir gazetenin 24 Haziran öncesi ve sonrası yayın çizgisine bakın… Bir gazetenin ‘tiraj’, ‘kâğıt’ bahanesiyle bir anda kapatılmasına bakın… Yıllardır şantaj ve tehditleriyle bilinen Adnan Oktar’ın “Ama biz seçimlerde Erdoğan’ı destekledik” sözlerine bakın… Olmadı, damadı tutuklanmasına rağmen yine de oyunu AKP’ye veren, ardından kızı da tutuklanan yaşlı adamın ‘haram olsun’ sözlerine bakın… İlk icraatlarından biri üç gazeteyi daha kapatmak olan ‘Ak devlet’ için artık, AKP’li de olmak yetmeyecek. Saray’a biat tek kural. Kurala uymayanlar… İşte tam da bu nedenle herkesin üzerindeki şaşkınlığı bir kenara atması ve yeni muhalefet yolları araması gereken kritik anlardayız. Erdoğan’ın yemin töreninde Meclis’e gidip ama ayağa kalkmamak gibi yaratıcılığı ve etkisi tartışılır muhalefet yolları yerine topluma umut veren, hayal kırıklığını ve umutsuzluğu silip atacak, sadece bilindik laflarla yapılan ‘vay be ne güzel konuştu’ dedirtmekten öteye giden “Hayır diyen bizler de milyonlarız. Varız ve buradayız” cesaretini gösteren bir muhalefete ihtiyaç var. Bu düzenin ülkeye vereceği zararı asgariye indirecek yeni bir muhalefet anlayışına çok acil ihtiyaç var. Henüz bunları yazabilecek, duyurabilecek üç beş gazete ve televizyon varken… Olaylar ve GOrUSler EDİTÖR: NAZAN ÖZCAN [email protected] Nesnel eleştirimizin öncüsü: Cömert Cevat Bayrak Felsefe Grb. Öğretmeni 38yıl süren ömrüne şiir, felsefe, sanat tarihi ve nesnel eleştiri alanında çok değerli görüşler sığdıran Bedrettin Cömert, 27 Eylül 1940 tarihinde Vezirköprü’de doğdu. İlkokuldan sonra ortaokul 6. ve 7. sınıfları Kangal ve Gürün’de, liseyi orta 3. sınıftan başlayarak yatılı olarak kazandığı Sivas Lisesi’nde okudu. 1960 yılında burslu olarak Perugia Yabancılar Üniversitesi’nde İtalyanca ve Latince okudu. 1967 yılında Roma Üniversitesi İtalyan Dili ve Edebiyatı Bölümü’nden lisans diploması aldı. 1970 yılında HÜ Sanat Tarihi Bölümü’nde asistanlık yaparken Roma Üniversitesi Felsefe Enstitüsü’nde ‘Son Elli Yılda Türkiye’de Sanat Eleştirisi’ konulu tezi ile estetik doktoru oldu. Türk dili üzerine yaptığı çalışmalar ona 1977 TDK Çeviri Ödülü’nü kazandırdı. Mitoloji, ikonografi, sanat tarihitarihçiliği, plastik sanatlar üzerine dersler verdi; Türk ve İtalyan edebiyatı, estetik, eleştiri, dil ve dil bilimi üzerine çeşitli dergilerde yazıları yayımlandı. Kalmasın ellerim sizlerden uzak Şiirdeki duyarlığını eleştiriye uygulayınca daha verimli olduğunu düşünen Cömert, Yaşar Nabi Nayır’a yazdığı bir mektupta “Önceleri her yazdığımın güzelliğine inanıyordum, şimdi ise şiirin her şeyden önce bir bilinç işi olduğu kanısındayım” diyordu. Sanatçılığı bilgi ve bilinçten önce bir yetenek, bir ‘işçilik’ olarak görüyor; şiirin, konu ve içerik üzerine konuşmaya en az olanak vermesi nedeni ile bizi sanatın özgüllüğüne daha iyi yaklaştırabileceğini dile getiriyordu. “Her ozan ilkin işçiliğiyle ozandır; üslup yaratabilmesiyle, biçimsel yapılar kurabilmesiyle ozandır. Buradaki ‘işçilik’ sözü hem kuyumculuk hem de kuyumculuğu da içeren yaratıcılık olarak anlaşılmalıdır.” Temel bir estetik anlayışa dayanan sanat eleştirisi olmadan sanat tarihi yapılamayacağı görüşünü benimsemiş Hain pusuyla katledildi dostluktan ötesi varsa işte öylesi bir yakınımız olmuştur. Kişi 11 Temmuz 1978 Salı günü, Ankara Gaziosmanpaşa’daki evinden İtalyan eşi ile arabasına yürüyen liğimde yapıcı rol oynayan, anısına zerrece toz kondurulama Cömert’e yolda pusu kuran 3 kişi tarafından çapraz yacak anıt insanlarımdan. Ha ateş açıldı. Saldırıda Cömert yaşamını yitirdi, eşi ise san Hüseyin gözüyle de, benim ağır yaralandı. “Tüm Öğretim Üyeleri Derneği Baş için de; rint bir şair, geniş bilgi kanlığını” üstlenmiş olan Cömert, kısa bir süre önce Hacettepe Üniversitesi’nde çıkan olayları araştıran komisyonun başkanlığı üstlenmişti. Bu nedenle de ölüm tehditleri alıyordu. 30 Mart 1979’da Avrupa Ülkücü Türk Dernekleri Federasyonu’nun eski başkanı Lokman Kondakçı, İçişleri Bakanı Hasan Fehmi Güneş’e “Bedrettin Cömert olayında emri, dönemin ÜGD Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu’nun ver alanlarında birikim edinmiş bir düşün ve sanat adamı ve çok sesli bir dünyanın eşsiz vatandaşıydı o.” Cömert’in örnek alınacak bir sanat eleştirmeni olduğunu söyleyen Özkan Eroğlu’na gö diğini, onun üzerinde de Ramiz Ongun’un yer aldı re: “Bir sanat tarihçisi olan Bed ğını” söylemişti. Cömert Cinayeti’ni araştıran Anka rettin Cömert genç yaşta katle ra 5. Sulh Ceza Mahkemesi ardından, cinayetin azmettiricisi sıfatıyla Abdullah Çatlı hakkında tutuklama kararı çıkarmıştı. Polis yaptığı araştırmada, 3 saldırganın Rıfat Yıldırım, Üzeyir Bayraklı ve “Ahmet” kod adlı bir sağ görüşlü kişi olduğu belirlemişti. İlk ikisi, Almanya’ya kaçmışlardı. 1985’te Almanya’da 1,5 kilo eroinle yakalanıp uyuşturucu kaçakçılığından tutuklandılar. Ama idamla yargılanacakları için Türkiye’ye iade edilmeyip serbest bırakıldılar. Rı dilmeseydi; kuşkusuz bünyesinde sağlam bir eleştirmenin özelliklerini taşıdığından, 1978 öncesindeki yazılarından belli olduğu üzere, 1980 sonrasında da ülkenin sanatını yönlendirebilecek etkin bir isim olabilecekti.” Öldürülmesinden fat Yıldırım’ın Frankfurt’ta açtığı gece kulübü Skala, bir süre önce poetika ve ede Alaaddin Çakıcı dahil Türk mafyasının buluşma ye biyat eleştirisi üzerine birlik ri haline geldi. 2002’de Türkiye’ye iade edildi. Cömert davasında “delil yetersizliği”nden beraat etti. Üzeyir Bayraklı 1992’de öldürüldü. te çalışmalar yaptığı yakın arkadaşı Özdemir İnce, 11 Temmuz 2010 tarihli Hürriyet ga zetesinde haklı olarak şunla ti. Sanat kuramlarının soyut kalmama “Sevgisizlik beğeninin tutsaklığı rı yazmıştı: “Yaşamış olsaydı, bugün, sı, yaşam deneylerine indirgenmesi ile ilgili ‘Estetik 1’ adlı el kitabını hazırladı. “Ancak eleştiriyle bir ürünün sanat yapıtı olup olmadığı saptanabilir” düşüncesi Gombrich’in ‘Sanatın Öyküsü’ (1977) adlı eserini çevirmesinde önemli bir etkendi. Kuramsal ve bilimsel çerçeve yerine oturmadan tarih, toplum ve sanat üzerine çalışmanın bir işe yaramayacağını düşünen Bedrettin Cömert, 7 Temmuz 1968 tarihli mektubunda en yakın arkadaşı Hasan Hüseyin’e doktorasını Roma Üniversitesi Felsefe Fakültesi’nde özellikle Marksist estetik üzerine yapmak istediğini; 17 Aralık 1968 tarihli mektubunda ise Marx’ın 1844 Ekonomi ve Felsefe Müsveddeleri’nden Yabancılaşmış Emek, Para ve Duyuların Kaynağıyla ilgili bölümleri, Marx ve Engels’in sanat üzerine yazıların çoğunu çevirdiğini yazıyordu. dır” diyen Cömert’e göre “Gerçek toplumcu sanat, insanı, bireytoplum bütünlüğü içinde görüp yansıtabilen sanattır. Toplumculuk bir konu, içerik sorunu değil, yöntem sorunudur, bakış açısıdır, dünya görüşü biçimidir.” Ona göre sanatla, edebiyatla uğraşan bir devrimci ya da iyi bir eleştirmen sanatın sorunlarına en ince ayrıntısına kadar eğilmeli, sanatsallığı saptanmış yapıtı yaratıldığı çağ ve toplumla ilişkisi içinde ele almalı; iddiasız, alçakgönüllü, sevgi ve coşku dolu bir okur olmasını bilmelidir. Yaşıyor, yaşayacak! Yaşatılmalı! Büyük şair Hasan Hüseyin’in eşi Azime Korkmazgil kendisiyle yapılan bir söyleşide Bedrettin Cömert için şunları söylüyordu: “Evimize yıllarca bir oğul sıcaklığıyla gelip giden, kimi geceler söyleşi bitmemişse sabahlayan, dünyanın en önemli sanat tarihçileri ve eleştirmenleri arasında yer alacaktı. Yaşasaydı edebiyat ve sanat eleştirimiz bugün çok çağdaş bir düzeyde olurdu... Bedrettin Cömert bir başka dünyanın mümkün olduğuna inandığı için öldürüldü. Yaşıyor, yaşayacak! Yaşatılmalı!” Kaynaklar: 1 H.Ü. Beşeri Bilimler Dergisi, Bedrettin Cömert’e Armağan, 1980 2 https://www.facebook.com/ groups/192769027484270/permalink/1790358551058635/ 3 http://kiyiedebiyat.blogcu.com/dilveyazinemekcisiazimekorkmazgillesoylesiahmetozer/3538257 4 http://www.hurriyet.com.tr/bedrettincomertolmak1528380355 Kalmasın Ellerim Sizlerden Uzak, Bedrettin Cömert, Evrensel Yayınları, 1979 6 Eleştiriye Beş Kala, Bedrettin Cömert, Ayko Yay, 1981 KİM KİME DUM DUMA BEHİÇ AK ÇİZGİLİK KAMİL MASARACI [email protected] [email protected] BULMACA SEDAT YAŞAYAN SOLDAN SAĞA: 1/ Açgözlü, başkasının 1 2 3 4 5 6 7 8 9 yediğinden isteyen, pisboğaz... Bir 1 nota. 2/ Bayındır 2 duruma getirme, geliştirme... Yavru 3 yapmaya alışkın kümes hayvanları için kullanılan sözcük. 4 5 3/ Marangozlukta, ağaç üzerine paralel çizgiler çizmekte kullanılan el aracı. 4/ Bir gıda madde 6 7 8 si... Üzüm şekeri. 5/ Satranç benzeri 9 bir strateji oyunu... Bir nota. 6/ Mantık... Ham ipekten yapılmış astarlık kumaş. 7/ Gereken yiyecek ve içecek şeyler... Holmiyum elementinin simgesi. 8/ Erozyon etkisiyle oluşmuş, yumuşak engebeli yeryüzü parçası. 9/ Kurnaz ve cin fikirli kimse... Tanrı. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Kurnaz, tehlikeyi iyi sezen kimse. 2/ Afrika’nın güney 1 2 3 4 5 6 7 8 9 1 L İ VAD İ YE 2 ORAK DEME 3YİDİŞ KİT 4 ABUK İ R RE 5 LAZ NEHAR 6 İ Ş DAMA L 7 S GAN İ ME T 8 T RONA İ MA 9 ALAY İ Ş Y ucundaki burnun adı... Deriyi kullanılabilecek duruma getirmek için uygulanan işlem lerin tümü. 3/ Bir tür börülce... “Kitre” denen zamkın elde edildiği dikenli bir çalı. 4/ Osmanlı Devleti’nde “tercüman” anlamında kullanılan sözcük. 5/ Hollanda’nın plaka imi... Acı, üzüntü. 6/ Taş ya da tuğladan yapılmış olan... Eskrimde kullanılan üç silahtan biri. 7/ Elisıkı, cimri... Letonya’nın plaka imi. 8/ Kadın üzerinde tam bir egemenlik hakkına sa hip olduğuna inanan erkek... Bir iskambil oyunu. 9/ Dolma yapmak için hazırlanan karışım... Doğu Karadeniz yöresin de, denizde kopan fırtınaya verilen ad. C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle